ORANTI Aralk 2019 Bir deer artarken bir bakas
ORANTI Aralık 2019
Bir değer artarken bir başkası da aynı oranda artıyorsa; ya da azalırken diğeri de aynı oranda azalıyorsa, bu değerlere birbiriyle “Doğru orantılı” denir. ÖRNEK EKONOMİK VE SOSYAL SEBEPLERİN, BİREYSEL VE TOPLUMSAL HAYATIMIZDA DOĞURDUĞU SONUÇLARI, ORANSAL OLARAK YORUMLAYALIM. Bir değer artarken bir başkası da aynı oranda azalıyorsa; ya da azalırken diğeri de aynı oranda artıyorsa, bu değerlere birbiriyle “Ters orantılı” ÖRNEK denir.
NE DEMEMİZ GEREKİYOR? Bir zamanlar “Durun kalabalıklar, bu yol çıkmaz sokak” diyerek STK’lar, partiler kurarak çalıştık; yönetimlere geldik. Şimdi; “Durun beyler biz bunun için yetki almaya gelmedik” deme noktasındayız. Niçin mi? Bireysel ve toplumsal dengelerimiz bozuldu. Çünkü, oran kavramını kaybettik. GİRİŞ KAPİTALİZM Kapitalizm, tüketicilerin ihtiyaçların karşılamak için değil, geniş pazar ve kâr elde etmek için kurulmuş bir ekonomik düzendir. Özeti: Üret ve sat; faydalı - zararlı fark etmez… TERS ORANTI “İman” ile “günah” ters orantılıdır. İman artarken günah işleme sayısı / yoğunluğu azalır. Tersi de doğrudur. Günah işlemeyi alışkanlık haline getirenlerin imanı zayıflar YAZACAKLARIMIZIN EKONOMİK BÜYÜME Büyümek isteyen bir toplum; şeffaf, uzlaşmacı, adil ve ÇOKLUĞU demokratik olmalıdır. Bunun yolu nitelikli eğitimdir. Eğitim, ve YERİMİZİN AZLIĞI, insanları geliştirir; onlar da ekonomiyi büyütür. TERS DEMOKRASİ BASKI YÖNETİMİ Ekmek için önce “hürriyet” lazım. Hak, hukuk ve fikir ORANTILIDIR. hürriyetinin olmadığı yerlerde ekonomi iyi olabilir mi? Refahın olmazsa olmazı, güçlü bir demokrasidir. "Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir" (Hadis)… Yönetimi eline geçirip keyfince davrananların “Ben de sizdenim” sözleri sorgulanmalıdır.
NE KADAR EKMEK, O KADAR KÖFTE Demokrasi (kısaca), "yönetimde halkın egemenliği" demektir. Yönetimin bir kişi veya grup elinde bulunması ise, "otokrasi"dir. Hür düşünce ve ifade hürriyeti, üretim ve tüketim özgürlüğü sadece demokratik toplumlarda olacağından baskı altındakilere göre daha zengindirler. DEMOKRASİ ve ZENGİNLİK Bir İngiliz dergisi ülkeleri 60 farklı gösterge üzerinden her yıl inceleyerek “Demokrasi Endeksi” yayınlar. Göstergelerden Bazıları: Bazıları “İstişare, seçme ve seçilme hakları, farklı düşüncelerin serbestçe ifade edilmesi, inanç özgürlüklerine riayet edilmesi, hükümetin denetlenmesi, muhalefet, örgütlenme, farklı din ve kültürlerin kendilerini temsil etmesi. DEMOKRASİ vs. ” dir. ve ZENGİNLİK, Ülkelerin demokrasilerini gösteren bu renk skalası, aynı ülkelerin zenginlikleri için de kullanılabilir. Toplumu etkilemek veya heyecanlandırmak amacıyla içine yalan da katılarak yapılan abartılı anlatım ve/veya gösterim. 2018 Demokrasi Endeksi’nde Türkiye, 167 ülke içinde (bir öncekine göre 10 ORANTILIDIR. sıra birden düşerek) 110. sırada yer aldı. . . Raporda: Türkiye'nin döviz cinsinden dış borcunun büyüklüğünden de bahsedilmektedir. Bu rapor, ne durumda olduğumuzun fotoğrafıdır. Yöneticilerimiz, “hamaset”i bırakıp bilime, helâle, milliliğe uygun çözümler üretmeli veya gitmeli; gerisi palavradır. DOĞRU ZENGİNLİK HARİTASI HAMASET (Gaz vermek)
