rneklem Saysn Belirlenmesi ve Seimi rneklem Saysn Belirlenmesi
Örneklem Sayısını Belirlenmesi ve Seçimi
Örneklem Sayısını Belirlenmesi ve Seçimi v. Bir çok araştırmacı araştırmasının amaç ve yöntemini belirledikten sonra, araştırmayı kaç kişi üzerinde yürütmeliyim ki araştırmam kabul görsün veya daha bilimsel olsun? sorusunu sormaktadır. v. Bu soru bir çok durumda araştırmacılar arasında tartışma konusu olmakta ve araştırmacıların bilimsel bilgiye bakış acıları ile değişim gösterebilmektedir. v. Eğitim araştırmalarında örneklem seçiminde en çok yapılan hataların başında araştırmacının yakın çevresinde hangisi mümkün ise ve kolaysa çalışmasını on göre yönlendirmesidir. Burada örneklem hatası diye bir kavram sürekli gündeme gelmektedir. vÖrneklem hatası demek genellemesi düşünülen evrenin sahip olduğu özelliklerle, seçilen örneklemin sahip olduğu özellikler arasındaki farklılığın fazla olmasıdır. Yani temsili güçünün oldukca az olmasıdır.
q. Bilinen bir gerçek var ki bir araştırmadaki örneklem sayısı araştırmanın amacı, doğası ve ihtiyaç duyulan verilerin özelliklerine göre değişim göstermektedir. q. Bununla birlikte bu soruya mutlaka bir cevap verilecekse, Cohen ve Manion (1989)’un da belirttiği gibi, eğer toplanan veriler üzerinde istatistiksel işlemler veya analizler yapılacaksa bu sayının en az 30 olması gerekliliğidir. q. Bu durum anket çalışmalarıı için en az 100, deneysel ve nedenini bulmak için karşılaştırmalı çalışmalarda her bir grup için en az 15 kişiden oluşmalıdır (Borg ve Gall, 1989).
q Daha özel olarak Permut ve diğ. (1976) bir araştırmada örneklem ile ilgili aşağıda belirtilen dört konunun çok önemli olduğuna vurgu yapmaktadırlar. Bunlar; 1. Sonuçların genellenebileceği bir evrenin açık olarak tanımlanması. 2. Örneklemin nasıl seçildiğinin anlaşılır ve sistematik olarak sunulması. Bu süreçte, örneklem nasıl seçildi, örneklemin genişliği nedir? , araştırmanın yürütüldüğü coğrafyanın adı nedir, gibi soruların da cevabı verilmelidir. Bunların yanında örneklemin cinsiyeti, yaşı, öğrenim durumu , sosyo-ekonomik durumu gibi özellikleri de tasvir edilmelidir. 3. Örneklemin yapısı hakkında bilgi verilmelidir. Örneğin, örneklemin verilen bir listeden mi seçildiği gibi durumların tanımlanması. 4. Seçilen örneklemin çalışmayı tamamlama oranı hakkında bilgilerin verilmesi (Borg ve Gall, 1989, s. 219).
İlgili Literatürde örneklemin seçiminde iki yol önerilmektedir (Cohen ve Manion, 1989). Bunlar; 1. Olasılıklı örneklem (genelde geniş örneklemli, temsili ve genellenebilirliği olası olan araştırmalar için ) 2. Olasılıklı olmayan örneklem (dar kapsamlı, genellenbilirliği ve temsili güçü oldukça az araştırmalar için) seçimidir. Olasılıklı Örneklem Seçimi Beş farklı türde olasılıklı örneklem seçimi yapılabilmektedir. Bunlar; 1. Basit Rastgele Örneklem Seçimi: Bu tür seçimde araştırılan grubun her bir elemanının seçilme şansı eşittir. Üzerinde araştırılması düşünülen örneklem bir listeden rastgele olarak seçilir. Burada önemli olan listedeki bireylerin tamamı benzer özelliklere sahip olması ve tamamının listeye dahil edilmesidir.
