Tabiat Parklarna ynelik Gelime Planlar hazrlanmasnda Tabiat Parknn
� Tabiat Parklarına yönelik Gelişme Planları hazırlanmasında, Tabiat Parkının koruma ve kullanım hedefleri, koruma ve kullanım kriterleri, koruma ve kullanıma ilişkin genel politika ve ilkeler ile uyumlu olarak sahanın kaynak değerleri ve özellikleri göz önünde bulundurulur.
� Tabiat Parkı; bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, manzara bütünlüğü içinde halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçalarını, � Teknik İzahname; Milli Parklar Yönetmeliğinin uygulanmasına açıklık getiren, Yönetmelikte yer almayan hususları ihtiva eden Bakanlık emrini, � Gelişme Planı; Tabiat Parkı’nın sahip olduğu kaynak değerlerinin korunması, geliştirilmesi ve devamlılığının sağlanması için teknik, idari, sosyal ve ekonomik seçeneklerin belirlendiği, birbiri ile zaman ve yer ölçeğinde ilişkilendirildiği bütüncül, ekosistem yaklaşımlı bir plandır.
Bölgeleme (zonlama); bir alanın koruma öncelikleri açısından ekolojik bütünlük, doğal yapıdaki bozulmamışlık ve müdahale düzeyine göre derecelendirilmesi ve belirgin sınırlara sahip koruma/kullanma kademelerinin oluşturulmasıdır. � Tabii Kaynak; biyolojik tabii değerler; flora, fauna, habitatlar, ekosistemler, tabiat tarihinin ve tabii mirasın müstesna özellikleri ve bunlara dair ilmi değerler ile fiziki tabii değerler; coğrafi konum, jeolojik ve jeomorfolojik teşekküller, hidrolojik ve limnolojik özellikler, klimatik özellikler ve bunlara dair ilmi değerleri ifade eder. � İlgi Grubu/Grupları: Korunan alan içinde ve/veya yakın çevresinde yaşayan halk, korunan alan yönetiminden etkilenen kişi, kurum ve kuruluşlar, ziyaretçiler, doğa koruma ile ilgilenen yerel, ulusal ve uluslararası kuruluşlar, araştırma kurumları, yerel yönetimler ve diğer ilgililerdir. �
Bölgeleme Analiz çalışmaları sonucunda elde edilen veriler, bu verilerin değerlendirilmesi ve tehdit-fırsat tablosu sonuçlarının yanısıra, mevzuat, genel politikalar, amaç, hedef ve stratejiler doğrultusunda koruma hedefleri dikkate alınarak bölgeleme (Zonlama) çalışmasına gidilir. Tabiat Parkının bölgeleme sisteminin belirlenmesinde; � � � Alanın ana kaynak değerleri, Tehdit veya tehlike altındaki türler ve habitatlar, Kaynak değerlerinin hassasiyeti, nadirliği ve endemiklik durumu, Ekosistem bütünlüğü, peyzaj çeşitliliği, Türler için uygun yaşam alanı genişliği, Tehditler, Doğal yapıdaki müdahale düzeyi Geleneksel kullanımlar ve sosyo-kültürel değerler, Arazi kullanım durumu ve mülkiyet durumu, Yasal ve yönetsel sınırlayıcılar, Alanlara özel var olabilecek diğer unsurlar dikkate alınır.
� Her ne kadar, alanın özelliklerine ve koruma amaç ve hedeflerine göre farklı sayıda bölge (zon) kullanılabilirse de, � 1 -Mutlak Koruma Bölgesi, � 2 -Hassas Koruma Bölgesi, � 3 - Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi ve � 4 - Kontrollü Kullanım Bölgesi olmak üzere genellikle 4 ana bölge (zon) kullanılmaktadır. Yukarıda bahsedilen bölgelerin hepsinin bir arada bulunması şartı yoktur. Bölgeleme düzenlemesinin herkes tarafından anlaşılacak şekilde hazırlanması esastır. Alan özellikleri, koruma hedeflerine ve ilkelerine göre bölgeler seçilir.
