SES OLAYLARI Bir ses birimin fonem eitli sebeplerle
SES OLAYLARI • Bir ses birimin (fonem) çeşitli sebeplerle başka bir ses birime dönüşmesine, ses birimin düşmesine veya türemesine ses olayı denir. • Ses olaylarının sebepleri olarak en az çaba yasası, en çok çaba yasası, örneksemeler, ana dili edinimi, yazım kurallarının etkisi sayılabilir. • Ses birimlerin çıkarılışını kolaylaştırma, birbirinden farklı ses birimler yerine bunları birbirlerine yaklaştırarak benzer veya eş ses birimler çıkarma, özetle sözleri daha az çabayla kolay söyleme eğilimi ses olaylarının gerçekleşmesindeki en etkili sebeptir. • Ses olayları benzeşme, düşme, türeme, ikizleşme, tekleşme, göçüşme, büzüşme, aykırılaşma vb. biçimde görülür.
Benzeşme • Bir sesin titreşim, boğumlanma noktası, temas derecesi, düzlük yuvarlaklık veya nazallık bakımından bir başka sese benzer veya eş duruma getirilmesi olayına benzeşme denir. • Bir sesin her yönden bir başka sese benzemesine tam benzeşme denir. Örnek: şemsiye > şemşiye, soför > şöför / şofor, ecza > ezza, bunlar>bunnar vb. • Bir sesin bazı özellikler bakımından bir başka sesle benzer duruma gelmesine yarı benzeşme denir. Örnek: penbe > pembe, çarşanba > Çarşamba vb.
• Önceki sesin sonraki sesi kendisine benzetmesine ilerleyici benzeşme denir. Örnek: dinle- > dinne-, canlan->cannan-, vb. • Sonraki sesin önceki sesi kendisine benzetmesine gerileyici benzeşme denir. Örnek: mahalle > mehelle, defter > tefter, anbar>ambar vb. • Benzeşen seslerin yakınlığı bakımından benzeşme “yakın benzeşme” ve “uzak benzeşme olarak ikiye ayrılır. • «penbe>pembe, yatsı>yassı, bunlar > bunnar, olmazsa>olmassa» örneklerinde olduğu gibi yana sesler benzeşmiş ise “yakın benzeşme”, • «şemsiye > şemşiye, bin->min-, ben>men, boynuz>moynuz, sübaşı>subaş» ı örneklerinde olduğu gibi uzak sesler birbirine benzemesine ise “uzak benzeşme” denir. • Şemşiye: ilerleyici uzak tam benzeşme • Pembe: gelirleyici yakın yarı benzeşme
• Ünlü sesler arasında görülen kalınlık incelik, düzlük yuvarlaklık uyumu; ünsüz sesler arasında görülen ünsüz uyumu; ünlü ve ünsüz sesler arasında görülen ünlü ünsüz uyumu da esasta bir benzeşmedir. • Ses birim benzeşmelerini düzenli ve düzensiz ses birim benzeşmeleri biçiminde iki başlık altında toplama geleneği vardır. • Düzenli ses birim benzeşmelerine uyum adı verilir.
SES BİRİM UYUMLARI • Türkçe kökenli sözlerin köklerinde veya sözler ile ekler arasında; kopya (alıntı) sözlerde ise söz ile ekler arasında bir takım düzenli benzeşmeler söz konusudur. • Bu düzenli benzeşmelere uyum denir. • Bu uyumlara göre Türkçe kökenli sözlerde ancak belirli sesler bir arada bulunabilir. • Türkçede görülen uyumlar; • I)Ünlü Uyumu, • II) Ünlü Ünsüz Uyumu, • III) Ünsüz Uyumu olmak üzere üç genel başlık altında toplanır.
I. Ünlü Uyumu • • • Bir sözdeki ünlülerin çeşitli bakımlardan birbirine uyması olayıdır. Türkçe sözlerde ünlü uyumu kalınlık incelik ve düzlük yuvarlaklık bakımından olmaktadır. A. Kalınlık İncelik Uyumu Sözde bulunan ünlülerin boğumlanma bölgesi bakımından gösterdikleri uyum kalınlık incelik uyumu olarak adlandırılır. Türkçe kökenli bir sözdeki ünlüler ya art (kalın) ya da ön (ince) ünlüdür. Esas itibarıyla Türkçe kökenli bir sözde hem kalın hem ince ünlü bir arada bulunmaz. Örnek: konuşlandırılmak, sulandırılmış, biçimlendirileceğini, görünüşleri vb. Kalınlık incelik uyumu Türkçenin yazı dili olarak takip edildiği ilk dönemden bugüne kadar her devirde güçlü bir şekilde görülen ve görülmeye devam edilen bir uyumdur. Türkçenin en önemli ses özelliklerinden biridir. Bu sebeple büyük ünlü uyumu diye de adlandırılır.
