ONDOKUZ MAYIS NVERSTES ETM BLMLER ENSTTS ETM BLMLER
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİMDALI Ders: Güncel Psikolojik Danışma Yaklaşımları Konu: Duygu Odaklı Terapi Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Yücel ÖKSÜZ Hazırlayan: Halil İbrahim ERTUĞ KASIM, 2020
Duygu Odaklı Terapi Leslie Samuel Greenberg (1945 -) Sue Johnson (1947 -)
Leslie Samuel Greenberg ü 1947 Yılında Güney Afrika’nın başkenti Johannesburg’da dünyaya gelmiştir. üMakine Mühendisliği alanında lisans üSistem Mühendisli alanında yüksek lisans üYork Üniversitesi Psikoloji Bölümü doktora (1975) üGestalt Terapi Eğitimi (1973) üGestalt teknikleri ve Birey Merkezli Terapinin danışan/danışman ilişkisini birleştirerek çift ve aile terapisi üzerine çalışmalar yapmıştır.
Sue Johnson ü 9 Aralık 1947 İngiltere’nin Chatham şehrinde dünyaya gelmiştir. üHull Üniversitesi Edebiyat Bölümü lisans (1968) üBrithish Columbia Üniversitesinde Psikolojik Danışma alanında doktora (1984) üGeesberg ile birlikte bağlanma teorisine dayanan çiftler için psikoterapötik bir yaklaşım olan duygu odaklı çift ve aile terapisi programını geliştirmiştir.
Duygu Odaklı Terapi danışanın istenmeyen yaşantılarını ya da problemli duygusal deneyimlerini değiştirmede doğuştan bir potansiyel olarak getirilen duyguların etkili olduğunu vurgulamaktadır. Danışanların kendi yaşamlarında önemli bilgi ve anlamlara ulaşmada yine duyguların aracılık edebileceğinin ileri sürmektedir.
Duygu Odaklı Terapinin Felsefi Temelleri 1 -Birey Merkezli Terapi 2 -Gestalt Kuramı 3 -Varoluşçu Kuram Bu kuramların dışında etkilendiği bir çok kuram bulunmaktadır. Greenberg bir tanımında Duygu Odaklı Terapinin duyguları merkeze alan tüm terapi yaklaşımlarını genel bir ismi olduğunu belirtmiştir.
1 -Birey Merkezli Terapi ve Duygu Odaklı Terapi (DOT) üHer iki yaklaşımda duyguların önemine vurgu yapmaktadır. üBirey merkezli terapi davranış değişimini gelişim sürecinde görürken, duygu odaklı terapi işlevsel olan ve olmayan duyguların düzenlenmesinde görmektedir. üHer iki yaklaşımda samimi güvenilir empatik bir terapötik bir ilişki vardır. üPsikoterapötik açıdan Birey Merkezli Terapide yorumlama kesinlikle yapılmaz, eleştirilmez, sorgulanmaz, DOT ise yorumlama yapılır.
2 -Gestalt Terapi-Duygu Odaklı Terapi üDOT en fazla etkilendiği kurumadır. üGestalt terapide sağlıklılık bütünün parçalarının birleşmesinde olduğunu benimser, DOT de bunu kabul eder. üBitirilmemiş işler her iki kuramda da kabul edilir. üHer iki kuramda duyguları ifade etmenin iyileştirici rolünü kabul eder. üKendilik her iki kuramda da bireyin çevre ile etkileşiminde ortaya çıkan bir sistemidir. üBazı teknikler ortaktır.
Varoluşçu Kuram-Duygu Odaklı Terapi üHer iki kuramın önemle üzerinde durdukları nokta anlamdır. üVaroluşçu kurama göre insanın en temel dürtüsü anlama isteğidir, DOT ise insana anlam aratmanın işlevselliğinin özü olduğunu belirtir. üHer iki kuramda kaygı ile ortay çıkan duyguları terapinin odak noktası yapar
TEMEL KAVRAMLAR İnsan Doğasına Bakış: İnsan farklı parçaların bir araya gelmesinden oluşan bir bütündür ancak parçalar farklı yaşantılarla ilişkilidir. İnsan kendi deneyimlerinin uzmanıdır. Hissettikleri duygulara yoğunlaşarak daha uyumlu hale gelebilirler.