Mutlak Koruma Bölgesi � Küresel ölçekte korunması gereken ve ülkemizin taraf olduğu sözleşmelerde korunması taahhüt edilen türlerin bağımlı oldukları yegane alanlar ile günümüze kadar hiç insan müdahalesi görmeden doğallığı muhafaza edilmiş izole alanlar mutlak koruma bölgesi olarak ayrılır. � Yönetim Amacı; İnsan müdahalesi olmaksızın kaynak değerlerinin doğal süreçlerde varlıklarını sürdürmesini sağlamak. � Belirleme Kriterleri; � Doğal olmak, � Her hangi bir insan müdahalesi görmemiş olmak, � Milli ve Milletler arası düzeyde tipik, emsalsiz ve nadir olmak, � Tehlikeye maruz veya kaybolmaya yüz tutmuş olmak, � Devlet mülkiyetinde olmak, � Bu kriterler çerçevesinde, yüksek endemizm oranına sahip alanlar, özellikle lokal endemiklerin yer aldığı alanlar, nadir ve tehdit altındaki türlerin (özellikle VU, CR, EN kategorileri) yer aldığı alanlar, hassas, nadir ve kırılgan ekosistemler, muhafaza karakteri taşıyan orman alanları, el değmemiş yabanıl alanlar, doğal yaşlı orman alanları, ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınması taahhüt edilen yabani flora ve fauna ile doğal yaşam ortamları, 1. derece arkeolojik sit alanları vb. diğer bölgeler kapsamında değerlendirilmesini gerektirecek durumlar söz konusu değilse mutlak koruma bölgesinde yer alabilir.
Hassas Koruma Bölgesi � Her bir alanın kaynak değeri ya da çekirdek zonunu oluşturan ancak geleneksel kullanımla iç içe günümüze kadar gelebilmiş alanlar ile hedef türlerin habitatlarının bozulmadan gelecek nesillere intikalini sağlayacak şekilde kullanımı zaman, faaliyet ve süreye göre kısıtlandığı alanlar Hassas Koruma Bölgesi olarak ayrılır. � Yönetim Amacı; � Müdahale görmüş kaynak değerlerini koruyarak ve/veya rehabilitasyon/restorasyon çalışmaları ile doğal süreçlere yaklaşmasını sağlamak ve gelecekteki potansiyel mutlak koruma alanlarını yaratmak, � Korunan Alandaki kaynak değerlerinin algılanmasını sağlamak, � Belirleme Kriterleri; Doğal veya yarı doğal olmak, Herhangi bir sebeple insan müdahalesine maruz kalmış ancak rehabilite ve restore edilebilecek nitelikte olmak, � Milli ve Milletler arası düzeyde tipik, emsalsiz ve nadir olmak, � Tehlikeye maruz veya kaybolmaya yüz tutmuş olmak, Devlet mülkiyetinde olmak, Bu bölge, mutlak koruma bölgesi belirleme kriterlerine ilaveten doğal yapısı çok az zarar görmüş ve onarılabilir durumda alanları içerebilir. Ayrıca, yabanıl alan deneyimi için doğa yürüyüşü, yaban hayatı gözlemi, manzara seyri gibi aktivitelere yer verilen alanları kapsar. � �
Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi � Tabiatı koruma için alınmış kurallara göre ekonomik faaliyetlerin sürdürülmesine izin verildiği, çekirdek bölge ile yapılaşmaya açık bölgeler arasında kalanlar sürdürülebilir kullanım bölgesi olarak ayrılır. � Korunan alanın sahip olduğu ana kaynak değerleri ile bütünleşik geleneksel insan faaliyetlerinin gerçekleştirildiği, korunan alanda bulunan yerleşim alanları ve öngörülen tesislerin zorunlu altyapı ihtiyaçlarının yer aldığı, korunması gereken doğal ve kültürel kaynak değerlerine olan insan etkilerinin azaltılması