TC NKILAP TARH VE ATATRKLK BR KAHRAMAN DOUYOR
TC. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK BİR KAHRAMAN DOĞUYOR: 1
20. YÜZYILIN BAŞINDA OSMANLI DEVLETİ: SİYASİ DURUM 19. yüzyıl ve 20. yüzyıl başları Osmanlı Devleti açısından büyük değişimlerin yaşandığı ve devletin dağılma ve parçalanma sürecine girdiği zamandı. Avrupa’da yaşanan bazı siyasal ve ekonomik gelişmelerin etkilerini bu dönemde topraklarında hissetmeye başlayan devlet, eski ekonomik ve siyasi gücünü kaybetti. 1789’da gerçekleşen Fransız İhtilali ile demokrasi, özgürlük, eşitlik, adalet, laiklik ve milliyetçilik gibi düşünceler Fransa’dan başlayarak tüm Avrupa ülkelerine yayıldı. Bu düşüncelerden Osmanlı Devleti de etkilendi. Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan azınlıklar milliyetçilik akımının etkisiyle bağımsızlıklarını kazanmak için ayaklandı. Bu ayaklanma sonrasında Avrupa kıtasındaki topraklarının çoğunu kaybeden ve sınırları daralan devlet, elinde kalan topraklarını korumakta oldukça zorlandı. Dikkat: Osmanlı Devleti’nin Fransız İhtilali ile ortaya çıkan milliyetçilik akımından etkilenmesi çok uluslu bir yapıya sahip olduğunun kanıtıdır.
20. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİ: • Osmanlı Devleti’nde Fransız İhtilalinin etkisiyle yaşanan siyasi kayıplara bir de Sanayi İnkılabının etkisiyle yaşanan ekonomik kayıplar eklendi. 19. yüzyılda İngiltere’de başlayan Sanayi İnkılabı sonrasında İngiltere ve Fransa gibi devletler ucuz ve bol miktarda mal ürettiler. Osmanlı Devleti ise Sanayi İnkılabı’na ayak uyduramadığı için bu devletlerle rekabet edemedi. Böylece Osmanlı toprakları kapitülasyonlar denilen ayrıcalıkların da etkisiyle Batılı devletlerin açık pazarı hâline geldi. Osmanlı Devleti ekonomisindeki bu gerileme nedeniyle ilk defa dışarıdan borç para almak zorunda kaldı. • Önemli Bilgi: Osmanlı Devleti dış borçlarını ödeyemeyince alacaklı devletler tarafından Düyunuumumiye İdaresi (Genel Borçlar) kurularak Osmanlı Devleti’nin gelir kaynaklarına el konuldu.
20 YÜZYILIN BAŞINDA OSMANLI DEVLETI: • Sanayi İnkılabı sonrasında ham madde ve pazara olan ihtiyacın artması ile Avrupalı devletler sömürgecilik faaliyetlerine yöneldiler. Osmanlı Devleti, Avrupa devletleri için önemli bir pazar ve ham madde kaynağı idi. Osmanlı Devleti’nin çöküş içerisinde olmasını fırsat bilen emperyalist (sömürgeci) devletler Osmanlı Devleti’ni kendilerine sömürge kaynağı seçerek bu toprakları ele geçirmeye dayalı politikalar izlediler. Bu durum Osmanlı topraklarının Batılı devletler tarafından işgal edilmesinde önemli rol oynadı. • 1870’de siyasi birliğini tamamlayan İtalya, gelişen sanayisinin ham madde gereksinimini karşılamak ve ürettiği mallara pazar bulabilmek amacıyla Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki son toprak parçası olan Trablusgarp’ı 1911 yılında işgal etti. • Büyük devletlerin kışkırtmalarıyla Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ birleşerek 12 Ekim 7912’de Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti. Savaşta başarısız olan Osmanlı Devleti Midye – Enez çizgisinin batısında kalan topraklardan çekilmeyi kabul etti. Osmanlı topraklarını paylaşma konusunda anlaşamayan Balkan Devletleri arasında savaş çıktı. (II. Balkan Savaşı) • Önemli Bilgi: II. Balkan Savaşı’nda Bulgaristan’ın savaş hâlinde olmasından faydalanan Osmanlı Devleti Edirne ve Kırklareli’ye geri alsa da, Balkan Savaşları sonunda Balkan topraklarının büyük bir kısmını kaybetti.
