SA BAKIM ve GZELLK HZMETLER SBP 224 TEMEL
SAÇ BAKIM ve GÜZELLİK HİZMETLERİ SBP 224 TEMEL İŞLETME Ög. Gör. Serhat KAKI
• İNSAN İHTİYAÇLARI ve EKONOMİK UĞRAŞILAR, • TEŞEBBÜS KAVRAMI • GİRİŞİMCİ ve • YÖNETİCİ KAVRAMI CHAPTER II / III 2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
İŞLETME YÖNETIMI • İşletme yönetimi, belirli bir amaca ulaşmak için insanların faaliyetlerini planlamak, örgütlemek (organizasyon), düzenlemek (kordinasyon), yöneltmek ve denetlemek (kontrol), diye tanımlanır. • İşletmede insanların faaliyetleri yanında daha başka faaliyetlerin de olduğu unutulmamalıdır. • İşletmede yalnız insanların (işçilerin ve öteki görevlilerin) yönetimiyle uğraşılmaz para ve öteki finansal konuda bir karar, görevli kişilerin çalışmalarını gerektirirse de (bir dökümanın hazırlanması gibi) temel sorun insanların değil, para ve kaynakların yönetimidir. 18
• Özellikle imalât işletmelerinin yönetiminde, birçok imalât aracının ve gerecinin ele geçirilmesi, düzenlenmesi ve denetimiyle uğraşmak gerekir. • Kısacası, işletme yönetiminde insan ile insan arasındaki ilişkiler kadar, insan ile makineler (kaynaklar) arasındaki ilişkiler de önemlidir. • Müteşebbisler, kazandıkları parayı işletmeye yatırırlar. İşletmenin kâr edeceğini, dolaysıyla, kazançlarının daha da artacağını umarlar. 19
İŞLETMENİN FONKSİYONLARI • İşletmeler faaliyetlerini yerine getirirken dolayısıyla amaçlarına ulaşırken yerine getirdikleri birçok fonksiyon vardır. Söz konusu bu işletme fonksiyonları temel olarak • Yönetim, • Üretim, • Pazarlama, ve • Finans olarak gruplandırılabilir. • Bu fonksiyonlara ek olarak ; • İnsan Kaynakları, • Muhasebe, • Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) ve • Halkla İlişkiler Fonksiyonları da işletmenin destek fonksiyonlarıdır.
• YÖNETİM FONKSİYONU • İşletmelerin amaçlarına ulaşabilmesi için bir takım faaliyetleri yerine getirmesi gerekir. • Bu faaliyetler yerine getirilirken yönetim fonksiyonları gerçekleştirilir. • Bu yönetim fonksiyonları belli ve ortak bir amaç için çalışan tüm işletmelerde amaçlara ulaşabilmek için yerine getirilmesi gereken fonksiyonlardır. • Bu fonksiyonlar yerine gerçekleştirilmektedir getirilerek işletmelerde yönetim süreci
• Yönetim, işletme amaçlarına ulaşabilmek için insan ve diğer işletme kaynaklarının planlanması, örgütlenmesi, yönlendirilmesi ve kontrol edilmesi süreci olarak tanımlanabilir. • Tanımdan da anlaşılacağı gibi yönetim fonksiyonları, • Planlama, • Örgütleme, • Yöneltme • Koordinasyon ve • Kontrol olmak üzere incelenebilir.
• Müteşebbis (Girişimci) : Bir mal veya hizmeti üretmek, pazarlamak için üretim faktörlerini bir araya getiren ve faaliyet esnasında oluşan kar veya zarardan etkilenen kişidir. • Yönetici : Bir mal veya hizmeti üretmek, pazarlamak için üretim faktörlerini bir araya getiren, bu faaliyetleri bir ücret karşılığı yapan, kar elde etme amacında olan ancak kar veya zarardan direkt etkilenmeyen kişidir.
