SALIK BLMLER ENSTTS ANTRENRLK ETM ABD DOKTORA AED
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ANTRENÖRLÜK EĞİTİMİ ABD/ DOKTORA AED 701 - İLERİ SPOR FİZYOLOJİSİ Doç. Dr. Yıldırım KAYACAN
HÜCRE AED 701 - İLERİ SPOR FİZYOLOJİSİ Hafta-1
Hücre, canlının canlılık özelliklerini taşıyan, yapı ve görev bakımından en küçük parçasıdır. Hücreye göze de denilebilir. Atomların molekülleri, moleküllerin makromolekülleri, makromoleküllerin makromoleküler yapıları oluşturmasıyla, dokuların en küçük yapı taşları olan ve yaşamın tüm özelliklerini sergileyen hücreler oluşmaktadır. Genel olarak tüm hücreler temelde aynı yapıya sahiptirler. Fakat bulundukları dokuya ve dolayısıyla fonksiyonlara bağlı olarak bazı farklılıklar gösterirler.
Canlıların temel yapı ve işlevsel birimi hücredir. Bütün canlılar bir ya da daha fazla hücreden meydana gelmiştir. Kalıtım materyali hücrede bulunur. Modern Hücre Teorisi'ne göre yeni hücreler var olan hücrelerin çoğalması ile oluşur. Bu teoriyi şöyle açıklayabiliriz: Canlılarda gördüğümüz her türlü yapısal ve işlevsel faaliyeti hücrede görebiliriz. Yani bir hücre büyüme, boşaltım, üreme, hareket gibi, canlılığa özel işlevleri tek başına yerine getirebilir.
Bütün canlılar hücrelerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Canlılığın en büyük özelliklerinden birisi hücresel yapıya sahip olmalarıdır. Hücreler, basit bir tanımla zar içerisindeki sitoplazma ve genetik bilgiyi çevreleyen bir çekirdekten meydana gelir ve ancak mikroskop yardımı ile görülebilirler.
Anorganik ve organik evrim süreci dışında hiçbir hücre, durduk yerde ortaya çıkmaz. Ancak var olan hücrelerin mitoz veya mayoz bölünme geçirmesiyle oluşur. Mitoz bölünme, bir hücreden aynı özellikleri taşıyan iki yavru hücrenin meydana gelmesidir. Büyüme ve gelişme sırasında vücut hücrelerimiz bolca mitoz bölünme geçirerek çoğalırlar. Mayoz bölünme ise, bir hücreden dört yavru hücrenin meydana gelmesidir. Üreme hücrelerinde görülen bir bölünme şeklidir. Canlıların çeşitlenmesine ve farklı özellikler kazanmasına olanak sağlar.
Hücre Zarı "Plazma zarı" da denir. Hücreyi dış ortamdan ayıran, seçici geçirgen canlı yapıdır. Hücre zarı hücreye şekil vermekle kalmaz, besin maddelerinin ve artık maddelerin hücreye giriş çıkışını da ayarlar. Zar aynı zamanda hücrenin koruyucusudur. 1972 yılında Singer ve Nicolson'ın akıcımozaik zar modeli ortaya kondu. Bu modele göre zarın yapısında %65 protein, %33 lipit, %2 karbonhidrat bulunmaktaydı.
Hücre zarı, gözenekli ve yarı geçirgen yapıya sahiptir. Esas yapı taşları lipid ve proteinlerdir. Her hücrenin protein yağ ve karbonhidrat oranları birbirlerinden farklı olduğu için her hücre zarı, o hücreye özgüdür. Hücreye gelen bütün kimyasal maddeler ve elektriksel iletiler hücre zarı ile alınır. Hücre zarının yapısında protein, yağ ve karbonhidrat bulunur.
Hücre Zarının Görevleri • Sitoplazmayı çevreleyerek hücreye şekil verir ve dağılmasını engeller. • Madde alış verişini düzenler. • Salgı görevi vardır. • Enzimleri taşıyıcı görevi vardır. • Uyarı iletimi yapar. • Hücrelerin birbirlerini tanımalarını sağlar. • Hücre zarında bulunan periferal ve integral proteinler hücre içine madde alınmasında ve hücrelerin birbirini tanımasında yardımcı olurlar.
Sitoplazma Hücre zarı ile çekirdek arasını dolduran canlı sıvıdır. Büyük bir kısmı sudur. İçerisinde organel denilen çeşitli görevleri üstlenmiş ve özelleşmiş yapılar bulunmaktadır. Sitoplazma inorganik maddeler (çeşitli iyonlar metal tuzları, asit ve bazlar), organik maddeler, (protein, yağ, karbonhidrat, nükleik asitler, hormonlar) ve %60 -95 arasında değişen sudan ibarettir. Sitoplazmanın içerisinde çeşitli canlı yapılar (organeller) ve cansız yapılar (inklüzyon cisimcikleri) bulunur. Canlı hücre maddesine “protoplazma” denir. Protoplazma, yapı bakımından sitoplazma ve çekirdekten oluşur.
