RENC BAARISINDA ANNEBABA TUTUMLARIOKUL BAARISINDA ALENN YAPMASI GEREKENLERLETM
ÖĞRENCİ BAŞARISINDA ANNE-BABA TUTUMLARIOKUL BAŞARISINDA AİLENİN YAPMASI GEREKENLER-İLETİŞİM REHBER ÖĞRETMEN-ALİ GÖK
-SEMİNERİN İÇERİĞİ- • ANNE-BABA TUTUMLARI • BİR ANNE-BABA ÇOCUĞUNA NASIL DAVRANMALIDIR? • ÇOCUĞUNUZU TANIYOR MUSUNUZ? • ANNE BABALARIN EV İÇERİSİNDE SIK YAPTIĞI HATALAR • İLETİŞİM-İLETİŞİM ENGELLERİ VE EMPATİ
ANNE-BABA TUTUMLARI
a. İlgisiz Anne Baba Tutumu Bu tutum, çocuğa karşı ilgisiz, çocuğun maddî ve manevî ihtiyaçlarına karşı duyarsız, sevgi ve şefkati yetersiz, kontrolü gevşek anne baba tutumudur. Bu tür ailede yetişen çocuklar, biraz şansa kalmıştır. Bazen bu çocuklar iyi bir arkadaş grup içine girebileceği gibi çoğu zaman yanlış ve kötü işler yapan grupların içine düşerek birer suç makinesi hâline gelebilirler.
b. Baskıcı Anne Baba Tutumu Aşırı otoriteye dayanan disiplin anlayışına sahip anne baba tutumu olarak bilinir. Çocuğu sürekli kontrol altında tutan, kurallara sıkıya uymasını bekleyen anne baba tutumudur. Bu tutumda anne baba çocuğun doğru davranışlarını bile sürekli eleştirir, yanlış yaptığı zaman cezalandırır.
c. Aşırı Serbest Anne Baba Tutumu Bu tutumdaki anne baba, çocuğun doğru veya yanlış hiçbir hareketine karışmaz, yanlışlarına bile kızmaz. Çocuk da neyin doğru ve yanlış olduğunu kesin olarak öğrenemez, deneme yanılma yolu ile öğrenmeye çalışır.
d. Aşırı Koruyucu Anne Baba Tutumu Çocuğa büyük bir sevgi ile bağlanmış, çok kollayıcı olan anne baba tutumudur. Aşırı koruyucu yaklaşıma sahip ailede yetişen çocuk, bağımlı, kendine güveni olmayan, duygusal sorunları olan bir kişi olurlar.
e. Dengesiz ve Tutarsız Anne Baba Tutumu Dengesiz ve tutarsız tutumda, anne baba bazen aşırı hoşgörülü ve serbest, bazen engelleyici, baskıcı ve cezalandıran bir tutum içindedir. Bu aile ortamında kurallara uyulmasında kararlılık ve süreklilik yoktur. Bu ortamda yetişen çocuk neyin iyi, neyin kötü olduğuna karar veremez, hangi davranışın nerede, ne zaman yapılıp yapılmaması gerektiğini bilemez.
f. Dengeli Anne Baba Tutumu Kaynaklarda demokratik, benimseyici olarak da anılan bu tutum, normal ve ideal anne baba tutumudur. Dengeli anne baba hoşgörülü, destekleyici, güven verici, değer veren, özgürlük tanıyan bir tutuma sahiptir. Bu ortamda yetişen çocuklar girişimci, güvenli, karar verebilen, sorumluluk sahibi, kendini yönetebilen, iç kontrole sahip, fikirlerini serbestçe ifade edebilen, çevreleriyle daha etkin ilişki kurabilen, girişken, vicdan özgürlüğüne sahip çocuklar olur.
