NOKTALAMA ARETLER Yazda okumay kolaylatrmak iin birtakm iaretler

NOKTALAMA İŞARETLERİ Yazıda okumayı kolaylaştırmak için birtakım işaretler kullanılır. Nokta, iki nokta, virgül, noktalı virgül. . . Bunlara noktalama işareti denir. Bu işaretler bir yandan cümlenin yapısını, sözün bağlantı yerlerini açık olarak göstermeye; bir yandan da yazıda harflerle belirtilmeyen vurgu, durak gibi bir takım özellikleri bildirmeye yarar. Noktalama işaretlerinin yerinde ve doğru bir şekilde kullanılması, konunun anlaşılması ve maksadın anlatılması bakımından çok önemlidir. Çünkü yerinde kullanılmayan bir işaret ‘’baba’’ yı ‘’eşek’’ yapabilir. Belli başlı noktalama işaretlerini ve kullanıldıkları yerleri örneklerle inceleyelim.

1. Tamamlanmış ve anlam açısından bitmiş cümlelerin sonuna konur: Bugünün işini yarına bırakma. Dışarıda yağmur yağıyor. 2. Bazı kısaltmalardan sonra konulur: Prof. Dr. Güner MİHENK – çev. (çeviren) Gön. (Gönderen) – Müh. (mühendis) … NOT: Büyük harflerle yapılan kısaltmalarda, noktanın kullanımı hemen kalkmıştır: DMO (Devlet Malzeme Ofisi) MGK (Milli Güvenlik Kurulu) …

3. Sıra gösteren sayı ve harflerden sonra kullanılır; - (i)nci, ekinin yerine kullanılır: 12. Bölük – IV. Murat – 5. kat – 20. yüzyıl… 4. Tarihlerde gün, ay ve yıl bildiren sayıların arasına konulur: 28. 02. 2004 – 29. V. 2003 … UYARI: Tarihlerde ay adları yazı ile de yazılabilir. Bu durumda ay adlarından önce ve sonra nokta kullanılmaz. : 29 Mayıs 1453 3 Şubat 1988 5. Belli bir saatle artık dakikaları arasına konulur: Saat 13. 40’ ta – Bugün 20. 30’ da … Uyarı: Cadde ve sokak numaralarında nokta mutlaka kullanılmalıdır. Nokta kullanılmadığı takdirde yukarıdaki örneklerden 2(iki) adet cadde anlaşılır.

6. Bir yazının alt bölümlerini gösteren rakamlardan ya da harflerden sonra konulur: 1. , 2. , 3. - A. , B. , C. - a. , b. , c. …. NOT: nokta yerine kısa çizgi ( - ) ya da kapama ayracı da kullanılabilir. 7. Sayı basamaklarının arasına karışmayı önlemek amacıyla konulur: 122. 480. 000 TL - 9. 000 TL …. 8. Matematikte çarpma ( x ) işareti yerine kullanılır: 20. 5 = 100 – 15. 20 = 300 …

1. Cümledeki eş görevli (Özne, nesne, tümleç, yüklem) sözcüklerin arasına konulur: Bodrum, Kuşadası ve Antalya turistik yerlerimizdir. Annemi, babamı, kardeşlerimi çok özledim. İstanbul’da, Gaziantep’te, Ankara’da çok arkadaşım vardı. Güngör zeki, çalışkan, düzenli, dürüst bir öğrenciydi. Her canlı doğar, yaşar, büyür ve ölür. 2. Cümledeki sözcük gruplarını (Sözcük grubu: Bir kavramı daha geniş belirtebilmek için iki ya da daha çok sözcüğün, tamlama kuralları dışında, bir arada kullanılmasıyla oluşan topluluktur. ) ayırmak için kullanılır: “Otomobilin içine yerleşen kalın paltolu adam, ince ve yüksek bir sesle şoföre bağırıyordu. ”

