T C AVAT MFTL Kul Ve Kamu Hakk

  • Slides: 37
Download presentation
T. C. ŞAVŞAT MÜFTÜLÜĞÜ Kul Ve Kamu Hakkı Idris Yavuzyigit /idrisyavuzyigit

T. C. ŞAVŞAT MÜFTÜLÜĞÜ Kul Ve Kamu Hakkı Idris Yavuzyigit /idrisyavuzyigit

"Hak Kavramı" Kelime olarak hak; uyum, uygunluk, doğruluk, adalet, hikmet, var olma, tahakkuk, vukû,

"Hak Kavramı" Kelime olarak hak; uyum, uygunluk, doğruluk, adalet, hikmet, var olma, tahakkuk, vukû, bâtılın zıddı, gerçek, emek, ücret, pay, kısmet, kazanç, hisse. . . Anlamlarına gelir. Bir Müslümanın diğer insanlara karşı yapması gereken görevlerini yapmaması veya onlara karşı yapmaması gereken bir fiili işlemesi neticesinde hasıl olan hakka ''kul hakkı'' denir. Ev, işyeri, arazi, köy, şehir, ülke bakımından yakın olanların birbirine karşı gözetmeleri gereken birçok durum söz konusudur. Dolayısıyla Cemiyet halinde yaşayan insanoğlu için karşılıklı hak ve sorumlulukların bulunması zaruridir.

"Hak Kavramı" Yüce Allah’ın Hz. Adem’le başlayan ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.

"Hak Kavramı" Yüce Allah’ın Hz. Adem’le başlayan ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s. a. s. ) ile son bulan bütün peygamberler aracılığı ile göndermiş olduğu dinlerin hepsi insanların kendi menfaatleri içindir. Dünya ve ahiret mutluluğunun kazanılması içindir. Yanlışın doğrudan ayrılması, dünya sıkıntıları ile karşılaşılmaması, ahirette ise kaybedenlerden olunmaması içindir.

"Kul Hakkı/ İnsan Hakları Tarihi" • 7 Mart 632 tarihinde irad edilen Veda Hutbesi,

"Kul Hakkı/ İnsan Hakları Tarihi" • 7 Mart 632 tarihinde irad edilen Veda Hutbesi, Hz. Peygamberin 23 yılda yaptıklarını ana hatlarıyla vurgulayan ve İslam’ın temel hedefleri ifade eden bir konuşmadır. • Bugün batılılar, insan haklarını, 19 Haziran 1215 tarihinde İngilizlerin kendileri (soyluları) için kabul ettiği Magna Charta Libertatum (Büyük Hürriyet Akitnâmesi)’na kadar götürmektedir. • Daha sonra 1789 tarihli Fransız İhtilali ile birlikte insan hakları gündeme gelmiş ve insan hakları beyannamesi neşredilmiştir. • Nihayet Birleşmiş Milletler 1948 yılında hazırladığı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile son şeklini almıştır. Vedâ Hutbesi o tarihten 583 yıl önce, konuyu gündeme getirmiştir. Bu açıdan Veda Hutbesinin tarihi bir değeri de vardır. (Osman Eskicioğlu, İslâm Hukuku Açısından Hukuk ve İnsan Hakları, İzmir 1996, s. 271)

"Hak Kavramı" İslam dünyasında haklar, Yaratanın kullarına tanıdığı haklardır. Bu sebeple İslam dünyasında bu

"Hak Kavramı" İslam dünyasında haklar, Yaratanın kullarına tanıdığı haklardır. Bu sebeple İslam dünyasında bu hakların kazanılması için batıda gösterilen mücadeleler olmamıştır. İnsan hakları, diline, dinine, ırkına cinsiyetine, milliyetine, sosyal statüsüne ve rengine bakılmaksızın insana insan olduğu için tanınan hakların genel adına denmektedir. İslam dünyasında İnsan hakları kavramı, ferdin insan olarak yaratılmış olmaktan doğan asli hakları olarak kabul edilmektedir.

"Hak ve Üstünlük" İnsanların doğuştan eşit olduklarını ifade eden bu ayet, ashaptan Sabit b.