Dengeli anne babalar, çocuklarını seven ve benimseyen, ilişkileri sevgi ve saygıya dayanan, sorunları konuşup danışarak çözümleyen anne babalardır. Sevgi ortamı çocukluğun dert ve sıkıntılarının çoğunu önler. Bu tutuma sahip anne baba çocuğun yaptıklarıyla ilgilenir, doğru davranışlarını takdir ve teşvik eder, yanlışlarını düzeltmesi için uyarır ve verdiği zararı telafi etmesine yardımcı olur. Bu ortamda yetişen çocuklar da bildiği doğruları yerine getirir, yanlışlardan kaçınır ve güvenilir olur.
ACABA ŞU ANDA BİZ HANGİ ANNE BABA TUTUMUNU UYGULUYORUZ ? 1. İlgisiz Anne-Baba Tutumu? . . . 2. Baskıcı Anne-Baba Tutumu? . . . 3. Aşırı Serbest Anne-Baba Tutumu? . . . 4. Aşırı Koruyucu Anne-Baba Tutumu? . . . 5. Dengesiz Anne-Baba Tutumu? . . . 6. Dengeli Anne-Baba Tutumu? . . .
BİR ANNE-BABA ÇOCUĞUNA NASIL DAVRANMALIDIR?
“BİR GÜL FİDANI NASIL SUYA, HAVAYA , IŞIĞA VE TOPRAĞA MUHTAÇ İSE; ÇOCUKTA SEVGİNİN ŞEFKATİN , KARŞILIKLI SAYGININ OLDUĞU MUTLU BİR AİLE TOPRAĞINA MUHTAÇTIR. ”
SEVGİDEN YOKSUN ÇOCUKLARIN • BÜYÜMESİ, • YÜRÜMESİ, • KONUŞMASI gecikir. • ZEKA DÜZEYİNDE GERİLEME olur.
Çocuklarımıza sık iltifatlar edilmeli, güzel sözler söylenmelidir. Bu, çocuğun kendisi hakkında olumlu duygular geliştirmesine yardımcı olacaktır.
Çocuk başkalarının yanında kesinlikle eleştirilmemeli, kardeşi ve başkalarıyla kıyaslanmamalıdır. Kıyaslama çocuğun gözünde değerimizi düşürür ve iletişim kopukluğuna neden olur.
Çocuğun evde yapabileceği sorumluluklar almasını sağlayın. Ona verdiğiniz sorumluluklar kendisine güvenildiğini, önem verildiğini hissettirir.
Çocuğunuza zaman ayırın. Sadece ders başarısı için değil, ayrıca eğlence ve sohbet için de zaman ayırın. Çocuklarınıza şimdi zaman ayırmazsanız ilerde de onlar size zaman ayırmaz.
Çocuklarımıza bol öğüt vermek yerine örnek olacak davranışları yanında yapınız.
Aile ve evle ilgili konularda ve sorunlarda çocuğunda düşünce ve önerilerini alın, onunla konuşup fikrini almaktan kaçınmayın.
Ev içi anne-baba arasındaki tartışmaları kesinlikle çocuğun yanında yapmayın. Kavgacı anne-babaların kavgacı çocuklar yetiştirebileceğini unutmayın.
Anne-Baba olarak çocuğunuza karşı davranışlarınız tutarlı olsun. Ev içinde birinizin olmaz dediğine diğeriniz olur dememelidir.
Çocuğunuza fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamayınız.
Çocuğun arkadaş çevresini yakından tanıyın. Arkadaşlarının aileleriyle de tanışın.
Evde kurallar olmalıdır. TV saatleri herkes tarafından belirlenmeli ve buna uyulmalıdır.
Çocuğunuzdan başarı beklerken onun çalışması için de uygun ortamı sağlayınız.
Çocuğunuza güzel bir kahvaltı yaptırmadan okula göndermeyiniz.
Çocuğunuzu tanıyor musunuz? • *Çocuğunuz en çok hangi rengi seviyor? • *En iyi arkadaşının adı ne? Onunla tanıştınız mı? • *Öğretmenini seviyor mu? Öğretmeninin adı ne? • *En çok kimi taklit ediyor? Büyüyünce kim gibi olmak istiyor?
• *En çok ne yemekten hoşlanıyor? Sevdiği yemeğin adı ne? • *TV’ de en çok hangi programı seviyor? Sevdiği, izlemekten hoşlandığı bir sanatçı var mı? • *Neleri yapmaktan hoşlanıyor? • *Gelecekte olmayı düşündüğü meslek var mı?
