ocuklar istediiniz gibi deil yetitirdiiniz gibi olur ocuk
Çocuklar istediğiniz gibi değil, yetiştirdiğiniz gibi olur. Çocuk eğitiminde en önemli etken annedir. İnsanın en birinci üstadı ve tesirli muallimi, onun vâlidesidir. B. S. N. Sahibi farkında olmadan huydan çalar. (Hz. Ali) İnsanların aslı, esası birlikte yaşadığı kimselerden belli olur. Çocuklarınızın hayatta almasını istediğiniz rolü, onun önünde bir tiyatro sanatçısı gibi oynamak gerekir. .
Büyük değeri olan şeyler ucuza mal olmazlar. Bulduğunuz şeyin değeri ararken sarf ettiğiniz emek kadardır. Ben bu seksen sene ömrümde, seksen bin zâtlardan ders aldığım halde, yemin ediyorum ki; en esaslı ve sarsılmaz dersi validemden aldım. Annemden aldığım dersler bende çekirdekler hükmünde yerleşti. Diğer bütün öğrendiklerim o çekirdekler üzerine bina edildi. B. S. N.
Asalet belki genlerle taşınan bir özelliktir amma, birkaç nesil, özellikle yuva kullanılarak değişikliğe uğratılabilir. . Yuva, yerinde bir mabet, yerinde bir mektep gibi vazife görür. Yuva, özellikle şuur altı beslenme döneminde çok önemlidir. Bu dönemde iyi beslenebilmiş insanlar hayatları boyunca bu kazandıkları asaletlerini kaybetmezler. Hayat önlerine en olumsuz şartlar çıkarsa bile yinede şuur altı müktesebatının oluştuğu zamandaki kazanımları onları hep yönlendirir. .
Çocuk kullandığı sözcüklerin atmosferinde gelişip olgunlaşır. Ailede kullanılan dil, onların dünya görüşlerini yansıtır. Maddi-Manevi hayat insanın kullandığı kelimelerdedir. . Anne-babanın söylediği güzel sözler, güzel davranışlarla pekiştirilmezse çocukta ikilem meydana getirir. Çocuk hemen davranışlar tarafını seçer ve kendi yanlışlıklarını saklamaya çalışır. Mürai olur. .
Hayatta bir kez bile olsun sizin yalanınızı yakalarsa. . Veya söz davranış farklılığınızı yakalarsa. . Bunu zihninde taşıdığı müddetçe, artık siz, onun nazarında güvenilmez biri olarak kalırsınız. . Her hadise insan dimağında bir iz bırakır geçer. Fakat bir bakarsınız, en ufak bir uyarıcıda hemen hortlayıverir. Aslında çocuğun eğitimi kişinin dünya görüşüne göre olmaktadır. Bütün eğitimciler genel doğruların yanında, kendilerinin özledikleri dünyanın gereklerine göre çocuk eğitiminde kaideler ortaya koymaktadırlar.
Çocukta en yıpratıcı şey ise “anne figürü”nün sürekli değişmesidir. Böyle çocuklarda, ileri yıllarda çevreye güvensizlik, içe kapanma, bağımlılık, hırçınlık, şüphecilik gibi özellikler gelişir. Anne çocuğun his dünyasını paylaşan varlıktır. Çocuğun bütün duygularını elinize geçirip, olgunlaştırmak istiyorsanız; çocuk ağladığı zaman, yapabiliyorsanız birlikte ağlayın. . Göreceksiniz her söylediğiniz yerine gelecektir. .
Zekanın gelişiminde: * Ailesinden gelen kalıtım, * Çocuğa anlamlı kelime bilgisi verilmesi. (Türkçe ve Yabancı Dil) * Çocuğun beslenmesi. . * Ona karşı gösterilen sevgi. . * Birlikte yaşadığı ailesi, arkadaşları ve çevresi etkili olmaktadır. İnsan zekâsının, yarısı 4 yaşına geldiğinde. . Üçte ikisi de 6 yaşına geldiğinde. . Teşekkül etmiş durumdadır. 6 yaşından sonraki gelişme ancak üçte birdir. .
Çocuğun 3 -6 yaş arası dönem çok önemlidir. Bu dönemde oluşan saplantılar ve bunalımlar ileriki yıllarda inatçılık ve direnç belirtileri şekline dönüşebilir. Üç yaşındaki çocuğun masallara, hikayelere ve çizgi filmlere ilgisi artmıştır. Çocuğun masallara ve hikâyelere karşı büyük ilgi duyduğu bu dönemde. . Ona inanma ile ilgili hikâyeler ve menkıbeler anlatmak gerekir.