“VAKİT NAKİTTİR” (Türk Atasözü) Çin, önemli iki şehrinin arasındaki mevcut hızlı trenin ulaşımını yarım saat kısaltabilmek için 30 milyar dolarlık yatırım yapıyor. Bu projede, hızı saatte 400 km’yi geçen hızlı tren yapımı da var. Tanıtımda sordular: “Yarım saat için bu kadar yatırıma gerek var mı? ” Cevap: Evet, yılda 600 milyon dolarlık “zaman” kazanacağız. ZAMAN ve ZENGİNLİK VERİMLİLİK Ürün elde ederken harcanan zaman doğrudan maliyeti (dolayısıyla kârlılığı) etkiler. Halkımızın yüzde kaçı “bilimsel, ekonomik ve demokratik alanlarda gelişmeyi” istemekte ve bunun için tavır koymaktadır? Dahası bu soruyu anlayanlar yüzde kaç? Allah’ın torpili yoktur; verdiği aklı kim iyi kullanırsa, o kazanır. ZAMANI DOĞRU Geçmişte yapılan bir araştırmaya göre; KULLANMAK ile, işçi olarak “Ülkemizde kamuda memur, özelde çalışanların günlük sekiz saatlik mesainin ZENGİNLİK, verimliliği ortalama 2 saat. Yani, üretim karşılığı DOĞRU iki saat. Bu Almanya’da 6 saat”… Bugün nasılız? ORANTILIDIR. Ekonomik büyümeyi (zenginleşmeyi) içe kapanarak “hamasi söylemler”le sağlamak mümkün değildir. Sorunları kabullenmek ve çare aramak gerekir. Çare; değişik fikirlere ulaşmada ve onlara şans tanımadadır…
VAHŞİ KAPİTALİZM Yayınlanan bir rapora göre: Dünyada 26 kişinin serveti toplamı 3, 8 milyar insanın (dünya nüfusunun yarısının) toplam servetlerinden fazla. Bunun bir başka ifadesi, dünyanın yarısı 26 kişiye çalışmış… Fakir aleyhine çalışan “faizli kapitalist sistem” var olduğu sürece sömürü devam edecektir. ALINTI SÖMÜRÜ ve ZENGİNLİK “HİKAYE BU” DEMEYİN, YAŞATIRLAR… Köye gelen adam tanesi 10 $’dan maymun O yokken yardımcısı köylülere; “Kafesteki alacağını söylemiş. Köylüler sevinçle ormana maymunlar var ya ben onların tamamını size koşup maymunları yakalamaya başlamışlar. . . tanesi 35 $’dan satayım, siz de patron gelince Adam, binlerce satın alınca maymun sayısı ona 50 $’dan satarsınız. ” Köylüler SÖMÜRÜ azalmış, yakalaması zorlaşmış. Köylüler tam birikimlerini bir araya toplayarak bütün ZENGİNLİK, maymun yakalamaktan vazgeçecekkenve adam maymunları satın almışlar. . . Sonra ne adamı tanesine 20 $ vereceğini söylemiş. Köylüler ne de yardımcısını bir daha gören olmamış. FAKİR ÜLKELER hevesle tekrar maymunların peşine düşmüş Kapitalist sistemin mantığı böyle çalışır; yani İÇİN TERS bulduklarını yakalamışlar. Bir süre sonra fiyat başkasının elindekileri “bir şekilde” almak. 25 $’a çıkmış; ancak bırak yakalamayı, Bunun bir örneği “rejim kavgaları”dır. ORANTIDIR. maymuna rastlamak bile çok zorlaşmış. Bir Komünizme karşı sizi koruyacağız diyen batı gün adam köylülere “Fiyatı 50 $ yaptım. İş için bizi kendisine karşı korunacak hale getirdi. Koyunlar bir ömür boyu kurttan şehre gitmem gerekiyor; yardımcım benim korkarlar, sonunda onları çoban yerime almaya devam edecek” demiş.