20. YÜZYILIN BAŞINDA OSMANLI DEVLETI: • Osmanlı Devleti, 19. yüzyıl ve 20. yüzyılın başlarında toprak bütünlüğünü koruyabilmek ve parçalanmanın önüne geçebilmek amacıyla çeşitli önlemler aldı. Osmanlı yöneticileri tarafından devletin dağılmasını önlemeye yönelik olarak Tanzimat ve Islahat Fermanları ilan edildi. Bu fermanlarda din, dil, ırk farkı gözetmeksizin bütün Osmanlı vatandaşlarının eşit olduğu belirtildi. Böylece gayrimüslimlerin devlete olan bağlılıkları artırılarak devletin çöküşü engellenmeye çalışıldı. • Önemli Bilgi: 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı Türk Tarihi’nde Batılı anlamda demokratikleşmenin ve anayasacılık hareketlerinin başlangıcı sayılmaktadır. • Osmanlı Devleti’nde Tanzimat ve Islahat Fermanlarından istenilen sonuç alınamadı. Bazı devlet adamları ve Genç Osmanlılar (Jön Türkler) adı verilen aydınlar ise devletin kurtuluşunu batılı anayasa biçimlerinin uygulanmasında görüyor ve Osmanlı Devleti’nde bu sistemin oluşturulması için çaba harcıyorlardı. • Önemli Bilgi: Jön Türkler (Genç Osmanlılar), Avrupa’da eğitim gören ve Abdülhamit yönetimine karşı olan siyasi hareket ve bu hareketin içinde yer alan gruplara denir. Jön Türkler devletin varlığını sürdürebilmesi için; Batılı tarzda yenilikler yapılmasını, bir anayasa hazırlanarak monarşiden meşrutiyete geçilmesini, bütün Osmanlı vatandaşlarının eşitlik içinde ülke yönetimine katılması gerektiğini savundular. • Genç Osmanlılar adı verilen aydınların çalışmaları sonucunda padişah II. Abdülhamit 23 Aralık 1876 tarihinde Meşrutiyet’i ilan etti. Meşrutiyet’in ilanı ile birlikte ilk Osmanlı anayasası olan Kanun-i Esasi yürürlüğe girdi. • Dikkat: I. Meşrutiyet’in ilanı Osmanlı Devleti’nde demokratik yönetim anlayışına geçme konusunda atılan en önemli adımdır.
KANUN-I ESASI: • Kanun-i Esasi’nin ilan edilmesinden sonra ilk milletvekilleri seçimi 1877 yılında yapıldı ve Türk Tarihinin ilk parlamentosu olan Osmanlı Mebusan Meclisi oluşturuldu. Böylece halk padişahın yanında yönetime katılmaya başladı. • II. Abdülhamit 1877 – 1878 Osmanlı – Rus Savaşı’nda yaşanan sıkıntıları ileri sürerek Osmanlı Mebusan Meclisini kapattı. Böylece meşrutiyet dönemi sona erdi. Bu durum karşısında Osmanlı Devleti’nin çöküşünü engellemek isteyen bazı aydınlar ise Osmanlıcılık, Batıcılık, İslamcılık ve Türkçülük gibi fikir akımlarının etrafında toplandılar.
FIKIR AKIMLARI: I. Meşrutiyet’in sona erip Osmanlı Mebusan Meclisinin kapatılmasından sonra II. Abdülhamit ülkeyi istibdatla yönetti. Bu baskıya rağmen meşrutiyet taraftarları örgütlenerek İttihat ve Terakki Cemiyetini kurdular. Osmanlıcılık fikrini savunun İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesi aydınlar devletin dağılmasını önlemenin meşrutiyeti yeniden ilan etmekle mümküm olabileceğini düşünüyorlardı. Bu cemiyetin çalışmaları sonucunda padişah II. Abdülhamit meşrutiyeti yeniden ilan etti ve Osmanlı Mebusan Meclisi açılarak Kanun-i Esasi bir kez daha yürürlüğe girdi. Dikkat: Bu fikir akımlarından hiçbiri Osmanlı Devleti’nin parçalanmasını engelleyemedi. Önemli Bilgi: Meşrutiyet’in ikinci kez ilanı ile ülke yönetiminde İttihat ve Terakki partisi etkin konuma geldi.
MEŞRUTIYET • Meşrutiyet ikinci kez ilan edilmesine rağmen Osmanlı Devleti’nin toprak kayıpları devam ediyordu. Bu durum İttihat ve Terakki Partisine karşı muhalefetin sertleşmesine ve meşrutiyet yönetimine karşı tepkilerin büyümesine neden oldu. Bu tepkiler 13 Nisan 1909’da İstanbul’da büyük bir ayaklanmaya dönüştü. Tarihe 31 Mart Ayaklanması olarak geçen bu ayaklanmayı bastırmak için Hareket Ordusu kuruldu ve ayaklanma bu ordu tarafından bastırıldı. • Önemli Bilgi: Osmanlıcılık fikrini savunan Osmanlı aydınları meşrutiyet yönetiminin de devleti dağılmaktan kurtaramadığını görünce milliyetçilik akımının etkisiyle Türkçülük fikrine yöneldiler. Türkçülük fikri Millî Mücadele’nin başarıya ulaşmasında etkili oldu.