Bu anlatılanlar çocukta dinî duyguları ve hayal gücünü uyarır. . Eşyanın içinde ve ötesinde bazı güçlerin olduğu düşüncesini anlamaya başlar. . Dinî inancının canlılık kazanması, bu yaşın önemli özelliklerinden sayılmaktadır. Allah c. c. ‘u, tıpkı anne-babası gibi, bir şey isteyince yerine getirecek bir kimse olarak düşünmektedir.
Çocuğun beşinci yaşı “altın yaş” tır. Kendine güveni arttığı için. . Eskisine oranla daha serin kanlı, daha yumuşak, daha anlayışlı ve başkalarıyla ilişkilerinde daha uyumludur. Dinî hikayelerden oldukça etkilendiği ve dine karşı büyük bir ilgi ve istek duyduğu dönemdir. Bu dönemden başlayarak çocuklara, camii, ibadet yerleri ve mübarek geceler sevdirilmeli.
Evin içinde ibadet-ü taate ayrılmış hem bir yer hem de bir zaman olmalıdır. Vakit namazlarından bazıları imkan varsa cemaatle kılınmalı. Çocuğun seyretmesine ve kendine göre katılmasına imkan sağlanmalı. Yine çocuk o yaşlarda camiye mutlaka götürülmeli ve orada güzel namaz kılan insanları görmesi sağlanmalıdır. Çocuk hiçbir zaman evde secde etmeyen baş, duaya kalkmayan el görmemelidir.
Günün bir saatinde Allah’a dua edeceğiniz özel bir vaktiniz olmalı. Bazen çocuğunuzun o dualara şahit olması sağlanmalı ve sizin yakarışlarınızı, mümkünse göz yaşlarınızı izlemeli. . Ahiret için çırpındığınızı, onu düşünüp ümitle ağladığınızı bilmesi çok mühimdir. Bu onun hatırından ömür boyu hiç çıkmayacak ve mevsimi geldiğinde kendi ibadetine bu olayı malzeme yapacaktır. Siz yapamıyorsanız böyle ahireti için dua eden bir kutlu kişiyi, dedenine mi olur. . seyrettirin. .
Çocuğa hayatın, ölümün, varlığın anlamına dair temel bilgiler verilmelidir. Çocuk dünyanın farkına vardığında “neden, nasıl” soruları başladığında sizden her konuda, özellikle de varlığın ve ölümün anlamına dair açıklamalar isteyecektir. “Anne sen de ölecek misin? Ölünce ne olur? Baba, Allah nerdedir? ” gibi sorular peşe gelir bu dönemde. . Siz de cevap verin tüm sorularına. . Onun anlayacağı dilde. Unutmasın, öğrenmeye hazır olmasalar sormazlar zaten.
Çocuklarınıza göklerin ve yerin yaratılışını, insanın yaratılışını, kaderin ilmi bir program olarak anlaşılmasını, onun anlayabileceği şekilde anlatılmalı. . Böylelikle çocuğun, Allah’a karşı inancı, saygısı ve sevgisi artsın. Bu dünyanın dışında da bir şeylerin olabileceğine kesin inansın. Çocuklarınıza inanmadıkları halde bağırıp, çağıranları, samimi olmayanları asla göstermeyiniz.
(Hz. Ali r. a. ) 7 yaşına kadar olan çocuğunuzla oynayınız. . 15 yaşına kadar arkadaşlık ediniz. . 15 yaşından sonra onunla istişare ediniz. Yedi yaşından itibaren çocukların, sistemli bir eğitim ve öğretime ruhen hazır oldukları kabul edilir. Çocuğun eğitiminin planlandığı eğitim kurumları ve birimlerle iyi bir koordine gerçekleştirilmelidir. Birlikte çocuğun her anının planlandığı bir çalışma yapılmalıdır.
Anne-baba, iyi evlat yetiştirme konusunda mutlaka birliktelik sağlamalıdır. Evin içinde otorite boşluğunun yaşanmaması çok hayatidir. Evde, istediğini istediği gibi yapabilecek ve istediği gibi değiştirebilecek bir söz kesen olmazsa, yuva idari keşmekeşlikten, çocuklarda ikilemden kurtulamaz hemen bunu kullanmaya başlarlar. .
Kararlı olmak, çocuğu kötü hareketlerden korur. . Anne-babanın çocuğa verdiği mesajlar arasında tutarsızlık olmamalı. Aynı konuda biri bir şey söyler, diğeri başka şey. Aynı olayda biri bir türlü davranır, diğeri başka türlü. Sonuç: Zihin bölünmesidir. Eşler önce kendi aralarında konuşup belli prensiplerde anlaşmalıdırlar. Çocuk hangi durumda nasıl bir tavırla karşılaşacağını bilmelidir.
