TOPLUMSAL YAAM KURALLARI Tek bana mutlu olmak ayptr
TOPLUMSAL YAŞAM KURALLARI
• Tek başına mutlu olmak ayıptır. W. Shakespeare
TOPLUMSAL YAŞAM KURALLARI (Görgü Kuralları) • Davranış biçimlerinin rafine haline nezaket ve görgü kuralları denir. • Görgü kuralları iki insanın birbiriyle olan ilişkisinden devletler arası ilişkilere kadar uzar. Yani hayatın her alanında yer alır.
(…devam) • Bazı görgü kurallarının oluşumu yüzyılları alırken bazen teknoloji ve insan anlayışı bazı görgü kurallarının silinmesine yol açabiliyor.
• Kaba bir davranış ya da bir söz bizi neden üzer? • Karşılaştığımız incelikli bir davranışın bizi sevindirmesinin sebebi nedir? • Davranışlarda, ilişkilerde görgülü olmak yaşamı kolaylaştırıp diğer insanlarla daha iyi ilişkiler kurmayı sağlar.
(…devam) • Nazik, hoşgörülü, başkalarını rahatsız etmeyen, incelikli ve saygılı insanlar toplumda her zaman ayrıcalıklı bir yere ve değere sahip olmuşlardır.
Dokuz Altın Sözcük • • • Selam, günaydın, iyi haftalar. Teşekkür ederim. Özür dilerim. Nasılsınız? Lütfen! Rica ederim. Anneciğim, dayıcığım vb. Efendim… Buyurun….
Görgülü ve kibar insan neler yapar? • Herkese, her işe, her olaya önce olumlu bakar. • Saygılı bir dinleyicidir. • Yüzünde gülümseme vardır, konuşurken sesini yükseltmez, ama ciddidir, vakarlıdır. • Sabırlı ve paylaşımcıdır. • Adaletli, demokrat ve hoşgörülüdür. • Alçak gönüllüdür, gösterişi sevmez. • Her düşünceye inanca saygılıdır. • Dedikodu yapmaz ve yanında yaptırmaz.
Görgülü ve Kibar İnsan Neler Yapar? (devamı) • Azimlidir ama hırsını kontrol eder. • Sevgi doludur ama laubali olmaz. • Karşısındaki ciddi bir hata yapana kadar insanları sever, affedicidir. • Kapıcı, çöpçü gibi görevlileri küçük görerek saygısızlık yapmaz. • Dostlarına ve yakınlarına karşı duyarlıdır. • Temiz, çalışkan ve dürüsttür. • Randevularını aksatmaz, elinde olmayan sebepler için zamanında özür diler, durumu telafi eder.
“Nasılsınız” ve “Kendinize İyi Bakın” kime denir? • Yakın aile bağı ve çok samimi dostluklarda büyüklere “Nasılsınız? ”, veya “Başarılar dilerim” şeklinde ifade kullanılabilir. • Yaş ve konum itibarıyla bizden daha büyük birine “Nasılsınız? ” veya “Başarılar dilerim” şeklinde ifade kullanmak kabalıktır. • Ancak bir şey demek gerekiyorsa “İyi görünüyorsunuz efendim” denebilir.
(…devam) • Ya da karşıdakinin yaş ve pozisyonuna göre “Saygılar sunuyorum”, “Hürmet ediyorum…” vb denebilir. • Küçük büyüğüne “Kendinize iyi bakın” diyemez. • Büyük küçüğe “Nasılsınız? ” diye sorduğunda küçük teşekkür etmelidir. • Bazı istek ve şikayetlerde bulunmak isteniyorsa bunu yumuşak, kibar bir dille ve abartmadan yapmalıdır.
Selamlaşma • “Günaydın” ya da “Merhaba” olsun herkesin selamı alınır. • Karşılan kişilere selam verilmelidir. Çünkü selam iyi niyet ifadesidir. • Tanıdığımız birini, onun hoşuna gitmeyecek bir şekilde gördüğümüzde selam vermeden geçip gitmek daha iyidir. • Kadınların gülümseyerek ve küçük el hareketleri yaparak selamlaşmaları yeterli olabilir. • Bizi görmezden gelen kişiye selam vermek konusunda ısrarcı olmamalıdır.