• Yönetim Fonksiyonları Yönetimin 5 temel fonksiyonu vardır: Planlama Organizasyon (Örgütleme) Koordinasyon (Eşgüdüm) Yürütme (Yöneltme) Denetim (Kontrol)
ÜRETİM FONKSİYONU • İşletmelerde üretim fonksiyonu işletmenin rekabet avantajı sağlaması açısından hayati önem taşıyan bir fonksiyondur. • Çünkü işletme tüketici istek ve ihtiyaçlarını üretim fonksiyonu ile karşılamaktadır. • İşletmelerin amaçlarına ulaşabilmesi ve fonksiyonunun verimli çalışmasına bağlıdır. etkin çalışabilmesi üretim
• Üretim yönetiminin temel amaçlarını şöyle sıralamak mümkündür • Tüketici taleplerini karşılayacak mal ve hizmetleri istenilen fiyat, zaman ve miktara uygun olarak üretmeye çalışmak • Mal ve hizmetleri en düşük maliyetle üretmeye çalışmak • Mal ve hizmetlerin kalitesinin tatmin edici düzeyde olmasını sağlamak
FİNANSMAN FONKSİYONU • Finansman fonksiyonu, işletmenin temel fonksiyonlarından biridir. • Çünkü işletmeler faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için nakit veya fon gibi bir takım finansal araçlara ihtiyaç duyarlar. • İşletmenin faaliyetlerini sürdürebilmesi ve dolayısıyla amaçlarına ulaşabilmesi için söz konusu finansal araçların sağlanması finansman fonksiyonunun temel işlevidir.
• Bu anlamda finansman fonksiyonu, işletmenin ihtiyaç duyduğu fonların en uygun koşullarda sağlanması ve bu fonların en etkin bir biçimde kullanılması ile ilgili faaliyetler olarak tanımlanabilir.
PAZARLAMA FONKSİYONU • İşletmeler var olabilmek için tüketicilerinin istek ve ihtiyaçlarını karşılamak zorundadırlar. • Söz konusu istek ve ihtiyaçlar tüketicinin istediği yerde, istediği miktarda ve fiyatta hazır olmalıdır. • Aksi takdirde tüketici tatmini sağlanamayacaktır. • İşletmelerde pazarlama fonksiyonu üretici ile tüketici arasında köprü görevi görerek tüketici tatmininin sağlanmasına yönelik faaliyetler içermektedir.
• Bu nedenle, günümüzün yoğun rekabet ortamında pazarlama faaliyetleri hayati bir öneme sahiptir. • Pazarlama, işletme amaçlarına ulaşmayı sağlayacak mübadeleleri gerçekleştirmek üzere, ihtiyaç karşılayacak malların, hizmetlerin ve fikirlerin geliştirilmesi, fiyatlandırılması, tutundurulması ve dağıtımına ilişkin planlama ve uygulama süreci olarak tanımlanmaktadır.
• Tanımdan pazarlama faaliyetlerinin sadece üretimden tüketiciye kadar bir süreçte olmayıp, üretim öncesinden tasarım aşamasından başlayıp satış sonrasına kadar devam eden bir süreç olduğu görülmektedir.
• Fayda, tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını tatmin eden mal ve hizmetler olarak tanımlanabilir. • Pazarlama fonksiyonunun yarattığı üç temel fayda vardır. Bu faydalar, zaman, yer ve mülkiyet faydası olarak gruplandırılabilir (Boone ve Kurts, 1999). • Zaman faydası, tüketicilerin istediği mal ve hizmetin satın almak istedikleri zaman tüketiciye sunulduğunda yaratılan faydadır.
• Yer faydası, mal ve hizmetlerin tüketicilerin bulunduğu yere ulaştırılmasının sağladığı faydadır. • Mülkiyet faydası, mal ve hizmetlerin üreticiden tüketicinin satın alması sonucu sağlanan faydadır.
• Pazarlamanın Fonksiyonları • İşletmeler ürettikleri mal ve hizmetleri tüketicilere ulaştırmak için belirli bazı pazarlama fonksiyonlarına gereksinim duyarlar. • Pazarlamanın belli başlı fonksiyonları aşağıdaki gibi belirtilebilir :
Değişim fonksiyonları : Satınalma: İmalatçılar, toplatancılar ve perakendeciler tarafından yerine getirilir. Satma: Talebin oluşturulması, alıcıların tespit edilmesi ile pazarlık ve mülkiyetin devrini ifade eder.
