Marksist Tarih Anlay Marksist tarih felsefesi Hegelin izlerini

  • Slides: 6
Download presentation
Marksist Tarih Anlayışı

Marksist Tarih Anlayışı

 Marksist tarih felsefesi Hegel’in izlerini taşır. Ancak Hegel’de olduğu gibi tarihin öznesi akıl

Marksist tarih felsefesi Hegel’in izlerini taşır. Ancak Hegel’de olduğu gibi tarihin öznesi akıl ya da dünya tini değildir. Marx için de tarihte bir akıl vardır ama bu akıl bir töz değil, aksine maddi ilişkilerin belirlediği bir bilinç durumudur. Marx varlığı ve tarihi belirleyen şeyin bilinç değil, tam tersine bilinci belirleyen şeyin varlık ve toplum olduğunu söyler. Yani tarihi belirleyen şey, tinsel bir töz değil maddi ilişkiler ağı olarak sosyo-ekonomik yapısıdır.

 Maddi ilişkiler de birbirine bağlı iki öğeye dayanılarak anlaşılabilir. 1. Üretim güçleri 2.

Maddi ilişkiler de birbirine bağlı iki öğeye dayanılarak anlaşılabilir. 1. Üretim güçleri 2. Üretim ilişkileri

 Toplumsal düzen her zaman üretim araçlarına sahip olan egemen sınıf ya da sınıflar

Toplumsal düzen her zaman üretim araçlarına sahip olan egemen sınıf ya da sınıflar ile bu araçlara sahip olamayan sınıflar arasındaki ilişkiler tarafınca belirlenir. Tarih özellikle özel mülkiyetin ortaya çıktığı zamandan beri kesintisiz bir sınıf savaşları tarihi olagelmiştir.

 Tarihte de doğa yasaları egemendir. Ancak doğada kör bir determinizm varken tarihte insanın

Tarihte de doğa yasaları egemendir. Ancak doğada kör bir determinizm varken tarihte insanın bilinçli bir kavrayışla kendine bir hedef koymasıyla oluşmamış hiçbir şey yoktur.

 Marx, toplumu şekillendiren tinsel davranışlar değil, dış koşullar, insanların sahip ya da yoksun

Marx, toplumu şekillendiren tinsel davranışlar değil, dış koşullar, insanların sahip ya da yoksun olduğu zenginlik, zorunlu çalışma biçimleri olduğu sonucuna vardı. Çağlar insanın kavrayışları tarafından değil, maddi amaç ve araçlar tarafından kontrol ediliyordu. İnsanın ve toplumun niteliği, hem başlangıçtaki şekliyle hem de üretim süreciyle sağlanan dönüşümler altında olduğu biçimiyle toplumun kendisinden geçimini sağladığı niteliğine bağlıdır. Marx’a göre insanlar doğaya karşı üstün gelmek için zamana ve eyleme gereksinme duyduklarından dolayı insanların tarihi vardır.