SNEMA TARHNDEK NL SMLER Mzikleriyle ne kan Filmler

  • Slides: 31
Download presentation
SİNEMA TARİHİNDEKİ ÜNLÜ İSİMLER

SİNEMA TARİHİNDEKİ ÜNLÜ İSİMLER

Müzikleriyle Öne Çıkan Filmler • Leon Amelie The Godfather Rocky Kill Bill Pirates of

Müzikleriyle Öne Çıkan Filmler • Leon Amelie The Godfather Rocky Kill Bill Pirates of The Caribbean The Good The Bad The Ugly Once Upon A Time America

YILMAZ GÜNEY • 47 gibi genç bir yaşta hayatını kaybetmesine rağmen, filmleri, asi kişiliği

YILMAZ GÜNEY • 47 gibi genç bir yaşta hayatını kaybetmesine rağmen, filmleri, asi kişiliği ve siyasi görüşleriyle, ardında dopdolu ve unutulmaz bir yaşam öyküsü bıraktı. Kısacası bu dev sinema adamının kendi hayatı da adeta bir sinema filmi gibi geçti. . . • Yılmaz Güney'i kısaca tanımlamak gerekirse onun yönetmen, sinema oyuncusu, senarist ve öykü yazarı kimliklerini bir arada sayabiliriz. Özellikle "Çirkin Kral" dönemi sonrasında çektiği, yurt içi ve yurt dışında tanınmasını sağlayan Cannes ödüllü "Yol", "Sürü", "Umut" gibi filmleriyle zirveye çıkmıştır. • Sinema ve yazın hayatının en verimli yıllarını cezaevlerinde geçiren Güney'in sanat yaşamını sayılarla ifade edecek olursak ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: 104 filmde başrol oynadı. 24 filmi kendi yönetti. 50 filmin senaryosunu yazdı, 6 filmin senaryosuna yardım etti. Tüm bunları topladığımız zaman Yılmaz Güney'in emeği geçtiği 111 film var. Güney, Türk sinemasına 1958 -1983 yılları arasında, yani çeyrek yüzyıl boyunca, katkıda bulundu.

 • 1 Nisan 1937 doğumlu Yılmaz Güney'in asıl adı Yılmaz Pütün. Kendi ifadesine

• 1 Nisan 1937 doğumlu Yılmaz Güney'in asıl adı Yılmaz Pütün. Kendi ifadesine göre "Pütün"; kırılması zor, sert bir meyve çekirdeği demek. Güney, topraksız bir köylü ailenin iki çocuğundan biri olarak Adana'nın Yenice köyünde dünyaya geldi. Babası Siverekli Zaza, annesi ise Vartolu bir Kürttü. Dindar bir kadın olan annesi okuma yazma bilmiyordu. Babası ise okuma yazmayı askerde öğrenmişti. Yılmaz Güney, 1976'da, kendisi Kayseri Cezaevi'ndeyken ölen babasının mezarını hiç göremedi. • Çalışma hayatına dokuz yaşında başladı. İlk işi dana gütmekti. Pamuk işçiliğinden çobanlığa, simitçilikten kuryeliğe kadar birçok işle uğraştı. Lise'yi doğduğu kentte okudu. Bu dönemde Doruk adında bir sanat dergisi hazırlıyordu.

 • Ayrıca yine o yıllarda bisikletiyle sinemadan sinemaya 16 milimetrelik film bobinleri taşıyarak

• Ayrıca yine o yıllarda bisikletiyle sinemadan sinemaya 16 milimetrelik film bobinleri taşıyarak sinemaya ilk adımını attı. Sanata merakı nedeniyle çeşitli hikâyeler yazıyordu. 1955'te kaleme aldığı "3 Bilinmeyenli Eşitsizlik Sistemleri" adlı öyküsünde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle takibata uğradı ve hakkında dava açıldı. • 1957 senesinde, İktisat Fakültesi'nde okuma hayalleriyle İstanbul'a geldi, fakat üniversiteye devam edemedi. Atıf Yılmaz'la tanışması hayatının dönüm noktası oldu. Onun desteğiyle sinema çalışmalarına başladı. • 1959 yılında, Atıf Yılmaz'ın yönetmenliğini yaptığı "Bu Vatanın Çocukları" ve "Alageyik" isimli filmlerin hem senaryosunu yazdı, hem de bu fimlerde rol aldı. Bunun dışında "Karacaoğlan'ın Karasevdası"nda da yönetmen yardımcılığı görevini üstlendi.