20. YÜZYILIN BAŞINDA OSMANLI DEVLETI: • SOSYAL DURUM • Osmanlı Devleti’nde 19. yüzyıl ve 20. yüzyıl başlarında yaşanan askeri başarısızlıklar, azınlık ayaklanmaları, toprak kayıpları ve ekonomik şartların ağırlaşması gibi gelişmeler; toplumsal barışın bozulmasına ve yönetime duyulan güvenin azalmasına yol açtı. Kaybedilen topraklardan gelen göçler ülke içerisindeki Müslüman nüfusunda artış yaşanmasına neden oldu. Osmanlı topraklarında sosyal dengeler bozuldu. İstanbul, Edirne ve İzmir gibi şehirlerde göçlerle birlikte yaşanan nüfus artışı; konut, beslenme, sağlık, işsizlik ve güvenlik gibi sorunları da beraberinde getirdi. • Bu olumsuz gelişmeler sosyal dayanışmanın azalmasına, birlik ve beraberlik anlayışının zayıflamasına ortam hazırladı. Ancak bütün bu olumsuzluklara rağmen özellikle İstanbul’da sosyal hayatta bazı değişim ve dönüşüm hareketleri ortaya çıktı. Nüfus artışı ile beraber teknoloji de şehirleri ve yaşamı değiştirdi. Elektrik, otomobil, tramvay, telefon ve telgraf kullanılmaya başlandı. Basın yayın organlarının sayısı çoğaldı. Batıcılık akımının da etkisiyle eğitim alanında Avrupa örnek alınarak kız öğrencilerin de eğitim alabildikleri yeni eğitim kurumu açıldı. Eğitimin yanında güzel sanatlar, mimari, resim, müzik gibi alanlarda da Avrupa etkisi görüldü. Yine Batıcılık akımının etkisiyle opera ve bale ülkeye girmeye başladı.
MUSTAFA KEMAL’IN ÇOCUKLUK HAYATI: Önemli Bilgi: Ali Rıza Efendi ve Zübeyde Hanım’ın Mustafa Kemal’den başka Fatma, Ömer, Ahmet, Makbule ve Naciye adında beş çocukları daha oldu ancak Makbule ve Mustafa dışındakiler küçük yaşta öldü. Orta halli bir ailenin çocuğu olarak 1881 yılında Selanik’te dünyaya gelen Mustafa Kemal’in babası Ali Rıza Efendi, annesi ise Zübeyde Hanım’dır. Babası Ali Rıza Efendi’nin ailesi Aydın’ın Söke tarafından, annesi Zübeyde Hanım’ın ailesi ise Konya’dan Selanik’e gelen Türklerdendi. İyi bir eğitim alan Ali Rıza Efendi bir öğretmen çocuğudur. Gümrük memurluğu yapmasına rağmen, geçim sıkıntısı nedeniyle daha sonra kereste ticareti ile uğraşmaya başladı. Ali Rıza Efendi, oğlu Mustafa’ya “Adam olmak için okumak, öğrenmek şarttır. Başka çare yoktur. ” diyen ileri görüşlü, çağdaş fikirlere sahip, yeniliklere açık aydın bir insandı. Mustafa Kemal’in annesi Zübeyde Hanım ise okuma yazma bilen, zeki, geleneklere bağlı son derece dindar ve kültürlü bir kadındı. Zübeyde Hanım ve Ali Rıza Efendi’nin sahip olduğu bu özellikler Mustafa Kemal’in milli değerlere bağlı, çağdaş, eğitime önem veren kişilik özelliklerine sahip olmasında etkili oldu.
MUSTAFA KEMAL’IN ÇOCUKLUK HAYATI: • Mustafa Kemal çocukluk ve gençlik yıllarını sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik faaliyetlerin oldukça geliştiği Selanik şehrinde geçirdi. Selanik şehrinde Türkler ile birlikte Rum, Bulgar, Sırp ve Ermeni gibi milletler bir arada yaşıyordu. Bu çok uluslu yapı, konuşulan diller, inançlar, görenekler ve gelenekler şehirde hoşgörü ortamının oluşmasını sağladı. • Dikkat: Selanik şehrinin sahip olduğu bu özellik Mustafa Kemal’in hoşgörülü bir kişiliğe sahip olmasında etkili oldu. • Selanik Fransız İhtilalinin gündeme getirdiği eşitlik, özgürlük, adalet gibi kavram ve ilkelerle bunlara bağlı olarak Osmanlı Devleti’nde gerçekleşen demokratikleşme çabalarının yoğunlaştığı bir kentti. Osmanlı Devleti’nin dağılmasının meşrutiyet ilanı ile önlenebileceğini düşünen aydınlar da düşüncelerini özgür bir şekilde ifade edebildikleri Selanik şehrinde örgütlenerek çalışmalarda bulundular. • Dikkat: Mustafa Kemal’in çocukluk ve gençlik yıllarını yeni fikirlerin tartışıldığı Selanik şehrinde geçirmesi demokratik bir kişiliğe sahip olmasında büyük rol oynadı.
