Mahremiyet n n n Gizlilik bir eyin gizli
Mahremiyet; n n n Gizlilik, bir şeyin gizli hali, gizli yönü demektir. Kısaca insanın dokunulmazlığıdır. Kişinin yalnız başına kalabildiği, başkalarıyla hangi yer, zaman ve koşullarda ne ölçüde ilişki ve iletişim kuracağına bizzat kendisinin karar verebildiği, dokunulmaz alandır.
Mahremiyet; Yaş, renk, ırk, din, cinsiyet fark etmeksizin insanların ortak hakkıdır. n Sadece mahrem yerlerin örtünmesine indirgenemeyen bir kavramdır. n Çok boyutludur; Beden, bilgi ve mekân gibi farklı alanları ilgilendirir. n
Mahremiyet eğitimi, Çocuğun kendisine ve diğer insanlara ait özel bir alan olduğunun farkına varması, n sosyal hayat içinde özel alanını koruması n başkasının özeline saygı duyması n kendisi ile çevresi arasında sağlıklı sınırlar koyması bakımından son derece önemli bir eğitim alanıdır. n
Mahremiyet eğitimi, Çocuğun özgürlüğünü kısıtlayan n Özgüvenini zedeleyen n Yaşam alanını sınırlayan n Kuşkucu, korkak, aciz olmasına sebep olan bir eğitim DEĞİLDİR. n
Beden mahremiyetine dair eğitimin ana ilkeleri 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Özel alan tanımlaması Özel alan ihlâlinde tepki Bedenim bana özeldir bilinci Soyunma ve giyinmede yalnızlık Banyo ve tuvalette yalnızlık ve örtünme Sevgi sunumunda mahrem bölgeleri kullanmama Fiziksel baskıya karşı direnme
1. “Özel alan” tanımlaması Çocuğa iki yaşından itibaren bedeninin özel/mahrem bölgeleri öğretilmeli, anne-baba kendi özelini çocuktan saklamaya başlamalı, özelin sadece doktora ve gerektiğinde anne-babaya gösterilebileceği, diğerlerinin dokunmasına kapalı olduğu anlatılmalıdır.
2. Özel alan ihlâlinde tepki n n Özel alan ihlali olduğunda sağlıklı ve tutarlı tepkiler vererek, onun da tepki vermesi gerektiği çocuğa öğretilmelidir. Örneğin bir tv programında şaka amaçlı mahrem alanına dokunulduğunu gördüğünde «kişinin mahrem yerlerine dokunulmaz» gibi bir tepki verilebilir.
3. “Bedenim bana özeldir” bilinci n n Anne babalar tıpkı kendi bedenlerinin dokunulmazlığını savundukları gibi, çocukların bedenlerinin de dokunulmazlığını kabul etmelidir. Çocuğun bedeni ile ilgili tasarruflarında çocuğu bilgilendirmeli ve onun onayını almaya dikkat etmelidir. Örneğin, tedavi için iğne yapılması gereken bir çocuk habersizce apar topar muayene masasına yatırılmamalı, terlemiş bir çocuğun sırtına zorla havlu sokulmamalıdır.
4. Soyunma ve giyinmede yalnızlık n n n Çocuğa ilk denemelerinden itibaren cesaret verilerek kendi başına giyinip soyunması öğretilmelidir. Bunu başaramadığı zamanlarda anne-babası çocuğun elbiselerini herkesin içerisinde değiştirmemeli, kimsenin görmediği bir ortamda giyinmesini sağlamalıdır. Çocuklar ev içinde ve dışında çamaşırsız ve çıplak gezdirilmemelidir.
5. Banyo ve tuvalette yalnızlık ve örtünme Tuvalete birlikte girmek veya tuvaletin kapısını açık bırakmak, çocuğa her an mahremiyetinin ihlal edilebileceği fikri verir. n 4 yaşından itibaren, anne-baba gerekiyorsa kapının önünden ayrılmamalı ama asla içeri izinsiz girmemelidir. n
n Çocuk, ebeveyn ya da kardeşler aynı anda banyo yapmamalı, mecburiyet durumunda çamaşırlarını çıkarmadan yıkanmalıdır.