 • Tüm bunlar olurken 1961 yılında, 1955'ten beri süren takibat ve mahkeme sonuçlandı

• Tüm bunlar olurken 1961 yılında, 1955'ten beri süren takibat ve mahkeme sonuçlandı ve başlangıçta 7. 5 yıl ağır hapis ve 2. 5 yıl sürgün cezasına çarptırıldı. Temyiz mahkemesinin kararı bozmasıyla yeniden görülen mahkeme sonucu cezası 1. 5 yıl ağır hapis ve 6 ay sürgün cezasına çevrildi. Üniversite eğitimi de işte bu yüzden yarım kaldı. • • Bundan sonra hayatının nasıl bir yön aldığını Yılmaz Güney şöyle ifade ediyor: "Önümdeki tek yol, kendimi hayatın okulunda, hayatın kabul ettiği ve dayattığı öğretmenler aracılığı ile eğitmekti. Öyle yaptım. . . Kitaplar, sinema, iş, cezaevi, acımasızlık, hayatın katı kuralları, toplumsal baskılar, kahpelikler, yiğitler. . . Karşılaştığım zorlukları yenmek için direnmek ve kararlılık. . . Öğretmenlerimden biri zor'dur. . . " • 1961'in Mayıs ayında başlayan cezaevi macerası 1962 Aralık'ında sona erdi. Sürgün dönemini ise muhafazakarlığıyla ünlü Konya şehrinde geçirdi. 6 ay boyunca Konya dışına çıkması yasaktı. Her akşam polise imza veriyordu.

 • 1963 yılında tekrar kaldığı yerden devam eden Yılmaz Güney, o dönemde daha

• 1963 yılında tekrar kaldığı yerden devam eden Yılmaz Güney, o dönemde daha çok macera filmleri çekti. İlk filmi olan -senaryosunu yazdığı ve başrolünde oynadığı"İkisi de Cesurdu"da bundan sonraki filmlerinin ana malzemesi haline getireceği "kabadayı mitosu"nun temellerini attı. • Filmlerinde ezilen, hor görülen bir "Anadolu çocuğu"nun otoriteye başkaldırısını işledi. "Çirkin Kral" lakabını aldığı bu dönemde en önemli çalışması, Lütfü Akad'ın yönettiği ve kendisinin yazdığı bir film olan "Hudutların Kanunu" oldu. "Çirkin Kral" olarak nam saldığı bu yıllarda oyunculuğunu geliştiren Yılmaz Güney, abartısız ve yalın oyunculuk anlayışı sayesinde Türk sinemasına yeni bir soluk getirdi. • 1968 ile 1970 Nisan arasını askerde geçirdi. Darbe sonrası dönemde, yani Mayıs 1971'de pek çok aydın, sanatçı, yazar gibi o da gözaltına alındı. Bir haftalık gözaltı süresinin ardından resmi olmayan, sözlü bir emirle Nevşehir'e üç aylığına sürgün edildi.

 • Güney, 1972 yılının 16 Mart'ında "devrimcilere yardım ve yataklık yaptığı" gerekçesiyle 10

• Güney, 1972 yılının 16 Mart'ında "devrimcilere yardım ve yataklık yaptığı" gerekçesiyle 10 yıl ağır hapis ve sürgün cezasına mahkum edildi. İçeride kaldığı süre boyunca sinema ve sanat ile ilgili fikirlerini; şiir ve öykülerini o dönemde çıkarmaya başladığı Güney dergisinde yayınladı. Ecevit hükümetinin 1974'teki genel affı sayesinde serbest bırakıldı. • Cezaevinden çıktığı yıl "Arkadaş" filmini çekti. Yine aynı yıl Eylül ayında Endişe adlı filmi çekerken Yumurtalık ilçesindeki bir gazinoda ilçe yargıcı Sefa Mutlu'yu tabancayla vurarak öldürmekten tutuklandı ve 25 Ekim'de Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan yargılamaların sonucu 13 Temmuz 1976'da 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı. • Bu cinayeti Yılmaz Güney'in gerçekten işleyip işlemediği hâlâ tartışılagelen bir konudur. Görgü tanıklarının olay hakkındaki ifadeleri birbirleriyle çelişiyordu. Güney'in, bu davanın duruşması sırasında verdiği ifadede sarfettiği şu sözler ise oldukça düşündürücüdür: "İnanıyorum ki hakim Sefa Mutlu'yu benim vurmadığımı sizler de biliyorsunuz. Fakat eliniz mecburdur. Bu koşullarda objektif davranmanız mümkün olmayacaktır. Bu karşılaştığım ilk haksızlık değildir. Son haksızlık da olmayacaktır. Saygılarımla. . . "