3. Birbiri ardına gelen isim ve sıfat tamlamalarını ayırmada kullanılır: Tren yeşil ovaların, mor dağların ardından ilerliyordu. (S. T) Ulusumuzun ilerlemesi, yurdumuzun kalkınması, insanlığın mutluluğu için çalışmalıyız. (İsim T. ) 4. Cümlede aynı yükleme ait birden fazla tümleç, özne, aynı özneye ait birden fazla yüklem virgülle ayrılır: “Ne zaman sokakta bir ihtiyar, kucağında çocuk taşıyan bir kadın, koltuk değneklerine muhtaç olmuş bir kötürüm, ağır bir yükün altında iki kat olmuş bir hamal görürsen, saygı ile onlara yol vermelisin. ” 5. Özne ile yüklem arasına çok sözcük girmişse özneden sonra konulur: “Atatürk, tarihin seyrini değiştirmek gibi mucize yaratan büyük bir komutandı. ”

6. Cümledeki arasöz ve ara cümlelerin başına ve sonuna (Arasöz ve ara cümlenin içinde virgül kullanılmışsa, virgül yerine kısa çizgi ( - ) kullanılır. ) konulur: “İlkokulu bitirince, on yaşında, beni bir Fransız okuluna verdiler. ” (ARA SÖZ: Konunun daha iyi anlaşılması için cümle arasına alınan açıklayıcı söz. ) “ Öğretmenimiz, sınıfın en gür sesli öğrencisi Sedat’a - avcı biçimli elbiseli, alabros saçlı, esmer, sınıfın en büyüklerinden bir çocuk - yeni metni okutuyordu. ” (ARA CÜMLE: Konunun daha iyi anlaşılması için cümle arasına alınan açıklayıcı cümle. ) 7. Yazılarda ve mektuplarda seslenmelerden (hitaplardan) sonra konur: Canım Anneciğim, Sevgili Öğrenciler, Değerli Arkadaşlarım,

8. Adlaşmış sıfatlardan sonra konulur: İhtiyar, kuşu öldürdü. Hırsız, çocuğu görünce kaçtı. Hasta, doktoru görünce sevindi. Yaralı, hemşireye can havliyle bağırıyordu. 9. Kendisinden sonra gelen cümleyi pekiştirme, özetleme, onaylamayı içeren (peki, evet, hayır, öyle, hadi…) sözcüklerden sonra kullanılır: Evet, amacımız budur. Peki, onları hemen getireyim. Öyle, gerçekten çok açıkmışım. Hayır, söylediklerinize katılmıyorum.

10. Biçimce ve anlamca birbiriyle ilgili sıralı cümlelerin arasında kullanılır: “Sabah serindir, sabah sessizdir, sabah dinçtir. Allah’a ve ümide yakındır, bana yakındır. ” “Tren geldi, yolcularını indirdi, hareket etti. ” “Begüm kalktı, yatağını topladı, yemeğini yedi. ” NOT: Sıralı cümleyi oluşturan bağımsız cümlelerde virgül kullanılmışsa, sıralı cümleleri ayırmada virgül yerine noktalı virgül ( ; ) kullanılır: At ölür, meydan kalır; yiğit ölür şan kalır. 11. İsim tamlamalarını karıştırmamak için konulur: “Ali’nin, çorbasını içmesi gerekir. ”

12. Ondalık sayılarda kesirleri belirtmede kullanılır: 855, 50 TL - 26, 500 kg - 223, 125 km - 4, 5 – 6, 75 13. Tırnak içine alınmamış aktarma cümlelerinden sonra ya da konuşmalardan sonra kullanılır: Okula en kısa zamanda geleceğim, diyordu. Öğretmen: - Zil çaldığında yanıma gel, dedi. 14. Anlama güç kazandırmak, anlamı pekiştirmek için tekrarlanan kelimeler arasına konur: 1 -Akşam, yine akşam. Göllerde bu dem kamış olsam! (Ahmet HAŞİM) 2 -Kopar sonbahar tellerinden Derinden, derinden. Biten yazla başlar keder musikisi (Yahya Kemal BEYATLI) Uyarı: Ancak ikilemelerde kelimeler arasına virgül konmaz. Akşam akşam, yavaş