için bu bölgelerin çevresinde ve/veya bitişik olarak belirlenmiş alanlardır. � Yönetim Amacı; Ekolojik ortam ile uyumlu sürdürülebilir doğal kaynak kullanımını sağlamak. � Belirleme Kriterleri; Doğal veya yarı doğal olmak, Geleneksel kullanımı olmak, Ekonomik gelir yaratmak, Devlet veya özel mülkiyetinde olmak, Sürdürülebilir kullanım bölgesinde tarım alanları, meralar, geleneksel balıkçılık faaliyetlerinin yapıldığı alanlar, zeytinlikler, ekosistemin devamlılığına yönelik silvikültürel müdahalelerin yapılabildiği orman alanları, taşıt yolları, su, elektrik ve telefon hatları vb. zorunlu altyapı tesisleri yer alabilir. � � �
Kontrollü Kullanım Bölgesi � Korunan alanlar içinde yer alan turizm ve rekreasyon alanları, yerleşim yerlerinin yer aldığı alanlar Kontrollü Kullanım bölgesi olarak ayrılır. � Ziyaretçilerin bilgilendirilmesi ve alanın tanıtımına yönelik tesisler, doğa eğitimi amaçlı tesisler, günübirlik kullanım alanları, kamp alanları (çadır, karavan ve bungalov kamp alanları), mevcut yerleşim alanları ile altyapı ve üstyapı tesislerinin yer aldığı alanlar gibi nispeten yoğun kullanımın gerçekleştiği alanlar kontrollü kullanım bölgesi içinde tanımlanır. � Yönetim Amacı; � Korunan Alanın turizm ve rekreasyon hizmetinden ziyaretçilerin faydalanmasını sağlamak, � Korunan Alan içerisindeki mevcut yerleşim alanlarında planlı gelişimi sağlamak, � Belirleme Kriterleri; İskan ve yapılaşmaya konu olmak, Turizm ve rekreasyon potansiyeline sahip olmak, Devlet veya özel mülkiyetinde olmak. � � �
1/10. 000 veya 1/25. 000 ölçekli Gelişme Planı; sınırlar (idari sınırlar, farklı statülere ait sınırlar, vb. ), her türlü arazi kullanım kararları, bölge sınırları ile Gelişme Planından sonra hazırlanacak (1/5. 000 ve 1. 000 İmar Planları, Kentsel Tasarım Projeleri, Mimari Projeler, Peyzaj uygulama projeleri gibi) uygulama projelerinin düzenlenmesine esas olacak ilke ve esaslar gösterilecektir.
Trekking doğada, bir noktadan diğer bir noktaya varmak amaçlı yapılan, genelde hafif tempolu sportif yürüyüşlerdir. Türkçe’ye İngilizce’den geçen ‘trekking’ sözcüğü doğal engellerle dolu bir arazi parçasını herhangi bir ulaşım aracı kullanmaksızın yürüyerek aşmak anlamına gelmektedir.
‘Trekking’ belirli zorluklar ve özellikler gösteren doğa koşullarında yaş gruplarına uygun ve zaman sınırlı olarak düzenlenen yürüyüşler olarak tanımlanmaktadır. Bir başka kaynakta ise, “belirli bir noktadan diğer bir noktaya bir dağın zirvesinden geçerek en az üç-dört gün süre ile yürüyerek ulaşılmasıdır” şeklinde tanımlanmıştır.
Trekking her mevsimde yapılabilir; ancak hava ve ortam şartlarına, uzunluğuna ve zorluk derecesine göre gerekli hazırlıklar yapılmalıdır. Trekking parkurları birkaç saat sürebileceği gibi birkaç hafta hatta ay da sürebilir. Doğa yürüyüşlerinin insanın vücut ve ruh sağlığı üzerinde çok olumlu etkileri olduğu uzmanlarca kabul edilmektedir. Yüksek kondisyon veya teknik istemiyor oluşu, sakatlanma vb. risklerinin çok düşük seviyelerde seyretmesi, maliyetinin az olması gibi nedenlerle kitlelerin en yoğun ilgi gösterdiği doğa sporudur.
