ONDOKUZ MAYIS NVERSTES FENEDEBYAT FAKLTES CORAFYA BLM EKONOMK
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ COĞRAFYA BÖLÜMÜ EKONOMİK COĞRAFYA Dr. Öğr. Üyesi Fatih ALTUĞ
EKONOMİK COĞRAFYA Economic Geography Bu derste kullanılan her türlü belge, bilgi, fotoğraf, harita vb. , dokümanlar sadece eğitim amaçlı olarak kullanılmaktadır.
EKONOMİK COĞRAFYA 4. Hafta
6 - Ölçek Ekonomileri: Firma büyüklüğü/ölçeği • Ölçek, üretim miktarı ile üretim miktarını belirleyen sabit sermayenin büyüklüğüdür. • • • Çalışan sayısı, Ücretler, Sermaye büyüklüğü, Üretim miktarı, Satış miktarı, Hammadde ve yarı mamul miktarı, İşletme alanı, Kullanılan enerji miktarı, Makine parkının büyüklüğü 4
• Firmaların ölçek sınıflandırması: • KOSGEB’e Göre • 1 -50 çalışan Küçük Ölçekli Firmalar • 51 -150 çalışan Orta Ölçekli Firmalar • 151+ çalışan Büyük Ölçekli Firmalar • • • TÜİK’e Göre 1 -9 çalışan Çok Küçük Ölçekli Firmalar 10 -49 çalışan Küçük Ölçekli Firmalar 50 -99 çalışan Orta Ölçekli Firmalar 100+ çalışan Büyük Ölçekli Firmalar 5
• Ölçek ekonomisi, firmanın üretim ölçeğini artırması sonucunda sağladığı tasarruf ve maliyet avantajlarıdır. • Firma ölçeği büyüdükçe: • Üretilen birim ürün başına maliyetler azalır. • Hammadde yada mamul madde daha ucuza temin edilir. • Firmanın rekabet gücü artar. Ancak ölçek ekonomilerinde ürün maliyetleri bir noktadan sonra artar. Bu nedenle optimum ölçek büyüklüğü sektöre ya da sanayi koluna göre değişir. 6
• Ölçek ekonomileri firmaların avantaj sağlamaları için belli yoğunlaşmalarına neden olur. • Yoğunlaşma, firmaların faaliyet gösterdikleri piyasalar ve bu piyasalar içerisinde üretim ve dağıtım zincirindeki yerleri dikkate alınarak yatay, dikey ve karma yoğunlaşma olmak üzere üçe ayrılmaktadır (Çelen, 2010: 13 -16). • Yatay yoğunlaşmalar, benzer mal ve hizmet üreten piyasalarda birbirleriyle rekabet halinde bulunan firmalar arasında gerçekleşen yoğunlaşmalardır. 7
• İki beyaz eşya üreticisinin birleşmesi, yerel bir marketin başka bir hipermarket zinciri tarafından devralınması veya ilaç üreten iki firmanın oluşturduğu ortak girişim yatay yoğunlaşmalara örnek olarak verilebilir • Yatay yoğunlaşma sonucunda ilgili piyasadaki firma sayısı en az bir tane azalmakta ve ortaya çıkan yeni firmanın piyasa payı daha büyük olmaktadır. (oligopol piyasa/tekelci) 8
• Dikey yoğunlaşmalar, bir mal veya hizmetin üretim ve dağıtımının farklı aşamalarındaki firmalar arasında olmaktadır. • Dikey yoğunlaşmalar yukarı veya aşağı yönlü olabilmektedir. Yukarı yönlü yoğunlaşmada bir malın alıcısı durumundaki firma tedarikçi konumundaki firmanın kontrolünü ele geçirmektedir. Aşağı yönlü yoğunlaşmada ise, ürünün tedarikçisi konumundaki firma ürünün alıcısı konumundaki firmanın kontrolünü devralmaktadır (Çelen, 2010: 13 -16). • Örneğin bazı eski büyük otomobil firmaları, kendi demir ve kömür madenlerine sahipti ve kendi çeliklerini ürettiler… 9
