Prl prl masmavi bir okyanusun ortasnda gzel bir
Pırıl pırıl, masmavi bir okyanusun ortasında güzel bir saray vardı. Bu sarayın üzerindeki çiçekler her sabah gökkuşağı ile açardı. Bu saray sünger gibi yumuşak, camlarındaki perdeler pamuktan bile yumuşaktı. Sarayın içinde şişman, tatlı, pembe kıyafet giyen bir kral yaşardı. Bu şehirdeki Güneş’in üstünde rengarenk bir yıldız vardı ve bulutlar pembe renkliydi.
Sarayın kralı Nani siyah saçlı, mavi gözlü, şişman bir kraldı. Pembe bir kıyafet giyerdi. Bu kralın her şeyi vardı ama hiç arkadaşı yoktu. Kocaman şatoda tek başına yaşardı. Nani, hiç arkadaşı olmadığı için bir gün tacına gülen yüz çizdi ve hayal gücüyle onunla konuşmaya başladı. Kral tacıyla konuştuğu için artık daha mutluydu. Lucy kahverengi saçlı, yeşil gözlü bir kızdı. Pembe bir kıyafet giyer babasının isteğiyle kayıkçılık yapardı. Lucy herkese saygılı olsa da kimse onu sevmezdi. Sadece bir arkadaşı vardı ama o arkadaşı da uzak bir yere taşındıktan sonra Lucy’de yalnız kalmıştı.
Tek başına çok sıkılan Lucy bir gün kayığı ile denize açıldı. Lucy, kayığıyla denizde rüzgarla dans ederken uzaklarda bir şato gördü. Lucy şatoya yaklaştığında bir şarkı sesi duydu. Şarkı sesine doğru ilerlemeye devam etti ve karşısına sevimli bir kral çıktı. Lucy krala adını söylediğinde, kral kendini çok garip hissetti ve çok mutlu oldu. Çünkü uzun zamandır bu büyük şatoda tek başına yaşıyordu.
Kral, Lucy’ye kendini tanıtırken hiç arkadaşı olmadığını ve tek arkadaşının bu taç olduğunu söyledi. Tacın üzerindeki gülen yüz, Lucy’in çok hoşuna gitmişti. Sohbet ederken birlikte çok iyi anlaştılar. Lucy, krala bir kitap hediye etti. Lucy: - Bu kitap dostluğu anlatır, dedi. Daha sonra da kayığına atlayıp evine geri döndü.
Lucy, evine geri döndüğünde babasına her şeyi anlattı ve kralı unutamadığı için geri dönmek istedi. Babası Lucy’nin çok üzgün olduğunu anlayınca izin verdi. Lucy mutlulukla şatoya geri döndü. Kral Nani, Lucy’i görünce çok mutlu oldu. Lucy ve Nani evlenerek çok mutlu bir yaşam sürdürdüler.
- Slides: 5