1. Anlamca birbirine bağlı ve birbirini tamamlayan cümleler arasına konulur: “Dereleri, tepeleri, ovaları geçip gitmişler; bir gümüş ok bulmuşlar. ” “İlk defa çok duyarlı bir insanla tanışmıştı; bu gerçek dostu incitmemek için elinden geleni yapıyordu. ” 2. Aralarında anlamca, karşıtlık, neden – sonuç, pekiştirme, tamamlama ilgileri olan cümlelerdeki “ama, fakat, lakin, yoksa, çünkü, sonuç olarak, bu nedenle, bundan dolayı, öyleyse, böylece, bundan başka, şu da var ki, dahası var, ayrıca, öyle ki, oysa …” gibi sözcüklerden önce kullanılır: “ Şerife Hanım’a söyleyin de bize gelsin; küçük hanımla birlikte çarşıya çıkacaklar. ” “ O eve bir daha gitmem; geçen sefer beni çok üzdüler. ” (Yukarıdaki örneklerdeki iki cümlecik, anlamca birbiriyle yakından ilgilidir. İkinci cümle birinciyi açıklayıcı niteliktedir. Birinci cümledeki düşüncenin, yargının “niçin” ini “neden”ini belirtiyor. İşte bu türlü durumlarda iki cümlecik arasına noktalı virgül ( ; ) konulur. )

Çok söyledim; lakin, beni anlamadı. Sınavı kazanmak için çok çalışmalıyız; çünkü başarının anahtarı çok çalışmaktır. Şimdi tanımamazlıktan geliyor beni; oysa bir zamanlar çok yakın arkadaştık. 3. İçinde virgül bulunan, tamlama ya da cümle değerindeki bölümleri (birliktelik gösteren kümeleri) ayırmada kullanılır: İngiltere’den, Belçika’ dan yirmişer; Türkiye’den, İtalya’dan yirmi beşer sağlık görevlisi gelmiş. Nilgün, yeşil gözlü, sarı saçlı, uzun boylu; zeki, çalışkan, sevimli bir kız arkadaşımdı. 4. Öğeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri ayırmak için kullanılır: Kör ölür, badem gözlü olur; kel ölür, sırma saçlı olur. Gün gelir, herkes önünde eğilir; gün gelir, kimse arayıp sormaz.

1. Açıklama yapılacak sözcük ya da cümlelerin sonuna konulur: kulak vermek : Dinlemek. - okyanus : Büyük deniz. Sıfat : Varlıkları niteleyen ve belirten sözcülerdir. Sıfatlar ikiye ayrılır: a) Niteleme sıfatları, b) Belirtme sıfatları. “Bir sanatçı iki şeyi bilmelidir: Birincisi sanatın güzellik yaratma işi olduğunu; ikincisi gerçeklerden yola çıkılması gerektiğini. ” Filimsiler: isim-fiiller, sıfat fiiller, bağ fiiller. NOT: 1. İki noktadan sonra gelen açıklamalar bir cümle oluşturuyorsa ya da cümle değerinde ise büyük harfle başlatılır. NOT 2. İki noktadan sonra tek örnekler sıralanacaksa, örnekler küçük harfle başlatılır. 2. Bir sözde birkaç olasılık (ihtimal) belirince, bunları sıralamadan önce kullanılır: Öğrencinin başarısızlığına şunlar yol açabilir: a) Ailede düzensizlikler, b) Zihin yetersizliği, c) Tembellik.

3. Başkasından aktarılan yazı ve sözlerde, tırnak işaretinden önce kullanılır: Atatürk: “ Yeşil görmeyen gözler, renk zevkinden yoksundur. ” diyor. 4. Öykü, roman , tiyatro gibi yazılarda ki karşılıklı konuşmalarda, konuşma çizgisinden önce kullanılır: “Onur: -- Haydi arkadaşlar, sinemaya gidiyoruz. Cihan: -- Peki, yarınki sınav ne olacak? ” “Bazen bir yolcu, yahut bir memur kapıyı açıp sorar: -- Bayların hapsi yolcu mu? ” 5. Matematikte bölme işareti yerine kullanılır: 500: 10 = 50 , 250: 5 = 50

1. Sözün bir yerinde kesildiğini gösterir. Bitirilmemiş cümlelerin (duygusal, düşünsel) sonuna, okuyucunun anlayışına bırakılması istenilen durumlarda; hatta cümleyi okuyucunun zihninde, hayalinde tamamlanması istenilen durumlarda ya da okuyucuyu düşündürmek amacıyla “ve” bağlacından sonra konulur: Ne güzeldi o günler … Yıldızlar o kadar parlaktı ki … “ Ey kimsesiz, avare çocuklar; hele sizler , hele sizler …” Ünye’nin öyle güzel bir baharı var ki … “ – Bana bak ! Benim söylediğimi yapacaksın tamam mı ! -… - Niye konuşmuyorsun? - Peki, nasıl …” “ … Öte tarafta panik ve … Hatay kurtulmuştur. ”

