TL 3030 ADA AZERBAYCAN EDEBYATI Prof Dr Erdoan
TL 3030 ÇAĞDAŞ AZERBAYCAN EDEBİYATI Prof. Dr. Erdoğan Uygur
6. HAFTA Azerbaycan Edebiyatında Realizm ve Eleştirel Realizm
Realizm XIX. yüzyılın ikinci yarısında Romantizme tepki olarak Fransa’da ortaya çıkan bir edebiyat akımıdır. Edebî eserlerde gerçeklik esas alınmıştır. Sanat toplum içindir anlayışının hâkim olduğu bu edebî akımda gözlem önemli yer tutar. Gerçek veya gerçeğe çok yakın olaylar şiir, hikâye veya romanlara konu edilmiştir.
Önemli temsilcileri arasında Fransa’da Flaubert, Balzac, Sthendal; Türkiye’de Recaizade Mahmut Ekrem, Halit Ziya Uşaklıgil, Ömer Seyfettin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Halide Edip Adıvar, Orhan Kemal, Yaşar Kemal; Rusya’da Gogol, Turgenyev, Dostoyevski, Tolstoy, Çehov, Şolohov; Azerbaycan’da Nerimanov, Celil Mehmetkuluzade, Mirza Elekber Sabir, Abdurrahim Hakverdiyev gibi yazar ve şairleri sıralamak mümkündür.
Nerimanov (1870 -1925) Azerbaycan edebiyatında realist akımın önemli isimlerinden biri olan Nerimanov eserlerinde toplumsal sorunlara dikkati çekmiştir. Toplumun gelişmesine mani olan cehaleti, eğitimsizliği, kadın hukuksuzluğunu, din ve inanç istismarını eleştiri merkezine almış; Müslümanlar arasındaki din ve mezhep kaynaklı tefrikayı eleştirerek, ayrışmalara çözüm bulma amacının yanı sıra toplumda bir arada yaşamakta olan farklı milletlere mensup cemiyetler arasında dinsel ve kültürel farklılıklardan kaynaklanan sorunları da sayfalarına taşımıştır.
Hekim olarak görev yapmakla birlikte toplumdaki aksamalara ve huzursuzluklara kayıtsız kalmamış, edebiyatta Mirza Fethali Ahundzade’nin açtığı çığırı takip ederek eleştirel realizmin önemli temsilcilerinden biri haline gelmiştir. Pek çok gazete yazısı, felyeton ve makalenin yanı sıra başka edebî türlerde de eser vermiştir.
İlk dram eseri Nadanlık (1894) komedisidir. Maarifçi anlayışa uygun kurgulanan eserde kırsal kesimlerdeki eğitimde ve zihniyetlerde eski ile yeninin çatışması sergilenmektedir. Ardından 1895’te yine komedi türünde Şamdan Bey piyesini yazmıştır. Toplumsal sorunları bir aşk öyküsüyle birlikte ele aldığı Bahadır ve Sona (1899 -1900) adlı povesti bazı münekkitler tarafından Azerbaycan’daki ilk batılı tarzda roman denemesi olarak kabul edilmektedir.
1898’de kaleme aldığı Nadir Şah dramı ilk tarihî dram olma özelliği taşımaktadır. Eser, saraydaki münafıkların sebep olduğu fitne ve entrika yüzünden hanedanın maruz kaldığı aile faciası ve İran’ın kargaşaya sürüklenmesi üzerine kurgulanmıştır.
Öte yandan hırs ve ihtirasın olumsuz sonuçlara yol açacağının da altını çizmiştir. Pir povesti dinî fanatizm ve cehalet üzerine kuruludur. Bir Kendin Sergüzeşti, İdil Kenarında, Şeytan Bazarda hikâyeleri de edebî faaliyetler kapsamında ürettiği küçük hacimli eserleridir
Siyaset alanında Azerbaycan’daki Bolşevik işgalinin ardından halk komiserliği başkanlığına, ardından devlet başkanlığına getirilmiştir. Osmanlının dağılmasıyla kurtuluş savaşı vermek durumunda kalan Türkiye’nin işgalci güçlerle mücadelesinde çok ciddî anlamda maddî ve manevî desteği olmuştur. Nerimanov 1925’te Moskova’da vefat etmiştir.
Mirza Elekber Sabir (1862 -1911) Mirza Elekber Sabir 1862’de Şamahı’da doğmuştur. İlk şiirlerini molla mektebindeyken kaleme almıştır. Daha sonra yeni usul mektebe devam ederken eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalmıştır. Babası onun ticaret adamı olmasını istediği için okuldan almıştır. Eğitim döneminde Farsça ve Arapça öğrenmiştir. Babasının dükkanında çalışırken okumayı ve şiir yazmayı hiç bırakmamıştır.