Selamlaşmada öncelik • • • Yaşı küçük olan yaşça büyüğe, Sosyal mevkisi aşağı olan yüksektekine, Taşıtta olan yürüyene, Yürüyen oturana, Tek kişi kalabalığa, Merdivenden inen, merdiven çıkana öncelikle selam vermelidir.
Selam verilmemesi gereken yerler • Kendini ciddi biçimde derse ve işine verenlere, • Yemek yiyenlere, • Mahkemede hakimlere
Toklaşma ve el sıkışma • Tokalaşmak ve el sıkışmak selamı güçlendirir. • Kadınlar elini uzatmadan erkek tokalaşmak için harekete geçmemelidir.
Aile içinde yapılan görgü hataları • Güzel sözler: Sabah kalkınca herkes birine mutlaka güzel şeyler söylemeli, hoş kelimelerle selamlaşmalıdır. “Günaydın” gibi. • Heves kırıcılık: Evde birinin emek harcayıp yaptığı bir şeyi beğenmeseniz de fazla eleştirmeyin, hevesini kırmayın (Örn. , anne yeni bir yemek denemiş olabilir).
(…devam) • Yol vermek: Kapıyı açanın, karşısına çıkan kişiye yol vermesi temel görgülerdendir. Geçme hakkı kapıdan çıkanındır. • Kendini salmak: İster evde ister dışarıda olsun saç baş her zaman düzgün, giysiler temiz olmalıdır. • Esnemek: Birisinin yüzüne bakarak esnemek görgüsüzlüktür. • Kaşınmak: Herkesin içinde kaşınmak görgüsüzlüktür.
(…devam) • Tam dinlemek, konuşurken birinin sözünü kesmek veya yarım yamalak dinlemek saygısızlıktır. • “Siz” mi, “sen” mi? Çok samimi dostlar, yaşları birine yakın arkadaşlar, kardeşler birbirine “Sen” diye hitap edebilir. • “Siz” demeye alışmalıdır.
Telefon • Telefona cevap verirken “Buyurun efendim” denir. • Telefonu biz açıyorsak (karşınızda sesinizi hemen tanıyan biri yoksa) mutlaka kendimizi soyadımızla birlikte tanıtmalıyız. • Aradığımız kişi yerinde yoksa, “Bir not bırakabilir miyim” diye sorulur. “Rahatsız ettim” diyerek teşekkür edilir ve telefon kapatılır.
(…devam) • Aranan kişiyle samimi değilseniz ev telefonu yerine, biliyorsanız GSM numarasını arayınız. Daha sonra izin alınarak ev aranabilir. • Telefonu açtığında, karşı taraf yanlış olduğunu söylerse hemen özür dileyiniz. • Size yanlışlıkla bir telefon gelirse, bunu kibarca söyleyin, öğrenmek istediği bir bilgi varsa yardımcı olunuz. .
(…devam) • Telefon konuşmasını mümkün olduğunca kısa kesin ve sesinizi yükseltmeyin. • Telefonu kim açarsa önce kapatma hakkı onundur. Ancak konuştuğunuz kişi amiriniz, babanız, anneniz ya da başka bir büyünüz ise onların kapatmasını beklemeniz gerekir. • Telefonla konuşurken bir şeyler yemek ve içmek ayıptır.
(…devam) • Gecenin geç saatleri ve sabahın erken saatleri telefonla aramak için uygun değildir. • Genel kural: Kim aradıysa telefonu o kapatır. Bunu fırsat bilip söz uzatılmamalıdır.
Kişisel Bakım ve Giyim • Kişisel bakım ve dış görünüş hayatı doğrudan etkiliyor ve başarıya katkı sağlıyor. • Özenli bir giyim, karşı tarafa gösterilen ilgi ve saygının ifadesidir. • İlk intiba, ilk not kıyafet ve bakıma göre verilmektedir. • “İnsanlar kıyafetlerine göre karşılanır, bilgisine göre uğurlanırlar. ”
Bir kaç kişisel bakım ve giyim kuralı • Koku ve parfüm abartmadan kullanılmalıdır. Koku ve parfüm kötü kokuyu örtmemektedir. • Kişiye yakışan bir saç modeli olmalıdır. • Dişler düzenli fırçalanmalıdır. • Parmakları çıtırdatmak ve benzeri tiklerden uzak durmalıdır. • Kişi sağlığına önem vermelidir. • Güzel ve zevkli giyinmelidir
İyi Giyinmenin Temel Kuralları Erkekler için, • İdeal renkler; siyah, gri, lacivert, koyu mavi ve orta tonda bejdir. • Ekoseli ve enine çizgili kıyafetler kişileri olduğundan daha kilolu gösterir. • Fazlalıkları gizleyecek en ideal renk siyahtır. • İş görüşmeleri ve akşam toplantıları için koyu renkli giysiler tercih edilmelidir. • Esmer ve buğday tenli kişiler kahverengini tercih etmemelidir.
