NTHAL NTHAR Bilimsel sahtecilik nedir Bilimsel sahtecilik akademik
İNTİHAL / İNTİHAR
Bilimsel sahtecilik nedir? • Bilimsel sahtecilik akademik dünyada sık görülen olaylardan. • Bilimsel sahtecilik, bir araştırmayı öneri, değerlendirme ve raporlanma aşamalarında hile yolu ile kendi çıkarlarına göre değiştirmek anlamına gelir. • Burada dikkat edilmesi gereken konu ise şudur: Yanlışlıkla yapılan hatalar veya fikir ve görüş ayrılıklarından doğan farklı yorumlar hile kapsamına girmez. • . Eğer bir yazar veya araştırmacının bilimsel araştırmalarda hile yaptığı görülürse tahmin edebileceğiniz gibi başına hiç de iyi şeyler gelmez. • Verilecek cezalar kurumdan kuruma göre değişebilir, fakat genel olarak uygulanan yaptırımlar şu şekildedir:
Yazarın kariyerine etkileri Verilen ödüller geri alınabilir. Verilen fonlar geri alınabilir. Söz konusu kişi işten çıkarılabilir. Tüm bunların yanında kuruma ve ilgili kişiye bazı ek cezalar da verilebilir. Tabii ki bu yaptırımlar yazarın bir daha sahtecilik yapmayacağı anlamına gelmez, fakat yazarın akademi ve bilim dünyasındaki yeri oldukça tartışılır bir duruma gelecektir. • Araştırma ve yazıları ciddiye alınmayacak, kendisine hep sahtekâr gözü ile bakılacaktır. • • •
Bilimsel hile genelde üç farklı şekilde yapılır: • Uydurma: Yazarın verileri kendi isteğine göre “makyajlaması” ve bu şekilde rapor etmesi • Sahtecilik: Yazarın araştırmada kullanılan yöntemleri, materyalleri ve ekipmanları manipüle etmesi, aslında olmayan şeyleri kullanmış gibi göstermesi • İntihal: Kısacası eser hırsızlığı. • Yazarın başkasına ait fikirleri, yöntemleri, sonuçları ve hatta kelimeleri, atıf yapmadan kendisininmiş gibi göstermesi
İntihali tanımlamanın zorluğu • İntihal ya da eser hırsızlığı kısaca başkasının eserini veya buluşunu kaynak göstermeksizin kendine aitmiş gibi kullanmaktır. • Bunu yapan kişi açıkça bir sahtekarlık suçu işlemektedir. • Bir eser birçok farklı şekilde kopyalanabilir. • Plagiarism. org sitesi en yaygın intihal çeşitlerini popülerlik durumuna göre sıralamış: • Klon: Bir başkasının eserini kendininmiş gibi kelimesine taklit etmek. • Ctrl-C: Herhangi bir değişiklik yapmadan eserin bir bölümünü tamamen aynı şekilde kopyalamak. • Bul ve Yer değiştir: Başka birinden kopyalanan bazı kelime ve kelime kalıplarını değiştirmek fakat cümlenin geri kalanını olduğu gibi tutmak.
İntihali tanımlamak • Karıştırmak: Farklı kaynaklardan kelimeleri ve cümleleri bir yerde toplamak. • Çöpten almak: Yazarın eski çalışmalarından herhangi bir kaynak göstermeden cümle kopyalamak. • Melez: Herhangi bir alıntılama yapmadan bazı cümleleri kopyalayıp tek bir eserde birleştirmek. • Ezmek: Farklı kaynaklardaki kopya materyali karıştırmak. • 404 Hatası: Yanlış ya da olmayan kaynaklara alıntılama yapmak. • Toplayıcı: Tüm kaynaklara alıntılama yapmak fakat orijinal hiçbir eserin çalışmada olmaması. • Re-Tweet: Metnin orijinal ifadeleri ile aynı olacak şekilde alıntılama yapmak.
Niyetin Belirlenmesi • İntihalin belirlenmesinin altında yatan neden, ne şekilde alıntılama yapıldığından daha çok bunun bilerek mi yoksa bilmeyerek mi yapıldığıdır. • Plagiarism. org’un sıralaması da bu kötü niyetin hangi seviyelerde olduğu ile ilgilidir. • Örneğin yazılımın gösterdiği yüzde yüz eşleşme yazarın ne yaptığının farkında olduğunu ve bilerek kopyaladığını gösterir.
