SOLUNUM SSTEMNN MUAYENES Do Dr Didem PEKMEZC Beyindeki
SOLUNUM SİSTEMİNİN MUAYENESİ Doç. Dr. Didem PEKMEZCİ
• Beyindeki solunum merkezinin uyarılmasıyla, Medulla oblongata ve ponsta bulunan nöronlar solunum merkezini oluşturur, atmosfer havasının bir takım fiziksel hareketlerle akciğerlere çekilmesi ve tekrar dışarı verilmesi olayına “SOLUNUM=RESPİRASYON” adı verilir.
• Solunum; biri soluk alma İNSPİRASYON, diğeri soluk verme EKSPİRASYON olmak üzere iki evreli bir hareket sonucu tamamlanır. • İNSPİRASYON’da hava burun delikleri, larenks, trahea, ağız, larenks trahea ve bronşlar yoluyla akciğerlere ulaşır, oradan da alveollere gider. • EKSPİRASYON’da ise aynı yolu takip eder.
• Köpeklerde 10 – 30/dk • Kedilerde 20 - 30/dk
Solunum sisteminin muayene sırası • • • 1. Solunumun kontrolü 2. Öksürüğün kontrolü 3. Üst solunum yollarının muayenesi 4. Boğaz ve boyun bölgesinin muayenesi 5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • 6. Parasentez…. . gerekli durumlarda • 7. Röntgen muayeneleri…. . gerekli durumlarda •
1. Solunumun kontrolü • • Solunumun frekansı Solunumun tipi (ritmi) Kalitesi (hareketlerin yüzlek veya derinliği) Güçlüğü ve anormal seslerin olup olmadığı
Solunumun frekansı • • Köpeklerde 10 -30/dk Kedilerde 20 -30/dk Atlarda 8 -16/dk Sığırlarda (ergin) 10 -30/dk Sığırlarda (yetişkin) 15 -45/dk Koyun ve keçide 20 -30/dk Kobayda 100 -150/dk Kanatlılarda 12 -40/dk
• Kanda normal miktarda bulunan CO 2’in solunum merkezi üzerine yapmış olduğu uyarımlar sonucu ritmik olarak yapılan solunuma “EUPNOEA”, dakikadaki sayısına da “SOLUNUM FREKANSI” denir. • Büyük hayvanlarda açlık çukurluğundan • Küçük hayvanlarda kosta hareketlerinden takip edilir.
• Solunum frekansının artmasına “POLYAPNEA” denir ve; • -dokuların oksijen gereksinimleri arttığında, • -heyacan anında • -rutubetli ve sıcak havalarda • -kilolu hayvanlarda • -ateşli hastalıklarda • -solunum yollarının tıkanmalarında • -solunumu ağrılı hale getiren plöritis ve peritonitislerde • -anemilerde
• Solunum frekansının azalmasına“OLYGOPNOEA”, Solunumun durmasına “APNOEA denir ve; • OLYGOPNOEA; • Kronik beyin hasarlarında, • Hipoglisemide, • Hipokalsemide • Üremide görürüz…
Solunumun tipi (ritmi) • Solunuma katılan karın kasları ve kostaların hareketlerine solunum tipi denir. • HER İKİ BÖLGE KASLARI HAREKET EDİYORSA BUNA KOSTA-ABDOMİNAL. . KOSTA-ABDOMİNAL • KOSTALARIN HAREKETLERİ FAZLA ABDOMİNAL KASLAR DAHA AZ HAREKET EDİYORSA KOSTAL. . KOSTAL • ABDOMİNAL KASLAR DAHA FAZLA KOSTAL KASLAR DAHA AZ HAREKET EDİYORSA ABDOMİNAL TİP SOLUNUM…
KOSTA-ABDOMİNAL. . KOSTA-ABDOMİNAL
KOSTA-ABDOMİNAL. . KOSTA-ABDOMİNAL
KOSTAL. . KOSTAL
• İNSPİRASYON, daima aktiftir…. • EKSPİRASYON ise pasiftir… • Normalde inspirasyon ve ekspirasyon düzgün ve eşit aralıklarla birbirlerini takip ederler. . • Solunum merkezinin etkilendiği durumlarda solunum ritmi değişir. . • Narkotiklerin verilmesi durumunda • İnsektisitlerle zehirlenmelerde. . • Kan ph’sının bozulması gibi olgularda ritim bozulur. .