Sabir yoksul bir hayat sürmüştür. Hayat şartlarının zorluğunu, toplum katmanlarında adaletsiz yapılanmayı, kadın-erkek eşitsizliğini, kızların küçük yaşta evlendirilmesini yakından gözlemlemiş ve bu toplumsal sorunları şiirlerinde hicvetmiştir.
Bu yönüyle Fuzuli’nin ardından Azerbaycan edebiyatının en güçlü hiciv şairi unvanını kazanmıştır. Azerbaycan’da realizmin ve eleştirel realizmin önemli isimleri arasındadır.
Hophopname Şiirlerinin pek çoğu Molla Nasreddin dergisinde Hophop mahlasıyla yayınlanmıştır. Şiirleri ölümünden sonra Hophopname adı altında toplanmış ve kitap hâline getirilmiştir.
Dəyişib Dövrü-Zaman Dəyişib dövrü-zaman hamı gümannan danışır, Molla rüşvətxanadan, kafir imannan danışır. Bir zaman eşşəyimiz arpa bəyənməzdi bizim, İndi eşşəyimiz ölüb, at da samannan danışır Qalmayıb sevgi məhəbbət işığında bir ümid Məcnun artistlik edir, Leyli yalandan danışır Keçmişdə məşhur olan “qəhrəman aslanlarımız” Meşəyə girmək üçün indi siçannan danışır İstədim dillənib öz haqqımı isbat eləyim, Dedilər: Pulsuz olan insan haçannan danışır? !
NE İŞİM VAR Millet nece tarac olur olsun, ne işim var? Düşmenlere möhtac olur olsun, ne işim var? Qoy men tox olum, özgeler ile nedi kârım, Dünya vü cahan ac olur olsun, ne işim var? Ses salma, yatanlar ayılar, qoy hele yatsın, Yatmışları razı deyilem kimse oyatsın, Tek-tek ayılan varsa da Haq dadıma çatsın, Men salim olum, cümle cahan batsa da batsın, Millet nece tarac olur olsun, ne işim var?
Düşmenlere möhtac olur olsun ne işim var? Salma yâdıma söhbet-i tarix-i cahani, Eyyam-i selefden deme söz bir de, füani! Hâl ise getir meyi eleyim dolmani, nani, Müsteqbeli görmek ne gerek, ömrdü fâni; Millet nece tarac olur olsun, ne işim var? Düşmenlere möhtac olur olsun, ne işim var? Övlad-i veten qoy hele avare dolansın, Cirkab-i sefaletde eli, başı bulansın, Dul övret ise saile olsun, oda yansın, Ancaq menim avaze-yi şe’nim ucalansın; Millet nece tarac olur olsun, ne işim var?
Her millet eder sehfe-yi dünyade tereqqi, Eyler here bir menzil-i me’vade tereqqi, Yorğan-döşeyimde düşe ger yade tereqqi, Biz de ederik âlem-i röyade tereqqi; Millet nece tarac olur olsun, ne işim var? Düşmenlere möhtac olur olsun, ne işim var?
Celil Mehmetkuluzade (1866 -1932) Celil Mehmetkuluzade 22 Şubat 1866’da Nahçıvan’da doğmuştur. 1883 -1887 yılları arasında Gori Semineryası’nın Azerbaycan şubesinde öğrenim gören Celil Memmedguluzade burada ilahiyat dersleri yanında coğrafya ve tarih dersleri de almıştır. Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra Şark-i Rus gazetesinde çalışmaya başlamıştır (1903).
Celil Mehmetkuluzade (1866 -1932) Celil Mehmetkuluzade yakın dönem Azerbaycan edebiyatının en önemli yazarları arasındadır. Realizmin ve eleştirel realizmin önemli bir temsilcisidir. Gazetecilik mesleğinin yanı sıra öykü, felyeton ve piyes yazarıdır. Şark-i Rus gazetesinde tecrübe kazandıktan sonra Molla Nasreddin dergisini çıkarmaya başlamıştır.
Toplumdaki cehalet, yoksulluk, eğitimsizlik, din istismarı, batıl inanç, rüşvet, kadın-erkek eşitsizliği, kız çocuklarının evlendirilmesi gibi sorunları Molla Nasreddin dergisinde eleştiri merkezine almış; bu konularla ilgili olarak yüzlerce felyeton yazmıştır.
Öte yandan, dildeki yabancılaşmaya karşı keskin bir tavır aldığı görülmektedir. Mirza Celil sade ve anlaşılır bir Türk dilinden yana politika geliştirmiştir. Arapça ve Farsça tamlamalarla dilin anlaşılır olmaktan uzaklaştığını ifade ederek öze dönüşün lüzumunu vurgulamıştır.
