NANTAI NVERSTES DESEN VE ESTETK DESENTON ALIMALARI ESTETK

NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ DESEN VE ESTETİK DESEN’TON’ ÇALIŞMALARI ESTETİK BEĞENİ Sanat Tasarım Fakültesi stf. nisantasi. edu. tr NİŞANTAŞI ÜNİVERS İTESİ ©

DESENDE ‘TON’ • Desende üç boyutluluk bir dereceye kadar çizgi ile verilebilirse de aslında ışık değerini tanımlayan ‘ton’ dur. • Cismin üzerine vuran ışık, cismin yüzeylerine farklı açılarda gelerek farklı ton değerleri oluşturur. • Yüzeyler ışığı özelliklerine göre yansıtırlar. Parlak yüzeylerde tam aydınlık ve tam karanlık alanlar oluşurken, mat yüzeyler geçişli bir tonlama gerektirir. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©

TON VE TARAMA UYGULAMALARI • Desende ton değerleri tarama yöntemiyle oluşturulur. • Tarama ile cismin yüzeyleri arasındaki ışık ilişkisi oluşturulurken; tarama yönlü yapılarak yüzeylerin düzlemsel ilişkisi oluşturulur. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©

TARAMA UYGULAMALARI • Ders içinde uygulamalra bu yetkinlik kazandırılır. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©

TARAMA UYGULAMALARI • Ders içinde uygulamalra bu yetkinlik kazandırılır. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©

TARAMA UYGULAMALARI • Ders içinde uygulamalra bu yetkinlik kazandırılır. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©

ESTETIK VE GÜZEL ILIŞKISI • “Beğeni, güzeli ifade eden, bir anlamda güzeli tanımlayan yargıdan, düşünceden başka bir şey değildir. Güzeli, iyiyi, doğruyu çirkinden, kötüden ya da yanlıştan ayırma yetisidir. Bir başka deyişle olumluyu olumsuzdan ayırma yetisine beğeni denir. Tinimizin bir ürünüdür; insanın, hem kafasında hem ruhunda oluşur, beslenir ve ortaya çıkar, çıkıverir. Önce bir yargı, sonra da bir ürün olarak çıkan beğeni bireysel niteliktedir ve sanki kişisel özelliklerimiz gibi bir anlam taşır. ” Sıtkı M. Erinç, (1998), Sanat Psikolojisine Giriş, Ankara: Ayraç Yayınevi, s: 70, NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©

ESTETIK VE GÜZEL ILIŞKISI • Eğer bizim duygusal doyum almamıza neden olan bir sanat eseri ise bu doyum ‘estetik beğeni’ ya da ‘artistik beğeni’ olarak tanımlanır. • Değişimin ve gelişimin farkındaysak, bugün beğenmediğimizi, yarın beğenebileceğimizi hesaba katmak zorundayızdır. • Bu nedenle beğendiklerimiz ve güzel dediklerimiz üzerinde her an tetikte olmamız gerekir ki buna ‘estetik kaygı’ denir. • Estetik kaygı, beğenilerimiz üzerine duyduğumuz tedirginlik halini ifade eder ve sanatbilimde olumlu bir anlamda kullanılır. Güzele ulaşmada insana pekiştirici bir etki yapar. İşte estetik kaygı bu peşinde olma ve izleme aşamasında, güzelle buluşulan her anda, eleştirel bir bakış içinde olmak ya da olabilmektir. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©

KAYNAKLAR • Sıtkı M. Erinç, (1998), Sanat Psikolojisine Giriş, Ankara: Ayraç Yayınevi, s: 70, • Ayşe Özel, (2014), Estetik ve Temel Kuramlar, Ankara: Ütopya Yayınevi NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©