ULUSLARARASI FNANS KURUMU Kvan Altnkeski Burak ztekin I
ULUSLARARASI FİNANS KURUMU Kıvanç Altınkeski Burak Öztekin
I. Kuruluşu ve amacı • 1956 yılında kurulan ve merkezi Washingtonda bulunan Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Dünya Bankasının özel sektör koludur • IFC‘nin amacı; gelişmekte olan ülkelerde sürdürülebilir özel sektör yatırımlarını destekleyerek yoksulluk oranını düşürmek ve yaşam standartlarını yükseltmektir. • Dünya Bankası gelişmekte olan ülkelerin hazinelerine yada kamu kuruluşlarına kredi verirken, IFC doğrudan özel sektöre kredi, finansman, tavsiye ve teknik yardım/destek sağlamaktadır.
I. Kuruluşu ve amacı • Kurulduğu 1956 yılından bu yana toplam 179 üye ülke sayısına erişmiştir. • $56 milyar kendi kaynaklarından, $25 milyar sendikasyon kredilerinden olmak üzere toplam 140 üye ülkede 3531 özel sektör işletmesine finansman ve kredi sağlamıştır. • 2006 yılı portföyü kendi kaynaklarından kullandırdığı $21. 6 milyar, sendikasyon olarak sağladığı $5. 1 milyar kredi ve finansmandan oluşmaktadır.
II. Yönetim ve Organizasyon şekli • IFC, mali ve hukuki açıdan bağımsız bir kurum olmakla birlikte, çalışmalarını Dünya Bankasının diğer kuruluşları ile birlikte koordineli olarak yürütmektedir. • IFC 179 üye ülkeden oluşmaktadır, kayıtlı sermayesi $2. 45 milyardır. • Ülkelerin IFC üyesi olabilmesi için; – Dünya Bankasına üye olmaları; – IFC üyelik anlaşmasını imzalamış olmaları; – IFC üyelik anlaşmasını kabul ettiğine dair senedi imzalayıp, Dünya Bankası Kurum Sekreterliğine yatırmaları gerekmektedir.
II. Yönetim ve Organizasyon şekli • Politikaların oluşturulması ve yatırımların onayı üye ülkelerin ortak kararına bağlıdır. Üye ülkeler, IFC’nin programının oluşturulmasını ve faaliyetlerini Guvernörler Kurulu ve Yönetim Kurulu aracılığıyla yönlendirirler. IFC’nin en güçlü ve yetkili kurulu olan Guvenörler Kurulu, her bir üye ülke tarafından atanan Guvernörler ve Güvernör Yardımcılarından oluşmaktadır. Guvernörler Kurulu elinde bulundurduğu güç ve yetkinin büyük bir kısmını seçmiş olduğu 24 üyeden oluşan Yönetim Kuruluna bırakır. Yönetim Kurulundaki temsilcilerin (Direktörler) oy ağırlığı temsil ettiği üyelerin IFC’nin sermayesideki payı ile orantılıdır.
II. Yönetim ve Organizasyon şekli • Direktörler IFC’nin merkezinde düzenli olarak toplanmakta, yatırım kararları ve stratejik konularda görüşmekte ve alınan kararlar doğrultusunda alt yönetimleri yönlendirmektedirler. Ayrıca Direktörler alt komitelerde de görev alarak, çeşitli konularda daha derinlemesine inceleme yapılmasını sağlamaktadırlar. • Dünya Bankasının Başkanı Paul Wolfowitz aynı zamanda IFC’nin de Başkanıdır, Başkan Yardımcısı Lars H. Thunell IFC’nin günlük operasyonlarını yönetmektedir.
II. Yönetim ve Organizasyon şekli • IFC’nin operasyonları/projeleri ve programı Bağımsız Değerlendirme Grubu (IEG - Independent Evaluation Group) tarafından değerlendirilmektedir. IFC’nin projelerinin sosyal ve çevresel sorumluluk esaslarını yerine getirmesi Uyum Danışmanı/Ombudsman (CAO - Compliance Advisor Ombudsman) tarafından güvence altına alınır.
II. Yönetim ve Organizasyon şekli • Bağımsız Değerlendirme Grubu (IEG - Independent Evaluation Group): IEG Dünya Bankası bünyesinde bulunan kurumların faaliyetlerinin verimliliğini, gelişme ve kalkınmadaki etkilerini değerlendiren bağımsız bir gruptur. Dünya Bankasının faaliyetleri IEG-WB tarafından, Çok Taraflı Yatırım Garanti Ajansının (MIGA) faaliyetleri IEG-MIGA tarafından ve IFC’nin faaliyetleri IEG-IFC tarafından değerlendirilmektedir.