• Fiziksel fonksiyonlar : • • Taşıma: Üretim yerlerinden tüketim yerlerine geçişi ifade eder. • • Depolama: Taşıma fonksiyonunu tamamlar. Kolaylaştırıcı fonksiyonlar : • • Finans: Bununla işletmenin rekabet şansını artırmak gayesiyle işlemler kolaylaştırıcı ve çeşitli masraflar için gerekli olan paranın sağlanması ve yönetimi ifade edilir
Risk taşıma: Pazarlama faaliyetleri yürütülürken fiyat değişimleri, moda, bozulma, hırsızlık, borçluların ödeme güçlerini yitirmeleri v. b. riskler ortaya çıkabilir. Riskleri en aza indirmek için gerekli gayret gösterilmelidir. Standartlaştırma ve dereceleme: Standartlara uymayan çalışma neticesinde ortaya çıkan mallar pazarlama faaliyetlerine konu olmadan yok edilir, böylece pazarlama maliyetleri düşer.
İŞLETMELERDE DESTEK FONKSİYONLARI • İşletmenin destek fonksiyonları insan kaynakları, muhasebe, halka ilişkiler ve araştırma geliştirme fonksiyonu olmak üzere dört fonksiyondur.
• İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ FONKSİYONU • İnsan kaynakları yönetimi, işlevleri bir bütün altında ve sistem yaklaşımı ile yerine getirmektedir. • İş analizi yapar • İnsan gücü ihtiyacını saptar, • İşe alma plan ve politikalarını belirler • Kadrolama yapar
• Gerek işletme içi ve gerekse işletme dışı insan gücü kaynaklarını inceleyerek işe girebilecekleri bulur, seçer ve işe alır. • İşletme içi ve işletme dışı kurslar ve hizmet içi eğitim seminerleri düzenlemek ve gerektiğinde çeşitli okullar, enstitüler veya araştırma kurumlarından yardım almak yoluyla eğitim faaliyetlerini gerçekleştirir • İşe alınan personelin işe alıştırılmasını sağlar
• Maaş ve ücretlerin yönetimine ilişkin işleri yürütür ve iş değerlemesi yapar • Başarı değerlemesi işlevini yerine getirir • Personeli özendirme çalışmalarında bulunarak başarılı iş gören ve yöneticilerin ödüllendirilmesini sağlar • İşgörenin işten ayrılması, emeklilik, izin vb. işlemlerini yürütür • İşgören örgütleriyle, işçi sendikalarıyla, sosyal güvenlik kurumları, Çalışma Bakanlığı, sosyal faaliyet örgütleri vb. kurum ve kuruluşlarla ilişki içinde bulunup yeni yapılanmaları izler.
İNSAN KAYNAKLARI PLANLAMASI • İnsan kaynağı planlaması, işletmenin gelecek dönemlerde ihtiyaç duyacağı insan kaynağının belirlenmesi ve bu ihtiyacın nasıl karşılanacağının saptanması sürecidir. • İnsan kaynakları planlamasının yetersiz yapılması, işletme faaliyetleri yerine getirilirken insan kaynağı ihtiyacının ortaya çıkması ve dolayısıyla faaliyetlerin aksaması ve talebin karşılanamaması sonucu pazar payı kaybedilmesi ile sonuçlanabilir
• Geliştirilen işletme planları sonucu gelecekte gerçekleştirilecek faaliyetler ortaya konmaktadır. • Bu faaliyetler için gerekli olan işgücünün talep ve arzının tahmin edilmesi planlamanın ilk aşamasıdır. • Tahmin, işgücüne ilişkin talep tahmini ile başlar.
• Gelecek dönemlerde ne kadar işgücü gerekli olacağı tahmin edilir. • Bu tahmin yapıldıktan sonra gerekli olan işgücünün arzı belirlenmeye çalışılacaktır. • Söz konusu iş gücünün nerelerden, ne miktarda ve nasıl bulunacağı belirlenir.
• İnsan kaynağı planlamasının sonraki aşaması iş analizidir. • İş analizi, işletmede yerine getirilen işlerin nasıl yapılması gerektiğinin belirlenmesi sürecidir. • Bu süreç içinde işin amacı, işin özellikleri, bu işin yapılması için gerekli olan nitelikler, nasıl yerine getirileceği gibi sorulara yanıt aranmaktadır. • İş analizi yapılırken, iş tanımlamaları ve iş şartnameleri hazırlanır.
