OCUKLARDA RUH SALII Her bireyin ocukluu onun geleceidir
ÇOCUKLARDA RUH SAĞLIĞI “Her bireyin çocukluğu onun geleceğidir” PROF. DR. MUSTAFA KOÇ
Ruh Sağlığı Nedir? �Yetişkin Ruh Sağlığı �Çocuk Ruh Sağlığı
Anormal Kim? : • İnsan mı? • Davranış mı? • Günümüzde Anormalliğin Unsurları • Acı Çekmek. • Uyumsuzluk. • Anlaşılmazlık/Mantıksızlık • Sıra Dışılık. • Öngörülmezlik ve Kontrol Kaybı • Gözlemci Rahatsızlığı. • Ahlaki Standartlara Uymama.
Ne zaman Anormal Tanısı Düşünmeliyiz? • Gelişim Dönemine uygun değilse, • Süreklilik varsa, • Tutarlı olarak sergileniyorsa , • Ortamdan kaynaklanmıyorsa, • Herkes tarafından yapılmayan bir davranışsa ve • Güdü eksikliği ya da beceri eksikliğinden ileri gelmiyorsa tanı düşünülebilir.
Ruh Sağlığını Bozan Faktörler. • • • • Çocukluk Döneminde Oluşan İlişkiler. Benlik Gelişimi yerine Benlik şişmesi. Çocuğun Beklentileri Motivasyon Artırma Yöntemlerimiz. Anne-Baba Tutumları. Okula Başlayıncaya Kadar Kazanılması gereken Duygular. Uyumsuz davranışlara karşı alınan önlemler. Görev davranışlarına verilen aşırı önem. Mahremiyet ve mülkiyet fikrinin oluşturulması. Etiketlemeler. Aşırı Beklentilere Mahkum Edilmiş Çocuklar. Başarısızlık ve Başarma Korkusu yaşayan Çocuklar. Haz Ertelemeyi Öğrenmeyen Çocuklar. Duygularına Mahkûm edilen Çocuklar
Çocukluk Döneminde Oluşan İlişkiler. �Çocuk Hangi duygularla büyüyor? �Uygun ve yerinde utanç, kişinin, içinde bulunduğu grubun gerektiği sosyal davranışlara uyum sağlama şeklidir. �Diğer yandan, öz utanç ise bireyin kendini içgüdüsel bir şekilde yargılamak anlamına gelir ve �Değersizlik, �Bir sırrın ortaya çıkacağı korkusu ve �Mükemmellik için çaresiz bir uğraş ile sonuçlanır.
Öz Utanç Şemaları �Öz utanca sahip çocuklar kendilerini, � Hasarlı, �Sevilmeye değer olmayan ve �Terk edilmiş durumda hissederler. �Böylelikle, öz utanç, güvensiz bağlama şemalarının sürekli hale gelmesine neden olur. �Sempatik Sinirden kaynaklı merak duygusu Parasempatik Sinir sisteminden kaynaklanan kısıtlamaya dönüşür.
Benlik Gelişimi yerine Benlik Şişmesi �Benlik Gelişimi yerine Benlik şişmesinin üç patolojik sonucu. � Çalışmak bireye haz vermediği erteleme ve vaz geçme en temel davranış şekline dönüşür. � Hiçbir çaba göstermeden çok şey bekler. � Sürekli acı ve düşmanca tutumlardan dolayı ilişkilerinin giderek bozulması. � Bu sürecin sonucunda yetişkin yaşamın üç davranış potansiyelinin temeli atılır; � Şikayet, � Eleştiri ve � Suçlama.
Beklentiler �Çocuğun erken yaş ilişkilerindeki coşkulu bağlanma beklentisinin, ebeveyn ya da bakım veren tarafından �İlgisizlik, �Kayıtsızlık, �Onaylanmama ve �Öfke ile karşılanması; Reddedilme ve � Terk edilme olarak okunur. � �Bağ kurmadaki bu uyumsuzluk sempatik sinirlerin parasempatik sinirler tarafından bastırılmasına neden olur.
Sempatik ve Parasempatik Sistem Arasındaki Farklar
Motivasyon Artırma Yöntemlerimiz. DAVARNIŞ İSTEK İHTİYAÇ DÜRTÜ GÜDÜ ÖĞRENME
Anne-Baba Tutumları. �Anne – Baba Tutumları Çocuğa Ne Kazandırıyor? �Yetenek-Yetersizlik �Güven – Güvensizlik �Bireyselleşme-Bencilleşme �Zorlama – Zorlanma
Okula Başlayıncaya Kadar Kazanılması gereken Duygular. �Güven �Bağımsızlık �Girişimcilik
Sorular ve Cevaplar �Bu yüzden çocuk önce “Güvende miyim ? ” �Daha sonra “Sevilesi biri miyim? ” �Okula başlamadan önce ise «başarabilir miyim» ? �Bu sorulara öz utanç eşlik edince cevap acı verici olur: “Hayır!” �Bunun sonucunda, öz utanca sahip insanlar; �Risk almada zorluk çeker, �Sömürücü ve destek olmayan partnerler seçerler ve �Yalnız olmaya katlanamazlar.
