UYGARLIK TARH HAFTA1 SONER AKIN KTAP GORDON CHILDE

  • Slides: 31
Download presentation
UYGARLIK TARİHİ HAFTA-1 SONER AKIN

UYGARLIK TARİHİ HAFTA-1 SONER AKIN

KİTAP • GORDON CHILDE • TARİHTE NELER OLDU • 12 ÜNİTE • 5. BASKI

KİTAP • GORDON CHILDE • TARİHTE NELER OLDU • 12 ÜNİTE • 5. BASKI KIRMIZI YAYINEVİ • 298 SAYFA • Ayrıca TEMEL KAVRAMLARA İLİŞKİN DERS NOTLARI DA VAR • HER HAFTA İNDİRİLEBİLİR • ADRES: http: //www. mku. edu. tr/profile. Page. aspx? personel=1024

UYGARLIK NEDİR? • Uygarlık veya medeniyet, bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının,

UYGARLIK NEDİR? • Uygarlık veya medeniyet, bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Uygar kelimesi, yerleşik hayata ilk geçen Türk kavimi olan Uygurlardan gelmektedir.

MEDENİYET • Medeniyet ve uygarlık kavramları çoğunlukla aynı anlamda kullanılmakla birlikte, uygarlığın daha geniş

MEDENİYET • Medeniyet ve uygarlık kavramları çoğunlukla aynı anlamda kullanılmakla birlikte, uygarlığın daha geniş bir anlam taşıdığını ifade etmek mümkündür.

EVRENSEL OLMASI • Medeniyetin, belirli bir insan topluluğu veya topluluklarının belirli bir coğrafya üzerinde

EVRENSEL OLMASI • Medeniyetin, belirli bir insan topluluğu veya topluluklarının belirli bir coğrafya üzerinde ve belirli bir zaman içinde ortaya koydukları değerlerle sınırlı olmasına karşı; uygarlık kavramının, binlerce yıl devam eden gelişmeler sonunda, insan aklının, bilim ve teknolojisinin katkısı ile ortaya çıkan ve tüm insanlığın eseri ve malı olan evrenselliği sözkonusudur.

FARKLI KÜLTÜRLER • Uygarlığın doğuşuna ve yükselişine Çin'den Uygur ve Orta Asya Türklerine; Hindistan'dan

FARKLI KÜLTÜRLER • Uygarlığın doğuşuna ve yükselişine Çin'den Uygur ve Orta Asya Türklerine; Hindistan'dan ve Mezopotamya medeniyetinden Antik Mısır medeniyetine; Ege kıyılarındaki antik çağ sitelerinden Roma'ya; Batı Avrupa'da aydınlanma çağını yaratan, sanayi inkılabını gerçekleştiren milletlere ve nihayet Amerika ve Uzak Doğu'daki Japonlar'a kadar, tarih boyunca sayılamayacak kadar çok ülkenin ve ulusun katkısı olmuştur ve olmaya da devam etmektedir.

DÜNYA TARİHİNDE EN BİLİNEN UYGARLIKLAR • • • • ► Afrika Uygarlıkları ► Akad

DÜNYA TARİHİNDE EN BİLİNEN UYGARLIKLAR • • • • ► Afrika Uygarlıkları ► Akad İmparatorluğu ► Antik Amerika ► Anadolu Uygarlıkları ► Andlar uygarlıkları ► Arap uygarlığı ► Asur ► Aztekler ► Babil ► Batı kültürü ► Ege Uygarlığı ► Elam İmparatorluğu ► Emeviler ► Eski monarşiler ► Etrüskler • • • • ► Fenike ► Girit uygarlığı ► Hanlıklar ► Helenistik dönem ► Antik Kavimler ► Klasik Antik Çağ uygarlıkları ► Kolhis ► Koloniler ► Kurgusal uygarlıklar ► Maya uygarlığı ► Mezopotamya ► Miken Uygarlığı ► Palmira İmparatorluğu ► Roma Yunanistanı • • • ► Sümer ► Teotihuacan ► Türk uygarlığı ► Ugarit ► Uygarlıklar müzeleri ► Antik Yakın Doğu ► İlirya ► İndus Vadisi Uygarlığı ► İngiliz uygarlığı ► İskitler