• B. Düzlük Yuvarlaklık Uyumu • Ünlülerin düzlük yuvarlaklık bakımından birbirine uyması düzlük yuvarlaklık uyumu diye adlandırılır. • Düzlük yuvarlaklık uyumu Türkçenin her devrinde, her sahasında söz yapısında aynı ölçüde görülen bir uyum değildir. • Düzlük yuvarlaklık uyumu hiçbir devirde kalınlık incelik uyumu kadar yaygın ve kesin bir manzara göstermemiş, birçok defa başka ses olaylarına karşı koyamayarak bozulmuştur. • Örnek: gel-üp, yaz-sun, göz-i vb. • Kalınlık incelik uyumuna büyük ünlü uyumu, düzlük yuvarlaklık uyumuna küçük ünlü uyumu denmesinin sebebi de budur. • Düzlük uyumuna göre Türkçe kökenli sözlerde düz ünlülerden sonra (a, e, ı, i) düz ünlüler (a, e, ı, i) bulunur. • Örnekler: alınan, yalvarış, gidenler, ikilik • Yuvarlaklık uyumuna göre ise, Türkçe kökenli sözlerde yuvarlak ünlülerden sonra (o, ö, u, ü) ise dar yuvarlak (u, ü) veya düz geniş (a, e) ünlüler bulunur. • Örnek: ocak, odun, doyurdular, gözlük, ödemek, gülünç vb.
II. Ünlü Ünsüz Uyumu • Ünlüler ile belirli karşılıklı ünsüzler arasında görülen bir uyumdur. • Bu uyuma göre dilin ön yarısında boğumlanan ünlüler (e, i, ö, ü) damağın ön yarısında boğumlanan karşılıklı ünsüzlerle (ğ, g, k, ince l); dilin arka yarısında boğumlanan ünlüler (a, ı, o, u) de damağın arka yarısında boğumlanan karşılıklı ünsüzlerle (ğ, ġ, ḳ ve kalın l) bir arada bulunur. • Ünlü ünsüz uyumu Türkçenin belli başlı ses özelliklerinden biridir. Genel olarak Türkçe hiçbir devirde ve hiçbir sahada bu uyumun dışına çıkmamıştır. Örnek: ekmek, el, eğmek, gelin; akmak, al, ağmak vb. • Anadolu ağızlarından yalnızca Kuzeydoğu ana ağız bölgesinde bu uyumun dışına çıkıldığı görülür. Örnek: ḳiz, seḳsen vb. • Bu uyum dışındaki alıntı sözleri alındıkları dildeki gibi söylemek için özel bir gayret gerekir. Örnek: zevk, şevk vb.
III. Ünsüz Uyumu • Türkçe sözlerde yana gelen ünsüzlerin titreşim bakımından birbirlerine uyması olayıdır. • Türkçe sözlerde titreşimli ve titreşimsiz olarak birbirlerinin karşılığı olan ünsüzlerden aynı cinsten olanlar yana bulunabilirler. • Söz içinde karşılıklı ünsüzlerden titreşimlilerle, titreşimsizler de titreşimsizlerle yana gelebilir. Örnek: geldi, gitti vb. • Titreşimsiz ünsüzler söz içinde titreşimsizler dışında yalnızca titreşimsiz karşılığı olamayan titreşimli ünsüzlerle bir arada bulunabilir. Örnek: gitmiş, katlanmak, taçlandı vb.
