ONDOKUZ MAYIS NVERSTES FENEDEBYAT FAKLTES CORAFYA BLM TRKYE
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ COĞRAFYA BÖLÜMÜ TÜRKİYE SANAYİ COĞRAFYASI Dr. Öğr. Üyesi Fatih ALTUĞ
TÜRKİYE SANAYİ COĞRAFYASI INDUSTRIAL GEOGRAPHY OF TURKEY Bu derste kullanılan her türlü belge, bilgi, fotoğraf, harita vb. , dokümanlar sadece eğitim amaçlı olarak kullanılmaktadır.
TÜRKİYE SANAYİ COĞRAFYASI 5. Hafta
Türkiye Ekonomisinin Gelişimi 1908 -1946 Arası
20. YY. Başlarında Ortadoğu’nun Genel İktisadi, Sosyal ve Siyasi Manzarası
Türkiye ve Ortadoğu'nun Genel Durumu • 20 yy başı ya da I. Dünya Savaşı sonrasında Ortadoğu'nun toplam nüfusu 40 milyon civarındaydı. • Mısır ve Türkiye/Osmanlı 13 -14’er milyon, Suriye, Lübnan 3, Irak 2, 5, Filistin/Ürdün 1 Arap Yarımadası 7 -8 milyon nüfusa sahipti. • Nüfusun %80’den fazlası kırsal kesimde yaşıyordu. • Nüfusun %70 -80’i ya tarım ya çobanlık ya da ikisini birden yapıyordu.
Tarım • Ortadoğu tarımı kış yağışlarına bağımlıydı. • Nil, Fırat ve Dicle havzaları ile Şam yakınlarındaki Barada’da sulu tarım yapılıyordu. • Bu bölgelerde pamuk, şeker, hurma, mısır gibi ihracat ürünleri üretilirken, kış yağışlarına bağımlı olan bölgelerde halkın temel ihtiyaçlarına yönelik olarak tahıllar yetiştiriliyordu.
Mülkiyet • Ortadoğu bölgesinde topraklar az sayıda ve varlıklı ailelerin elindeydi. Halkın büyük çoğunluğu onların işçisi ya da kiracısıydı. • Ortaçağdaki feodal yapı=Aşiretler. • Nil’deki tarım topraklarının %50, Irak’taki mümbit hilalin 2/3’ü bellik kişi ve zümrelere aitti. • Anadolu da ise bu durum söz konusu değildi.
• Enerjiye dayalı sanayi tarıma dayanıyordu. Şeker, sigara, halı ve ipek gibi ihracata yönelik imalat. • Kırsal kesimde enerji gerektirmeyen el sanatları ya da ev tipi atölyeler yaygındı. • Bu özelliklere sahip sanayi 19 ve 20 yy. boyunca Avrupa sanayisi ile rekabet edememiştir.
Ticaret • Ortadoğu'nun genelinde 19. yy boyunca toplam ticaret hacmi artış göstermiştir. • Örneğin Osmanlı’da 1830 -1913 arasında ticaret 9 milyondan 45, 9 milyona (TL) çıkmıştır. • Mısır’da 1850 -1910 arasında 5 milyondan 60 milyona çımıştır (Mısır Lirası) ()İngiliz ve kanal etkisi). • Bölge içi ticaret anlayışı Avrupa ile ticaretin gelişmesine doğru evrimdi. Bölgelerarası ticaret artışı.
• 1913’te toplam ihracatın %90’nı ithalatın %70’i Avrupa ile yapılıyordu. • Özellikle Mısır ile İngiltere arasında çok yoğun bir ticari ilişki vardı ve bu nedenle Mısır tıpkı Kanada ve Avustralya gibi “İngiliz Nüfuz Bölgesi”nin bir parçası haline gelmişti. • Benzer ticari ilişkiler Anadolu, Lübnan ve Irak ile Avrupa arasında da görülüyordu.
