ONDOKUZ MAYIS NVERSTES FENEDEBYAT FAKLTES CORAFYA BLM SALIK
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ COĞRAFYA BÖLÜMÜ SAĞLIK COĞRAFYASI Dr. Öğr. Üyesi Fatih ALTUĞ
SAĞLIK COĞRAFYASI Helath Geography Bu derste kullanılan her türlü belge, bilgi, fotoğraf, harita vb. , dokümanlar sadece eğitim amaçlı olarak kullanılmaktadır.
SAĞLIK COĞRAFYASI 14. Hafta
Ekolojik denge nedir? • Ekolojik denge, İnsan, hayvan, bitkilerin tabiatta hayatlarını sürdürebilmesi ve birlikte yaşayabilmesi için birbirlerini tamamlamaları ve birbirlerinden istifade etmek istemeleriyle oluşan tabii dengedir. • Örnek: Doğan küçük balıklar büyük balıklar tarafından yenmese denizler 1 yıl içerisinde balıklarla dolar ve taşar. Aynı şekilde doğan sinekler ve böcekler diğer canlılar tarafından tüketilmese yeryüzü 1 metre sinekle kaplanır. Büyük balığın küçük balıkları yiyerek hem karnını doyurması hemde balıkların sayısının aşırı şekilde artmasını önlemesi Ekolojik dengedir. 4
• Bu dengenin temel öğeleri güneş, hava, su, toprak ve besin maddeleri dediğimiz organik maddelerdir. Bu öğelerin hepsine birden veya sadece bir kısmına ihtiyaç duyan ve fakat bu öğelerden birinin olmaması, ya da nitel bir değişime uğraması, canlı varlıkların yok olması demektir. • Doğa; sınıf, sınır, sistem tanımaz ve bu unsurlardaki küçük bir bozukluğun tamiri bir insan ömrüne sığmayacak kadar uzun bir süreci kapsar. 5
Ekosistem nedir? • Ekosistem, kısaca doğanın ekolojik sisteminin kısaltılmış adıdır. Yani doğanın oluşturduğu denge sistemidir, bütünüdür. • Ekosistemin sınırları amaca göre değişir. Örneğin, dünyanın bütünü bir ekosistem olarak ele alınabileceği gibi, onun bir kıtası, bir kıtadaki bir bölge, bir bölgedeki akarsu havzası, bir denizin herhangi bir kesiti, bir kent, bir köy, bir çiftlik, bir havuz, hatta bir evin içindeki küçük bir akvaryum da birer ekosistem olarak ele alınabilir. 6
• Canlıların bir bölümü üretici, bir bölümü tüketicidir. Bitki türleri genel olarak üreticidir. Hayvan türleri ekosistemin tüketici parçalarıdır. • Mikro organizmalar ise, ekosistemde boylarından büyük işler yaparlar. Onlar ayrıştırıcıdır. Bitki ve hayvan atık ve artıklarını ayrıştırarak, ekosisteme geri kazandırırlar. Atık ve artık maddeleri, ekosistemde, üreticiler tarafından tekrar kullanılabilecek hale getirirler. Ayrıştırıcılar olmasaydı, bir hesaba göre tüm yeryüzü 100 m kalınlığında bir çöp tabakasıyla kaplı olurdu. 7
• Ekosistemin çeşitliliği, ilgili ekosistemi oluşturan çeşitli parçaların, yer ve zaman içinde gösterdikleri değişimlere bağlı olarak, onların bir fonksiyonu şeklinde ortaya çıkmaktadır. Yeryüzü üzerinde değişik ekosistem tipleri vardır. Orman ekosistemi, dağ ekosistemi, bataklık ekosistemi, tarım ekosistemi, çöl ekosistemi, deniz ekosistemi bunlardan bazılarıdır. • Ormanlarla kaplı olan sağlıklı bir ekosistem, bitki örtüsü tahrip edildiği taktirde oradaki toprakların erozyon yoluyla kaybolması ile, zaman içinde önce bozkır, sonra da çöl ekosistemi haline dönüşür. Yağışın, suyun ve üretici konumundaki bitki örtüsünün yeterli ölçüde bulunmadığı ortamlarda çöl ekosistemi egemen olur. 8
• Ekosistemin görevi nedir? • Ekosistemin ana görevi, o sistemde doğal olarak yaşayan canlı ve "cansız" türlerin nesillerinin sürdürülmesidir. • Belirli bir ekosistem içinde, o sistemin özelliklerine bağlı olarak, belirli canlı türleri yaşar. Bu nedenle Sibirya'da başka, Arabistan'da başka türler bulunur. Tuz gölünde başka, Beyşehir gölünde başka canlı türleri yaşar. • Bir ekosistemin görevi, kendi içinde çeşitliliği devam ettirmek ve oradaki türlerin nesillerinin sürdürülmesini sağlamaktır. Bu sürdürme bilinçli bir işlem değil, sonuçtur 9