"Hak ve Üstünlük" İnsanların doğuştan eşit olduklarını ifade eden bu ayet, ashaptan Sabit b. Kays hakkında nazil olmuştur. Sabit, bir defasında Efendimizin meclisine gelmişti. Orada yanında oturmak istediği kişi, Sabit’e yer açıp, göstermedi. Buna içerleyen Sabit, -Ey filan kadının oğlu, diye hakaret etti. Bunun üzerine Efendimizin: oğlu -Ey Sabit, mecliste olanların yüzlerine bak, buyurdu. O da orada oturanlara birer baktı. Efendimizin: -Ne gördün? diye sordu. Sabit: -Ak, kara, kırmızı çehreler gördüm, deyince, Ak, kara, kırmızı çehreler gördüm, Efendimiz: -Ey Sabit, sen bunları, bu siyahtır, Arap’tır; bu beyazdır, Acemdir diye birbirine üstün kılamazsın. İnsanlar dine bağlılıkları ve takvaları ile faziletlidirler diyebilirsin, buyurdu ve bu ayet nazil oldu. ( Ayni, Umdetü’l-Kari, 16, 66)

"Hak ve Üstünlük" ﻳ ﻳ ﺍﻟ ﻕ ی ﺍﻟ “…Muhakkak ki Allah yanında en

"Hak ve Üstünlük" ﻳ ﻳ ﺍﻟ ﻕ ی ﺍﻟ “…Muhakkak ki Allah yanında en O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz değerli olanınız, Allah bilendir, her haberdardır. ” ( 49 Hucurat 13 ) şeyden

"Hak ve Üstünlük" ! ﺃﻴﻬﺎ ﺍﻟﻨﺎﺱ ! آ ﺗﺍﺏ ، ﻛﻢ ﻭﺍﺩ! ﻭﺇ ﺍﻛ

"Hak ve Üstünlük" ! ﺃﻴﻬﺎ ﺍﻟﻨﺎﺱ ! آ ﺗﺍﺏ ، ﻛﻢ ﻭﺍﺩ! ﻭﺇ ﺍﻛ ﺍﺩ! ﻛﻛ آ ﺇ ﻻ ﻯ . ﺇ ﺍﻟﻩ ﻳﻢ ﻳﺮ. ﻛ ﺍﻟ ﺗﺍﻛ . ((! ﻻ ؟ ﻟﻬ ﺍ. ﺍﻟ ﻯ “Ey insanlar! Şunu iyi bilin ki, Rabbiniz birdir, atanız birdir. Hepiniz demdensiniz. dem ise topraktandır. Allah katında Üstünlük ancak takva iledir. Muhakkak ki Allah her şeyi bilir. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a, beyazın siyaha, siyahın beyaza üstünlüğü yoktur. Dikkat edin! Tebliğ ettim mi? Allah’ım Şahit ol. ” (İbn Hanbel, V, 411. )

"Hak Kavramı Kapsamı" ﻱ ﺍﺍﻙﻳ ﺍ ﺍﻡﻯ ﺍ ﺏﻯ ﻱ ﺍﻧ ﺍﺍ ﻩ ﻭﺍ

"Hak Kavramı Kapsamı" ﻱ ﺍﺍﻙﻳ ﺍ ﺍﻡﻯ ﺍ ﺏﻯ ﻱ ﺍﻧ ﺍﺍ ﻩ ﻭﺍ ﺍ ﺍﻟ ﺍ ﻭﺍ ﻭﺭ ﻻ ﺍ ﺍﻟ ﺍ ﺍ ﺍﻟ ﺏﻳ ﺍ ﺍ ﺍﻟ ﺍ ﺍ ﺍ ﺏﻯ "Allah’a kulluk edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve böbürlenip duran kimseyi asla sevmez. " (Nisâ; 36)

"Kuranda Kişisel Hak Kavramı Kapsamı" • Anne-baba hakkı (Nisa, 11, 36; İsra, 23 -24;