DÜZENSİZ SES OLAYLARI • Kalınlaşma: Benzeşme kaynaklı bir ince ünlünün kalın ünlüye dönüşmesidir. Örnekler: teñri> tanrı, bahçe>bahça, zâlim>zalım, hizmet>hızmat, görmek>gormek, emanet>amanat • İncelme: Benzeşme kaynaklı bir kalın ünlünün ince ünlüye dönüşmesidir. Örnekler: bıç->biç-, yaşıl>yeşil, alma>elma, dolaş>doleş-, tayyare>teyyare • Yuvarlaklaşma: Bir düz ünlünün bir dudak ünsüzünün veya yuvarlak ünlünün etkisiyle yuvarlak ünlüye dönüşmesi olayıdır. Örnekler: bedük>böyük>büyük, nevbet>nöbet, avıç>avuç, yabız>yavuz
• Düzleşme: Yuvarlak ünlünün düz ünlüye dönüşmesi olayıdır. Örnekler: kapıg>kapu>kapı, büt->bit-, büre>pire, bildük>bildik • Daralma: Geniş ünlülerin (a, e, o, ö) dar ünlülere (ı, i, u, ü) dönüşmesi olayıdır. Örnekler: de-y-ecek>diyecek, söyle-yor>söylüyor, karşılayor>karşılı-yor, köz>küz, kol>kul, er->i • Genişleme: Dar ünlülerin (ı, i, u, ü) geniş ünlülere (a, e, o, ö) dönüşmesi olayıdır. Örnekler: ıgaç>ağaç, kuş>koş, kulak>kolak kün>kön, tün>tön
• Titreşimlileşme : Titreşimsiz bir ünsüzün genellikle benzeşme neticesinde titreşimli ünsüze dönüşmesi olayıdır. Örnekler: ağaça>ağaca, art-ı>ardı, köpük-ü>köpügü>köpüğü, tag>dağ • Titreşimsizleşme: Titreşimli bir ünsüzün titreşimli ünsüze dönüşmesi olayıdır. Örnekler: barmak>parmak, büre>pire, bolmaz>bolmas • Ağızsılaşma: Geniz ünsüzlerinin ağız ünsüzüne dönüşmesi olayıdır. Örnekler: bardıñ>bardıg, babañ>babay, saña>siye
• Genizsileşme (Nazallaşma): Ağız ünsüzlerinin geniz ünsüzlerine dönüşmesi olayıdır. Hece veya söz sonundaki m, n veya ñ ses birimlerinin etkisiyle söz başındaki b- ünsüzünün m- ünsüzüne dönüşmesi şeklinde görülür. Örnekler: ben>men, biñ>miñ, bin->min-, bayram>mayram • Kapantılaşma: Sızıcı veya akıcı ünsüzlerin kapantılı ünsüzlere dönüşmesi olayıdır. Örnek: hoca>koja, haber>kabar, yol>col, yıl>cıl • Sızıcılaşma: Kapantılı veya akıcı ünsüzlerin sızıcı ünsüze dönüşmesi olayıdır. Örnekler: görmek-e>görmeğe, yazmaka>yazmağa, yol>jol, yoksul>yohsul, takı>dahi, sub>suv, kögerçin>güvercin
• Akıcılaşma: Kapantılı veya sızıcı ünsüzlerin akıcı ünsüze dönüşmesi olaydır. Örnekler: gibi>kimi, bunuñ>munuñ, adır->ayır-, adak>ayak, gelmeke>gelmege>gelmeğe>gelmeye • Aykırılaşma: Bir dil biriminde yer alan benzer seslerin farklılaşması olayıdır. Aykırılaşma bir sözde yanyana veya birbirine yakın bulunan aynı veya benzer seslerden birinin bu aynılık veya benzerlikten uzaklaşmasıdır. Genellikle alıntı sözlerde görülen bir ses olayıdır. Örnekler: muşamma>muşamba, hammal>hambal, attar>aktar, aşçı>ahçı
• Ses Düşmesi: Sözün başındaki, içindeki veya sonundaki ses birimin ortadan kalması olayına ses düşmesi denir. Ünlü veya ünsüz düşmesi olarak görülebilir. Ön ses düşmesi: ısıcak> sıcak, ınan->nan-, uyku>yuhu; Hasan>Asan, harf>arf; iç ses düşmesi: arslan>aslan, oltur->otur-, yumurtala ->yumurtlama, ilerile- > ilerle- yayılım>yaylım, oğulan>oğlan, ufakçık>ufacık; son ses düşmesi: yaylag>yayla, kapıg>kapı, bir> bi, yağ>ya • Bazı Arapça kökenli sözlerin asıllarında bulunan ikiz ünsüzlerin tekleşmesidir. Böylesi sözler ünlüyle başlayan biçim birim aldıklarında asıllarına dönerler. Örnek: fenn>fennin, hakk>hakkı, redd>ret>reddi, hiss>hissi vb. • Türkçe iki heceli bazı sözlerde, ünlü ile başlayan ek aldıklarında orta hecede yer alan dar ünlüler düşer. Bunun sebebi orta hecenin zayıf vurguya sahip olmasıdır. Örnek: gönülüm > gönlüm, alını > alnı, omuzun > omzun vb.