• İş tanımlaması, bir işin doğru bir şekilde yapılabilmesi için ne yapılması gerektiğinin, hangi şartlarda ve nasıl yapılması gerektiğinin belirlendiği süreçtir. • İş gerekleri, işletme içinde belli bir işi yapacak olan işgörende bulunması gereken öğrenim, iş tecrübesi, iş becerisi gibi özelliklerin belirlenmesi sürecidir. • İş analizi süreci de bittikten sonra işe alma süreci başlar.
MUHASEBE FONKSİYONU • Tamamen veya kısmen mali karakterdeki ve para ile ifade edilebilen işlemlere ait anlamlı ve güvenilir bilgileri sağlayacak şekilde verilerin ilgili kaynaklardan toplanmasına, doğruluklarının saptanmasına, kaydedilmesine, tasnif edilmesine, raporlar halinde sunulmasına, analiz ve yorumlanmasına muhasebe adı verilir.
• Tanımın birinci kısmına göre muhasebenin temel fonksiyonu, para ile ifade edilen işletme faaliyetleri için sistematik bir kayıt tutmaktır. • Tanımın ikinci ve üçüncü kısımları ise kaydedilen verilerin tasnif edilmesi ve rapor halinde sunulması fonksiyonlarını kapsamına alır. • Gerçekte muhasebe yukarıda sayılan üç unsurdan çok daha kapsamlıdır. • Muhasebenin asıl amacı, yaratılan bilgi ve verilerin kullanılmasıdır. • Analiz ve yorumlama olarak tanımlanan bu aşama, muhasebe tanımının dördüncü kısmını meydana getirir.
Muhasebe Sistemleri : • Muhasebenin temel prensipleri hiçbir yerde değişmemekle birlikte değişik konularda faaliyet gösteren işletmelerde birbirinden farklı işlemler yapıldığı için bu işlemleri kaydetmek için farklı muhasebe çeşitleri geliştirilmiştir. • Faaliyet konuları bakımından belli başlı muhasebe çeşitlerini şu şekilde sıralamak mümkündür.
• Genel muhasebe • Maliyet muhasebesi • Banka muhasebesi • Sigorta muhasebesi • İnşaat muhasebesi • Otelcilik ve turizm muhasebesi • Ulaştırma muhasebesi • Şirketler muhasebesi • Yönetim muhasebesi • Devlet muhasebesi • Ortaklar muhasebesi
HALKLA İLİŞKİLER FONKSİYONU Halkla ilişkiler, özel yada tüzel kişilerin belirlenmiş kitlelerle dürüst ve sağlam bağlar kurup geliştirerek onları olumlu inanç ve eylemlere yöneltmesi, tepkileri değerlendirerek tutumuna yön vermesi, böylece karşılıklı yarar sağlayan ilişkiler sürdürme yolundaki planlı çalışmaları kapsayan bir yöneticilik sanatıdır. Halkla ilişkiler fonksiyonunun özellikleri ve amaçları aşağıdaki gibi sıralanabilir :
• • Halkla ilişkiler, karşılıklı yarar sağlayıcı çabalara dayanmaktadır. • Halka ilişkiler sonucu halka bazı bilgiler aktaran firma zamanla toplumdaki imajını olumlu yönde etkileyebilecektir • • Halkla ilişkilere başvuran kişi yada kuruluşun sağladığı en önemli yararlar, karşı tarafın anlayışını, desteğini ve ilgisini kazanarak olumsuz gelişmeleri azaltmak ve yok etmektir.
• • Halkla ilişkiler faaliyetlerinin başarıya ulaşması için düzenli, programlı ve sürekli olarak yapılması gerekir • • Halkla ilişkiler faaliyetleri sonucunda bir etkileşim yaratılmak istenmektedir
Halkla İlişkiler Fonksiyonunun Amaçları: • Halkla ilişkiler yoluyla işletme ile doğrudan veya dolaylı ilgili tüm halk kesimlerine işletme ve faaliyetleri hakkında gerekli tüm bilgileri vererek onları aydınlatmak. • Halk arasında işletme çalışanları ve yöneticileri hakkında var olan olumlu düşüncelerin daha da güçlenmesine çalışarak sevgi ve hoşgörü ortamının devamını sağlamak.
