OCUKLARDA SIK GRLEN UYUM ve DAVRANI BOZUKLUKLARI 1
ÇOCUKLARDA SIK GÖRÜLEN UYUM ve DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI 1
ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI Davranış bozuklukları çocuğun çeşitli ruhsal ve bedensel nedenlere bağlı, iç çatışmalarını davranışlarına aktarması sonucu ortaya çıkar. Hırçınlık, sinirlilik, saldırganlık, inatçılık, yalan, çalma, küfür gibi davranışlar davranış bozukluklarına girer. 2
ÇOCUKLARDA SIK GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI Yalan söyleme Altını ıslatma Tırnak yeme Kekemelik İnatçılık Hiperaktivite ve Dikkat eksikliği Kardeş kıskançlığı 3
BIR ÇOCUĞUN DAVRANIŞININ BOZUKLUK SAYILABILMESI IÇIN BAZI ÖLÇÜTLER GEREKIR. BU ÖLÇÜTLER: 1) Yaşa uygunluk: Her gelişim döneminin kendine özgü davranışları vardır. Bu nedenle çocuğun içinde bulunduğu gelişim döneminin özelliklerini iyi bilmek gerekir. 4
2 -Yoğunluk: Bir davranışın bozukluk olarak kabul edilmesindeki 2. Ölçüt yoğunluktur. Ör; 5 yaş çocuğunda öfke ve huysuzluk doğalken, bu davranış başkasına fiziki zarar verme Şekline dönüşürse, davranış bozukluğu kategorisine girer. 3 -Süreklilik: Çocuğun belirli bir davranış türünü ısrarlı bir biçimde ve uzun zaman devam ettirmesidir. 4 -Cinsel rol beklentileri: Erkeklerde kızlara oranla daha saldırgan olmaları beklenirken, davranışları ile erkeklere benzer saldırgan davranan kızların davranışları normalden sapan davranış kategorisine girer. - 5
YALAN Yalan, insanları aldatmak amacı ile uydurulmuş kasıtlı davranış veya sözdür. 6
YALANIN NEDENLERİ Baskıcı ve otoriter ana-baba tutumları Anne-babanın olumsuz model olması Ailenin, çocuğa üstesinden gelemeyeceği sorumluluklar yüklemesi 7 Aile kurallarının çok ağır olması
Çocuğa şiddet uygulanması, Ailenin çocukla olan iletişiminin bozuk olması, Çocuğun sık eleştirilmesi ve başkalarıyla kıyaslanması, Çocuğun mükemmelliğe zorlanması, 8
YALAN KONUSUNDA AİLEYE ÖNERİLER Çocuklarınıza Aşırı kötü örnek olmayın. tepki göstermeyin. Çocuklarınızdan başaramayacakları şeyler beklemeyin. 9
Baskıdan kaçının ve koyduğunuz kurallarla çocuğunuzun yaşamını fazla sınırlamayın. Çocuğunuzu araç olarak kullanmayın (Örn; anne yada babanın çocuğa yalan söyletmesi. Annenin "bu yaptığımızı baban duymasın" demesi) 10
Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamayın. Çocuğunuzun istek, sıkıntı, kaygı ve endişelerini sizinle konuşabilmesini sağlayın. Etiketlemeyin 11
ALTINI ISLATMA Altını ıslatmayı, tekrarlayıcı nitelik taşıyan istem dışı idrar kaçırma olarak tanımlayabiliriz. 12
ALTINI ISLATMANIN NEDENLERİ Genellikle %75 kalıtımsal olduğu bilinmektedir Organik bozukluklar; Mesane kapasitesinin yeterli olmaması, ağır uyku, böbrek ve bağırsak bozuklukları gibi, 13
Psikolojik faktörler: Kaygının bilinçdışı ifade edilmesidir. Travmatik yaşantılar etkiler. Örn: Deprem, boşanma, ölüm, kaza, şiddet vb. 14
Çocuğun sık üşütmesi, Yanlış ve baskıcı tuvalet eğitimi verilmesi. Örn: Anne-babanın çocuğu zamanında tuvalete götürmemesi ve çocuk altına yaptığında dövülmesi, korkutulması, Kardeş kıskançlığı 15