Uyumsuz Davranışlara Karşı Alınan Önlemler. �Uyarma, �Kızma, �Cezalandırma, �Mahrum bırakma, �Yasaklama, �Hassaslaşma ve �Pazarlık yapma.
Görev Davranışları ve Performans. �Akademik Davranışlar Yerine Görev davranışlarına yapılan vurgu. �Ne yaptığının sorulması fakat ne hissettiğinin sorulmaması. �Kendini tanımadan ve kendini tanıyacak testlerden geçmesine izin vermeden çocuğun tek kanatlı bir kuşa döndürülmesi. �Nasıl öğrendiği bilinmeyen çocuklara hiç farkında olmadan kendi öğrenme tarzımıza göre beklentiler ya da görevler vermek.
Mahremiyet Ve Mülkiyet Fikrinin Oluşturulması. �Çocukla birlikte uyuma, �Mahremiyet duygusuna uyulmadan yaptırılan banyo ve �Temizlik sürecinde kendine yetmeyi öğretmek yerine ona yetmeye devam etmek.
Etiketlemeler. �Etiketleme ruha vurulan bir damga gibidir. �Davranışa değil çocuğa yönelik yapılan etiketlemeler. �Etiketlemelerin yaygınlaşması ve �Etiketlemenin içselleştirilmesi.
Aşırı Beklentilere Mahkum Edilmiş Çocuklar. �Beklentilerin, �Kaynağı Çeşitli �Niceliği Fazla �Niteliği Düşük �Gerçekleşme İmkansız = «ACI»
Başarısızlık Kaygısı ve Başarma Korkusu yaşayan Çocuklar. �Başarısızlık Kaygısının kaynağı nedir? �Güvensizlik, �Kontrol duygusunun kaybı ve �Suçlanmaktan korkma �Başarma Korkusunun Kaynağı Nedir? �Her başardığında yeni bir beklenti ile karşılaşma korkusudur. �Beklentileri engellemenin tek yolu başarmamaktır.
Haz Ertelemeyi Öğrenmeyen Çocuklar �Daha iyi bir ödül beklentisi ile mevcut olan ödülden vaz geçebilme becerisidir. �İstek ve ihtiyaçlar arasındaki farkı bilmektir. �İsteklerinden vaz geçebilme ve �İhtiyaçlarını erteleyebilme becerisidir.
Duygularına Mahkûm edilen Çocuklar �Duyguları yaşama şekilleri; �Deneyime eşlik eden duygunun bastırılması, �Deneyime eşlik eden duygunun bastırılması onun yerine farklı bir duygunun dışa vurulması. �Deneyime eşlik eden duygunun yanlış tanımlanması.
Çocuklarda Ruh Sağlığının Bozulduğuna İlişkin Belirtiler �Uyku düzeni bozulur. �Nedensiz huzursuzluk ve ağlamalar. �Artan kavgacılık. �İçe kapanmalar. �Akademik başarını düşmesi.
Çocuklarda Ruh Sağlığının Bozulduğuna İlişkin Belirtiler… �Daha önce ilgi ile yapılan şeylerden vaz geçme. �Geriye dönük davranışlar. �Uyumsuz davranışlarda artış, �Dona kalma. �Cevabını bildiği halde sorular sorma. �İştah ve yeme düzeninin bozulması.
Bir Yaşantının Çocuk İçin Travma Etkisi Yaratıp Taratmadığına İlişkin Belirtiler. �Israrlı denetleyici davranışları �Geriye dönme davranışlar �Sinir krizleri �Kontrol edilemeyen öfke nöbetleri �Hiperaktivite �Kolayca irkilme �Uykusuzluk( uykuda tekme etme, yumruk atma)
Bir Yaşantının Çocuk İçin Travma Etkisi Yaratıp Taratmadığına İlişkin Belirtiler… �Odaklaşmada sorun �Aşırı kavgacılık �Sarılma ihtiyacı �Nedensiz fiziksel ağrılar. �Cevabını bildiği soruları sorma �Donakalma �Nedensiz huzursuzluk ve ağlamalar
Ruh Sağlığını Korumak �Önleyici, �İyileştirici ve �Zenginleştirici yardımlar
Psikolojik Miras: Dürtü Kontrolü �Yerinde ve zamanında; �Ertelemeyi ve �Vazgeçmeyi öğretmek
Duyguların Yönettiği Değil Duygularını Yöneten Olmak: Duygusal Zeka �Duygusal zeka, bireyin kendisinin ve etkileşimde olduğu insanların duygularının farkında olma ve kontrol edebilme becerisi ya da yeteneği şeklinde tanımlanabilir. �Bu tanımda vurgulana mesaj duygulardır. �Duygular ruh dünyasında neler olup bittiğini haber veren birer uzman gibi görev yaparlar. �Duygular aynı zamanda bilişsel dünyanın da habercisidir. �Bir başka deyişle bir yerde duygu varsa onun öncesinde mutlaka bir düşünce vardır.
