PSKOLOJK SAVAIN BR UNSURU OLARAK DL VE ANLATIM
PSİKOLOJİK SAVAŞIN BİR UNSURU OLARAK DİL VE ANLATIM
Prof. Dr. Nevzat Tarhan psikolojik savaşı şöyle tanımlıyor: “Klâsik anlamdaki savaşın kazanılması veya kaybedilmesinde, savaştan sonra da üstünlüğün devam etmesinde yahut sorunların çözülmesinde insanların ruh hâline etki ederek sonuç almak” TARHAN, Prof. Dr. Nevzat, Psikolojik Savaş Gri Propaganda, 2. baskı, Timaş Yay. , İstanbul 2002.
Psikolojik Savaş: “Siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, askeri, teknolojik güç unsurlarına dayanılarak bir devletin veya devletler grubunun diğer devlet veya devletler grubuna yönelik olarak iradesini dayatmak amacı ile gerçekleştirdiği, konvansiyonel savaşı gerektirmeyen faaliyetler bütünü…” Çetin Güney, ‘Psikolojik Savaş ve Film Endüstrisi’, www. avsam. org
“Psikolojik savaşı sürdüren devlet, rakibinin kendi direnişinin rasyonel olarak mümkün olmadığını “anlamasını” ve ruhen de böyle bir direnişi sürdürmeye istekli olmamasını sağlamaya çalışır. Diğer bir ifade ile psikolojik savaş zihni ve ruhu teslimiyetçiliğe sürükleyen bir savaştır. ” GÜNEY, Çetin, agm.
PSİKOLOJİK SAVAŞIN HEDEFİ: RAKİBİN ZİHNİ VE RUHUDUR!
Psikolojik savaşın pek çok cephesi vardır: Siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel cepheler… vb.
Psikolojik savaşlar, doğrudan rakip ülkeler tarafından değil, uygulama yapılacak ülkede veya toplumda, şirketler gibi ticari ya da dernekler, vakıflar ve yardım kuruluşları gibi sözde yardım amaçlı organlarca yürütülmektedir
PSİKOLOJİK SAVAŞI DİĞER SAVAŞLARDAN AYIRAN ÖZELLİKLER 1. Sinsidir, varlığı geç ve güç anlaşılır. 2. Hedefi insan, silahı kitle iletişim araçları, mermisi propagandadır. 3. Dili, dini, rengi yoktur, tanıyamayız. 4. Üniforması ve cephesi yoktur. 5. Çok ucuza mal olur. 6. İçten yıkıcı bir “saldırı” silahıdır. 7. Yeni keşfedilmiş bir silah değildir.
Psikolojik savaşın kültür cephesindeki en önemli unsurları; sinema sektörü, din, dil, tarih duygusu ve eğitim sistemidir. Bu unsurlar çoğu kez karmaşık bir ilişki yapısı içinde ve birini destekleyecek şekilde kullanılmaktadır.
TÜRKÇE İLGİLİ AMAÇLAR • Türk dilinin yetersizliği fikrini oluşturmak. • İngilizcenin evrensel dil olduğu fikrini oluşturmak. • Tüm şuuraltı teknikleri kullanılarak yabancı kelimelerin yaygınlaşmasını sağlamak.
