SOLUNUM MUAYENES Prof Dr Birsen Mutlu n NSPEKSYON
SOLUNUM MUAYENESİ Prof. Dr. Birsen Mutlu
n İNSPEKSİYON n PALPASYON n PERKÜSYON n OSKÜLTASYON
PERKÜSYON n Toraks içindeki dokuların yoğunlukları hakkında bilgi verir n Kalp, karaciğer, dalak gibi organların sınırları saptanabilir n Hava dolu dokular: titreşimlerin frekansı , amplitüdü , titreşim süresi uzundur. n Yoğunluğu fazla olan dokular: frekans , amplitüd , titreşim süresi kısadır.
TEMEL KURALLAR n Hasta rahat, kaslar gevşek n Vuruşlar kuvvetle ve eşit şiddette n Simetrik OLMALI YÖNTEM n Direkt vurma n Dolaylı vurma
PERKÜSYON SESLERİ SONÖR SES Normal akciğerde işitilen n Frekansı fazla yüksek olmayan n Orta amplitüdlü n Uzun süreli bir sestir. n
HİPERSONÖR SES Frekansı düşük (bas) n Amplitüdü yüksek n Süresi uzundur * Çocuklarda * Amfizem * Astım krizi * Pnömotoraks’ta işitilir. n
TİMPANİK SES Frekansı düşük n Amplitüdü yüksek n Süresi uzundur * Karın duvarı * Göğsün sol tarafında, diyafragma altında * Pnömotoraks n
MATİTE Kısa süreli n Düşük amplitüdlü n Submatite/Mutlak matite * Karaciğer üzerinde (mutlak matite) * Pnömoni * Atelektazi * Kitle * Plevra sıvısı * Plevra kalınlaşması n
NORMAL PERKÜSYON SESLERİ n Akciğerdeki ses sonör niteliktedir. n Sağda karaciğerin submatitesi 4. interkostal aralıktan itibaren alınır. n 6. İnterkostal aralıktan kosta kavsine kadar karaciğerin mutlak matitesi vardır.
n Solda kalp kitlesi nedeniyle sonör ses değişir. n Solda diyafragma altında mide ve kolon bölgesinde timpanik ses duyulur (Traube alanı).
İnspiryum ve ekspiryumdaki matite düzeyleri arasında 4 -6 cm’lik bir fark vardır. n Farkın azaldığı durumlar * Plevrada fibrozis * Plevrada sıvı * Diyafragma paralizisi * Amfizem * Akciğer fibrozisi n
OSKÜLTASYON n STETESKOP - 1819’da Laennec - Göğüs kısmı: Membran- Çan - Kulak kısmı - Lastik hortum (25 -30 cm) - İç çapı: 5 mm - Duvar kalınlığı: 2 mm (Göğüs duvarı membran kısmı ile daha iyi dinlenir)
TEMEL KURALLAR Gürültüsüz ortam n Elbise ve çamaşır çıkartılmalı n Oturur ve ayakta n Steteskopun göğüs parçası göğüs derisine her noktadan tam temas etmeli n Belli bir düzen içinde ve simetrik n Ağız açık, derin fakat yavaş solunmalı n
NORMAL SOLUNUM SESLERİ n VESİKÜLER SESLER - Göğsün hemen her yerinde duyulan seslerdir - Trakea ve ana bronşlardaki türbülan hava akımının bu yapıların duvarında yarattığı titreşimlerdir. Eksp. İnsp.
n İnsp. BRONKOVESİKÜLER SESLER: - Vesiküler ile bronşiyal sesin karışımı bir sestir. - Trakea ve ana bronşlarda oluşan seslerin dah az alveolden geçerek, yani daha az nitelik değiştererek göğüs duvarına ulaştığı yerlerde duyulur: * Sternumun her iki tarafı (1. ve 2. interkostal aralıklar) * İnterskapuler bölge Eksp.
n BRONŞİYAL SESLER - Ana bronşlarda oluşan titreşimlerin yarattığı sesin nitelik değiştirmeden (alveollerden geçmeden) işitilmesidir. * Manibrium üzerinde İnsp. Eksp.
n TRAKEAL SESLER - Trakeal türbülan hava akımının trakea cidarında yarattığı titreşimlerin oluşturduğu sestir. * Ekstratorasik trakea üzerinde İnsp. Eksp.
