rgtsel Deiim Modelleri Deiim alanndaki almalar Baz almalar
Örgütsel Değişim Modelleri
Değişim alanındaki çalışmalar • Bazı çalışmalar son yıllarda hızlanan çevresel değişmelerin bir sonucu olarak örgütlerin yapı, süreç, teknoloji ve yönetim biçimleri gibi alanlarındaki değişimi tanımlayarak yeni örgütsel modeller önermektedir. • Bazıları da örgütsel değişim sürecinin niteliği ile ilgilenerek, değişimin yavaş ve planlı (incremental) ya da hızlı ve ani (radical) niteliklerini araştırmaktadır.
Bu iki değişim durumunu ifade etmek için • Literatürde evrim ve devrim benzetmesine dayanan iki değişim yaklaşımı tartışılmaktadır: Evrimci ve devrimci değişim. • Evrimci değişim, daha yavaş, küçük adımlarla, kısmi, önceden belirlenmiş bir programa göre, uzun süreli ve çevreye uyarlanma fikrine dayalı bir değişimi anlatırken; • devrimci değişim ani, hızlı, radikal, kısa süreli, sonuçların önceden kestirilemeyen ve çevreyi de etkileyebilecek türde bir değişimi anlatmaktadır.
Evrimci değişim • Var olan paradigma içinde kalan değişimdir. (İlk düzen değişimi) • Örgütün değişmesini durgun, uyarlayan ve sürdüren bir yöne yönlendirir. • Değişim olaylarının düzeni önceden hazırlanmış bir program ya da eylem planına göre ortaya çıkar. • Değişim yaratan süreçler daha önceki durumda belirlendiği için kestirilebilir ve önceden görülebilir.
Devrimci değişim • Devrimci değişim ise, geçmiş durumdan ani ve kestirilemeyen bir çıkışla, yeni eylemler biçimleri ve yeni özellikler üretir. • Çıktılar geçmiştekinden farklı olduğu için kestirilemez. • Bu gibi değişimler yüksek derecede belirsizlik yaratır ve güçlü bir değişim isteğinin olmasını gerektirir
Şirket ömürleri • Şirketlerin Batı dünyasındaki tarihi 500 yılı ancak bulur. • Potansiyel güçleri dikkate alındığında, büyük bir çoğunluğunun dramatik birer başarısızlık anıtı olduğu, başarabileceklerinin gerisinde kaldıkları ortaya çıkar. • Herhangi bir şirketin ortalama yaşam süresi 40 -50 yıl arasındadır. • Örneğin, 1970 yılının Fortune 500 listesindeki şirketlerin üçte birinden fazlası 1983 yılında ortadan kaybolmuştur.
Bazı şirketler uzun ömürlüdür: • Yaşadıkları çevreye karşı duyarlıdırlar. • Kendi içlerinde güçlü bir bağlılık ve kimlik anlayışı vardı. • Hoşgörülüdürler. • Sermayeyi kullanmada tutucudurlar.
Yaşayan Şirketler • Öğrenme ve uyum yeteneği (çevreye karşı duyarlılık) • Kendisi için bir kişilik oluşturma yeteneği (bağlılık ve kimlik) • Yerinden yönetim (hoşgörülü olma) • Kendi gelişimini ve evrimini etkili bir biçimde yönlendirme yeteneği (fonlamada tutuculuk)
Tarihsel süreçte • Düzencilik (uniformitarianism) • Bozgunculuk (Catasrophism)
Bozcunculuk (catasrophism) • Bozgunculuk, çevredeki bütün önemli değişimlerin beklemeden ve aniden ortaya çıktığını ileri sürer. Bu anlayışın temsilcileri değişimin, önceden bilinmeyen ve denetlenemeyen güçler tarafından sürüklendiği sonucuna varmışlardır. Bu değişimlere karşılık, etkili korunma yöntemlerini de önermişlerdir. Bozguncuların önerilerine dayalı değişim örnekleri çok fazladır. Savaştan korunmak için yapılan büyük Çin Seddi ve günümüzdeki değişim mühendisliği yaklaşımları gerçek ya da hayali tehditlere karşı savunmaların örnekleri olarak görülür (Duening, 1997: s. 2).
Şüphe ve Kaos • Bu tür bir değişimin altındaki temel düşünce şüphedir. Şüphe herhangi bir tehdide karşı uyanık olmak, gelecekte ortaya çıkabilecek tehditleri önceden görmek ve bunları önlemek için gerekli değişiklikleri yapmaya iten güçtür. • Bozgunculuk yaklaşımının değişim yöntemlerinden birisi de iç kaosu artırmaktır. Birçok kuramcı örgüt çevrelerinin belirsiz ve çapraşık olduğunu, bu belirsizlikle başa çıkmanın tek yolunun örgüt içinde de dış çevreye orantılı olarak kaos yaratmak gerektiğini ileri sürmektedirler.
Düzencilik (uniformitarianism) • Bu görüşün temsilcileri evrendeki çoğu önemli değişikliklerin amaçlı ortaya çıktığına ve doğal yasalarla yönetildiğine inanırlar. Evrimci değişimin gücü, iyi uyarlanan ve uyarlandığı ölçüde yüksek derecede çapraşıklaşan sistemleri açıklar. Değişimi evrimci bakış açısından incelemek zorunludur. Çünkü, günümüzde yaşanılan birçok değişim aniden ortaya çıkmamıştır. Bunlar, geçmişte gerçekleşen küçük değişikliklerin toplamıdır(Duening, 1997: s. 4).