Başlangıçta doğasever insanların, doğal güzellikleri yaşamak ve doğada bulunmak amaçlı gerçekleştirdikleri kişisel veya grup etkinlikleri olarak başlayan trekking, günümüzde alternatif turizm çatısı altında giderek ekonomik boyut kazanmış ve büyümüştür. Trekking, genellikle kentin stresinden kurtulmak isteyenlerin, hafta sonunda ya da günübirlik, şehre yakın parkurlarda profesyonel bir rehber eşliğinde gerçekleştirdikleri bir spordur.
� İdeal bir yürüyüş ekibi beş kişiden oluşmaktadır. Bir liderin en fazla idare edebileceği kişi sayısı 10’dur. � Bir yürüyüş ekibinin 1 saatte yürüyebileceği mesafe 5 km civarındadır. Bu ekip 500 m yükselebilir ve 800 m iniş yapabilir. Ancak, kalabalık gruplar 1 saatte 400 m yükselip 600 m iniş yapabilirler.
Yürüyüş yapılan parkurlar ve yürüyüş teknikleri aşağıdaki gibi sınıflanabilir: � • Düz Yürüyüş: Yol gibi düz zeminde yapılmaktadır. � • Zikzak Yürüyüş: Yamaç çıkılacağı zaman uygulanmaktadır. Ekibin daha az enerji harcamasını sağlar. � • Dik Çıkış: Yamaç arazide yolun kısaltmak amacıyla daha fazla enerji harcayarak yapılan yürüyüştür. � • Yan Kesme: Yamaca yan olarak, yani vadi tabanına paralel olarak yürümektir. � • Hareketli Zeminde Yürüyüş: Ayak tabanı tam olarak basılmalıdır. Zemin hareketi tam anlamıyla durduktan sonra ağırlık aktarımı yapılmalı ve diğer adım atılmalıdır. �
� • İnsanların fazlaca zorlanmadan yürüyebilecekleri bir eğime sahip olan (% 0 -15), � • Yürüyüşü zorlaştırmaması açısından taban suyu düzeyinin düşük olduğu; çamur, bataklık vb. durumların olmadığı, � • Sahip olduğu iklimsel değerler nedeni ile insan sağlığına olumlu katkıları olabilecek rakımlarda (800 -2000 m arası) bulunan, � • Can güvenliği açısından taş düşmesi, heyelan ve çığ riskinin olmadığı,
Aşırı nemli, aşırı yağışlı, aşırı sıcak olmayan, açık günlerin sayısının fazla olduğu ve sis durumunun dolaşımı engellemediği), � • Farklı habitatları barındıran mikroklimaların bulunduğu, � • Yöre halkının etkinliği yapmak isteyenlere bakış açısının olumlu olduğu, � • Gerekli durumlarda kısa sürelerde ulaşılabilecek sağlık tesisleri, konaklama-barınma ve haberleşme olanaklarının var olduğu, � • Ulaşımın kolay ve kısa sürede sağlanabildiği, � • İnsanların güvenle dolaşabilecekleri (insan ilişkilerinin olumlu olduğu) ve dolaşmaktan keyif alabilecekleri (şimdiki alan kullanımının orman, çayırmera vb olduğu ve doğal olayları, doğal hayatı ve doğal oluşumları gözlemleyebilecekleri) bölgeler. �
Trekking parkuru ülkemizde hiç azımsanmayacak kadar çoktur. Tabi bunu spor olarak ele aldığımızda belirli şartlara göre trekking parkurlarının sınıflandırılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu sınıflandırma yapılırken zorluk derecesi göze alınmaktadır. Toplam 6 zorluk derecesi bulunmaktadır. Aşağıda açıklamalı olarak trekking parkur sınıflandırılmaları verilmiştir;
Zorluk Derecesi 1: En basit parkurdur. Yürüyüş eğimi azdır. Yükselme (çıkış) çok az yapılmaktadır. Yükselmeler (çıkışlar) 100 metreyi geçmez. Patikalar geniştir. Toplam yürüyüş süresi 2 saati geçmez. Genelde yürüyüşlere yeni başlayanların ve sağlık problemleri olmayan herkesin katılacağı parkurlardır.