Cyene-stocks solunum: • Solunum sırasında solunum hareketleri 15 -20 sn durur. . sonra yavaş bir şekilde başlar ve gittikçe hızlanır…sonra tekrar yavaşlama gözlenir… • Böbrek ve kalp hastalıklarında ve toksemi olaylarında görülür. .
Senkop Solunum: • Solunum birden derin bir şekilde başlar, gittikçe yüzlek bir özellik alır ve bir süre sonra durur…dinlenme dönemine geçer…dinlenme döneminde belli bir süre durur. . • Tekrar ani ve derin solunumla başlamış olur. . • Koma durumlarında gözlenir… • Prognozun iyi olmadığının göstergesidir. .
Solunumun kalitesi • DERİN mi YÜZLEK mi? ? • Oksijen yetmezliğinde akciğer kapasitesi yetersiz kalacağından inspirasyon burun deliklerinin iyice açılmasının yanında karın kasları da solunuma katılarak göğüs kafesinin dışa doğru genişlemesine yol açar…buna paralel olarak ekspirasyon şiddeti de artar. . • Gerek inspirasyon gerekse de ekspirasyon sırasında burun deliklerinin açılması ve karın kaslarının da tabloya eşlik ettiği bu durumda meydana gelen solumaya “DERİN SOLUNUM” denir….
Solunumun kalitesi • “DERİN SOLUNUM” fizyolojiktir…. • 15 -20 dk dinlendirildikten sonra normale döner… • Şayet normale dönmüyor ise solunum güçlüğünden bahsedilebilinir… • Solunum sırasında göğüs ve karın duvarının hareketleri belirgin değilse ancak solunum devam ediyorsa bu tip solunuma “YÜZLEK TİP” solunum denir.
Solunum güçlüğü (dyspne) • Vücuda giren oksijen yetmezliğinde organizma oksijen gereksinimini karşılamak üzere solunum sayısını ve derinliğini arttırmak zorunda kalır ki bu olaya dyspne denir. • Primer olarak: • Yangı • Ödem • Spazm • Stenoz • Tıkanmalar
• • Sekonder olarak: Dolaşım yetmezliği Anemi Siyanür ve, CO, nitrit gibi hemoglobin bağlayıcı maddelerin vücuda girmesinden sonra…
• Dyspnede kandaki O 2 ve CO 2 yoğunluğu CO 2 lehine artış gösterir ki kandaki bu gazın artışına HİPERCAPNİA…DENİR • Kandaki O 2 miktarının azalmasına “HYPOXIA” denir. • Solunum merkezi uyarılır ve hayvan daha fazla solunum yapmaya başlar…solunum derinleşir. . • Mukozaların mavi renk almasına “CYANOSİS”. . • Ağızdan solunum başlar. . • İlerlemişse ölüm kaçınılmaz olur. . • İNSPİRATORİK DYSPNE • EKSPİRATORİK DYSPNE • İNSPİRATORİK- EKSPİRATORİK DYSPNE
İNSPİRATORİK DYSPNE Solunum havasının akciğerlere girişini engelleyen durumlarda ortaya çıkan solunum güçlüğüdür. Solunum yollarında YANGI, SPAZM, STENOZ, GÜNEŞ ÇARPMASI… Solunum sayısı artmış, Kostal tip solunum halini almış, İnspirasyon zamanı uzamıştır. .
• • Ön ayaklar göğüsten uzaklaşmış… Burun delikleri iyice açılmış… Boyun ileri uzamış… Daha ilerlemiş olgularda ağızdan da solunum gözlenmektedir. • Ön solunum yollarındaki daralmadan ileri gelen dyspnede inspirasyon sırasında hırıltı, horultu ve ıslık sesleri duyulabilir. .
