SNDRM YOLU LE BULAAN ENFEKSYON HASTALIKLARI RETM GREVLS
SİNDİRİM YOLU İLE BULAŞAN ENFEKSİYON HASTALIKLARI ÖĞRETİM GÖREVLİSİ GÜLCAN BAKAN
Bulaşma Yolu (Fekal Oral Yol) • Enfekte kişilerin dışkıları ile atılan etken, doğrudan veya dolaylı olarak ağız yoluyla vücuda girer.
BESİN ZEHİRLENMELERİ • Salmonella typhimurium, Clostridium perfingens gibi etkenlerin kontamine olmuş su ve besinlerle alınması halinde kişide “besin zehirlenmesi” görülür.
• Staphilococcus aureus, clostridium botulinum gibi etkenlerin besinde üreyen toksinlerinin alınması ile de “intoksikasyon” meydana gelir.
Hastalığın Şiddeti • Etkenin tipi • Etkenin sayısı • Etkeni alan kişinin direnci ile ilgilidir.
Salmonella’ların Neden Olduğu Besin Zehirlenmesi (salmonellozis, salmonella gastroenteriti) • Tanım: Salmonella’ların neden olduğu, kramp şeklinde karın ağrısı, ateş, bulantı, kusma ve ishalle seyreden enfeksiyon hastalığıdır
• Etken: Salmonella’ların 2000’den fazla serotipinden “salmonella typhi” hariç diğerleri salmonellozise neden olur. Etken barsakta enterotoksin üreterek hastalığa neden olur. • S. typhimurium, S. Enteritidis, S. Paratyphi B sıklıkla zehirlenmeye neden olmaktadır. • Besin maddesinin her tarafında aynı sayıda bakteri olmayabilir. Bu nedenle hastalığın ağırlık derecesi değişir.
Epidemiyoloji • Sıcak aylarda sık görülür • 2 yaş altında ve 60 yaş üzerinde ağır seyreder • Toplu beslenmenin uygulandığı, sağlık koşullarının yetersiz olduğu durumlar hastalığın gelişimi açısından risklidir
Zehirlenmeye Karşı Duyarlılığı Arttıran Durumlar • Mide salgısında hidroklorik asit yokluğu • Mide asiditesine karşı tedavi • Mide barsak ameliyatları • Neoplastik hastalıklar • Bağışıklığı baskılayan tedaviler
Zehirlenmeye Neden Olan Besinler • Yeterince pişirilmemiş kırmızı ve beyaz etler • Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri • Çiğ yumurta ve yumurta ürünleri
• Bulaşma: Etkenin bulaştığı yiyeceklerin ağız yoluyla alınmasıyla olur. Bulaş besin maddesinin hazırlanması ile yenmesi arasındaki sürede olmaktadır. • Bulaştırıcılık enfeksiyon başladıktan sonra birkaç hafta sürebilir. • Kuluçka Dönemi: 4 -48 saat
Klinik Belirtiler • • • Kramp şeklinde karın ağrısı Baş ağrısı Üşüme, titreme 39 -40 dereceye yükselen ateş Bulantı, kusma, ishal
• Tanı: Hastanın çıkartılarında ya da yenilen besin artıklarında etkenin bakteriyolojik incelemeyle görülmesiyle.