ALTINI ISLATMA KONUSUNDA AİLEYE ÖNERİLER Öncelikle çocuğunuzu mutlaka bu konuda uzman bir doktora götürün, Çocuğunuzun tıbbı tahlillerini mutlaka yaptırın ki sorunun biyolojik mi psikolojik mi olduğu anlaşılsın, Çocuğunuza karşı kesinlikle baskıcı ve cezalandırıcı yaklaşmayın, 16
Onunla alay edip başkalarına söylemekle tehdit etmeyin, Çocuğunuza bunun bir sorun olduğunu ama üstesinden gelinebilecek bir sorun olduğunu anlatın, İletişiminizi güçlendirerek yaşadığı duyguları sizinle paylaşmasını sağlayın, 17
Çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamayın, Önlem amacıyla da olsa kesinlikle bez bağlamayın, Çocuğunuzun bu sorununu tüm yaşamına ve kişiliğini mal etmeyin, 18 -
TIRNAK YEME Ruhsal gerilim, sıkıntı veya saldırganlık duygularının açığa vurulmadığı durumlarda, çocuğun kendine yönelik saldırganlık dürtüsünün bir belirtisi olarak kabul edilir. Huzursuz çocuklarda sıklıkla rastlanır. 19
TIRNAK YEMENİN NEDENLERİ Çocuğun kendisini güvende hissetmemesi Baskıcı, cezalandırıcı anne-baba tutumları Ailede başka tırnak yiyenin olması 20
Ev veya okul ortamındaki gerilimler, Çocuğun ihtiyacı olan güven ve sevgiyi alamaması, Çocuğun korku, stres, öfke ve heyecan durumlarına maruz kalması, 21
TIRNAK YEME KONUSUNDA AİLEYE ÖNERİLER Çocuğunuza karşı baskıcı ve eleştirel yaklaşmayın. 3 -4 yaşına kadar görmezlikten gelin. Çocuğunuza tırnak yediği için şiddet uygulamayın. Çocuğunuza ellerini meşgul edecek uğraşlar verin. 22
Çocuğunuza bu alışkanlığın üstesinden gelebileceğine inandırın. Çocuğunuzun hangi durumlarda tırnak yediğini belirlemeye çalışın. Çocuğunuz kendine olan güvenini pekiştirin. Başarılı olduğu alanlara dikkatini çekin. 23
Çocuğunuzu korku, kaygı yaratacak durumlardan uzak tutun Çocuğu azarlamak, korkutmak, ceza vermek gibi zorlayıcı yöntemler uygulamayın. - 24
KEKEMELİK Kekemelik, çocuğun yaşına ve lehçesine uygun gelişimsel olarak çıkartması beklenen konuşma seslerini çıkartamaması, konuşmanın olağan akıcılığında ve zamanlama örüntüsünde bozukluk olması durumudur. (D. S. M. IV, 1994, S. 48 -49) 25
KEKEMELİĞİN NEDENLERİ Kaygı, korku ve stres yaratan durumlarda, Ailede kekemelik var olan durumlarda, Aşırı baskı gördüğünde ve eleştirildiğinde, aşağılandığında, 26
Travmatik yaşantılarda. Örn: Deprem, boşanma, ölüm, kaza, şiddet vb. Düzgün konuşması konusunda baskı yapıldığında, Gelişim dönemi üzerinde sorumluluk ve olgunluk beklendiğinde, 27
Bazen de çocuğun düşünme hızının konuşma hızından daha yüksek olmasından da kaynaklanabilir. Sebeplerinin iyi bilinmesinde fayda vardır. 28
KEKEMELİK KONUSUNDA AİLEYE ÖNERİLER Kekemelik konusunda yaşadığınız gerginliği ve endişeyi bir kenara iterek çocuğunuza nasıl yardım edebileceğinizi düşünün. Çocuğunuzun konuşmalarını düzeltmesi konusunda baskıcı olmayın. Çocuğunuz konuşurken sabırla cümlesinin bitmesini bekleyin. Siz ne anlatmak istediğini onun yerine söylemeyin. 29
Çocuğunuza kısa cevaplı sorular sorarak konuşmaya teşvik edin, Çocuğunuza sizin için ne kadar değerli olduğunu hissettirin, Çocuğunuzla mümkün olduğu kadar çok vakit geçirin, 30
Çocuğunuzun kekemeliği ile alay ve taklit etmeyin, Konuşmanızla ve okumanızla çocuğunuza iyi bir model olun. Yavaş, anlaşılır ve yumuşak bir tonda okuyup konuşun, İletişiminizi güçlü kılarak hissettiklerini sizinle paylaşmasını sağlayın, 31