İZ S İ G İL A KILM PANİK ÇIKARMA SİNİRLERİNİ KIŞKIRTMA BOZMA ŞAŞ IRTM A ALDATMA AZMİNİ KIRMA / YÜKSELTME K KOR TMA M DİR E SÖYLENTİ YAYMA SEV ANLAŞMAZLIK ÇIKARMA U DİRME N E L T E R A CES GÜVEN / GÜVENSİZLİK YARATMA İKNA ETME BAĞIMLI KILMA SİNDİRME
A R A B A L A R I M I Z İLK YERLİ ARABALARIMIZ DEVRİM VE ANADOL
YABANCI SERMAYE İLE 1970’Lİ YILLARDA ÜLKEMİZE GELEN OTOMOBİL FİRMALARI FIAT RENAULT
YAZILIŞ VE OKUNUŞLARI İLE TÜRKÇEYE UYGUN İSİMLER MURAT 124 MURAT 131 SERÇE DOĞAN ŞAHİN KARTAL TOROS
FIAT Albea Doblo Ducato Marea Palio Punto Siena
RENAULT Broadway, Clio Europa Fairway Laguna Manager Megane Scenic Spring Twingo
BANKALARIMIZ Türkiye İş Bankası T. C. Ziraat Bankası Emlak Bankası Yapı ve Kredi Bankası Türk Ticaret Bankası Türk Denizcilik Bankası Türkiye Öğretmenler Bankası Halk Bankası Garanti Bankası Vakıflar Bankası
Alternatifbank Tütünbank Anadolubank Vakıfbank Koçbank Mini Bank (Garanti) Halkbank Denizbank MNGbank, Turkishbank Oyakbank Citybank Finansbank HSCB Bank Dışbank Al Baraka Türk Tekstilbank Kuveyt Türk
ÜRÜN İSİMLERİ YİYECEK İSİMLERİ EV İÇİ ÜRÜNLER GİYECEK
YİYECEK İSİMLERİ
Albeni Benek Çamlıca Fildişi Gökkuşağı Gözyaşı İçim Kare İkram Atlas Canpare Kazandibi Maraş Peki Türkü
As Kraker Biskot Biskrem Çokosandviç Deluxe Gofret Grissini Haylayf Jumbo Kraki Krim Kraker Minibor Potibör Probis Rondo Tempo Alpella Balmond Baton Caramino Coco Star Gusti Hobby Luna Mont Blanc Napoliten Chewy-dent Fantasia Hero Baby Link Lolipop Maestro Passione Stars Sunny Tipsy Toffe…
ABC Balık Burçak Can Çay Keyfi Çubuk Susamlı Tutku Yulaflı
Bumbo Cim Tart Form Gofreti Markiz Melo Kraks Müsli Petito Pronot Puf Remix Soho Turti Wanted
Bu isimlendirme çılgınlığına ek olarak, alfabemizde bulunmayan “X”, “Q” ve “W” harflerinin kullanılması hem yasal bir durum doğurmakta hem de bu kullanımların neye hizmet ettiği soru işaretleri oluşturmaktadır!
EV İÇİ ÜRÜNLERİ
KİLİM FİRMASI Pierre Loti Artemis Athena Vanessa Rixos Vilma Balin Penelope Enigma Carmen Karizma Sabrina Elegans Sandra Holiday Amanda Optima Verona Artemis Sonia Miros Santa
İSTİKBAL Concept ’ 05; UNIQE serisi Cocktail Genç Odaları: Croma Rapido Point Fullex Crown Cosmo Planet Metro Silver
ALFEMO Vision Minör, Volare Maxi İbiza Berina Yin-Yang Compackt Funky Toronto Funky-Minör Ventura Polo Full Candy Cascada Optimum Anatolia Ritz Virginia Artemis Marine Boni Beverly Luxury Technoflex Majestic De Luxe Ocean Moonlight Genç Odaları; Orion, Smart, Jally, Alfina, Ventura
TAÇ VE LİNENS Fall in Love Felice Spring Love Verona Premium Ambiance Classic Beuaty Polo Touch Carmen Natural Arya Damask Bloom Maritime Optium Daisy
Senin Aşkın Bana EXTRA LARGE!
BUNLAR NEDİR? EK PK K O B PB EB
EK EN KÜÇÜK PK PEK KÜÇÜK O ORTA B BÜYÜK PB PEK BÜYÜK EB EN BÜYÜK
BÖYLE DE DÜŞÜNÜLEMEZ Mİ? EK EN KÜÇÜK XXS (EXTRA SMALL) PK PEK KÜÇÜK XS (EXTRA SMALL) K KÜÇÜK S (SMALL) O ORTA M (MEDİUM) B BÜYÜK L (LARGE) PB PEK BÜYÜK XL (EXTRA LARGE) EB EN BÜYÜK XXL (EXTRA LARGE) ERATA, Rüştü, sachmalama türkçede neymiş!, Yapı Yayın İst. 2004
DİL VE KÜLTÜR SAVAŞINDA ÖNCELİKLİ HEDEF KİTLE ÇOCUKLAR VE GENÇLERDİR! KIRTASİYE ÜRÜNLERİ
T E L K İ N Psikolojik savaşın en önemli unsuru olan “telkin”in en çok kullanıldığı yer İngilizcenin “evrensel” bir dil olduğu fikridir. Bugün bilim adamımızdan, sanayici ve esnafımızdan kasabadaki sade vatandaşa kadar herkes İngilizce’nin “evrensel” dil olduğu kanaatini birbirine telkin etmektedir. Hâl böyle olunca da eğitim sistemimiz kendi dilini bilmeyen, bu sebeple başka bir dili de doğru dürüst öğrenemeyen milyonlarca insan üretmiştir.