• Ekosistemin doğal canlı ve cansız öğelerinin değişmesi ve bozulması (toprak erozyonu, bitki örtüsünün kaldırılması, su kaynaklarının azalması, yok edilmesi vb. ) ekosistemin görevini yerine getiremez hale gelmesine yol açar. • Ekosistemin doğal dengesinin bozulması söz konusu ekosistemlerde pek çok canlı türünün yok olmasına neden olmuş ve olmaktadır. Bir hesaba göre, yeryüzü ekosisteminde günde 150 türün nesli tükenmektedir. 10
• Ekolojik denge (doğal denge) nedir? • Ekosistemin parçaları (ister bitki türü, ister iklim, isterse toprak olsun) on binlerce ve hatta milyonlarca yıllık bir zaman süreci içinde tekamüle uğrayarak ortaya çıkmışlardır. • Uzun zaman içindeki bu tekamüle bağlı olarak canlı ve cansız parçalar arasında dengeli bir düzen ve çok ince ayarlanmış bir uyum vardır. • Her parça birbirleriyle, değişik derecelerde ilişkilidir. Ekosistemin sağlıklı işlemesi için, sistem içinde her bir parçanın ayrı bir işlevi ve görevi oluştu. Parçalar bu görevlerini farklı zamanlarda ve farklı koşullarda yerine getirebilirler. Ekosistemin parçalarından herhangi biri bozulursa veya o parça sistemden çıkarılırsa, ekosistem verimli çalışamaz zamanla bozulur ve önceki görevini yapamaz hale gelir. 11
• Mısır'da Nil nehri üzerinde 1968 yılında zamanın 'mühendislik harikası olarak adlandırılan Asuvan Barajı yapılmıştı. Amaç, elektrik enerjisi üretme ve sulama suyu elde etme idi. Bu barajın işletmeye açılmasından kısa bir süre sonra; delta tarafında kalan topraklar çoraklaşmaya, nehir ağzındaki denizde yaşayan balık türlerinin çoğu yok olmaya, yabancı uyruklu insanlarda bir karaciğer hastalığı gittikçe artmaya başladı. • Baraj bu bölgede şu olumsuz etkiyi yapmıştı: Baraj yapılmadan önce Nil nehri tarım bakımından çok verimli, zengin alüvyonlu topraklar taşıyor ve bunlarla Nil deltasını doğal gübrelerle gübreliyordu. Ayrıca bu deltayı suluyordu. Baraj yapılınca doğal gübreleme durdu, aynı zamanda kurak bir alan meydana geldi. Bunun sonucunda deniz suyu ve şiddetli buharlaşmayla delta toprakları tuzlandı ve çoraklaştı. Nil nehri, baraj yapılmadan önce, denize döküldüğü kısımda yaşayan balıklara bol miktarda oksijen getiriyordu. Bu sular barajla tutulunca, hem oksijen akımı, hem de balıklar için yem olabilecek bazı organik madde taşınması ortadan kalktı. Bütün bunlarda ekolojik dengeyi bozarak bazı balık türlerinin yok olmasına neden oldu. • Sulama başlayınca sulanan tarlalarda salyangozlar arttı. Müslüman olmayanlar bunlardan bol yedikleri için karaciğer hastalığına yakalandılar. Bunun nedeni biraz güç anlaşıldı. Ancak bir zooloji uzmanı, salyangozlarda parazit olarak yaşayan bir canlının varlığını ortaya çıkardıktan sonra, hastalığın bu parazitten meydana geldiği belirlendi. 12
• Küresel ısınmanın enfeksiyonlar üzerine etkisi • “Küresel ısınma, insanların çeşitli aktiviteleri sonucunda meydana gelen ve sera gazları (karbondioksit, kloroflourkarbon gazları, metan, azotoksitleri, ozon ve su buharı) olarak nitelenen bazı gazların atmosferde yoğun bir şekilde artması sonucunda, yeryüzüne yakın atmosfer tabakaları ile yeryüzü sıcaklığının yapay olarak artması sürecidir”. • Küresel iklim değişimi ise, küresel ısınmaya bağlı olarak, diğer iklim öğelerinin de (yağış, nem, hava hareketleri, kuraklık, vb) değişmesi olayı olup, şimdiye kadar gerçekleşmiş ve gerçekleşmekte olan ekolojik afetlerin en tehlikelisi olarak kabul edilmektedir. 13