Uzman ve okulla işbirliği içinde olun ve ortak hareket edin, Başkalarıyla kıyaslamayın, Çocuğun kendine olan güvenini pekiştirmek için küçük sorumluluklar verin ve başarılı olduğu alanlara yönlendirin, - 32
İNATÇILIK Anne-babaların en çok dile getirdikleri problemlerden biridir inatçılık. Çünkü her yaş döneminde görülür. 2 -3 yaşlarında ilk görülmeye başlar. Ergenlikte de ortaya çıkar. Varlıklarını ve bağımsızlıklarını kabul ettirmeye başlamaları yanı sıra keşfetme merakları bu inatlaşmaları tetikler. Çocuklar sadece anne-babalarıyla değil çevresindeki diğer insanlarla da inatlaşmaya girer. 33
İNATÇILIĞIN NEDENLERİ Anne ve babanın çocuğa karşı tutumlarının tutarlı olmaması, Örneğin; Annenin “evet” dediği bir konuda babanın “hayır” demesi Çocuğun ilgi ve ihtiyaçlarının zamanında karşılanmaması, Çocuğa ihtiyacı olan bağımsızlık duygusunun verilmemesi, 34
İNATÇILIK KONUSUNDA AİLEYE ÖNERİLER Anne-baba olarak ortak tutumlar geliştirin, Çocuğunuza karşı öfkeli ve tepkili yaklaşmayın, Çocuğunuzun istediklerini inatlaşmadığı zamanlarda yerine getirin, Çocuğunuza istediği şeyi neden yapamayacağınızı açık ve anlaşılır bir dille anlatın, 35
Kurallarınızı uygularken tutarlı ve kararlı olun, Çocuğunuzun inadı devam ettiği durumlarda dikkatini başka yöne çekmeye çalışın, Asla çocuğunuzla bir güç ve inat savaşına girmeyin, 36
Çocuğunuza seçenek sunarak seçme şansı verin, Her şeyden önce bu durumda soğukkanlılığınızı korumaya çalışın. Derin bir nefes alın ve içinizden "O sadece bir çocuk" deyin, Sahada olmadığınızı ve futbol oynamadığınızı unutmayın; her ikiniz de kazanabilir, her ikiniz de amacınıza ulaşabilirsiniz, 37 -
DİKKAT EKSİKLİĞİ, HİPERAKTİVİTE Dikkat eksikliği, kişinin dikkat süresinin yaşından beklenenden az olmasıdır. Kişi dikkatini belli bir süre devam ettirmede güçlük yaşar. Bir kişide DEHB var diyebilmemiz için belirtilerin 7 yaştan önce başlaması, belirli bir süre devam etmesi ( en az 6 ay) ve an az iki ortamda görülmesi gerekir. . Erkeklerde daha sık rastlanır. Ergenlik döneminde belirtilerde azalma olur fakat tamamen yok olmaz 38
HİPERAKTİVİTENİN NEDENLERİ Nedenleri tam olarak tespit edilemese de; Aileden birinde hiperaktivite olması, Çocuğun beynindeki (mesaj alış verişini gerçekleştiren) kimyasallarındaki sorunlar, 39
Doğum veya doğum sonrası beyin dokusunda olan zedelenmeler, Çocuklarda görülen çocukluk çağı rahatsızlıkları ve gelişimsel problemler gibi nedenler hiperaktiviteye sebep olur. 40
HİPERAKTİVİTE ÖN PLANDAYSA Kıpır kıpırdır, Oturduğu yerde duramaz, Gereksiz yere sağa sola koşturur, eşyalara tırmanır. 41
Sakince oynamakta zorlanır, Sürekli hareket eder, Çok konuşur, 42
DİKKAT EKSİKLİĞİ ÖN PLANDAYSA Belirli bir işe ya da oyuna uzun süre dikkatini vermekte zorlanır. Dikkati kolayca dağılır. Basit hatalar yapar. 43
Başladığı işi bitiremez. Kendisiyle konuşulurken dinlemiyormuş gibi görünür. Görev ve etkinlikleri düzenlemekte zorlanır. 44
Yoğun zihinsel çaba gerektiren işleri yapmaktan kaçınır. (ev ödevi, okul aktiviteleri gibi) Etkinlikler için gereken eşyaları kaybeder. Günlük etkinliklerde unutkandır. 45
DÜRTÜSELLİK ÖN PLANDAYSA Dürtüsellik: Kişinin kendisini kontrol etmesinde soru yaşamasıdır. Acelecidirler, soru bitmeden soruya cevap verirler, konuşurken sözün bitmesini beklemeden söze karışırlar , içlerinden geldiği gibi davranırlar. 46