Duygu: Bir olay, kimse ya da nesnenin insanın iç dünyasında oluşturduğu, uyandırdığı yankı, etki, tepki, izlenim. (TDK) Duygu, bireyin ruh halinde biyokimyasal ve çevresel tesirlerle etkileşiminden doğan kompleks psikofizyolojik bir değişimdir. Kişiye özgü sağlık duyusunu belirleyen temel faktör olup, insanın günlük yaşamında merkezi bir rol oynar. Bu yüzden pek çok bilim dalı ve sanat biçimi tarafından araştırılmıştır (Wikipedia) En temel düzeyde duygular, insanları çevreye yönlendiren ve onların iyi oluşlarını düzenleyen bilgi işleme sürecinin ve eylem hazırlığının uyarlanabilir formudur. (Greenberg 2002)
Duygu Şemaları: Duygu şemaları içerik bakımından kişiye özgü olan duygular, amaçlar, anılar, düşünceler ve davranışsal eğilimleri birbirine bağlayan, bir grup düzenleyici prensip olarak tanımlanır. • Algısal/ Durumsal Bileşenler • Bedensel Bileşenler • Motivasyonel /Davranışsal Bileşenler • Duygusal Şema Çekirdek Süreçleri
Duyguların Sınıflandırılması 1 -Birinci Duygular a-Birincil İşlevsel Duygular b-Birincil İşlevle Olmayan Duygular 2 -İkincil /Tali Duygular 3 -Araçsal/Mış Gibi Duygular
1 -Birinci Duygular a-Birincil İşlevsel Duygular Bireyin olaylar karşısında verdiği içgüdüsel içerikli temel duygusal tepkileri içerir. Bu duygular hayatta kalma dürtüsü ve kişinin varlığını koruması için bilgi sağlar. Özellikle hızlı gelişen bu duygular uyarıcı ortadan kalktığında, kaybolur ya da etkisi azalır.
Duyguların Sınıflandırılması 1 -Birinci Duygular b-Birincil İşlevle Olmayan Duygular Bu duygularda temel duygulardır ancak, işlevsel olan duygular gibi faydalı değil zararlı, sağlıksız duygulardır. Bu duyguların kökeni bireyin geçmişte yaşamış olduğu olumsuz deneyimler, çocukluk yıllarında giderilmeyen ihtiyaçlar, bitirilmemiş işler vb. durumlardan kaynaklanabilir. Örneğin terk edilmişlik, yalnızlık, utanç, pişmanlık, değersizlik, sürekli kaygı bu duygulardandır. Kişinin “Kendimi çok yalnız hissediyorum, Onsuz yaşayamam gibi hissediyorum” gibi cümlelerle ifade edilebilir.
Duyguların Sınıflandırılması 2 -İkincil /Tali Duygular İkincil duygular daha çok birincil duygulara karşılık geliştirilen tepkilerdir. Bu tür duygular insanların asıl hissettikleri duyguları kamufle ettiği için problemi daha karışık hale getirirler. Örneğin birey kendisini öfkeli hissedebilir ancak bu duygusunun altında yatan incinmişlik duygusu alabilir
Duyguların Sınıflandırılması 3 -Araçsal/Mış Gibi Duygular Araçsal duygular bireyin belli bir hedefe yönelik ortaya koyduğu, çoğu zaman bilinçli, etkileme ve elde etme maksatlı gösterilen duygulardır. Bu duygular ile bireyler hedeflerine ulaşmaya çalışırlar.
Canlı ve yenidir Koşullar değiştiğinde değişir Birincil İşlevsel Duygular Dışsal ipucu alanlar çevreye tepki vermek amaçlı eylem yönelimlidir İçsel ipucu alanlar daha yavaştır Danışan hissedene kadar keşfedilir Benlik bütünlüğü ve bağlanma sağlar Eski duygulardır Danışan bu duygulara saplanmıştır Her zaman en son ki kadar kötü hissettirir. Koşullar değiştiğinde değişmez Birincil İşlevsel Olmayan Duygular Derindir ve stres vericidir Genellikle bireyin kendisi ile ilişkilidir Kişiliğinin bir parçasıdır Bağları ve benliğin bütünlüğünü bozar Rahatsızlık vericidir, dengesizdir, alt üst eder Globaldir, özel değildir İkincil Duygular Depresyon semptomlarını içerir Benlikle ilişkili değildir Daha çok birincil duyguları gizler
Duygu Koçluğu: Duygu odaklı terapide danışan ile danışman arasında öğrenci koç arasında ilişkiye benzer bir ilişki kurulur. Karşılıklı empatik anlayışa ve güvene dayalı bu ilişkide duygu koçu olarak danışman, danışanın alternatif tepkiler geliştirmesi, duyguların işlenmesi, deneyiminin derinleşmesi, farkındalığın arttırılmasına çalışır.