2. Olaylar, nitelikler, adlar, durumlar, örnekler sayıldıktan sonra bunlar gibi benzerlerinin bulunduğunu ( örneklerin çok olduğunu) anlatmak için cümlenin sonuna konulur: Ozan her çalgıyı çalar: saz, keman, gitar … Babası oğluna neler aldı neler : elbiseler, oyuncaklar, kitaplar … 3. Yazı içinde söylenmek istenmeyen, söylenilmesi sakıncalı bulunan sözcüklerin yerini tutmak üzere kullanılır: “ Sana haraç verecek adamın …” diye bağırdı. Sınıftaki olaya … Bey’in oğlu da karışmış. 4. Bir metinden alıntı yapılırken atlanan yerleri göstermek için kullanılır: “ … yakın arkadaşlarımdandı. Aynı yerde büyüdük; ilk ve orta öğrenimimizi İzmir’in … ilçesinde birlikte okuduk. ”

Bir alıntının atlanmış, bölümleri bulunduğunu belirtmek için kullanılır: “Nurullah Ataç’ın en önemli uyarıları dil alanındadır …. . Dil alanında gençleri de yaşlıları da Öz Türkçe yazmaya … çağırır. ” NOT: Sıra noktalar ayraç içine de alınarak kullanılabilir: … Spor çok önemlidir; (…. . ) hatta biraz da uygarlıkla ilgilidir…

1. Bir başkasının yazısından ya da sözünden ( alıntı sözler) aktarılan sözler tırnak içine alınır: Atatürk : “Cumhuriyeti biz kurduk; fakat onu yaşatacak olan sizlersiniz. ” demiştir. NOT: Alıntı söz, dolaylı anlatıma dönüşürse tırnak içerisine alınmaz: Atatürk, yeni neslin öğretmenlerin eseri olacağını söylerken eğitime verdiği önemi dile getiriyordu. 2. Cümlede dikkati çekmesi gereken terim ya da sözcük tırnak içerisine alınır: Varlıkları niteleyen ve belirten sözcüklere “ sıfat ” denir. Anadolu Öğretmen Lisesi’nin parolası her zaman : “Başarmalıyız!” sözcüğü olmuştur.

3. Yazılarda geçen sanat yapıtlarının (eser, kitap, resim, heykel …) adları tırnak içerisinde gösterilir: Reşat Nuri Güntekin’in “Çalıkuşu” romanını herkesin okuması gerekir. “Hasan Tahsin Anıtı” İzmir’in Konak Meydanı’ndadır. 4. Sıralamalarda, çizelgelerde, üst satırda yazılan ve altta yinelenen (tekrarlanan) sözcükler yerine tırnak işareti konur: (denden) Bu bölümde: Beyitlerle kurulan nazım biçimleri, Dörtlüklerle “ “ “ incelenmiştir. 5. Eklerin ve seslerin gösteriminde kullanılır: “-yor, -ken, -ki, -leyin, -(i)mtrak ” ekleri büyük ünlü uyumuna uymaz. “C” nin “B” ye uzaklığı 8 cm’dir.

1. Soru bildiren, yanıt gerektiren cümle ya da sözcükten sonra kullanılır: Siz, beni mi bekliyordunuz? (soru edatı) Nereden aldınız bu arabayı? (soru zamiri) Olay nasıl başladı? (soru zarfı) Okula kim geldi? (soru zamiri) Okula kaç kişi gelecek? (soru sıfatı) Okula kaçı gelecek? (soru zamiri) Ne zaman geldin? (soru z. ) Niçin geldin? (soru edatı) Ne ile gitti? (soru edatı) Neden geldin? (soru edatı) Boş yer yok mu? (soru edatı) NOT: yanıt gerektirmeyen biçimce soru, anlamca ünlem cümlelerinin sonuna soru işareti değil, ünlem işareti ( ! ) konulur: Kimmiş bakayım bana yan bakan! Kızmaz mıyım şimdi ben sana!