İntihal konusunda işin bir de başka boyutu var. • Bazen yanlış alıntılamalar veya yanlış kullanılan cümleler sonucunda istemeden de olsa intihal yapılabilir. • Bu şekilde yapılan hatalar, niyet bakımından yukarıdaki örnekler ile aynı kefeye konmazlar. • Bazı araştırmacılar ile aynı yazım stiline sahip olan yeni araştırmacılar da istemeden bazı hatalar yapabilir ve intihal ile suçlanabilirler. • Enstitüler ve akademik dergiler kendilerini davalardan korumak için intihal politikalarını güçlendiriyorlar. • Fakat bu da başka sorunlara neden oluyor. Çünkü intihal yapanın niyetini tahmin etmek kolay bir iş değildir. • Bunu yapanı otomatikman cezalandırmak yerine gerekirse tekrar eğitim verme yoluna girilebilir.
Kasıtsız İntihal • Kopya materyal bulan yazılımların kullanılacağı tez teslim şartlarında net bir şekilde belirtilse bile, intihal halen akademik yazarlıkta büyük bir sorun olmaya devam ediyor. • Özellikle bitirme süresi yaklaşan öğrenciler bu işe daha yatkın oluyorlar. • Çoğu profesör veya öğretim üyesi bu iş için herhangi bir yazılım kullanmıyorlar. • Çünkü çoğu çalışmada intihali yazılım olmadan da anlayabiliyorlar. • Çoğunluğu zayıf yazılmış bir araştırmada kaliteli bazı cümleler ve paragraflar görmek, intihal için şüphe çeken şeylerdir ve öğretmenler genelde bunu bir bakışta yakalarlar.
İntihal sınırı • Normal veya adil şekilde bazı bilgilerin kullanımı hangi noktadan sonra intihal kapsamına girecek ? • Adil kullanım, telif hakkı olan materyallerin, sahibinin izni olmaksızın, yasal, etik ve sınırlı bir şekilde kullanımıdır. • Bu tarz kullanımlarda, yasal sınırlar içerisinde olsa da, bazı kısıtlamalar ve yasal öncelikler vardır: • Kullanımın amacı: Materyaller eğitim amaçlı mı yoksa ticari amaçlı mı kullanılacak? • Hak sahibine atıf: Yapılan çalışmada, telif hakkını elinde tutan esas kişiye yeterli derecede atıfta bulunulmuş mu? • İşin büyüklüğü: Telif hakkı olan materyal, çalışmada hangi sıklıkla kullanılmış? Ne kadar az kullanılırsa, çalışmanın adil kullanım sınırları içerisinde olması da o kadar muhtemel olur. • Çalışmanın etkileri: Yaptığınız çalışma orijinal çalışmayı yapan kişinin çalışmasını etkiliyor mu? Kısacası, yazarın pazarına giriyor mu?
Atıf yapmanın kritik rolü Eğer çalışmalarınızı, bir gün intihal suçu şüphesiyle savunmak durumunda kalırsanız, suçlu veya suçsuz olduğunuzu belirleyecek en önemli kanıt, orijinal eser sahibine yeterli derecede atıf yapıp yapmadığınızdır. Eğer kullanılan materyallerde, telif hakkı sahibine açık bir şekilde atıf yapılmış ise, tartışma yukarıda saydığımız dört faktör üzerinden devam eder. Eğer herhangi bir atıfta bulunulmamışsa, birine ait olan içeriği izinsiz kullanarak kendinizinmiş gibi göstermiş, kısacası intihal suçu işlemiş olursunuz.
Terminoloji Karışıklığı Telif hakkı konusundaki davalar, hukuksal olarak oldukça karmaşık ama bir o kadar da kazançlıdır. Özellikle internet üzerinden gerçekleştirilen bir olayın, adil kullanım mı yoksa intihal mi olduğunu belirlemek, davalara bakıldığında pek de kolay değildir. Öğrencilerin başkasına ait bir materyali bilerek mi yoksa bilmeyerek mi kullandığı veya bunu hangi sıklıkta yaptıkları halen cevaplaması zor olan sorulardır.