 • Cezaevinde sinema ile olan ilgisi devam etti. Bu dönemde senaryosunu yazdığı "Sürü",

• Cezaevinde sinema ile olan ilgisi devam etti. Bu dönemde senaryosunu yazdığı "Sürü", Zeki Ökten tarafından; yurt içi ve yurt dışında büyük ilgi gören "Yol" ise Şerif Gören tarafından filme çekildi. "Yol" filmi daha sonra 1982 yılında düzenlenen Cannes Film Festivali'nde "Altın Palmiye" ödülünü kazandı. • Sanatçı, cezaevindeyken ayrıca Güney adlı bir sanatkültür dergisi çıkardı. 13. sayıdan itibaren ülkede ilan edilen sıkıyönetim sonucunda dergisi kapatıldı ve hakkında yazdıklarından ötürü 10 ayrı dava açıldı. Suçunun komünizm propagandası yapmak, milli duyguları zayıflatmak, halkı suç işlemeye teşvik etmek, suç sayılan fiileri övmek ve devletin içte ve dışta itibarını sarsmak olduğu iddia edildi. İstenen ceza toplamı yüz yıl idi.

 • 1981 sonbaharına kadar yaklaşık 12 yılını, ikisi yarı-açık olmak üzere on beş

• 1981 sonbaharına kadar yaklaşık 12 yılını, ikisi yarı-açık olmak üzere on beş cezaevinde geçirdi. 1981 Ekim'inde izinli olarak çıktığı Isparta Yarı-açık Cezaevi'ne bir daha dönmeyerek geri kalan yaşamını yurtdışında sürdürdü. • Türkiye'den ayrıldıktan sonraki aylarda, hakkında açılan üç dava sonuçlandı ve toplam 20 yıl ağır hapis, 7 yıla yakın da sürgün cezası alması için hüküm verildi. • Fransa'da geçirdiği süre zarfında Cannes'da ödül aldığı "Yol" filminin kurgusunu tekrar yaptı. 1983'te, bir hapishanede yaşananları anlattığı ve Fransız hükümetinin de desteğini alarak senaryosunu yazıp yönettiği "Duvar" ("Le Mur") filmini çekti. • Cezaevinden firar ettikten sonra "ülkeye dön" çağrılarına uymadığı için 1983'te Türk vatandaşlığından çıkartılan Güney, ölümünden yıllar sonra, 1993 yılında tekrar vatandaşlığa alındı. • 1984'te mide kanserinden vefat eden Yılmaz Güney, son yıllarını Paris'te geçirdi. Mezarı da, Paris'teki Père Lachaise Mezarlığı'nda bulunuyor.

ÜMİT ÜNAL • 1985 yılında 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi sinema bölümünden mezun

ÜMİT ÜNAL • 1985 yılında 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi sinema bölümünden mezun oldu. Okul zamanında yapmış olduğu bir çok filminden ödül aldı. İlk senaryosu olan Teyzem 1986 yılında, Milliyet Gazetesi senaryo yarışmasında birinci seçildi ve Halit Refig tarafından filme çekildi. 1986/1993 yılları arasında tam 8 tane senaryosu filme çekildi. 9 filmi 2003 yılında yabancı film Oscar’ı için Türkiye’nin adayı seçildi ve çeşitli festivallerde ödüller aldı. 2004 yılında senaryosunu yazdığı Anlat İstanbul adlı filmide 4 yönetmen ile birlikte yönetildi. Sinemaya ilk olarak 80 li yıllarda adım atmasına rağmen yönetmenliğini üstlendiği ilk filmi 2000 li yıllarda izliyoruz. Bunun sebebinin tercih mi yoksa dönema ait koşul mu olduğunu araştırdığımızda bunun tamamen döneme ait koşul olduğunu o dönemde yani 1985 yıllarında yeşilçamdaki döngünün tamamen usta çırak ilişkisi şeklinde yürüdüğünü farkediyoruz.