Tedavi • Tedavi sıvı-elektrolit replasmanı • Bulantı kusma kontrolü • Antibiyotik Tedavisi
• Trimethoprim-Sulfamethoxazole (TMPSMX) • Ampicillin • Cefotaxime • Ceftriaxone
Bakım • Bulaştırıcılık döneminde enterik önlemlerin alınması • Hastanın yatak istirahatine alınması • Tanı için hasta çıkartılarından örnek alınarak laboratuara gönderilmesi
• Kusmanın olduğu durumda oral alımın kesilmesi • Dehidratasyonu önlemek için IV yolla sıvı verilmesi • Dehidratasyon belirtilerinin izlenmesi • Aldığı çıkardığı sıvı takibinin yapılması
• Sıvı-elektrolit dengesinin izlenmesi • Ağız bakımının yapılması • Kusma düzelince sıvı gıdalarla oral alımın başlatılması
Korunma • Yiyecekleri hazırlamadan önce ellerin iyice yıkanması • Yumurtaların 7. 2 C’nin altında saklanması • Çiğ ve az pişmiş yumurtaların yenmemesi (Özellikle çocuklar, yaşlılar ve immün yetmezlikli hastalar). • Hastaneler, kreşler, bakımevleri ve ilkokullarda mümkünse pastörize edilmiş yumurtaların tüketilmesi
• Yumurtaların her yerinde minimal ısının 70 C’ye erişmesi, yumurta akının ve sarısının katılaşması sağlanmalı • Yenilmeyen besinler hemen buzdolabına kaldırılmalı ve 7. 2 C’nin altında saklanmalıdır. • Yeniden yenileceklerinde ise tekrar besinin her yeri 70 C’ye erişecek şekilde ısıtıldıktan sonra yenilmeli
• Eller, yemek pişirme aletleri ve gıdaların hazırlandığı yüzeyler kontaminasyon riski olan besinlerin (çiğ yumurta ve çiğ yumurtalı yiyecekler) hazırlanmasının ardından bol su ve sabunla yıkanmalı • Kırık yumurtalar çok büyük olasılıkla kontamine olduklarından kullanılmamalı • Hayvansal kaynaklı besinler iyice pişirildikten sonra yenmeli
• Pastörize süt kullanılmalı • Etkeni taşıyan portörlerin 24 saat arayla alınan iki dışkı kültürü (-) gelinceye kadar, besin hazırlanmasında, bebek ve yaşlı bakımında, hasta bakımında çalıştırılmamalı • Antibiyotik tedavisi alan hastalara son verilen dozdan 48 saat sonra dışkı kültürü yapılmalı
• Küçük çocuklar için evde civciv, ördek yavrusu gibi hayvanlar bulundurulmamalı • Vektör görevi gören karasineklerle savaşılmalı
Clostridium Perfingens’in Neden Olduğu Besin Zehirlenmesi • Tanım: Clostridium perfingens, ani kolik tarzında ağrı, bulantı ve ishal ile karakterize barsak enfeksiyonudur • Etyoloji: Clostridium perfingens’in A tipi suşları
Epidemiyoloji • Zehirlenmede etken; • Yetersiz ısıtılmış, ısıtılması tekrarlanmış, kendi haline soğutulmaya bırakılmış et suları ve etlerdir. • Isıya dayanıklı sporlar yeterli ısı sağlanamazsa ölmez ve barsakta enterotoksin üreterek hastalığa sebep olur.
• Kuluçka Dönemi: 8 -22 saat • • Klinik Belirtiler İshal Kolik tarzında karın ağrısı Bulantı Hastalık genellikle 1 gün veya daha kısa sürer
• Tanı: Bakteriyolojik inceleme • Tedavi: Kaybedilen sıvının yerine konması
Bakım • • Tanı için dışkı örneği alınması Anal bölgenin irritasyondan korunması Dehidratasyon bulgularının gözlenmesi Kaybedilen sıvıların IV olarak yerine konması • Tolere edebiliyorsa oral sıvı verilmesi • Aldığı çıkardığı takibi yapılması • Sıvı elektrolit dengesinin izlenmesi
KORUNMA • Büyük etler parçalar halinde buzlukta saklanmalı, küçük parçalar halinde pişirilmeli • Et yemekleri pişer pişmez yenilmeli ya da pişirildikten sonra süratle soğutularak saklanmalı • Tüm deniz ürünleri 60 derecenin üzerindeki ısıda 15 dakika pişirilmeli
Staphilococcus Aures’un Neden Olduğu Besin Zehirlenmesi • Tanım: Staphilococcus enterotoksininin neden olduğu ani başlayan kramp şeklinde karın ağrısı, bulantı, kusma ile seyreden ve kısa süren besin zehirlenmesi (intoksikasyon) dur. • Etyoloji: Staphilococcus aureus
• Etken 4 -40 derece arasında kolaylıkla ürer • Zehirlenmenin olabilmesi için besinin kontamine olması, etkenin üreyebilmesi ve enterotoksin oluşturabilmesi için besinin uygun ısıda (27 -37 derece) 4 -6 saat bekletilmesi gerekir. • Gıdanın görünümü ve kokusu farklıdır
• Epidemiyoloji: Yaz aylarında görülme sıklığı artmaktadır. Ancak mevsim seçiciliği yoktur.