PSİKOLOJİK DANIŞAMA SÜRECİ Psikolojik Danışma Amaçları 1 -Bireyin birincil işlevsel duygularına ulaşmak 2 -Önceden kaçınılan veya sembolize edilmeyen birincil işlevsel duygu ve ihtiyaçları fark etmek ve deneyimlemek 3 -Bireyin ihtiyaçlarına hedeflerine, eylem eğilimlerine ulaşmasına yardımcı olmak. 4 -Bireyin geçmişte üstesinden gelemediği duyguları yeniden yaşamasına ortam yaratarak deneyim kazanmasını sağlamak, 5 -Bireyin işlevsel olmayan duygularının yerine işlevsel duygular geliştirmesine yardımcı olmak.
Psikolojik Danışmanın Rolü 1 -Yaşantısal Deneyimleme Danışanın farklı zamanlarda ve farklı şekillerde çalışmasına yardımcı olma 2 -Göreve Odaklanma; Danışanın temel terapötik görevleri yerine getirmesini kolaylaştırma ve ona odaklanma, 3 -Benlik Gelişimi; Danışanın sorumluluk duygusun ve güçlenmesini teşvik etme.
Duygusal Müdahale Yöntemleri üDuygusal Farkındalık üDuygusal Dışavurum üDuygu Düzenleme üDuygunun Dönüştürülmesi üDüzeltici Duygusal Deneyim
Psikolojik Danışma Süreci 1. Bağ kurma ve farkındalık 2. Uyandırma ve keşfetme 3. İçsel yaşantının farkındalığını arttırma
1. Evre: Bağ Kurma ve Farkındalık Terapinin bu evresinde yapılması gereken dört tür çalışmadan bahsedilebilir. 1 -Danışanın duygularını empatik dinlemeyle doğrulama 2 -Duygu ile çalışmaya gerekçe sağlama 3 -İçsel yaşantılarının farkındalığını arttırma 4 -İşbirliği odaklı ilişki kurma
2. Evre: Uyandırma ve Keşfetme Terapinin bu evresinde yapılması gereken üç tür çalışmadan bahsedilebilir. 1 -Duygusal deneyim için destek sağlama 2 -Sorunlu duyguları uyandırma ve harekete geçirme 3 -Duygulardaki engellemeyi sonlandırma/bozma
3. Evre: Yeni Duygular Üretme ve Yeni Anlam Yaratma Terapinin bu evresinde yapılması gereken üç tür çalışmadan bahsedilebilir. 1 -Süreçte işlevsel olmayan şemaların dönüştürülmesi 2 -Deneyimi anlamak için yansıtma yapmak 3 -Yeni duyguları onaylama ve yeni gelişen benlik algısını desteklemek
VAKA FORMÜLASYONU 1 -Danışanın problemini tanımlama ve danışanla işbirliği içinde danışma sürecine odaklanma 2 -Danışanın şu anki problemi ile ilgili öyküsünü dinleme ve keşfetme 3 -Danışanın erken dönem kimlikle ilişkili hikayesi ve şu anki ilişkileri hakkında bilgi toplama 4 -Danışanın yaşantısının olumsuz taraflarını belirleme
VAKA FORMÜLASYONU 5 -Danışanınduygusal materyali izleme stilini öğrenme 6 -Danışanın üzüntüsüne sıkıntısına neden olan içsel ve kişiler arası kaynakları öğrenme 7 -Danışana üzüntü sıkıntı veren durumunu çözümünü kolaylaştıracak görevler önerme 8 -Danışanın eylemlerini her an tepki verme ve sürece rehberlik etmek.
TEKNİK VE YÖNTEMLER 1 -Boş Sandalye Tekniği: Geçmişte bitirilmemiş işlerin tamamlanması amacıyla kullanılan bu teknikte, danışanının geçmişte yaşadığı, farkında olduğu ya da olmadığı deneyimleri yeniden yaşaması, bunlarla ilgili duygularını ifade edebilmesi, temeldeki ihtiyaçları fark edebilmesi ve alternatif davranışlar sergileyebilmesini içerir.
