PROBLEM ATIMA ZME Ali PARMAKSIZ Rehberlik retmeni ATIMA
PROBLEM (ÇATIŞMA) ÇÖZME Ali PARMAKSIZ Rehberlik Öğretmeni
ÇATIŞMA YÖNETİMİ
KİŞİLER ARASI İLETİŞİMDE OLMAMASI GEREKENLER 1. Sürekli eleştirme , 2. İbret olsun diye utandırma 3. Irk, memleket, din, mezhebe göre aşağılama 5. Kişisel özellikleri ile ilgili dalga geçme, ayıplama 6. Dışarıda bırakma 7. Görmemezlikten gelme (yok sayma) 8. Eski kin ve hasetler 4. Kalıplara sokma
ÇATIŞMA Kişiler arasında yaşanan uyumsuzluk ya da anlaşmazlıktır. Çatışma insan hayatında doğal ve kaçınılmaz bir süreçtir. Her birey aile, okul, iş, sosyal çevre gibi yaşamının farklı alanlarında çatışma yaşar. Her insanın; İHTİYAÇLARI, İSTEKLERİ, AMAÇLARI ve DEĞERLERİ farklıdır. . .
ÇATIŞMANIN TEMEL UNSURLARI • Anlaşmazlık • Zıtlaşma • Uyuşmazlık • Engelleme • Birbirine ters düşme “Kendi içinde bile çatışabilen bireyin Farklı duygu, düşünce ve davranışları olan insanlarla çatışması Kaçınılmazdır” Çatışma bireysel ve grupsal farklılıkların ürünüdür
KİŞİ İÇİ ÇATIŞMA YANAŞMA- YANAŞMA Birey aynı derecede çekici iki isteğin etkisindedir. KAÇINMA-KAÇINMA Birey hoş olmayan iki durum arasındadır. YANAŞMA-KAÇINMA Birey aynı anda hem çekici hem de itici bir durum karşısındadır. ROL ÇATIŞMASI Bireyin aynı anda birden fazla rolü gerçekleştirme durumunda kalmasıdır.
KİŞİLERARASI ÇATIŞMA (Birbirine zıt ilgi, görüş ya da fikirleri ifade eden kişiler arasındaki etkileşimdir. ) ÇATIŞMALAR; Farklı algı ve duygu, ihtiyaç, iletişim becerileri gibi kişisel faktörlerden, kültürel faktörlerden, rol farklılıklarından, sosyal ve fiziksel çevrelerden kaynaklanabilir.
ÇATISMALARIN YARARLARI 1. Yapıcı çatışma çözüm becerileri öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerini geliştirir. 2. Çatışmalar tarafların neyi önemsediğini belirler. 3. Çatışmalar bizim kim olduğumuzu ve değerlerimizin ne olduğunu belirler. 4. Çatışmalar diğer kişinin kim olduğunu ve değerlerinin ne olduğunu açığa çıkarır. 5. Çatışmaların yapıcı çözümü, ilişkileri gücenme duygularından ve diğer kişiye yönelik olumsuz duygulardan korur. 6. Çatışma toplumsal değişim ve kişisel gelişim için olumlu bir güçtür.
ÇATIŞMA NEDENLERİ 1. ÖNYARGI: Bir kişi ya da grup hakkında öğrenilmiş, benimsenmiş ve bir kalıp olarak yerleşmiş algılardır. Önyargı, kişilerarası iletişimde kişilerin etiketlenmesine neden olur. Önyargıları kırmak atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur EINSTEIN
2. TEKTİPLEŞTİRME Tanınmayan ve hakkında bilgi sahibi olunmayan kişileri belirli bir grup içinde algılamaktır. Kişilerin mesleği, eğitimi, yaşı, cinsiyeti, ırkı, hobileri. . . Doktorlar duygusuzdur. Yöneticiler aşırı denetimcidir Yaşlılar huysuzdur
3. HALE ETKİSİ İlk anda oluşan ve sonraki kararlar üzerinde belirleyici olan etkidir. İlk 4 saniye içerisinde oluşan ilk izlenimin kişilerin algılamasında ve zihinde belirli bir yere yerleşmesinde bir referans kaynağı olur. İlk karşılaştığınızda mutlu gününde olan bir kişi, size oldukça sıcak kanlı gelebilir. Bu kişiyi diğer insanlara tanımlarken çok sıcak kanlı biri şeklinde bir ifade kullanılması hale etkisini gösterir.
4. KEHANET TEORİSİ Kişinin istekleri, beklentileri, amaçları doğrultusunda bir inanış yaratması, bu inanışa gerçekmiş gibi bağlanmaları ve davranış sergilemelerine dayanır. Kişi kendi öngörüleri doğrultusunda çevresindeki diğer kişileri de etkileyebilir, o kişileri de bu öngörüye inandırabilir.
