Uyku Bozukluklar Uzm Dr Esra Yrmez ocuk ve
Uyku Bozuklukları Uzm. Dr. Esra Yürümez Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
� Uyku organizmanın çevreyle iletişiminin geri döndürülebilir biçimde geçici, kısmi ve periyodik olarak kaybolması durumudur. � Yaşam için gereklidir. � Uyku, insan ömrünün yaklaşık 1/3'ünü oluşturmaktadır. � Uyku temelde 2 döneme ayrılır; REM (hızlı göz hareketleri-Rapid Eye Movement) dönemi ve Non REM (NREM) dönemi. � NREM dönemi ise 4 dönemden oluşur.
� NREM dönemi: � a) Yüzeyel uyku (1. dönem ve kısmen 2. dönem) � b) Derin uyku (yavaş dalga uykusu) (3. ve 4. dönemler) (anabolik dönem)
� Genç erişkin insanda uyku dönemleri ü 1. dönem % 5 -10 ü 2. dönem % 45 -60 ü 3. ve 4. dönem % 20 -25 ü REM dönemi % 20 -30
� REM döneminde kaslarda tonus kaybı (atoni) olur. � Hızlı göz hareketleri başlar, bilişsel ve fizyolojik aktivitelerde artış görülür. � Ereksiyon (nocturnal penile tumescence - NPT), kalp atım hızı, solunum sayısı ve derinliğinde değişiklikler görülebilir.
� REM ve yavaş dalga uykusu en önemli dönemler olarak kabul görür.
� Evre I; uyanıklık ve uyku arasında bir geçiş evresidir. Yatağa girdikten sonra evre 1’e kadar geçen süre uyku latansı olarak adlandırılır. Bu süre 20 dakikadan kısa olmalıdır. � Evre 2 uyku elektroensefalografi (EEG)’de uyku iğcikleri ve K kompleksleri ile karakterizedir. � Evre 3 ve evre 4 EEG’de yavaş delta dalgalarının olması ile ayırt edilir. Evre 3 ve 4 yavaş dalga uykusu, delta uyku veya derin uyku olarak da adlandırılmaktadır. Dinlendirici uyku dönemidir.
� Uykunun başlamasından yaklaşık 90 dakika sonra ilk REM dönemi ortaya çıkar. � 90 dakika aralarla bir gecede 3 -5 REM dönemi görülür. � Genel olarak uykunun ilk 1/3'lük bölümünde derin uyku, son 1/3'ünde REM uykusu daha fazladır.
� Erişkinlerin yedi-sekiz saat süren monofazik uyku paterni vardır. � NREM ve REM’in bir döngüsü 90 -100 dakikada tamamlanır. � Normal bir uyku periyodunda beş-altı döngü olur.
� Uykunun ilk iki evresinde kişi kolayca uyanır. Uyku ilerledikçe NREM kısalır, REM uzar. � NREM 3 -4 sadece uyku süresinin ilk yarısında görülür. � Rüyaların %80’i REM’de, %20’si NREM’de görülür. REM rüyaları daha kompleks ve garipken NREM rüyaları daha gerçek ögeler içerir.
� Uyku bozukluklarının klinik değerlendirmesinde, alışılmış uyku uyanıklık düzeni, bu düzende ortaya çıkan değişiklikler dikkatle araştırılmalıdır. � Uyku bozukluğunun tanımı, sıklığı, şiddeti, ciddiyeti, gelişimi, süresi ve eşlik eden durumlar araştırılmalı, bunun için de kişinin 24 saatlik yaşantısı gözden geçirilmeli, ayrıntılı öykü alınmalıdır.
� Uyku sorunlarının çözümünde davranış tedavileri ilaç kullanımı dışındaki tedaviler arasında en etkili olanıdır. � Düzenli egzersiz, zamanın yapılandırılması, yatmadan önce uykuya dalmayı kolaylaştırıcı alışkanlıkların kazandırılması ve uyku hijyeni hakkında eğitim önemlidir.
Uyku Hijyeninin Sağlanması � Kişi sabah uyandığında yataktan çıkmalıdır. � Aynı saatte yatılıp kalkılmalıdır. � Gündüz uykusu uyunmamalıdır. � Yatak odası ses, ışık, ısı yönünden uygun olmalıdır. � Aşırı aç ya da tok olunmamalıdır. � Kafeinli içecekler, alkol ve sigara kullanılmamalıdır. � Uyumaya ilişkin koşullanma ya da özel bir çaba gösterilmemelidir.