Zorluk Derecesi 2: Zorluk derecesi 1 olan parkurlardaki gibi yürüyüş eğimi azdır. Toplamda 300 metreyi geçmeyen hafif çıkışlar içermektedir. Zorluk derecesi 1 olan parkurlardan farkı genelde süresidir. Toplam yürüyüş süresi bu tür parkurlarda 3, 5 saati geçmez. Birkaç defa hafif yürüyüşe katılmış herkesin katılabileceği parkurlardır.
Zorluk Derecesi 3: Yürüyüş eğimi ilk 2 tür parkurdan farklı olarak artmaktadır. 500 metreyi geçmeyen hafif çıkışlar içerir. Patikalar daha dardır ve bazen sık ormanlık alanlardan geçmek gerekebilir. Islak geçişlerde yavaş yoğunlaşmaktadır. Toplam yürüyüş süresi 5 saati geçmez. Bu tür parkurlar yürüyüş kondisyonu iyi olan ve yürüyüş deneyimi olan herkesin katılabileceği parkurlardır.
Zorluk Derecesi 4: Bu tür parkurlarda yürüyüş eğimi fazlalaşmaya başlar. Çıkışlar 700 metreyi bulmaktadırlar. Yürümek için kullanılan patikalar iyice bozuktur. Hatta yer patika bile yoktur. Ormanlık alan varsa daha sık olmaktadır. Arazi yapısı biraz daha kayalıktır. Toplam yürüyüş süresi 6, 5 saati geçmez. Bu tür parkurlar sportif ve kondisyonu iyi olan kişiler için uygundur.
Zorluk Derecesi 5: Yürüyüş eğimi fazladır ve zorluklar içerir. Çıkışlar 1000 metreyi de geçmeye başlar. Sert yapılı, taşlık, kayalık ve patikasız alanlardan gidilmektedir. Ormanlık alan varsa oldukça zorludur. Islak geçişlerde mevcuttur. Yürüyüş rehberinin oldukça deneyimli olması gerekir. Toplam yürüyüş süreleri 8 saati bulmaktadır. Teknik çıkışlar içermemesine rağmen bu zorluk derecesi yüksek yürüyüşler sportif, tecrübeli ve kondisyonu iyi deneyimli yürüyüşçüler için uygundur.
Zorluk Derecesi 6: Bu tür parkurların eğimleri bol, çıkışları ve inişleri fazladır. Bu parkurlarda çıkışlar 1500 metreyi bulabilmektedir. Uzun süreli rota takibi gerektiren parkurlardır. Zorlu arazi şartları içermektedir. Gerektiğinde bu parkurlarda konaklama ve kamp yapılabilmektedir. Yürüyüş süreleri 8 saat ve üzerindedir. Bu parkurlar deneyim, dikkat, kondisyon, bilgi ve disiplin gerektirir.
Doğal ve kültürel mekanlarda, çıkış, kontrol noktaları (hedefler) ve varış arasındaki en uygun rotayı seçerek, özel olarak hazırlanmış harita ve pusula yardımı ile koşarak, yürüyerek veya kayak, bisiklet kano gibi çeşitli araçlarla harita üzerine çizilmiş rotayı en kısa zamanda geçme ve yolculuk etme etkinliğidir. Farklı arazi koşullarında yapılabilse de, genellikle ormanlık arazide yapılması tercih edilmektedir.