• Avrupa ile Ortadoğu arasındaki ticaretin artması 1870 -1913 arasındaki birinci küreselleşme dönemine karşılık gelir. • Bu dönemde gemi taşımacılığında olağanüstü bir artış, altının standartlarının belirlenmesi (döviz kurlarını ayarlamak için), pamuk ve tütün gibi ürünlerin fiyatlarındaki değişimi günülük olarak takip edebilmek için deniz dibi telgraf hatlarının çekilmesi uluslar arası ticareti ve küreselleşmeyi teşvik etmiştir. • Öyleki bu dönemde Mısırın ticaret hacmi İngiltere'yi geçmiştir.
• Demiryolları, limanlar ve yeni fabrikaların yapılması için yabancı sermaye akışı arttı. • Bu yatırımlar borçları ve ipotekleri getirdi. Alınan borçlar yatırım dışında kullanılınca Osmanlı ve Mısır iflas etti ve ekonominin idaresi borç alınan ülkelerin eline geçti. • Ortadoğu’daki ekonomik gelişmeler I. Dünya Savaşı ile son buldu. Ticaret akışı durdu, insanlar ve hayvanlar silah altına alındı, açlık, göç, ve ölüm bölgenin kaderini değiştirdi. • Sadece Suriye topraklarına 500 bin kişi öldü. • 1912 -1922 arasında Osmanlı Coğrafyasında 2 milyondan fazla insan öldü. • Savaş döneminin tek olumlu yönü ise yerli imalatçılar ve girişimciler için doğan fırsa ve teşviklerdir.
Siyasi Durum • Savaş sonunda Osmanlının dağılması ile bölgede Türkiye haricinde bağımsız ülke kurulamadı. • Irak, Lübnan, Libya, Cezayir ve Filistin’de manda yönetimler kuruldu. • Mısır ve Arabistan daha sonra bağımsız oldu (sözde). • Ortadoğu siyasi olarak ikiye bölündü: Bağımsız olanlar ve manda yönetimler.
• Osmanlının yıkılması ile bölgenin ekonomik düzeni de değişti. Osmanlı toprakları olan yeni yönetimler arasında gümrük tarifleri, vergiler ve korumacı önlemler konuldu. • Böylece Osmanlı döneminde tıpkı AB ve NAFTA gibi serbest ticaret bölgesi olan Ortadoğu’da ticaret çeşitli bariyerlerle zorlaştırıldı.
• Diğer taraftan 1929 Büyük Buhranı sadece bölgenin değil dünyanın ekonomisin alt üst etti. • 1930’larda devasa şekilde üretimler ve fiyatlar düştü, işsizlik arttı, dünya ticaret hacmi hızla düştü ve 0’ın altına indi yani geriledi. • Dünya tarihinin en büyük ekonomik darboğazı yaşandı. • Yatırımlar durdu, uluslar arası para akışı kesildi. • Gelişmekte olan ülkelerin borç yükü arttı.
• Dünya genelinde yaşanan bu durum Ortadoğu’ya da yansıdı. • Avrupa ile Ortadoğu arasındaki ticaret akışı kesildi ve “deglogalizasyon” sürecine geçildi. • Ticaretin düşmesi, ihraç ürünlerinin üretimini düşürmüş Ortadoğu ülkelerinde peşe “devalüasyon”lar yaşanmıştır. • GSMH artışı bir önceki döneme göre düşmüştür. • Enflasyon hızla artmış, gemi taşımacılığı düşmüş, belli ürünlere erişmek imkansıza yakın olmuştur.
• Irak (petrol) ve Filistin (Almanya dan kaçan Yahudi tüccarlar) küresel kötü gidişten az etkilenmişlerdir. • Kriz döneminde Ortadoğu ülkelerinin çoğu ithalatı sınırlayarak yerel sanayi teşvik etmişler ve tarımı koruma altına almışlardır. Böylece kötü sonuçlarına göğüs germeye çalışmışlardır.