EKSPİRATORİK DYSPNE • Solunum havasının akciğerlere girişinin normal olmasına karşın ekspirasyon havasının dışarı atılmasını engelleyen hastalıkların seyri sırasında görülür… • Ekspirasyon zamanı uzar hatta ekspirasyon iki devreye yayılmıştır… • Akciğer amfizemi. . bu olgular için tipiktir
İNSPİRATORİK- EKSPİRATORİK DYSPNE • Hem inspirasyon hem de ekspirasyon sırasında ortaya çıkan solunum güçlüğü olgusudur. • Daha çok solunum havasının akciğer alveollerine girişinin engellendiği akciğer ve solunum yangılarının, bronş yangılarının, akciğer ödeminin şekillendiği olgularda… • Akciğer apselerinde. . • Plöra yangılarında gözlenir… • Hastalıkların akut dönemlerinde …
ASFEKSİ • Dispne sonucunda kandaki O 2 yoğunluğunun düşmesi, CO 2 oranın iyice yükselmesi vücuttaki tüm yaşamsal işlevi olan doku, hücre ve organların fonksiyonlarında azalmalara yol açar. • Bir süre dengede gitmeye çalışsa da sonunda boğulma görülür. .
Anormal seslerin kontrolü • Solunum hareketleri ile birlikte veya onlardan ayrı olarak bazen HIÇKIRIK ve ESNEME şeklinde sesler de duyulabilir. .
HIÇKIRIK (SİNGULTUS) • DİYAFRAMA SİNİRİ Nervus Phrenicus’un uyarılması sonu diyaframada spastik kontraksiyonlar aynı anda sarsıntılı ve kısa süreli bir inspirasyona yol açar.
ESNEME • Ekspirasyonu takiben ağızın genişçe açılarak ağız boşluğunun farenkse kadar görülmesi şeklinde uzun bir inspirasyon şeklinde olur. . • Seyrek olması normal ancak sık esneme daha çok, • GASTRİTİS • KRONİK HEPATİTİS • ATLARDA ENSEFALOMYELİTİS • KUDUZ….
Solunum sisteminin muayene sırası • 2. Öksürüğün kontrolü • Solunum sisteminin herhangi bir bölgesinin uyarılması ile ortaya çıkan REFLEKTORİK olaya ÖKSÜRÜK denir. • Öksürük, havanın akciğerlerden spazmodik (spazmı andıran) bir şekilde çıkmasıdır. Üst solunum yollarının irritasyonu (tahriş) veya enflamasyonu sonucu olabileceği gibi, alt solunum yolları ile ilgili de olabilir (derin öksürük). • Lokal savunma mekanizmalarından biri…
Öksürüğün kontrolü • Kanatlılar dışında evcil hayvanlar her zaman kendiliklerinden öksürebildikleri gibi AT, KEDİ, KÖPEK gibi hayvanlar larenks ve traheanın ilk 1 -2 halkası sıkılarak yapay olarak da öksürtülebilirler. .
Öksürüğün kontrolü • Sığırlarda bu yöntem iyi sonuç vermediği için öksürüğü ortaya çıkarmak için hayvanın ekspirasyon yapması beklenir. . • Hayvanın burun delikleri ve ağzı elle veya bir bezle ya da burun tıkacıyla kapanır. . • 30 -40 sn beklenir…sonra serbest bırakılır • Derin bir inspirasyon ve bol miktarda atmosfer havasını akciğerlerine çeker… • Havanın akciğerlere girmesiyle irritasyon meydana gelir ve bu irkilti öksürmeye neden olur. .
Öksürüğün kontrolü • Hayvan kendiliğinden öksürüyorsa ya da ; yapay olarak öksürtülüyorsa; • Öksürüğün aralığına, • Kuvvetine, • Yüzlek, derin, • Yaş, kuru, • İhtarlı, • Ağrılı olup olmadığına dikkat etmek gerekir.
Öksürüğün kontrolü • Öksürüğün aralığına, • Seyrek, sık ve nöbet şeklinde olabilir… • Seyrek öksürük solunum sistemi yangılarının ilk dönemlerinde görülür. . • Sık öksürük ise yangıların ilerlemiş dönemlerinde, • Eğer öksürük biri ardına oluyorsa ve bunu en az 1 -2 dk sürdüyorsa NÖBET…
Öksürüğün kontrolü • NÖBET şeklinde öksürük laryngeotrecheatis olgularında karşımıza çıkar… • YÜZLEK ÖKSÜRÜK; boğaz bölgesi yangılarında görülür, hafif özelliktedir. Çıkan hava azdır…
Öksürüğün kontrolü • DERİN ÖKSÜRÜK; öksürme eylemi sırasında vücudun sarsılmasına yol açan kuvvetli bir öksürüktür. . • Bronşitis ve kronik bronkopneumoni olaylarında görülür. Öksürük sırasında çıkan hava fazladır!!!