 • Kendisiyle yapılan röportajlarında kötü bir asistan olduğunu belirtmiş, senaryo yazarı olarak yetişmenin

• Kendisiyle yapılan röportajlarında kötü bir asistan olduğunu belirtmiş, senaryo yazarı olarak yetişmenin ve yönetmenliğe sonradan geçmenin anlattığı hikayelere daha hakim olmasını sağladığınında altını çiziyor. Kendisini senaryocu olarak piyasaya kazandırdığını söyleyen Ertem Eğilmez ile hiç senarist yönetmen ilişkisi olmadığını sinema hayatı boyunca kendisinden çok etkilendiğini yapılan röportajlarda sıklıkla dile getirmektedir.

 • PEDRO ALMADOVAR 29 Eylül 1949 doğumlu, İspanyol film yönetmeni. Filmlerinde meladrom sıklıkla

• PEDRO ALMADOVAR 29 Eylül 1949 doğumlu, İspanyol film yönetmeni. Filmlerinde meladrom sıklıkla kullanılmaktadır. Meladrom (trajedi) : Ağlatı gibi insanı öteden beri ilgilendiren sorunları, insanlığı alt üst eden duyguları ele alır. Aynı zamanda senarist ve yapımcılıkla ilgilenmektedir. Filmleri genel olarak dram üzerinedir hatta yaptığı komedi filmleri bile dramatik yapıya sahiptir.

 • Toplam 15 filmi vardır ve bunlardan 14 tanesinin senaristliğini de yapmıştır. Filmlerinde

• Toplam 15 filmi vardır ve bunlardan 14 tanesinin senaristliğini de yapmıştır. Filmlerinde oluşturduğu hikayelerin "yaşayan" havası belkide onu daha ileriye taşıma konusunda en etkin unsur oldu. Kensininde eş cinsel olduğu söylenen Almadovar, eş cinsellerin toplumda anormalleştirilmesi olayına fena halde karşı çıkan dahi bir yönetmendir. Filmleri aynı zamanda çoğunlukla cinsellik içerir. İnsan psikolojisini derin bir şekilde filmlerine aktarabilen bir yönetmendir. "En İyi Filmleri" All About My Mother (Annem Hakkında Herşey) Volver (Dönüş) La piel que habito (İçinde Yaşadığım Deri)

ALFRED HİTCHCOCK • 13 Ağustos 1899 doğumludur. 29 Nisan 1980 yılında hayata gözlerini yummuştur.

ALFRED HİTCHCOCK • 13 Ağustos 1899 doğumludur. 29 Nisan 1980 yılında hayata gözlerini yummuştur. American gerilim filmi yönetmenidir. Gerilim ve cinayet filmleri ustasının 70'e yakın filmi mevcuttur. Kült filmlerle adını duyurmuş bir yönetmendir. Hitchcock; "Korku sinemasında en önemli olan o tedirgin bekleyiştir. " der. Mac. Guffin kendisinin tanımladığı kilit kavram, sinemasının ayırt edici niteliklerindendir. Mac. Guffin: Filmde yaşayan karakterler için önemli olan/önemli gözüken, hikayenin akışına katkıda bulunabilen, ancak dışarıdan filmi takip edenler için genelde bir anlamı, bir tanımı olmayan öykü öğesi. Kimi zaman içinde ne olduğu öğrenilemeyen bir çanta, kimi zaman bir ölünün anlaşılamayan son cümlesi. Aynı zamanda hikaye içinde başlarda önemli gibi gözüküp sonradan önemini kaybeden öğeler de Mac. Guffin kapsamına giriyor. "En İyi Filmleri" Sapık Kuşlar

 • 10 Adet sessiz kısa filmi vardır. İngiltere'nin ilk sesli filmini (sonradan seslendirme)

