SOLUNUM SSTEM Systema respiratorium r Gr Burak Ouzhan
SOLUNUM SİSTEMİ Systema respiratorium Öğr. Gör. Burak Oğuzhan Karapınar
SOLUNUM SİSTEMİ Systema respiratorium
SOLUNUM SİSTEMİ (Systema respiratorium) Canlılar varlıklarını sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. Bir canlının dışarıdan sindirim sistemi ile aldığı besin maddelerinde bulunan potansiyel enerjiyi vücutta kullanabilmesi oksidasyon sonunda mümkün olmaktadır. Besinlerin oksidasyonu sonucu vücut için zararlı olan CO 2 açığa çıkmaktadır. İşte canlıların metabolik aktiviteleri için gerekli O 2’nin atmosferden alınmasını ve vücuttaki artık C 02’nin dışarıya atılmasını sağlayan sisteme solunum sistemi denir. Solunum canlılığın devamı için zorunlu olup hayat boyu devam eder. Solunum sisteminde görev alan organlar solunum yolları ve solunum organı olmak üzere iki kısımda incelenir.
SOLUNUM YOLLARI Atmosferdeki havayı alarak solunum organı olan akciğerlere taşıyan ve devamlı açık kalan organlardır. Dışarıdan aldıkları havayı sadece taşımakla kalmaz aynı zamanda hava içerisindeki partikülleri tutar, havayı ısıtır ve nemlendirir. Solunum yolları yukarıdan aşağıya doğru sırası ile nasus (burun), pharynx (yutak), larynx (gırtlak), trachea (soluk borusu) ve bronchuslar (bronşlar)’dan oluşur. nasus pharynx larynx trachea bronchus
Burun (Nasus): Kemik ve kıkırdaklardan yapılmış, kas ve deri ile örtülü bir organdır. Yüzün ortasında, tabanı aşağıda ve tepesi yukarıda olan üç yüzlü bir piramide benzer. Burnun sırtına dorsum nasi, ucuna apex nasi ve yukarıda alın ile birleşen kısmına radix nasi denir. Burnun tabanında bulunan deliklere nares denir. Bu delikleri dıştan çevreleyen burun kanatlarına alae nasi adı verilir. Burnun şekli ırka ve şahsa göre değişir. radix nasi dorsum nasi ala nasi apex nasi nares
Burnun kemik iskeletini yukarıda os frontale ve os nasale, yanlarda maxilla oluşturur. Bu kemik iskeletin oluşturduğu öndeki açıklığa apertura priformis denir. Apertura priformis etrafına burun kıkırdakları tutunur. os frontale os nasale maxilla apertura priformis
Burnun kıkırdak iskeletini catilago septi nasi (tek), cartilago alaris major (çift), ve sayı ve şekilleri şahsa göre değişen küçük kıkırdaklar (cartilagines alares minores) oluşturur. Burnun yumuşak kısmının iskeletini oluşturan bu kıkırdaklar nefes alırken burun duvarının içe doğru çökmesini engeller ve burun deliklerinin açık kalmasını sağlar. Ayrıca elastik olması nedeniyle de dıştan gelen darbelerden pek etkilenmez. catilago septi nasi cartilago alaris major
cartilagines alares minores
Burun boşluğu (Cavitas nasi): Solunum sisteminin girişinde bulunan burun boşluğu septum nasi adı verilen bir bölme ile sağ ve sol iki boşluğa ayrılmıştır. Bu boşluklar önde nares adı verilen deliklerle dışarıya, arkada ise choanae adı verilen delikler ile de pharynx’e açılırlar. septum nasi nares choanae
Burun boşluğunun 4 duvarı vardır. Üst duvar arkadan öne doğru sfenoid, ethmoid, frontal ve nasal kemikler tarafından oluşturulur. frontal kemik ethmoid kemik nasal kemik sfenoid kemik
Alt duvarı palatum durum (sert damak) oluşturur. Palatum durum’un arka 1/4’ünü palatin kemik, ön 3/4’ünü maxilla oluşturur. palatin kemik palatum durum maxilla
İç duvarı septum nasi oluşturur. Septum nasi’nin arka kısmı kemikten (ethmoid kemik ve vomer), orta kısım kıkırdaktan (cartilago septi nasi) ve ön kısmı ise mukozadan meydana gelmiştir. cartilago septi nasi ethmoid kemik vomer
Dış duvar en geniş duvar olup arkadan öne doğru; sfenoid kemik, palatin kemik, concha nasalis inferior, ethmoid kemik, lacrimal kemik ve burun kanadında bulunan kıkırdaklar tarafından oluşturulur. ethmoid kemik concha nasalis inferior palatin kemik sfenoid kemik
Burun boşluğunun dış duvarında bulunan kabartılara concha denir. Bunlar üç adet olup yukarıdan aşağıya doğru concha nasalis superior, concha nasalis media ve concha nasalis inferior olarak isimlendirilir. concha nasalis superior concha nasalis media concha nasalis inferior
Bu konkaların altında bulunan geçitlere meatus ismi verilir. Bunlarda üç adet olup yukarıdan aşağıya doğru meatus nasi superior, meatus nasi medius ve meatus nasi inferior olarak adlandırılır. meatus nasi superior meatus nasi medius meatus nasi inferior
Bu meatuslara paranasal sinuslar ve gözyaşı kanalı açılır.
