Organ Ban Etkileyen Faktrlerin Belirlenmesi ve Sosyal Pazarlama
Organ Bağışını Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi ve Sosyal Pazarlama Yaklaşımı ile Organ Bağışının Artırılması Nihat Kamil ANIL* Gülnur ETİ İÇLİ** Bülent KILIÇ*** * Yrd. Doç. Dr. , Kırklareli Üniversitesi Vize Meslek Yüksekokulu ** Doç. Dr. , Kırklareli Üniversitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi *** Öğr. Gör. , Kırklareli Üniversitesi Lüleburgaz Meslek Yüksekokulu
Özet � Her gün Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama 19, ABD de 30 ve ülkemizde 6 kişi, bağışlanmış organ sayısı azlığından dolayı gerçekleşemeyen organ nakilleri sebebiyle hayatlarını kaybetmektedir. Organ bağışı artık son safhaya gelmiş organ yetersizlikleri için kabul edilen bir tedavi haline gelmiş durumdadır. Ama ne yazık ki bu tedavileri gerçekleştirebilmenin tek yolu organ bağışının yapılmış olmasıdır. İşte bu çalışma, üniversite öğrencilerinin organ bağışı hakkındaki tutumlarını saptamak için yapılmış bir ön çalışma niteliğinde olup Kırklareli Üniversitesi' nin tüm meslek yüksekokulu ve fakültelerine genişletilecektir. Bu ön çalışmada kullanılmış olan anket, 2015 yılı Şubat ayında Vize MYO ve Lüleburgaz MYO’ da bulunan öğrencilere uygulanmıştır. Katılımcıların organ bağışı hakkındaki tutumlarını ölçen 55 soruluk anket, rastgele örnekleme yöntemi ile 705 öğrenciye uygulanmıştır. Önemli veri eksiklikleri içeren 58 anket analiz dışında tutulmuş, analizler geriye kalan 647 anket üzerinden yapılmıştır. Veriler IBM SPSS 20 programı ile analiz edilmiş olup organ bağışı ile sosyal pazarlama ilişkisi konusundaki bulgular çalışmanın sonunda özetlenmiştir. � Anahtar Kelimeler: Organ Bağışı, Sosyal Pazarlama, MYO Öğrencileri, Vize MYO, Lüleburgaz MYO
GİRİŞ VE AMAÇ � Organ nakilleri birçok hayatı kurtarmaktadır. Nisan 2015 itibarı ile Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’ de 28. 000’ den fazla kişi organ nakli için sırada beklemektedir. Diğer yandan her gün Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama 19, ABD de 30 ve ülkemizde 6 kişi, bağışlanmış organ sayısı azlığından dolayı gerçekleşemeyen organ nakilleri sebebiyle hayatlarını kaybetmektedir. Organ nakillerinin önündeki en büyük engel, organ bağışlarının temin edilebilmesi oluşturmaktadır.
� Uluslararası Organ Nakli kayıtlarına göre, 2007 yılında kadavradan organ bağışı milyonda kişi başına � İspanya’da � � 34. 3 İtalya’da 20. 9 iken Türkiye’de bu rakam 3. 0’dır. � Canlıdan organ bağışı milyonda kişi başına İspanya’da 3. 6 � İtalya’da 3. 1 iken � Türkiye’de 16. 9’dur (Kaça vd. , 2009).
� Bu durumda Avrupa’ daki bağışlar ağırlıklı olarak ölü donörlerden olurken, Türkiye’ de ise canlı donörler önemli rol oynamaktadır. � Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin organ bağışı yapmalarına etki eden faktörler ile organ bağışı yapmama nedenlerini saptamak ve sosyal pazarlama aracılığıyla organ bağışını artırmanın yollarını önermektir.
LİTERATÜR ANALİZİ � Organ bağışı ve nakil konusundaki kişisel tutumları etkileyen etkenler olarak; yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, ekonomik durum, din, hurafeler ve kültür gibi sosyo-demokrafik nitelikler (Çolak vd. , 2008; Bilgel, Sadıkoğlu ve Bilgel, 2006; Kim, Elliott ve Hyde, 2004) ile güven ve bilgi eksikliği (Collins, 2005) raporlanmıştır.
� Türkçe literatürde ülkemizde yapılan araştırmalar çoğunlukla üniversite öğrencileri (Nacar vd. , 2001; Akgün vd. , 2002; Bölükbaş vd. , 2004; Bilge vd. , 2006; Özmen v d. , 2008; Gök Özer vd. , 2008; Kırımlıoğlu ve Elçioğlu, 2010 ; Özer vd. , 2010; Savaşer vd. , 2012; Ceylan ve Aydın, 2012; Kavurmacı vd. , 2014; Sungur ve Mayda, 2014) , doktorlar ve/veya hemşireler (Akgün vd. , 2003; Topbaş vd. , 2005; Şıpkın vd. , 2010; Demir vd. , 2011), deprem mağdurları (Elmas vd. , 2001), lise öğrencileri (Çetin vd. , 2014) Organ yetmezliği olan hastalar ve yakınları, kronik hastalar (kanser ve kalp hastaları vb. ) ve sağlıklı kişiler (Kaça vd. , 2009) ve Türk halkı (Bilgel vd. , 1991 ve tekrarı Bilgel vd. , 2004; Güngörmüş ve Dayapoğlu, 2014) üzerinedir.