II. Yönetim ve Organizasyon şekli • IEG-IFC değerlendirme sistemi şu şekilde özetlenebilir; – Yatırım, teknik yardım ve danışmanlık, strateji ve politikalar alanlarında alınan kararların özel sektörün gelişimi yönündeki etkilerini değerlendirmek, – IFC’nin yatırım kararlarını alırken kullandığı değerlendirme sisteminin, özel sektöre sunduğu finansal enstrümanların ve ürünlerin kullanışlılığını değerlendirmek, sistem, enstrüman ve ürünlerin geliştirilmesi yolundaki sürece katkıda bulunmak, – Değerlendirme süreci boyunca elde edilen bulguların IFC’nin operasyonel performansını, güvenilirliğini ve kurumsal şeffaflığını geliştirmek amacıyla tavsiye şeklinde sunulması.
II. Yönetim ve Organizasyon şekli • IEG-IFC’nin organizasyon yapısı IFC’nin operasyon, politika departmanlarından, karar alma bölümünden bağımsızdır. • IEG-IFC çalışanları, IFC çalışanlarına ve kayıtlarına sınırlandırma olmaksızın değerlendirme amaçlı ulaşabilmektedir. • IEG-IFC’nin Direktörü kendi personel, bütçe ve çalışma programından sorumludur, IEG-IFC çalışmalarını ve bulgularını IFC Başkan Yardımcısı ile istişare eder
II. Yönetim ve Organizasyon şekli • Uyum Danışmanı/Ombudsman (CAO - Compliance Advisor Ombudsman): CAO doğrudan Dünya Bankasının Başkanına IFC ve MIGA projeleri ile ilgili rapor veren bağımsız bir ofis konumundadır. CAO Yönetim yada Projelerle ilgili süreçlere müdahale etmez, sadece çıkabilecek anlaşmazlıkların çözümü için tavsiyelerde bulunur. CAO raporları ve tavsiyeleri halka açıktır. Dünya Bankası Başkanı, CAO tarafından sunulan raporların ve tavsiyelerin uygulanmaya konulup konulmayacağı konusunda karar verir.
II. Yönetim ve Organizasyon şekli • CAO’nun üç fonksyonu vardır; – IFC yatırımlarının yada MIGA’nın vermiş olduğu garantilerin çevresel, sosyal politikalar, yönerge ve prosedürler ile uyumunu denetlemek, – Büyük ölçekli çevresel ve sosyal politikalar, yönergeler, prosedürler, kaynaklar ve sistem ile ilgili Dünya Bankası Grubuna, IFC ve MIGA yönetimine tavsiyelerde bulunmak, – Ombudsman/Kamu Denetçiliği (CAO’nun esas fonksyonu) sıfatı ile IFC ve MIGA’nın desteklediği projelerin sosyal ve çevresel etkileri nedeniyle zarar gören kişilerin şikayetlerini ele almak, çözüm üretmek.
III. IFC ve Özel Sektör • IFC gelişmekte olan ülkelerin özel sektörlerine kredi, finansman, tavsiye ve teknik yardım/destek sağlamaktadır. • IFC’nin sunmuş olduğu Finansal ürünlerden ve hizmetlerden başvuru sahiplerinin yararlanabilmeleri için bir takım şartlar gerekmektedir. Bunlar özetle; – Proje IFC üyesi gelişmekte olan ülkede özel sektör projesi olmalıdır, – Proje teknik açıdan sağlam olmalıdır, – Projenin karlılık ihtimali yüksek olmalıdır,
III. IFC ve Özel Sektör – Proje bulunduğu ülkenin yerel ekonomisine katkıda bulunacak cinste olmalıdır, – Proje IFC’nin ve bulunduğu ülkenin çevresel ve sosyal standartlarına uyumlu olacak şekilde dizayn edilmiş olmalıdır.
III. IFC ve Özel Sektör • IFC’nin finansman toplanabilir; sağladığı alanlar 3 ana başlıkta – Proje finansmanı: Projeden doğan nakit akışları ile borcun/kredinin geri ödenmesi, – Firma finansmanı: Genişleme ve yeniden yapılanma faaliyetlerinin finansmanı. – Ticaret finansmanı: İthalat ve ihracatın banka kredileri ve garantileri ile finansmanı.