Türkiye Ekonomisinin Gelişimi 1908 -1950 Arası
• 1912 -1945 Türkiye için en zorlu yıllar • Savaşlar ve Büyük Buhran • Savaşların Türkiye’ye Etkisi: • 1913 yılında 17 -18 milyon olan nüfus 1924’te 13 milyon idi. Ölümler, göçler, mübadele, • Nüfusun yaş ve cinsiyet dağılımı (Bazı bölgelerde kadınların %30’u dul, genç nüfus az)
• Kentli nüfus oranı %20+’dan %15’lere düştü. • Osmanlı döneminde daha heterojen olan toplum yapısı homojenleşti. • Azınlıkların sayısı azaldı ve İstanbul ile sınırlandılar. • Savaş yıllarında tarım, sanayi ve madencilik faaliyetleri azaldı, üretim düştü.
• Sadece tarımsal üretim 1914 -1924 arasında % 50’den daha fazla geriledi. • Savaş yıllarında devletin piyasaya korumacı ve müdahaleci politikaları öne çıktı. • Jön Türkler/ittihatçılar, ithalat yerine ithal ikameci politikaları benimsedi. • Kapitülasyonlar ve yabancı tüccarlara tanınan imtiyazlar gerekli yatırımların yapılmasının önündeki bariyerler.
• I. Dünya Savaşı yıllarında ittihatçı hükümetler üç önemli karar aldılar: 1 - Kapitülasyonlar kaldırıldı ve yabancı firmalara tanınan imtiyazlar kaldırılarak Osmanlı yasalarına göre hareket etmeleri sağlandı. 2 - Düşük gümrük vergileri yerine belli ürünlere yüksek vergiler (korumacılık). 3 - Fransa, İngiltere ve Fransa’dan alınan borçlara MORATORYUM ilan edildi.
• 1908 -1922 Savaş Yılları ve Türk Burjuvazisinin Doğuşu • Yabancı sermaye tarafından esir alınmış bir imparatorluk. • Yarı sömürge sözde bağımsız bir toplum. • Yarı sömürge: Dünya ekonomisi içinde hammadde ihracatçısı, mamul madde ithalatçısı, • Örneğin 19 yy tekstilde kendine yeten Osmanlı yüzyılın sonunda tekstil ürünlerini %70 -80’inin ithal etmeye başladı. • Cumhuriyet sanayisi üç beyaz üzerine inşa edildi: tekstil, şeker ve un
• 1913 -1915 Osmanlı Sanayi Sayımlarına Göre: sadece Batı Anadolu ve Marmara’da; • 20 un değirmeni, 2 makarna, 6 konserve, 1 bira, 2 tütün, 1 buz, 3 tığla, 3 kireç, 7 kutu, 2 yağ, 2 sabun, 2 porselen, 11 tabakhane, 7 marangoz ve doğrama, 7 yün, 2 pamuklu iplik dokuma, 36 ham ipek, 1 ipekli dokuma, 35 matbaa, 8 sigara kağıdı, 5 madeni eşya ve 1 kimyasal ürün olmak üzere toplam 168 imalathane ya da fabrika bulunmaktaydı.
• Gerek ittihatçılar gerekse Kemalistlerin ortak görüşü kalkınmanın milli ve yerli burjuvazi ile olacağı idi, çünkü bunlar batıdaki gelişmeyi buna bağlıyorlardı. • Milli bir ekonomi yaratma • 1912 -1922 arası dönemdeki savaşların en olumlu somut sonucu savaş yıllarında yerli burjuva sınıfının doğması olmuştur. • Savaş yıllarında ittihatçılar yerli sermayeyi şirketleşmesi için teşvik etmiş, devletin ihtiyaçları bunlardan sağlanmıştır. • 1914 -1922 arası dönemde ülke ekonomisi öncesine göre daha da bütünleşmiş ve ulusal bir nitelik kazanmıştır
• 1915 sanayi sayımlarına göre 255 sanayi tesisi mevcuttu. • Bunların 72’si 1908’den sonra kurulmuştur. • Toplam üretimin 1913’te %83, 5’i • 1915’te %82, 3’ü gıda ve dokumadan kaynaklanıyordu. • Bu iki sektör toplam istihdamın %70 -75’ini karşılıyordu. • Bu tesislere karşın tüketim ürünlerinin büyük kısmı ithalat ile karşılanıyordu. Ör: 1915’te pamuklu ipliğin sadece % 9, 5’i yerli üretimden
• Savaş yılları hem yerli üretimi düşürmesi hem de dış ticaretin azalması nedeniyle kıtlık yılları olmuştur. • Kentlerde yaşayanların ihtiyaçlarının karşılanması için Jön Türkler piyasaya müdahale etti. • Belli ürünlerin tedariği için tekeller oluştu (Türk Burjuvazisinin doğuşu). • Ticaret azınlıklardan Türklere geçti, sermaye birikimi sağlandı. • Savaş yılları olmasına karşın 1913 -1927 yıllarında Türk sanayisi gelişmeye devam etti.