Zehirlenmeye Neden Olan Besinler • Et ürünleri (kırmızı ve beyaz etler, et ürünleri, salam, sosis) • Süt ürünleri ve sütlü gıdalar(krema, dondurma, pasta) • Yumurtalı gıdalar(mayonez, krema)
• Etken besinlere, gıda hazırlamada çalışan portörlerin burun, boğaz ve derilerinden bulaşır.
• Kuluçka Dönemi: 1 -6 saat • Klinik Belirtiler • Tükrük salgısında artma • Bulantı, kusma, kramp şeklinde karın ağrısı • İshal • İleri derecede halsizlik • İleri derecede dehidratasyon oluşursa şok tablosu
• Tanı: Bakteriyolojik inceleme • Tedavi: Tedavi semptomatiktir. Dehidratasyon derecesine göre sıvı tedavisi yapılır.
BAKIM • Hasta yatak istirahatine alınır • Tanı için hasta çıkartılarından örnek alınır ve laboratuara gönderilir • Aldığı çıkardığı sıvı izlemi yapılır
• Dehidratasyon, asidoz ve şok bulguları izlenir • Hayati belirtiler sık aralarla izlenir • Bulantı ve kusmanın olduğu dönemde sıvılar IV olarak verilir • Elektrolit dengesi izlenir
KORUNMA • Enfekte olma olasılığı olan besinler yeterli ısıda (en az 60 derece) ve yeterli sürede (30 dakika) ısıtılmalı veya +4 derecede buzdolabında tutulmalı • Sütler çiğ olarak içilmemeli • Portör taramaları yapılmalı • Mutfak sanitasyonuna dikkat edilmeli
BOTULİSMUS’UN NEDEN OLDUĞU BESİN ZEHİRLENMESİ • Tanım: Botulismus, Clostridium botulinum’un besinlerde oluşturduğu toksinin, ağızdan alınmasıyla meydana gelen, çoğunlukla solunum kaslarının felciyle ölümle sonuçlanan bir besin zehirlenmesidir.
Etyoloji • C botulinum gram (+) anaerob sporlu bir bakteridir. • 8 antijenik özellik gösteren türü vardır (A, B, Ca, Cb, D, E, F, G) • İnsanlarda A, B ve toksinleri zehirlenmeye neden olur.
• Etken, aneorob ortamda ekzotoksin salgılar. • Botulismus toksini bir nörotoksindir. Terminal sinir uçlarına yerleşir • Belirti ve bulgular diğer besin zehirlenmelerinden farklıdır • Sinir sistemine ilişkin belirtiler vardır.
Epidemiyoloji • Zehirlenmeler, kontamine olmuş et, balık, sebze ve mantardan yapılmış konservelerle olmaktadır. • Hastalığa konserve tüketiminin fazla olduğu ülkelerde sık rastlanmaktadır.
Kuluçka Dönemi • 4 saat-8 gün
Klinik Belirtiler • • • Yorgunluk Halsizlik Baş dönmesi İshal Ağız ve boğaz kuruluğu • Görme bozuklukları • Göz kapaklarında düşme • Ses kısıklığı • Çiğneme, yutma ve konuşmada güçlük • Yürüyüş düzensizliği • Paraliziler
• Nörolojik bulgular yukarıdan aşağıya simetriktir • Solunum kaslarının felciyle dispne görülür • İdrar retansiyonu • Barsak hareketlerinin azalmasına bağlı konstipasyon
• Hastada solunum felci, ani kalp durması, akciğer enfeksiyonu sonucu ölüm görülebilir • Tedavi edilmeyenlerde ölüm oranı yüksektir
Tanı • Toksinlerin hastanın kan serumunda, dışkısında ve yenilen besinde saptanmasıyla konulur.