Burun boşluğunun giriş kısmına vestibulum nasi denir. Burası deri ile örtülü olup içerisinde vibrissea denilen kıllar bulunur. Vestibulum nasi’nin arka sınırını limen nasi oluşturur. limen nasi vestibulum nasi vibrissea
Vestibulum nasi dışında kalan burun boşluğu mukoza ile örtülüdür. Mukoza ile örtülü olan kısmın concha nasalis superior ve buna yakın kısımları koku duyusunu alan bölge olup regio olfactoria olarak, limen nasi ve regio olfactoria arasında kalan kısım solunum epiteli ile döşeli olup regio respiratoria olarak adlandırılır. Regio olfactoria’daki mukoza sinir dokusundan zengindir. Regio respiratoria’yı örten hücrelerin serbest yüzlerinde cilia denilen tüycükler bulunur ve bunların hareketleri ile buradaki sıvı farinkse doğru yönlendirilir. regio olfactoria regio respiratoria
Paranasal sinuslar (Sinus paranasales): Burun boşluğunun çevresindeki bazı kemikler içerisinde bulunan boşluklara paranasal sinus’lar denir. Bunlar 4 çift olup sinus frontalis, cellulae ethmoidales, sinus sphenoidalis ve sinus maxillaris olarak adlandırılır. sinus frontalis cellulae ethmoidales sinus maxillaris sinus sphenoidalis
Bu boşlukların iç yüzünü döşeyen mukoza burun boşluğu mukozası ile devamlıdır. Normalde hava ile dolu olan bu boşluklar, birer kanal aracılığı ile burun boşluğunun dış duvarına açılırlar. Paranasal sinusların şekil ve hacimleri şahıslar arasında farklılık göstermekle birlikte toplam hacimleri 60 -70 cm 3 kadardır. Bu sinusların görevi; sesin rezonansını ayarlamak, kafatasının ön tarafındaki kemiklerin ağırlığını azaltmak ve salgıladıkları mukus ile burun boşluğunu döşeyen mukozanın devamlı ıslak kalmasını temin etmektir.