• Ses Türemesi: Sözcüğün aslında bulunmayan bir ünsüzün sonradan çeşitli sesçil sebeplerle ortaya çıkmasına ünsüz türemesi denir. Ünlüyle sonlanan sözlere ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde “y” sesinin ortaya çıkması bir ünsüz türemesidir. Örnek: anla-y-an, kapı-y-a vb. • Daha çok alıntı sözlerde görülür. Örnek: mai>mavi, piano>piyano, zaif>zayıf, taife>tayfa vb. Rumeli ağızlarında söz başında “h” türemesi sıkça görülür. Örnek: ayva>hayva, elbet>helbet, at>hat vb. • Sözün özgün biçiminde bulunmayan bir ünlünün sonradan çeşitli sesçil sebeplerle ortaya çıkmasına ise ünlü türemesi denir. Özellikle kopya (alıntı) sözlerde görülür. Örnek: station > istasyon, ilm > ilim, zulm > zulüm vb. • Türkçenin ses bilgisi özelliği bakımından yana gelmesi mümkün olmayan eklerin birleşmesine aracı olan kaynaştırma sesleri / ünlüleri de ünlü türemesine örnek sayılabilir: Örnekler: gör-ü-l-, yaz-ı-ş-, tut-u-n-, gir-i-ş-
• Büzüşme: Adlaşmış bir söz öbeğinde yer alan ünlülerden birinin veya ünlüyle birlikte yanındaki ünsüzün kaybolması olayına büzüşme veya hece kaynaşması denir. Örnek: pazar ertesi > pazartesi, ecza hane > eczane, posta hane > postane vb. • Birbirini izleyen ayrı hecelere ait iki ünlünün kaynaşarak tek ünlüye dönüşmesi olayı da büzüşme olarak değerlendirilir. Örnek: cuma ertesi > cumartesi, ne için > niçin, ne asıl > nasıl, gele umadı > gelemedi vb. • Göçüşme (Ses Aktarımı): Söz içindeki seslerin, genellikle ünsüzlerin yer değiştirmesine göçüşme denir. Genellikle ağızlarda görülen bir ses olayıdır. Yan yana olan seslerin yer değiştirmesine yakın göçüşme denir. Örnek: ekşi < eşki, tecrübe > tercübe, kibrit > kirbit, memleket > melmeket vb. • Uzak sesler arasında meydana gelen yer değiştirmelere uzak göçüşme denir. Örnek: lanet > nalet, bulgur > burgul vb. • İkizleşme: Söz kökündeki bir sesin ikiz söylenmesi olayıdır. Daha çok ağızlarda görülür. Örnek: yedi > yeddi, sekiz > sekkiz, sakal > sakkal vb.
Kaynaştırma (Yardımcı) sesi • Asıl biçim birimlere ek biçim birimlerin ulanmasında ortaya çıkabilen sesçil imkansızlıkları ve zorlukları ortadan kaldırarak söyleyişe kolaylık sağlayan ve anlam ayırıcı olmayan seslere, kaynaştırma (yardımcı) ses denir. • Kaynaştırma (yardımcı) sesler genelleme özelliğine sahiptir. Yani kaynaştıracağı sözleri ve ekleri türlerine göre ayrım yapmadan kaynaştırır. Tek bir söze veya eke özgü kaynaştırma sesi olmaz. • Türkçede yardımcı ses olarak ünlülerden ı, i, u, ü ve ünsüzlerden y, n kullanılır.
Kaynaklar • • • Ergin M. (1982) Türk Dil Bilgisi, İstanbul: Bayrak. Ahanov K. (2008) Dil Bilminin Esasları, çev. Murat Ceritoglu, Ankara: TDK. Karaağaç G. (2012) Türkçenin Dil Bilgisi, İstanbul: Akçağ. Vardar B. vd. (1998) Açıklamalı Dilbilim Yerimleri Sözlüğü, İstanbul: abc. Karaağaç G. (2013) Dil Bilimi Terimleri Sözlüğü, Ankara: TDK. Aksan D. (2015) Her Yönüyle Dil (Ana Çizgileriyle Dilbilim), Ankara: TDK. Eker S. (2010) Çağdaş Türk Dili, Ankara: Grafiker. Hasenov É. (2003) Til Bilimi, Almatı: Sanat. Safiyullina F: S. (2001)Til Gıylimine Kiriş, Kazan: Ta. RİH.
- Slides: 19