MUSTAFA KEMAL’İN EĞİTİM HAYATI: • Mustafa Kemal’in eğitim hayatına başladığı XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde; ağırlıklı olarak dini eğitimlerin verildiği medreseler, Avrupa tarzında eğitim veren modem okullar, etnik ve dini ağırlıklı eğitim veren azınlık okulları, yabancı devletlerin kurduğu okullar, çağdaş yöntemler ile eğitim veren okullar, batı tarzında eğitim veren askeri okullar bulunmaktaydı. Bu okullardan yalnızca modern okullar müfredat, işleyiş ve denetim yönünden Maarif Nezareti’ne (Eğitim Bakanlığına) bağlıydı. • Azınlık okulları ve yabancı okulların devlet denetimi dışında olması ve her okulun kendi müfredatını uygulaması Osmanlı Devleti’nde eğitim alanında karışıklıklara ve toplumda kültür ikiliğinin yaşanmasına neden oldu.
MUSTAFA KEMAL’İN EĞİTİM GÖRDÜĞÜ OKULLAR:
MAHALLE MEKTEBİ • Mustafa Kemal’in hangi okulda eğitime başlayacağı konusunda annesi ile babası arasında görüş ayrılıkları yaşandı. Annesi, Mustafa’nın geleneksel eğitim veren Hafız Mehmet Efendi Mektebine gitmesini, babası ise çağdaş eğitim veren Şemsi Efendi Mektebine gitmesini istedi. Mustafa Kemal öğrenim hayatına annesinin isteğiyle Selanik’te yer alan Mahalle Mektebinde başladı. Mustafa Kemal’in geleneksel ve dini eğitim verilen bu okulda eğitim hayatı kısa sürdü. Bu okuldaki eğitimini tamamlayamayan Mustafa Kemal, babasının çabaları sonucunda Şemsi Efendi Mektebine yazıldı. • Dikkat: Mustafa Kemal’in Şemsi Efendi Mektebine kaydolması, annesi ile babası arasında hangi okulda eğitime başlayacağı konusu ile ilgili yaşanan sorunu kısa sürede ortadan kaldırdı
ŞEMSİ EFENDİ MEKTEBİ: • Mahalle Mektebinden ayrılan Mustafa Kemal, babasının isteğiyle Selanik’te yer alan Şemsi Efendi Mektebinde öğrenimine devam etti. Bu okulda Mahalle Mektebinden farklı olarak yeni öğretim metotları uygulanmakta, okumayı ve yazı yazmayı kolaylaştıracak araç gereçler kullanılmaktaydı. • Dikkat: Mustafa Kemal’in modern eğitim yöntemlerinin uygulandığı bu okulda eğitim alması yeniliklere açık sosyal bir kişiliğe sahip olmasında etkili oldu. • Mustafa, bu okula başladıktan kısa bir süre sonra babasını kaybetti. Ali Rıza Efendi’nin vefatı nedeniyle Zübeyde Hanım çocuklarıyla beraber Selanik yakınlarındaki bir çiftlikte çalışan ağabeyinin yanına gitmek zorunda kaldı. Bu nedenle Mustafa Kemal eğitim hayatına bir süre ara verdi. • Dikkat: Mustafa Kemal’in babasını kaybetmesi küçük yaşta geleceği ile ilgili kararlar almasına ve aldığı kararların arkasında durabilen bir kişiliğe sahip olmasında etkili oldu
SELANİK MÜLKİYE RÜŞTİYESİ: • Zübeyde Hanım, Mustafa Kemal’in babasının vefatı nedeniyle eğitiminin yarım kalmasından üzüntü duyduğu için onu Selanik’teki teyzesinin yanına gönderdi. Mustafa Kemal, Selanik’te eğitim hayatına Selanik Mülkiye Rüştiyesine giderek yeniden başladı. Mustafa Kemal’in hayalindeki meslek askerlikti ve Selanik sokaklarında gördüğü üniformalı subaylar dikkatini çekiyordu. Bu nedenle Selanik Mülkiye Rüştiyesinde okurken asker olmasını istemeyen annesine haber vermeden Selanik Askeri Rüştiyesinin sınavlarına katıldı ve kazandı. • Dikkat: Mustafa Kemal’in, Selanik sokaklarında gördüğü üniformalı subaylardan etkilenmesi, askerlik mesleğini seçmesinde yaşadığı çevrenin etkili olduğunu gösterir.
