YAPIYA DAYALI ANLATIM BOZUKLUKLARI Derleyen Mehmet ALTUNTA Karma
YAPIYA DAYALI ANLATIM BOZUKLUKLARI Derleyen: Mehmet ALTUNTAŞ Karma Örneklerle Konu Anlatımı KAYNAKÇA: YILMAZ AYDIN, SİNAN YENİAY, YAVUZ SARIİPEK VE TDH DERS NOTLARI
ÖZNE-YÜKLEM UYUŞMAZLIĞI A) Tekillik- Çoğulluk Uyumu: Tekillik çoğulluk uyumunda öznenin insan mı yoksa insan dışı bir varlık (cansız varlıklar, hayvanlar veya organ isimleri) mı olduğuna bakılır. 1) Özne tekilse yüklem de tekil olur. Örnek: Hakan, odasına gitti. 2) Özne insansa ve çokluk eki almışsa yüklem tekil veya çoğul olabilir. Örnek: Öğrenciler Ankara’ya geziye gitti/gittiler. Örnek: Çocuklar test çözmeyi sever/severler. 3) Özne insan dışı varlıksa ve çokluk eki almışsa yüklem tekil olur. Bu durum organlar için de geçerlidir. (Bitki, hayvan, nesne, soyut, somut) Örnek: Ayaklarım ağrıyorlar(yanlış)/ağrıyor. Örnek: Kulaklarım çınlıyorlar(yanlış)/çınlıyor.
ÖZNE-YÜKLEM UYUŞMAZLIĞI Örnek: Kediler miyavlıyorlar(yanlış)/miyavlıyor. Örnek: Korkular burada yoklar(yanlış)/yoklar. ÖNEMLİ! İnsan dışındaki çoğul varlıklar özne olduğunda yüklemde kişileştirme varsa yüklem tekil de çoğul da olabilir. Örnek: Bulutlar gökyüzünde dans ediyor/dans ediyorlar. ÖNEMLİ! İsim cümlelerinde, cansız varlık, hayvan ve bitkiler çoğul özne olduğunda yüklem çoğul olabilir. Örnek: Atlar, en çok ilgi duyduğum hayvanlardır. Örnek: En güvenilir ulaşım araçları motorlu trenlerdir. 4)Özne belgisiz zamir ise yüklem tekil olur. Örnek: Herkes sınıfa girdiler(yanlış)/girdi. Örnek: Birçoğu ödevini yapmadılar(yanlış)/yapmadı. 5)Özne topluluk adıysa yüklem tekil olur. Örnek: Takımımız dün yenildiler(yanlış)/yenildi.
ÖZNE-YÜKLEM UYUŞMAZLIĞI 6) Sayı sıfatıyla kurulan bir tamlama özne ise yüklem tekil olur. Örnek: Üç yüz öğrenci sınava girdiler(yanlış)/girdi. Örnek: Beş kişi oraya gittiler(yanlış)/gitti. 7)Çokluk anlatan belgisiz sıfat(çoğu, her, bütün) özne ise yüklem tekil olur, azlık anlatıyorsa(bazı, kimi) yüklem çoğul da olabilir. Örnek: Bütün insanlar hata yapabilirler(yanlış)/yapabilir. Örnek: Bazı anneler kontrolü sever/severler. (İkisi de doğrudur. ) ÖNEMLİ: Saygı, sitem, küçümseme gibi durumlar için özne tekil de olsa yüklem çoğul yapılabilir. Örnek: Ahmet Bey bizi hatırlamadılar. (D) Örnek: Ayşe Hanım odasında yoklar. (D)
ÖZNE-YÜKLEM UYUŞMAZLIĞI B)KİŞİ BAKIMINDAN ÖZLEM YÜKLEM UYUŞMAZLIĞI 1) Özneler birden fazla kişiden oluşuyorsa yüklemdeki şahıs çekimi de ona uygun olmalıdır. BİZ SİZ • Özne: Ben+ Sen • Özne: Ben+ O • Özne: Ben+Sen+O • Sen+O Örnek: Sen ve ben bir pergelin iki ucu gibiyim(yanlış)/gibiyiz. Örnek: Ahmet ve sen ne zaman tanıştın(yanlış)/tanıştınız. Örnek: O gün sinemaya sen, ben ve Ali gitmişti(yanlış)/gitmiştik. Örnek: Sen ve kardeşin benimle geleceksin(yanlış)/geleceksiniz.
