XVII YZYIL BEYT ERH XVII YZYIL AR N
XVII. YÜZYIL BEYİT ŞERHİ XVII. YÜZYIL ŞAİRİ N BÎ'NİN ÖRNEK BEYİTİ'NİN İNCELENMESİ Hazırlayan: Gamze BÜYÜKARSLAN/17020316
N BÎ Nâbî, 1052'de Ruha'da doğmuştur. Asıl adı Yûsuf fakat Nâbî mahlası ile tanınmıştır. Aynı zamanda Türk Edebiyatı'nın önemli isimlerinden biridir. Onu önemli kılan özelliklerinden biri "Hikemî Şiir " akımı'nın kurucusu olmasıdır. Hatta bu akım "Nâbî Ekolü" olrakta bilinmektedir. Aslında Nâbî bu şiir akımı ile beraber Divân şiiri'nin türlerinden biri olan Gazel'in içerisine sosyal konuları da dahil etmiştir.
N BÎ Nâbî hakkındaki bilgileri genel olarak kaleme aldığı şiirlerinde görmek mümkündür. Örneğin , Hacc'a gitme istegi , evinin yanması , istanbul'a gitmesi gibi durumlar söz konusudur. Özellikle Şair'in İstanbul'a gitmesiyle onun belgelere dayalı hayatını inceleme fırsatı bulunmuştur. Şair'in en önemli eserlerinden biri oğlu "Ebu'l-hayr Mehmed Çelebi"için yazdığı "Hayriyye" isimli mesnevi türündeki nasihatnâme'dir.
N BÎ Bu mesnevi o dönemki toplumu okuma, tanıyabilme noktasında okuyucuya bilgi sağlamaktadır. Bununla beraber şair oğluna ilm'in ve mârifet'in istanbul'dan geçtiğini söylemektedir. Ayrıca oğluna kadılık gibi devlet dairesinde bulunan mesleklerin zorluklarından da bahsetmiştir.
N BÎ Genel olarak Nâbî şiirlerinde dış dünyayı anlamaya ve olup bitenleri anlatmaya çalışmıştır. Toplumsal hayat ile ilgili eserlerinde öğütler vermiştir. Aynı zamanda Nâbî hayatta karşımıza çıkan bazı problemler karşısında çözüm üretmeye çalışmış ve bunu birçok eserine yansıtmıştır. Şiirlerini hakîmane bir eda ile söylemiş ve her ne kadar sosyal konuları işlese de sanatsal unsurlardan kaçınmamıştır.
N BÎ Pürdür misâl-i şîşe derûnum harâmdan Bilmem ne nef' ola bu sücûd ü kıyâmdan Rû zerd ü mû sefîd ü beden haste cân za'îf Geçmez dil-i siyâh yine ihtişâmdan Nakş-ı nigînün âhiri levh-i mezâr iken Olmaz keşîde dest-i heves kayd-ı nâmdan Dendânlar oldı rîhte-i sufre-i fenâ Tennûr -ı ma'de pür yine şevk-i ta'âmdan
N BÎ Kaddüm ham oldı olmadum ammâ yine halâs Dünyâ içün diyenlere bu iltiyâmdan teş bırakdı bîm-i fenâ kûre-i dile Nefs-i harîs geçmedi sevdâ-yı hâmdan. . . Şehr-i bedende sıyt u sadâ kalmadı henûz Bâzâr ârzûda geçilmez zihâmdan Hâlüm harâb 'akibetül-emr Nâbiyâ Olmazsa lutf hazret-i Rabbü'l-enâm'dan
İKİNCİ AŞAMA: SÖZLÜKSEL ANLAM Pürdür misâl-i şîşe derûnum harâmdan Bilmem ne nef' ola bu sücûd ü kıyâmdan Pür-dür: Farsça bir kelime olan pür kelimesi; çok, dolu, çok fazla gibi anlamlara gelmektedir. Aynı zamanda beyitte de büyük oranla bu anlamlarda kullanılmıştır. Bunun yanında; sâhib, mâlik gibi anlamları da içinde barındırır. Pür kelimesi isim soylu olduğu için -dür ekini alarak yüklem olmuştur. ( Ek Fiilin Geniş Zamanı) Misâl: Arapça kökenli bir kelimedir. Örnek, benzer gibi anlamları beyitte geçmektedir. Ayrıca; Rüya, düş, bir şeyin benzer hali, ahlâkla ilgili hikâye, suretten ibaret gibi anlamlara da gelmektedir.