• 10 Adet sessiz kısa filmi vardır. İngiltere'nin ilk sesli filmini (sonradan seslendirme) çekmiştir. Dünya sinema sahnesine adını Rebecca ile duyurmuş ve en iyi film oscar ödülünü almıştır, ama kariyeri boyunca beş kere aday olduğu En İyi Yönetmen Oscar’ını hiç kucaklayamadı. İlk renkli filmi "Ölüm Kararı" dır. Tek mekan kullanan usta yönetmen, sahneleri hiç kesmemiştir, filmi gerçek zamanlı devam ettirmiştir. Tıpta baş dönmesi anlamına gelen Vertigo adlı filminde "Dolly Zoom" tekniği ile izleyicilerin başını döndürürken, bu teknik sinema tarihine "Vertigo Effect" ve "Hitchcock Zoom" olarak geçti. Sapık filmi dünyada en çok iş yapan ve kapalı gişe oynayan filmlerinden biriydi. Usta yönetmen aynı zamanda kendi filmlerinde görünmesiyle meşhurdu 50 yıllık kariyerinde 35 filminde 5'er saniye görünüp yok oldu. Bununla ilgili; "Perdede görünmem tamamen yaratıcılık zihniyetiyle yapılmıştı, perdeyi doldurmak zorundaydık. " demiştir.

 • Kurgudaki dehası sayesinde kariyeri boyunca özgünlüğünü şok eden tarzını hep korudu. Hatta

• Kurgudaki dehası sayesinde kariyeri boyunca özgünlüğünü şok eden tarzını hep korudu. Hatta belki de bu zorlamalar sayesinde geliştirdiği çekim ve kurgu teknikleriyle "auteur" sıfatını kazandı. Auteur: Filmin senaryo aşamasından, çekimine, kurgusuna ve müziğine kadar herşeyi kendi yapan yönetmenlere denir. Kendisi gibi sinemacı olan eşi Alma Reville, Hitchcock’un hep yanı başındaydı. Ünlü yönetmen Amerikan Film Enstitüsü’nün verdiği Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü alırken “Eğer, genç ve güzel bayan Miss Reville, 53 yıl önce yaşam boyu sürecek bir kontrata imza atıp Mrs. Hitchcock olmasaydı, Mr. Alfred Hitchcock bu gece burada olamazdı” diyerek bu gerçeği unutmadı.

TİM BURTON • Timothy William Burton (d. 25 Ağustos 1958), Amerikalı bir yönetmen. •

TİM BURTON • Timothy William Burton (d. 25 Ağustos 1958), Amerikalı bir yönetmen. • Sıra dışı ve tuhaf tarzı ile bilinen Tim Burton'un özellikle stop -motion animasyon tekniği ile çekilen filmlerinde karakterlerinin abartılı olmalarına rağmen insani değerlerini kaybetmemeleri dikkat çekmektedir. Sıra dışı olan filmlerinde Gotik betimlemeler kullanır. • Tim Burton içine kapanık bir çocuktu. 12 yaşındayken ailesinin yanında yaşayamayacağını düşünerek babaannesinin yanına yerleşti. Diğer çocukların aksine o karikatür çizip düşük bütçeli korku filmleri izliyordu. Vincent Price onu en çok etkileyen karakterlerden biri olmuştur. Film çekmeye de küçük yaşlarda başlamıştı. Stop-motion tekniği ile ya da 8 mm'ye sessiz filmler çekmekteydi. 13 yaşında çektiği The Island of Doctor Agor ilk filmi olarak bilinir.

 • Projesinde çalıştığı ilk film bir Ralph Bakshi uyarlaması olan "The Lord of

• Projesinde çalıştığı ilk film bir Ralph Bakshi uyarlaması olan "The Lord of the Rings" idi ancak yapımda adı geçmedi. Sonrasında, o zamanlarda çok da istemediği bir yönde "The Fox and the Hound" için çizimler yaptı. Film karakterlerinin genel sevimli yapısının dışında olması nedeniyle Burton'ın çizimleri Disney tarafından reddedildi. Tim Burton, Disney'de bulunduğu günlerde pek mutlu değildi ancak ileride ünlü olacak "The Nightmare Before Christmas"ın temelini oluşturan şiir ve ilüstrasyonlarını burada olduğu dönemde yaptı. Vincent animasyonu ile birçok ödül alan Tim Burton, sonraki yıllarda yönettiği Luau (1982) ve Hansel ve Gretel (1982) ile çok fazla başarı sağlayamadı

”İşte Bu Bir Tim Burton Filmi” Dedirten 7 Detay • Fantastik, serseri, çılgın tipler

”İşte Bu Bir Tim Burton Filmi” Dedirten 7 Detay • Fantastik, serseri, çılgın tipler Şaşkın, çılgın ve anarşik kızlar • Şişman ve çakal tipler • Cadılar Canavarlar Olağanüstü aileler Saf yürekli sarışınlar