2. Sistemli Örneklem Seçimi: Bu tür seçimde örneklem belirlenen grubun içinde seçilmektedir. Seçim sürecinde belirli bir sisteme bağlı olarak hareket edilmesi gerekir. Örneğin yüz kişilik bir populasyon içerisinde on kişiyi seçerken her on kişi içerisinde ikinciyi seçmek bu tür örneklem seçimine girmektedir. 3. Amaçlı Örneklem Seçimi: Bu tür seçimde araştırılan gruplar benzer özelliklere sahip olması koşulu ile homojen olarak gruplara bölünür. Örneğin grubu A kız ve B erkek olarak iki alt gruba ayırmak ve seçilen erkek ve kızların tüm grubu temsil edebilecek bir özelliğe sahip olmasına dikkat etmek.
4. Kümelere Ayırma Yoluyla Örneklem Seçimi: Örneklem çok büyük ve geniş bir alana yayılmış ise bu durumda basit rastgele örneklem seçimini kullanmak oldukça güçtür. Kümelere ayırma yolu ile rastgele olarak evrenin içinden okullar seçilir ve seçilen okullardaki tüm öğrenciler örneklemi oluşturur. 5. Basamak Yöntemiyle Örneklem Seçimi: Kümelere ayırma yönteminin genişletilmiş bir şeklidir. Örneklem içerisinden örneklem seçmek demektir. Örneğim rastgele seçilmiş okullar arsından tekrar okul seçmek ve bu okullardaki sınıflar içerisinden rasstgele sınıflar seçmektir.
VERİ TOPLAMA YÖNTEMLERİ q. Mülakat Metodu q. Gözlem Metodu q. Anket Metodu q. Kaynak Derlemesi q. Meta Analiz Metodu
Mülakat Metodu q Mülakat, insanların bir konu hakkında neyi ve neden düşündüklerini anlamak için onlarla sözlü iletişime girmektir. q Mülakat daha çok, önceden belirlenmiş ve ciddi bir amaç için yapılan soru sorma ve yanıtlama tarzına dayalı karşılıklı etkileşimli bir eğitim süreci olarak tanımlanmaktadır. q Mülakatın asıl amacı, iletişim kurulan bireyin araştırılan konu hakkında duygu, düşünce ve inançlarının neler olduğunu ortaya çıkarmaktır.
Mülakat Metodunun Türleri Balcı (1997) mülakat türlerini; 1. Katılanların sayısına göre; bireysel ve grupça olmak üzere ikiye ayrılır. Bireysel mülakatlarda araştırmacı ve örneklem dışında o ortamda kimse bulunmaz. Temel amaç, kişiye özel bilgilerin elde edilmesidir. Grupça mülakat; belirli bir amaç doğrultusunda bir araya gelmiş bireylere araştırmacı tarafından sorular sorulması ve grup elemanlarının biriyle etkileşimleri sonucu sorulan sorulara cevap vermeleridir. 2. Mülakat yapılmak istenen kişiye göre; bunlar; önderlerle mülakatlar, uzmanlarla mülakatlar ve halk ile mülakatlar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. 3. Uygulama kurallarının katılığına göre; yapılandırılmış mülakatlar, yarı yapılandırılmış mülakatlar ve yapılandırılmamış mülakatlar olmak üzere üçe ayrılmaktadır.
1. Yapılandırılmış Mülakat q. Ne tür soruların ne şekilde sorulup, hangi verilerin toplanacağını en ayrıntılı biçimde saptayan ve bu amaç için yapılmış olan bir mülakat planını süreç içerisinde her hangi bir değişime uğratmadan aynen uygulamaktır. q. Yapılandırılmış mülakatta sorulacak sorular ve cevapları önceden belirlenir ve mülakatı yürüten birey tarafından mülakata katılan bireylere tek okunur ve alınan cevaplar kağıda işlenir. Örneğin: 1. Bulunduğunuz şartlar öğrenciyi kopya çekmeye yöneltir mi? 2. Kopya çeken öğretmen adayı öğretmen olduğu zaman ideal bir öğretmen olabilir mi? Bu tür mülakatlarda sayılar (frekanslar) önem kazanır. Burada, örneklemin vermiş olduğu cevaplara dayalı anlamlar oluşturma veya derinlemesine bilgi edinmek gibi bir amaç yoktur.