Örneğin ANADOLU UYGARLIKLARI • ► Karya • ► Arzava Krallığı • ► Kizzuvatna •

Örneğin ANADOLU UYGARLIKLARI • ► Karya • ► Arzava Krallığı • ► Kizzuvatna • ► Bizans İmparatorluğu • ► Lidya • ► Ermeni Krallığı • ► Misya • ► Hatti • ► Pisidya • ► Hitit İmparatorluğu • ► Pontus Krallığı • ► Hititler • ► Trabzon İmparatorluğu • ► Hurriler • ► Urartular • ► İznik İmparatorluğu

PEKİ TARİH NADİR? • Tarih, geçmişte yaşamış insan ve insan topluluklarının bütün faaliyetlerini yer

PEKİ TARİH NADİR? • Tarih, geçmişte yaşamış insan ve insan topluluklarının bütün faaliyetlerini yer ve zaman göstererek, sebep-sonuç ilişkisi kurarak, belge ve bulgular ışığında inceleyen bilim dalıdır. Tarihi bilgi, geçmişteki olaylara ilişkin tüm bilgilerin, olayların vuku bulduğu dönemin şartları göz önüne alınarak, mümkün olduğunca nesnel bir şekilde sunulması ile oluşur. Tarih, yaşanan olayların bir daha yaşanabilmesi gibi bir olasılık olmadığından diğer bilimler gibi deney ve gözleme dayanamaz.

Bir bilim dalı • Tarih; geçmişteki insanların neler yaptıklarını, neden ve sonuç ilişkisi dahilinde,

Bir bilim dalı • Tarih; geçmişteki insanların neler yaptıklarını, neden ve sonuç ilişkisi dahilinde, yer ve zaman göstererek, belgeler ışığında objektif olarak incelediği için bir bilim kabul edilir.

KÖKENİ • Tarih kelimesinin Batı dillerindeki tüm karşılıkları Grekçe istoria, istorien sözcüğünden gelmektedir. (Latince:

KÖKENİ • Tarih kelimesinin Batı dillerindeki tüm karşılıkları Grekçe istoria, istorien sözcüğünden gelmektedir. (Latince: Historia, İtalyanca: Storia, Fransızca: Histoire, İngilizce: History, Almanca: Historie). • İyonya lehçesinde bildirme, haber alma yoluyla bilgi edinme anlamlarında kullanılan kelime, Attika lehçesinde görerek, tanık olarak bilme anlamlarının yanı sıra çok daha geniş bir anlam içeriğiyle fizik, coğrafya, astronomi, bitki ve hayvan bilgisi ve hatta giderek doğa bilgisini kapsayacak şekilde kullanılmıştır.

Doğrulanmış olgular • Edward Carr'ın tanımıyla tarih, "doğrulanmış olgular kümesi"nden başka bir şey değildi.

Doğrulanmış olgular • Edward Carr'ın tanımıyla tarih, "doğrulanmış olgular kümesi"nden başka bir şey değildi. • Tarihçiler araştırmalarında çok çeşitli kaynaklar kullanırlar. Bu kaynakların önem sırasına göre belirli bir hiyerarşi içinde sınıflanması ve yorumlanması tarihçinin temel çalışma yöntemidir.

HANGİ KAYNAKLAR? • Arşiv belgeleri: kamuya ya da özel kişilere ait arşivlerde bulunan belgelerdir.

HANGİ KAYNAKLAR? • Arşiv belgeleri: kamuya ya da özel kişilere ait arşivlerde bulunan belgelerdir. Arşivler resmi kayıtlar, yazışmalar gibi çok çeşitli belgeleri içerir. • Yayınlanmış resmi belgeler: Döneme ait kanunlar, kararnameler, kararlar • İncelenen döneme ait hatıralar, eserler, edebiyat çalışmaları • Dönemin basın-yayın organları (gazeteler, dergiler)

Kalıntılar • Arkeolojik kazılarda elde edilen malzemelerdir. Taş, toprak, kemik ve çeşitli madenlerden yapılmış

Kalıntılar • Arkeolojik kazılarda elde edilen malzemelerdir. Taş, toprak, kemik ve çeşitli madenlerden yapılmış eşyalar, mağara resimleri, kabartmalar, mezarlar, heykeller bunlardandır.

Çizili, Sesli ve Görüntülü Kaynaklar • Bu kaynaklara; haritalar, planlar, taş plaklar, fotoğraf vs.

Çizili, Sesli ve Görüntülü Kaynaklar • Bu kaynaklara; haritalar, planlar, taş plaklar, fotoğraf vs. örnek gösterilebilir. Ancak montaj yapılabilmesi kaset, cd, dvd vs. belgelerin yüzde yüz güvenilir olma özelliğini yitirmesine neden olmaktadır.