2 -Çift Sandalye Diyaloğu/Canlandırması Bu teknik danışanların başkaları ile olan iletişimden ziyade kendi çatışmalarını çözümlemesi için kullanılır. Bireyin davranışları ya da duyguları ile ilgili çatışma yaşayabilir. Bireyin genellikle başkalarının değerlendirmesi sonucu içselleştirdiği bunu yapmalısın, yeterince iyi değilsin gibi cümleler çatışma bölünmelerine sebep olurken, vücudunun kasılması, kısıtlayıcı ve baskıcı tutumların oluşması ise kendini engelleyen bölünmelere sebep olmaktadır.
3 -Sistematik Çağrışımlı Açılma Özellikle danışanların istenmedik yaşantılarda kendini sorumlu olarak gördüğünde bu teknik kullanılmaktadır Bu teknikte durum tekrar canlandırılırken, danışan deneyimle ilgili olarak düşünce, duygu ve tepkileri arasında tekrar bağlantı kurabilir. Deneyimin farklı yönlerini görebilir. Kendi sorumlulukları hakkında yeni bir bakış açısı elde edebilir.
4 -Odaklanma Danışanlar genellikle örtülü duygu şemalarından gelen duyguların tam olarak ne anlama geldiğine dair net bir bilgileri olmayabilir. Danışanların bunu hissediyorum ancak tam olarak anlatamıyorum, gibi cümlelerle bu durumu ifade ederler. Bu müdahale danışanların temelde hissettiği duygunun ne olduğunun farkına varmasını ve bu duyguya yönelik yeni anlamlar oluşturmasını sağlar.
5 -Metaforların Kullanımı Metaforlar danışma seansında danışanın dikkatini toplamak, sorunu somutlaştırmak, çözüme katkı sunmak, sonucu daha görünür ve akılda tutulacak şekle sokmak vb. amaçlarla kullanılan sözcük, benzetme, mizah, öykü, sembol vb. olarak tanımlanır. Metaforlar kişileri rahatsız edici bir şekilde sunulmadığında, danışanların sorunlarını keşfetmelerini ve yeni çözümler üretmelerini sağlamaktadır
6 -Ödevlendirme Duygu odaklı terapide danışmanlar danışanlara duyguların farkındalığının arttırılması, duygu düzenlemenin güçlendirilmesi ve duygunun duyguyla değişimini içeren çeşitli ödevler verebilirler. 1 -Farkındalık Ödevi a-Duyguyu Tanımla b-Duygu Günlüğü Tutma
2 -Duygu Düzenleme Ödevi a-Güvenli Yer Ödevi b-Kendisiyle Empati Kurmasını Sağlama c-Koruyucu Bir Başkasını İçselleştirme 3 -Duyguyu Duyguyla Değiştirme a-Duygunun Altındaki Tanımlama b-Geçmiş İlişkileri Geride Bırakma c-Çaresizlik ya da Umutsuzlukla Uğraşma
7 -Empatik Tepkiler Duygu Odaklı Terapide farklı empatik tepkiler kullanılır. Empatik Onaylama: Danışan incinmiş ve yaralayıcı duygularını ifade ettiğinde gösterilir. Empatik Keşif: Danışanın duyguları değerlendirmeleri üzerine odaklanmak için kullanılır. Bunlar danışanın yaşantısındaki gizli yanları çözümlemesine yardımcı olacak denemelik tepkilerdir. Empatik Çağrışım: Farklı zaman dilimlerinde danışanın özel bir durum hakkında ne hissettiğini açıklığa kavuşturmada kullanılır.
Empatik Tahmin: Psikolojik danışmanın danışanın duygu şemalarını ya da temel deneyimlerini açık bir şekilde ifade etmesine ve farklılaşmasına yardımcı olmaya çalıştığı zaman kullanılır. İçsel durumunu tanımlayacak denemelik öneriler sunar. Empatik Yeniden Odaklanma: Danışanın deneyiminin ya da ele alınan durumun başka yönlerine dikkat çekilebilir.
Dinlediğiniz İçin Teşekkürler
- Slides: 38