Yeni Devlet Yenilikçi Kadrolar • Eski devletin yetiştirdiği yenilikçi kadrolar: subaylar, bürokratlar, entelektüeller (Jön Türklerle sıkı ilişkiler). • Aydınlanma fikrinin etkisi: bilime, akla ve özgürlüğe aşırı güven • Amaçları: Yeni bir ulus devlet kurmak, Batılılaşma yoluyla çağdaşlaşmak. • Destek aldıkları kesimler: Ordu, entellektüeller, savaş dönemindeki gayretlerinden ötürü hem Türk hem de Kürt taşra eşrafı, tüccarlar, büyük toprak sahipleri, aşiretler. • Ekonomik vizyonları: Ulusal, yerli, milli bir ekonomi yaratmak
Ulusal Ekonomi Yaratmanın Koşulları • Türklerin oluşturduğu burjuva sınıfı yaratmak • Sanayileşmek, milli ekonomi • Kapitülasyonların kaldırılması • Osmanlı borçlarının taksimi (%67, 85 milyon İngiliz altını) • Ticari imtiyazların kaldırılması, • Anadolu sermayesi ile İstanbul ve İzmir Sanayisinin buluşturulması (İzmir İktisat Kongresi) • Yabancıların elindeki yatırımların millileştirilmesi (limanlar, demiryolları, madenler)
1920 -1945 Arası Gelişmeler • 1920 -1929 ARASI TOPARLANMA VE İYİLEŞME DÖNEMİ • 1929 -1939 ARASI DEVLETÇİ VE KORUMACI POLİTİKALAR • 1939 -1945 ARASI KITLIK YILLARI
1923 -1929 ARASI TOPARLANMA VE İYİLEŞME DÖNEMİ • 1908 -22 döneminin devamı niteliğinde, • Sanayileşme ve Türk Burjuvazisi oluşturma hedefi ile özel sektör desteklendi, devlet eliyle yerli sermayedar/kapitalist yetiştirme, «Milli iktisat ekolü» • Yaltakçılık/affairiste/çıkarcılık, • İş Bankası=Politikacı, çıkarcı bankası (o dönemde). • Kibrit, alkollü içecek üretimi, gaz yağı ithali ve limanların işletmesi gibi devlet tekelindeki KİT’ler iktidara yakın kesimlere bırakıldı.
• 1927 Sanayi Teşvik Kanunu ile gıda işleme, dokuma, çimento ve inşaat malzemelerinin üretimi için teşvikler verildi. • Ulus devlet projesinin gerçekleşmesi ve iç pazarın bütünleşmesi için demiryolları inşa edildi. • Doğu Anadolu ile ülkenin geri kalan kısımları birbirlerine bağlandı.
• Yabancı sermaye girişi teşvik edildi (1920’lerde kurulan 200 şirketin % 30’dan fazlası yabancı ortaklıydı). • 1924’te Öşür/Aşar vergisi kaldırıldı. Böylece; • Savaş yıllarında destek alınan büyük toprak sahiplerinin hediyesi verilmiş oldu. • Küçük çiftçilerin üstündeki baskı kalktı. • Orta ölçekli çiftçilerin refah seviyesi arttı. • Türk tarımı Dünya’daki olumlu havanında etkisiyle hızla gelişti. • Üretim ve verimlilik arttı. • Bu gelişmeler sonucu tarımsal üretim iki kat arttı. • Fakat 1923 -29 döneminde anlamlı bir sanayileşme gerçekleşmedi.