Uykunun Değerlendirilmesi � Sık kullanılan objektif yöntemler arasında polisomnografi, aktigrafi, Çoklu Uyku Latansı Testi (MSLT) yer alır.
� PSG: Uyku evreleri, kardiyak ritm, kas aktivitesi, solunum ve horlamayı monitorize eden, uyku bozukluklarında altın standart yöntemdir. � Aktigrafi: Bileğe takılan sensörle büyük motor hareketleri ölçerek uyku-uyanıklık dönemlerini monitorize eden non-invaziv bir yöntemdir. � MSLT: Uyku latansını belirlemek için, çevresel uyaranlar yokken oluşan uyku halini saptamaya çalışan, çok kez tekrarlanan, özellikle narkolepsi tanısında kullanılan bir yöntemdir.
Uykunun Değerlendirilmesi � Subjektif yöntemler arasında Türkçe geçerlik güvenilirliği yapılanlar; Çocukluk Uyku Alışkanlıkları Anketi, Çocuklarda Uyku Ölçeği, yapılmayanlar; Çocuklarda Uyku Çalışması (Pediatric Sleep Survey), Öğretmenler için Gündüz Uykululuk Anketi (The Teachers Daytime Sleepiness Questionnaire), Uyku Özbildirim Ölçeği, Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksidir.
Uyku Bozuklukları � Dissomnialar � Parasomnialar � Tıbbi/Psikiyatrik Bozukluklar
Dissomnialar � Primer İnsomnia � Primer Hipersomnia � Narkolepsi � Solunumla İlişkili Uyku Bozukluğu � Sirkadian Ritmle İlişkili Uyku Bozukluğu
Primer İnsomnia � Uykuya dalma, sürdürme ve sonlandırma sorunlarına bağlı dinlendirici olmayan uyku söz konusudur. � İnsanların %50'si yaşamlarının bir döneminde uykusuzluk yaşar. � Erişkin ağır ve kalıcı uykusuzluktan yakınanların oranı %10 -20’dir.
Primer Hipersomnia � Bir aydan uzun süren, gündelik yaşamı olumsuz etkileyen, gece yeterince uyunmasına karşın gündüzleri uyumak zorunda kalınmasıyla karakterizedir.
� 1. Kleine-Levin Sendromu: Ergenlikte başlayan, ani ataklarla seyreden, erkeklerde daha çok görülen ve zamanla kaybolan bir uyku bozukluğudur. � Hipersomnia, hiperfaji, hiperseksüalite ve konfüzyon benzeri bozukluklar görülür.
� 2. İdiyopatik Hipersomnia: Uzun süre uyuduğu halde dinlenemeyen, gündüz de uyuyan kişilerdir. � Narkolepsiden farklı olarak REM latansı kısa değildir.
� 3. Narkolepsi: Ani uyku atakları, katapleksi, uyku- uyanıklık geçişi sırasında uyku paralizisi ve hipnogojik/hipnopompik halusinasyonlarla karakterizedir. � Katapleksi kısa süreli, ani çizgili kas tonusu değişikliğidir. � Sıklıkla ergenlik döneminde başlar.
� Gün içerisinde aniden 5 -10 dakikalık uyku atakları gelişir, kişi engel olamaz. Tamamen dinlenmiş uyanır.
� Huzursuz Bacak Sendromu (Restless Leg Sendromu -RLS): İstirahat ya da uyku sırasında, ayaklarda belirgin uyuşma, karıncalanma, ağrı ve sıçramalarla karakterize bir tablodur. � Çoğunda uykuda bacaklarda periyodik hareketler saptanır. � Dopaminerjik sistem
� İdiyopatik periyodik bacak ve kol hareketleri (nokturnal miyoklonus): Özellikle alt ekstremitelerde, yineleyici ve düşük amplitüdlü, kısa süreli atmalar şeklinde kendini gösterir.