SELANİK ASKERİ RÜŞTİYESİ: • 4. SELANİK ASKERİ RÜŞTİYESİ (ORTAOKUL) • Selanik Askeri Rüştiyesinin sınavını kazanan Mustafa Kemal, Selanik Mülkiye Rüştiyesindeki eğitimini tamam. Iamadan bu okuldan ayrıldı. Askeri Rüştiye’de eğitime başlayan Mustafa Kemal, başarılarla dolu askerlik hayatına böylece adım attı. • Mustafa Kemal bu okulda eğitim görürken derslerinde başarı ve zekasıyla kısa sürede öğretmenlerinin dikkatini çekti. Sınıf çavuşluğu ve müzakerecilik gibi önemli görevlere seçildi. Matematik dersine özel ilgi duyan Mustafa Kemal’e kendisi ile aynı isme sahip matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Efendi tarafından olgun anlamına gelen “Kemal” ismi verildi. • Dikkat: Mustafa Kemal’in öğretmenleri tarafından sınıf çavuşluğu ve müzekericilik gibi görevlere seçilmesi özgüven, görev bilinci ve liderlik gibi kişilik özelliklerinin oluşumuna katkı sağladı
MANASTIR ASKERİ İDADİSİ: Mustafa Kemal, Selanik Askeri Rüştiyesini bitirdikten sonra Manastır Askeri İdadisinde (lise) öğrenim hayatını devam ettirdi. Dikkat: Manastır, Mustafa Kemal’in doğduğu şehir olan Selanik dışında eğitim aldığı ilk şehirdir. Mustafa Kemal, Manastır’da yaşadığı dönemde arkadaşı Ömer Naci aracılığıyla edebiyata ve hitabet sanatına ilgi duydu. Hatta şiir yazma denemelerinde bulundu. Edebiyat öğretmeni Mehmet Asım Bey’in şiirin onu askerlikten uzaklaştıracağı yönündeki uyarıları üzerine bu istekten vazgeçti. Mustafa Kemal’i Manastır Askeri İdadisinde etkileyen ilk kişi tarih öğretmeni Mehmet Tevfik Bilge’dir. Atatürk’ün “Kendine minnet borcum var, bana yeni ufaklar açtı. ” dediği Mehmet Tevfik, derslerinde Fransız İhtilali ile diğer ihtilal ve fikir hareketlerinden söz ederek Mustafa Kemal’de tarihe karşı ilgi uyandırdı. Mustafa Kemal’in Tarih öğretmeni Mehmet Tevfik Bilge sayesinde Türk tarihine ilgisi arttı. Bu okulda yabancı dil olan Fransızcaya da büyük merak saran Mustafa Kemal, Fransızca’sını geliştirmek için Selanik’e gittiği tatil zamanlarında Fransızca dersleri aldı. Bu okulda Fransızca öğretmeni olan Yüzbaşı Naküyyiddin Yücekök Bey de başarılı bir öğrenci olan Mustafa Kemal ile yakından ilgileniyor kurmay subay olmak istiyorsa yabancı dil bilmesi gerektiğini ona her fırsatta söylüyordu.
HARP OKULU: • Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisini bitirdikten sonra İstanbul’da bulunan Harp Okuluna başladı. Böylece Mustafa Kemal, çocukluk ve gençlik yıllarının geçtiği Makedonya’dan ilk defa ayrıldı. Harp Okulu yılları, Mustafa Kemal’in siyasi düşüncelerinin olgunlaştığı yıllardır. Mustafa Kemal bu okulda eğitim görürken Paris’teki Jön Türklerin çıkardığı gazeteleri takip ederek yabancı basını izlemeye çalıştı. Avrupa’nın içinde bulunduğu durum, Osmanlı Devleti’nin yaşamakta olduğu siyasi çöküntü hakkında sık arkadaşlarıyla görüş alışverişinde bulundu. Bu dönemde ülkenin yönetimiyle ilgili fark ettikleri eksiklikleri duyurmak için bir gazete çıkartan Mustafa Kemal ve arkadaşları gazeteyi elle çoğalttılar. • Dikkat: Mustafa Kemal’in ülke yönetiminin eksikliklerini belirlemesi devlet meselelerine karşı duyarsız olmadığını gösterirken bu konu ile ilgili gazete çıkarması İletişim alanında yaptığı çalışmalara örnek oluşturur. • Mustafa Kemal, Harp Okulundan teğmen rütbesiyle mezun oldu.