Öksürüğün kontrolü • YAŞ ÖKSÜRÜK; öksürük sırasında ya da hemen takiben ağız ve burundan balgam (kraşe) gelmesiyle karakterizedir. . çevreye balgam saçılabilir. . • KURU ÖKSÜRÜK; süresi kısa, nöbet şeklinde duyulan kuvvetli bir öksürüktür. . • Çıkan havada balgam görülmez. Larenks, farenks, treachea ve bronşların kronik yangılarında ortaya çıkar…
Öksürüğün kontrolü • İHTARLI ÖKSÜRÜK; öksürmeyi takiben hayvanın yutkunma refleksi göstermesi ile karakterizedir. • AĞRILI ÖKSÜRÜK; kesik ve kısık karakterde bir öksürüktür. Plöritis, kataral akut larengitis, kosta kırıklarında görülür. . • Adeta korkuyormuş gibi görünür…eksudatif. .
Öksürüğün kontrolü • Hayvanlarda öksürüğün özelliği, tipi hastalıkların tanısı açısından önemlidir… • Seyrek, tek, devamlı ve ihtarsız bir öksürük alveollerde amfizem, • Kuru, boğuk ve nöbetli öksürük kataral farengitis ve larengitis olgularında… • Nöbet şeklinde sık balgamlı, gürültülü öksürük eksudatif bronkopneumonide. . • Kuvvetli kısa süren ve nöbet şeklindeki öksürük (kuru öksürük) hayvanlarda farenks, larenks, trechea ve bronşların kronik yangılarını anımsatmaktadır…
3. Üst solunum yollarının muayenesi • • • Burun çevresi Burun hareketleri Burundan duyulan solunum sesleri Burun akıntısı Burun mukozası Sesin kontrolü gereklidir. .
Üst solunum yollarının muayenesi • • • Burun çevresi; Şişkinlikler, ödemler, veziküller, pustulalar, burun mukozasında renk değişiklikleri, Depigmentasyonlar, Kanamalar, Apseler…
Üst solunum yollarının muayenesi
Üst solunum yollarının muayenesi • Köpeklerin burun ucu, sığırların mermesi, domuzların burnu normalde nemli ve üzerinde ter damlacıkları bulunduğu için hafif soğuktur… • Bu durum onların sağlıklı olduklarının bir göstergesidir…
Üst solunum yollarının muayenesi • Sağlıklı hayvanlar burun deliklerini istedikleri gibi oynatırlar, sığırlarda burun uçları esnek olmadığı için kolay hareket edemez, buna karşın atların geniş, bükülebilir burun uçları olduğundan daha fazla hareketlidir. . • Tavşanlar da atlar gibi oldukça hareketli bir burna sahiplerdir. .
Üst solunum yollarının muayenesi • Aşırı yorgunluk, dyspne durumlarında burun delikleri kendiliğinden genişler…
Üst solunum yollarının muayenesi • Bazı hastalıklarda solunum sırasında bir kısım sesler duyulabilir… • Stenoz olarak bilinen bu sesler solunum yollarındaki daralmalardan ileri gelir… • Hem inspiratorik hem de ekspiratorik olabilir. . • Burun, farenks, larenks ve trechea gibi iç boşluklarındaki bozukluklardan kaynaklanır. .
Üst solunum yollarının muayenesi
Üst solunum yollarının muayenesi • • Solunum kanalının darlığı, mukozalarda oluşan şişkinlik, fazla sekresyon birikimi, yangısal ödemler, urlar, burun deliği felci, büyümüş lenf yumruları gibi nedenlerden dolayı stenoz şekillenebilir. .