• Karma yoğunlaşmalar, faaliyet alanları bakımından aralarında hiçbir girdi-çıktı ilişkisi bulunmayan firmalar arasında gerçekleşen yoğunlaşmalardır. • Bu tür yoğunlaşmalarda taraflar birbirlerinin fiili veya potansiyel rakibi değildir. Bir telefon şirketiyle bir araba kiralama şirketinin birleşmesi buna örnektir. 10
7 - Firmalar arası Ölçek Ekonomileri: Yığınlaşma/Yığılma Ekonomileri • Ekonomik faaliyetlerin belirli bir mekanda toplanması ile ortaya çıkan ve maliyetlerde gerçekleşen azalmayı ifade eden etkiler “yığılma ekonomileri” olarak adlandırılmaktadır. (Marshall, 1920). • Yığılma ekonomilerinin çeşitli büyüklükte ve etkinlikte olmaları, yığılma sürecinde gerçekleşen coğrafi örüntüyü farklılaştırmaktadır ve böylece ekonomik birimlerin yerleşimleri mekansal bir eş dağılım göstermemektedir. • Bu nedenle, mekansal farklılaşmaya yol açan faktörlerin belirlenmesi önem taşımaktadır 11
Statik Dışsallıklar-Yığılma ve Kentleşme Ekonomileri • Yerelleşme ekonomileri, aynı alana yerleşmiş aynı endüstriye dahil olan firmaların oluşturduğu yığılma ekonomileridir ve yerel endüstri düzeyinde ortaya çıkması nedeniyle firmalar için dışsal, endüstri için ise içsel sonuçlar doğurmaktadır (Bursa’da Otomotiv, Denizli’de Tekstil, Silikon Vadisinde Teknoloji). • Kentleşme ekonomileri, belirli bir kent alanındaki toplam çıktı artışı sonucunda tüm firmaların maliyetlerinde azalma yaratan dışsal etkiler olarak tanımlanmaktadır (Goldstein ve Gronberg, 1984). 12
• Kentleşme ekonomileri, yerelleşme ekonomilerinden iki noktada ayrılır: • Kentleşme ekonomileri, yerelleşme ekonomileri gibi sadece tek bir endüstri ölçeğinde değil, kentin bütününde ortaya çıkarlar. • Kentleşme ekonomileri, yerelleşme ekonomileri gibi sadece tek bir endüstriye dahil olan firmalar için değil, kentteki tüm firmalar için geçerli olurlar (Kıymalıoğlu, 2004). 13
Dinamik Dışsallıklar • Dinamik dışsallıklar, uzun dönem ilişkiler ve etkileşimlerin tarihi ile güçlenen yerel bilgi birikimleriyle gerçekleşmekte, ekonomik aktörler arasındaki iletişim ile ortaya çıkmaktadır. • İletişim ve etkileşimin yoğun olduğu durumda fikir ve bilgiler hızla yayılmaktadır. • İletişimin sıklığı ise coğrafi yakınlık tarafından belirlenmektedir ve bu yakınlık özellikle büyük kentlerde önemli bir dışsallık yaratmaktadır. • Dinamik dışsallıklar, genel olarak teknolojik dışsallık niteliğindedir. Bir firma ya da endüstride gerçekleşen bir yenilik, bilgi yayılmaları yolu ile piyasa mekanizmasına dahil olmadan diğer firma ve endüstrilere olumlu dışsallıklar sağlayıp verimliliklerini artırmaktadır. 14
• Aynı alana yerleşmiş aynı endüstriye dahil olan firmaların oluşturduğu yerelleşme ekonomilerinde bilgi yayılımı ortaya çıkıyorsa MAR dışsallıkları, • Farklı endüstriler arasındaki kentleşme endüstrilerindeki firmalarda gerçekleşiyorsa Jacobs dışsallıkları olarak ifade edilmektedir (Küçüker, 2012: 3; Kıymalıoğlu ve Ayoğlu, 2006: 199 -200; Kıymalıoğlu, 2005: 81). • Bir firmanın Ar-Ge faaliyetleri ile elde ettiği bilgi aynı kentte ve aynı endüstride bulunan firmalar arasında karşılıklı etkileşim sonucunda yayılır. Ulaşılan her yeni bilgi firmaların verimliliklerini olumlu yönde etkilediği için oluşan MAR dışsallıklarından yararlanabilmek için firmalar birbirlerine yakın yerleri tercih edeceklerdir. • Böylece bölge içinde gerçekleşen konferanslar, toplantılar, endüstriyel casusluk, ürün taklidi, endüstriye hizmet eden eğitim faaliyetleri sayesinde bilgiye erişim kolaylaşacaktır (Kıymalıoğlu, 2005: 81). 15