DEHB KONUSUNDA AİLEYE ÖNERİLER Sorunu çözebilmek için öncelikle sorunun varlığını kabullenin. Çocuğunuza karşı aşırı otoriter veya aşırı hoşgörülü davranmayın. Çocuğunuzun günlük yaşantısındaki aktiviteleri (kahvaltı, oyun, yemek, uyku saatleri gibi) mutlaka planlayın. 47
Aşırı kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca uzak tutun. Asla şiddet uygulamayın. Çocuğunuzla göz iletişimini sık kullanın. 48
Talimatlarınızı ve isteklerinizi kısa cümlelerle ifade edin. Aynı anda birden fazla şey istemeyin. Olumlu davranışlarını mutlaka pekiştirin. Çocuğunuzun doktoru ve öğretmeni ile mutlaka işbirliği içerisinde olun. Çocuğunuzu sportif faaliyetlere yönlendirin. - 49
KARDEŞ KISKANÇLIĞI Kıskançlık, sevilen birinin başkası ile paylaşılmasına katlanamamaktır. Yaşamın her döneminde görülebilir ancak çocuklukta biraz daha yoğun yaşanır. Doğal, evrensel ve insanı oldukça mutsuz eden bir duygudur. Önemli olan ne boyutta yaşandığıdır. 50
Çocuk, yeni kardeşin gelişiyle artık anne-babanın kendisini daha az sevileceğine, bütün ilginin yok olacağına ve bir başkası tarafından alınacağını düşünür. Kardeş kıskançlığında rol oynayan etkenlerden biri de kardeşler arasındaki yaş farkıdır. Yaş farkı az olan kardeşlerde kıskançlığın görülme sıklığı ve derecesi yaş farkı fazla olan kardeşlerinkinden daha fazladır. 51
Dışarıdan insanlar ve akrabalarında bazı olumsuz etkileri olabilir. Akrabalar, kardeşler arasındaki kıskançlığı tetikleyebilecek karşılaştırmalar yapabilirler. Cinsiyet farklılığından dolayı da kardeşler arasından kıskançlıklar görülebilir. Bazı çocuklar mizaçlarından dolayı kıskançtırlar. 52
KARDEŞ KISKANÇLIĞININ BELİRTİLERİ Yersiz öfke patlamaları, kendine acıma ve üzüntü duyguları. Bazen çocuklar kendilerinin hiç sevilmediğini düşündüklerinden anneden tamamen uzaklaşır, içe kapanır, yemek yememeye başlar. Kabus gördükleri, çişlerinin geldiklerini bahane ederek ilgiyi kendi üzerlerine çekmeye çalışabilirler. 53
Bazı çocuklar çok sinirli olurlar. Huzursuz görünümleri vardır. Sakinleşmekte zorlanır. Kendilerine veya başka eşyalara karşı saldırgan davranışlarda bulunabilirler. Evden ayrılmak istemeyebilirler ( Okula gitmek istememe) baş ağrısı, mide bulantısı gibi bahaneler üretebilirler ( yine de fiziki müdahale yaptırılmalıdır) 54
Bazı çocuklar kıskançlık duygularını açıkça ortaya koyarak kardeşine vurma onun oyuncağını kırma ‘ondan nefret ediyorum’ deme davranışları gösterirken bazı çocuklarda bu duygularını bastırır ve kardeşine karşı aşırı ilgi ve sevgi gösterir bu davranışının altında ana-babanın sevgisini kaybetme korkusu yatar. Anne- babaya sık onu sevip sevmediklerini sorma ve sevgilerinden bir türlü emin olamama yaşanabilir. Bütün etkenler anne-babanın doğru tutumlarıyla azaltılabilir veya çoğaltılabilir 55
ÖNERİLER Kardeşi doğmadan önce ona anlayabileceği şekilde aileye yeni bir üyenin geleceği, evdeki ortamın her zamankinden daha heyecanlı ve karışık olabileceği, annenin bebekle daha çok vakit geçirmek zorunda kalabileceği, küçük bebeğin daha zayıf ve gereksinimlerinin daha çok olduğu, aynı şeyler o doğduğunda da yaşandığı her şeyin zamanla tekrar düzene gireceği anlatılabilir. Böylece çocuğun psikolojisi daha hazırlıklı olacaktır. Fakat bunları anlatmak için son ana kadar beklenmemelidir. 56