Üst solunum yollarının muayenesi • Stenoz sesleri ıslık, gürültü, horlama sesleri şeklinde açıklanabilir ve genellikle inspirasyon sırasında daha şiddetli oldukları gözlenir… • Anormal sesler larenks felcinde inspirasyon sırasında duyulur. . • Yumuşak damağın felcinde ise ekspirasyon sırasında duyulur. . • Burun boşluğundaki urlar, atlarda burun kanalının eğikliği, kırılan burun kemiklerinin eğri kaynaması gibi durumlarda duyulan sesler hem inspiratorik hem de ekspiratoriktir…
Üst solunum yollarının muayenesi • Bulldog, boxer, pug ve pekinese köpeklerde duyulan horultu sesleri bu ırklar için normal… • Burun boşluğunda larenks ve trachea içinde sekresyon birikimi ve biriken sekresyonun kuruyup kalması burundan hırıltı ve hışırtı şeklinde seslerin duyulmasına neden olur…
Üst solunum yollarının muayenesi • Solunum havasının kontrolünde hayvanlarda ekspirasyonla çıkardıkları hava elin tersi ya da avuç içinin burun deliklerine yaklaştırılması ile kontrol edilir. . • Normal durumlarda her iki burun deliğinden çıkan havanın kuvveti eşittir. Burun deliklerinden birinde daralma veya tıkanma varsa o delikten çıkan havanın kuvveti daha azdır. . • Tam tıkanmalarda hava sadece sağlam burun deliğinden girip çıkar…böyle durumlarda burun deliklerine bir ayna konularak hangi delikte problem olduğu anlaşılabilir…
Üst solunum yollarının muayenesi • Bazen solunan havanın çok kötü kokulu olduğu tespit edilebilir… • Bu durum GANGRENLİ PNEUMONİ, KONHA NEKROZU, SİNUZİTİS gibi olgulardan ileri gelebilir…
Üst solunum yollarının muayenesi • Burun akıntısının kontrolü; • Tek veya iki taraflı olabildiği gibi devamlı, kesintili, az veya çok, seröz, serömüköz, mukoprulent ve kanlı özellikte olabilir… • Akıntı birkaç günden daha fazla devam etmiş ise temas ettiği yerlerde dermatitis ve depigmentasyon görülebilir…
Üst solunum yollarının muayenesi • Burundan gelen akıntılar; • Burun boşluğu, farenks ve sinüslerden, bronş ve akciğerlerden, ağız ve mide gibi organlardan gelebilir… • Koyunlarda oestrus ovis, köpeklerde lingualuta rhinaria invazyonları… • Atlarda hava kesesi yangısı ve sinüsitis olgularında akıntı tek taraflıdır…
Üst solunum yollarının muayenesi • • • Alerjik ve atrofik rhinitis olgularında, Gurm, Ruam, CGB, Mukoza hastalığında, İBR gibi hastalıklarda iki taraflıdır… • Bazı durumlarda hayvanın başı normal pozisyonda iken burun akıntısı normal ancak bazen de öne doğru eğildiğinde artabilir… • Bu durum özellikte SİNÜZİTİS olgularında görülür…
Üst solunum yollarının muayenesi • Burundan kan ve akıntının dışında çiğnenmiş fakat yutulmamış gıda parçaları da gelebilir…regürgitasyon…… • At ve köpeklerde farengitis, farenks felci durumlarında görülür…
Üst solunum yollarının muayenesi • Burun mukozası geniş ve esnek olan atlarda muayene edilebilir. • Atlarda burun boşluğunun ancak ön üçte biri görülebilir…görülen mukoza pembe renklidir…. daha ileri bölgelerde matkırmızı görülür. .