2. Kesinlik taşımayan ya da inanılmayan bilgiler ayraç içine alınarak konulur: Dede Korkut Öyküleri 14. yüzyılda ( ? ) Kuzeydoğu Anadolu’da geçen olayları anlatır. Süleyman Çelebi (1351 ? – 1422 ), en önemli şairlerimizdendir. Karacaoğlan 17. yüzyılda ( ? ) yaşamış ozanlarımızdandır. 3. Anlamca birbirini tamamlayan soru cümleleri arasına virgül konulur, soru işareti en son cümleye konulur: Bugün sinemaya mı gidelim, yoksa tiyatroya mı? NOT: Bazı cümlelerde soru sözcüğü bulunmadığı halde soru anlamı vardır. Bu cümlelerin sonuna da soru işareti konur: Adınız, soyadınız? Doğum yeriniz? Mesleğiniz?

1. Ünlem bildiren sözcüklerden ya da seslenmelerden sonra konur: (Ünlem: Sevinç, korku, üzüntü, beğenme, şaşma, kızma, özleme … gibi duygularımızı, heyecanla, daha kuvvetli bir tonla söyleyerek anlatmak veya bir kimseyi haykırarak çağırmak; çeşitli sesleri taklit etmek için kullanılan sözcüklere denir. ) Eyvah! Yemeği ateşte unuttum ! “Ne mutlu Türk’üm diyene!” “Kapı çat ! İşte babam geldi. ” --- Yahu ! Bir külbastı yapın. ” --- Aman Allah’ım ! --- Hey arkadaş ! Buraya baksana !

2. Şaşma, küçümseme, alay, güvensizlik, acıma, yerme anlamı bildirmek için, ilgili sözcük ya da cümlelerden sonra ayraç içine alınarak kullanılır: gibi derin, sarsıcı, dokunaklı cümlelerin sonuna konulur: İçeri girince bir de ne gördük ! Çok anlarsın ya bu işlerden ! Bu parlak düşüncelerini ( ! ) bugüne kadar bizden niçin esirgedin ! Bu küçük şair ( ! ), ne dokunaklı ve güzel ( ! ) şiirler yazarmış meğer. Bu bizimki de yaşamak mı sanki ! diyorum. Bir sen eksiktin ! Demek sınıfını doğrudan geçtin ! Güleyim bari !. . 3. Yazı başlıklarında da kullanılır: Bu Ne Cahillik ! - İşte Bir Dil Ustası ! Yurdunu Sevmeyen İnsanlar !

1. Cümle içinde geçen bazı sözcüklerin açıklaması verilirken kullanılır: Halikarnas Balıkçısı’nın ( Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı’dır. ) birçok öyküsü denizle ilgilidir. Mastar eki (- mek) eylem tabanlarına eklenir. 2. Sözcüklerin anlamdaşını belirtmede kullanılır: (NOT: Yeni bir sözcüğün eski karşılığını da içine alır. ) Gökbilim ( astronomi) çağımızda oldukça gelişmiştir. Bugün, adıl ( zamir) konusunda örneklemeler yapıldı. 3. Yabancı bir sözcüğün nasıl okunacağını gösteren sözcüğü içine alır: Descartes ( Dekart) bir Fransız bilginidir. Bonville ( Bonvil) parnasizm akımının öncülerindendir. 4. Cümledeki arasöz ya da aracümlelerin başında ve sonunda kullanılır: Annem ( o dünya tatlısı insan) bile bazen bana kızardı.

5. Tiyatro yapıtlarında kişilerin davranışlarını, ne yapacaklarını belirten sözcükler ya da cümleler, kullanılacak kostümler, dekoru belirten sözcükler ya da cümlelerin başında ve sonunda kullanılır: Yaşar – ( Şarkıyı daha kuvvetli çalar. ) Dursun – ( Daha yüksek söylemeye başlar. ) Yaşar – ( Islık yükselir. İçinden ) Ha gayret !. . Dursun – (Şarkı yükselir. Rüyada gibi!) Ne çağırırdık ya. Hepimiz… Kadir – ( Dursun’a tutunarak) Başım dönüyor!. . Düşeceğim ! 6. Bir takım maddeleri sıralarken sayı ya da harflerden sonra yarım ayraç (kapama ayracı) kullanılır: 1) … , 2) … , 3) … a) … , b) … , c) …