2. Yarı Yapılandırılmış Mülakat q. Bu metotta araştırmacı mülakat sorularını mülakata başlamadan önce hazırlar. Fakat bireyler ve koşullara bakarak mülakat süresince bir çok hususta esnek olabilir. Örneğin, önceden hazırlamış olduğu soruları yeniden düzenleyebilir veya sorular hakkında geniş tartışmalara izin verebilir. Kısaca, yarı yapılandırılmış mülakatta soruların sırasını değiştirebilme ve soruları daha ayrıntılı olarak açıklayabilme olanağı vardır. q. Yarı yapılandırılmış mülakat türünde mülakatçı iletişime konu ile ilgisi olan bir soru ile başlayabilir. Araştırmacının asıl görevi tartışmada sorulan soruların dışına çıkıldığında mülakata katılan bireyleri gerektiğinde yönlendirip, tartışma konusu üzerinde odaklanmalarını sağlamaktır.
3. Yapılandırılmamış Mülakat q. Açık uçlu soruların sorulduğu, tartışma ve keşfe yönelik bir mülakat türüdür. Mülakatçı pasif, örneklem ise aktiftir. Örneğin, günümüzde sosyal bilgiler öğretmeni olmak mı daha avantajlıdır, yoksa tarih öğretmeni olmak mı? Sosyal bilimlerde bir dersin sunumu ile fen bilimlerinde bir dersin sunumu arasında farklılıklar var mıdır? Gibi sorular tartışma ortamında her hangi bir sınırlama getirmeksizin irdelenir. Bu yolla, geniş veri elde edilebilir.
q. Eğitim araştırmalarında mülakatlar nasıl kullanılmalı hususu, Bell (1989) tarafından şöyle ifade edilmektedir; Bell 1989’da formal mülakatı ve informal mülakatı aşırı uçlara kaymak olarak tanımlar. Onun iddiasına göre, formal mülakatlarda mülakatı yürüten birey bir makine gibi hareket etmektedir. Bundan dolayı, iletişime herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Formal mülakat genellikle örneklem sayısının çok geniş olduğu durumlarda kullanılır. Bu örneklem sayesinde hipotezler test edilir ve sonuçlar nicel (Quantitative) olarak ortaya koyulur. qİnformal mülakatta ise mülakatçı pasif ve mülakatı yapılan birey ise tamamen aktif olmaktadır ve bu çeşit mülakatlar da çok az konu tartışılabilir. Bir konu ortaya atılır ve mülakat boyunca araştırmacı karşısındaki insanın sözünü kesmeden ve söylenenlere kendi fikrini katmadan notunu tutar. Fakat, tartışma ortamına yön vermek için gerektiğinde sorular sorabilir. İnformal mülakatta en büyük iki problem; bilgiyi toplayan bireyin uzman olması ve verileri belirli düzene koymanın uzun zaman almasıdır.
Mülakatların Kullanım Amaçları Mülakat metodu genel olarak üç amaç için kullanılır. Bunlar; 1. Çalışmanın hedefleri ile ilgili olan temel bilgileri bir araya getirmek için insanların iç dünyasına girmeyi ve böylelikle insanların ne bildiklerini (bilgi ve haberdarlık), neyi sevip sevmediklerini (tavır ve inanç) ortaya koymak, 2. Verilen hipotezleri test etmek, yeni hipotezler önermek ve çalışmadaki değişkenler ile bu değişkenler arasındaki ilişkileri ortaya koymada açıklayıcı araç olarak kullanmak, 3. Diğer metotların güvenirliğini ölçmede veya test etmede mülakattan alınan verileri diğer metotlardan alınan verilerle karşılaştırmak.