Özellikle hitap ettiği kitlenin genişliği (beden engelliler de dahil olmak üzere), • Harita türlerinin çeşitlendirilebilirliği, • Doğal ve kentsel gibi her çeşit ortamda uygulama imkanı sunabilmesi. • İnsanın keşfetme ve özgürlük duygusuna olan olumlu etkisi, • Pahalı ve karmaşık bir donanıma gereksinim duyulmadan yapılabilmesi, • Öğrenilmesinin kolay ve kısa süreli olması, • Bireysel, takım hatta ailece yapılabilmesi, • İdrak etme, kavrama, planlama, düşünme, hatırlama ve tanıma gibi çok sayıdaki zihinsel işlemi gerçekleştirilmesi,
Fiziksel olarak çok talep edilen bir spor olmasına rağmen idrak etme veya kavrama isteği fiziksel istekten daha yüksek kabul edilebilir. Çünkü sadece bir harita ve pusula yardımı ile bilinmeyen bir alanda bir yol izlenirken fiziksel bir performans sergilenmekte aynı zamanda kavrama, planlama, düşünme, hatırlama ve tanıma gibi çok sayıdaki işlemi de gerçekleştiren düşünme sporudur (Ottosson, 1996). Bu nedenle orienteering için, doğada satranç oynamaktır deyimi de kullanılmaktadır.
Koşu: En yaygın oryantiring branşıdır. Yürüyerek veya koşarak yapılabilir. Dağ bisikleti: Kuralları koşu oryantiringine benzer. Mesafeler çoğu kez daha uzun, harita ölçeği daha büyüktür. Yarışmacılar haritalarını gidona tuttururlar. Kayak: Kuzey disiplini kayağıyla yapılır. Patika: Özellikle engellilere yönelik, hız unsurunun geri plana itilip harita okuma unsurunun vurgulandığı oryantiring branşıdır. Tekerlekli sandalye ile katılan bir sporcu ile koşabilen bir sporcu eşit koşullarda yarışabilir.
Skor oryantiringi: Amaç, belirlenen sürede azami sayıda hedef bulmaktır. Zaman dolduğunda takım ya da bireylerin bulduğu hedef sayısına göre puan değerlendirmesi yapılır. Bayrak oryantiringi: Takımlar halinde yapılır. Her yarışmacı bulması gereken hedefe ulaştığında aynı takımdan başka bir sporcu sonraki hedefi bulmak için çıkar. Gece oryantiringi: Karanlıkta, kafa lambası gibi bir aydınlatma aracı ile yapılır.
Park oryantiringi: Şehir içindeki park, kampüs vb. yeşil alanlarda yapılır. Şehir içi oryantiring yarışmaları İstanbul'daki Kapalıçarşı gibi labirentimsi mekânlarda da yapılabilmektedir. Bu tür yarışmalar oryantiring meraklılarına farklı bir deneyim sunduğu gibi, bu doğa sporunu şehir içine taşıyarak daha popüler hale getirmekte ve kitlelere tanıtmaktadır. Macera yarışları: Oryantiring, macera yarışlarının önemli bir ögesidir. Bu anlamda macera yarışlarını oryantiring sporunun farklı şekillerde (bisiklet, kano, tırmanış vb. ) ve çok daha zor fiziksel ve ruhsal şartlarda yapılanı olarak tanımlayabiliriz. Dağ maratonu (dağ aşma yarışması): Oryantiringe göre daha geniş ve daha sarp arazide yapılan bir dayanıklılık sporudur. Bir günden uzun sürebilir. Yarışmacılar belirli kamp malzemelerini taşımak zorundadır.