Sinus frontalis; frontal kemiğin içerisinde bulunur. Ortalama hacmi 1520 cm 3 olup meatus nasi medius’a açılır. sinus frontalis
Cellulae ethmoidales; birçok ince duvarlı küçük boşluktan oluşur. Toplam hacmi 6 cm 3 kadardır. Meatus nasi medius’a ve meatus nasi superior’a açılırlar. cellulae ethmoidales
Sinus sphenoidalis; os sphenoidale’nin gövdesinde bulunan bir çift boşluktur. Ortalama hacmi 7 cm 3 tür. Bu sinus recessus sphenoethmoidalis aracılığı ile meatus nasi superior’a açılır. sinus sphenoidalis
Sinus maxillaris; paranazal sinusların en büyüğü olup maxilla’nın gövdesi içerisinde bulunur. Ortalama hacmi 20 -30 cm 3 arasında değişir. Sinus maxillaris meatus nasi medius’a açılır. sinus maxillaris ductus nasolacrimalis
Yutak (Pharynx): Sindirim sisteminin ağız boşluğundan sonra gelen bölümü olup ağız boşluğunun, burun boşluklarının ve larynx’in arkasında yer alır. Sindirim sistemi içerisinde anlatılmıştır. pharynx
Gırtlak (Larynx): Larynx; hem solunum yolu olarak ve hem de ses çıkarmakla görevli bir organdır. Ayrıca yabancı cisimlerin solunum yoluna geçişini engelleyen bir refleks merkezi durumundadır. Bu organ kıkırdak, zar, bağ ve kaslardan yapılmıştır. Larynx yukarıda ligamentler ve kaslar ile hyoid kemiğe tutunduğu için hyoid kemik ile birlikte hareket eder. Larynx aşağıda ise trachea ile devam eder. hyoid kemik trachea
Larynx 3. -6. boyun omurları seviyesinde bulunur. Fakat çocuklarda ve kadınlarda biraz daha yukarıdadır. 2 3 4 5 6
Larynx ergenlik döneminde erkeklerde kısa sürede büyür. Bu büyümeye paralel olarak ses tellerinin de uzamasıyla erkek sesinde kalınlaşma meydana gelir. Aynı zamanda cartilago thyroidea’nın ön tarafında bulunan prominentia laryngea (Adem elması) denilen çıkıntı belirginleşir. prominentia laryngea
Larynx Kıkırdakları; Larynx’in iskeleti 3’ü tek, 3’ü çift toplam 9 adet kıkırdaktan oluşur. Tek olanlar; cartilago thyroidea, cartilago cricoidea ve cartilago epiglottica’dır. cartilago thyroidea önden cartilago thyroidea yandan cartilago cricoidea önden cartilago epiglottica cartilago cricoidea arkadan
Çift olanlar; cartilago arytenoidea, cartilago cuneiformis ve cartilago corniculata’dır. cartilago cuneiformis cartilago corniculata cartilago arytenoidea
Bunların dışında larynx bağları içinde çok küçük kıkırdaklar bulunabilir. Kıkırdaklar birbirlerine bağlar ve membranlar aracılığı ile bağlanmışlardır. Larynx kıkırdakları 20 yaşından itibaren kemikleşmeye başlar. Sadece elastik kıkırdaktan yapılmış olan epiglot kıkırdak ile aritenoid kıkırdakların ses çıkıntıları (processus vocalis) kemikleşmez.
Cartilago thyroidea: Larynx’in en büyük kıkırdağıdır. Sağ ve sol iki laminadan oluşur. Bu laminalar ön tarafta birleşerek açıklığı arkaya bakan ve erkeklerde 90 o kadınlarda ise 120 -140 o’lik bir açı oluştururlar. Bu birleşme yerinde ön tarafa doğru olan çıkıntısına prominentia laryngea (Adem elması) denir. Laminaların arka kenarlarında bulunan üstteki çıkıntıya cornu superius, aşağıdaki çıkıntıya ise cornu inferius adı verilir. cornu superius prominentia laryngea cornu inferius
Cartilago cricoidea: Larynx kıkırdaklarının en sağlam ve kalın olanıdır. Larynx’in en alt bölümünde bulunan bu kıkırdağın şekli taşlı bir yüzüğe benzer. Alt kenar düzdür ve trachea’nın birinci halkasına bağlarla bağlanmıştır. Üzerine aritenoid kıkırdak oturur. önden cartilago arytenoidea arkadan