• Halkın, işletme ile olan ilişkilerinde sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmada en iyi ve çabuk yolların öğretilmesine çalışmak. • Halkın arzu, düşünce ve sıkıntılarının saptanması yoluyla düzeltici önlemleri almak. • Yasal ve benzeri düzenlemelerle getirilmiş olan kurallar ve yeni uygulama biçimlerini halk kesimlerine duyurmak. • Halka, işletmeye ve çalışanlara faaliyetlerinde nasıl yardımcı ve destek olabileceklerini anlatmak.
• • • • Basın duyuruları Web sayfaları Sergiler Fuarlarda standlar Tanıtıcı CD’ler Broşürler Film ve slâyt gösterileri İşletme gezileri Toplantı, konferanslar Aylık bültenler Bayram tebrikleri Ajanda, takvim, afişler Çeşitli yarışmalar
ARAŞTIRMA GELİŞTİRME(AR-GE) FONKSİYONU Günümüzde artık Ar-Ge fonksiyonun önemi birçok işletme tarafında anlaşılmaya başlanmıştır. Çünkü yoğun rekabetin yaşandığı bir ortamda yapılan çeşitli araştırmalar sonucu elde edilen teknolojik buluş, yenilik ve geliştirmeler işletmelere rekabet avantajı sağlayarak karlılıklılarını artırmalarını sağlamaktadır. Ar-Ge, genel bir biçimde bilimsel ve teknik bilginin yeni uygulamalarda kullanımı olarak tanımlanabilir.
• Ar-Ge’nin iki temel unsurundan birincisi olan araştırma temel araştırma ve uygulamalı araştırma olmak üzere iki türe ayrılır. • Temel araştırma, geniş ölçüde araştırmacının ilgi alanına kişisel arzusuna bağlı olup daha çok bilimsel amaçla yapılan araştırmadır. • Uygulamalı araştırma, işletmelerin özellikle endüstri işletmelerinin büyük önem verdikleri ve gerçekleştirdikleri araştırma türüdür.
• Burada tüm bilimsel çalışmalardan, temel araştırmalardan yararlanarak belirli ticari amaçlara yönelik olarak mamuller ve üretim süreçleri üzerinde yeni bilimsel ve teknik bilgi elde edilmesine yol açan araştırma söz konusudur.
• Ar-Ge’nin diğer unsuru olan geliştirme ise, temel ve uygulamalı araştırma sonuçlarını, yani bilinenleri kullanmayı ve uygulamada daha iyi sonuçlar almayı amaçlar. • Diğer bir deyişle, geliştirme çalışmalarında yeni bir buluş söz konusu değildir. • Sadece her iki tür araştırma sonuçlarının malzemeler, mamuller, sistemler, üretim süreçleri ve hizmetlere dönüştürülmesi yolundaki faaliyetleri kapsar. • Böylece geliştirme faaliyetleri araştırma faaliyetleri ile üretim faaliyetleri arasında köprü görevini yerine getirir.
İŞLETME VE ÇEVRESİ • İşletmeler ekonomik sistem içerisindeki belli bir sektöre bağlı olarak faaliyette bulunurlar. • Faaliyetlerin sürdürülmesi sırasında, ekonomik sistem özellikleri ve sektörel çevre unsurları ile karşılıklı etkileşim içindedirler. • Çevre unsurları, çeşitli kaynaklarda, çıkar grupları olarak da nitelenmektedir. • İşletmelerin izleyecekleri politikalar, içinde bulundukları çevrenin koşullarına uygun olmalıdır.