Bu sorulara sizin verdiğiniz cevaplar çocuğunuzu ne kadar tanıdığınızı belirlerken daha neler yapabileceğinizi ve çocuğunuzun yaşantısına yeni şeylerin katılmış olduğunu göreceksiniz.
Çocuğunuzu tanımaya yönelik bu konuşmaların günlük hayatınız içinde yer alması için her gün vakit ayırın.
!!!Anne-Babaların Ev İçerisinde Sık Yaptığı Hatalar!!!
Sınır ve Sorumluluk Bilinci Vermemek Çocuğu Araç Olarak Görmek (Ben Olamadım, Bari Şimdi O Olsun!)
‘’Yediğin Önünde Yemediğin Ardında, Bir Tek İşin Var, Çalışmak!’’ Yanlışı Kıyaslama Yanlışı
İlgi ve Sevgi Yerine Para Verme Yanlışı Hata Odaklı Aile Ortamı
Gerçeğe Saygı: Çok Zeki Ama Çalışmıyor Ergenlik Dönemini Görmeme Yanlışı
Sistemi Tanımama Yanlışı Öğrenciyi Tanımamaktan Kaynaklanan Yanlışlar
Öğretmeni Araç ve Aracı Olarak Kullanmak: ‘’Siz Söylerseniz Yapar’’ Yanlışı Çocukla Gereksiz Çok Konuşma Yanlışı
İLETİŞİM NEDİR? KİŞİ YA DA KİŞİLERİN KARŞILIKLI BİLGİ, DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞMA SÜRECİDİR. DİĞER BİR ANLATIMLA ANLAMLARI EŞİT KILMA SANATIDIR.
Gün içerisinde pek çok kez çocuklarımızla iletişim kurarız. Bu iletişim sırasında onları eleştirerek, suçlayarak, kıyaslayarak motive etmeye çalışırız. Fakat bu durum çocuğumuzun ders çalışma isteğini azaltabilir, kendisini değersiz hissetmesine ve ebeveynleriyle çatışmasına sebep olabilir.
Çocuğun eğitimini sağlamak sadece karnını doyurmak, üstünü giydirmek, harçlık vermek değildir. Veya okula yazdırıp ''eti senin kemiği benim'' mantığıyla eğitim sorumluluğunu tamamen öğretmenlere bırakıp geri plana çekilme de çözüm sağlamayacaktır. Öğretmenler hiçbir zaman anne- babanın yerini tutamazlar. Anne ve baba ailenin kanatları gibidir. Tek kanatla kuş uçamayacağı gibi anababanın sadece birisinin ilgilenmesi de yetmeyecektir. Çocuğumuzun iletişim ihtiyacını da karşılamak gerekir.
İLETİŞİM ENGELLERİ
EMİR VERMEK, YÖNLENDİRMEK “Yapman gerekir. . . ”, “Yapmak zorundasın. . . . ” • - Korku ya da aktif direnç yaratabilir; • - Söylenenin tersini “denemeye” davet edebilir; • - İsyankar davranışa ya da misillemeye yol açabilir.
UYARMAK GÖZDAĞI VERMEK • “. . yapmazsan. . . olur”, • “Ya yaparsın, yoksa. . ” - Korku, boyun eğme yaratabilir; - Söz konusu sonuçların gerçekten meydana gelip gelmeyeceğini “denemeye” yol açar;
YARGILAMAK, ELEŞTİRMEK, SUÇLAMAK, AYNI DÜŞÜNCEDE OLMAMAK “Sen zaten tembelsin, olgun düşünmüyorsun” gibi cevaplar azarlanma korkusuyla iletişimi kesmesine yol açar. Yargıları gerçek olarak algılar. Ben kötüyüm, siz mükemmelsiniz.