Birinci el kaynaklar & İkinci el kaynaklar • Birinci el kaynaklar • Tarihi olayın

Birinci el kaynaklar & İkinci el kaynaklar • Birinci el kaynaklar • Tarihi olayın geçtiği döneme ait her türlü bulgudur. • İkinci el kaynaklar • Olayın geçtiği döneme yakın ya da o dönemin kaynaklarından yararlanılarak meydana getirilen eserlerdir. ve bu eserler daha uzun kalabilirler. • Yazılı ve sözlü kaynakların yeterli olmadığı durumlarda (ya da bu kaynakları tamamlamak amacıyla) fotoğraflar ve günlük eşyalar (örneğin Eski Yunan toplumu için vazo motifleri) birinci elden kaynak olarak tarih çalışmalarına temel oluşturabilir.

Kaynakların kullanımı • Tarih bilimi nesnel verilere, olgulara dayanan bir bilimdir, ancak nesnelliği bütünüyle

Kaynakların kullanımı • Tarih bilimi nesnel verilere, olgulara dayanan bir bilimdir, ancak nesnelliği bütünüyle yansıtması mümkün değildir. Tarihî çalışmaların birinci elden kaynaklara, arşiv belgelerine dayalı olması bu çalışmaların inceledikleri konu üzerine mutlak bilgi verdiği, son sözü söylediği anlamına gelmez. Bu durumun nedenleri kaynaklara bağlı (nesnel) ve tarihçiye bağlı nedenler olarak ikiye ayrılabilir

Arşiv belgeleri • Arşiv belgeleri her zaman güvenilir bir kaynak teşkil etmez; örneğin resmi

Arşiv belgeleri • Arşiv belgeleri her zaman güvenilir bir kaynak teşkil etmez; örneğin resmi kayıtların henüz kaleme alındıkları sırada gerçekten uzak bilgiler yansıtmaları olasıdır. Tarihçi bu olasılıkları da göz önünde bulundurarak kaynaklara karşı eleştirel bir yöntem izler. • Kullanılacak olan belgelerin seçimi, sunuş şekli, tarih çalışmasının amacı, tarihçinin kişisel siyasi-ideolojik tercihleri, tarihçinin eser verdiği dönemin siyasi-ideolojik koşulları gibi çeşitli nedenler, tarih yorumlarına etki eder. Dolayısıyla aynı arşiv belgelerinden yola çıkılarak farklı tarih yorumlarına ulaşılması olasıdır.

Hikayeci Tarih Yazıcılığı • Bu tarz ilk olarak eski Yunan'da ortaya çıkmıştır. Başlangıçta ağızdan

Hikayeci Tarih Yazıcılığı • Bu tarz ilk olarak eski Yunan'da ortaya çıkmıştır. Başlangıçta ağızdan ağza dolaşan hatıralar şairler tarafından nazım tarzında söylenmekte ve bunlara "epos" adı verilmekteyken, Logograflar tarafından hikâyeleştirilerek nesre çevrilmişler ve arşivlerdeki malzemenin de ilavesiyle içlerine birtakım gerçekler de karışmıştır. Fakat yine de, Strabon'un ifadesiyle bunlar "epos" olmaktan kurtulamamışlardır. Logografların eserleri ne edebi, ne de tarihi eserlerdir.

KRONİKLER • Sadece ilmi araştırma yolunu açan "basit kronikler"dir. "Tarihin Babası" adıyla bilinen Herodotos

KRONİKLER • Sadece ilmi araştırma yolunu açan "basit kronikler"dir. "Tarihin Babası" adıyla bilinen Herodotos her ne kadar Logografların yolundan gitmişse de, insanı merkez haline getirmiş olması ve kavrayış üstünlüğüyle onlardan ayrılır. • Herodotos da hikâyeci tarih tarzını kullanmıştır. Fakat olayları peşe sıralamakla kalmamış, onları bir düzen içinde nakletmiş ve bir kompozisyon örneği vermiştir. • Eserinde az da olsa siyasi görüşler vardır. Tenkit düşüncesine sahip olmamakla birlikte, gördükleri ile duydukları arasında bir ayrım yapmıştır.

