nsanda Biyolojik eitlilik PROF DR TMUR GLTEKN ANKARA
İnsanda Biyolojik Çeşitlilik PROF. DR. TİMUR GÜLTEKİN ANKARA ÜNİVERSİTESİ, ANTROPOLOJİ BÖLÜMÜ EMAİL: tgultekin@ankara. edu. tr
YERYÜZÜNDE BULUNAN TOPLULUKLAR
Kraniyal Kapasite ve Beyin Büyüklüğü n Beyin büyüklüğü ve zeka ilişkisi, anatomik en sıklıkla irdelenen konu olmuştur. Australoptihecinlerde 450 cm 3 civarında olan kraniyal hacim 3 milyon yıldır giderek artmıştır. Arkaik ve modern Homo sapiens’te doruğa çıkan ortalama beyin hacmi, günümüzden 100. 000 yıl önce Neandertallerde 1450 cm 3 e kadar ulaşmıştır. Günümüz modern insanının beyin hacminin 1345 cm 3 ü çok fazla geçmediği de dikkate alınmalıdır.
İnsanda Beynin Evrimi
Johann Friedrich Blumenbach, 1752 - 1840 German Anatomy Professor Physical Anthropology’nin (Biyolojik Antropoloji) babası • Kafatasına göre insanları beş gruba ayırmıştır • Caucasoid (Europeans) • Mongoloid (Asians) • American (Native Americans) • Ethiopian (Africans) • Malayan (Southeast Asians)
Samuel George Morton, 1799 - 1851 Physician from Philadelphia • Kranial kapasiteyi ölçmüştür
n n Kafatası endeksi: (kafa genişliği / kafa uzunluğu)x 100 Hesaplanan değer 75'den küçük ise kafatası, üstten bakıldığında uzun ve dar demektir. Bu tip kafatasları dolikosefal olarak adlandırılır ve tipik Avusturalya yerlileri Aborjinler ve Güney Afrika yerlileri bu sınıfa girer. Endeks 75 ile 80 arasında ise kafatası neredeyse ovaldir (yuvarlak). Bu tip kafataslarına mesosefal denir ve tipik Avrupalı ve Çinlilerde görülür. Endeks 80 ve üzeri ise kafatası geniş ve kısadır ve brakisefal olarak adlandırılır. Bu sınıftaki kafataslarına daha çok Asyalılarda görülür
n Beyin hacmi ve büyüklüğü ile entelektüel kapasite arasında, mental kabiliyetlere etki edebilecek herhangi bir düzeyde korelasyon bulunmamaktadır. Ünlü bir neuroanatomist olan Von Bonin (1963) beyin büyüklüğü ve mental kapasite arasındaki farklılığın anlamsızlığını vurgulamaktadır.
Kaç Irk Var? Bilim Adamı Sınıflandırma Linnaeus (1758) 4 Blumenbach (1781) 5 Hooton (1926) 3 Garn (1965) 9
Epicanthus Plisi: üst ve alt göz kapaklarını medial kısımlarını birleştiren bir deri katından ibarettir. Asyalılarda çok yaygındır
Deri Altı Yağ Buşmen kadınlarında kalça kısmında görülen yağ
İNSANDA VARYASYON
Deri Rengi
Dafa fazla toplum eklersek bazıları üst-üste çakışacaklardır
GENETİK BENZERLİK
Coğrafik kategorinin ne olduğu belirsizdir İnsan genlerinin sadece %6’sı ırklar arasında görülen farklılıkları açıklamaktadır. n Grupların sahip olduğu özellikler grup dışındaki diğer bireylerde de görülebilir. n İnsanın sahip olduğu bütün fenotipik özellikler dış çevreye karşı geliştirilmiş bir uyarlamadır. n
Özet İnsanlar arasında görülen morfolojik farklılıklar türümüzün devamı için hayati önem taşır. n Bazı gruplara ait spesifik yapılar insan oğlunun çevreye karşı geliştirmiş olduğu özel yapılardır. Fakat günümüzde bu spesifik özellikleri artık diğer gruplarda da görmek mümkündür. n Dünyadaki insan gruplarının hiçbirisi izole olarak yaşamamışlardır. n
Kan Grupları n Eritrositlerin yüzeyinde, 300’den çok antijen bulunmuştur. n 21 farklı sistem vardır. n Ancak pratikte kullanılan sistemler, sadece ABO ve Rh sistemleridir.