Küresel ısınma, insanlık için değişik felaketlere neden olma yanında enfeksiyon hastalıkları sıklığı ve etkenlerini de etkileyecektir. Küresel ısınma sonucu daha önce görülmeyen bazı enfeksiyon etkenlerinin vektörü olan böceklerin daha yüksek yerlerde görülmeye başlanması konunun örnekleri arasındadır. Ortalama dünya sıcaklığının 2100 yılına kadar 2 o. C kadar yükselmesi beklenmektedir; bu durum enfeksiyon hastalıklarının bulaşma ve yayılmasını etkileyecektir. Artan sıcaklığın değişik patojenlerin üremesini artırıp, kuluçka dönemini kısaltacağı bildirilmektedir. Gece sıcaklığının artması sıtma ve deng hastalığı vektörü sivrisinekler için uygun ortam oluşturmaktadır. 14
• Enfeksiyon hastalıklarının mevsimlerle ilişkisi iyi bilinen bir husustur. Soğuk algınlığı, grip, pnömokokenfeksiyonları ve rotavirus ishalleri kış aylarında, solunum yolu sinsitisivirusu (RSV) enfeksiyonları ve kızamık ilkbaharda, çocuk felci ve diğer enterovirus enfeksiyonları yaz, parainfluenzavirus enfeksiyonları güz mevsiminde daha sık görülmektedir. • İklim değişiklikleri sonucu sıcaklığa bağlı ölümler… • Kuraklık sonucu su kaynaklarının giderek azalması sanitasyon eksikliğini doğuracak ve salgın hastalıklar insanlığı tehdit edecektir. Günümüzde Amerika kıtası dahil değişik ülkelerde görülen kolera salgınları bunun bir örneğidir. • İklim değişiklikleri arasında dengesiz yağmurların yol açtığı taşkınlar ve su baskınları su kaynaklı enfeksiyonları, paraziter ve bakteri kaynaklı ishalleri artırmaktadır. 15
• YARARLANILAN KAYNAKLAR • Boulos K, M. N. , Roudsarı A. V. , Carson E. R. 2001. “Methodolical Review Health Geomatics: An Enabling Suite of Tecnologies in Health and Healthcare” Journal of Biomedical Informatics, 34: 195 -219. • Hapçıoğlu, B. , 1987. “Ülkelerin Sağlık Planlamasında Tıbbi Coğrafyanın Yeri”. İ. Ü. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (Yayınlanmamış Doktora Tezi), . İstanbul. • Karakuyu, M. 2004. “Coğrafya ve Coğrafi Bilgi Sistemleri Arasındaki İlişki”. Fırat Üniversitesi, 3. Coğrafi Bilgi Sistemleri Bilişim Günleri, 6 -9 Ekim, 314 -346, İstanbul. • Mclafferty, S. L. 2003. “Gıs and Health Care”. Annu. Rev. Public Health. 24: 25– 42. • Özçağlar, A. , 2003. Coğrafyaya Giriş. 3. Baskı, Ankara. • Rıner, M. E. and others. 2004. “Public Health Education And Practice Using Geographic Information System Technology”. Public Health Nursing. 21 (1): 57– 65. • Timor, A. N. , 1996. “Tıbbi Coğrafya: Amacı ve Kapsamı” İ. Ü. Ed. Fak. Coğ. Böl. Coğrafya Dergisi, s. 4. • Özey, R. , Sağlık Coğrafyası, Aktif Yayınları, İstanbul. • Yüceşahin, M. , Sağlık Coğrafyası Ders Notları, Ankara Üniversitesi, Açık Erişim. • Yiğit-Kantürk, G. 2011. “Türkiye’de Sağlık Coğrafyası Çalışmaları Üzerine Bir Değerlendirme. ” e- Journal of New World Sciences Academy, 6 (1), 30 -41. • Günay, S. , and Saraç, İ. 2010. “Kanser Ölüm Oranı Haritaları. ” TÜCAUM VI. Coğrafya Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Ankara, November. 61 -71. • Çalışkan, V. 2010. “Çanakkale İlindeki Bitkisel Kaynaklı Sağlık Risklerinin Değerlendirilmesi. ” Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 20 (1), 55 -82. • Çalışkan, V. and Sarış, F. 2008. “Çanakkale’deki Yükseköğretim Öğrencilerinin Genel Sağlık Durumlarını Etkileyen Çevresel Faktörlerin Araştırılması. ” Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 18 (1), 43 -70. 16
- Slides: 16