Öğretici Tarih Yazıcılığı • Geçmiş olaylardan ders almak, gelecekteki yolu doğru çizebilmek, okuyucuya ahlaki

Öğretici Tarih Yazıcılığı • Geçmiş olaylardan ders almak, gelecekteki yolu doğru çizebilmek, okuyucuya ahlaki ve milli duygular aşılayabilmek maksadıyla yazılan bu tarz eserler, öğretici bir mahiyet arz ettiklerinden "öğretici" veya "pragmatik" denilen tarihçilik akımı içinde yer alırlar. Bu tarzın önderliğini yapan kişi Thukydides (Tukididis)'tir. Gerçek anlamda tarihçilik, onun "Pelopennesoslular ile Atinalıların Savaşı" adlı eseriyle başlamıştır. Bu eser sadece edebi bakımdan değil, metot ve zihniyet bakımından da daha önceki eserlerden çok farklıdır. Bu fark, eserin gerek konu, gerekse muhtevasında kendini göstermektedir.

Devlet Söylemi • Eser zaman ve mekân bakımından sınırlandırıldıktan başka, sadece müellifin yaşadığı devrin

Devlet Söylemi • Eser zaman ve mekân bakımından sınırlandırıldıktan başka, sadece müellifin yaşadığı devrin olaylarına tahsis edilmiş; devlet, tarihi realitenin merkezi olarak görülerek, esas yerine getirilmiştir. • Devlet düşüncesinin esasını siyaset teşkil etmesi dolayısıyla da Thukydides (Tukudides ) bir siyasi tarih yazıcısı olmuştur. Thukydides (Tukudides ) yetişme tarzı sebebiyle de, araştırmaya yeni bir anlam getirmiştir. Bu da "siyasi öğretim de faydalı olmak"tır. • Böylece ilk defa olarak tarih biliminin sosyal bilimler içindeki yeri de tayin edilmiştir. Burada amaç, faydalı olmak, tarih yoluyla tecrübeyi arttırıp bilgiyi çoğaltarak geliştirmek ve insanı başarılı kılmaktır.

Bunun şartları ise: • Gerçeğe tamamen sadık kalmak, • Olay ve durumları anlatırken, aralarındaki

Bunun şartları ise: • Gerçeğe tamamen sadık kalmak, • Olay ve durumları anlatırken, aralarındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. • Geçmişi öğrenerek, bu bilgilere dayanarak şu anki durum ve gelecek hakkında hüküm vermek anca bu şekilde mümkündür. Tarih yazıcılığında bu tür, Thukydides (Tukudides ) ’ten sonra diğer eski Yunan ve Roma tarihçilerince de benimsenmiş; Polybios, Plutarkhos, Tacitius, Machiavelli gibi yazarlar onun izinden gitmişlerdir.

Pragmatik tarih yazıcılığı • Pragmatik tarih yazıcılığının en belirgin özelliği, tarihte ün yapmış şahsiyetlere

Pragmatik tarih yazıcılığı • Pragmatik tarih yazıcılığının en belirgin özelliği, tarihte ün yapmış şahsiyetlere geniş yer verilmesi, bu kişilerin idealleştirilmesi, hatta adeta insanüstü varlıklar haline getirilmesidir. İslam tarihçiliğindeki "Siyer" kitapları bu tarza örnek olarak gösterilebilir. Thukydides'in açtığı çığır, tarihi gerçekleri ortaya koymak hedefini güttüğü halde, örnek olmak prensibiyle de hareket ettiğinden, bunu benimseyen müelliflerin eserlerinde hep zaferler ve parlak olayların işlenmesine özen gösterilmiş, başarısızlıklar ve hayal kırıklıkları karşısında sessizlik tercih edilmiştir. Bu da öğretici tarzın en büyük zaafını teşkil etmiştir.

Araştırmacı Tarih Yazıcılığı • Olayların sebeplerini ve sonuçları derinlemesine inceleyerek, yer ve zaman bakımından

Araştırmacı Tarih Yazıcılığı • Olayların sebeplerini ve sonuçları derinlemesine inceleyerek, yer ve zaman bakımından dönemin toplumsal, ekonomik yapılarını, iklim ve diğer bütün şartları detaylı şekilde düşünerek, olayları sadece tek bir sebebe bağlamadan sade şekilde anlatılması tarzıdır. 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır.

Herodot • Herodot (Halikarnassoslu Herodotus; Yunanca: Ηροδοτος Herodotos; MÖ 484, Halikarnas - MÖ 425),

Herodot • Herodot (Halikarnassoslu Herodotus; Yunanca: Ηροδοτος Herodotos; MÖ 484, Halikarnas - MÖ 425), Antik Yunan tarihçi ve yazar. • Gezilerinde gördüğü yerleri ve insanları anlattığı, Herodot Tarihi olarak bilinen eseriyle tanınır. Eserinin esas konusu, Pers İmparatorluğu ile Antik Yunan kent devletleri arasında MÖ 499 ile MÖ 449 yılları arasında yapılan Pers savaşları'dır. • "Tarihin babası" olarak anılan Heredot'un bu lakabı, Romalı hatip Cicero'nun De Legibus adlı eserinde onu "tarih yazarlarının babası" (Latince pater historiae) olarak nitelemesinden gelir.