İntihal yaygınlığı artıyor 2013 yılında “Plagiarism. Advice. org” sitesi tarafından yapılan bir ankete göre, öğretmenlerin %92’si öğrencilerinin intihal suçu işlediğini düşünüyor. %30’u ise bu tarz intihal olaylarının, gün geçtikçe arttığını belirtiyor. Bu olayların artmasının bazı nedenleri var: İnternetin kullanımı ile beraber, bir eserin kopyalanması, artık sadece parmaklarınızın ucunda. Bilgiye kolay erişimin de işte bu tarz yan etkileri olabiliyor. Teslim tarihi yaklaşırken, önceden yeterli hazırlığın yapılmaması, öğrencileri eser kopyalamaya yönlendiriyor. Bunu yaparken de öğretmenlerinin bunu fark etmemesini umuyorlar. Bilgi yetersizliği de ayrı bir sorun. Öğrenciler, eser hırsızlığının ne kadar ciddi bir suç olduğu konusunda yeteri kadar eğitiliyorlar mı acaba
İntihal ya da intihar • İntihal yani eser hırsızlığı büyük bir suçtur, özellikle akademik dünyada gerçekleşiyorsa! • Bir araştırma veya makale yayınladığınızda editörlerden, okuyuculardan veya başka bilim insanlarından intihal yaptığınıza dair suçlamalar gelebilir. . • Peki, bu durumda ne yapılmalı? • Öncelikle hemen panik yapmayın. • İntihal iddialarına tatmin edici ve doğru bir cevap verirseniz size karşı olan güveni geliştirebilirsiniz, yanlış cevap da size karşı olan güveni yerle bir eder. • Cevap vermeden önce kendinize karşı dürüst olmanız ve şu soruya cevap vermeniz gerekiyor: Gerçekten intihal yaptınız mı?
İntihal yapmadıysanız Eğer intihal yapmadığınızı düşünüyorsanız işiniz nispeten daha kolay, Öncelikle intihal yapıldığı iddia edilen çalışmanız ile ilgili tüm kaynakları ortaya çıkarmalı, söz konusu bölümleri nereden aldığınızı ve neye dayandırdığınızı açıklamalısınız. Daha sonra araştırmanızın yayınlandığı tarih ile de ilgili bir açıklama yapmanız gerektiğidir. Eğer intihal yapıldığı iddia edilen eserden önce sizin araştırmanız bitti ise, bunu açıklamalısınız.
Kaynaklarınız detaylı bir şekilde açıklama da önemli bir adımdır. Size karşı bir suçlama var ve bunu çözebileceğiniz en önemli şey kanıtlardır, yani kaynaklarınız. Kaynak aldığınız tüm kitaplar, yazılı notlar, linkler, detaylı bir şekilde sunulmalı ve araştırmanızın nelere dayandırıldığı açıklanmalıdır. Size bu suçlamaları atan kişiler saldırgan olsa bile sizin sakin kalmanız, kendinizden emin bir şekilde böyle bir hata yapmadığınızı örneklerle açıklamanız gerekir. Bu hem sizi takip edenlerin gözünde hem bilim dünyasında daha saygın ve güvenilir bir yere taşıyacaktır.
Eğer Yaptıysanız Eğer bilerek bir intihal yani eser hırsızlığı suçu işlediyseniz yapmanız gereken şey öncelikle özür dilemektir. . . Yapılan büyük bir suçtur ama hayatın sonu da değildir. Bazen bilmeden intihal yaptığını söyleyenler oluyor ama bence bu tamamen bir uydurma. Hatta bilmeden intihal yapmak bilerek yapmaktan daha acı verici çünkü bu durum yeteri kadar kaynak taraması yapmadığınızı ve araştırmanıza gerekli önemi vermediğinizi gösterir. Böyle bir şey söylemek yerine suçunuzu kabul edin ve bir süre kendinize dinlenme zamanı ayırın.
Bilimde de suistimal olur mu? Bilim yol gösterir, ışık tutar. Bu nedenle, bilim insanlarının etik değerlere bağlı kalması gerekmektedir. Ancak her alanda olduğu gibi, ne yazık ki, bilim dünyasında da ihlâl ve suistimallerle karşılaşılmaktadır. Bilimde suistimal Bilimsel suistimal, ciddi zararlara yol açan, takibi zor ve alınan tedbirlere rağmen her yerde gerçekleşebilecek bir olgudur
10 tipik ihlâl Tıbbi Editörler Dünya Birliği ve ABD Araştırmada Bütünlük Ofisi tarafından kullanılan içerikten de esinlenerek oluşturulan, hakem ve dergi editörlerinin araştırmalarda bulmaya çalıştığı 10 ihlâl, aşağıda yer almaktadır: Fikir hırsızlığı Başkalarının makalelerini inceleyerek sunulan fikirleri, fikir mülkiyetini ihlâl ederek kendi fikrinizmiş gibi ortaya koymaktır.