(…devam) • Düz renkler her zaman avantajlıdır. • Gömleğin cebini doldurmak kötü bir görüntü verir. Bu yüzden çok kaliteli gömleklere cep konmaz. • Çoraplar pamuklu ya da yünlü olmalıdır. • Çoraplar giyilen pantolonun renginde olmalıdır. Ayakkabı renginde olmamalıdır. • Olgun yaşta bir erkeğin kolye takması görgüsüzlük kabul edilir.
Kadınlar için, • Erkekler için geçerli olan kuralların çoğu kadınlar için de geçerlidir. • Kadınlar yaşlarına ve sosyal mevkilerine göre giyinmelidirler. • Kıyafeti güzel taşımak güzel giyinmekten daha önemlidir. Bunun için yapılacak şeylerden birisi dik durmaktır. • Bir kadın her zaman temiz, düzenli ve uyumlu giyinmelidir. • Hafif bir koku ve makyajdan şaşmamalıdır. • Ayakkabılar her zaman bakımlı ve kıyafetle uyumlu olmalıdır.
Diğer bazı kurallar • Konuğumuz gelecekse kapıda karşılanmalıdır. • Konuklar dağınık saçla, sakal tıraşı uzamış olarak karşılanmaz. • Konuğa oturulacak yer gösterildikten ve konuk oturduktan sonra ev sahibi oturur. • Konuğun getirdiği hediye onların yanında açılır. • Eğer gelen hediye yiyecek ise konuğa da ikram edilir. • Eğer ev veya süs eşyası ise uygun bir yere konur.
(…devam) • Hediyenin büyüğü küçüğü olmaz. Herkes gücüne ve gönlüne göre hediye seçer. • Hediyenin değerini anlatmak görgüsüzlüktür. • “Siz daha iyilerine layıksınız…” türü sözler şık olur. • Sinema, konser salonu gibi yerlerde başkalarının önünden yerimize geçerken önümüz dönük olarak geçmeliyiz. • Biz geçerken oturan kişi de ya ayağa kalkacak ya da yol verecek şekilde toparlanacaktır.
(…devam) • Beyefendi bir erkek ya da hanımefendi bir kadın çok darda kalmadıkça dostlarından borç istemez, aldığındaysa hemen iade eder. • Genç ya da yaşlı bir kadın geçerken kapıyı bir erkeğin tutması usuldendir. • Kadınların da aynı şekilde kendilerinden sonra gelenler için arkalarına bakmaları ve geçtikleri kapıyı tutmaları terbiye gereğidir.
Tanışmak Tanışma ve tanıştırmada öncelik • • • Küçük büyüğe, Erkek kadına, Tek kişi topluluğa, Sonra gelen önce gelene, Bekarlar evlilere,
(…devam) • Sosyal mevki itibarıyla, aşağı konumda olan üst görevliye tanıştırılır. • Yaşlı ve tanınmış kişilerle tanıştığımızda “Onur duydum” diyebiliriz. Her cümlenin sonunu “efendim” diyerek bitirmek alınan terbiyenin işaretidir. • Karşımızdaki kişiye her zaman “Siz” demeliyiz, ta ki o kişi “Bana sen diyebilirsin…. ” iznini verene kadar.
Sokakta Görgü Kuralları • Mümkün olduğu kadar çok kişiye selam verin. • İnsanlarla konuşurken yüzlerine bakın. • Gürültülü şekilde hapşırılmaz ve sümkürülmez. • Bağır çağıra, abartılı el kol hareketleriyle konuşulmaz. • Yolda karşılaştığımız kişi bizimle konuşmaktan kaçınırsa üstüne gidilmemelidir.
(…devam) • Birisiyle sokak ortasında uzun lafa dalmayın. Konuşma uzayacaksa kenara çekilmelidir. • Kaldırımda yürürken duvar tarafı kadınlara ve yaşlılara aittir. • 3 -4 arkadaş kola girip kaldırımı kapamamalıdır. • Birine istemeyerek de olsa çarptığımızda özür dilemeliyiz.