ÖZNE-YÜKLEM UYUŞMAZLIĞI C)Olumluluk-Olumsuzluk Bakımından: Türkçede bazı özneler olumlu, bazı özneler ise olumsuz anlamlar verdiği için bu cümlenin yüklemleri de özneye göre olumlu ya da olumsuz olması gerekir. Örnek: Hepsi gelmek istemiyor. Örnek: Herkes kıpırdamasın. Not: Sıralı cümlelerde bir cümle olumlu, bir cümle olumsuzken bu durumla daha çok karşılaşırız. Özne yükleme uymadığı için ikinci cümlede bir özne ihtiyacı söz konusu olur. Örnek: Hiçbiri onun öldüğüne inanmıyor, hayret ediyordu. (herkes hayret ediyordu. ) Örnek: Herkes onu seviyor, üzmüyordu. (kimse üzmüyordu. )
ÖZNE EKSİKLİĞİ � Bu anlatım bozukluğu birleşik, sıralı ve bağlı cümlelerde görülür. Ortak kullanılan özne, cümlelerden birinin yüklemiyle uyum sağlamazsa özneyüklem uyumsuzluğu aynı zamanda da özne eksikliği ortaya çıkar. � » Bankadaki görevliler etkisiz hale getirildi ve soyuldu. (Kim soyuldu→Banka→ Özne eksik) � » Annemin sinirleri çok bozulmuştu ve üzülmüştü. (Kim üzüldü →Annem →Özne eksik) � » Herkes görüyor ama yardım etmiyordu. (Kim yardım etmiyordu →Kimse →Özne eksik) � » Hiçbiri düzenli çalışmamış, sınıfta kalmıştı. (Kim sınıfta kalmıştı →Herkes →Özne eksik) � Katilin tabancası alındı, karakola götürülerek sorgusuna başlandı.
NESNE EKSİKLİĞİ � Yüklemi geçişli fiil olan cümlelerde nesne bulunur. Bu tür cümlelerde eğer nesne bulunmazsa cümledeki başka bir öğe, nesne gibi görünerek anlatım bozukluğuna yol açar. Sıralı ve bağlı cümlelerde ikinci cümlede gerektiği halde nesne kullanılmamışsa bu tür cümlelerde de anlatım bozukluğu vardır. � » Yaşlı adam kızına sarıldı, doyasıya öptü. (Kimi öptü → kızını → nesne eksik) � » Babaannem, bize masal okur, uyutmaya çalışırdı. (Kimi uyutmaya çalışırdı →bizi → nesne eksi � » Onunla görüşmek istedik ama bulamadık. (Kimi bulamadık →onu →nesne eksik) � » Bize yardım edeceklerine inanıyor ve bekliyoruz. (Neyi bekliyoruz →yardımlarını →nesne eksik) � Her gün ona telefon açıyor ve çok sevdiğini söylüyordu. � Doktor, çocuğun dişini çekip eve gönderdi.
ZARF TÜMLECİ EKSİKLİĞİ � Cümlede her zaman zarf tümleci bulunması gerekmez. Ancak bazı cümlelerde zarf tümlecinin bulunmaması, anlatım bozukluğuna yol açabilir. � » Muzaffer Bey’i çok severim, iyi anlaşırız. (Kiminle anlaşırız →onunla →zarf tümleci eksik) � » Sıkıntılara nasıl göğüs gerdin, nasıl başa çıktın? (Neyle başa çıktın→onlarla → zarf tümleci eksik) � » Her gün çalıştı, tembellik etmedi. (Ne zaman tembellik etmedi→hiçbir zaman→zarf tümleci eksik) � » Durmadan yazıyor, dinlenmiyor. (Ne zaman dinlemiyor →hiç →zarf tümleci eksik) � Zorluklara göğüs gerdi, başa çıktı. (yanlış) (ZORLUKLARLA) � Seni daima sevdim, üzmedim � Çocuğu yanıma çağırıp konuştum