1. Ayraç biçiminde bir anlatımda; ayrıca ayraç içine alınması gereken bir açıklama, köşeli ayraç içine alınır: İlk Cumhurbaşkanımız ATATÜRK ve diğer Cumhurbaşkanlarımız (İsmet İnönü [2. Cumhurbaşkanı]Celal Bayar[3. Cumhurbaşkanı]…) 2. Bibliyografik künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek için kullanılır: Yekta Bahir [Ömer Seyfettin], Yeni Lisan, Genç Kalemler. 3. Bilimsel çalışmalarda, metinde bulunmadığı hâlde araştırmacı tarafından tamamlanan kısımlar köşeli ayraç içinde verilir: Babam kağan öldüğünde küçük kardeşim Küş-tegin ye[di yaşında kaldı. . . ]

1. Özel adlardan sonra gelen çekim eklerinden önce kullanılır: İzmir’den, Almanya’dan, Mehmet’te, Tekir’in , Ankara’nın … (NOT: 1. Özel adlara getirilen çekim ekleri satır sonuna geliyorsa, yalnız kesme işareti kullanılır; ayrıca kısa çizgi konulmaz. …………………………………Bilal’ in……………………………… NOT 2. Sert ünsüzle biten bir özel ada ünlü ile başlayan bir ek getirilirse, adın sonundaki ünsüzde herhangi bir değişiklik yapılmaz. Gaziantep’e, Zonguldak’a , Ataç’a … 2. Kısaltmalardan sonra gelen ekler, kesme işareti ile ayrılır: MEB’in , TC’ye, DDY’nin … 3. Özellikle belirtilmek istenen sözcük, harf ya da eklerden sonra kullanılır: Kalma durum eki olan – de’nin sözcüğe bitişik yazılması gerekir. a’nın b’ye oranı…

• 4. Rakamlardan, tarihlerden ve sayılardan ve saatlerden sonra gelen ekleri ayırmak için kullanılır: • 1998’den beri Ankara’ya gitmedim. • 100’den 25’i çıkarınca 75 kalır. • Saat 17. 00’de mesai bitiyor. • 5. Özel adlardan türetilmiş sözcüklerde yapım ekleri kesme işareti ile ayrılmaz: • Atatürkçü , Artvinli , Ünyeli, Türkleşmek … • Dün Ferhanlarda toplandık. ( “Aile, gil” anlamı veriyor. ) • Bugün de Kamurangilde toplanacağız. • 6. Özel adlara “ benzer, gibi olan” anlamını veren “-ler” ekinden önce kullanılır: • Türkiye daha nice Mustafa Kemal’ler yetiştirecektir.

• 1. Satır sonuna sığmayan sözcükleri hecelerinden bölerken satır sonunda kullanılır: ……………………………… kabur – • gasına …………………………… • 2. Başlangıç - son, neden – sonuç, birliktelik – karşıtlık, yakınlık – uzaklık bildiren tarihler ya da sözcükler arasında kullanılır: • 1998 – 2000 arası … Doğu - Batı ilişkileri … • Amerika – Irak çatışması … Türkçe – İngilizce sözlük … • Ural – Altay dilleri … Özne – yüklem uygunluğu … • 3. Arasöz ve ara cümle niteliğindeki açıklamalarda virgül ve ayracın yerine kullanılabilir: • İşlediğimiz suçun büyüklüğü – elimizde olmadan – içimize korku salmıştı. • 4. Ekleri belirtmek için başına; yardımcı seslerin hem başına hem de sonuna konur: • - mek , - ecek , -ler , -i , -ş- , • 5. Hecelerin ya da harflerin arasına konur: • An-ka-ra, y-s-ş-n • Bu-lut-lar-dan , a-ı-e-i

• 1. Özellikle öykü, roman, tiyatro gibi konuşmalı yazılarda konuşan kişinin sözünden önce kullanılır: -- Beni tanıdınız mı? -- Ha! Evet, şimdi tanıdım … • 2. Örnekleme yapmak için düzyazı içine alınan şiirin, yana sıralanan dizelerini ayırmada kullanılır: • Orhan Veli, “ Vatan İçin” adlı şiirinde, “ Neler yapmadık şu vatan için! – Kimimiz öldük – Kimimiz nutuk söyledik. ” diyor.
- Slides: 30