"Kuranda Kişisel Hak Kavramı Kapsamı" • Anne-baba hakkı (Nisa, 11, 36; İsra, 23 -24; Lokman, 14), • Evlât hakkı (Nisa, 7, 11; Tahrim, 6), • Eş hakkı (Bakara, 228, 229, 231 -233, 236 -237, 241; Nisa, 4, 11, 12; 19, 20, 24, 2534, 129, 176; Ahzab, 49; Tahrim, 6), • Kardeş hakkı (Nisa, 11, 12, 176), • Komşu hakkı (Nisa, 36), • Yakın akraba hakkı (Bakara, 177; Nisa, 36; Nahl, 90; İsra, 26), • Dost ve arkadaş hakkı (Nisa, 36), • Fakir ve yoksul hakkı (Bakara, 184; Nisa, 8, 36; En’am, 141; Hac, 36; Maun, 3), • Yetim hakkı (Bakara, 177; Nisa, 2, 6, 8, 9, 36; En’am, 151; İsra, 34) • Ve yolcu hakkıdır. (Bakara, 177; Nisa, 36)

"Başıboş Değilsin Ey İnsan!" ﻭ ﺍ ﺍ ﺍ “Bizim sizi boşuna yarattığımızı ve bize

"Başıboş Değilsin Ey İnsan!" ﻭ ﺍ ﺍ ﺍ “Bizim sizi boşuna yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız? ” (Mü’minûn, 23/115. ) ﻯ ﺍﻧﺍ “İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanıyor? ” (Kıyame, 75/36. )

"Hak Kavramı Kapsamı" Her insanın üzerinde bir çok hak ve sorumluluk bulunmaktadır. İnsan üzerindeki

"Hak Kavramı Kapsamı" Her insanın üzerinde bir çok hak ve sorumluluk bulunmaktadır. İnsan üzerindeki bu haklar, Hukukullah dediğimiz Allah’ın hakları ve hakku’l-ibad denilen yaratılmışların hakları diye iki kısımda özetlenebilir. 1. Allah’ın üzerimizdeki hakları, O’nun varlığına ve birliğine inanmak, hiçbir şeyi ortak koşmadan O’na ibâdet edip emirlerini tutmak ve yasaklarından sakınmaktır. 2. Hakkul ibad, yaratılmışların hakkıdır. a) İnsan hakları: İnsanlar arasındaki bütün ilişkiler, “fertlerin karşılıklı hakları” içerisinde yer almaktadır. Ana-baba, evlat, eş, komşu, akraba, arkadaş, yetim, işçi-işveren hakları bu tür kul haklarındandır. b) Canlı varlıkların hakları: Bu haklar da onları incitmemek, aç ve susuz bırakmamak, yuvalarını yıkmamak ve yavrularını öldürmemektir. Diğer varlıklardan, meşrû bir çerçevede faydalanıp israf etmemektir. Doğal çevreyi, evimiz gibi korumak, doğal dengeyi bozacak işler yapmamaktır. c) Kamu Hakları: Hem “Hukukullah” hem de hakku’l-ibad, yani kul hakları kapsamında değerlendirilmektedir.

"Hak Kavramı Kapsamı" Müslümanın Müslüman üzerindeki haklarını Efendimiz Ebu Hureyre’den rivayetle bizlere şu şekilde

"Hak Kavramı Kapsamı" Müslümanın Müslüman üzerindeki haklarını Efendimiz Ebu Hureyre’den rivayetle bizlere şu şekilde izah ederek önemini vurgulamıştır; ﺍﺍ • • • ﺍﻳ ﺍ ﺍ ﺍﻟ ﺍ ﺍﺍ ﺍ ﻻﻳ ﻯ ﻳﺍﻟ " ''Müslümanın Müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selam verdiğinde selamını almak, Aksırdığında «Yerhamükellah» -Allah sana merhamet etsin demek, Davetine icabet etmek, Hastalandığında ziyaret etmek, Cenazesinde hazır bulunmak. '' (Müslim, Selam, 4; Buhari, Cenaiz, 2)

"Hak Kavramı Kapsamı" Müslüman’ın Müslüman kardeşi üzerindeki haklarını şu şekilde özetleyebiliriz: q Selâm vermek