YER TAMLAYICISI EKSİKLİĞİ � Yer Tamlayıcısı da diğer tümleçler gibi cümlede bulunmak zorunda değildir. Ancak bazı cümlelerde yer tamlayıcısı bulunmaması, anlatım bozukluğuna yol açabilir. � » Düşman kenti bombaladı, ama giremedi. (Nereye giremedi? →şehre →yer tamlayıcısı eksik) � » Çukurova’nın toprağı insanı diriltir, umut verir. (Kime umut verir? →insana →yer tamlayıcısı eksik) � » Kadının içeri girmesiyle çıkması bir oldu. (Nereden çıkması? →içeriden →yer tamlayıcısı eksik) � » Çocukları, teşvik etmeli; destek olmalıyız. (Kime destek olmalıyız? →onlara→yer tamlayıcısı eksik) � Berfin’i yanıma çağırıp kitap verdim. (Berfin’e) � Adana’yı dolaşanlar hayran kalıyor. (Adana’ya)
YÜKLEM EKSİKLİĞİ � Yüklem eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu daha çok sıralı cümlelerde göze çarpar. Sıralı cümlelerde aynı özneye ya da aynı tümleçlere bağlı yüklemler ortak olabilir, bu durumda anlatım bozukluğu meydana gelmez. Ama farklı özne ya da tümleçleri ortak bir yükleme bağlamak anlatım bozukluğuna yol açabilir. � » Sabaha kadar dans ve müzik dinlediler. � » Sabahları sadece çay ve ekmek yiyorum. � » Bazen onlar bize, bazen de biz onlara gideriz. � » Ben kırmızıyı, eşim yeşili sever. � » Çayı az, kahveyi hiç sevmem. (yanlış) � » Toplantıda önce yemek, sonra çay içtik. (yanlış)
EKLERİN YANLIŞ KULLANIMI VE EK EKSİKLİĞİ � Cümlede eklerin eksik, yanlış veya fazla kullanılması anlamı bozduğu için anlatım bozukluğu oluşur. � » Eser, başarıya götüren yollar bir anlatılır. (Eserde) (-de hal eki eksik) � » Her zaman çocuklar oyuncaklarını iyi seçmeliyiz. (Çocukların oyuncakları) (-ın tamlayan eki eksik) � » Size geldiğimizin çok yararı oldu. (gelmemizin) (ek yanlış kullanılmış) � » Misafirlere kendisini tanıttı. (kendini) (fazla ek kullanılmış) � » İnsanların sorunlarına ilgilenmek gerekir. (yanlış) � » Amacımız geri dönmemiz ve ona yararlı olmaktır. (yanlış)
TAMLAMA YANLIŞLIKLARI � Sıfat ve ad tamlamalarının ortak tamlanana bağlanması, cümlede anlatım bozukluğu oluşturur. Bu yanlışlık, ortak kullanılan tamlamanın ek almasından anlaşılır. � Yalın halde kullanılan isimlerden sonra “ ve” bağlacı sonra da belirtisiz isim tamlaması kullanılırsa tamlanan “ ve” bağlacından önceki isme de ait gibi görünüp karışıklığa yol açabilmektedir. �» Müdür ve bina sorumlusu odaları kontrol etti. (müdür sorumlusu ve bina sorumlusu gibi bir anlam oluyor) (Bina sorumlusu ve müdür ) �» Ekonomik ve sağlık sorunları dile getirildi. (Ekonomik sorunları ve sağlık sorunları) (Ekonomik sorunlar ve sağlık sorunları ) �» Ticari ve meslek faaliyetleri yıldan yıla artıyor. (ticari faaliyetleri ve meslek faaliyetleri) (Ticari faaliyetler ve meslek faaliyetleri)
TAMLAMA YANLIŞLIKLARI � » Ticari ve meslek faaliyetleri yıldan yıla artıyor. (ticari faaliyetleri ve meslek faaliyetleri) (Ticari faaliyetler ve meslek faaliyetleri) � NOT: Tamlanan Eki Fazlalığı: İyelik eki “ – i ”nin gereksiz kullanımından kaynaklanır. Bu ek, tamlayanın yer almadığı bir cümlede sanki bir TAMLAYAN varmış hissi uyandırdığı için önemli bir anlatım kusuru içerir. � » Neşe verici şeylerle de uğraşalım, gülmesini unutmayalım. Gülmeyi � » Ne oturmasını biliyor ne de kalkmasını. Ne oturmayı biliyor ne de kalkmayı. �Bir ay içinde araba sürmesini öğrendi. �Resim yapmasını severim.