Duyguların Yönettiği Değil Duygularını Yöneten Olmak: Duygusal Zeka… �Fakat biz düşünceyi değil ancak bu düşüncenin dışa vurumu olan duyguyu gözleyebiliriz. �Duyguları gözleyebilme her şeyden önce duyguları tanımaya bağlıdır. � Duyguları yok sayılarak ya da duyguları bastırılarak büyütülen çocukta; � kimlik duygusu gelişmez, �Sosyalleşmez, �Her yerdedir ama hiçbir yere ait değildir ve �Herkes için bir şeydir fakat kendisi için hiçbir şeydir.
DUYGUSAL ZEKALARINI GÜÇLENDİRİCİ ETKİNLİKLER �Hissettiği Duyguyu: �Doğru kişiye, �Doğru şekilde, �Doğru yerde ve �Doğru zamanda ifade etmek kendi olmanın en işlevsel yoludur.
İlk Adım Olarak Çocuğun Duygularını Anlamak Ve Bunu Ona Hissettirmek Gerekir. � Bizim toplumumuzda yer alan temel anlayış çocuğun hissettiği duyguyu bastırmaktır. � Örneğin çocuk bir yere düştüğünde ailenin bütün üyeleri iş birliği yaparak çocuğu bu yaşantı sonucu hissettiği duygunun tam tersi duygular yaşaması için seferberlik ilan ederler ve bu doğal olarak gelişir. � Çocuk acımıştır, canı yanıyordur, mahcup olmuştur vb. bütün bu duygular bastırılır. � Bunun yerine acımadığı, canının yanmadığı ve unut gitsin şeklinde bir tutum benimsenir. � Bunu yerine, � çocuğun bu duyguları yaşamasına izin verilse, � bu duygular anlaşılsa ve bu duyguların anlaşıldığı ona hissettirilirse � çocuk düşmenin verdiği fiziksel acıdan bu duyguları bastırmış olmanın verdiği daha büyük bir acıyı yaşamaktan kurtulacaktır.
Duygularını Sözel Olarak Yani Dil İle Dışa Vurmalarını Destekleyin. �Sözel olarak ifade edilmeyen duyguları beden belirli bir süre kendi dili ile söylemeye başlıyor. �Çünkü aklımızın hamalı bedenimizdir. �Beden unutmuyor ve dilimiz susa bile beden sürekli konuşmaya devam ediyor. � Bireyin ruh sağlığı için en önemli risklerden biri de yaşadığı hissettiği fakat dışa vuramadığı duygulardır. �Bu duyguların oluşturduğu baskı öyle bir noktaya gelir ki birey bunun farkında bile olmadan sonuçlarını yaşamaya başlar.
Onaylamak �İnsan oğlunun doğduğu andan belki de doğum öncesinden ölümüne kadar geçen sürede değişmeyen temel ihtiyaçlarından biri de onay alma ihtiyacıdır. �Değişen onay alma tarzımızdır. �Hayatımızın her evresinde onay almaya ihtiyacımız vardır. �Çünkü, onay bize değerli, önemli ve yaşadığımızı hissettiren en temel yaşantılardan biridir. �Onaylandığımızı hissetmenin bir yolu da duygularımızın onaylanmasından geçer. � Duyguların yok sayılması bireyin yok sayılması anlamına gelmektedir.
Kontrol Ve Duygular �Eğer bir insan yaptığı bir davranışın karşısında insan üzerindeki duygusal etkisine ilişkin dışavurumları anlayamaz ise kendini kontrol etmesi neredeyse mümkün olamamaktadır. �Eğer anne- baba çocuğun yaptığı davranışlara ilişkin hissettiklerini gizler yani dışa vurmaz ise çocuk yaptığı annesinin ya da babasının üzülmesine neden olan davranışları yapmaya devam eder. �Bu çocuk yetişkin yaşamda da aynı davranış kalıpları ile tepki vereceği düşünüldüğünde bu farkındalığın ne kadar önemli olduğu ortay çıkmaktadır.
Sonuç Olarak �İnsanın en rahat ve güvende hissettiği an anlaşıldığı andır. � İnsanı anlamanın yolu duygulardan geçer. �Bir olay karşısında ne hissettiğimi bilmeyen birinin bana söyleyecek bir sözü yoktur, olsa bile bana faydası yoktur. �Anlamaya ve anlaşılmaya ihtiyaç duyan belki de tek varlık insanoğludur. � İletişimin bu amaca hizmet etmesi için başvuracağımız kaynak duygularımızdır. �Ancak bu yolla insan diğer insanın kalbine dokunabilir. �Ancak bir anne çocuğunun, öğretmen öğrencisinin, doktor hastasının işveren işçisinin kalbine dokunabilir.
Son Sözler �İnsana yardım bir fırsat işidir. �Yardımın da yardıma ihtiyacı var. �Her gün elinize geçen kendinize yardım etme fırsatını iyi değerlendirin. �Yardımın bizde ama bizden olmadığını bilelim. • İYİ Kİ VARSINIZ. . .
- Slides: 37