Molla Nasreddin dergisinin ilk sayısından itibaren dil anlayışını istikrarlı bir şekilde devam ettirmiştir. Mirza Celil’in derginin ilk sayısında yer alan aşağıdaki cümleleri dil konusundaki görüşlerini açık bir şekilde ortaya koymaktadır:
“Sizi deyib gelmişem, ey menim müselman qardaşlarım! O kesleri deyib gelmişem ki, menim söhbetimi hoşlamayıb be’zi behaneler ile menden qaçıb gedirler meselen, fala bahdırmağa, it boğuşdurmağa, derviş nağılına qulaq asmağa, hamamda yatmağa ve qeyri bu növ vacib emellere. Çünki hükemalar buyurublar: sözünü o keslere de ki, sene qulaq vermirler. Ey menim müselman qardaşlarım! Zemani ki menden bir gülmeli söz eşidib ağzınızı göye açıb ve gözlerinizi yumub o qeder ha-ha edib güldünüz ki, az qaldı bağırsaqlarınız yırtılsın ve desmal evezine etekleriniz ile üz-gözünüzü silib “le’net şeytana” dediniz, o vaht ele güman etmeyin ki, Molla Nesreddine gülürsünüz. Ey menim müselman qardaşlarım! Eger bilmek isteseniz ki, kimin üstüne gülürsünüz, o vaht qoyunuz qabağınıza aynanı ve diqqet ile bahınız camalınıza.
Sözümü tamam etdim, ancaq birce üzrüm var: meni gerek bağışlayasınız, ey menim türk qardaşlarım ki, men siz ile türkün açıq ana dili ile danışaram. Men onu bilirem ki, türk dili danışmaq eybdir ve şehsin elminin azlığına delalet edir, amma herdenbir keçmiş günleri yad etmek lazımdır: salınız yadınıza o günleri ki, ananız sizi beşikde yırğalaya-yırğalaya size türk dilinde lay-lay deyirdi ve siz qulaq ağrısı sebebine sakit olmurdunuz. Ahırı biçare ananız size deyirdi: “Bala, ağlama, hortdan geler, seni aparar” ve siz dehi canınızın qorhusundan sesinizi kesib ağlamaqdan sakit olurdunuz. Herdenbir ana dilini danışmaq ile keçmişde gözel günleri yad etmeyin ne eybi var? Molla Nesreddin
Azerbaycan edebiyatında ve fikir hayatında derin izler bırakan Mirza Celil Mehmetkuluzade toplumdaki sorunları hicveden yüzlerce felyeton yazmıştır. Öte yandan Poçt Kutusu (1905), Usta Zeynal (1906), Gurbaneli Bey (1906), İran’da Hürriyet (1906) gibi hikâyeler ve Kamança (1918), Anamın Kitabı (1919), Danabaş Kendinin Ehvalatı (1922), Ölüler (1925) ve Deli Yığınçağı (1927) gibi tiyatro eserleri kaleme almıştır.
Soru-Cevap Katkı ve eleştiriler
KAYNAKLAR Adıgüzel, Hüseyin, Nerimanov, Hayatı ve Mücadelesi, İleri Yay. , İstanbul, 2004. Ahmedov, Teymur, N. Nerimanov: Seçilmiş Eserleri, Lider Neşriyyat, Bakı, 2004. Ahundov, Nazim, Molla Nesreddin Jurnalının Neşri Tarihi, Azerbaycan Dövlet Neşriyyatı, Bakı, 1959. Ceferov, Cefer, Dramaturkiya ve Teatr, Azerbaycan Dövlet Neşriyyatı, Bakı, 1968. Habibbeyli, İsa, Seçkin Azerbaycan Yazarı Celil Mehmetkuluzade, Atatürk Üniversitesi Fen. Edebiyat Fakültesi Yayını, Erzurum, 1994. Hacıbeyli, Üzeyir, Seçilmiş Eserleri, Yazıçı, Bakı, 1985. İbrahimov, Mirze, Halgilik ve Realizm Cephesinden, Azerneşr, Bakı, 1961. Mehmetkuluzade, Hamide, Azerbaycan’da Yenilikçi Bir Öncü: Celil Mehmetkuluzade: Hatıralar, (Hazırlayan: Fatma Özkan), T. C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2002. Mirze, İ. (1966), Celil Memmedguluzade, Eserleri, ASSR Elmler Akademiyası Neşriyyatı, Bakı. Rüstemov, Tofig, Matbuat ve Edebiyyat, Azerbaycan Dövlet Üniversiteti, Bakı, 1986. Türkekul, Mustafa Hakkı, “Azerbaycan Bestekârı Üzeyir Hacıbeyli ve Eserleri”, Dergi Sovyetler Birliğini Öğrenme Enstitüsü, Münih, No. 3, Temmuz-Eylül 1955. Yurtsever, Abdulvahap, Azerbaycan Dram Edebiyatı, Azerbaycan Kültür Derneği Yay. , Bayur Matbaası, Ankara, 1950.
- Slides: 28