Tedavi • Hastalığın başlangıcında (ilk 2 -3 saat içinde) toksin gastrointestinal sistemde asit ortamdan hızla emilir. • Emilimi engellemek için hasta kusturulur, mide yıkanır, alkali ortam oluşturmak için boş mideye sodyum bikarbonat solüsyonu verilir.
• Toksini nötralize etmek için antitoksik serum IV olarak yapılır • Aynı besini yediği halde hastalanmayanlara da koruyucu olarak serum yapılır
BAKIM • İnsandan insana bulaşma yoktur. İzolasyon gerekmez. Aynı besinin yenmesini önlemek için geriye kalan besin yok edilmelidir • Hastalar, hastanede kesin yatak istirahatine alınarak gözlem altında tutulur. • Yaşam belirtileri takip edilir
• Solunum paralizisi belirtileri gözlenir • Gerekirse oksijen verilir • IV sıvılar verilir • Tolere edebiliyorsa oral beslenir • Yutma paralizisi varsa gavajla ya da IV beslenir
• Solunum kaslarında felç oluştuğunda hasta ventilatöre bağlanır • Paralizi oluşumunda ağız boşluğunda sekresyon toplanacaktır. Solunum yollarını temiz ve açık tutmak için ağız sık aspire edilir
KORUNMA • Ev şartlarında konserve yapılmamasının önerilmesi • Şüpheli konservelerin yenmemesi gerektiğinin anlatılması (A ve B tipinde besin maddesinde yumuşama, ekşi, acımsı, bayat tat olabilir)
TİFO • Tanım: Salmonella typhi’nin neden olduğu uzun süren ateş, döküntü ve lökopeni ile karakterize sindirim sisteminin enfeksiyon hastalığıdır.
• Botulinum oluşmuş yiyeceklerde konserve kaplarında bombeleşme görüleceğinin ve açıldığında gaz kabarcıklarının oluşacağının anlatılması • Enfekte besinin derideki açık yaralarla temasının önlenmesi • Enfekte yiyecek kaplarının kaynatılarak ya da klorla sterilize edilmesi
Etyoloji • Salmonella typhi • 15 -20 dakikada 60 derece ısıda ölür • Sadece insanlarda hastalık yapar.
Etkenin vücuda girmesi Duodenum Peyer plakları ve mezenter lenf bezleri Çoğalan bakteriler Kan dolaşımına geçer Dalak Karaciğer Kemik iliği Safra yolları Böbrek Peyer plaklarında ülserler ve nekroz alanları Barsakta kanama ve perforasyon
BULAŞMA • Belirti vermeyen portörlerin ya da hasta kişilerin idrar ve dışkıları ile kontamine olmuş besinlerin yenmesiyle • Sinekler etkeni dışkıdan alarak besin maddelerine taşıyarak bulaştırırlar
KULUÇKA DÖNEMİ • 3 -40 gün
Klinik Belirtiler • • Hastalık prodrom belirtilerle başlar 2 -3 gün süren halsizlik İştahsızlık Hafif baş ve adele ağrısı Konstipasyon Gaz şikayetleri Akşamları hafif ateş
• Prodrom dönem belirtilerinden sonra tedavi edilmeyen tifo vakalarında komplikasyon gelişmezse 3 dönemde yavaş gelişen ve gerileyen klinik belirtiler görülür. • Bu klinik belirtiler:
Birinci Dönem (erken dönem) • 40 derece ateş • Kuru ve paslı dil • Kuru deri
İkinci Dönem (orta dönem) • Ateş • Huzursuzluk, dalgınlık, apati • Bakterilerin neden olduğu, deri kapillerlerindeki emboliler sonucu karın derisi üzerinde 2 -3 mm çapında basmakla kaybolan açık pembe renkte makülopapüler döküntüler (taş roze) görülür. Birkaç saat ya da birkaç günde kaybolur
• Ateş yüksek olmasına rağmen, nabız sayısında beklenen artış görülmez. Buna “diskordans” denir. • Kan basıncı düşük, toksik şoka eğilim var • Dışkı sulu bezelye ezmesi şeklinde • İshal barsakta kanama ve delinme riskini arttırır
Üçüncü dönem (geç dönem) • Ateş düşer • İştah açılır • Şuur düzelir
• Antibiyotiklerin kullanımı ile hastalık süresi kısalmaktadır.