(…devam) • İş elbisesi, ağır kokulu yiyecekler yiyerek ve elinde kesici, delici aletlerle toplu taşıma araçlarına binilmez. • Tanıdık birine rastlayınca onunla abartılı ve gürültülü şekilde konuşulmamalıdır.
(…devam) • Sokakta karşılaştığımız bir tanıdığımızla konuşmadan önce yanımızdakilerle tanıştırmak bir görgü kuralıdır. • Yolda bir kadınla bir erkek yürürken, kadının sağ iç tarafta yürümesi doğrudur. • Yürürken erkeklerin kola girmesi hoş değildir.
(…devam) • Toplu taşıtlarda bir arkadaşınız için yer kapmak doğru değildir. Bu kişi sizin için önemliyse kendiniz kalkıp yer verebilirsiniz. • Taşıtlarda yiyecek yenmez. Yüksek sesle, başkalarının duyacağı şekilde özel konular konuşulmaz.
Lokantada…. • Yanında bir kadın varsa önce erkek lokantaya girer. Masayı seçer, eğer kış ise mantoları alıp yerleştirir. Kadınların masaya yerleşmesinde erkekler yardımcı olur. • Lokanta, pastane gibi yerlere girerken ne yemek ve içmek istediğimiz konusunda yaklaşık da olsa bir karara varmış olmalıyız. • Siparişi erkekler verir.
(…devam) • Masanızda tuzluk vb. eksik ise garsondan isteyin, yan masalardan almayınız. • Hesabı öderken yanınızdakilerin tutarı görmemesi de bir görgü kuralıdır. • Lokantadan çıkarken kadın önde gider, ama kapıyı erkek açar. • Yanımızda çocuklar varsa, giriş çıkış yolunun biraz dışında bir masa seçmek iyi olur.
(…devam) • Paket ve çantaları masaya bırakmamak gerekir. Yandaki boş sandalye ve bölmeler bu iş için kullanılabilir. • Resmi bir yemek değilse, oturmadan önce ceketinizi çıkarabilirsiniz. • Yemek masası ile aramızda 2 -3 parmak boşluk olmalı, yemek arasında eller dizler üzerinde tutulmalıdır. • Kolları masaya yaymak, başa destek yapmak veya dirsekleri masaya dayamak yanlıştır.
Konuşma, hitabet, sohbet • Konuşmalara selamla, iyi akşamlar dileyerek, günaydın diyerek başlamak iyi etki yapar. • Kelimeleri ağızda yuvarlanmadan, anlaşılır biçimde konuşmalıdır. • Beden dili iyi kullanılmalıdır ve dik durulmalıdır. • Argo ve müstehcen konuşmak kimseye yakışmaz.
(…devam) • Uzman olmadığımız konuda kesin konuşmak yanlıştır. • Konuşurken karşımızdakilerin anlama düzeyini iyi hesaplamalıyız. • Arkadaş ya da karı koca konuşmalarında konuşan sadece biz olmamalıyız. • Belli bir görevde bulunan kişilerin soru sorarken ya da cevap verirken çok dikkatli olmaları ve kelimeleri özenle seçmeleri gerekmektedir.
(…devam) • Kısa zaman önce bir yakınını kaybeden birine önce “Nasılsınız? ” denilmez. • Baş sağlığı diledikten sonra böyle şeyler söylenir ve daha ciddi bir tavır takınılır.
Yaşama Sanatı • Yaşama sanatını bilen bir insan randevusunu unutmaz. • Dostlarını ihmal etmez. • Gereksiz zaman harcamaz. • Çevresini kirletmez. • Verdiği sözü yemez. • Komşusunun önünden selamsız geçip gitmez.
(…devam) • Hasta ve başsağlığı ziyaretlerini aksatmaz. • Güzel ve uyumlu giyinir. • Hoş, okunaklı bir el yazısı olur. Çünkü güzel yazı her zaman iyi bir referanstır. • Evine ve evdekilere özlem duyar, zaman bir demet çiçek getirir eşine.
(…devam) • Ve kendine yatırım yapar. • Kimi zaman kendine güzel hediyeler alır. • Seçme kitaplar okur, tiyatro ve sinemaları takip eder. • Günde 8 saat yerine 5 saat kadar uyuyarak iyi şeyler yapmak için vakit kazanır.