NORMAL SOLUNUM SESLERİNDE DEĞİŞMELER n Seslerin zayıflaması veya kaybolması n Seslerin şiddetlenmesi n Normal solunum seslerinin yerini anormal bir sesin alması n Ekspiryum uzaması n Solunum seslerine başka seslerin eklenmesi (Ek sesler)
I- Normal solunum seslerinin azalması veya kaybolması n Şişman ve göğüs kasları hipertrofik olanlar n Plevra hastalıkları * Epanşman (sıvı) * Fibrosis * Pnömotoraks * Tümör (Mezotelyoma)
Akciğer hastalıkları * Lokal: - Atelektazi - Dev hava kisti - Tümör * Diffüz: - Amfizem (sessiz akciğer) n Hipoventilasyon * Nöromüsküler hastalıklar * Diyafragma paralizisi * Göğüs duvarı şekil bozuklukları * Takipne n
II- Normal solunum seslerinin şiddetlenmesi n Göğüs kasları tam gelişmemiş (narin vücut yapılı) kişiler n Çocuklar n Atelektazi veya tümör nedeniyle akciğerin büyük kısmının solunuma katılmadığı durumlarda, solunumu üstlenen sağlam akciğer alanlarında n Hiperpne veya egzersizden sonra
III-Normal solunum seslerinin yerini anormal seslerin alması n BRONŞİYAL SOLUNUM SESLERİ Normalde manubrium veya trakea üzerinde duyulan sesin göğüs duvarı üzerinde herhangi bir yerde duyulmasına ‘bronşiyal solunum’ denir. (sufl tuber = tuber sufl)
Pnömoni n Akciğer infarktüsü n Kompresyon atelektazisi n Kitle (bronşa yakın ve aynı zamanda göğüs duvarına temas varsa) n Üst lob atelektazisinde bronşiyal ses duyulur. n
n Plöral sufl: Plevra epanşmanlarında sıvının yarattığı kompresyon atelektazisi nedeniyle sıvının hemen üst sınırında duyulan bronşiyal solunum sesidir. n Amforik sufl (kavernöz sufl): Göğüs duvarına yakın, ince cidarlı, çevresinde konsolide akciğer dokusu bulunan kavite üzerinde duyulan bronşiyal solunum sesidir.
n BRONKOVESİKÜLER SOLUNUM SESLERİ * Bronkopnömoni * Tüberküloz
IV- Ekspiryum uzaması n Obstrüktif akciğer hastalıkları * Kronik bronşit * Amfizem * Astım
V- Ek sesler İnspiryum ve/veya ekspiryumda duyulan normal veya anormal solunum seslerine eklenen seslerdir. * Akciğer kaynaklı sesler * Plevra kaynaklı sesler
A- AKCİĞER KAYNAKLI EK SESLER n SÜREKLİ EK SESLER n KESİNTİLİ EK SESLER
I- SÜREKLİ EK SESLER (Wheezing, ronküs) (Düzenli, kesintisiz, müzikal) (Islık sesi, hırıltı, hışıltı) - Süresi> 200 msn - Nedeni: Kapanış noktasına kadar daralmış bronşta hızla geçen hava akımının bronş duvarında oluşturduğu titreşimlerdir.
Sürekli ek sesler Frekans Hava akımı Tiz Frekans
Yaygın (diffüz) wheezing: eksp. , eksp+insp n Astım n Kronik bronşit, amfizem n Bronşektazi n Kistik fibrozis n Pulmoner emboli
Lokalize wheezing: İnsp. n Yabancı n Tümör cisim
II- KESİNTİLİ EK SESLER (ral) (düzensiz, müzikal olmayan) - - 20 msn’den kısa süreli küçük aralıklarla birbirini izleyen çıtırtı şeklindeki seslerdir. Nedeni: Eksp. sonunda kapanmış olan küçük havayollarının insp. aniden açılması ile oluşur. Ne kadar insp. sonunda ise, oluşum yeri o kadar periferdedir.
n Erken inspiratuar raller * Bronşit n Geç inspiratuar raller * Akciğer fibrozisi * Akciğer ödemi yaygın * Pnömoni (lokalize) * Uzun süre yatar konumda kalma (öksürtmekle kaybolur)
n Ekspiratuar raller (öksürtmekle kaybolur) * Kronik bronşit * Bronşektazi * İleri evre akciğer ödemi
B- PLEVRA KAYNAKLI EK SESLER n FROTMAN (Plevra yapraklarının sürtünme sesi) • Akciğer kaidelerinde (lateral, posterior) • İnspirasyon ve ekspirasyonda işitilir • Soluk tutunca kaybolur • Öksürükten etkilenmez • Beraberinde yan ağrısı vardır ve en iyi ağrıyan yerde duyulur.
n ÇALKANTI SESİ (Hipokratın çalkantı sesi) Hidropnömotoraks
KONUŞMA SESLERİNİN GÖĞÜS DUVARINDA DİNLENMESİ n Hastanın konuşması sırasında göğüs duvarında dinlenen seslere ‘vokal rezonans’ denir. Plevra sıvısı Pnömotoraks Atelektazi Vokal Rezonans
ANORMAL KONUŞMA SESLERİ n Bronkofoni Sesler daha net PNÖMONİ (Bronşiyal solunum, VT , matite)
n Egofoni Bronkofoninin abartılı şekli Ses şiddetli ancak titrek PNÖMONİ+PLEVRADA SIVI (sıvının üst tarafında) n Fısıltı pektorilokisi PNÖMONİ (Bronkofoni ile eşdeğer)
- Slides: 41