6. Sevgi sunumunda mahrem bölgeleri kullanmama n n Anne-baba, eş-dost ve akrabalar çocuğa sevgi gösterirken mahremine dokunmamalı, özel bölgelerini göstermesine yönelik şakalar yapmamalıdır. Vücudunun bütünüyle sevimli ve dokunulabilir olduğu fikri, çocuğu sevgi zannettiği istismar davranışlarına karşı korunmasız hale getirmektedir.
7. Fiziksel baskıya karşı direnme Anne-baba ve akrabalar, sevgi gösterileri sırasında çocuğa kendisini güçsüz ve aciz hissettirecek derecede büyük ve orantısız güç kullanmamalıdır. n İstemediği halde kucaklamak, öpmek, kollarını ve bacaklarını hareket ettirmesine izin vermemek, kurtulma çabasına rağmen sıkıştırmak, çocuğa sevgi değil çaresizlik ve korku yaşatmaktadır. n
Samimiyetin dozunu kaçıran sevgi hareketleri, çocuğun art niyetli bir kimseye de kolaylıkla teslim olmasına sebep olabilen hatalı davranışlardır. n Çocuğa “Bir başkasının sana dokunması ancak senin iznine bağlıdır. ” mesajı verilmeli, kendisine güç uygulandığında karşılık vermesi gerektiği öğretilmelidir. n
Mekan mahremiyetine dair eğitimin ana ilkeleri 1. 2. 3. Oda özel alandır. Çocuğun odası, mahrem alanıdır. Yatakların ve odaların ayrılması
1. Oda özel alandır. Üç-dört yaşlarından itibaren çocuğa ebeveynin odasına girerken kapıyı çalması ve izin istemesi gerektiği, özel alanın ancak izinle kullanıma açılabileceği, bir başkasının evinde yatak odası ve banyo gibi özel alanlara girilmeyeceği anlatılmalıdır.
2. Çocuğun odası, mahrem alanıdır. n n n Anne-baba da çocuğun odasına girerken izin istemeli, çocuğun giyindiği ana rastlarsa özür dilemelidir. Çocuğun eşyalarını, çantasını, çekmecelerini, ceplerini ondan izinsiz karıştırmamalıdır. Kur’an’ın, “Birbirinizin kusurlarını ve mahremini araştırmayın. ” (Hucurât, 12) emri, anne baba tarafından hem çocuğa öğretilmeli hem de bizzat uygulanmalıdır.
3. Yatakların ve odaların ayrılması İki yaşından itibaren çocuk yavaş bağımsızlığını kazanır. Bu dönemde annebabasından ayrı bir odada yatmaya başlayabilir. n Kardeşlerin yataklarını ayırma konusunda beş yaştan itibaren hassasiyet gösterilmelidir. Peygamberimizin tavsiyesi, yatakları ayırmanın en geç on yaşında gerçekleşmesi yönündedir. n
İlkokul dönemiyle birlikte kız ve erkek çocukların odaları ayrılmalıdır. Çünkü beraber bulundukları odada giyinip soyunurken, yatarken, temizlenirken birbirlerinin özel alanını ihlal edebilirler. n Eğer imkan yoksa, paravanla ayrılarak odada kendilerine özel alanlar oluşturulmalıdır. n
Çocukların ayrı yataklarda yatmasının sağlanamadığı durumlarda her birinin ayrı yastığı ve ayrı örtüsü olması sağlanmalıdır. Hz. Peygamber (s. a. s) buyuruyor ki, “Erkek erkeğin, kadın da kadının avret yerine bakamaz. Bir örtünün altında erkek erkeğin, kadın da kadının tenine dokunamaz. ” (Müslim, Hayız, 74)
Çocuklarımıza mahremiyet eğitiminde temel mesajımız Sen özelsin. Bedenin sana Allah’ın emanetidir, değerlidir ve dokunulmazdır. Özel alanını korumalı, başkalarının özel alanına saygılı olmalısın. Sınırlarını bilmeli, sınır ihlâlinde büyüklerine haber vermelisin.
TEŞEKKÜRLERİMLE
- Slides: 24