Karl Marx • Tarih konusu üzerinde, Alman filozof Karl Marx tarafından geliştirilen materyalizm görüşü

Karl Marx • Tarih konusu üzerinde, Alman filozof Karl Marx tarafından geliştirilen materyalizm görüşü de önemli yer tutmaktadır. Materyalizmin bu tarih konusundaki görüşüne tarihsel materyalizm denir.

Prof. Dr. Gordon V. Childe • Arkeolojik bulguları tarihsel bütünlük ve gelişim içinde kavrayıp

Prof. Dr. Gordon V. Childe • Arkeolojik bulguları tarihsel bütünlük ve gelişim içinde kavrayıp yorumlamaya çalışmış olup, bu anlayışla yazdığı yapıtları, arkeolojik ve tarihsel bulguların sosyalizm açısından değerlendirilmesinde ufuk açan yapıtlar olarak klasikler arasında girmiştir.

Prof. Dr. Gordon V. Childe • Özellikle marxist düşünceden etkilendiği ve teorilerini bu etkide

Prof. Dr. Gordon V. Childe • Özellikle marxist düşünceden etkilendiği ve teorilerini bu etkide geliştirdiği kabul edilir, 1946 -1956 yılları arasında Londra Üniversitesinde Tarih Öncesi Arkeolojisi profesörlüğü ve Arkeoloji Enstitüsü yöneticiliği yaptı. G. Childe'ın en çok okunan iki kitabı "Tarihte Neler oldu" (What Happened in History) ve "Kendini Yaratan İnsan" (Man Makes Himself) 'dır. Edinburgh'dan sonra 1956 yılından da emekli olduğu Londra Üniversitesindeki Arkeoloji bölümüne dekan olarak atanmıştır. 1957 yılında Avustralya'ya döndü ve Blue Mountain de intihar etmiştir.

Prof. Dr. Gordon V. Childe • Gordon Childe'ın arkeoloji dünyasına kattığı ve en önemli

Prof. Dr. Gordon V. Childe • Gordon Childe'ın arkeoloji dünyasına kattığı ve en önemli iki teorisi "Neolitik Devrim/Neolithic Revolution" ve "Şehircilik Devrimi/Urban Revolution" dir Bu iki teori üzerine arkeolojik çalışmalar yapmış ve bunların kayıtlarını tutan ilk kişilerden birisidir ve bu çalışmaları hala günümüzde de geçerliliğini devam ettirmektedir. Özellikle Avrupa Dünyasının Neolitikleşme süreci ile ilgili ortaya attığı teoriler sürekli olarak arkeoloji dünyasında tartışılmaktadır. Vaha Teorisi (Oasis hyothesis) olarak bilinen ve insanların avcılık ve toplayıcılıktan yerleşik düzene geçiş sürecini açıklayan teorisi ile neolitik devrimin ortaya çıkışanı açıklayıcı bir model ortaya sermiştir.

Prof. Dr. Gordon V. Childe • Ayrıca bu kapsamda "Ex oriente lux" (Doğudan Yükselen

Prof. Dr. Gordon V. Childe • Ayrıca bu kapsamda "Ex oriente lux" (Doğudan Yükselen Işık), olarak bilinen söylemiyle batı veya Avrupa uygarlığının köklerinin yakın doğudan batıya doğru göç ettiği savını ileri sürmüştür. Yine. şehircilik ve devlet oluşumu ile ilgili teoriler ortaya atmıştır. Neolitik Devrim ve Şehircilik devrim kavramları dışında arkeoloji ve Hint-Avrupa dilleri üzerine çalışmalar yapmış ve bu Hint-Avrupa dillerinde daha sonra Hint-Avrupalıların kökenleri konusunda teoriler geliştirmiştir. Bunun sonucu Aryan tezini ortaya koymuştur. • Sonuç olarak, Gordon Childe'in özellikle Avrupa ve Yakın Doğu prehistoryasına yön veren en önemli kişiler arasında sayıldığı söylenebilir. Özeiiikle Neolitik Devrim ve Şehircilik devrim teorileri prehistorik arkeolojiye yön vermiştir.