TANI Bakteriyolojik İnceleme • 1. dönem Kan ve kemik iliği • 2. dönem Kan • 3. dönem İdrar ve dışkı
• Etkenin safra kesesine yerleştiği durumlarda etken safra ile barsağa dökülür. • Bu kişiler dışkı pörtörüdür. • 1 yıldan uzun süren portörlüğe geçici, daha uzun süren portörlüğe ise kalıcı pörtörlük denir.
• Bu vakalarda tedavi, taşıyıcılığı kaldırmada yeterli olmayabilir. • Bu vakalara kolesistektomi uygulanmaktadır.
TEDAVİ • Trimethoprim-Sulfamethoxazole (TMPSMX) • Ampicillin • Cefotaxime • Ceftriaxone
BAKIM • Hasta yatak istirahatine alınır • Hastanın dışkı kültürü en azından 3 kez (-) gelinceye kadar hasta izole edilir • Hastalığın akut döneminde yaşam belirtileri sık izlenir • Ateşi düşürmek için ılık uygulama yapılır ve reçete edilen antipretikler verilir.
• Barsakta kanama ve delinme bulguları izlenir. Bunlar; -Vücut ısısında düşme -Nabız sayısında artma -Kan basıncında düşme -Karında ani serleşme, ağrı ve hassasiyet
• Dışkıda kan olup olmadığı gözlenir • Kanama varsa kan transfüzyonu yapılabilir. Hasta komplikasyonlar yönünden izlenmelidir • Mesane distansiyonu olup olmadığı kontrol edilir. İdrar miktarı ölçülür • Günlük silme banyo verilerek deri temiz tutulur
• Yatak yaralarını ve hareketsizliğe bağlı pnömonileri önlemek için 2 saatte bir pozisyon değiştirilir • Her beslenmeden önce ve sonra ağız bakımı verilir. Dudaklar nemlendirilir • Ağızdan yeterli sıvı alamayanlara IV sıvı verilir
• Hastaya, posa bırakan, gaz yapan, meyve ve sebze gibi besinler iyileşme dönemine kadar verilememelidir. Kanama ve perforasyona yol açabilir • Hastaya, fırında pişmiş patates, makarna, sütlaç verilebilir • İnatçı konstipasyon varsa laksatif verilmez, basınçlı lavman uygulanmaz. Barsak perforasyonuna yol açabilir. Gliserinli suppozituvarlar uygulanmalıdır.
KORUNMA • Riskli kişilere, endmik bölgeye seyehat edenlere, enfekte kişilerle teması olanlara aşı yapılmalı • Aralıklı dışkı kültürü yapılır. Dışkı kültürü bir yıl boyunca (+) olanlar resmi sağlık kuruluşlarına bildirilmeli. • Bu kişilerin besinlerin satışında ve hazırlanmasında görev almaları engellenmeli
• Endemik bölgelerde suyun kaynatılması ve klorlanması • Yiyeceklerin iyi pişirilmesi • Çiğ yenen sebze ve meyvelerin iyice yıkanarak, soyularak ya da komposto şeklinde tüketilmesinin sağlanması
• Bulaştırmada rolü olan karasineklerin kontrol altına alınması • Tüm süt ürünlerinin pastörize edilmesi • Tuvaletten sonra el yıkama alışkanlığının kazandırılması TİFO • Tüm portörlerin saptanması
KOMPLİKASYONLAR • Toksik şok • Toksik miyokardit • Barsak delinmesi • Barsak kanaması • Hepatit • Kolesistit • Piyolonefrit
ROTAVİRÜS ENFEKSİYONLARI • Reoviridae ailesinde yer alırlar. • Çeşitli memelilerde ve kuşlarda enfeksiyon yaparlar. • Bebeklerin ve küçük çocukların önemli gastroenterit etkenidirler.