a-Koşarak veya yürüyerek yapılan (Foot) orienteering b-Kar kayağı ile (Ski) orienteering: c-Dağ bisikleti ile (Mountain Bike) orienteering: d-Bedensel engelliler için (Trail) orienteering: (Zamana karşı yapılmaz) e-Atlı orienteering (horseriding), f-Cep telefonu orienteering (mobile)
� Klasik (standart): � Koridor (Norveç): � Hafıza (Memory): � Büyük Çember: � Çizgi (Line) : � Değişmiş Harita (Modified Map): � Yıldız (Star): � Skor (Score): � Bayrak Yarışı(Relay): � Mini Gösteri (Show): � Park ve Kampus (Park and Campus):
• Standartlara uygun detaylandırılmış topoğrafik haritalar (1: 5000 -1/10000 ölçekli) • Pusula • Zımba • Fener adı verilen üçgen prizma biçimindeki bayraklar
Oryantiringde sporcular kendilerine verilen yarışma bölgesinin haritasında belirtilmiş hedeflere sırasıyla ve en kısa sürede ulaşmaya çalışırlar. Kontrol noktalarında turuncu-beyaz bayraklar bulunur. Yarışmacılar bayrağın yanındaki zımbayı ellerindeki fişe basarak kontrol noktasına ulaştıklarını kanıtlarlar. Bazı yarışmalarda zımba ve kontrol kartı yerine elektronik bir sistem de kullanılmaktadır. İki hedef arasında hangi yolu izleyeceğine yarışmacı kendi karar verir. Amaç hedefleri en kısa sürede tamamlamaktır. Tüm hedeflere ulaşamayanlar genellikle diskalifiye edilir. Yarışmacıların birbirini izlememesi için genellikle birkaç dakika arayla çıkış verilir. Yarışmacılar parkur boyunca karşılaşsalar dahi birbirlerini izlemeleri yasaktır.
SI: Sporcular ellerindeki okuyucuları kontrol noktalarında okutarak bir sonraki hedefe giderler. Harita: Oryantiring haritası, topografik haritanın üzerine bitki örtüsü, kayalar, küçük çukur ve tümsekler, kuru dere ve sel yatakları, su kanalları, elektrik telleri, evler vb. unsurların işaretlenmesiyle oluşturulur. Ölçek genellikle 1: 5. 000 - 1: 25. 000 aralığında olur. Eşyükselti eğrileri, arazideki ayrıntıların görülmesine imkân verecek şekilde 5 ila 25 metre sıklığında çizilir. Harita, yarışmayı düzenleyenler tarafından hazırlanarak sporculara yarışma öncesinde verilir.
• Standart haritalardaki renk ve semboller dünyanın her yerinde aynıdır. • Siyah renk: İnsan yapımı nesneleri (Çitler, binalar, enerji nakil hatları, patikalar, yollar vb. ), belirgin taş ve kayaları anlatır. • Mavi renk: İçinde su bulunan bölgeleri (Göl, bataklık, su kuyusu, su çukuru, çeşme, akarsular vb. ) anlatır. • Yeşil renk: Orman haricindeki hakim bitki örtüsünü (çalılıklar vb. ) anlatır. Yeşil rengin diğer bir özelliği, yeşil rengin tonunun koyulaşması bitki örtüsünün sıklaştığı, başka bir ifade ile katılımcının koyu yeşil alandaki hareketinin kısıtlandığıdır. • Beyaz renk: Katılımcının altında rahatça hareket edebildiği ormanlık alanları anlatır. • Kahverengi: Harita üzerindeki eğimi gösteren eşyükselti eğrilerini anlatır. Eşyükselti eğrilerine, farklı kaynaklarda kontür, izohips, münhani gibi adlar da verilmektedir.
Pusula: Haritanın doğru yorumlanması ve kerteriz alma amacıyla yaygın olarak kullanılmakla birlikte zorunlu değildir. Gerek tecrübeli gerekse acemi sporcuların sadece harita ile oryantiring yapması mümkündür. Oryantiring pusulaları haritayla birlikte kullanılabilmesi için şeffaf tabanlı yapılırlar. Parmak pusulası tek elde harita ile taşınabilmesi için parmağa takılabilen pusula tipidir. Oryantiring haritası ve parmak pusulası
Giyim: Kolay kuruyan sentetik kumaşlar tercih edilir. Kolların ve özellikle bacakların çalı ve dikenlerden korunması için uzun kollu tişört ve pantolon giyilir. Böylece doğada bulunan kene gibi zararlı böceklerin ısırmasına karşı da koruma sağlanır. Çalı ve dikenlerden daha iyi korunmak için tozluk da kullanılabilir. Ayakkabılar: Koşuya uygun ve zemini iyi tutan herhangi bir spor ayakkabısı kullanılabilir. Oryantiring için özel üretilen çivili ayakkabılar da bulunmaktadır.