"Hak Kavramı Kapsamı" Müslüman’ın Müslüman kardeşi üzerindeki haklarını şu şekilde özetleyebiliriz: q Selâm vermek ve almak ve selâmı yaygınlaştırmak q Hastalandığında ziyaret etmek, q Ölünce cenazesine iştirak etmek ve cenazesinin ardından gitmek q Dâvet edince icabet etmek, q Aksırdığında Allah’a hamd ederse “yerhamukellah” demek q Nasihat isterse nasihat etmek, q Yemin edince Yeminini bozmayıp yemin üzere devam etmek, q Zulme uğradığında yardım etmek, q Borç istediğinde imkanın varsa borç vermek q İyi geçinmek ve onlara güzel söz söylemek q Kardeşlik bağını sürdürmek q İkramda bulunmak ve hediyeleşmek q Fakir ve muhtaçların yardımına koşmak q Ayıp ve kusurlarını araştırmamak q Kötülük yapmamak, eziyet ve zarar vermemek

"Hak" Müslüman, herkesin hak ve hukukuna saygılı olur. Kul hakkıyla Allah’ın huzuruna çıkmaktan sakınır.

"Hak" Müslüman, herkesin hak ve hukukuna saygılı olur. Kul hakkıyla Allah’ın huzuruna çıkmaktan sakınır. Kul ve kamu hakkını, hak sahibi bağışlamadıkça Allah’ın bağışlamayacağını bilir. Dünyadaki birçok kötülük, kavga ve cinayetlerin, insanlar arasındaki huzursuzlukların, kul haklarına saygı göstermemekten meydana geldiğini asla unutmaz. Müslüman, kul ve kamu haklarına son derece titizlik göstermelidir. Bilerek veya bilmeyerek başkalarının hakkını alan kimse, o hakkı ödemek ve helalleşmek suretiyle kendisini kurtarmaya çalışmalıdır. Haksızlık edip de, hak sahibine hakkını vermeyenler; Ahirette pişmanlık duyacaklar ve çetin bir azaba uğrayacaklardır.

"Haklara Ne kadar Dikkat Ediyoruz". ﺍﺍ ﺍﻟ ﺍ ﺍﺍ ﻟ ﺍ ﺍ ﻯ ﺍﻭ

"Haklara Ne kadar Dikkat Ediyoruz". ﺍﺍ ﺍﻟ ﺍ ﺍﺍ ﻟ ﺍ ﺍ ﻯ ﺍﻭ “Kıyamet gününde mutlaka haklar sahiplerine verilecektir. Hatta boynuzlu koyundan boynuzsuz koyunun öcü bile alınacaktır. "( Müslim, Birr, 15)

"Haklara Ne kadar Dikkat Ediyoruz" Ebû Ümâme İyâs İbni Sa’lebe el-Hârisî (r. a)’den rivayet

"Haklara Ne kadar Dikkat Ediyoruz" Ebû Ümâme İyâs İbni Sa’lebe el-Hârisî (r. a)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s. a. v) şöyle buyurdu: “Yemin ederek bir Müslümanın hakkını alan kimseye, Allah cehennemi vâcip kılar, cenneti de haram eder. ” Bir adam dedi ki: “Ya Resûlallah! Şayet o küçük ve değersiz bir şey ise? ” Bunun üzerine Peygamberimiz: “Misvak ağacından bir dal bile olsa böyledir” buyurdu. (Müslim, Îmân 218)

"Haklara Ne kadar Dikkat Ediyoruz" • Ana-baba ve çocuk haklarına riayet etmemek, Çocuğunu 7

"Haklara Ne kadar Dikkat Ediyoruz" • Ana-baba ve çocuk haklarına riayet etmemek, Çocuğunu 7 yaşından 10 yaşına kadar namaza alıştırmamak, • Sabah namazına eşini, çocuklarını kaldırmamak, • Selam alıp vermemek, • Kaldırımları tezgah kurmak sureti ile işgal etmek • Yayaların veya engellilerin geçeceği yerlere araç park etmek veya geçişleri engellemek, • Trafik kurallarına uymamak, • Kişilerin iffet ve namuslarına iftira etmek, • Dedikodu, kötü lakap takmak, alay etmek, • Kitle iletişim araçlarıyla yalan haber yapıp yaymak • İnsanları aldatmak, hile yapmak,