HARP AKADEMİSİ: • Mustafa Kemal, Harp Okulunu üst dereceyle bitirmesinden dolayı Harp Akademisine girmeye hak kazandı. Mustafa Kemal Harp Akademisi yıllarında yurt dışından Jön Türk gazeteleri ve Fransızca gazeteler getirterek arkadaşlarının da okumasını sağladı. Harp Akademisinde de ülke sorunlarıyla ilgilenmekten geri kalmadı. • Önemli Bilgi: Harp Okulu ve Harp Akademisinde askeri eğitim veren öğretmenleri Yüzbaşı Naci Bey ve Yarbay Nuri Bey Atatürk’ün yetişmesinde etkili olan isimlerdir. Bu okullardaki eğitimi, Mustafa Kemal’in olgunlaşmasında yeni bir dünya görüşü benimseyerek idealist bir kişilik kazanmasında önemli rol oynadı. • Mustafa Kemal, Harp Okulu yıllarında başladığı gazete çıkarma çalışmasını devam ettirdiği Harp Akademisinden “kurmay yüzbaşı” rütbesiyle mezun oldu. • Önemli Bilgi: Osmanlı Devleti’nde dönemin en iyi ve modern eğitimi askerî okullarda veriliyordu. Burada aldığı eğitim Mustafa Kemal’in dünyadaki gelişmeleri yakından takip edebilen aydın bir subay olarak yetişmesine katkı sağlad
MUSTAFA KEMAL’İ ETKİLEYEN KİŞİLER VE OLAYLAR:
NAMIK KEMAL • Namık Kemal: Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisinde eğitim görürken vatan şairi Namık Kemal’in eserlerini okuyarak onun meşrutiyet sisteminin gerekliliği ve hürriyetin önemi üzerine görüşlerinden etkilendi. Mustafa Kemal Harp Okulunda Namık Kemal’in eserlerini gizli okumayı sürdürdü. • Önemli Bilgi: Mustafa Kemal, Namık Kemal’i “Türk milletinin yüzyıllardır beklediği ses” olarak nitelendirdi
TEVFİK FİKRET • Tevfik Fikret: Öğrencilik yıllarından itibaren eserlerini takip ettiği Tevfik Fikret, Mustafa Kemal’in çağdaş ve inkılapçı kişiliğinin oluşmasında etkili oldu. Tevfık Fikret’in Sis, Ferda ve Rücu adlı şiirlerini çok seven Mustafa Kemal onun için “Hangi Türk şairi böyle inkılapçı şiirler yazmıştır? ” dedi. • Dikkat: Namık Kemal ve Tevfik Fikret’in eserleri sayesinde Mustafa Kemal’in vatan ve millet sevgisi gelişti
MEHMET EMİN YURDAKUL • Mehmet Emin Yurdakul: Mustafa Kemal Türkçü şair Mehmet Emin Yurdakul’un şiirlerini Manastır Askeri İdadisindeyken okumaya başladı. Böylece Türk kültürü ve tarihi ile beslendi
ZİYA GÖKALP • Ziya Gökalp: Mustafa Kemal Ziya Gökalp’in Türk Tarihi’nin bir bütün olarak değerlendirilmesi, gerekliliği halkın yararının gözetilmesi, eğitim ve öğretimin birleştirilmesi, dilin sadeleştirilmesi, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gibi görüşlerinden etkilendi. • Dikkat: Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş Türk devletini oluşturma konusunda yaptığı birçok inkılap Ziya Gökalp’ten etkilendiğinin göstergesidir.
AYDINLANMA FELSEFESİ DÜŞÜNÜRLERİ • Aydınlanma Felsefesi Düşünürleri: Musfafa Kemal Fransız İhtilalinin fikir hazırlayıcılarından olan J. J. Rousseau, M 0 ntesquieu, Vo. Itaire gibi düşünürlerin özgürlük, demokrasi ve milliyetçilik ile ilgili düşüncelerinden etkilendi. Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisinde eğitim görürken okuduğu J. J. Rousseau’nun eserlerinde yer alan ulusal egemenlik, ulusçuluk ve yurttaşlık gibi kavramlardan etkilendi. Mustafa Kemal Rousseau’nun “Toplum Sözleşmesi” adlı eserinde önemli bulduğu yerlerin altını çizerek dikkatle okudu. Fransız düşünür Montesquieu’nun da cumhuriyetin erdemlerine dair Fikirleri ile eserleri onun özgürlüğe dair düşüncelerinin gelişmesine katkı sağlad
MUSTAFA KEMAK’İN FİKİR HAYATINI ETKİLEYEN OLAYLAR: • Mustafa Kemal’in fikir hayatının gelişmesinde içinde bulunduğu dönemin olaylarının da büyük rolü oldu. Atatürk’ün çeşitli konular ile ilgili yaşadıkları, gözlemleri ve okudukları bunlardan çıkardığı sonuçlar fikir dünyasını zenginleştirdi. • Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı Devleti’nin parçalanma ve çöküş sürecini yaşadığı bir dönemde dünyaya geldi. Onun doğup büyüdüğü günlerde Osmanlı Devleti ve dünya iki büyük gelişmenin etkisi altındaydı. Bunlardan biri Sanayi İnkılabı diğeri ise Fransız İhtilaliydi. • 1789 yılında yaşanan Fransız İhtilali sonrasında ortaya çıkan milliyetçilik akımının etkisiyle Osmanlı Devleti’nin Balkan topraklarında yaşayan azınlıklar, bağımsızlık amaçlı isyan etmeye başladı. Bu olaylar Mustafa Kemal’in imparatorlukların parçalandığını görmesini ve ulus devlet modelini benimsemesini sağladı. • Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisinde eğitim görürken 1897 Türk – Yunan Savaşı yaşandı. Mustafa Kemal yaşı küçük olmasına rağmen bu savaşa katılmak istedi. • Dikkat: Bu durum Mustafa Kemal’in vatan ve millet sevgisine sahip olduğunun göstergesidir.