Üst solunum yollarının muayenesi • • • Muayenede; Solgunluk, Kanama odakları, erozyonlar, Ülserler, Proliferasyonlar, Nekroz odakları gibi patolojik lezyonlar görülebilir… • Diğer hayvanlarda burun mukozasının muayenesi çok kısıtlı yapılabilir. . • Rinolarengeskop, el feneri…
Üst solunum yollarının muayenesi • Sesin kontrolü, • Ses insan ve hayvanlarda solunum havasının larenksteki ses tellerine çarpması sonucu oluşan fiziksel bir olaydır. • Atlarda kişneme… • İneklerde meleme ve böğürme, • Koyun ve keçilerde meleme, • Kedilerde miyavlama, • Köpeklerde havlama…. gibi • Larenks bölgesinde veya santral sinir sisteminde oluşan patolojik olaylar sonucunda ses çıkışında veya tonunda değişmeler görülebilir… • KUDUZ. . Ses kısık ve boğuk, LARENKS YANGISI Veya felcinde hırıltılı ve ıslık şeklinde çıkabilir…
4. Boğaz ve boyun bölgesinin muayenesi • FARENKS • PALATİNUM MOLLE • PAROTİS BEZİ • RETROFARENGEAL LENF YUMRULARI • HAVA KESELERİ
Boğaz ve boyun bölgesinin muayenesi • • • Sulcus jugularis Özefagus Vena jugularis Trechea Plica ventralis (Sığırlarda)
Boğaz ve boyun bölgesinin muayenesi • Her iki taraftan inspeksiyon, palpasyon ve oskültasyon yöntemleri ile muayene edilmelidir… • Dıştan muayenede; • Parotis, lenfadenitis ve tümör gibi şişkinlikler görülebilir. • Farenks için endoskopi…. • Tiroid bezinin büyüklüğü, • Sol sulcus jugularisteki özefagusun üzerinde lokal veya yaygın genişleme, yabancı cisim
Boğaz ve boyun bölgesinin muayenesi • Palpasyonda sıcaklık, şişkinlik, ağrı var mı? • Büyük hayvanlarda farenksin muayenesi sağlam bir padan yerleştirilerek gerçekleştirilir… • Yabancı cisim • Lenf yumrularında büyüme • Tümör • Farenks felci • Sağlıklı hayvanlarda ağzın elle muayenesinde hayvanlar yutkunurlar. . Felç durumlarında yutkunma zayıftır veya hiç yoktur… • Felç…botilismus, çayır tetanisi, lokal yangı, travma, tümör….
Boğaz ve boyun bölgesinin muayenesi • Hava kesesi tek tırnaklılara özel mukoz zarlardan oluşan östaki borusunun vertikal ucunda olan bir kesedir.
Boğaz ve boyun bölgesinin muayenesi • Atlarda hava kesesinin muayenesi; • N. Recurrensin felci sonucunda cart. Arythenoidea ve kese tonusu kaybolur ve larenks boşluğu daralır… • Hayvanın solunum sırasında ıslık benzeri bir sesin ortaya çıkmasına neden olur… • Hareketler arttıkça ses de artar…KORNAJ
Boğaz ve boyun bölgesinin muayenesi • Larenksin muayenesi, • Dıştan inspeksiyon, palpasyon, • İçten endoskopi ile muayene edilir. .
Boğaz ve boyun bölgesinin muayenesi • Larenks mukozasının ön kısımlarının muayenesi için at ve sığırlarda ağız açılıp dil dışarı çekilir… • Kedi ve köpeklerde dil köküne bir spatül yardımı ile bastırılmak sureti ile muayene gerçekleşir… • Kızarıklık, ödem, apse, tümör, difteroid zarlar bulunup bulunmaması yönünden incelenir. . • Palpasyonda sıcaklık, ağrı, şişkinlik olup olmadığına bakılır. . • Ayrıca hasta öksürtülür, öksürüğün karakteri izlenir. . Horse Health and Disease- Physical Exam. mp 4
Boğaz ve boyun bölgesinin muayenesi • Trecheanın muayenesinde; • İnspeksiyon, Palpasyonu ve oskültasyonu ile gerçekleştirilir. .
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • İnspeksiyon, • Palpasyon, • Perküsyon, • Oskültasyon….
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • İnspeksiyon; • Bölgenin inspeksiyonu sırasında hayvanın önünden, yanlarından ve arkasından dolaşılarak bölge üzerinde oluşmuş lezyonların (yara, yırtık, şişkinlik ve asimetri) bulunup bulunmadığı gözlenir.
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • Palpasyon; • Göğüs kafesi sınırlı olarak palpe edilebilir. Elin tersi veya avuç içi ve parmak uçlarıyla bölge üzerindeki deri sıcaklığının farklı olup olmadığı, interkostal bölgelere bastırılarak ağrı olup olmadığına bakılır. . • Ağrılı durumlarda hayvanlarda inleme görülür. .