• Düzencilik yaklaşımı birçok örgütün amaçlı bir biçimde gerçekleştirdiği küçük değişikliklerin toplamının daha sonra büyük değişiklikleri ortaya çıkardığını ileri sürer. • Bu gerçek, örgütsel değişimin beklenmeyen ve ani olaylardan kaynaklandığı ve denetlenemeyeceği görüşünün yerine; örgütlerin çevreyi ve kendi yapısını gözlemleyerek ve gerekli adımları atarak bilinçli bir biçimde değişebileceklerini vurgular.
Kamplumbağa ve Tavşan • Örgütlerin evrimci bir biçimde değiştiğine ilişkin görüşler kaplumbağa ile tavşan arasındaki yarış benzetmesiyle pekiştirilir. • Kaplumbağa evrimci bir değişime örnek olarak gösterilirken, tavşanın durumu daha çok devrimci bir değişimin örneğidir. Bu hikaye, çok iyi bilindiği gibi, kaplumbağanın yarışı kazanmasıyla sonuçlanmıştır.
Evrimci ve Devrimci Değişimi Açıklayan Teoriler Genel Süreç Teorileri
Ölçütler Yaşam seyri Evrim Diyalektik Teleoloji Görüşler Gelişimcilik Darwinci evrim Çatışma Amaç oluşturma Ontogenesis Mendelci genetik Teorisi Planlama Metamorfosis Saltationizm Diyalektik materyalizm İşlevselcilik Aşama-seyir Kesintili denge Çoğulculuk Toplumsal yapı Toplu eylem Sembolik Etkileşim Modelleri Öncüleri Compte Lamarck Hegel Mead Spencer Darwin Marx Weber Piaget Mendel Freud Simon Karşıtlık- Amaçlı işbirliği Gouldve. Eldridge Ana Organik Benzetme Büyüme Olayların akışı Doğrusal Rekabetçi yaşam Çatışma ve tersine Tekrar eden, kümülatif ve seçimin Çatışan değer ya da olaylar Amaç belirleme, uygulama ve iste çevrilemez olasılıklı adımları, olayların tekrarı arasında u- Nilen durumları araştırmak için Yum, çatışma ve sentezin araçların uyumtekrar eden kesintili adım Ları Ortaya çıkan güç Yapı, mantık ya da kurumlar tarafından düzenlenen, önceden biçimlendirilmiş program, kurallar Nüfus, rekabet Laştırılmasının tekrar eden ke. Sintili adımları Karşıt güçler, çıkarlar ya da Amaç canlandırgruplar arasın Daki çatışma ve uyum ma, araçlar konusunda işbirliği
Yaşam Seyri • Bir varlık(biyolojik, fiziksel ya da toplumsal) değişim sürecini düzenleyen ve belirli bir başlangıç noktasından mevcut durumda önceden biçimlenen bir sona doğru geliştiren bir biçim mantıksal bir program ya da koda sahiptir(Van de Van ve Poole, 1995: s. 514). • Varlık başlangıçta kimliksiz, diğelerinden bir farklılığı bulunmayan bir durumdan yüksek düzeyde farklılaşmış ve duruma doğru gelişir. Düzensiz bir yığışımın belirli bir yapıya ve biçime bürünme gibi bir iç eğilim(ontogenesis) taşıdığı kabul edilmektedir (Cramer, 1998: s. 278).
Teleoloji • Teleolojiye göre, bir örgütün gelişimini amaçlar yönetir. Örgüt kendisiyle ve diğer örgütlerle etkileşerek, önceden bir durumu belirler, harekete geçer ve belirlenen duruma doğru ilerlemeyi gözlemler. • Buna göre değişim bir amaç oluşturma, uygulama, değerleme ve öğrenilenlere göre amaçların gözden geçirilmesi ve değiştirilmesi gibi yinelenen aşamalar olarak görülür(Van de Van ve Poole, 1995: s. 516).
Diyalektik • Diyalektik teoriye göre evrendeki her hangi bir olgu karşıtıyla birlikte vardır. Gündüz ve gece, sıcak ve soğuk, iyi ve kötü, olumlu ve olumsuz bu karşıtlıkları gösterir. • Bu örneklerde bir tarafın varlığı diğerinin varlığına bağlıdır. Karşıtlıklar bir gerilim durumunda birbirine bağlanır. • Tüm değişimlerin temelinde bu gerilimin yeralıp almadığı ve karşıtlık eğiliminin ortaya çıkışının, olgunun kendisinin değiştirmesi yoluyla olup olmadığı bir tartışma konusudur(Morgan, 1986: s. 255).
Evrim • Evrim, çoğu zaman değişimle özdeşleştirilmesine rağmen, topluluk, endüstri ya da daha geniş olarak topluma karşı örgütsel bütünlüğün nüfusunun yapısal biçimlerinde kümülatif değişimler üzerinde odaklanmak için kullanılır(Van de Van ve Poole, 1995: s. 517).
• Biyolojik evrimde olduğu gibi, örgütsel alan da evrim, belirli bir alandaki örgüt türlerinin değişmesi ya da çeşitlenmesi (yeni örgüt türlerinin ortaya çıkması), korunması (örgütsel öğrenme yoluyla uyarlanma) ve ayıklanmasının (çevresine uyarlanamayan örgütsel türlerin ölmesi) sürekli aşamaları olarak gerçekleşir(Bruderer ve Singh, 1996: s. 1323). • Değişimler şansa bağlı ya da bilinçsiz ortaya çıkıyor gibi görünse de, örgütlerin ayıklanması ilke olarak kıt kaynaklar için rekabet sonucu ortaya çıkar ve bir çevresel nişin kaynak temeline en iyi uyum sağlayan örgüt kalırken, diğerleri ayıklanır. Koruma, çevreye en iyi uyarlanan örgütsel biçimleri sürdüren ve sürekli hale getiren güçleri kapsar(Van de Van ve Poole, 1995: s. 518).
- Slides: 21