5. SUÇLAMAK Yaşanan olay ve durumlara ilişkin kişinin kendisinde ya da diğerlerinde hata bulmasıdır. Suçlamayı bir düşünce ve davranış biçimi haline getiren kişiler, ilişkilerinde hem kendini hem de karşısındaki kişiyi yıpratır. “Hatalısın, dikkatsizsin, senin sorumsuzluğun”
6. ZİHİN OKUMA iletişim başlamadan, kişilerin düşündükleri, hissettikleri ve yapıp yapmayacakları hakkında bazı çıkarımlarda bulunmaktır. “Zihin okumayı genel bir davranış şekline dönüştüren insanların kişilerarası iletişimde başarılı olamadıkları görülmektedir. ”
7. DEĞİŞTİRME ÇABASI Karşıdaki kişide beğenilmeyen özelliklerin ve bu özellikler değiştiği takdirde daha kabul edilebilir olunacağının bir ifadesidir. “Değiştirme çabası, karşıdaki kişiye kendini yetersiz, önemsiz ve değersiz hissettirir. ”
8. AÇI SADAKATİ Kişi kendi doğrularını ve gerçeklerini “tek ve eşsiz” olarak algılar. Kişi sadece kendi düşünce ve davranışlarının doğru olduğuna inanır, bunun dışındakileri kabul etmez. Açı sadakati gösteren kişilerle iletişim kurmak oldukça güçtür.
9. KİŞİSELLEŞTİRME Kişinin çevresindeki her olaydan, davranıştan ya da kişiden kendisi ile ilgili bir anlam çıkarmasıdır. Kişiselleştirme hem kişinin kendisini hem de iletişim kurduğu kişileri yormaktadır. Kişiselleştirme yapan kişilere sürekli olarak, anlatılanların onunla ilgili olmadığının açıklanması gerekir.
10. SAVUNUCULUK Kişinin sürekli olarak kendisini savunmaya odaklamasıdır. Kişinin daha çok kendini anlatma, ispat etme çabasından kaynaklanır. “Savunuculuk arttıkça mesaj anlamını yitirir, yanlış anlamalar artar”
11. KUTUPLARDA DÜŞÜNMEK Kutuplarda düşünen kişiler için mutlaka doğrular ve yanlışlar, iyiler ve kötüler, başarılar ve başarısızlıklar vardır. Bu sınıflamanın dışındakiler kabul edilmez. “Ya hep ya hiç yaklaşımı”
ÇATIŞMA ÇÖZME YOLLARI
1. ÇATIŞMADAN KAÇMAK Kişiler arası ilişkilerde çatışma yaşayan kişiler, sorundan kaçarak, küserek, görmezden gelerek, sorun yokmuş gibi davranarak vb. tepkiler vererek davranabilirler. Bunun sonucunda da kişi kendi gereksinimlerini göz ardı ederek diğerinin çıkarlarına en uygun anlaşmaya varılmasını (kaybet-kazan) ya da yaşanılan çatışmada her iki tarafında kaybetmesi (kaybet -kaybet) ile sonuçlanır. (Kaybet-kazan) (Kaybet-kaybet)
ÇATIŞMADAN KAÇMANIN SONUÇLARI Kızgınlık Artar : Çatışmalar çözülmeden bırakılınca, kızgınlıklar yavaş artar. Sonra, belki aylar sonra, küçücük bir sorun çıkınca, onunla orantılı olmayan biriktirilmiş tüm kızgınlıklar ortaya dökülür. Duygular, Başka Kişi ve Şeylere Yöneltilir : Çatışmalarını çözmeyen kişi, kızgınlığını daha güçsüz olduğunu düşündüğü kişilere yönlendirebilir. Kişileri Yakınmaya, Arkadan Konuşmaya ve Yaygın Dedikoduya İter : Çatışmalar çözülmediğinde kişiler sürekli ve yoğun bir biçimde eleştiri ve dedikodu ortamı yaratabilirler.