İşyerinden eve gitmenin 10 şartı • • • Verilen iş bitirilmelidir. Bitmedi ise durum hakkında yetkiliye haber vermelidir. Masa ve tezgah toplanmalıdır. Günlük temizlik yapılmalıdır. Işılar, musluklar kapatılmalıdır. Çalışmaması gereken makineler kapatılmalıdır.
(…devam) • • Pencere ve kapılar kontrol edilmelidir. Fişten çekilmesi gereken cihazlar fişten çekilmelidir. İzmarit ve çöpler yerlerine boşaltılmaldır. Teşekkür edilecek kişilere teşekkür edilmeli, kalanlara iyi çalışmalar dilemeli, gidenlere “iyi akşamlar” denmelidir.
Bir Elemanın Çalıştığı Yerde Dikkat Etmesi Gerekenler • Günlük kıyafetiniz ve iş giysileriniz her zaman temiz, bakımlı ve uyumlu olsun. • İşe kesinlikle geç gelmeyin. Hatta saatinden biraz erken işyerinizde olun. • Batıda geç kalan kişi hakkında anında vurulan yargı “güvenilir kişi değildir” olur ve yönetici kadrolara yükselmesi beklenmez. • İşyerine asık suratla gelmeyin. Güler yüzlü olun.
(…devam) • Sinirlerinize hakim olun, sakin görünün. • Sesinizi yükseltmeyin ve karşınızdaki kişiyi dikkatle dinleyin. • Huzur iş yeri için hayati önem taşır. Dedikodu yapmayın, dedikoduya karışmayın. • Alışkanlık ve huyları size benzemeyen kişilere anlayışla yaklaşın.
(…devam) • Çalıştığınız odayı, masanızı, çekmecelerinizi ve bölümü temiz tutunuz. Sigara içiyorsanız izin alın ya da dışarıda uygun yere gidin. • Arkadaşınızın masasına izinsiz geçmeyin, öteyi beriyi karıştırmayın. • Kendilerinin olmadığı zamanlarda iş arkadaşlarından birine gelen ziyaretçi ve telefonla ilgilenin, gerekirse ikramda bulunun, yerine ulaştırmak üzere not alın.
(…devam) • O gün arkadaşınızın derin bir üzüntüsü varsa derdine ortak olmaya çalışın, şakalaşmayın, mümkünse müzik dinlemeyin. • Çok sevinçli gününde olan arkadaşlarınıza da eşlik edin. • Hediye olarak paylaşılması mümkün yiyecekler gelirse hepsini eve götürmeyin, bir bölümünü arkadaşlarınıza ikram edin.
(…devam) • Ölçüsüz, kaba şakalar yapılmamalıdır. • Bir şey anlatırken laf uzatılmamalı ve yılışarak konuşmamalıdır. • Muhatabınıza doğru kelimeler bularak hitap edin. • Yaşça bizden büyüklere “Siz” denmeli ve saygılı olmalıdır. Gerekmedikçe “Abi, abla, amca, reis” gibi kelimeler kullanılmamalıdır.
(…devam) • Üstlerinize saygı, altınızda çalışanlara sevgi ve anlayış gösterilmelidir. • Kimsenin özel hayatı didiklenmemelidir. • Kişilerin bedensel, zihinsel zaaflarından ve güveninden yararlanmaya kalkışmamalıdır. • Çalışanları işlerini iyi yapıp yapmadıklarını kontrol edin ve gerektiğinde çıkışın.
(…devam) • Patronlar akıl veren personeli pek sevmezler, kendinizi fazlaca ortaya koymayın. • Patronun odasına izinsiz girmeyin ve o demeden oturmayın. • Odanızda ya da çekmecenizde bulunan yiyecekleri yakınızdakilerle paylaşın, tek başınıza yemeyin.
(…devam) • Alıngan olmayın, iş yerindeki olayları alınganlıkla ve gereğinden fazla ciddiye alarak bakmayın. • Sürekli olumlu ve yapıcı olun, sizden etrafa olumlu hava yayılsın. • “İşte sadece iş düşünülür” kuralını kendinize rehber edinin. • Sağlığınıza dikkat edin.
Teşekkür ederim.
Kaynaklar: Gökçe, Hüseyin (2005). Lütfen Efendim. İstanbul: Hayat Yayınları. Söylemez, Yüksel (2004). Görgüsüzlük Çağı. Ankara: ODTÜ Yayıncılık.
- Slides: 58