 • Tim Burton 1985 yılında Pee-Wee’s Big Adventure adlı filmi çekti. 7 milyon

• Tim Burton 1985 yılında Pee-Wee’s Big Adventure adlı filmi çekti. 7 milyon dolara mal olan bu film, 40 milyon dolar hasılat yaptı. Dostluk kısmına gelelim. Burton, film müzikleri için Oingo Boingo grubunun vokalisti olan Danny Elfman’a teklif götürdü, o da teklifi kabul etti ve bu filmin müziklerine imza attı. O gün bu gündür Danny Elfman, Tim Burton’ın birçok filmine müzik yaptı. Senaryosu Michael Mc. Dowell’a ait olan Beterböcek, Tim Burton’ın sonraki filmlerinde de göreceğimiz karakteristik özelliklerin tamamını barındırıyordu. Filmde Alec Baldwin, Geena Davis, Winona Ryder, Michael Keaton oynadı. Bir trafik kazasında ölen, fakat öldükten sonra öte dünyaya hemen kabul edilmeyip, Beterböcek adlı hortlaktan yardım isteyen bir çift anlatılıyor. Burton’ın bu filmi 80 milyon doların üzerinde hasılat yaptı, en iyi makyaj dalında Oscar kazandı ve makyaj ve özel efekt dallarında BAFTA’ya aday gösterildi.

Georges Méliès (d. 8 Aralık 1861 – ö. 21 Ocak 1938) • Tam adı

Georges Méliès (d. 8 Aralık 1861 – ö. 21 Ocak 1938) • Tam adı Marie-Georges-Jean Méliès, sinemanın gelişmesinde öncülük etmiş Fransız film yapımcısı, yönetmendir. • Melies kariyerine sihirbaz olarak başlamıştır sonra sinemaya olan ilgisini keşfetmiş ve Georges Méliès'nin "Star Film Company" adlı şirketi 1896'da film üretimine başlamıştır. • 1897 yılı bahar ayları geldiğinde Paris dışında, kendi stüdyosunu kurmuştur. • YÜZLERCE FİLM ÜRETTİ. . • 1902'de Londra, Barcelona ve Berlin'de; 1903'te ise New York'ta dağıtım büroları kurarak Lumiere'leri neredeyse saf dışı bıraktı. Ancak; 1908'de geçiş döneminde sinema filmleri farklı tür bir eğlence sunmaya yönelince Méliès'nin popülaritesi de azalmaya başladı.

 • İnşaa ettigi stüdyosunda cektigi filmlerinde yonetmenlik, senaristlik, oyunculuk, makyaj, dekor, kostum, montaj,

• İnşaa ettigi stüdyosunda cektigi filmlerinde yonetmenlik, senaristlik, oyunculuk, makyaj, dekor, kostum, montaj, ozel efekt uzmani gorevini ustlenmis; bununla da kalmayip filmlerinin projeksiyon ve dagitimini da yapmistir. • ilk bilimkurgu ve ayni zamanda ilk renkli filmi la voyage dans la lune filmini cekmistir. • kendi kamerasını Kinétographe’ı üretmiştir. • Tiyatrosunun tanıtımını filmler çekerek yapmış, tarihin ilk reklamını çekmiştir. .

 • Kendisi lap dissolve, fade in, fade out gibi özellikleride keşfedip sinema tarihinde

• Kendisi lap dissolve, fade in, fade out gibi özellikleride keşfedip sinema tarihinde büyük bir yere sahip olmuştur. Çektiği 500 filmden sadece 140’ı bugüne kalmış. Kimi yanarak can vermiş, kimiyse parasızlıktan hammadde olarak toptancıya satılmış, kimiyse savaş sırasında bot yapılmak üzere ordu tarafından müsadere edilmiştir. Kendisi esasen tiyatrocudur ve filmlerine tiyatro havasını yani bir sahnekurgu-oyun üçlüsünü getirmiştir. Bu alanda bir ilktir. Sinematografı icat edenler Lumiere Kardeşler ciddi, kurgusuz, basit filmler yapmışlardır. Melies ise bunu geliştirmeyi akıl etmiş, kardeşler sinema makinesini ona satmayınca o da bir şekilde kendininkini farklı bir adla Londra’dan almıştır. Daha sonra star filmi kurmuştur ve hoş dekorlu, bol oyunlu filmler yapmıştır. Atlamalı Kesme (Zıplamalı) • • Sahnenin içinde bir zaman diliminin atlandığı hissinin verilmesidir. Sıçrama adıyla da bilinir. Bu yöntemi ilk keşfeden Melies kazara keşfetmiş ve bu yöntemle görüntü hileleri uygulanabileceğini fark etmiştir