III. IFC ve Özel Sektör • Finansal ürünler: – Kredi ve Aracılık Hizmetleri: IFC projelere ve özel sektör kuruluşlarının finansman sağlarken 2 çeşit kaynak kullanır. Bu kaynaklar, IFC’nin hesabından sağlanan A-Krediler ve katılımcı finansal kuruluşlardan sendikasyon kredileri; B-Kredilerin vadesi 7 ile 12 yıl arasında değişmektedir ancak bazı A-Kredilerin vadesi 20 yıla kadar uzamaktadır. – Yerel Para birimi ile Finansman: Bu finansman şekli doviz kuru dalgalanmalarının yaratacağı risklerden kaçınmak isteyen özel sektör kuruluşlarının borçlanmalarını yerel para birimi cinsinden yapabilmelerine fırsat vermektedir.
III. IFC ve Özel Sektör – Sermaye ile Finansman: IFC doğrudan kredi ile finansman sağlayabildiği gibi, projelere, finansal kuruluşlara, fonlara yatırım yaparak; hisselerini alarak da finansman sağlamaktadır. IFC bu firmalarda azınlık olarak hisse sahibi olmakta, payı genellikle %20’yi geçmemektedir. Uygun zaman gelince bu hisseleri ya doğrudan proje sahibi firmalara yada sermaye piyasalarında satarak bu ortaklıklardan çıkmaktadır. – Özel Sermaye ve Yatırım Fonu Mobilizasyonu: IFC gelişmekte olan ülkelere yatırım yapan Özel Sermayeli Yatırım fonlarına yatırım yaparak uluslararası sermayenin gelişmekte olan piyasalara mobilizasyonunu sağlamakta, bu ülkelerdeki özel sektör kuruluşlarının bu vesile uzun vadeli kredi kullanabilme olanaklarını geliştirmektedir.
III. IFC ve Özel Sektör – Sendikasyon Kredileri: IFC sendikasyon kredileri (B-Krediler) organize ederek finansal kuruluşları bu yapının içine çekmekte, tek başına gelişmekte olan ülkelere yatırım yapmayacak olan kuruluşları riski bölüşme esasına göre çalışan bu finansman sisteminin içine almaktadır. Sendikasyon kredileri çok taraflı bir kuruluş olan IFC çatısı altında organize edildiği için bu kredilere iştirak eden bankalar normalde yerine getirmesi gereken ülkenin riskine dair provizyonlardan muaf tutulmaktadırlar. – Yapılandırılmış Finansman: Bu finansman şekli kısmi garantiler ile özel sektör firmalarının kredi derecelerinin arttırılmasını sağlamaktadır. IFC’nin AAA kredi ratingi sayesinde özel sektör firmalarının kredi yeterlilikleri artmakta, finansman bonoları ve seküritizasyon yoluyla daha ucuza ve daha uzun vadeli borçlanabilmektedirler.
III. IFC ve Özel Sektör – Risk Yönetimi: IFC gelişmekte olan ülkelerdeki firmalara türev piyasalarda kur, faiz, emtia riskinden doğabiliecek zararlara karşı kendilerini hedge etme/koruma imkanı tanımaktadır. IFC, kredi yeterlilikleri nedeniyle kendi başına bu piyasalarda işlem yapamayacak olan firmalar ile bu piyasalar arasına aracı olarak girmekte ve AAA ratingi sayesinde bu firmaların türev ürünlerden yararlanmasını sağlanmaktadır. – Yerel İdarelere Finansman: Dünya Bankası ile birlikte gerçekleştirilen bu finansman ile hedeflenen yerel idarelerin Devlet garantisine ihtiyaç duymadan altyapı yatırımlarında kullanabilecekleri finansman kaynaklarına sermaye piyasalarından ulaşabilmesidir.
III. IFC ve Özel Sektör – Ticaret Finansmanı: Bu finansman şeklinin esasını IFC’nin risk güvencesi altında uluslarası alanda banka ağı kurmak teşkil etmektedir. Global Ticaret Finansmanı Programı adı altında gerçekleştirilen bu yapılanma Afrika, Asya, Latin Amerika ve Ortadoğuda bulunan bankaların uluslararası piyasalara girişini yaygınlaştırma amacını gütmektedir. Bu sistem sayesinde gelişmekte olan ülkelerin ticaret hacminin artması hedeflenmektedir. Bu program kapsamında 70 ülkedeki bankaya garanti ve ihracat öncesi peşin nakit finansmanı sağlanmaktadır.