FAİZ, SÖMÜRÜ TULUMBASI Görev, ehil olana verilmelidir. Ahlâksızlaşacak/ diktatörlük yapacak olanlara asla güç verilmemeli. Böyleleri insanlara hükmetmeyi, onları yönetmek sanırlar ve lidercilik oynamaya başlarlar. Bu da ekonomik çöküntünün başlangıcı demektir… Seçme görevini tam yapmayanların “şikayet hakkı” yoktur. FAİZ ve TÜRKİYE Bizim gibi ülkeler içine battığı borç batağından kurtulmak için, üretmeli ve israf ile arasına mesafe koymalıdır. Yakın Dün: Ankara T. O. ’nın 2002’de yaptığı bir Bu güne gelirsek: Türkiye 2018 yılında çalışmadan alıntı: “Yabancı yatırımcı, dönemin faize 13, 7 milyar dolar ödeyerek bir banka faizi olan % 69 ile bankaya yatırdığı rekora imza attı…. Son 16 yılda dışarıya parayı 7 ay sonra çektiğinde kazandığını, yıllık FAİZ yaklaşık 151 milyar dolar faiz ödemişiz. % 2 faiz uygulanan Amerika’da 34. 5 yılda, yıllık Bu paralarla neler yapılabileceğini siz ve ZENGİNLİK; % 1. 9 faiz uygulanan A. B. ülkelerinde 36. 5 hesaplayın. (Örnek: Tanesi 5 milyar FAKİRE yılda kazanabilirdi… Yöneticiler ülkenin değil, TERS, dolardan 30 adet Boğaz Köprüsü gibi) … spekülatörlerin işini kolaylaştırıyor”… Aynı DOĞRU Hani biri demişti ya “Ay’a dört şeritli yol ZENGİNE çalışmada: “Son 20 yılda (1982 -2002 aralığını yapacağım dese, vallahi inanırız”. Bu yol ORANTIDIR. kastederek) “Faize ödenen 200 milyar doların faiz dolarlarıyla yapılmış bile. Dolarları bir dolarlık banknotlar olarak uç uca dizilmesi serin Ay’a yol olur… Şimdi de güneşe yol halinde dünyadan, aya kadar 4 şeritli 2 adet yapıyoruz. Çünkü, dünyanın en yüksek otoban kurulabiliyor” denmektedir… faiziyle borç alan ikinci ülkeyiz.
NİYET İKTİDARDA KALMAKSA, SORU: “KİM İÇİN” Özde Müslüman, gördüğü eksik ve yanlışlarda “ikaz edici” olur; “Gidilen yol değil” der. İktidarın nimetlerinden pay alan veya almak isteyen “yalakalar” ise, yanlışı görmek istemezler. Mevcut yöneticileri kutsarlar, toz kondurmazlar. Başarısızlığın üstünü örtmek için “çamurlaşırlar” bile… POPÜLİZM “Politik durumu dramatize ederek halkın ilgisini uyandırmak amacıyla yapılan politika. Halk yardakçılığı. ” (TDK) Yönetim anlayışını dejenere edilmiş “popülizm” üzerine oturtanlar günlük icraat yaparlar. Üyesini, seçmenini memnun etmek adına “faizli ekonomi”yi sürdürmekte sakınca görmezler. Bu da israfın, ona bağlı dış borcun ve faizinin artması demektir. FAİZ ve SİYASETÇİ İman zayıfsa nefis ve şeytan daha etkili olur. Böyleleri için yalan söylemek yol olur. “Bizi aldatan bizden değildir. " (Hadis) Popülist yöneticiler, yandaşlarını “ihya” edebilmek için DEMOKRASİ seçmenini “hayal aleminde” gezdirir. “Kriz zengini” ve ZENGİNLİK, denilen bu yandaşlar; medyalarıyla, makamlarıyla kendilerine rant sağlayanlara DOĞRUdestek verirler. Medyanın, tarikatların, hamasi söylemleriyle uyuşturulmuş yığınlar, ORANTILIDIR. borç/ faiz tablolarıyla ilgilenmezler; istenilen de budur. Yöneticileri putlaştırmayın, altında kalırsınız. Seçmen bilinçsiz, seçilen de liyakatsiz olursa, faturayı (borç ve faizini) ödemek bir avuç azınlık hariç, toplumun geneline kalır. Mevcut borcumuz o kadar çok ki, bizler bitiremeyiz; torunlara kalacak. Geleceğimiz ipotek altında iken hâlâ israfa devam etmek ihanettir…
“SEN EŞEK OLURSAN SEMER VURAN ÇOK OLUR” (Atasözü) Çevresinde, ülkesinde ve dünyada bunca kendini ve geleceğini yakından ilgilendiren olaylar olurken “Bana ne” diyenler, tam da yukarda ki atasözüne layık olanlardır. Akıl, doğru yerde kullanılırsa sahibine doğru hüküm verebilme yeteneği kazandırır. Yetenek geliştirilmemişse akılda yoktur. İSRAF ve BİREY (aile) Atalarımız “işten değil, dişten artar” derken israfın “geçim düşmanı” olduğuna dikkat çekmişlerdir. Bir aile gelirinden çoğunu tüketmeye kalkarsa bedelini kendisi öder… Harcama, israfçı yöneticilerle yapılıyorsa hiç sınır yoktur; faizli borç alıp saray bile yaparlar; nasılsa kendileri ödemeyecek. FAKİRbakabilmesi İÇİN Bireyin geleceğe güvenle için; iş, huzur, adalet, milletiyle övünme İSRAF gibi ve kriterler yanında, bireyler arasındaki “gelir dağılımında” dengenin KALİTELİ gerçekleşmiş olması da gerekir. Ülkemizde nüfusun %1’i milli servetin % 50’sinden GEÇİM, TERS fazlasına sahip olduğuna göre “bu uçurumun yorumu”nu siz yapın. ORANTILIDIR. Özde Müslüman, “faizci ve israfçı sistemin” devamını sağlayanların tuzağına düşmemeli. “Haramdan gelen harama gider”miş. Faizden kazanç(!) sağlayanların paralarını israfta (günahta), vakitlerini laylaylom’da (günahta) harcadıklarını görürsünüz… Servetlerini fakirin emeğini çalarak yapmasalar, özel hayat der geçeriz.