EN İYİ FİLMLERİ • Aya Seyahat (1902) Cinderella (1899) Gulliver’in Maceraları (1902) Kleopatra (1899)

EN İYİ FİLMLERİ • Aya Seyahat (1902) Cinderella (1899) Gulliver’in Maceraları (1902) Kleopatra (1899) İmkansız Yolculuk (1904)

Griffith • Intolerance (1916, Hoşgörüsüzlük) (En Ünlü Filmi) • • Evet, Intolerance; (1916, Hoşgörüsüzlük)

Griffith • Intolerance (1916, Hoşgörüsüzlük) (En Ünlü Filmi) • • Evet, Intolerance; (1916, Hoşgörüsüzlük) bu olumsuz ve yıkıcı eleştirilere asla ve asla katılmayan David Griffith’in sinemasal bir karşı-cevabı, kişisel savunmasıdır. Farklı zaman dilimlerinde cereyan eden dört öykünün koşut olarak görselleştirildiği destansı film; 300 bin dolarlık bütçesi, Arizona Çölünde kurulan göz kamaştırıcı setleri, 1000’e yakın figüranı, 3, 5 saatlik süresi, o dönem için fazlaca kompleks kurgusu ve devrim niteliğindeki çekim teknikleriyle Babil bozgunundan Ortaçağ Fransa’sına sıçrayarak hoşgörüsüzlüğü ele alır. • • Bütün bu yenilikçi biçemine, olağanüstü kurgu anlayışına karşın gişede batan Hoşgörüsüzlük, büyük olmasına büyük, zengin olmasına zengin bir sinema deneyidir; fakat zamane seyircisi filmin altından kalkabilecek mental düzeye henüz sahip değildir. Gişede tepetaklak olmasının asıl sebebi budur tabii. •

 • Çapraz Kesme • • Paralel kurgu da denilir. İki aksiyon çizgisindeki eylemde

• Çapraz Kesme • • Paralel kurgu da denilir. İki aksiyon çizgisindeki eylemde bulunan karakterler ya da yapılan eylemler arasında paralellikler ya da karşıt olduklarını vurgular. Gerilim ve heyecanı artırmak, ilgiyi arttırmak için kullanılır. Griffith bu yöntemi ilk bulan kişi olmasa da ilk kurumsallaştıran kişidir. Ayrıca ilk kez close up ve tilt tekniklerini kullanmıştır. • Close Up: En yakın yer mesafe, yani yakın plan çekimi.

KAYNAKLAR • https: //eksisozluk. com/alfred-hitchcock--46045 https: //tr. wikipedia. org/wiki/Alfred_Hitchcock https: //eksisozluk. com/pedro-almodovar--96647 https: //tr.

KAYNAKLAR • https: //eksisozluk. com/alfred-hitchcock--46045 https: //tr. wikipedia. org/wiki/Alfred_Hitchcock https: //eksisozluk. com/pedro-almodovar--96647 https: //tr. wikipedia. org/wiki/Pedro_Almod%C 3%B 3 var https: //eksisozluk. com/pedro-almodovar-sinemasina-asikkadinlar-553883? nr=true&rf=pedro%20 almodovar%20 sinemasina%20 asi k%20 kadinlar http: //filmhafizasi. com/yonetmensenarist-umit-unal-ileroportaj/ https: //eksisozluk. com/umit-unal--220773 https: //tr. wikipedia. org/wiki/%C 3%9 Cmit_%C 3%9 Cnal http: //listelist. com/filmi-kadar-guzel-film-muzikleri/ https: //tr. wikipedia. org/wiki/Y%C 4%B 1 lmaz_G%C 3%BCney https: //tr. wikipedia. org/wiki/Tim_Burton http: //sinemakutuphaneleri. blogspot. com. tr/2011/06/georg es-melies. html

 • Hazal Topdemir Sena Sarı Eda Çınar Melis Atasever Ebru Nur Karagöl 2070140022

• Hazal Topdemir Sena Sarı Eda Çınar Melis Atasever Ebru Nur Karagöl 2070140022 2070140030 2070140003 2070140021 2070140025