2. SALDIRGAN VE YIKICI TEPKİLER Kişiler arası ilişkilerde çatışma yaşayan kişiler, birbirlerini tehdit ederek, vurarak, küfrederek, saldırganca davranışlar sergileyerek, şikayet ederek, dedikodu yayarak yıkıcı tepkiler verebilirler. Bunun sonucunda da diğer kişinin istekleri, gereksinimleri, hedefleri ve değerleri göz ardı edilmiş ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket edilmiş olur. (Kazan-Kaybet)
3. YAPICI, BARIŞCIL VE ONARICI TEPKİLER İnsanlar çatışma içinde oldukları kişilerle, karşılıklı konuşarak, birlerinin isteklerini anlamaya çalışarak, karşılıklı empati kurarak, ortak sorunlarını her iki tarafında yararına çözebilirler. Bu yolla ulaşılmış çözüm her iki tarafında kazanmasını sağlar. Dolayısıyla kişiler arasındaki çatışma karşılıklı uzlaşarak, barışarak ve olumsuz giden ilişki onarılarak yapıcı bir biçimde çözülmüş olacaktır. (Kazan-Kazan)
KAZAN –KAZAN TEKNİĞİ Kişiler arası çatışmaların ve anlaşmazlıkların çözümünde “müzakere” iki ya da daha fazla kişinin aralarındaki ortak sorunu çözmek için yüze etkileşime girdikleri sorun çözme sürecini işaret eder. Müzakere sürecinde hedef, ortak sorunun yapıcı ve barışçıl bir biçimde çözülmesi ve tartışmaya katılan herkesin birlikte kazanmasıdır.
KAZAN –KAZAN TEKNİĞİ Kişiler, aralarındaki ortak sorunu isteklerini ve nedenlerini, duygularını ve nedenlerini birbirlerine karşılıklı ifade ederek, ortak sorunlarını birbirlerinin penceresinden görerek ve her iki tarafında yararına yapıcı, barışçıl ve onarıcı çözümler üreterek çözerler. Öğrenciler müzakere sürecini gerçekleştirerek, kendi yarattıkları sorunlarını bir yetişkin yardımı ve desteği olmaksızın bağımsız bir biçimde yine kendileri çözerler. Bu yolla kendilerine ve becerilerine ilişkin hem özgüvenleri artar hem de bağımsızlık duyguları yaşarlar.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Birbirinize eleştirilerinizi teke tek ve sebep sonuç ilişkine dayandırarak yapın. Kızgın davranış ve söylemlerden kaçının. Grup arkadaşlarınızın ilerlemesi ve gelişmesi için çaba harcayın. Arkadaşlarınızı etiketlemeyin (tembel, isteksiz vb) Her ilişkinizde “lütfen” ve “teşekkür ederim” deyin. Geçmiş hataların üzerinde durmayın.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Birbirinizi kışkırtmayın (meydan okumak, rest çekmek) aranızda daima sınır olsun. Başkalarının yaptıkları hatalara gülmeyin ve onları koz olarak kullanmayın. İstemeden kırıcı ve kaba davrandıysanız özür dileyin. Birbirinizin başarılarını tebrik edin.
HİKAYE ZAMANI Emeklilik günlerini klasik müzik bestelerini dinleyerek geçiren bir psikoloji profesörü vardı. Aradığı şey huzurdu ve sessiz bir parkın bitişiğindeki mütevazı bir evde oturuyordu. Ilık bir bahar günü Mozart dinlerken bitişik parka bir grup genç geldi. Sabahın erken saatlerinde büyük bir hoparlörden bir rock şarkısının acı haykırışları yayıldı. Bütün pencere ve kapılarını kapatmasına rağmen, içeride gürültüden duramıyordu.
HİKAYE ZAMANI Birkaç gün devam eden bu gürültüden sonra profesör bir çözüm bulmak için düşünmeye başladı. Ne yapabilirdi ? Polis çağırmak , evi satmak, gençlerin arasına katılmak, daha yüksek sesli müzik çalmak gibi. Bir akşam gençler tam parktan ayrılırken yanlarına gitti ve müziklerini dinlemekten çok zevk aldığını söyledi. Eğer yarın yine gelirler ve aynı şey, yaparlarsa hepsine birer dolar vermeyi önerdi. Bu şaşırtıcı para kazanma önerisini gençler hemen kabul etti. Ertesi gün müziklerini icra ettiler ve ücretlerini sevinerek aldılar. Profesör gençlere ertesi gün tekrar gelirlerse yarım dolar vereceğini söyledi. Gençler yine geldiler ve paralarını aldılar.
HİKAYE ZAMANI Daha sonraki gün profesör çeyrek dolar önerdi ve gençler yine gelip müziklerini icra ettiler. Profesör çeyrek dolarları verirken artık kendilerine ücret veremeyeceğini belirtti. Gençler öfkelendi ve karşılığını almadan müzik yapamayacaklarını ve bir daha oraya gelmeyeceklerini söylediler. Bilge profesör amacına ulaşmıştı.
TEŞEKKÜR EDERİM Ali PARMAKSIZ Rehberlik Öğretmeni
- Slides: 33