"Haklara Ne kadar Dikkat Ediyoruz" • • Kamu görevi yapanların görevlerini kötüye kullanması, mesaisini

"Haklara Ne kadar Dikkat Ediyoruz" • • Kamu görevi yapanların görevlerini kötüye kullanması, mesaisini verimsiz kullanması, Kamu hizmeti verirken insanlar arsında ayrım yapmak, Kamu malını zimmetine geçirmek, mesai saatlerine riayet etmemek… Okul eşyalarına, kütüphanelere, toplu ulaşım araçlarına, çeşmelere vb. kamu malına zarar vermek Havayı, suyu, toprağı kirletmek, Çevreye zararlı atıkları bırakmak, çöpleri ulu orta bir yere atmak Yerlere tükürmek, Yüksek sesle müzik dinleyerek komşu ve çevreyi rahatsız etmek, Kaçak su ve elektrik kullanmak Rüşvet alıp vermek,

"Haklara Ne kadar Dikkat Ediyoruz" • Haksız bir mevki elde etmek için torpil yapmak

"Haklara Ne kadar Dikkat Ediyoruz" • Haksız bir mevki elde etmek için torpil yapmak veya yaptırmak, • Hırsızlık, kamu arazilerini gasp etmek, ormanlık alanları yakıp sonradan işgal etmek • Başkasının malını haksız yere alıp yemek, • Vergi vermemek veya kaçırmak, • Emanetlere riayet etmemek, • Komşu haklarına riayet etmemek, • Akraba haklarına riayet etmemek, • Fakir ve yoksulları görüp gözetmemek, • İnanç, fikir ve teşebbüs hürriyetine engel olmak, • Gözleri namus gözetmeden kadınların bir yerlerine bakmak,

 “ Hoş gör ki, hoş görülesin” (İbn Hanbel 1/249)

“ Hoş gör ki, hoş görülesin” (İbn Hanbel 1/249)

Hz. Peygamber (s. a. v. )’e, “Ya Rasulallah! Falanca kadın gündüz oruç tutuyor, gece

Hz. Peygamber (s. a. v. )’e, “Ya Rasulallah! Falanca kadın gündüz oruç tutuyor, gece namaz kılıyor, ama diliyle komşusuna eziyet ediyor, onlara musallat oluyor. ” denilince, Hz. Peygamber (s. a. v. ): “Onda hiçbir hayır yoktur; o cehennemdedir. ” buyurmuştur. (Terğib vet Terhib, C. 5, S. 186)

"Kul/Kamu Hakkı" ﺍ ﺍ ﻱ ﺍ ﺍﻟ ﻭ ﺍ ﺍ ﻱ ﻷﺍ ﺍ ﺍﺍ

"Kul/Kamu Hakkı" ﺍ ﺍ ﻱ ﺍ ﺍﻟ ﻭ ﺍ ﺍ ﻱ ﻷﺍ ﺍ ﺍﺍ ﻱ ﻻ ﺍ ﻭﺍ ﺍ ﺍ ﻯ ﺍﺍ " ﺍ ﻯ ﺍ ﻭ ﺍ ﻳ ﻳ ﻯ ﺍﺍ ﻵ ﺍﻭ ﺍ ﺍ ﻭ ﺍ Efendimiz “Bizim işimize birini görevlendiririz, o da bir iğneyi zimmetine geçirecek olursa, veya ondan daha büyük daha küçük bir şeyi zimmetine geçirecek olursa, kıyamet günü bütün insanların topluluğu arasında zimmetine şunu geçirmişti diye ilan edilir, teşhir edilir, rüsvay edilir” buyurunca, siyah renkli Ensar’dan birisi ayağa kalkıyor; -Ya Rasulellah, bana şöyle bir görev vermiştin ya, o görevi iade ediyorum, geri al benden, -“Ne oluyorsun da geri iade ediyorsun? ” -“Biraz önce söylediklerini duydum, ben korkmaya başladım, ola ki ben bu işi yaparken devlet malından, millet malından belki biraz zimmetime bir şey geçirmiş olabilirim. Söylediklerini duydum, onun için kaygılanmaya başladım, iyisi mi benden bu görevi geri al. ” Efendimiz tekrar ediyor. “Evet, biraz önceki söylediğim sözü tekrar ediyorum. Aynen böyledir” buyuruyor. (Müslim, İmaret, Çalışanların Hediye Almasının yasaklığı Babı, 1833/33)

