nsan Haklarnn Tarihi Geliimi nsan haklar dncesi uzun

  • Slides: 7
Download presentation
İnsan Haklarının Tarihi Gelişimi İnsan hakları düşüncesi uzun ve mücadelelerle dolu bir sürecin ürünüdür.

İnsan Haklarının Tarihi Gelişimi İnsan hakları düşüncesi uzun ve mücadelelerle dolu bir sürecin ürünüdür. İnsan haklarının izleri eski çağlara kadar sürülebilir. Kendisini Akad ve Sümerlerin kralı olarak ilan eden Hammurabi Sümer kanunlarını günün şartlarına göre uyarlamış, kendi adıyla anılan bu kanunun hükümlerini taş sütunlara yazdırıp, Babil şehrinin meydanına diktirmiş, böylelikle okuma yazma bilen herkesin hak ve yükümlüklerini öğrenmesini sağlamıştır. Ülkede yaşayan zengin-fakir herkes bu kanunname kapsamına alınmış; hür, yarı veya tam köleler sınıflar ayrılarak her biri için ayrı düzenlemeler yapılmıştır.

 • Bu sistemde her sınıf mensubu kendi sınıfındaki diğer kişilerle eşit; diğer sınıfların

• Bu sistemde her sınıf mensubu kendi sınıfındaki diğer kişilerle eşit; diğer sınıfların mensuplarından farklı haklara sahip olmuşlardır. Bu nedenle bu kanunların hak ve hürriyetler açısından tam bir eşitlik sağladığı söylenemez.

Ortaçağ • Ortaçağda halk, derebeyleri ve krallar arasında büyük mücadeleler sonucunda yapılan anlaşmalarla halka

Ortaçağ • Ortaçağda halk, derebeyleri ve krallar arasında büyük mücadeleler sonucunda yapılan anlaşmalarla halka bazı temel haklar tanınmış, dolayısıyla kralın yetkileri sınırlandırılmıştır. Bu anlaşmaların en önemlisi 1215 tarihli 63 maddelik Magna Carta Libertatum (Büyük Özgürlükler Sözleşmesi)’dir.

Magna Carta Libertatum (Büyük Özgürlükler Sözleşmesi) • Sözleşme’de kişinin can ve mal güvenliğine sahip

Magna Carta Libertatum (Büyük Özgürlükler Sözleşmesi) • Sözleşme’de kişinin can ve mal güvenliğine sahip olduğu belirtilerek, bunlar kralın keyfi müdahalelerine karşı korunmuştur. «Kanunsuz olarak yargılanmadan kimse mahkum edilemez» ilkesini de getirmiştir. Magna Carta insan hakları alanındaki en önemli belgedir ve bugünkü insan haklarının kaynakları arasındadır.

İNSAN HAKLARININ GELİŞİMİNDE ÜÇ ANA EVRE Birinci Evre: (17. ve 18. yylar ) Kişisel

İNSAN HAKLARININ GELİŞİMİNDE ÜÇ ANA EVRE Birinci Evre: (17. ve 18. yylar ) Kişisel ve Siyasal Haklar • Bu dönemde insan hakları büyük ölçüde Aydınlanma Çağı düşünürlerinin katkılarıyla biçimlenir. Özellikle John Locke İnsan Haklarının babası sayılır. • İngiliz parlamentosunun 1689 yılında kabul ettiği Yurttaş Hakları Beyannamesi (The English Bill of Rights), monarşinin gücünü sınırlandırırken, parlamentonun statüsünü yükseltir; bir anlamda parlamentoyu kraliyetin üstünde konumlandırır (Kral ya da kraliçenin müdahalesi olmadan parlamento üyesi seçme özgürlüğü, krala dilekçe verme özgürlüğü, vahşi ve alışılmadık cezaları ve aşırı kefalet ücretlerinin verilmemesi vb. )

İNSAN HAKLARININ GELİŞİMİNDE ÜÇ ANA EVRE Birinci Evre: (17. ve 18. yylar ) (1.

İNSAN HAKLARININ GELİŞİMİNDE ÜÇ ANA EVRE Birinci Evre: (17. ve 18. yylar ) (1. Kuşak İnsan Hakları) Kişisel ve Siyasal Haklar Yeni dünyaya göç edenlerin getirdiği düşünceler Amerika kıtasında kendine yer bulmuş ve 1776 Haziranında kabul edilmiş olan “Virginia Haklar Bildirgesi”nde, insanların doğuştan eşit ve özgür, doğal haklara sahip oldukları görüşü açıkça dile getirilmiş, evrensel bir yaklaşım benimsenmiştir. Buna göre kişiler, hiçbir nedenle, doğuştan edindikleri haklardan yoksun bırakılamaz. Yaşama, özgürlük, mülk edinme, mutluluk ve güvenlik arama ve kazanma; kişilerin doğuştan edindikleri haklar arasındadır. 1776 Temmuzda kabul edilmiş olan Amerikan Bağımsızlık Bildirisinde de, doğal haklar anlayışı açıkça benimsenmiştir. Her insana, kimsenin elinden alamayacağı yaşamak, özgürlük, mutluluğu arama hakları gibi hakların bağışlandığı vurgulanmış; insanların bu hakları güvenceye almak için yönetimler kurduğu, yani siyasal topluluk oluşturduğu, “devlete dönüştüğü” ifadesine yer verilmiştir.

Birinci Evre: (17. ve 18. yylar ) FRANSA I. Kuşak Haklar Kişisel ve Siyasal

Birinci Evre: (17. ve 18. yylar ) FRANSA I. Kuşak Haklar Kişisel ve Siyasal Haklar • 1789 tarihinde Fransız ihtilalinden sonra ilan edilen «İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi» , çağdaş anlamda İnsan Hakları anlayışının başlangıcını oluşturmuştur. Bildirge, «İnsanlar hür ve eşit şartlarda doğar ve öyle kalır» ilkesi çerçevesinde temel insan haklarını «hürriyet, mülkiyet, güvenlik, zulme direnme» olarak belirlemektedir. • 1789 Bildirgesi belli bir yerle, belli bir ülke ile, belli bir zamanla kendisini sınırlı tutmaz, bütün insanlara, tüm dönemlere, tüm zamanlara seslenen bir yaklaşımı benimsemiştir. Bu özellikleriyle 1789 Bildirgesi, gerçekten çağdaş anlamda İnsan Hakları düşüncesinin başlangıcını oluşturur denilebilir.