İKİNCİ AŞAMA: SÖZLÜKSEL ANLAM Pürdür misâl-i şîşe derûnum harâmdan Bilmem ne nef' ola bu sücûd ü kıyâmdan -ı/-i : Eski Türkçede İzâfet Kesresi ile isim tamlaması yapılmaktadır. Bu yapı ise Farsçadan gelmiştir. Tamlanan önce tamlayan sonra yazılır. Ayrıca burada kullanılan kelimeler Farsça, Arapça, Türkçe kökenli olabilir. Bu beyitte misâl kelimesi Arapça, şîşe kelimesi ise Farsça kökenlidir. şîşe: Camdan yapılmış ağzı dar uzunca kap. Lambaya geçirilen camdan küçük baca, çeşitli maksatlarla çakılan çıta , şişe gibi anlamlara gelmektedir. derûn+um: İçyüz, içyapı, kalb, gönül, içerisi, iç âlemin derinlikleri anlamındadır. Beyıtte de bu anlamlarda kullanılmıştır. +um eki ise birinci tekil şahıs iyelik ekidir.
İKİNCİ AŞAMA: SÖZLÜKSEL ANLAM Pürdür misâl-i şîşe derûnum harâmdan Bilmem ne nef' ola bu sücûd ü kıyâmdan harâm-dan: Helal olmayan, İslâmiyetçe ve dince reddedilen şeyler ve ameller, Allah Resûlü tarafından kesin olarak yasaklanmış şey, dince yasak edilmiş şey, haram gibi anlamara gelmektedir. bil-me-m: Bilmek bir konu hakkında bilgi sahibi olmaktır. Ayrıca burada birinci tekil şahıs ve olumsuzluk eki kullanılmıştır. ne: Değil, yok anlamına gelmektedir. nef': Fayda, yararlılık anlamlarına gelmektedir. Beyitte de bu anlamda kullanılmıştır. Ayrıca, faydacılık, bir şeyin doğru veya yanlış; iyi ve kötü olması, Allah'ın emirine tâbidir. bu: sıfat: Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösteren bir söz anlamında kullanılır. En yakınında bulunan bir varlığı işaret etmek.
ÜÇÜNCÜ AŞAMA: DÜZYAZI (DİL İÇİ ÇEVİRİ) Pürdür misâl-i şîşe derûnum harâmdan Bilmem ne nef' ola bu sücûd ü kıyâmdan Beyitin özgün kelimelerle düzyazıya çevrilişi: ( Derûnum misâl-i şîşe harâmdan ne nef' ola bilmem. ) pürdür. Bu sücûd ü kıyâmdan Beyitin güncel kelimelerle düzyazıya çevrilişi (Dil içi çeviri): İçim - kalbim şişe ('ye benzer) misâli harâm (ile) doludur. Acaba bu secdeye varmak ve ayaklanmaktan ne fayda (gelir) bilmem. )
DÖRDÜNCÜ AŞAMA: ŞİİRSEL ANLAMI Pürdür misâl-i şîşe derûnum harâmdan Bilmem ne nef' ola bu sücûd ü kıyâmdan Şair içi'nin ağzı kapalı cam şişe misali harâmlar ile dolu olduğunu ve bu zamandan sonra secdeye varıp yüz sürmekten, sonrasında iftitah tekbirine ayaklanmaktan ne fayda geleceğini bilmemektedir. Aslına kendi benliğine bir soru yöneltmiş olduğınu da ilk aşamada söylemek mümkündür. Aynı zamanda Nâbî bu beyitini hayatının son yıllarında ve ihtiyarlık duygularını yansıtarak ele aldığını söyeleyebiliriz. Fakat kendisinin üzerinden okuyuculara da seslendiğini ifade edebiliriz.