MUSTAFA KEMAL’İN FİKİR HAYATINI ETKİLEYEN OLAYLAR: • Bu savaşta Türk ordusu savaş meydanında zafer kazanmasına rağmen barış masasında istediğini elde edemedi. Bu olay Mustafa Kemal’de kazanılan askeri başarıların, siyasal başarılarla tamamlanması gerektiği düşüncesinin oluşmasında etkili oldu. • Atatürk’ün fikir hayatını etkileyen önemli olaylardan biri de 1. Dünya Savaşı’dır. Bu savaşın sonunda yurdumuz işgale uğradı. Tarih boyunca bağımsız yaşamayı ilke edinen Türk milleti esir edilmek istenmekteydi. Padişah ve İstanbul Hükumeti işgallere karşı tepkisiz kaldı. Bu durumda Osmanlı Devleti’nin fiilen yıkıldığını gören Mustafa Kemal, onun yerine milli egemenliğe dayanan yeni bir Türk devleti kurmaya karar verdi.
MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLİK HAYATI:
ASKER MUSTAFA KEMAL: • Kurmay yüzbaşı rütbesiyle askerî eğitimini tamamlayan Mustafa Kemal’in ilk görev yeri Suriye’deki Şam şehri oldu. Mustafa Kemal, Şam’dayken ülkenin içinde bulunduğu sorunlara çözüm üretmek için bazı komutan arkadaşlarıyla Vatan ve Hürriyet Cemiyetini kurdu. • Dikkat: Mustafa Kemal’in yaptığı bu çalışma vatanseverlik, liderlik ve teşkilatçılık özelliklerini yansıtmaktadır.
31 MART OLAYI VE MUSTAFA KEMAL: • II. Meşrutiyet’in ilanından sonra meşrutiyet karşıtı grupların kışkırtmasıyla İstanbul’da gerici nitelikli bir ayaklanma çıktı (31 Mart Olayı). Bu ayaklanmayı Selanik’ten gelen Hareket Ordusu bastırdı. Mustafa Kemal, Mahmut Şevket Paşa komutasındaki bu orduda kurmay başkanlığı görevini üstlendi. Hareket Ordusu’na bu adı veren Mustafa Kemal, ordunun hareket planını da yaptı. • Önemli Bilgi: Bu isyan miladi takvime göre, 13 Nisan 1909 tarihinde başladı. Fakat o dönemde kullanılan Rumi takvime göre bu tarih 31 Mart 1325 tarihine denk gelmekteydi. Bu nedenle olaya “ 31 Mart Olayı” adı verildi. • Mustafa Kemal, 21 Nisan 1909’da Hareket Ordusu’nun kurmay başkanı imzasıyla yayımladığı emirde ” Hareket Ordusu görevini, yalnız askerî yönden yapacaktır. Politik konular ve bu konuda İstanbul ile görüşme yapmak şimdilik görev dışıdır. ” sözlerine yer verdi. • Dikkat: Bu emir, Mustafa Kemal’in ordu ile siyaset işlerinin ayrı yürütülmesi düşüncesini savunduğunun göstergesidi
MUSTAFA KEMAL TRABLUSGARP’TA Önemli Bilgi: Mustafa Kemal, gazeteci kimliği ve Şerif takma adıyla Mısır üzerinden gizlice Trablusgarp’a ulaştı Hatırlayalım: Trablusgarp ‘ın İtalya ‘ya verilmesi ile Osmanlı Devleti Kuzey Afrika’daki son toprak parçasını da kaybetti. • İtalya, sömürge elde etmek ve Akdeniz’e egemen olmak için 1911 yılında Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki son toprak parçası olan Trablusgarp’ı işgal etti. Osmanlı Devleti bölgeye karadan ve denizden yardım gönderebilecek durumda değildi. Bunun üzerine Trablusgarp’a, halkı İtalyanlara karşı harekete geçirmek için bazı gönüllü Türk subayları gizlice gitti. Mustafa Kemal ve arkadaşları da bu gönüllü subaylar arasında yer aldı. • Mustafa Kemal ve arkadaşları yerli halkı teşkilatlandırarak İtalyanlara karşı örgütlediler. Derne, Tobruk ve Bingazi’de başarılı mücadeleler vererek İtalyanların iç bölgelere doğru ilerlemesine izin vermediler. Mustafa Kemal’in Trablusgarp’taki başarısı gazetelerde resminin yayımlanmasını, adının duyulmasını ve saygınlığının artmasını sağladı. . • Mustafa Kemal ilk defa gerçek bir savaş deneyimini ve ilk askerî başarısını Trablusgarp’ta kazandı. Trablusgarp’ta sömürgeciliğe karşı ilk savaşını gerçekleştiren Mustafa Kemal başarısından dolayı binbaşılığa yükseldi. • Trablusgarp’taki direnişe karşı başarılı olamayan İtalya, Osmanlı Devleti’ni baskı altında tutmak için On iki Ada’yı işgal etti. On iki Ada’nın işgal edildiği dönemde Balkan Savaşlarının başlaması nedeniyle Osmanlı Devleti İtalya ile Uşi Antlaşması’nı imzaladı ve Trablusgarp ile Bingazi’yi İtalyanlara verdi. On iki Ada ise geçici olarak İtalya’ya bırakıldı.