Parasomnia � Uykuda, uyku dönemiyle eş zamanlı davranış ve fizyolojik alanlarda değişimleri kapsar. � Bunlar, SSS aktivasyonunun otonomik sinir sistemi ya da iskelet kaslarına aktarılması ile ortaya çıkar. � Parasomnialar çocuklukta sık görülür.
Parasomnialar � Kabus Bozukluğu � Uyku Terörü � Uykuda Yürüme � Diş Gıcırdatma
Kabus Bozukluğu � Sıklıkla 3 -5 yaşları arasında görülen, genellikle REM döneminde ve uykunun ikinci yarısında, dış uyaran olmaksızın uyanmaya yol açan, korkutucu rüyalar ile karakterizedir. Yaklaşık %5 oranında rastlanır.
� Korku ile uyanır, rüya içeriğini hatırlar ve uyandığında hafif konfüzyon içindedir. Epizod geçince uykuya dalar.
� Kabus bozuğu, uyku terörü ve epilepsiden ayırt edilmelidir. � Kabus bozukluğu, REM'le ilişkilidir ve uykunun her döneminde görülebilir, uyku terörü ise daha çok derin uykunun yoğun olduğu ilk 2 saatte ortaya çıkar. Epilepsi ise uyanıklıkta da görülmesi ve EEG ile ayırt edilebilir.
Uyku Terörü � Uykunun ilk saatlerinde, yavaş dalga uykusu sırasında ortaya çıkan, korku, çığlık atma ve ağlamanın görüldüğü, otonomik ve davranışsal değişikliklerle karakterize bir bozukluktur. � Genellikle hatırlanmaz. � Yaygınlığı çocuklarda %1 -6 olup, en çok 5 -7 yaşları arasında görülmektedir. � Erişkinlikte prevalansı %0 -1 civarındadır.
� Motor aktivite belirgindir. � Pupil dilatasyonu, terleme, taşikardi, takipne, konfüzyon hali eşlik edebilir. � Genellikle 15 dakika içinde tam bir uyanıklık hali oluşmadan yatışır. Yaklaşık uykunun aynı dönemlerinde ve gecede bir epizod görülür.
Gece terörü Kabus bozukluğu Ortalama başlama yaşı > 18 ay (4 -12 yaş sık) 36 -72 ay Ortaya çıktığı zaman Uykunun ilk 1/3’ünde Uykunun 2. yarısında Görüldüğü uyku evresi NREM Çocuğun duygusal durumu Yatıştırılamayan ağlama, Yatışabilen korku panik Çocuğun uyanması Hayır Evet Uykuya kolayca geri dönmesi Evet Hayır Olayı hatırlaması Hatırlamaz Hatırlar
Uyurgezerlik (Somnanbulizm) � Yavaş dalga uykusu sırasında ortaya çıkan ani motor aktivite ile karakterizedir. Uykunun ilk saatlerinde, yaklaşık 10 -15 dakika süreyle görülür. � Amnezi eşlik eder.
� Çocukların %25 -30'unda görülür. 12 yaş civarında en sıktır, 15 yaşından sonra nadirdir. � Uyurgezerlikte ailesel yatkınlık belirgindir.
� REM uykusu davranış bozuklukları: Genellikle orta yaş ve yaşlı erkeklerde, gecenin son 1/3’lük kısmında, REM uykusunda atoninin geçici kaybı ile birlikte, motor aktivitelerin oluşması ile karakterize bir bozukluktur.
� Uyku Paralizisi: Uykuya dalarken (hipnogojik) ya da uyanırken (hipnopompik) ortaya çıkan, genellikle anksiyete ve ölüm korkusunun eşlik ettiği, istemli hareketleri yapamama ile karakterize bir bozukluktur. � Ergenlik döneminde oldukça yaygındır.
� Uykuda Konuşma: Uyku sırasında kendiliğinden, farkında olmadan sesler çıkarma veya konuşmalarla karakterizedir. Uykunun ilk saatlerinde, derin uykuda ortaya çıkar.
� Uyku Bruksizmi: Uyku sırasında dişlerin birbirine sürtülmesi ile karakterize stereotipik bir bozukluktur.
� Uyku Enürezisi: Uyku sırasında tekrarlayıcı istemsiz miksiyon ile karakterizedir. Genellikle yavaş dalga uykusu sırasında görülür.
- Slides: 41