EPİDEMİYOLOJİ • Alt yapısı yetersiz geri kalmış ülkelerde sık görülür • Geri kalmış ülkelerde çocuk ölümlerinin başta gelen nedenleri arasında yer alır. • Primer enfeksiyonlar 6 -24 aylık bebeklerde görülür ve oldukça ağır seyreder. • Bebeklerde dehidratasyonlara ve ölümlere neden olur. • Farklı serotipler bulunması nedeniyle Rotavirüs enfeksiyonları tekrar oluşabilir. • Rotavirüs enfeksiyonlarında oluşan bağışıklık 6 ay kadar kısa süreli olmaktadır. • Korunmada lokal Ig. A'lar ve interferon önemli rol oynar. • Bu tür antikorlar kısa süreli olduğu için aynı tiple yeniden enfeksiyon oluşabilir. • Bununla birlikte serumdaki antikorlar aynı tiple oluşan enfeksiyonların şiddetini azaltır.
• Rotavirus'lar kontamine su ve gıdalarla bulaşabileceği gibi dışkı ile kirlenmiş eller, çeşitli eşyalar ve oyuncaklarla kişiden kişiye direkt ya da indirekt temasla da bulaşabilir. • Dışkıda bol miktarda Rotavirüs bulunması bu hastalığın yaygınlaşmasını kolaylaştırır. • Bu yüzden pediatri kliniklerinde önemli hastane enfeksiyonları oluştururlar. • Enfeksiyonlar genellikle sonbahar sonu, kış ve ilk bahar başlangıcında görülür. • Geri kalmış ülkelerde tüm yıl boyunca hastalık görülebilir.
PATOGENEZ • Organizmaya sindirim sistemi yoluyla girerler. • Mide asiditesine karşı dirençlidirler. • İnce barsaklardaki villüslerin hücrelerinin sitoplazmasında çoğalırlar. • Barsak hücrelerinin transport mekanizmaları bozarlar. • Enfekte hücreler içindeki virüsler barsak lumenine dökülürler. • Buna bağlı olarak da virüs dışkı ile bol miktarda dışarı atılır. • Enfekte hücrelerin transport mekanizmaları bozulduğu için sodyum ve glikoz absorbsiyonunda aksamalar olur. • Dökülen enfekte hücrelerin yerlerini hemen yeni hücreler almasına rağmen, bu hücreler olgunlaşmamış oldukları için bozulan transport mekanizmasını düzeltemezler. • Buna bağlı olarak da hastalarda uzun süreli bol sulu ishal görülür.
KULUÇKA DÖNEMİ • 48 SAAT
KLİNİK BULGULAR • Kusma, diyare, ateş, abdominal ağrı gibi gastroenterit tablosuyla aniden ortaya çıkar. • Kusma ve ishale bağlı sıvı ve elektrolit kaybı ciddi dehidratasyona ve bazende ölüme yol açar. • Dışkıda kan ve mukus bulunmaz. • Ateş 38, 5 o. C'ye kadar yükselebilir. • Diyare uzun sürer, ortalama 5 -8 gün devam eder. • Diyarenin uzun sürmesi Rotavirus enfeksiyonunun önemli özelliğidir. • Genellikle 6 -24 aylık bebeklerde görülür ve oldukça ağır seyreder.
TANI 1 - Dışkıda Virüsün ya da Viral Antijenlerin Araştırılması 2 - Dışkıdan Virüs İzolasyonu : 3 - Serolojik İnceleme : Rotavirüse özgül spesifik Ig. G ve Ig. M antikorları araştırılır. Bunun yanında total antikorlar ve antikor titresinde yükselme olup olmadığı araştırılır.
KORUNMA • Fekal oral yolla bulaştığı için genel hijyenik kurallara dikkat edilmesi, kanalizasyon sularının içme sularına karışmasının engellenmesi, alt yapının iyi hale getirilmesi Rotavirus enfeksiyonlarını önemli ölçüde engelleyecektir. • Rotavirus enfeksiyonlarından korunma amacıyla hayvan ve insan kaynaklı Rotavirus'lardan hazırlanan attenüe aşılar geliştirilmiştir. • Bu tür aşılar özellikle bebeklere ağız yoluyla uygulanmakta ve % 90 -95 oranında bağışıklık geliştirmektedir. • Aşı genellikle alt yapısı yetersiz geri kalmış ülkelerde uygulanmaktadır.
- Slides: 90