İntihal “Plagiarism” olarak da bilinir. Başkasına ait yazılı, basılı veya elektronik ortamdaki sözleri, eserleri, araştırmaları veya herhangi bir çalışma sonunda elde edilen sonuçları, hiçbir şekilde atıfta bulunmadan ve kaynak göstermeden kendinize aitmiş gibi kullanmak veya sunmaktır.
Kendi kendine intihal Akademik literatürde “self-plagiarism” olarak geçer. Bir yazarın yeni bir araştırmasında, daha önce yayınlanmış başka bir çalışmasından bazı bölümleri veya makaleleri referans göstermeden yayınlamasına denir. “Kendi araştırmamı dahi tekrar kullanamayacak mıyım? ” diye sorabilirsiniz. Evet, maalesef kendi eseriniz bile olsa, tekrar yayınlıyorsanız nereden alıntı yaptığınızı belirtmek zorundasınız.
Haksız yazarlık Bir yayına aktif olarak katkıda bulunmamış kişileri yazarlar arasına dâhil etmek veya aktif katkısı bulunanları yazarlar arasında göstermemektir. Ayrıca, yazar sıralamasını uygun olmayan bir biçimde değiştirmek veya birden fazla yazarın dâhil olduğu durumlarda diğer yazarların rızasını almadan yazıyı herhangi bir dergiye vermek de “haksız yazarlık” sayılır. Unutmamak gerekir ki, bir araştırmaya sadece yazım aşamasında katkıda bulunmak, yazarlık hakkı doğurmaz.
Yasama ve mevzuat şartlarına uymamak Kimyasalların güvenli kullanımı, insan ve hayvan denek malzemelerinin bakımı ile ilgili kuralların kasıtlı ihlâlleri, araştırmalar dâhilindeki ilaç ile ekipmanların ve araştırma fonlarının uygunsuz kullanımıdır. Genel olarak kabul görmüş araştırma uygulamalarının ihlâli İstenen sonuçları elde etmek için deneyleri manipüle etmeyi, aldatıcı istatistik veya analitik uygulamalar oluşturmayı, yanıltıcı bir netice sunmak için sonuçların yanlış raporlanmasını içerir.
Akademik sahtekarlığın boyutları Verilerin değiştirilmesi Araştırma araçlarını ya da deney düzeneklerini, istenen sonuçlar doğrultusunda manipüle etmekten öte, verileri baştan aşağı uydurmaktır. Araştırmanın geçerliliğinin denetlenmesine destek vermemek. Sonuçların geçerliliğinin kontrol edilmesi adına, çalışmanın tekrarlanması için gerekli bütün veri setleri veya araştırma malzemelerini temin etmeyi reddetmek anlamına gelir.
Geçerliliği onaylanmamış araştırmalara karşı kayıtsız kalmak Yayınlanan herhangi bir araştırma hatalı bulunmuşsa, yayınlanmış olduğu dergiden geri çekilmelidir. Bunun aksi ihlâle girmektedir. Suistimalden şüphelenilen durumda, uygun davranmamak Bu duruma verilebilecek örnekler şöyledir: Aleyhinizde ortaya atılan herhangi bir suistimal iddiası karşısında işbirliği yapmamak, bilinen ya da şüphelenilen bir ihlâli bildirmemek, herhangi bir ihlâl iddiası ile ilgili delilleri yok etmek, görevin kötüye kullanıldığına dair iddiada bulunan bir kişiye karşı misilleme yapmak ve kasten gerçek olmayan bir ihlâl suçlamasında bulunmak.
Her ihlâl, araştırmanın doğruluğunu aynı ölçüde mi etkiler? Bir araştırma sürecinin doğruluğunu en çok zedeleyen şey, kullanılan bilimsel yöntemin adımlarında yapılan suistimallerdir. Bunlar, yayınlama aşamasındaki ihlâllerden çok daha ciddi ihlâller sayılır. Aslında bu doğru bir yaklaşımdır çünkü örneğin verilerle oynanması, emeği geçen yazarlardan birinin adının yayında yer almamasından çok daha kritiktir ve ciddi zararlara yol açabilir.