AD TAKMAK, ALAY ETMEK "Koca bebek. . . “ "Hadi bakalım süpermen“ "Geri zekalı" "Hadi sen de sulu göz!" - Çocuğun kendini değersiz hissetmesine, sevilmediği kanısına varmasına yol açabilir; - Çocuğun öz-imgesi üzerinde çok olumsuz etkileri olabilir; - Genellikle karşılık vermeye iteler.
SORU SORMAK, SINAMAK, ÇAPRAZ SORGULAMAK "Neden? . . . . Kim? . . . . Sen ne yaptım? . . . . Nasıl? . . . , " - Sorulan cevaplama genellikle eleştiri veya zorunlu çözüm getirdiğinden, çocuklar genellikle hayır demeye, yarı doğru cevap vermeye, kaçmaya yönelir veya yalan söylerler; - Öğretmenin endişelerinden doğan sorulara cevap vermeye çalışan çocuk kendi sorununu, gözden kaçırabilir.
SÖZÜNDEN DÖNMEK, OYALAMAK, ŞAKACI DAVRANMAK, KONUYU SAPTIRMAK "Daha güzel şeylerden konuşalım. . . ", "Sen neden dünyayı yönetmiyorsun? " -Yaşamın güçlükleriyle savaşmak yerine, onlardan kaçınmak gerekli mesajını ima edebilir; - Çocuğa sorunlarının önemsiz, saçma ve geçersiz olduğu anlamını verebilir; - Çocuk bir güçlükle karşılaştığında açık davranmaktan çekinebilir; - Kendisi ile ilgilenilmediğini, kendisine saygı gösterilmediğini düşündürür.
TEPKİLERİN ÇOCUKTA YOL AÇACAĞI SONUÇLAR • • • SUÇLU HİSSETME ADİL OLMADIĞINIZI DÜŞÜNME SEVİLMEDİĞİNİ DÜŞÜNME SERT TEPKİYLE YANIT VERME KARŞI ÇIKMA YETERSİZ HİSSETME, ÖZ SAYGISINI YİTİRME
…EMPATİ KURMAK… Empati nedir? • Basit tanımıyla kendimizi karşımızdakinin yerine koymak, onun duygu ve düşüncelerini anlamak ALTIN KURAL “Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma”
Örnek Diyalog… 14 yaşındaki Ezgi annesiyle konuşuyor. “ Anne ne yaparsam yapayım, Tarihi anlamıyorum. Zaten hiçbir şeyi beceremiyorum. . . ” İşte annenin verdiği yanıtlardan bazıları :
*Olur mu öyle şey, hadi biraz daha gayret et bakalım. . . . (EMİR VERME, YÖNLENDİRME) “Sen bilirsin çalışmazsan öğretmenlerinden not bekleme. . . . (UYARMA, GÖZDAĞI VERME)
Bu kadar imkana sahipsin hala çalışmıyorsun. . . . (NUTUK ÇEKME ÖĞRETME) *Sen zaten hep böyle yapıyorsun kendini acındırma. . . (YARGILAMA, ELEŞTİRME) *Kızım ben mi oturup çalışacağım senin yerine. . . . . (ALAY ETME)
• Anne : Tarih dersinden başarısız olduğun için beceriksiz olduğunu düşünüyorsun • Ezgi : Evet son sınavdan çok düşük bir not aldım • Anne : Peki bu durumu düzeltmek için ne yapabilirsin ? • Ezgi : Daha verimli ve planlı çalışmayı öğrenebilirim belki. • Anne : Kendi başarın için çözüm üretmen çok hoşuma gitti.
Aktif Bir Dinleyici Olabilmek İçin
• Duyduğunuz mesajı dinleyin, özetleyin ve çocuğunuza tekrarlayın. • Çocuğunuz konuşurken göz kontağınızı sürdürün. .
• Başınızı sallayarak ara sıra kapı aralayıcı veya ‘ Evet. . . Anlıyorum. . . ’ gibi tarafsız tepkiler katarak ilginizi gösterin. • Kendi fikir ve beklentilerinizle uyuşmasa da çocuğunuzun söylediklerini kabul edin ve saygı gösterin.
• Karşılaştığı problemleri çözmesi için çocuğunuza imkanlar oluşturun. Cesaretlendirin ve kendisine yol gösterin.