• İşletmelerin çevresini oluşturan gruplarla ilişkisi, onların beklentilerini karşılama ve faaliyetleri yoluyla onları etkileme biçiminde ortaya çıkar. • Her işletme çevresindeki kişi veya kurumlara karşı sorumludur. • Bu sorumluluğun gereği olarak bu kişilerin gereksinmelerini karşılamak zorundadır
• Talep edilen mal ve hizmetleri üretmek, bunları talep edilen yerde (yer faydası yaratmak) ve talep edilen zamanda (zaman faydası yaratmak) sunmak, yasalara uymak, ekonomiye dinamizm katmak, istihdam yaratmak gibi. • İlişkinin bu yönü, işletmenin çevreden etkilenmesini ifade eder. • Buna karşılık, çevre unsurları uygulamalarından etkilenir da işletmelerin faaliyetlerinden ve
• Yeni ürünleri kullanma alışkanlığı edinme, işletmelerarası rekabetin sonuçlarına katlanma gibi. • İşletmelerle çevre unsurları arasındaki etkileşim, ilişkinin niteliğine göre farklılık gösterir. • Aşağıda işletmeleri çevreleyen unsurların özelliklerini ve karşılıklı ilişkileri açıklayacağız.
• İşletmelerin iç çevresinde yer alan temel unsurlar; sermaye sahipleri, yöneticiler, yönetilenler yani çalışanlar ve onlardan kaynaklanan yönetim biçimi ya da örgüt kültürüdür. • İç çevrede yer alanların, işletmeye sağladığı katkıları karşılığında işletmeden beklentileri vardır.
• Sermaye sahipleri, işletmenin özvarlığını sağlayan kişilerdir. • Sermaye sahiplerinin öncelikle beklentisi kâr elde etmektir. • İşletmenin geleceğinin güvence altına alınması, pazar payının arttırılması, yatırımlara girişmek, güç sahibi olmak ya da prestij kazanmak, sermaye sahiplerinin beklentileri arasındadır. • Bu kişilerin işletmeye bağlılığı, beklentilerinin karşılanmasına bağlıdır.
• İşletmelerde iç çevreyi oluşturan bir başka grup yönetici ve yönetilenlerin oluşturduğu personeldir. • Bu grup, işletmenin amaçlarına ulaşması için düşünsel ve fiziksel çaba gösterir. • Buna karşılık, en alt basamaktan tepe yönetime kadar personelin yani çalışanların birbiri ile örtüşen veya farklı beklentileri vardır. • Doyurucu bir ücret daha iyi çalışma koşulları, sosyal ortam, gelecek güvencesi, yükselme olanakları, ödüllendirilme vb. unsurlar çalışanların işletmeden başlıca beklentileridir
• Kalkınmışlık ve refah düzeyi yüksek olan ülkelerde; cinsiyet ayırımı gözetilmemesi, kreş ya da çocuk bakımı gibi konular da çalışanların temel beklentileri arasındadır. • İşletmenin amaçlarına etkin biçimde katkı sağlanabilmesi, beklentilerine karşılık verme düzeyi ile yakından bağlantılıdır. personelin
• İşletmelerin dış çevresinde; devlet ve yasalar, tüketiciler, toplum yapısı ve kültürü, rakipler, tedarikçi işletmeler, diğer işletmeler, fiziksel (doğal) çevre koşulları yer alır. • Dış çevre unsurlarını; yasal-siyasal çevre, toplumsal ve kültürel çevre, ekonomik çevre ve fiziksel çevre olarak da gruplandırabiliriz. • Uluslararası faaliyetleri olan işletmeler yukarıda sayılanlar dışında, uluslararası çevre koşulları ile çevrelenmiştir.
• Devletin uygulamaları ve yasalar, işletmeleri çevreleyen önemli bir unsurdur. İşletmelerin faaliyetleri, yasaların çizdiği haklar ve sorumluluklar çerçevesinde sürdürülür. • Devlet ile birey arasındaki ilişkileri düzenleyen anayasa, iş hukuku, idare hukuku işletmelerle bireyler arasındaki ilişkileri düzenleyen ticaret, borçlar, icra iflas hukuku işletmelerin sorumlulukları ile ilgili kuralları içerir
• Çalışanların haklarının verilmesi, vergi vermek, iş güvenliğinin sağlanması vb. gibi. • İşletmeler, yasal düzenlemelere uygun faaliyet göstermenin karşılığında devletin sağladığı çeşitli haklardan yararlanır; yatırım indirimi ya da vergi teşvikinden yararlanma, kredi olanakları vb. . gibi.
• Tüketiciler, işletmelerin varlığını sürdürebilmesinde önemli bir etkendir. • İşletmeler öncelikle hedef kitlenin ve genel olarak tüketicilerin beklentilerine karşılık vermek zorundadır. • Mal ve hizmetlerin tüketicilerin tercih ettiği kalitede, zamanda, yerde ve onların ödeyebileceği fiyat üzerinden sunulması, pazarda pay edinmenin ve başarmanın ön koşuludur.