Cartilago epiglottica: Yaprak şeklinde olup yutma esnasında larinksin giriş deliğini kapatarak gıdaların akciğerlere kaçmasını engeller. Hayat boyu kemikleşmez. cartilago epiglottica
Cartilago arytenoidea: Çift olan bu kıkırdaklar, larynx’in arka tarafında cartilago cricoidea’nın üst kenarının yan taraflarına oturur. Şekil itibariyle tabanı aşağıda, tepesi yukarıda olan üç yüzlü bir pramide veya ibriğe benzer. Tepesi cartilago corniculata ile eklem yapar. Üçgen şeklindeki tabanına kaslar ve ses telleri tutunur. cartilago corniculata cartilago arytenoidea cartilago cricoidea
Cartilago corniculata: Arytenoid kıkırdağın tepesinde bulunan koni şeklindeki küçük kıkırdaklardır. Cartilago cuneiformis: Corniculat kıkırdağın ön tarafında ve plica aryepiglottica içinde bulunur. Bazen bulunmayabilir. cartilago cuneiformis cartilago corniculata
Larynx’in bağları; Larynx’in bağları, hem larynx kıkırdakları arasında hem de larynx ile komşu oluşumlar arasında uzanırlar. Lig. cricothyroideum: Kalın ve kuvvetli olan bu bağ, thyroid kıkırdak ile cricoid kıkırdak arasında uzanır. lig. cricothyroideum
Lig. thyroepiglotticum: Epiglot kıkırdağı thyroid kıkırdağa bağlar. Lig. aryepiglotticum: Epiglot kıkırdak ile arytenoid kıkırdak arasında uzanır. lig. thyroepiglotticum
Lig. vestibulare: Plica vestibularis (yalancı ses plikası) içinde bulunan bu bağ önde angulus thyroideus’un iç yüzüne, arkada da arytenoid kıkırdağa (fovea triangularis’e) tutunur. Lig. vocale: Plica vocalis (gerçek ses plikası) içinde bulunan bu bağ ise cartilago thyroidea ile cartilago arytenoidea’nın processus vocalis’i arasında bulunur. lig. vestibulare lig. vocale
Membrana thyrohyoidea: Thyroid kıkırdağın üst kenarı ile hyoid kemik arasında bulunur. Lig. cricotracheale: Cricoid kıkırdak ile birinci trachea halkası arasında bulunur. membrana thyrohyoidea lig. cricotracheale
Lig. hyoepiglotticum: Hyoid kemik ile epiglot kıkırdak arasında bulunan gevşek ve ince bir bağdır. lig. hyoepiglotticum
Membrana fibroelastica laryngis: Larynx mukozasının altındaki elastik bağ dokusu bazı yerlerde kalınlaşır ve larynx kıkırdakları arasında sağlam bağlar oluşturur. Membrana fibroelastica laryngis adı verilen bu oluşum, larynx’in her iki tarafında simetrik olarak bulunur. Bu membran, ventriculus laryngis tarafından iki bölüme ayrılmıştır. Üst bölümü lig. vestibulare’den yukarıda bulunur ve membrana quadrangularis adını alır. membrana quadrangularis
Alt bölümü ise lig. vocale’den aşağıda bulunur ve conus elasticus adını alır. Conus elasticus’un üst kenarı serbesttir ve kalınlaşarak lig. vocale’yi oluşturur. Bu plicaların titreşimi sonucu ses ortaya çıkar. Sağ ve sol plica vocalis’ler arasındaki açıklığa rima glottidis (mizmar aralığı) adı verilir. conus elasticus rima glottidis açık rima glottidis kapalı lig. vocale
Larynx kasları (musculi laryngis): Larynx kasları, larynx ile komşu oluşumlar arasındaki kaslar (ekstrinsik kaslar) ve larynx kıkırdakları arasındaki kaslar (intrinsik kaslar) olmak üzere iki gruba ayrılır. Ekstrinsik kasları hyoid altı ve hyoid üstü kaslar oluşturur. İntrinsik kaslar ise larynx’in kendi kıkırdakları arasında uzanır. Ekstrinsik kaslar yutkunma esnasında larynx’in hareketinden sorumlu iken, intrinsik kaslar ses tellerinin hareketinden ve dolayısı ile ses çıkarmaktan sorumludur. Ayrıca larynx’e yabancı cisim kaçmasını engellemek için gerektiğinde larynx’in ağzını kapatırlar.