Çocuğun her kötü hareketine, hep göz yumulması yanlıştır. . Çocuğun aynı hareketine bir iyi, bir kötü denilmemeli. . Çocuklar hiçbir zaman kötülenmemeli. . Çocuklar yalancılıkla asla suçlanmamalı. . Çocukta kendi hayatını kontrol ettiği hissini oluşturmak gerekir. Bunun için ona günlük bazı görevler verip sonuç almasını sağlamak gerekir. Var olmasını istediğimiz dünya çocuklarımızın zihninde oluşturulmalıdır.
Çocuk sopadan, tehditten, azaptan değil eğer korkacaksa ailesinin şefkatini kaybedeceğinden korkmalıdır. Çocuklara çok sertlik gibi, çok affedicilik de zararlıdır. Çocuk sabırlı olmaya alıştırmalı. . Sabrı öğrenen çocuk hayatın engellerini aşmaya büyük yardımı dokunacak önemli bir araca sahip olmuştur. Çocuğa hayatın zorluğu öğretilmeli. . Çocuğa küçük şeylerden zevk almasını öğreten. . Ona büyük bir servet bırakmış olur.
Şefkat damarını yanlış yerde kullanmamak gerekir. “Aman çocuk zahmete girmesin, aman üzülmesin, ağlamasın” diye onu davranışlarında tümden serbest bırakmak, ona iyilik değil kötülük etmektir. Çocuk ağlar, sızlar her zaman, sizi test eder. Geri adım attınız mı da, o konu “kazanılmış hak” olur artık. Çocukların ruhsal yapıları psikoloji tabiriyle “plastiktir”. Siz sağlam durursanız çocuk kendini size uydurur, Bugün birkaç saat ağlamasın derken. . İleride hem onun hem kendinizin pişmanlıkla yıllarca ağlamasına zemin hazırlamış olursunuz. .
Çocuklarımıza verdiğimiz emeğin karşılığını nerdeyse zorla alma hevesindeyiz. “İlla ki şöyle olmalısın. ” Aslında unutmamak lazım ki, üstümüze düşeni layıkıyla yapıp gerisini Allah’ın takdirine bırakmak gerektir. Aksi halde aşırı zorlamalar ters tepebilir ve çocuğun iyice zıt bir çizgiye girmesine yol açabilir. Biz de gereksiz derecede strese girip iyice yanlış davranmaya başlarız.
Çocuklarımızı başarıları oranında mükafatlandırmak gerekir. Her başarıda mükafatlandırmak İlahi ahlakın gereğidir. Çocukların kıymet bilir olmalarına dikkat edilmeli. . Çocuğun kibirlenmesine asla göz yummamalı. . Çocuk başkalarına yardıma alıştırılmalı. . Ailenizde konuşularak alınan kararlarda çocuğunuzu da konuşturun. Kararlarınıza onu da ortak edin. Bu sizin ona güvendiğinizi değer verdiğinizi kendisinin de bu ailenin gerçek bir üyesi olduğunu hissettirecektir.
Arkadaş'tan yoksun olarak büyüyen çocuklar kendilerini hep büyüklerle ölçerler. Bu ölçmelerde hep zararlı çıkarlar. Kendilerini önemsiz bulurlar. Hayatları boyunca bu önemsizlik duygusunun belirtilerini duyabilirler. Çocuğu iyi arkadaş edinmeğe teşvik etmeli. Başka çocuklarla arkadaş olmasına engel olunan çocuk, büyüklerin yanında kendisini yalnız hisseder. Arkadaş insana akrabadan daha yakındır. Çocukları İyi arkadaşlar seçecek ortamlarda bulundurmalı. .
Çocuğuna iyi arkadaş seçme anne -babaya düşmektedir. Çocuğun bulunduğu muhitten arkadaşı olacağına göre, o muhit anne baba tarafından seçilmelidir. Eğer çocuk okulunda kötü arkadaşlar edindiyse, ne gerekirse yapılmalı. Olmazsa okulunu değiştirmekten bir an dur olmamalı. Çocuğun yetişmesinde etkili olanlar sıra ile, aile, okul, arkadaş, komşular ve aile dostlarıdır. Bazen çocuk arkadaştan öyle etkilenir ki, her şeyi ret edebilir.
Çocuk eğitiminde belki en önemli unsur abi veya abla formatının çalıştırılmasıdır. Bir nevi mürebbi veya mürebbiye gibi, çocuğu kendi akranları içinde fevkalade iyi eğiten bu sistem şimdiye kadar hep çok güzel neticeler verdi. . Anne-baba çocuklarını bu sistemin içine sokabilmek için gerekirse kendi evlerini de kullandırmalı, fakat hep arayış içinde olmalıdır.
- Slides: 28