� Bu çalışmalara ek olarak; tüm iyi niyet ve bilgimize istinaden işletme, halkla ilişkiler veya pazarlama akademisyenlerinin yaptığı çalışmalar, Argan (2007), Suher (2008) ve Bayın ve Akbulut (2012)’un kavramsal çalışmaları ve Ceylan ve Aydın (2012)’ın yapısal eşitlik modellemesi ile analiz edilen alan araştırması alınabilir. Genel itibariyle frekans analizinin ağırlıklı olarak kullanıldığı bu keşifsel çalışmalarda organ bağışında bulunulmamasının ana nedenleri: vücut bütünlüğünün bozulması (çeşitli çalışmalardaki frekanslar %44, %32, %21, %79, %33, %38, , %12), dini nedenler (%26, %13, %20, %80, %45, %9, %26, %33), bilgi eksikliği (%66, %42, %59, %29, , %8), güven eksikliği (%60, %23), organ mafyası (%29, %32; , %11) ve cevap vermek istememe (%40) olarak özetlenebilir.
TASARIM VE YÖNTEM � Yapılmış olan çalışma, keşifsel tasarıma sahip uygulamalı bir çalışma özelliğindedir. Çalışmanın problemleri ise şu şekildedir: � � � 1) Öğrencilerin, organ bağışı yapma kararı vermelerine etki eden etmenler nelerdir ve bu etmenler belli genel başlıklar (faktörler) altında sınıflandırılabilir mi? 2) Öğrencilerin, organ bağışı yapmamalarının nedenleri nelerdir ve nedenler belli genel başlıklar (faktörler) altında sınıflandırılabilir mi? 3) Organ bağışı sosyal pazarlama yaklaşımı ile nasıl artırılır?
� Çalışmanın anakütlesini Kırklareli Üniversitesine bağlı Vize MYO ve Lüleburgaz MYO’ da 2014 -2015 Eğitim-Öğretim yılı Bahar döneminde öğrenimine devam eden 4376 öğrenci oluşturmaktadır. � 2015 yılı Şubat ayı itibarı yapılmış olan araştırmada rastgele örnekleme yöntemi ile 705 öğrenci örnekleme alınmıştır. Bu öğrencilerden doldurduğu anketlerden önemli veri eksiklikleri içerenler elenerek geriye kalan 647 öğrencinin doldurmuş oldukları anketler üzerinden analiz yapılmıştır.
� Araştırmacılar tarafından literatür taranmış veri toplama aracı olan anket geliştirilmiştir. Anket, katılımcıların organ bağışı konusundaki temel tutumlarını öğrenebilmek için sorulmuş 55 sorudan oluşmaktadır. � Organ bağışını artırmanın yollarının tespitinde frekans analizinden yararlanılmış; öğrencilerin organ bağışı yapma kararı vermelerine etki eden faktörler ile organ bağışı yapmamalarının nedenlerinin tespitinde ise faktör analizinden yararlanılmıştır.
BULGULAR VE TARTIŞMA � Tanımlayıcı istatistiklere bakıldığında organ bağışını artırmanın en etkili yolları olarak sırasıyla: � � � “Bağışlanan organların adil biçimde ihtiyacı olana verilecek olmasının garanti edilmesi” “Organ bağışı ile yaşama dönen kişilerin tanıtılması” “Organ bağış kampanyaları ile insanlara bulundukları çevrede (ev, işyeri, kampüs gibi) ulaşılması” � bulunmuştur.
� Yapılan faktör analizleri sonucunda ise öğrencilerin organ bağışına yapma kararı vermelerine etki eden değişkenlerin tek faktörlü bir yapı gösterdiği ve toplam değişkenliğin %52’ sini açıklayabilen bu tek faktörün “özgecilik (başkalarını düşünme)” olduğu tespit edilmiştir ( KMO = 0, 826; Ki. Kare= 2008, 368; sd= 78, anlamlılık= 0, 000). � Bu faktörün güvenirlik düzeyi kontrol edildiğine ise güvenirlik analizi sonucunda faktöre ait Cronbach Alfa değeri 0, 83 olarak bulunmuştur.
� Öğrencilerin organ bağışını yapmama nedenleri faktör analizi ile araştırıldığında ise toplam değişkenliğin %63’ ünü açıklayabilen üç faktörlü bir yapıyla karşılaşılmıştır. Organ bağışı yapmama sebepleri oluşturan bu faktörler sırasıyla “Korku”, “Kişisel Bakış” ve “İlgisizlik” olarak bulunmuştur ( KMO = 0, 898; Ki-Kare= 5263, 222; sd=136, anlamlılık= 0, 000). � Bu faktörlere ilişkin güvenirlik analizi yapıldığında ise Cronbach Alfa değerleri sırasıyla “Korku” faktörü için 0, 83, “Kişisel Bakış” faktörü için 0, 79 ve “İlgisizlik” faktörü için 0, 84 olarak bulunmuştur.
SONUÇ, ÖNERİLER VE KISITLAR � Sosyal bir fikri topluma benimseterek olumlu davranış değişikliği yaratmak amacıyla yapılan pazarlama faaliyetleri sosyal pazarlama olarak ifade edilebilir. � Organ bağışı konusuna bugüne kadar yaklaşıldığından farklı olarak, sosyal pazarlama yaklaşımıyla bakılabilir. Çünkü sosyal pazarlama yaklaşımı topluma fayda sağlayacak davranış değişikliğinin yaratılmasında oldukça önemli bir yere sahiptir.
� Sosyal pazarlamada sıklıkla kullanılagelen “tutundurma faaliyetleri” ile bağışçıları organ bağışından alıkoyan temel neden olan korkunun önüne geçilmesi sağlanabilir. � Bağış yapmanın başka insanların yaşamalarına imkân vermesi ve bunun bireylerde yaratacağı psikolojik haz üzerinde durularak organ bağışının artırılması sağlanabilir. Bu nedenle sosyal pazarlama kampanyaları özellikle organ bağışı ile toplumun hayırseverlik yönüne vurgu yapılacak şekilde tasarlanmalıdır (LWIN, 2002).
- Slides: 16