Bu kaslar; m. cricothyroideus, m. cricoarytenoideus posterior, m. cricoarytenoideus lateralis, m. thyroarytenoideus ve m. arytenoideus’tur. Bu kaslardan sadece m. cricoarytenoideus posterior mizmar aralığını açar. m. cricoarytenoideus m. cricothyroideus
Larynx boşluğu (cavitas laryngis); Larynx içindeki boşluğa cavitas laryngis adı verilir. Bu boşluğu örten mukoza yukarı-arka tarafta pharynx’in mukozası ile aşağıda ise tracea’nın mukozası ile devam eder. Larynx girişi (aditus laryngis), larynx’i pharynx’e bağlayan bir geçittir. Açıklığı arkaya ve yukarı bakar. Larynx’in mukozası solunum sistemi epiteli (silli silindirik epitel) ile döşelidir. Sadece ses tellerinin üzeri çok katlı yassı epitel karakterindedir. aditus laryngis
Nefes borusu (Trachea): Solunum yollarının larynx’ten sonra gelen bölümü olup 6. boyun omuru seviyesinden başlar ve 4. göğüs omuru seviyesinde iki ana bronşa ayrılarak sonlanır. İkiye ayrılma noktasına bifurcatio trachea denir. Ortalama 12 cm uzunluğunda ve 2. 5 cm genişliğindedir. trachea bifurcatio trachea
Trachea’nın boyunda bulunan kısmına pars cervicalis, göğüs içerisindeki kısmına ise pars thoracica denir. Trakeanın arkasında yemek borusu bulunur. trachea yemek borusu
Trachea, 16 -20 adet kıkırdak halkadan, bu halkaları birbirine bağlayan bağ dokusundan düz kas liflerinden ve mukozadan meydana gelir. Her bir kıkırdak halka yaklaşık 4 mm yüksekliğinde 1 mm kalınlığındadır. Kıkırdak halkalar U şeklinde olup arka kısımları açıktır. Bu açık kısım bağ dokusu tarafından kapatılır. Trachea mukozası silli silindirik epitel özelliğindedir. Bu sillerin hareket yönü aşağıdan yukarıya doğrudur. trachea
Sağ ve sol ana bronşlar (Bronchus principalis dexter ve sinister): Dördüncü göğüs omuru hizasında trachea’nın ikiye ayrılmasıyla oluşan yapılardan sağdakine bronchus principalis dexter, soldakine bronchus principhalis sinister denir. bronchus principalis dexter bronchus principalis sinister önden arkadan
Sol ana bronş sağdakine göre daha uzun ve daha dardır. Sağ ana bronş daha dik seyrederken sol ana bronş yataya yakın olarak seyreder. Bu yüzden solunum yollarına kaçan yabancı maddeler çoğunlukla sağ akciğere gider. Sağ ana bronş 2. 5 cm uzunluğunda iken sol ana bronş 5 cm uzunluğundadır.
Bronchus principalis sinister sol akciğere girince 2 lober bronşa ayrılır. Bronchus principalis dexter ise sağ akciğere girince 3 lober bronşa ayrılır. Lober bronşlar daha sonra segmental bronşlara ayrılırlar. Bunlar da dallanarak bronş ağacını (arbor bronchialis) meydana getirirler.
SOLUNUM ORGANI Solunum yolları tarafından atmosferden alınan havanın içerisindeki O 2 ile kanda bulunan CO 2’nin değişiminin (gaz alış verişi) yapıldığı organlara solunum organı (akciğer) diyoruz.
sol ciğer ak sağ ak ciğ er Akciğerler (Pulmones): Solunum sisteminin esas organı olan akciğerler göğüs boşluğu içerisinde yerleşmişlerdir. Yeni doğanlarda pembe renkli olup zamanla rengi grileşir. Elastik bir organ olan akciğerler parmaklar arasında sıkıştırıldığı zaman içerisindeki havadan dolayı çıtırtı (krepitasyon) şeklinde ses çıkarır. Solunum yapmamış bir akciğer sudan ağırdır. Ancak bir defa solunum yaptıktan sonra akciğer içerisinde mutlaka artık hava kalır ve bu yüzden solunum yapmış akciğer sudan hafiftir ve suda yüzer. Bu durum adli tıpta önemlidir.
ster o de sini pulm mo pul alveol xter Akciğerler sağ (pulmo dexter) ve sol (pulmo sinister) olmak üzere iki tanedir. Sağ akciğer 625 gr, sol akciğer 565 gr’dır. Tam doldurulmuş bir akciğerin hacmi, içerisindeki hava ile birlikte 6500 cc kadardır. Akciğerlerin dış yüzeyi 1 m 2 dir. İç yüzeyleri ise 70 m 2 kadardır. Bu yüzey artışını iki akciğer içerisinde bulunan 200 -600 milyon alveol sağlar. Her bir alveol ortalama 0. 075 -0. 0125 mm çapındadır. Bu kesecikler tek katlı yassı epitel ile kaplanmıştır. Alveoller kan ile akciğerler arasında gaz alış verişini sağlayan birimlerdir.
Dış ortamdan akciğerlere hava alınmasına inspiration, akciğerlerden dış ortama hava verilmesine expiration denir. Normal bir solunum dakikada 15 -20 defa gerçekleşir ve her solunumda 500 cc hava alınıp verilir. Çocuklarda solunum sayısı biraz fazla, yaşlılarda ise biraz azdır.