"Kul/Kamu Hakkı Olan Yerlerde Dikkat" Nice Vakıflar, başkan ve çalışanları var, Nice Dernekler ve

"Kul/Kamu Hakkı Olan Yerlerde Dikkat" Nice Vakıflar, başkan ve çalışanları var, Nice Dernekler ve başkanları ve çalışanları, gönüllüleri var, Nice yardımlara aracılık edenler var. Nice ümmet emanetinin aracısı, Ümmet işlerini, Devlet işlerini yürüten insanlar var. Sorumluluk ağır ve büyüktür.

"Kamu Hakkı/Devlet Malı" Hazret-i Ömer (r. a. )den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: “Hayber

"Kamu Hakkı/Devlet Malı" Hazret-i Ömer (r. a. )den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: “Hayber savaşının vukû bulduğu gün Resulullah (s. a. v. )in ashâbından birkaç kişi gelerek ‘Filân şehit, filân şehittir!. . ’ dediler. Nihayet bir kişinin yanına vararak ‘Bu da şehittir!’ dediler. Bunun üzerine Resulullah (s. a. v. ): “Hayır! Ben onu aşırdığı bir hırkadan dolayı cehennemde gördüm. ” buyurdu. (Müslim, Îmân 182. Ayrıca bk. Dârimî, Siyer 48. )

"Dikkat Etmelisin Ey İnsan" Hazreti Ebubekir, hizmetçisinin getirdiği kaynağı belli olmayan bir sütü bilmeden

"Dikkat Etmelisin Ey İnsan" Hazreti Ebubekir, hizmetçisinin getirdiği kaynağı belli olmayan bir sütü bilmeden içtikten sonra farkına varınca, istifra ediyor. Hazreti Ömer’in özel işini görürken, devlete ait mumu söndürüp, kendisine ait mumu yaktığını biliyoruz. Bir devlet başkanı ki, hayat defterine en küçük bir kara çizgi girmesine razı olmuyor. Ömer bin Abdülaziz, yanına ganimet malından misk getirildiğinde burnunu tıkıyor ve “Bunun faydası kokusudur, bu ise Müslümanların hakkıdır” diyor. Allah dostları, kaynağını bilmedikleri bir şeyi yememeye itina etmişler. Nehirden gelen bir elmayı dişlemenin tevbesini yapmışlar. Komşunun bahçesinden otlayan koyunlarının sütünü, ot koyunun bünyesinde değişim geçireceği süre içinde komşuya götürmüşler.

"Kul Hakları 4 Türlüdür" 1. 2. 3. 4. Mali [Parasal] Nefsi [hayati yönden] Mahremi/

"Kul Hakları 4 Türlüdür" 1. 2. 3. 4. Mali [Parasal] Nefsi [hayati yönden] Mahremi/ Irzi [Namus ve Haysiyetle ilgili] Dini

"Mali Olan Kul Hakları" • Hırsızlık, gasp, aldatarak, yalan söyleyerek mal satmak, • Sahte

"Mali Olan Kul Hakları" • Hırsızlık, gasp, aldatarak, yalan söyleyerek mal satmak, • Sahte para vermek, başkasının malına zarar vermek, • Tarihi geçmiş veya bozulmuş ürünler satmak, • Yalancı şahitlik, rüşvet almak gibi. Bu haklar için sahibi ile helalleşmek gerekir. Dünyada helalleşmezse, ahirette sevapları ona verilerek helalleştirilecektir. Mal sahibi ölmüş ise, vârisine ödenir. Vârisi yoksa veya mal sahibi bilinmiyorsa, salih bir fakire hediye olarak verilip, sevabı sahibine gönderilir. Salih fakir yoksa İslamiyet’e hizmet eden hayır kurumlarına, vakıflara verilir. Bunları yapma imkânını bulamazsa, mal sahibinin ve kendisinin af olunmaları için dua eder. Kâfirin hakkı için de, onunla helalleşmek gerekir. Gönlü alınmazsa, ahirette af olunması, çok güç olur.