• Artık, tüketiciye gereksinme duyduğu ürünleri ulaştırmak tek başına yeterli değildir. • Tüketici, kendi çıkarlarını gözetip, kendisine hem ürün özellikleri hem de servis açısından kalite sunan işletmelere yönelmektedir.
• Bunların dışında, doğal çevrenin korunması, diğer işletmelerle ılımlı ilişkiler içinde olması, devlete karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi tüketicilerin işletmelerde aradığı özelliklerdir. • Tüketicilerin beklenti ve istekleri, toplumsal değerler, yaşam biçimi, gelenek ve inançlardan büyük ölçüde etkilenir.
• Özellikle uluslararası faaliyetleri olan işletmelerin; ürünlerini tasarlayıp, hazır hale getirip, pazara sunmadan önce toplum yapısını ve kültürünü iyi tanıması gerekir. • Pazar araştırması, tüketici beklentilerine ve rakip işletmelerin uygulamalarına yönelik araştırmalar işletmelere, bu konuda gereksinme duydukları bilgileri sağlar.
• Toplumsal çevreden, bir toplumun işletmelere bakış açısı, onlara ilişkin görüşleri anlaşılır. İşletmeyi kuşatan ve işletme ile doğrudan ya da dolaylı ilişkisi olan insanların demografik ve kültürel özellikleri toplumsal çevreyi belirler. • Toplumu oluşturan bireylerin çoğunluğunca benimsenen kültürel değerler, o toplumun yaşam biçimini belirler.
• Yeme içme, eğlenme, barınma, çalışma, sağlık, iş ahlakı, çevrenin korunması gibi kavramlara ilişkin görüş ve davranışlar toplumsal kültürü oluşturur. • İşletmeler toplumun yaşam biçimini, alışkanlıklarına, değerlerine uygun bir üretim ve faaliyet ortamı gerçekleştirmekle yükümlüdür.
• Rakipler, işletmelerin dikkatle izlenmesi gereken önemli bir başka dış çevre unsurudur. • Rakipler, Pepsicola ve Coca-Cola örneğinde olduğu gibi aynı faaliyet dalında aynı hedef kitleye ürün sunan işletmelerdir. • Rekabet; ürünün özelliği, satış koşulları, dağıtım, satış çabaları ya da diğer yan hizmetlerle ilgili olabilir. • İşletmeler için rekabet üstünlüğü, bu ve benzeri konularda rakiplerden daha iyi olmak ya da farklı olmak demektir.
• Bunu sağlayabilmek için işletmeler, içinde bulunduğu sektörün genel yapısı yanı sıra; rakiplerin ürün, fiyat, satış, insan kaynakları politikalarını öğrenmeye çalışmalıdır. • Ancak, rakip işletmelerin uygulamalarını aynen almak yerine, bunlar işletmenin kendi yapısına ve gereksinimlerine uyarlanmalıdır. • Rakip durumunda olan işletmeler işbirliği içinde de olabilir.
• Bu birleşmeler sayesinde işletmeler arasında finansal, teknolojik, örgütsel ya da hukuki anlaşmalar gerçekleşir. • İşletmelerin bu noktadaki en büyük sorumluluğu, karşılıklı olarak yapılan anlaşma kurallarına ve etik ilkelere uygun davranmaktır.
• İşletmelerin dış çevre unsurlarından bir başkası tedarikçilerdir. • Tedarikçiler, işletmelere, üretim faaliyetleri için gerekli olan mal ve hizmetleri sağlarlar. • Teknik donanım, ara mallar, işgücü, dağıtım, taşımacılık ve benzeri konularda katkı sağlayan bu kuruluşlarla olumlu ilişkiler içinde olunması, işletmelerin faaliyetlerinin aksamadan sürdürülmesinde önemli rol oynar. • Ucuz, kalite standartlarına ve işletmenin beklentilerine uygun hizmet alabilmek için, tedarikçilerin çıkarlarının gözetilmesi önem kazanır.