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • Perküsyon; • Göğüs kafesi içindeki organların muayenesinde en yararlı sonuç veren yöntemdir. • Organların durumu perküsyonla elde edilen seslerin özelliğine göre değişir. • Önce perküte edilecek alanların iyi saptanması gereklidir…
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • Perküsyon; AKCİĞER PERKÜSYON ALANI ATLARDA Üst kenarı torakal omurların pross. transversuslarından geçen ve yere paralel olan bir çizgi…. • Ön kenarı skapulanın arka kenarı boyunca uzanan ve yere dik durumda olan çizgi… • Arka ve alt sınırı sondan ikinci interkostal aralığın en üst ucundan başlayan ve 11. kostanın tam ortasından geçip tuber olecraninin ucunda biten eğri ve yay şeklinde bir çizgidir…. • Bu çizgilerin sınırladığı bölge içinde kalan ve üçgeni andıran alana “AKCİĞER PERKÜSYON ALANI” denir.
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • Perküsyon; AKCİĞER PERKÜSYON ALANI SIĞIRLARDA Atlarınkine benzer…. Ön ve üst sınır aynıdır… Arka ve alt sınırı sondan birinci interkostal aralığın en üst ucundan başlayan ve 9. kostanın ortasından geçerek 7. kostanın alt ucuna inen eğri ve yay şeklindedir. Sığırlarda solda kalp bölgesine rastlayan bölgede akciğer bulunmaz…
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • Perküsyon; • Akciğer perküsyonu göğüs kafesinin iki tarafından olmak üzere önden arkaya, yukarıdan aşağıya doğru sıra düzeninde yapılır…. • 1. açık ses. . • 2. açık üstü ses…. • 3. mat ses…. • 4. timpanik ses… • 5. metalik veya madeni ses…
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • Perküsyon; • 1. Açık ses… • Normal sestir. . organda doku-hava karışımı homojen şekildedir. Normal akciğerlerin perküsyonunda alınır. . • 2. Açık üstü ses… • Doku-hava karışımı olan bu organda hava miktarının dokuya oranla fazla olması halinde duyulur…AKCİĞER AMFİZEMİ….
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • Perküsyon; • 3. Mat ses, • İçinde hava yerine katı ve sıvı maddelerin toplanması durumundaki organların muayenesinde duyulan seslere “mat ses” denir… • Akciğer konjesyonu, akciğer kollapsı, akciğer tümörleri, hidrotoraks…. . • Aynı sesler kas ve kemik dokuların perküsyonunda da alınır….
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • Perküsyon; • 4. Timpanik ses, • İçinde dokudan çok hava bulunan organların perküsyonunda ortaya çıkan ses “timpanik ses” özelliğindedir. • Pnomatorax, rumen ve deri altı amfizemin perküsyonlarında duyulur…
• Perküsyon; • 5. Metalik veya madeni ses, • Hastalık nedeniyle akciğerlerin doku bütünlüğünün bozularak boşluk oluşması durumunda (kavern) bölge perküte edilerek duyulan ses “metalik ses”tir. • Gangrenli pnemoni olgularında oldukça net duyulur….
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • Oskültasyon…Akciğerlerin okültasyonu… • Perküsyon alanı ile aynı alan içersindedir. • Sessiz bir alanda muayene yapılmalıdır… • Hafif seslerin duyulması yanıltıcı olabilir, dolayısıyla böyle durumlarda hastalar biraz koşturulduktan sonra tekrar muayene edilebilirler…
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • NORMAL SESLER • VEZİKÜLER SESLER • VEZİKÜLOBRONŞİAL SESLER • PATALOJİK SESLER • • BORU SESİ AMFORİK SES RALLER YAŞ RALLER KURU RALLER ÇITIRTILI RALLER SÜRTÜNME SESLERİ
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • NORMAL SESLER • VEZİKÜLER SESLER; • Oskültasyonda bu tür sesler inspirasyon sırasında yumuşak bir şekilde fısıldanarak söylenen “V” harfinin dudaklar arasından çıkarken oluşturduğu sese veyahut da hafif bir şekilde esen rüzgarın çıkardığı sese benzemektedir. Bu sesler bronşların çevreleri hariç akciğerlerin üst tarafında berrak ve net olarak duyulurlar… • Ekspirasyonda ise yumuşak bir şekilde fısıldanarak söylenen “F” harfinin dudaklar arasından çıkarken oluşturduğu ses şeklinde duyulur. .