"Nefsi/Hayati Olan Kul Hakları" • Adam öldürmek, • Dövmek, yaralamak, • Bir uzvunu kesmek,

"Nefsi/Hayati Olan Kul Hakları" • Adam öldürmek, • Dövmek, yaralamak, • Bir uzvunu kesmek, sakat bırakmak gibi şeylerdir. Önce pişman olup tevbe eder. Adam ölmüş ise, velisi ile helalleşmek gerekir. Velisi isterse af eder. İsterse belli bir mal ister. İsterse, mahkemeye verip, hakimden cezalandırılmasını ister. İslamiyet’te kan davası yoktur.

"Mahrem Olan/Irza Dokunan Kul Hakları" • Başkasının çoluk çocuğuna, eşine hıyanet etmek, • Yan

"Mahrem Olan/Irza Dokunan Kul Hakları" • Başkasının çoluk çocuğuna, eşine hıyanet etmek, • Yan gözle bakmak, • Arkalarından gıybet ve dedikodularını yapmak, • Onlar hakkında kötü ifadeler kullanmak, • Alay, sövmek gibi Namus, haysiyetle, şerefle ilgili olan… Önce pişman olup tevbe ve istiğfar eder. Fitne çıkma ihtimali yoksa sahibi ile helalleşir. Fitne ihtimali varsa helalleşmek yerine, ona dua eder ve onun için sadaka verir. Yaptığı ibadetlerin sevaplarını ona bağışlar. Fitne ihtimali olunca, helalleşirken işlediği günahları bildirmeyip, bendeki bütün haklarını af et demekle yetinir. Bunlarda vârisleri ile helalleşmek olmaz.

"Dini Olan Kul Hakları" • Akrabasına ve emri altında olanlara doğru din bilgisi vermeyi

"Dini Olan Kul Hakları" • Akrabasına ve emri altında olanlara doğru din bilgisi vermeyi terk etmek, • İnsanların din bilgisi öğrenmelerine ve ibadetlerine mani olmak, • Onlara kâfir, fasık demek. • Bid’at çıkarıp veya mevcut bid’atleri savunup müslümanların yanlış inanmalarına ve yanlış ibadet etmelerine sebep olmak. • Açıktan oruç yiyerek veya açıktan başka haram işleyerek kötü örnek olmak. Bu günahlar için de pişman olup tevbe etmek, hak sahipleri ile helalleşmek gerekir.

"Ey İnsan! Helalleştin mi? " Üzerinde kul hakkı bulunan bir insan, muhatabını bulup helallik

"Ey İnsan! Helalleştin mi? " Üzerinde kul hakkı bulunan bir insan, muhatabını bulup helallik dilemek mecburiyetindedir. • Bu hâk, gıybet, iftira, yalan isnadı. . . vs. gibi manevî boyutlu haklar ise, ancak hak sahibiyle açık-seçik konuşularak helâl ettirilebilir. • Eğer hakkın borç-alacak gibi maddî boyutu varsa, bunları hemen ödeme cihetine gidilmelidir. Kişi, hem kul hakkından dem vuruyor, hem de imkânı olduğu halde borcunu ödemiyorsa, böylelerinin yalancı olduğu muhakkaktır. • Kul hakkı, insanın can, mal ve namus gibi dokunulmazlıklarına yönelik tecavüz ve haksızlıkların ortaya çıkardığı haktır. İnsana yönelik tecavüz ve haksızlıklar haram ya da mekruh eylemler içinde yer alır. Bu nedenle günah, dolayısıyla ceza konusudur. Kul hakkından doğan günahların ve cezaların Allah ya da devlet tarafından bağışlanması söz konusu değildir. Kul hakkı, ancak hak sahibi kulun bağışlaması ile ortadan kalkabilir.