Etkili Mülakatçıların Özellikleri Etkili bir mülakatçının en az üç özelliğe sahip olması gerekir. Bunlar; Güvenirlilik, meraklılık ve tabiiliktir. q. Güvenilir Olmak: Mülakat yapan ile mülakatı yapılan birey arasında samimi bir ilişkinin kurulmasıdır. Bu süreçte üzerinde durulması gereken konu yapılan işin her iki taraf için önemli olduğunun kavranmasıdır. q. Meraklı Olmak: Bir araştırmacının, araştırılan olaylar hakkında bireylerin algı ve görüşlerinin neler olduğunu bilmeyi arzulamasıdır. Meraklılığın çalışmanın verimini artırmada büyük etkisi vardır. q. Tabii Olmak: Burada mülakatı yapan kişinin kendi düşünceleri önemli değildir. Önemli olan mülakata katılan bireyin ne düşündüğünün açıkça ortaya konulmasıdır. Yani, mülakatı yürüten birey gerçekleri olduğu gibi aktarmalıdır.
Mülakatların Kaydı Mülakat verileri üç şekilde kayıt edilebilir. Bunlar; 1)Teyp ile kayıt yapmak, 2)Mülakat boyunca önemli noktaları not tutmak, 3)Mülakat bittikten sonra hatırlanan en önemli noktaları yazmak. q Birinci durumda, Bir çok araştırmacı, mülakatın orijinalliğini ve gidişatını bozmaması için mülakat boyunca genellikle teyp kullanırlar. q İkinci durumda, mülakatı yürüten bireyin not tutma sürecinde bir çok önemli konuyu kaçırma riski vardır. q Üçüncü durum, genelde çok az kullanılan ve önerilmeyen bir yaklaşımdır. Üçüncü tür yaklaşımda genelde mülakatçı söylenenleri değil de, kendi istediklerini yazmakta ve daha çok kendi ön yargılarını ortaya koymaktadır.
Mülakatların Analizi q Mülakattan elde edilen verileri analiz etmek için öncelikle bireylerin fikir birliğine vardığı veya varmadığı noktalar tespit edilmelidir. q Bu ortak ve farklı noktalar kategoriler haline dönüştürülmeli ve bu kategoriler frekanslanmalıdır. Ayrıca, mülakattan direkt cümleler alınarak bireyin ifadelerini olduğu gibi yansıtmanın da çok yararlı olacağına inanılır. q Araştırma konusu ile direkt ilişkisi olan veriler parantez içerisine alınıp olduğu gibi okuyucuya aktarılmalıdır. Bu yolla, okuyucu direk olarak verilerle karşıya gelir ve verilerin ne anlama geldiğini kendi yorumları ile ortaya koyabilmelerine imkan sağlanır.
Mülakat Metodunun Zorlukları ve Avantajları Bir araştırmacının mülakat çalışmalarını etkili bir şekilde yürütebilmesi için geniş zamana ihtiyacı vardır. Çünkü, bir saatlik bir mülakat yapmak için en azından birkaç saat bu mülakatı gerçekleştirmeye yönelik planlar ve organizasyonların yapılması gerekmektedir. Diğer bir husus da bir saatlik bir mülakat verilerinin analizinin yapılabilmesi için de en azından bir günlük çalışmanın gerekmesidir. Araştırmacı bir çok durumda bireyin söylediklerini değil de, söylediklerinden anladıklarını not ettiği bilinmektedir.
q. Birey mülakat sürecinde kayıtlı veya her hangi bir dokümandan faydalanma imkanı olmadığından dolayı, burada ve şimdi mantığının geçerli olduğu mülakat yöntemi bireyi bir çok olanaktan yoksun bırakmaktadır. Soru standardının olmayışı, gizliliğin ortadan kalkması ve mülakat yapılacak birey bulma gibi zorluklar da mülakat metodunun negatif noktalarıdır. q. Bununla birlikte derinlemesine bilgi elde etme, istenilen bilginin eksiksiz olarak elde edilmesi sözel olmayan davranışlar ve anlık tepkilerinde anlam taşıdığı durumları kayıt etme ve gözlemleme olanağına sahip olunması, elde edilen cevapların yüksek olma olasılığı ve gerekirse sorulan soruların sayılarını veya sırasını değiştirme olanağının olması gibi hususlarından dolayı diğer metotlara oranla büyük avantajlar taşımaktadır.
- Slides: 20