Türkiye’nin 1923 -1946 Arası Temel Ekonomik Göstergeleri Göstergeler 1923 1929 1939 1946 Nüfus Sayısı (milyon) 13 14 17, 5 19 Ort. Yaşam Süresi (yıl) 35 35 35 38 Kentsel Nüfus Oranı (%) 16 17 18 18 Tarımın İstihdamdaki Oranı (%) 80 77 - - GSMH (milyon $) 570 1000 1600 2450 Kişi Başı GSMH ($) 43 70 90 130 Tarımın GSMH içindeki payı (%) 40 52 39 46 İmalat sektörünün GSMH içindeki payı (%) 2 9 17 13 İnşaat Sekt. Dah. Topl. San. GSMH İçinde. Payı (%) 16 14 22 18
1929 -1939 ARASI DEVLETÇİ VE KORUMACI POLİTİKALAR • Temel ekonomi politikası: korumacılık ve devletçilik • İlk sanayileşme dönemi • İçe kapanma • Türk burjuva sınıfının (ya da yaratma girişiminin) beklenen etkiyi yaratamaması, başarısızlığı
Dünya Ekonomik Bunalımı/Büyük Buhran • Büyük Buhran’ın Türk ekonomisine en büyük yansıması tarım ürünlerinin fiyatlarındaki büyük düşüşle olmuştur. • Buğday ve diğer tahılların fiyatları 1929 -33 arasında %60, • En önemli ihraç ürünleri olan fındık, üzüm, tütün ve pamuk fiyatları %50 oranında düştü. Döviz krizi yaşandı. • Bu olumsuzluklar özellikle Ege, Marmara, Akdeniz, Karadeniz ve İç Anadolu Bölgelerinde halk arasında büyük huzursuzluklara yol açmıştır.
• Yaşanan bu krizler ekonomi politikalarında değişikliğe gidilmesine neden oldu. • Liberal politikalar terk edildi Keynesyen, korumacı ve müdahaleci politikalara geçildi. • Gümrük vergileri %13’ten % 46’ya yükseltildi. • Diğer taraftan Almanlar Türk mallarına daha fazla fiyat vererek kendi saflarına çekmeye çalıştı. 1933 -39 arasında Almanya ‘ya ihracat % 13’ten %+0’a çıktı. • Dünya ekonomik krizi nedeniyle uluslararası yatırımlar durma noktasına geldi.
Türkiye’nin 1923 -1946 Arası Temel Ekonomik Göstergeleri Göstergeler 1923 1929 1939 1946 Nüfus Sayısı (milyon) 13 14 17, 5 19 Ort. Yaşam Süresi (yıl) 35 35 35 38 Kentsel Nüfus Oranı (%) 16 17 18 18 Tarımın İstihdamdaki Oranı (%) 80 77 - - GSMH (milyon $) 570 1000 1600 2450 Kişi Başı GSMH ($) 43 70 90 130 Tarımın GSMH içindeki payı (%) 40 52 39 46 İmalat sektörünün GSMH içindeki payı (%) 2 9 17 13 İnşaat Sekt. Dah. Topl. San. GSMH İçinde. Payı (%) 16 14 22 18
Türkiye’nin 1923 -1946 Arası Dönemlere Göre Ekonomik Büyüme Oranları Göstergeler 1923192919391946 1929 1939 1946 Nüfus 1, 9 1, 7 2, 2 1, 2 GSMH 4, 6 10, 3 5, 2 -2, 0 Kişi Başı GSMH 2, 6 8, 4 3, 0 -3, 2 Tarımsal Üretim 4, 9 13, 6 4, 4 -1, 4 Sanayi Üretimi 3, 3 7, 2 5, 2 -3, 0 10, 2 5, 7 2, 6 İnşaat Sek. Dahil Top. San. 4, 5 Ürt.