• MAR dışsallıkları aracılığıyla yerel girdi kaynaklarındaki farklılaşmaların yarattığı koşullarda hem ekonomik büyüme yerelleşmekte hem de farklı yerleşim bölgeleri sistematik olarak farklı ekonomik etkinliklerde uzmanlaşmaktadır (Küçüker, 2012: 3). • Bu bağlamda yenilik sürecinde aynı sektörden firmaların bir arada bulunması yenilikçi uzmanlaşmayı da beraberinde getirmektedir. 16
Ürün Döngüsü • Ürün döngüleri, bir ürünün gelişimi ile başlar ve daha iyi bir şeyle değiştirildiğinde sona eren ürün ömrüdür. • Ürün döngüsü, coğrafi olarak önemlidir. • Çünkü bir ürün özellikle esnek üretim sisteminde birden fazla coğrafi alanda üretilerek nihai halini almaktadır. 17
Kontratief Dalgaları • Kapitalist ekonomilerin tarihi, hızlı büyüme, yüksek kazançlar ve düşük işsizlik dönemleri, ardından kriz dönemleri, ekonomik bunalım, iflaslar ve yüksek işsizlik olmak periyotlarıyla doludur. 24
• Literatürde, Rus iktisatçı Nikolay Kondratieff (veya bazı kayanklarda Kondratiev olarak da yazılmaktadır) adına ithafen bu şekilde anılan ve makro iktisat seviyesindeki ekonomik hareketliliği modellemek için kullanılan dalga teorisidir. • Basitçe kapitalist ekonominin belirli dönemleri olduğu ve bu dönemlerin birbirini tekrarladığını iddia etmiştir. Yani kapitalist sistemin kendisini yenileme özelliği olduğunu ortaya koymuştur. http: //ybsansiklopedi. com/wp-content/uploads/2014/10/2. Kondratieff-Dalgalar%C 4%B 1 -ve-Yenilik. pdf
• Bu iddiası komünist Rusya’da kapitalizme karşı olmaması yüzünden kendisinin kurşuna dizilerek idam edilmesi ile sonuçlansa da daha sonraları Schumpeter tarafından çalışmaları teori haline getirilmiş ve günümüze kadar ulaşmıştır. • Buna göre 20 ile 30 yıl arasında değişen sürelerde aşağıdaki aşamaların yaşandığını ve burada bir tekrar olduğunu söyleyebiliriz:
• 1. Dalga: Büyüme: 1791 -1817 arası yükseliş olarak algılanmakta ve demir işlemesi, buhar makineleri ve tekstil gibi çok sayıdaki ağır sanayi gelişmesini 1817 yılında tepeye taşımıştır. • Küçülme aşaması ise 1817 – 1851 arasında ise ekonomi bu üretmiş olduğu yenilikleri (innovation) tüketmekte (veya hazmetmekte) ve ekonomiyi sıçratacak bir yenilikten yoksun olarak aşağıya inmekte nitekim 1851 yılında dibe vurmaktadır
• 2. Dalga: • Büyüme: 1851 - 1870 yılları arasında yaşanmıştır ve tren ağının yayılması, buharlı gemiler kömür ve doğal gazın kullanılmaya başlaması telgraf gibi iletişim araçlarını üretmiştir. • Ardından 25 yıl kadar süren elde edilen yeniliklerin ardından düşüş eğilimi başlar ve 1896 yılında dalganın dip noktasına ulaştığı söylenebilir.