Araştırmasını, emeğini, imkânlarını ve konumunu yukarıda bahsedilen tüm bu ihlâllerle kötüye kullanan kişiler, lisanslarını kaybetme veya hapis cezası gibi ciddi cezalarla karşıya kalabilir. Ancak şunu da göz ardı etmemek gerekir ki, bazen suistimal gibi görünen ya da gösterilen bir durum, istemeden yapılmış bir hatadan ibaret olabilir. Bu nedenle, kasıtlı ve masum hatalar arasındaki ayrım titizlikle yapılmalıdır. Böylece bilim etiğine sahip bilim insanları, yürüttükleri etik araştırmalarla insanoğlunu aydınlatmaya devam edebilirler.
Giderek artan endişe Ne yazık ki, her alanda olduğu gibi bilim dünyasında da suistimallere gitgide daha sık şahit olmaktayız. Dergilerden geri çekilen makale sayısı ve akademik usulsüzlük skandalları giderek artıyor. Bunun başlıca nedenlerini şöyle sıralayabiliriz: Üstün akademik performans göstermeleri için araştırmacılara sürekli baskı uygulanması, Kısılan bütçeler, Kötü idarenin araştırmacıları etik olmayan davranışlara zorlaması, “Herkes bunu yapıyor ve ben sadece bu seferlik yapıyorum” anlayışı.
Sadece bu seferlik” anlayışı kaygan bir zemin “Sadece bu seferlik” anlayışı bir argüman olarak sıklıkla karşımıza çıkmaya başladı. Ancak aşağıdaki örneklerden de anlaşılacağı üzere, bu oldukça tehlikeli bir durum. Önce akademi dünyasının dışından, büyük bir firma ile ilgili çarpıcı bir örnek vererek başlayalım. Daha sonra da akademik dünyada bu konuya ilişkin neler olup bittiğine göz atalım:
Enron şirketinin olaylı iflasını duymayan kalmamıştır. Enron, 1985 yılında birkaç şirketin birleşmesiyle kuruldu ve kurulduğu anda ABD ‘nin en büyük doğal gaz dağıtıcısı haline geldi. Şirket, 2000 yılında Fortune dergisinin ABD’nin en büyük 500 şirketi sıralamasında yedinci sırada yer aldı. Ancak, büyük bir sermaye projesindeki beklenmedik bir gecikmeden ötürü 3 aylık bir dönem için finansal rakamlarını manipüle eden şirket yönetimi, sonradan bunu bir alışkanlık haline getirdi ve her dönemin rakamlarıyla oynamaya başladı. Ve sonunda da iflas bayrağı çekilmiş oldu.
Stapel Makaleleri uluslararası bilimsel dergilerde yayımlanan Hollandalı psikolog Diederik Stapel hazırladığı doktora çalışması ile akademi dünyasında bir yıldız gibi parlamıştı. Spatel daha sonra üzerindeki ağır “performans baskısının” kendisini sahte araştırmalar üretmeye ittiğini söyleyerek, verileri çarpıttığını ve olmayan veriler ürettiğini itiraf etmek zorunda kaldı. Kendisi bu sahtekârlığı şöhretini korumak adına on yılı aşkın bir süre boyunca devam ettirmişti. Sonunda, sadece üniversiteden uzaklaştırılmakla kalmadı aynı zamanda itibarını da kaybetmiş oldu.
Sonuçlarını bilip, bunlara katlanmak gerek! Yukarıdaki örneklerde görüldüğü üzere, “bir seferlik” diye başlanan sahtekârlık alışkanlık haline gelebiliyor. Fakat “bir seferlik” olsa bile, bedeli çok ağır olabiliyor. İşte dikkatinizi çekecek bir örnek daha: İngiliz tıpçı Andrew Wakefield otizm ve KKK aşısı arasında sahte bir ilişki kurmak için uydurma veriler oluşturdu. Fakat bu, sonunda onun tıbbi lisansına ve geçim kaynağına mâl oldu.
Eser Hırsızlığı İntihal olarak da adlandırılan eser hırsızlığı tam anlamıyla bir akademik suçtur. Eser hırsızlığı farklı şekillerde karşınıza çıkabilir. En kısa ve açıklayıcı tanımı size ait olmayan bir çalışmayı sanki siz yapmışsınız gibi yayınlamaktır. Bunun cezası bulunduğunuz yere göre değişebilir. Fakat her akademik kurumun intihali önleyici bazı önlemleri vardır.
