Zekt Nedir slmn be artndan drdncs zekt vermektir
Zekât Nedir? İslâm’ın beş şartından dördüncüsü zekât vermektir. Hicretin ikinci yılında oruçtan önce farz olmuştur. Mal ile yapılan bir ibadettir.
Zekât, dini ölçülere göre; zengin olan Müslümanların seneden seneye malının ve parasının kırkta birini fakir olan Müslümanlara vermesidir.
Zekat, Müslüman, erginlik çağına gelmiş, akıllı, hür ve dinen zengin sayılan kimselere farzdır.
Dinen zengin sayılan kimse; borcundan ve aslî ihtiyaçlarından başka "NİSAP MİKTARI" malı olan kimselerdir.
ASLÎ İHTİYAÇ: Oturulan ev, giyim eşyası, binek arabası, ticaret için olmayan kitaplar, sanatın icrası için gerekli aletler ve ailenin bir yıllık nafakasıdır.
Aslî ihtiyacından başka; 81 gram altını, 561 gram gümüşü veya bu miktarlar karşılığı parası
veya ticaret malı bulunan, kırk koyun veya keçiye, otuz sığıra veya beş deveye sahip olan Müslümanlar "NİSAP MİKTARI" mala sahip olmuş sayılırlar.
Asli ihtiyaçtan başka bu miktarlarda mala sahip olduktan sona malın üzerinden tam bir yıl geçince zekat farz olur.
NİSAP: Dinimizin koyduğu zenginlik ölçüsüdür. Zekât nisabı, 20 miskal(yani 81 gr. )altın veya bu değerde para veya ticaret eşyasıdır. Zekât nisabına malik olan kimseye, zengin denir.
Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Mallarınızı zekat ile koruyunuz. Hastalıklarınızı sadaka ile iyileştiriniz, bela dalgalarını dua ve niyaz ile karşılayınız"
Namaz Dinin direği, zekat ise İslam‘ın köprüsüdür. Namaz, dini koruyan, zekat asayişi temin eden İlahi iki esastır.
Zekât, kalbi cimrilik hastalığından, malı fakirin hakkından temizleyen, zenginlerde şefkat ve merhamet duygularını geliştiren bir ibadettir.
Allah'ın emri olan zekât, bir sosyal yardımlaşma sistemidir.
Zekât malın büyümesini ve bereketlenmesini sağlar. Zekâtı verilen serveti, Allah yok olmaktan, kötü insanların zararından korur.
Zekatın dindeki ehemmiyeti içindir ki; Peygamber Efendimiz Hazretleri (s. a. v) 'nin vefatından sonra halife seçilen Hz. Ebu Bekir (R. A. ) zekat vermeyenlerle savaşmış ve bununla ilgili olarak söylemiştir:
"Allah (c. c) ' a yemin ederim ki, namazla zekatın arasını ayıranlarla mutlaka savaşacağım. Çünkü zekat mali bir haktır. Allah(c. c) 'a yemin ederim ki; Resulullah (s. a. v) 'a vermiş oldukları bir deve yularını dahi bana vermezlerse , bu sebeple onlarla mutlaka savaşırım“ (Ebu Davud Zekat: 1)
Zekât sayesinde fakirlerin kalbindeki haset ve kıskançlık ortadan kalkar.
Kendilerine yardım eden zenginlere karşı sevgi ve saygı meydana gelerek, toplumda birlik ve kardeşlik kuvvetlenmiş olur.
1) Fakirlere: Dini ölçülere göre zengin sayılmayan, nisab miktarı malı olmayan kimselerdir. 2) Yoksullara: Hiçbir şeyi olmayanlar. 3) Borçlulara: Borcundan fazla nisab miktarı mala sahip olmayanlar.
4) Yolculara: Memleketinde malı olduğu halde yolda parasız kalan, elinde bir şey bulunmayan kimselerdir. (Bunlara memleketlerine varacak kadar zekât verilebilir. )
5) Allah Yolundakilere: Bunlar cihad veya hac için yola çıkıp parasız kalanlara,
6 -İlim Tahsil Eden ÖĞRENCİLERE
Zekat öncelikle fakir olan yakın akrabaya, komşulara, verilmesi gerekir.
1) Ana, baba, büyük ana ve büyük babalara, 2) Oğluna, oğlunun çocuklarına, kızının çocuklarına ve bunlardan doğan çocuklara, 3) Zenginlere, 4) Müslüman olmayanlara, 5) Karı-koca birbirlerine. 6)Kurumlara, derneklere, partilere
Gerek ayetlerde gerekse de hadislerde farz olan zekati vermeyenler siddetle tehdit edilmislerdir. Kur'an-i Kerim'de Ali Imran Suresi 180. Ayetinde
"Allah‘ın, Kereminden kendilerine verdiklerini (infakta) cimrilik gösterenler, sanmasınlar ki o, kendileri için hayırlıdır; tersine bu onlar için pek fenadır. Cimrilik ettikleri şey de kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah‘ındır. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır. " buyrulmuştur.
Zekâta tâbi malların veya paranın, sene içindeki azalıp çoğalmasına itibar edilmez. Nisaba malik olduktan bir yıl sonra elde kalan mal, nisabı buluyorsa, kırkta biri zekât olarak verilir. Nisabdan aşağı ise verilmez.
Zekât, kârdan değil, ticaret malının veya paranın tamamından verilir.
Alacaklar nisap hesabına dâhil edilir. Alacaklar tahsil edildikten sonra zekâtları verilir. Daha almadan da verilebilir.
Borçlar, mevcut para veya maldan çıkarılır. Geri kalanın zekâtı verilir.
Ticaret için olmayan evler, arsalar, vasıtalar, demirbaş eşyalar zekât nisabına dâhil edilmez. Ticaret için alınıp ticaret için saklanan malların, altın, gümüş, her çeşit paranın zekâtı verilir.
Evin, arabanın, zekâtı olmaz. Araba, ev ve arsa alıp satan, bunların zekâtını verir; çünkü bunlar ticaret malı olmuştur. Ev yaptırmak için arsa alan, bunun zekâtını vermez. (Dürer)
Bilezik, küpe, yüzük gibi çeşitli ayarlarda altını olan, bunların içinden en yüksek olanının ayarından vermesi evla, ortalamasından vermesi caiz, en düşüğünden vermesiyse, mekruhtur.
Ana babaya, dedeye, büyük anneye, evlada, toruna, hanıma ve kâfire zekât verilmez. Fakir olmak şartıyla geline, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa zekât verilir. Kardeş, hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya zekât vermek önceliklidir.
UNUTMAYALIM Zekat malın sigortası, Fıtır Sadakası ise baş -göz ve bedenin sigortasıdır.
Zekat ve Fıtır Sadakalarımızı verirken okuyan öğrencilerimizi gözetelim.
- Slides: 36