• 3. Dalga: • Büyüme 1913 birinci dünya savaşına kadar süren nispeten kısa bir yükseliş dalgasından bahsedilebilir. • Bu süreçte çelik, elektrik, petrol, telefon, boya sanayii gibi çok sayıda yenilik gelmiş ve ekonomik hareketliliği arttırmıştır. • 1929 yılında yaşanan büyük buhran ise ekonominin dibe vurduğunun işaretidir. Ancak tam dip noktasının 1939 yılına hatta ikinci dünya savaşının sonuna kadar sürdüğünü söyleyebiliriz.
• 4. Dalga: • 1945 sonrasında 1974 yılında en dip noktasına ulaşan ve 1990’lardan itibaren bilişim teknolojilerinin hareketlenmesi öncesinde sona erdiği söylenebilecek olan dalgadır. • 1974’teki petrol buhranı ile biten döngü için fiber lifler, televizyon, transistor, entegre devreler ve hatta bilgisayarlara kadar çok sayıda yeniliği getirmiştir. • Bu dönem ayrıca Fordist yaklaşımın ağırlık kazandığı dönemdir. Sanayi devrimi, üretim ve üretime bağlı kavramların hayata girdiği yenilikleri içerir. • Örneğin kalite kavramı veya kalite yönetimi bu dönemde önem kazanmıştır ve yerini bilgi ekonomisine ve bilişim teknolojileri ağırlıklı dalgaya bırakmıştır.
• 5. Dalga: • 1990 ve sonrasında içinde bulunulan dönem olarak görülebilir. Bazı araştırmacılar 2008 – 2010 yılları civarında dünya çapında yaşanan ekonomik krizi bu dönemin dip noktası olarak değerlendirmektedir. • Ancak dalga henüz tamamlanmadığı için kritik edilmesi oldukça güçtür. • Dalganın en önemli özelliği, yazılım dünyası, internet ve bilişim dünyasında yaşanan yeniliklerin hayata girmiş olması ve sosyal yaşantıda köklü değişimler yapmış olmasıdır.
• Yenilik ve Kondratieff Dalgaları • Kondratieff dalgalarının toplumsa, ekonomik ve yönetimsel hayattaki değişimleri açıklamak için kuvvetli bir araç olduğu anlaşılmaktadır ancak Peter Drucker gibi araştırmacılar ‘’yenilik’’ (innovation) kavramını açıklamak için bu dalgaların yeterli olmadığını savunmaktadır (Seker, 2014). • Yenilik kavramı daha çok yönetimsel düzeyde yaşananların bir neticesi olarak değerlendirilmektedir. Drucker’a göre ‘’Sosyal teknoloji’’ kavramı ekonomik dalgalardan çok, mühendislik veya ilaç geliştirme sürecindeki gibi herhangi bir işin nasıl daha iyi yapılabileceği sorusu üzerine inşa edilmelidir. • Örneğin Mc. Dolands’ın başarısının arkasında genel olarak yönetimsel başarılar bulunmaktadır ve temin süreçleri, ürünlerin hazırlanması, satılması, tanıtılması veya servisine kadar giden sürecin iyi yönetilmesi ile ilgilidir. Burada, kondratieff dalgalarının etken gücü olan dönemsel yüksek teknolojiden çok yeni değer katan bir sürecin doğru tasarlanması ve doğru yönetilmesi vardır.
- Slides: 35