• Etkileşime önem verin, uygun olduğunda karşınızdaki çocuğunuza dokunun, omzuna elinizi koyun, sarılın. • Dikkatli bir şekilde dinleyin ve dinlediğinizi davranışlarınızla belli edin. • Gerçekçi ve belirli önerilerde bulunun.
• Aktif dinleme yöntemi; Çocuğunuzun kendi duygularını daha iyi anlamasına ve olumsuz duygularından daha az korkmasına yardımcı olacak, çocuğunuzla aranızda köprüler kuracak ve sıcak bağlar oluşturacaktır.
ÇOCUK NEYİ ÖĞRENİR? • EĞER BİR ÇOCUK KINANARAK YAŞARSA SUÇLAMAYI ÖĞRENİR. • EĞER BİR ÇOCUK DÜŞMANCA DAVRANIŞLAR İÇİNDE YAŞARSA KAVGA ETMEYİ ÖĞRENİR. • EĞER BİR ÇOCUK ALAY EDİLEREK YAŞARSA SIKILGANLIĞI ÖĞRENİR. • EĞER BİR ÇOCUK UTANÇ İÇİNDE YAŞARSA SUÇLULUK DUYMAYI ÖĞRENİR.
• EĞER BİR ÇOCUK DÜŞMANLIKLAR İÇİNDE BÜYÜRSE SALDIRGANLIĞI ÖĞRENİR. • EĞER BİR ÇOCUK HOŞGÖRÜYLE YAŞARSA SABIRLI OLMAYI ÖĞRENİR. • EĞER BİR ÇOCUK TEŞVİK EDİLEREK YAŞARSA ÖZGÜVENİ ÖĞRENİR. • EĞER BİR ÇOCUK DEĞER VERİLEREK YAŞARSA SAYGI DUYMAYI ÖĞRENİR. • EĞER BİR ÇOCUK EŞİTLİK ORTAMINDA YAŞARSA ADALETİ ÖĞRENİR.
• EĞER BİR ÇOCUK GÜVEN DUYGUSU İÇİNDE YAŞARSA İNANMAYI ÖĞRENİR. • EĞER BİR ÇOCUK BEĞENİLEREK YAŞARSA KENDİSİNDEN HOŞLANMAYI ÖĞRENİR. • EĞER BİR ÇOCUK DOSTLUK İÇİNDE YAŞARSA DÜNYADA SEVGİ ARAMAYI ÖĞRENİR. • EĞER BİR ÇOCUK SEVGİ İÇİNDE BÜYÜRSE GÜVENMEYİ ÖĞRENİR.
KOZADAN KELEBEĞE Bir genç, babasıyla kırlarda dolaşırken kozasından çıkmaya çabalayan bir kelebek görürler. Kelebek, kozanın lifleri arasından sıyrılmaya çabalamaktadır. Baba, hemen kelebeğin yardımına koşar ve dikkatli bir şekilde kozanın liflerini sıyırıverir. Lifleri açar ve kelebeğin pek zorlanmadan kozadan çıkmasını sağlar. Ancak kelebek kozadan kolaylıkla çıkmasına rağmen uçamaz. Biraz çırpınır ve yerinde kalır. Çünkü kelebek kendini liflerden kurtarma çabası sırasında aslında kaslarını geliştirmekte, kendini ayakta tutacak, güçlü kılacak , uçmaya hazırlayacak hareketleri öğrenmektedir. Baba, lifleri sıyırmakla kelebeğe iyilik yapmamıştır. Kelebeğin güçlenmesine engel olmuştur. Kelebek hiçbir zaman özgürlüğü tadamamış, gerçekten uçamamıştır.
DEĞİŞİM İÇİN BİR BAŞLANGIÇ YAPMANIN ZAMANIDIR. NEDEN BU GÜN OLMASIN? KAYBEDEBİLECEĞİNİZ HİÇBİR ŞEY YOK AMA KAZANACAĞINIZ ÇOK ŞEY VAR. …ÇOCUKLARIMIZ…
- Slides: 66