DÖRDÜNCÜ AŞAMA: ŞİİRSEL ANLAMI Pürdür misâl-i şîşe derûnum harâmdan Bilmem ne nef' ola bu sücûd ü kıyâmdan Beyitin şu anki topluma hala hitap ettiğini düşünebiliriz. Çoğumuz gençlik yıllarımızda ahiret hayatından ziyade dünyalık işlere meyil ediyoruz. Sanki hiç gitmeyecek gibi bu hayata bağlılık gösteriyoruz. Şair de bu beyitinde şimdiye kadar harâm ile dolmuş kalbini Namaz kılarak belki de son zamanlarında ahiret için yararlı işler yaparak temizlenebileceğini düşünüyor. Burada “Hiç ölmeyeceğini zanneden biri gibi çalış, yarın ölecek biri gibi de tedbirli ol. ” Hadis-i Şerifi aklımıza gelebilir.
DÖRDÜNCÜ AŞAMA: ŞİİRSEL ANLAMI Pürdür misâl-i şîşe derûnum harâmdan Bilmem ne nef' ola bu sücûd ü kıyâmdan Misâl-i şîşe tamlamasıyla şairin benzetme yapmıştır. Beyitte kalbini ağzı kapalı bir cam şîşeye benzeten şair aynı zamanda şîşe kelimesi ile Amel Defteri arsında bağlantı kurmuş olabilir (Açık İstiare). Çünkü bizler hayatımızda yaptığımız iyi veya kötü fiilerden sorumluyuz. Ve bu Kıyamette önümüze çıkacak defterimizde kayıtlıdır. Sanki şair burada ömrü boyunca yaptığı kötü amelleri silmek için namaza yönelen insanlara; artık bu zamandan sonra , ölüm kapıya dayanınca bütün bu ibadetler ne fayda eder bilemem, de mektedir.
DÖRDÜNCÜ AŞAMA: ŞİİRSEL ANLAMI Pürdür misâl-i şîşe derûnum harâmdan Bilmem ne nef' ola bu sücûd ü kıyâmdan Aynı zamanda ağzı kapalı bir şişeyi açmak için dışarıdan bir güç gerekir. Fa kat Amel Defterimiz öldükten sonra kapanır. Arkamızdan dua edenler ve yararlı bir yapıt bıraktığımız zaman açık kalır. Bu konuyla ilgili Peygamberimiz (S. A. V. ), "İnsan ölünce amel defteri kapanır, yalnız geriye kamunun yararlandığı bir sadaka (hayrat) yahut kendisine dua eden iyi bir evlat, ya da yararlı ilim bırakanın defteri açık kalır, bıraktığı güzel şeyler sürdükçe Sevap yazılır. " buyurmuştur.
DÖRDÜNCÜ AŞAMA: ŞİİRSEL ANLAMI Pürdür misâl-i şîşe derûnum harâmdan Bilmem ne nef' ola bu sücûd ü kıyâmdan Aynı zamanda kıyâm kelimesini öldükten sonra dirilmek anlamında kullanırsak şair'in; Mahşer gününde insanların can havli ile haram dolu defterlerinin açılacağını bildikleri için kendi benlikleriyle çatışma içinde olduğu zamanı anımsatmak istemiş olduğunu söyleyebiliriz. v Bilmem ne nef' ola bu sücûd ü kıyâmdan: Tecâhül-i rif v Sücûd, kıyâm: Tenâsüp v misâl-i şîşe derûnum: Açık İstiare / Teşbih
KAYNAKÇA Yazılı Kaynakları: • • • Bilkan, Yard. Doç. Dr. Ali Fuat, Nâbî Hikmet, Şair, Tarih , Ankara, Akçağ Yayınları, 1998. Mengi, Mİne, Eski Türk Edebiyatı Tarihi, Ankara, Akçağ Yayınları, 2003. Sâmi, Şemseddin, Kamûs-ı Türkî, İstanbul, Yeditepe Yayınları, 2015. İnternet Kaynakları: • https: //listelist. com/ogutler-veren-sair-nabi/ • https: //islamansiklopedisi. org. tr/nabi • https: //www. google. com/search? q=dini+foto%C 4%9 Fraflar&oq=dini+foto%C 4%9 Fraflar&aqs=chrome. . 6 9 i 57 j 0 l 3 j 0 i 22 i 30 l 4. 10076 j 0 j 7&sourceid=chrome&ie=UTF-8 • https: //www. kamusiturki. com/ • http: //www. osmanlicayaceviri. com/ • TDK
- Slides: 18