Eğitim sistemimizde bir yabancı dil çılgınlığıdır gidiyor. Bir öğrenci ilköğretim ve lise süresince yaklaşık bin saat İngilizce eğitimi almaktadır!
Bin saatin sonucu: Çocuklarımızın şuuraltına işlenmeye çalışılan düşünce şudur: İngilizce dünya dili ki onu öğrenmeye çalışıyoruz, bizim dilimiz zor, o kolay, bizim dilimiz zor olduğu için biz onu öğrenemiyoruz!
SEKTÖR BOYUTU Bir taşla birkaç kuş vurmak budur. Çünkü hem psikolojik olarak Türkçe ezilirken, hem de bu sektörün kaymağını Oxford, Redhouse gibi İngiliz firmaları yemektedir. İngiltere’nin sanayi ihracı gelirinden sonra en önemli ihraç ürününün ve buna bağlı gelir kaynağının İngilizce öğretimi olduğunu bilmek ise işin dikkat çekici bir başka tarafıdır!
SORUN NEDİR? Üç temel sorunumuz vardır:
BİRİNCİ SORUN Bir başka dilden alınan kelimeyi Türkçenin söyleyişine/yazılışına uydurmamak ya da uydurulmuş olanları aslına çevirmeye çalışmak, başka dilin telaffuz ya da yazımına benzetmek: • Şov > show • Kart > card • Leyla > Laila • Paşa > Pasha • Kulüp > club… vb
İKİNCİ SORUN Türkçemizin yapısına aykırı kurallar ve kullanımları almak, kullanmak: Kanal 7 Kanal D Otel Çınar… vb.
ÜÇÜNCÜ SORUN Türkçe karşılığı varken, kimi zaman daha bilgili görünmek adına, kimi zaman daha seçkin olduğunu göstermek adına ya da daha başka aşağılık hislerle yabancı kelimeleri tercih etmektir. Hattrick, Back round, obes ve obesite… vb. İş yeri isimlerini, hatta çocuğunun ismini kendi dilinden, kültüründen seçmemektir. Kendi diline yabancı olmaktır.
TEHLİKE BUDUR! “Günün her saati Five o’clock tea bulunur”
TEHLİKE BUDUR!
S O N U Ç “Bir ülkeyi yükselten, yaşatan, güçlendiren, harekete geçiren, geliştiren canlı-cansız tüm unsurları çürütmek ve yıkmak” amacını güden psikolojik propaganda “toplumun önce ruhunu çürütmek, sonra bedenini yıkmak faaliyetidir…
Psikolojik propaganda ile insanımız ve özellikle genç kuşağımızda; Türkçenin zor ve ifade imkânlarının kısıtlı olduğu, İngilizcenin evrensel dil olduğu, konuşmalarda yabancı kelime kullanmanın kişiye bir seçkinlik kattığı, dili savunmanın gereksiz, hatta ‘iğrenç’ bir yaklaşım olduğu gibi temalar şuur altına işlenmektedir. Yaygın olarak kullanılan, tüketilen ürünlerde ve hizmetlerde, yabancı kelime ve kavramları kullanarak bir alışılmışlık ve kabul edilmişlik hissi uyandırılmaya çalışılmaktadır.
Neler yapabiliriz? 1. Öncelikle böyle bir savaşın varlığını kabul etmeliyiz! 2. Mutlaka çocuklarımızla ilgilenmeli, onların okullarından, öğretmenlerinden dil konusunda daha duyarlı olmalarını istemeliyiz. 3. Çocuklarımızın Yazım Kılavuzu ve Türkçe Sözlük kullanma, okuma alışkanlıklarını geliştirmeliyiz. 4. Her fırsatta tepkimizi dile getirmeliyiz. Bir iş yerine sorulacak bir “Buranın adını niçin böyle koydunuz? Türkçe koysanız daha iyi olmaz mıydı? ” sorusu en güzel tepkimiz ve oluşturulmaya çalışılan kamuoyu için de önemli bir katkı olacaktır.
Türk insanı, eğitimcisi, askeri, öğrencisi, üreticisi, tüketicisiyle hasılı tüm kesimleri ile bu psikolojik savaş karşısında daha duyarlı, daha tepkili olmak zorundadır.
Aksi hâlde “Truva Atı”yla içeriye sokulan küçük ama etkili birlikler, daha biz savaşamadan mevzilerimizi, kalelerimizi ele geçirmiş olacaklardır.
- Slides: 56