Her bir akciğer koni şeklinde olup tepesine apex pulmonis, tabanına basis pulmonis denir. Akciğerlerin göğüs duvarı ile komşu olan dış yüzünde kaburgaların izleri gözlenir. apex pulmonis basis pulmonis
İki akciğerin birbirine bakan yüzüne facies mediastinalis denir. Bu yüzde akciğerlere giren ve akciğerlerden çıkan oluşumların yer aldığı bir alan (hilum pulmonis) bulunur. Akciğerin tabanı diafragma üzerine oturmuştur. hilum pulmonis facies mediastinalis
Sağ akciğer 3 loblu (lobus superior, lobus medius ve lobus inferior)’dur. lobus superior lobus m e lobus inferior dius
lob us in fer lob ior us s up eri or Sol akciğer iki loblu (lobus superior ve lobus inferior)’dur.
Sol akciğeri iki loba ayıran yarığa fissura obliqua, sağ akciğeri üç loba ayıran yarıklara fissura obliqua ve fissura horizontalis denir. fissura horizontalis fissura obliqua
Pleura: Akciğerlerin dış yüzünü ve göğüs boşluğunun iç yüzünü döşeyen seröz bir zardır. Pleura, her iki akciğeri ayrı saran iki kese şeklindedir. Sağ ve sol pleura boşlukları birbirinden bağımsızdır. Akciğerlerin dış yüzünü örten pleura’ya pleura visceralis, göğüs boşluğunun iç yüzünü, diafragmanın üst yüzünü örten ve mediastinum’u saran bölümlerine ise pleura parietalis denir. Parietal ve visceral pleuralar birbirleriyle devamlıdır. İki pleura parçası arasında oluşan boşluğa cavitas pleuralis denir. Bu boşluğun basıncı negatiftir ve boşlukta iki yaprağın birbirleri üzerinde kolay kaymasını sağlayan bir sıvı (liquor pleurale) bulunur. pleura
Pleura: Akciğerlerin dış yüzünü ve göğüs boşluğunun iç yüzünü döşeyen seröz bir zardır. Pleura, her iki akciğeri ayrı saran iki kese şeklindedir. Sağ ve sol pleura boşlukları birbirinden bağımsızdır. pleura
Akciğerlerin dış yüzünü örten pleura’ya pleura visceralis, göğüs boşluğunun iç yüzünü, diafragmanın üst yüzünü örten ve mediastinum’u saran bölümlerine ise pleura parietalis denir. Parietal ve visceral pleuralar birbirleriyle devamlıdır. İki pleura parçası arasında oluşan boşluğa cavitas pleuralis denir. Bu boşluğun basıncı negatiftir ve boşlukta iki yaprağın birbirleri üzerinde kolay kaymasını sağlayan bir sıvı (liquor pleurale) bulunur. pleura visceralis pleura parietalis cavitas pleuralis
Mediastinum: Thorax içinde, sağ ve sol iki akciğer arasında kalan boşluğa mediastinum denir. Bu boşluğun önünde sternum ve kıkırdak kaburgalar, arkasında göğüs omurları, yanlarında akciğerler, altında diafragma bulunur. Üst duvarını ise apertura thoracis superior yapar. diaphragma mediastinum
Mediastinum; mediastinum superius ve mediastinum inferius olmak üzere iki kısımda incelenir. İki mediastinum arasındaki sınırı angulus sterni ile 4. göğüs omurunun alt kenarından geçirilen bir düzlem oluşturur. mediastinum superius mediastinum inferius diaphragma
Mediastinum superius: Angulus sterni ile 4. göğüs omurunun alt kenarını birleştiren düzlemin yukarısında kalan kısma denir. İçerisinde arcus aortae, truncus brachiocephalicus, v. cava superior’un üst yarısı, trachea, oesophagus, ductus thoracicus, thymus artıkları ve çeşitli lenf nodları bulunur. mediastinum superius sternum thymus
Mediastinum inferius: Mediastinum’un angulus sterni’yi 4. göğüs omurunun alt kenarına birleştiren düzlemin altında kalan bölümüdür. İçerisinde, kalp, pericardium, aorta, v. cava superior’un alt yarısı, v. azygos, sağ ve sol ana bronşlar, truncus pulmonalis, oesophagus, ductus thoracicus ile bazı sinirler ve bazı lenf nodları bulunur. mediastinum anterius
- Slides: 68