RİSK ALMAYAN “DİYANET” OLUR MU? Faiz, vahiy dini Kur’ân’ın şiddetli yasaklarından biridir. Faiz, sıfır katma değerli (içinde ter olmayan) bir işlem olduğundan fakiri daha fakir yaparken zengini daha zengin yapar. Faizli ekonomi de milli servet (para, mal, mülk vb. ) zenginler arasında dolaşır hale gelir; gelir dağılımı uçurumlar oluşturur. Bugün bunu yaşıyoruz… "Faiz yiyenler ancak şeytanın çarparak sersemlettiği kimse gibi kalkarlar. Bunun sebebi onların, "Alım satım da ancak faiz gibidir" demeleridir. Halbuki Allah alım satımı helâl, faizi ise haram kılmıştır(. . . )" (Kur'ân 2/275) İMAN FAİZ ve İSL M ve FAİZ, "Allah faizi tüketir, sadakaları ise arttırır ve Allah hiçbir inkârcı günahkârı sevmez. " (Kur'ân 2/276) TERS "İnsanların malları içinde artsın diye faizli ödünç ORANTILIDIR. verdikleriniz Allah katında artmaz. Allah’ın hoşnutluğunu isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte (mânevî kârlarını) kat arttıranlar onu verenlerdir. " (Kur'ân 30/39) FAİZ, İYİ BİR ŞEY OLSAYDI ALLAH YASAKLAMAZDI. FAİZ ve DİYANET Diyanet’in dinin omurga ilkelerini görmezden gelmesi, gerektiği kadar gündeme taşımaması söz konusu olabilir mi? Bizde oluyor. . . Diyanet şimdiye kadar “faiz konusu”nu ne oranda öne çıkardı? Faiz konulu fetvalarında netlik var mı? “Zalim sultan karşısında doğruyu söylemek en büyük cihaddır” vb. Hadis’leri hutbelerine yeterince taşıdı mı?
“Özde Müslüman”, dinini ve kendini istismar ettirmez; bu onun “Kendi Doğru Orantısı”dır. Ne kadar eylem o kadar iman. BECERİKSİZ YÖNETİMİN ORANTI GİRDİLERİ BİZE DÜŞEN GÖREV ● Ürettirmez, borçlanmayı sever, israfçıdır… ● Sanal zenginlikle reel fakirliği gizler, başarısızlığı başarı gibi göstermeye çalışır… BİTİRİRKEN ● Algıyla hedef saptırarak “kümestekileri” yolar… ● Yağcı, kapasitesiz, kurnaz tiplerle (Bizden dediği biatcılar’la) çalışmayı sever. ● İslâmcı görünür, seküler hayat yaşar… Her sorunun çaresi bellidir. Özeti: EĞİTİM, ADALET, LİYAKAT. Yanlış yönetimin faturasını vatandaş olarak biz ödeyeceğimize göre; �Tüm yetkileri kendinde toplayan, �Her şeyi kendisinin bildiğini sanan, �Hesap sorulamayan, Yönetim anlayışının değil DOĞRU KURALLARIN HAKİMİYETİNİ SAĞLAMAKTIR Çoğunluğun “Bugün ne yiyeceğim? ”, azınlığın “Akşam balo da ne giyeceğim? ” dediği bu coğrafyada; “özde Müslüman” üç maymunu oynayamaz… ÖZDE MÜSLÜMAN TEDBİR ALMAKTAN SORUMLUDUR. TAKDİR, YÜCE ALLAH'INDIR.
Faydalandıklarıma teşekkürlerimle. . . Aralık 2019
- Slides: 12