ABO Sistemleri n A (AA, AO) n B (BB, BO) n AB n O
Rh Sistemleri n Negatif n Pozitif (Ülkemizde görülme oranı, %85 -90)
Kan Gruplarına Göre Riskler O Grubu n n n İlk insanların kan grubudur. Bunlar avcı-toplayıcı toplumlardır. Sindirim sistemleri gelişmiştir. Bağışıklıkları hareketlidir. Metabolizmalarının her daim hareketli olması gerekir.
O KAN GRUBU
A Grubu §M. Ö. 25 bin-15 bin arasında , Asya ve Orta Doğu’da sıklıkla görülen bu gruba dahil bireyler vejetaryen bir diyet rejimine sahiptiler. §Tarıma bağlı bir beslenmeleri vardı. §Enfeksiyonlara karşı oldukça dirençliydiler. §Kolera ve çiçek gibi hastalıkları atlattıkları görülür. §Bugün Batı Avrupa çok yaygındır. §En yoğun olarak; Akdeniz, Adriyatik, Ege’de rastlanır. §Doğu ülkeleri arasında, en çok Japonya’da görülmektedir. §Sindirim sistemleri duyarlıdır. §Adaptasyonları hızlı ve güçlü olur. §Bağışıklıkları dayanıklıdır. §Stresi kolayca yenebilirler.
AA ve AO Kan Gruplarının Dünyada Dağılımı [WHO, 2004]
B Grubu n n n Sindirim sistemleri dayanıklıdır. Beslenmeleri değişkendir. Strese karşı duyarlı ve değişkendirler. En ağır hastalıklara karşı oldukça dirençlidirler. Kalp hastalıkları ve kansere karşı dirençleri, diğer gruplardan daha güçlüdür.
B - KAN GRUBU
AB Grubu n n n n n A ve B gruplarının karışımından oluşur. Ulusların karışımı ile ortaya çıktığı düşünülmektedir (Göç). M. Ö. 900’lerde başlayan ve en yeni olan kan grubudur. Dünyada ancak %5 oranında rastlanır. Bağışıklık sistemleri çok güçlüdür. Bazı kanser türlerine karşı savunmasızdırlar ve yakalanma riskleri oldukça yüksektir. Çevresel değişikliklerden kaynaklanan beslenme özellikleri gösterirler. Sindirim sistemi çok duyarlıdır. Bağışıklık sistemi çok güçlüdür. Stresi yenmek için adaptasyon geliştirebilirler.
Türkiye’deki Kan Gruplarına Göre Dağılım: Kan Grubu Sıklığı a rhd + 37, 80% o rhd + 29, 80% b rhd + 14, 20% ab rhd + 7, 20% a rhd - 4, 70% o rhd - 3, 90% b rhd - 1, 60% ab rhd - 0, 80%
n Genel dağılım, A ve O gruplarında baskındır. n Amerika’da O grubu birinci ve A grubu da ikinci sırada yer alır.
Dünyada ve Türkiye'de Kan Gruplarının Dağılımı Türkiye'de, Kızılay'ın verilerine göre, en fazla bulunan kan grubu A Rh+’tir.
Kan gruplarının % dağılımı nasıl? (Türkiye'de, Türk Kızılayı tarafından 1997– 2007 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde toplanan 4. 415. 459 ünite kanın gruplarına göre % dağılımı aşağıdaki grafikte gösterilmiştir).
Rh Sistemi n Eritrosit yüzeyindeki bir diğer antijen grubudur. n C, D, E, c, e antijenleri bulunur. n D, en çok bağışıklık uyandır. n Toplumun %85’i D+ ve %15’i de D- , yani bu antijeni barındırmazlar.
Rh- annenin, Rh+ çocuğu olursa, kan uyuşmazlığı söz konusudur. n Böyle bir durumda, baba Rh+’tir. n
- Slides: 44