III. IFC ve Özel Sektör • Teknik Destek ve Danışmanlık Hizmetleri : IFC gelişmekte olan ülkelerdeki iş ortamının geliştirilmesi, finansal piyasaların oluşması, çevresel ve sosyal kalkınma, kamu özel sektör işbirliğinin arttırılması amacıyla özel sektöre teknik yardım ve danışmanlık hizmetlerini yürütmektedir. Bu hizmetler IFC’nin sağlamış olduğu kredi ve ortaklık yoluyla finansmanlar ile de bağlantılıdır. Ayrıca, IFC hükümetlere yatırım ortamını geliştirecek ve özelleştirmelerin önünü açacak düzenlemelerin yapılması konusunda da danışmanlık yapmaktadır. IFC’nin bu operasyonları bağışta bulunan hükümetler, çok taraflı kuruluşlar ve IFC’nin kendi kaynaklarından finanse edilmektedir. IFC’nin bu hizmetleri fizibilite çalışmaları, sektör çalışmaları, yatırım projelerinin çevresel ve sosyal etkileri gibi konuları da içermektedir
III. IFC ve Özel Sektör • Bu hizmetler şu şekilde özetlenebilir; – Yabancı Yatırımı Çekmek: Dünya Bankası ve IFC gelişmekte olan ülkelerin hükümetlerine yabancı yatırımcıyı ve sermayeyi çekme konusunda danışmanlık hizmeti vermektedirler. – Kamu-Özel Sektör Ortaklığının Geliştirilmesi: Altyapı ve diğer kamu hizmetlerinde özel sektörün de rol alması, kamu kuruluşlarının yeniden yapılandırılması ve kamunun özel sektörün uzmanlık, yönetim anlayışı ve finansman olanaklarından faydalanabileceği bir kamu-özel sektör işbirliği/ortaklığı modelinin geliştirilmesi yolunda danışmanlık hizmetinin verilmesi.
III. IFC ve Özel Sektör – Finansal Altyapı ve Kurumların Geliştirilmesi: IFC gelişmekte olan piyasalardaki bankalar ve finansal kuruluşlarla birlikte çalışarak ve onlara danışmanlık hizmeti vererek bu bölgelerdeki finansal altyapıyı geliştirmeyi, derinleştirmeyi hedeflemektedir. Bu amaçla tüketici ve küçük boylu işletmeler hakkında kredi raporlaması sağlamak için 30’dan fazla ülkede kredi bürolarının kurulmasına yardım etmiştir. – Gelir Yönetimi: Gelişmekte olan ülkelerin petrol, doğal gaz, madencilik gibi sektörleri önemli gelir kaynaklarıdır. Ancak bu ülkelerin birçoğundaki yolsuzluklar ve şeffaf olmayan yapı nedeniyle bu gelir kaynaklarının ekonomik kalkınma ve sosyal gelişim için kullanılması mümkün olamamaktadır. Bu nedenle, Dünya Bankası ile birlikte IFC bu sektörleri içine alan bir şeffaflık girişimi başlatmış ve yatırım yaptığı projelerde şeffaf gelir yönetimi ilkesini desteklemektedir.
III. IFC – Türkiye ilişkileri • Türkiye 1956 yılında IFC’ye kurucu üye olarak katıldı. • Türkiye’nin IFC’ye katkıda bulunmuş olduğu sermaye $14. 5 milyon, oy oranı ise %0. 62’dir. • IFC Türkiyeye 1970 -2005 (Mart) yılları arasında $2. 5 milyar kendi kaynaklarından, $1. 6 milyar sendikasyon kredilerinden olmak üzere toplam $4. 1 milyar finansman sağladı. • 2005 Mart ayı baz alındığında, Türkiye IFC’nin portföyünde bulunan yatırımlardan en fazla pay alan 5. ülke konumundadır. Türkiyedeki portföyün toplam tutarı: $930 milyon.
III. IFC – Türkiye ilişkileri • IFC’nin Türkiyedeki faaliyetleri 3 ana grupta toplanabilir; – Finansal sektörü desteklemek: 1994 -2003 yılları arasında IFC’nin Türkiyedeki finansal sektöre sağlamış olduğu kaynaklar $1. 3 milyarı bulmaktadır ki bu da IFC’nin Türkiyedeki toplam yatırım portföyünün %44’ünü oluşturmaktadır. – Uzun vadeli kredi sağlamak: Ekonomik kriz zamanlarında özel sektöre sağlamış olduğu uzun vadeli krediler ile borçlanan kuruluşların likidite problemlerini aşmalarına yardımcı olmuştur. Bu dönemlerdeki finansman kaynaklarının coğu A-Kredi (IFC’nin kendi kaynaklarından sağladığı krediler) ve B-Kredi (sendikasyon kredileri) olarak gerçekleşmiştir. – Yabancı sermaye girişi: Yabancı sermayenin önündeki hukuki engellerin kaldırılması, şirket kurulum işlemlerinin hızlandırılması, doviz konvertibilitesinin sağlanması yolunda hükümete yardımlarda bulunmuştur.