BALKAN SAVAŞLARI VE MUSTAFA KEMAL • 1912 yılında Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ birleşerek Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki egemenliğine son vermek için Osmanlı Devleti’ne savaş ilan ettiler. Böylelikle l. Balkan Savaşı başladı. • Mustafa Kemal, Trablusgarp Savaşı’nın sona ermesi üzerine Balkan Savaşlarına katılmak için İstanbul’a geldi ve Gelibolu’da bulunan Bolayır kolordusunun harekat dairesi başkanlığına atandı. Mustafa Kemal, Balkan Savaşlarına katıldığı sırada Osmanlı Devleti savaşı kaybetmek üzereydi. Bu durum karşısında Mustafa Kemal durumu değiştirmek için çözüm önerilerinde bulundu ancak önerileri kabul görmedi. • Dikkat: Mustafa Kemal’in, Balkan Savaşlarının sonucunun belli olduğu bir süreçte çözüm üretmesi ümitsizliğe yer vermeme özelliğini yansıtmaktadır. • Balkan Devletleri I. Balkan Savaşı sonrasında imzaladıkları Londra Antlaşması’yla elde ettikleri toprakları paylaşmada anlaşamayınca II. Balkan Savaşı çıktı. ll. Balkan Savaşı’na fiilen katılmayan Osmanlı Devleti Bulgaristan’ın düştüğü zor durumdan yararlanarak Edirne’yi kurtardı. II. Balkan Savaşı’nın yaşandığı sırada Gelibolu Kurmay Başkanı olarak görev yapan Mustafa Kemal, Edirne’nin geri alınmasında önemli katkı sağladı.
MUSTAFA KEMAL SOFYA’DA • Mustafa Kemal Balkan Savaşları’ndan sonra Bulgaristan’ın başkenti Sofya’ya askeri ataşe olarak atandı. • Dikkat: Mustafa Kemal’in askeri ataşe olarak Sofya ‘da görev yapması askerî ve diplomatik ilişkilerde deneyim kazanmasını sağladı. • • Sofya sosyal etkinliklerin canlı olduğu bir kentti. Mustafa Kemal, Ali Fethi Bey’le S 0 fya’da ilk kez bir operaya katıldı. Gösteriyi Çar Nikola’nın daveti üzerine onun locasında izlediler. Bu gelişme hem Bulgar yetkilileri içinde itibarını artırdı hem de diğer ülke diplomatları tarafından tanınmasını sağladı. Bu sayede Avrupalı diplomatların Osmanlı Devleti’ne bakışları hakkında bilgi topladı. • Mustafa Kemal, S 0 fya’da bulunduğu yıllarda buradaki Türklerin faaliyetlerini de yakından izleme fırsatı buldu. Bulgaristan’daki Türkleri ziyaret ederek onların sosyal ve siyasal haklarının yükseltilmesi için çalışmalarda bulundu. • Mustafa Kemal S 0 fya’da Türk milletvekillerinin bulunduğu Bulgar meclisinin çalışmalarını izledi. Mustafa Kemal gözlemlerinin yer aldığı raporlarına kendi analizlerini de ekleyerek bunları Osmanlı Hükumeti yetkilileriyle paylaştı. • Dikkat: Mustafa Kemal’in S 0 fya’da bulunması dayanışma – demokratikleşme gibi değerlerin toplum açısından önemini kavramasını ve sanat ile ilgili bilgilerini artırmasını sağladı.
MUHAMMED ALİ BELGEMEN UMARIM BEĞENİRSİNİZ UMARIM FAYDALI OLUR
- Slides: 35