Devletçilik • Başta tarım ve ihracat olmak üzere ekonomideki sıkıntılar halk içinde hoşnutsuzluklar yarattı ve tek parti rejimine karşı tepkiler gelişti. • Yeni siyasi partiler kurulmaya çalışıldı ve çeşitli nedenlerle bunlara yaşama hakkı verilmedi. • Siyasi sıkıntıları bertaraf etmek için 1932 yılında DEVLETÇİLİK ilkesine geçildi. • Devletçilik: Kent sektöründe üretim ve yatırımların devlet tarafından üstlenilmesidir.
• 1934’te komünist SSCB’nin desteği ile I. Beş Yıllık Sanayi planı devreye sokuldu. (II. Si 1938’de savaş koşulları nedeniyle askıya alındı). • 1930’ların sonunda demir-çelik, dokuma, şeker, cam, madencilik çimento ve kamu hizmetleri alanında KİT’ler oluştu. • Ancak bunların toplam sayısı 20 civarında olup makro ekonomi açısından beklenen etkiyi yapamadı. • KİT’lerin istihdam içindeki payı % 1’lerde kalırken KOBİ’lerin payı %75’lerde idi. • 1920’lerde yandaşlara verilen KİT’ler işletme zorlukları nedeniyle tekrar devletleştirildi.
• Kent ekonomileri gelişirken reel ücretler 1914 seviyesinin altındaydı. • İşçi örgütleri ve sendikal faaliyetler üzerinde baskı kuruldu. • Taşımacılık, bankacılık ve finans sektörü gibi kilit sektörler devletin denetimine geçti. • Bu tedbirler neticesinde ithalattaki düşüş ihracattan fazla gerçekleşince bütçe fazla vermeye başladı. • Bu dönemde tarım sektörü hala ekonominin lokomotifi idi. İstihdamın %75’i GSMH’nın % 50’si tarım sektörü
Türkiye’nin 1924 -1946 Arası Dış Ticareti Göstergeler 1924 -25 1928 -29 1929 -39 1945 -46 İhracat (milyon $) 92, 6 81, 6 107, 7 192, 1 İthalat (milyon $) 114, 8 118, 7 105, 7 108, 7 İhracatın GSMH’ya Oranı (%) 12, 8 11, 4 6, 9 5, 2 İthalatın GSMH’ya Oranı (%) 15, 8 14, 4 6, 8 2, 8 Ticaret Dengesinin GSMH’ya Oranı (%) -3 -3 0, 1 2, 4 Dış Ticaret Hadleri (ihraç fiyatlarının ithal fiyatlara oranı; 1928 -29= 100) 129 100 79 68
Türkiye’nin 1923 -1946 Arası Tarımsal Üretim Endeksleri Göstergeler 1929 -30 1938 -39 1945 -46 İşgücü 100 119 125 Ekilebilir alan 100 142 135 Bitkisel üretim 100 146 120 Verimlilik 100 103 89 Buğday üretimi (milyon ton) 2, 4 3, 8 2, 6 Buğday üretim endeksi 100 160 110 Buğday üretiminde verimlilik 100 113 81 Tahıl üretimi 100 149 99 Tahıl dışı üretim miktarı 100 148 146
• Çiftçiyi korumak ve fiyatları dengelemek için Ziraat Bankası ve TMO aracılığıyla devlet ürün almaya başladı, fakat yeterli olmadı. • Öşür’ün kaldırılması, savaşların bitmesi, nüfus artışı ile birlikte eksik iş gücü açığının kapatılması tarımsal üretimin artmasını sağladı. • • • Demiryolları ile iç pazarların bütünleşmesi Tarımda makinalaşma, Tohum ıslahı, Çiftçi kredilerindeki artış, Tarım alanlarının genişlemesi hem tarımsal üretimi artırdı hem de kentsel ekonomilerin büyümesini sağladı.
- Slides: 46