III. IFC – Türkiye ilişkileri • IFC’nin Türkiyeye sağladığı kaynakların çoğunluğu büyük firmalara yönlendirilmiştir. Bu kaynakların yarısından fazlası 4 büyük Grubun şirketlerine finansman olarak aktarılmıştır. IFC finansman sağlarken Türkiyenin GSMH’nın önemli bir kısmının bu büyük şirketler tarafından yaratıldığını göz önüne almıştır. IFC’nin finansman sağladığı 2. kademe daha küçük boyutlu firmaların projeleri daha az başarılı olduğu, kredi yeterlilikleri ve projeleri göz önüne alındığında finansman sağlamaya uygun az sayıda proje olduğu gözlemlenmiştir.
III. IFC – Türkiye ilişkileri • IFC, Türkiyedeki portföyünü çeşitlendirmeyi planlamaktadır ancak daha öncelikli olarak bankacılık ve finansal sektörün geliştirilmesi ve yapılandırılması gelmektedir. Finansal piyasalardaki sofistike ürün/enstrümanların eksikliği portföy çeşitlendirmesini şu aşamada olumsuz etkilemektedir. IFC ayrıca altyapı yatırımlarını da desteklemeyi planlamaktadır. Geçtiğimiz yıllarda Liman projelerini desteklemiştir. Ancak Türkiyedeki altyapı yatırımlarına yönlendirmiş olduğu portföyü Türkiyedeki tüm porföyünün %4’ü gibi düşük bir oranda seyretmektedir. Enerji sektörünün serbestleşmesi, elektrik dağıtımı ve üretiminde özel sektör payının artması ile birlikte IFC’nin bu alana da önemli miktarda finansman kaynağı sağlayacağı düşünülmektedir.
III. IFC – Türkiye ilişkileri • IFC’nin Türkiyedeki faaliyetlerine bakıldığında kalkınma ve yatırımların sonuçları açısından diğer ülkelere göre daha olumlu bir tablo ortaya çıkmaktadır. Türkiyedeki yatırımların %67’sinin sonucunda “Kalkınmaya yüksek katkı” sonucu alınmıştır. Diğer ülkelerde elde edilen ortalama oran %59 civarındadır. Ayrıca, yapılan yatırımların %80 civarında bir kısmı “Yüksek derecede olumlu” yatırım olarak değerlendirilmektedir. 1999 -2004 döneminde ekonomik ve politik risklerin yüksekliğini dengelemek amacıyla IFC daha düşük risk içeren projeleri desteklemeye yönelmiştir. Finansal sektördeki yatırımların bu dönemdeki sonuçları diğer sektörlere göre daha başarılı gözükmektedir.
III. IFC – Türkiye ilişkileri • IFC’nin 2004 sonrası dönemdeki stratejileri içerisinde, büyük çaplı sanayi ve finansal sektör kuruluşlarıyla geçtiğimiz dönemden süregelen ilişikilerini geliştirmek, gelişmekte olan daha küçük firmalara doğrudan yatırım yada teknik yardım sağlamak, A ve B-Kredi haricindeki finansal ürünleri/enstrümanları daha yaygın olarak kullanmaya başlamak ve yerel para cinsinden finansman kaynakları sağlamak, mümkün olan durumlarda sermaye yatırımı şeklinde ortaklıklarda yer almak sayılabilir.
III. IFC – Türkiye ilişkileri • IFC’nin Türkiyede finanse ettiği yatırımlardan bazıları: Yıl 2005 Proje Arcelik-Reg. Exp Proje Tutarı (Milyon $) 282 IFC Finansmanı (Milyon $) 103. 4 Açıklama Greenfield Çamaşır Makinası Fabrikası, Rusya 2004 Acıbadem 40. 9 20 Hastanenin Genişletilmesi 2004 BTC Boru Hattı 3600 76 Baku-Tiflis Ceyhan Boru Hattı 2003 MESA 45 11 Mesa Hastanesi Uzun Vadeli Finansman 2003/2001/ Arçelik 1050 201 Ev Aletleri Üretim Biriminin Modernizasyonu ve Genişletilmesi Şişecam 555. 8 137. 9 Üretim Hattının Genişletilmesi Modern Karton 99. 3 30 Kağıt Üretim Tesisi Kapasite Arttırımı Conrad 116. 8 33. 1 Otelin Genişletilmesi ve Modernizasyonu 1996/1992 2003/2001/ 1999 2002/1998 2002/1993/ 1990
- Slides: 31