Yakalanma riski : Evet, kısa ve net söylemek gerekirse yakalanacaksınız! Öğretmenleriniz veya danışmanlarınızı kandırmak hiç kolay değildir. İnanın kendileri sandığınızdan çok daha zeki insanlardır. Bir makaleyi sizin yazıp yazmadığınız hocalarınız tarafından oldukça kolay anlaşılabilir. Daha ilk paragraftaki yazı tarzından sizi yakalayabilirler. Unutmayın, bu insanlar bilimsel araştırma için yaşıyorlar. Onları kandırmaya çalışmayın sakın.
Araştırmanın güvenilir olmaması. : Özellikle internetten indirdiğiniz hazır bir yazı güvenilir olmama riski taşıyor. Kaynağınız tabii ki size bu araştırmanın özgün ve güvenilir olduğunu söyleyecektir. Fakat buna inanmayın çünkü bu tamamen bir reklam çalışması. Gösterdikleri kaynaklar sahte olabilir, araştırma baştan savma olabilir. Kısacası her şey olabilir.
Makalelerin herkese satılması: Satın aldığınız makale sadece size özel mi sanıyorsunuz? Bir kez daha düşünün. Sizden önce kaç kişi daha aynı çalışmayı indirdi ve hocasına götürdü acaba? Sanırım başınıza gelebilecek en kötü şey, hocanıza daha önce gördüğü bir çalışmayı özgün bir çalışma diye götürmek olacaktır.
Hocanın isteklerine uymaması: . Satın aldığınız araştırma büyük ihtimalle hocanızın belirlediği kıstaslara uymayacaktır. Çünkü hocalar genellikle araştırmaların konularını öğrenciler kopya çekmesin diye daha spesifik kelimelerle belirlerler. Yazılım tarafından yakalanma riski: Şu an piyasada intihali teşhis edebilen birçok yazılım var ve bir çalışmanın kopya olup olmadığını anlamak artık çok kolay. Çoğu akademik kurumun bu amaç için araştırmalarınızı internetteki binlerce makale ile kıyaslayan yazılımları var.
Makalelerin bölüm yayınlanması: Hazır makale yazan kişiler genellikle aynı cümle veya paragrafları farklı çalışmalarda da kullanırlar. Bu tarz makaleler orijinal olarak satılabilir fakat başka çalışmalardan bölümler içerdiği için yazılımlar tarafından hemen yakalanırlar. Pahalıya mal olması: Bu konuda fazla söze gerek. Yüzlerce lira harcayıp bu kadar riske girmek sizce mantıklı mı?
Yazılım tarafından yakalanma riski: . Şu an piyasada intihali teşhis edebilen birçok yazılım var ve bir çalışmanın kopya olup olmadığını anlamak artık çok kolay. Çoğu akademik kurumun bu amaç için araştırmalarınızı internetteki binlerce makale ile kıyaslayan yazılımları var.
Bu riske değmez : Eğer bir şekilde intihal yani kopya eserden yakalanırsanız bu sizin sicilinize işlenir. Bu bir kez gerçekleştiği zaman ise artık geriye dönüş yoktur. Tüm geleceğiniz boyunca yakanızı bırakmayacaktır. Eğer gerçekten kopya çekiyorsanız kendinizi aldatıyorsunuz demektir. .
Etik konular-i. Thenticate engelleme programı www. ithenticate. com • Akademik düzeyde üretilecek makalelerdeki kopyacılık (intihal) oranının otomatik tespiti için kullanılmaktadır. • İntihal analizi yapılacak belge, kullanıcı tarafından i. Thenticate programına bir e-postaya belge ekler gibi kolaylıkla yüklenmekte, intihal analizi birkaç dakika içinde bitirilmektedir. • 90. 000’den fazla gazete, dergi, süreli yayınlar ve kitapların yanı sıra tüm bunlara ek olarak 17 milyardan fazla web sayfası ve arşivi bulunmaktadır. • Bu program, 70. 000’den fazla bilimsel dergiden gelen 30 milyon üzerindeki içeriğin ve 150’den fazla yayınevinden 86 milyon üzeri makalenin bulunduğu veri tabanlarını kontrol etmektedir.
Etik konular-i. Thenticate engelleme programı www. ithenticate. com
- Slides: 42