• Diğer işletmeler içinde, işletmeye kredi veren bankalar, finans kuruluşları da önemli yer tutar. • Bu kurumlarla olumlu ilişkiler içinde olunması, işletmelerin parasal kaynak bulmasını kolaylaştırır. • İşletmelerin bunlara karşı olan yükümlülüklerini zamanında yerine getirmesi, parasal gereksinmelerinin her seferinde herhangi bir engel olmaksızın karşılanmasını sağlar.
• Fiziksel çevre, genel anlamda yeryüzündeki doğal kaynaklardır. • Bunlar, toprak, hava, su ve iklimdir. • Bütün işletmeler çeşitli derecelerde bu kaynaklara bağımlıdır. • İşletmelerin mallarını üretmek için kullandığı kaynakların çoğu fiziksel çevreden sağlanır. • Bu kaynakların kullanımı, ekonomik yapıyla, hükümetlerin tutumuyla ve toplumun duyarlılığı ile yakından ilgilidir. • Doğal kaynakların bilinçsizce kullanılıp yok edilmesi ve kullanımındaki çıkar ilişkileri işletmeler için de önemli sorunlar yaratır.
• İşletmelerin, çevre unsurlarını ve bunların özelliklerini tanıması ne gibi yararlar sağlar? • Genç girişimciler örneğinde, işletmenin iç veya dış çevresinin fazla önemsenmediği sonucuna varıyoruz. • Ortakların önemsediği tek konu, maliyetler ve kâr elde edilip edilemeyeceğidir. • Teknik konularda, pazarın yapısı ve rakipleri hakkında ön araştırma yapılmamıştır. • Hedef kitle tam olarak belirlenmediği için, önemli bir başka çevre unsuru olan radyo dinleyicileri ve bunlara bağlı olarak reklam verecek kesimin özellikleri de bilinmemektedir. • Sonuçta, reklam gelirleri beklenenin çok altında gerçekleşmiştir.
• Çevre unsurları, çıkar gruplarıdır. İÇ ÇEVRE UNSURLARI; A- Sermaye Sahipleri , İşletmenin öz varlığını sağlayan kişilerdir. Beklentileri kar elde etmektir. B- Yöneticiler, C- Çalışanlar, Yönetici ve çalışanlar fiziksel ve düşünsel çaba sarf ederler. İyi çalışma koşulları, ücret ve ödüllendirme beklerler.
• DIŞ ÇEVRE UNSURLARI Devletin Uygulamaları ve Yasalar, Devlet ile birey arasındaki ilişkileri düzenleyen anayasa, iş hukuku, idare hukuku, ticaret hukuku, borçlar hukuku, icra-iflas hukuku sorumluluklarla ilgili şu kuralları içerir. Çalışanların hakları, vergi vermek, iş güvenliği gibi.
• B- Tüketiciler, İşletmeler öncelikle hedef kitle olan tüketicilerin beklentilerine cevap vermek zorundadırlar. Pazarda pay edinmenin yolu kaliteli ve uygun fiyatlı mal sunumudur. C- Toplumsal Çevre, Toplumun kültürel, demografik özellikleri, yaşam biçimi, yeme-içme alışkanlıkları gibi D- Rakipler, Aynı faaliyet dalında aynı hedef kitleye ürün sunan işletmelerdir. İşletmeler rakiplerinin ürün, fiyat, satış, insan kaynakları politikalarını öğrenmeye çalışmalıdır.
• E- Tedarikçiler, İşletmelere üretim faaliyetleri için mal ve hizmetleri sağlarlar. Tedarikçilerle iyi ilişkilerde bulunmak faaliyetlerin aksamamasını sağlar. F- Diğer İşletmeler, İşletmeye kredi veren bankalar, finans kuruluşlarıdır. G- Fiziksel Çevre, Yeryüzündeki doğal kaynaklardır. Toprak, hava, su ve iklim
90
91
92
93
94
95
KATILIMINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM. 96
• KAYNAKÇA : • İşletme Yönetimi Prof. Dr. Ömer Dinçer / Prof. Dr. Yahya Fidan • Sağlık İşletmeleri Yönetimi Prof. Dr. Dilaver Tengilimoğlu / Doç. Dr Oğuz Işık / Doç. Dr. Mahmut Akpolat
- Slides: 97