"Üzerinde Kul Hakkı Olanlar Ne Yapmalı" Üzerinde kul hakkı olan buna tevbe için, •

"Üzerinde Kul Hakkı Olanlar Ne Yapmalı" Üzerinde kul hakkı olan buna tevbe için, • Kul Hakkını Hemen Ödemeli, • Onunla Helalleşmeli, • Ona İyilik Ve Dua Etmeli. • Mal sahibi, hakkı olan ölmüş ise, ona dua, istiğfar edip vârislerine verip ödemeli, bunlara iyilik yapmalıdır. • Çocukları, vârisleri bilinmiyorsa, o miktar parayı fakirlere sadaka verip, sevabını hak sahibine bağışlamalıdır.

Eller, ayaklar, gözler, kulaklar, Şahitlik edecekler ﻭ ﺍ ﻭﺍ ﺍ ﻳ ﺍ ﺍ ﻯ

Eller, ayaklar, gözler, kulaklar, Şahitlik edecekler ﻭ ﺍ ﻭﺍ ﺍ ﻳ ﺍ ﺍ ﻯ ﺍ “İste o gün ağızlarını mühürleriz, Bizimle elleri konuşur, ayakları da yaptıklarına şahitlik eder. ” (Yasin, 36/65) ﻭ ﺍ ﻭﺍ ﺍ ﻭ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﺍ ﻯ “Nihayet oraya geldikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri şeye karşı onların aleyhine şahitlik edecektir. ” (Fussilet 20)

"Kul Hakkı" “Kul hakkı, Müminin ayıbı, kusurudur. ” (Ebu Nuaym)

"Kul Hakkı" “Kul hakkı, Müminin ayıbı, kusurudur. ” (Ebu Nuaym)

"Ey Peygamberi Seven İnsan!" Peygamberimiz (s. a. v. ) hayatının son günlerinde hastalığı esnasında

"Ey Peygamberi Seven İnsan!" Peygamberimiz (s. a. v. ) hayatının son günlerinde hastalığı esnasında mescitte minbere çıkarak “Ey insanlar! Belki yakında aranızdan Allah’ın huzuruna kul hakkı ile gitmekten daha ağır bir şey yoktur. Kimin bende ayrılacağım. bir alacağı varsa işte malım gelsin alsın. Kime yanlışlıkla veya kasten vurmuşsam işte sırtım gelsin vursun. Bu konuda asla çekinmeyin. Şunu bilin ki, içinizde bana en sevimli olan bende olan hakkını alan veya bana hakkını helal eden kişidir” (İbn Sa’d, Tabakat, 2 -255) buyurmuşlardır. Hazreti Peygamber, “İşte sırtım, diyor, hakkı olan gelsin vursun. ” Ukkaşe (r. a. ) efendimizden vefatının hemen öncesinde hakkını istememiş miydi?

"Kaynaklar" Not: Bu Vaaz İdris YAVUZYİĞİT Tarafından Kuranı Kerim Meali” (Heyet -diyanet Vakfı); “Hasenat

"Kaynaklar" Not: Bu Vaaz İdris YAVUZYİĞİT Tarafından Kuranı Kerim Meali” (Heyet -diyanet Vakfı); “Hasenat 4” Kuran Araştırma Proğramı; “Riyazü’s Salihin” (Erkam Yay. 8 Cilt İlgili Maddeler); “Tergib Ve Terhib” (Huzur Yayınevi, İlgili Bölümler); “Haklar” Recep Toraman; “İnsan Haklarına Saygı” Ahmet ÜNAL; “Kul Hakkı” Süleyman Mollaibrahimoğlu (Diyanet Aylık Dergi, Sayı 163); “Kul Hakkı” Hüseyin Çeşmeci (slaytyerim. com ve www. vaazsitesi. com, www. islamdahayat. com, www. güncelvaaz. com, adreslerinde yer alan ilgili başlıklı örnek vaazlardan ve diyanet vaaz örnek ve projelerinden istifade edilerek hazırlanmıştır.