YARDIMCI EYLEM-FİİLİMSİ EKSİKLİĞİ �Özellikle sıralı cümlelerde, Ek fiil, Fiilimsi veya Yardımcı fiilden birinin kullanılmaması anlatım bozukluğuna yol açar. �» İhtiyaç sahiplerine yardım ve onların dertleriyle ilgilenirdi. (yardım eder idi→ yardımcı fiil eksik) �» Uzun boylu, ama zayıf değildi. (Uzun boylu idi → ek fiil eksikliği) �» Bilgisayarı bir iki gün ya da hiç kullanmadan tekrar satarız. (bir iki gün kullanıp →fiilimsi eksik) �» Bu suçlamaların gereksiz ve doğru olmadığını söyleyebilirim. (Gereksiz olduğunu →fiilimsi eksikliği)
ÇATI UYUMSUZLUĞU � Ortak özneli cümlelerde birden fazla yüklem kullanılması durumunda bunların çatı yönünden uyumuna dikkat etmek gerekir. Bu uyumun sağlanamadığı durumlarda anlatım bozukluğu ortaya çıkar. � » Film seyrettikten sonra biraz konuşuldu ve evlere gidildi. (Yanlış) � » Film seyredildikten sonra biraz konuşuldu ve evlere gidildi. (Doğru) � » Bütün sözlere kulak vermişse de hiçbir şey anlaşılamamış. (Yanlış) � » Bütün sözlere kulak verilmişse de hiçbir şey anlaşılamamış. (Doğru)
11. NOKTALAMA EKSİKLİĞİ- VİRGÜL EKSİKLİĞİ: � Çoğunlukla adlaşmış sıfatlardan sonra virgül getirilmemesi sebebi ile adlaşmış sıfatın yanlış bir tamlanana bağlanması gibi durumlarda karşımıza çıkar. � » İhtiyar dilenciye seslendi. (İhtiyar olan kişi dilenci mi, dilenciye seslenen kişi mi belirsiz) (Yanlış) � » İhtiyar, dilenciye seslendi. (Doğru) � » Yaramaz dedesinin yanında oturuyordu. (Yaramaz olan dede mi dedenin yanında oturan mı? )(Yanlış) � » Yaramaz, dedesinin yanında oturuyordu. (Doğru)
ALIŞTIRMALAR �Biz ağaçları hiç ilaçlamadık, yine de meyve verdi. �Herkes bu olayda kendi çıkarını düşünüyor, başkasını düşünmüyordu. �Bu kitapta hem yanlışlar var hem de okunacak gibi değil. �Hasan, Mehmet ve ben bu oylamaya katılmam. �Büşra ve ben dinlenmek için piknik alanları tercih ediyorum. �O ve sen türkü dinlemişsin. �Harun ile o yemeğe gelecek. �Köpekler bu sokakta sabaha kadar havladılar.
ALIŞTIRMALAR �Birkaçı benimle burada kalmak istiyorlar. �Hiçbiri seni ziyarete gelmeyecekler. �Birçok öğrenci senin gibi gitar çalmak istiyorlar. �Ordular savaş meydanına çıkarma yaptılar. �Eve gelmiyor, ihmal ediyordu. �Bu olaya ancak o karar verir ve uygular. �Gazetelerin yazdıklarına inanmıyor, okumaktan da geri kalmıyordu. �Anneler çocuklarına hep inanır, kolayca bağışlar.
ALIŞTIRMALAR �Öğretmenini tanıyoruz ve onsuz güveniyoruz. �Arkadaşını dikkatle dinliyor, gülümsüyordu. �Yeğenlerini yanına çağırdı ve hediyeler dağıttı. �Arkadaşlarına çok iyi davrandı ama karşısında kötülük gördü. �Bugün ben yemek, o ise temizlik yaptı. �Mehmet’i çok az, Ayşe’yi hiç sevmem. �Bu konuda siz bize güvenecek, biz de size yardım edeceğiz.
ALIŞTIRMALAR �Oda arkadaşlarımdan biri kurnaz, diğeri kurnaz değildi. �Çocuklar çok çalışkan ama umutlu değildi. �Güzel elbiseler giyip düğüne gidildi. �Onu telefonla arayıp dışarı çıkıldı. �Mehmet, yapılacak ameliyatta nihayet sağlığına kavuştu. �Çocuğun arkamızdan seslenişini ve bakmasını unutamıyorum. �Bütün gün kitap okuma ve televizyon izlemek çok hoşuma gidiyor. �Bu sınavı hiç ya da az çalışan bir öğrenci kazanamaz.
ALIŞTIRMALAR �Öğrenciye bir şeyler öğretmenden sınavı kazanmasını bekleme. �Hasta yatağındaki annesine şarkı söyleyerek mutlu olmasını sağladı. �Toplumsal ve kültürel sorunları yaşayan bir ülkenin evlatlarıyız. �Her önüne gelen canı istediği gibi davranması doğru değildir. �Yüksek dağları ve denizleri aştım senin için. �Askeri ve devlet okullarına giriş sınavı yapılacak. �Alçak binalar ve bahçeler gözümüze çarptı.
ALIŞTIRMALAR �Çocuk arabasını beğenmedi. �Genç kadın doktorla görülmek istedi. �Sarhoş adama ağzına geleni söyledi. �Deli adamı öldüresiye dövdü. �Tahta evin önüne yığılmıştı.
- Slides: 23