Türkiye Binicilik Federasyonu Binicilik Tesisleri Yeterlilik Talimatı, Madde 5: Tesisler, Özel Amaçlı Binicilik Tesisleri ve Resmi Müsabaka Yapılacak Tesisler olmak üzere iki sınıfa ayrılır. Madde 6: Özel Amaçlı Binicilik Tesisleri, Engel Atlama, At Terbiyesi, Üç Günlük Yarışma, Atlı Dayanıklılık branşlarından en az birini faal olarak yapan tesislerdir. Bu tesislerin taşıması gereken koşullar işbu Talimat ve ekinde açıklanmıştır. Özel Amaçlı Binicilik Tesislerinde resmi yarışma yapılması Teknik İcra Komitesi’nin iznine tabidir. Federasyon’un gerçekleştireceği özel projelere ait Tesislere dair kural ve uygulamalar Yönetim Kurulu tarafından ayrıca çıkarılacak talimat(lar) ile düzenlenecektir.
Binicilik Tesislerinin Taşıması Gereken Koşullar Madde 8 Özel Amaçlı Binicilik Tesisleri ve Resmi Müsabaka Yapılacak Tesislerin taşıması gerekli koşullar aşağıdaki gibidir: 8. 1 Özel Amaçlı Binicilik Tesisleri Zorunlu Şartlar 8. 1. 1 Açık Manej minimum 800 m 2 olmalıdır. Saha zemini kum veya daha iyi olmalıdır. Etrafı bariyer ile çevrelenmiş olmalıdır. 8. 1. 2 At barınakları minimum 9 m 2 olmalıdır. Yemlik mecburidir. Ahır adedi minimum 10 adet olmalıdır. Aydınlatma, havalandırma, ayak yıkama yeri (Duş), eyer odası mecburidir. Tesisler Yönetmeliği uyarınca yangın emniyetinin alınması mecburidir. 8. 1. 3 Ot, sap, saman yem, talaş deposu (kapalı veya yarı açık) mecburidir. Tesisler Yönetmeliği uyarınca yangın emniyetinin alınması mecburidir. 8. 1. 4 Kapalı Manej varsa, minimum 640 m 2 olmalıdır. Sahanın zemini kum veya çeltik, betonarme veya germe yapı (çadır) içinde tekme tahtaları ve aydınlatması olmalıdır. 8. 1. 5 Pony Tesisleri varsa, Kapalı manej minimum 640 m 2 olmalıdır. Açık manej minimum 800 m 2 olmalıdır. Saha zemini açık manejde kum veya daha iyi, kapalı manejde kum/çeltik olmalıdır. Kapalı manej betonarme veya germe yapı (çadır) şeklinde olabilir. Kapalı manejde tekmelik tahta ve aydınlatma zorunludur. Ahırlar minimum 6, 25 m 2 olmalıdır.
Tavsiye Edilen Şartlar 8. 1. 6 At barınaklarında otomatik su yalağı tavsiye edilir. 8. 1. 7 At barınaklarında ahır bölümlerinde varsa hizmet yolu (karşılıklı iki ahır arasındaki yol) tavsiye edilir. 8. 1. 8 Veterinerlik bölümü varsa kaymayan zemin, sancı barınağı, travay tavsiye edilir. 8. 1. 9 Nalbant hane bölümü varsa kaymayan zemin, havalandırma ve aydınlatma tavsiye edilir. 8. 1. 10 Sosyal tesisler varsa soyunma odası, duş ve tuvaletler mecburidir. Araç otoparkı ve bağlantı yolları tavsiye edilir. 8. 1. 11 Seyis Tesisi ahırlara yakın bir yerde olması tavsiye edilir. 8. 1. 12 Çalışma engelleri olabilir. Çalışma engellerinin olması halinde Emniyet Kepçesi zorunludur. 8. 1. 13 Tesislerde padok tavsiye edilir. 8. 1. 14 Pony Tesisleri varsa soyunma odası, dershane, oyun odası tavsiye edilir.
- Slides: 52