• • • Büyük oranda sudan ibaret olduğu halde ne sıvı ne de katı özellik gösterir yani kolloidal (yarı sıvı) yapıdadır. Sitoplazma çözünmüş ve dağılmış tanecikler içerir. Bu çözünen taneciklerin miktarı hücre türüne göre değişiklik gösterir. İçinde bulunan genel organeller şunlardır: endoplazmik retikulum mitokondri lizozom ribozom golgi aygıtı plastitler kloroplast koful sentrozom
Çekirdek Hücre çekirdeği yani Nükleus, tanecikli ve lifli bir yapıya sahiptir. Hücreyi yönetir. Çekirdek zarı, nükleoplazma, kromozom ve çekirdekçikten oluşmaktadır. Çekirdek zarı iki tabaka halinde ve çok gözenekli bir yapıya sahiptir. Nükleoplazma ise çekirdeğin özü olup özellikle protein ve tuzlar içerir. İşlevi hücrenin yaşamını sürdürmek ve çalışmasını düzenlemektir. Çekirdek ölecek olursa, hücre de ölür. Çekirdek ayrıca hücre ana maddesi içindeki birçok küçük organelin birbirleriyle uyumlu olarak çalışmasını sağlar. Çekirdeğin hücre bölünmesinde rolü vardır.
Organeller Vücut için organ ne ise hücre için de organel odur. Organelle sözcüğünden dilimize girmiştir. "elle" son eki küçültme eki olup Türkçedeki "-cık" ekinin karşılığıdır. Türkçedeki tam karşılığıyla organcık(küçük organ) demektir. Özellikle karmaşık yapıdaki ökaryot hücrelerde birçok organel çeşidi bulunur. Organeller mikroskobun bulunuşundan sonra gözlemlenmeye ve tanımlanmaya başlanmıştır.
• • • • Ökaryotik bir hücrenin yapısı: 1)Çekirdekçik 2) Çekirdek 3)Ribozom 4)Vezikül 5)Granüllü (Tanecikli) Endoplazmik Retikulum 6)Golgi Aygıtı 7)Sitoiskelet 8)Granülsüz (Düz) Endoplazmik Retikulum 9)Mitokondriler 10)Koful 11)Sitoplazma 12)Lizozom 13)Sentriyoller (Sentrozom)
Mitokondri 2 -3 mikron uzunluğunda 0, 5 mikron çapında elektron mikroskobuyla kolayca görülebilen elips biçiminde parçalardır. Sosis veya çomak biçimindedir. Mitokondrinin yapısında 2 zar bulunur. Hücrenin enerji meydana getirici üniteleridir. Hücre solunumunun sitrik asit devri (Krebs döngüsü) burada gerçekleşir. Organik moleküllerden kimyasal bağların kopmasıyla açığa çıkan enerji burada ATP şekline çevrilir.
Lizozomlar Tek katlı zarla çevrili, içerisinde sindirim enzimleri bulunduran organeldir. Birçok genetik hastalıkta lizozomal enzimlerin yokluğu gösterilmiştir; etkilenmiş hücrelerde sindirilemeyen materyal hücrenin genişlemesine ve normal hücresel
Golgi Cisimciği Golgi cisimciği, aygıtı ya da kompleksi, zarımsı tüp ve keseciklerin bir araya gelmesiyle meydana gelir. Genellikle çekirdeğe yakındır. Bilhassa aktif salgı yapan bez hücrelerinde göze çarpar. Asıl görevinin, hücrenin salgıladığı proteinleri depolamak olduğuna inanılmaktadır. Paketleme ve salgı görevi yapar. Salgı bezlerinin hücrelerinde sayıları daha fazladır. Örn; ter bezleri, gibi salgı bezleri bunlara örnektir.
Endoplazmik Retikulum Sitoplazmada besin dolaşımını, yağ ve hormon sentezini sağlayan, hücre zarı ve çekirdek zarı arasında yer almış bir sıra karışık kanallar sistemidir. Üzerinde ribozom bulunmayanlarına "taneciksiz (granülsüz) endoplazmik retikulum" denir ki, burası steroid hormon salgılayan hücrelerde steroid yapımının, diğer hücrelerde ise zehirsizleştirme olayının gerçekleştiği yerdir. Granüllü E. R üzerinde küçük tanecikli ribozomlar bulunduğu için protein sentezi, granülsüz E. R ise yağ sentezi yapar. Ayrıca besin depo etmez.
Ribozomlar hücre içi protein sentezler. Hücre içindeki en küçük organeldir. Hücrenin demirbaş organelidir çünkü hem prokaryot hücrede hem de ökaryot hücrede bulunur.
Koful (Vakuol) Kofullar, içleri kendilerine has bir özsu ile dolu yapılar olup bitki hücrelerinde hayvan hücrelerinden daha fazla bulunur. Genç hücrelerde küçük, yaşlı hücrelerde ise tek ve büyüktür. Madde depolayıcı kesecikler olup farklı hücrelerde değişik maddeleri depolar. Tek hücrelilerin beslenme ve boşaltımında, bitkilerin su depolamasında, hayvanların besin depolamasında kullanılır.
Rakamlarla Hücre • • • Bir insandaki toplam hücre sayısı 100 trilyon. Bir insandaki farklı hücre çeşitleri 210 kadar. Her saniye ölen hücre sayısı yaklaşık 50 milyon. Her saniye yeni yaratılan hücre sayısı yaklaşık 50 milyon. Toplam sinir hücresi sayısı 30 milyar (Bir sinekte 100 bin, fare beyninde ise 10 milyon sinir hücresi vardır). • Normal halde günlük ölen sinir hücresi sayısı 50. 000100. 000 • Sinir hücreleri ömür boyu çalışırlar. • Bölünerek sayılarını artıramayan hücreler yumurta hücresi, beyin ve sinir hücreleri, kıl soğancığı hücresi, ter bezi hücreleri.
- Slides: 24