Rahat olmak çok önemli. Çünkü çocuklar etrafındaki yetişkinlerin davranışlarından etkilenirler. Büyük çocuğunuzun kardeşine nasıl tepki göstereceği konusunda aşırı endişeliyseniz çocuğunuzda gergin ve endişeli olacaktır. Hamilelik döneminde babası veya başka bir aile üyesi (anne, babaanne) büyük çocuğun bakımıyla ilgili işlere başlayabilir. Böylelikle annenin hasta veya meşgul olduğu zamanlarda kendini ihmal etmiş hissetmez ve yaşantısının değiştiği fikrine kapılmaz. 57
Anne babanın çocuk bakımında iş bölümü yaparak, anne bebekle ilgilenirken, babanın diğer çocukla ilgilenmesi, çocuğun kendisiyle ilgilenildiğini hissetmesini sağlar. Anne babanın büyük çocuğa ‘ kardeşin doğdu ama sana olan sevgimiz değişmedi’ mesajını sözcüklerle değil davranışlarla vermelidir. Bu da ancak çocuğa yeterli zaman ayırarak, onunla konuşarak, onunla ortak faaliyetler yaparak olur. 58
Kıskanan kardeşler mümkün olduğunca nitelikli zaman geçirmeye çalışılmalı, çocuğun sevdiği oyunlara ve alışkanlıklara devam edilmelidir. Yeni gelen kardeşle birlikte çocuğun sevdiği alışkanlıklar birden bire son bulmamalıdır. Yeni doğan bebeğe aşırı sevgi gösterisinde bulunmak yerine var olan sevgiyi ilk andan itibaren paylaşabilmeyi hedeflemek daha doğru olacaktır. Bebeğe sevgi gösterdikten hemen sonra panik içinde çocuğa da aynı şeyi yapmaya çalışmak doğallığın kaybolmasına ve çocuğun kendisini zorla sevildiği gibi yanlış bir fikre kapılmasına sebep olacaktır. 59
En iyi niyetli misafirler bile bebekle ilgilenip büyük çocuğu unutma eğilimi içindedirler. Yakınlara sadece bebekle değil diğer çocukla da ilgilenmeleri gerektiğini söylemek, ‘ Kardeşin doğunca senin pabucun dama atıldı’ gibi söylemlerden uzak durmaları gerektiği konusunda uyarılmaları gerekir. Aşırı kaygı içeren tavırlarla çocuğu bebekten uzaklaştırmaya çalışmak, yapılabilecek en büyük hatalardan biri olacaktır. 60
Kıskanmasın diye çocuğa aşırı hoşgörü göstermek de durumu kötüleştirecektir. Örneğin; Önceden tek başına yatan bir çocuğa kardeşi olmasından sonra anne- babasıyla yatmasına izin verilmemelidir’ Bebek ile ilgili işlerde çocuktan yardım istenebilir. Örneğin; bebeğe isim seçme, biberonun tutulması, beşiğin sallanması, bebek bezinin getirilmesi, oyuncak veya giysi seçimi gibi konularda büyük çocuğun katılımı sağlanabilir. Kardeşini sevmek zorunda olduğu söylenmemeli, ‘sen artık ağabeysin- ablasın’ diyerek yaşının üzerinde olgunluk beklenmemeli, onun da hala çocuk olduğu unutulmamalıdır. 61
Kardeşler arasındaki karşılaştırmalardan kaçının. Ancak çocuğunda bir zamanlar küçük bir bebek olduğu aynı bakım ve özenin kendisine de gösterildiği çocuğa anlatılabilir. Çocuğun küçülmüş giysileri, bebeklik fotoğrafları gösterilerek, o bebekken yaşanan anılarda onun sevimli hallerinden bahsedilerek kendini daha iyi hissetmesi sağlanabilir. Kardeşinin giyebileceği, ona küçük gelen giysileri ve oynayabileceği oyuncakları beraber ayırmak da faydalı olabilir. Fakat vermek istemediği şeyler konusunda onu çok fazla zorlamamalıdır. - 62
63
SORULAR 64
- Slides: 64