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • NORMAL SESLER • VEZİKÜLOBRONŞİAL SESLER • Normal akciğerlerden duyulan bu sesler, boğazdan söylenen üfleme tarzında ve uzunca çıkarılan “ŞH” hecesinin telaffuzu sırasında çıkarılan sesleri andırır.
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • PATALOJİK SESLER • BORU SESİ, • Solunum sırasında akciğerlere giren havanın alveollere girişinin engellendiği durumlarda ortaya çıkar… • Boş bir boru içerisine üflenildiğinde meydana gelen sese benzer. . • LOBER PNEUMONİLERDE. . yangının yerleştiği yerlerde veziküler sesler duyulmaz. . bu seslerin yerine bronş ve bronşiollerin içinden geçen havanın geçerken çıkarttığı seslere benzer ve inspirasyonda daha kuvvetli olan sesler duyulur. . • Solunum yollarındaki daralmadan ileri gelen bronş sesleri daha sert karakterdedir ve inspirasyon sırasında daha kuvvetli derecededir. .
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • PATALOJİK SESLER • AMFORİK SES • Daha çok akciğerlerde kavern oluşturan GANGRENLİ PNEUMONİLERDE ve PNEUMOTORAKS olaylarında ortaya çıkar… • Ucu kapalı boş bir boruya üflenildiğinde çıkan seslere benzer…
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • • PATALOJİK SESLER RALLER Ral-hırıltı-harhara, Bronşiollerin lumenlerine ve alveol boşluklarına yaş veya kuru özellikte bir eksudatın toplanması sonucunda solunum havasının bu boşluklara giriş ve çıkışlarında eksudata çarparken çıkardıklara sese raller denir. • Eksudatın karakterine göre, • YAŞ, KURU, ÇITIRTILI olabilir…
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • PATALOJİK SESLER • YAŞ RALLER • Bronşiollerin lumenlerine ve alveol boşluklarına dolmuş eksudatın yaş (ıslak) olması halinde ortaya çıkan seslerdir… • BRONŞİTİS, AKCİĞER KANAMASI, AKCİĞER ÖDEMİ, KATARAL YANGI…. .
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • PATALOJİK SESLER • KURU RALLER • Bronşiollerin lumenlerine ve alveol boşluklarına dolmuş eksudatın kuruduğu veya sertleştiği kronik olaylarda görülür… • Rüzgar uğultusu, ıslık sesi ve kapı gıcırtısı… • Kronik akciğer hastalıklarında. . • Akciğer amfizeminde, bronş kaslarının spazmlarında duyulur…
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • • • PATALOJİK SESLER ÇITIRTILI RALLER Alveol ve bronş boşluklarına dolmuş eksudatın yapışkan özellikte olması nedeniyle alveol lümen çeperlerini birbirlerine yapıştırır…solunum havasının boşluklara girmesi için yaptığı basınçla yapışkan kısımlar ayrılır…. . • Ateş üzerinde tuzun yandığı zaman çıkarttığı sesler. . • Daha çok akciğer ödemi. . krupöz pneumonilerin lysis evresinde görülür…
5. Göğüs kafesinin, akciğerlerin ve plöranın muayenesi • PATALOJİK SESLER • SÜRTÜNME SESLERİ • Pleura yangısında “PLEURİTİS”te duyulur… • Avuç içlerinin yavaşça birbirlerine sürtünmesi esnasında duyulan seslerdir… • Perikard yangılarında yine sürtünme sesleri duyulur…
6. Parasentez • İçinde sıvı bulunan bir vücut boşluğundaki sıvıyı boşaltmak için yapılan punksiyon işlemidir… • HEMOTORAKS…. . kan. . • HİDROTORAKS…. SIVI • PİYOTORAKS…. . PÜY • ŞİLOTOTAKS…. . LENF SIVISI • Öncelikle perküsyonda sıvının kapladığı yer ve sınırı belirlenmelidir… • Sonra bir iğne ile ya da yerleştirilecek steril bir katater ile 6 -7. interkostal aralıktan ve sıvının üst sınırının altından göğüs boşluğuna girilir. . • En uygun yer kostaların sternumla yapmış olduğu eklem çevresidir…
- Slides: 104