LETM FAKLTES GAZETECLK ANABLM DALI GZT 403 LETM
İLETİŞİM FAKÜLTESİ GAZETECİLİK ANABİLİM DALI GZT 403 İLETİŞİM HUKUKU VE FİKRİ HAKLAR avys. omu. edu. tr DR. ÖĞR. ÜYESİ NURHAYAT YOLOĞLU
• 6. HAFTA • BASIN REJİMİ • Dr. Öğr. Üyesi NURHAYAT YOLOĞLU
• BASININ TARİHÇESİ Batı Avrupa kültürünün kaynağını oluşturan Yunan ve Roma uygarlığı incelendiğinde kitapçılık sanatının bu kültürün öğesi durumunda bulunduğu görülür. • Atina, • İskenderiye • Roma kentleri kitapçılık sanatının merkezleri olmuşlardır.
• BASININ TARİHÇESİ Bu dönemde, çoğaltma için “el yazısı”ndan yararlanıldığı ve çoğunlukla esirlerden oluşan yazıcıların kendilerine aynı anda dikte ettirilen bir eserin bin kadar nüshasını meydana getirebildikleri söylenmektedir. Aynı dönemde önemli olayları halka duyurabilmek için “Acta Diurna” adı verilen duvar ilanlarından yararlanıldığı, bu ilanların yüzlerce yazıcı tarafından çoğaltılarak bütün imparatorluğa dağıtıldığı tarihçiler tarafından saptanmıştır.
• BASININ TARİHÇESİ Ortaçağ Avrupası’nda ise yayın faaliyeti genellikle kilisenin denetim ve tekeli altında yürütülmüştür. Kilise uzun süre görüşlerine uyan kitapları keşişlere yazdırmak suretiyle çoğaltmıştır. 1450’lerde Johannes Gutenberg tarafından bulunan ve geliştirilen matbaadan yararlanılmaya başlanmıştır. O zamanlar “şeytan işi” olarak nitelendirilen kitap baskı sanatının ortaya çıkışından sonra ise yazılı eserlerin çoğaltılması kolaylaşmıştır.
• BASININ TARİHÇESİ Modern anlamda kitapçılık ve gazeteciliğin doğuşu çok sonraları mümkün olacaktır. Bunun nedenini devletler ve kilise tarafından başvurulan sansür uygulamasında aramak gerekir. Dönemsel ve düzenli basının doğuşu anlamında ilk dönemsel yayınların Almanya’da başladığı saptanmıştır.
• BASININ TARİHÇESİ 1600 -1620 yılları arasında; • Augsburg, • Köln, • Strassburg, • Frankfurt, • Nürnberg, • Hamburg, • Münih • Viyana kentlerinde ilk gazeteler yayınlanmaya başlamış ve bu gazetelerle kamuyu ilgilendiren olaylar düzenli olarak kitlelere duyurulmuştur.
• BASININ TARİHÇESİ 1609 yılı Avrupa gazeteciliğinin doğum yılı olarak kabul edilir. Büyük tirajlı gazeteler ise basın yaşamına 19. yy’da girmişlerdir. Bu tür gazeteciliğin doğuşunda başta düşünce ve basın özgürlüğünde gelişmeler olmak üzere, matbaa tekniğinin ilerlemesi ve gazetelerin parasal kaynaklarının özellikle ilan gelirleri ile beslenmesi olayları etken olmuştur.
• BASININ TARİHÇESİ 1900’lerden sonra dünyadaki gazetelerin sayısında büyük artış olmuştur. Yüzyılın başında görülen önemli buluşlardan biri de “tabloid” denen küçük çaplı ve resimli gazetelerdi. İngiltere ve ABD’de yaygınlaşarak yoğun bir rekabete yol açmışlardır. I. Dünya Savaşı döneminde gazete kağıdı kıtlığı ve yoğun sansür, basını güç duruma düşürmüştür. Savaş sonrasında ise tiraj rekabeti daha geniş habercilik sağlama alanına kayarak gazetelerin sayfa sayılarının artmasına neden olmuştur.
• BASININ TARİHÇESİ 1920’lerde okuyuculara armağanlar dağıtma yöntemleriyle sağlanan tiraj patlamaları, beraberin de çeşitli sorunları getirmiştir. II. Dünya Savaşı sonrasında yükselen üretim giderleri basını hızla tekelleşme eğilimine sokmuştur. Associated Press ve United Press International (UPI) ajansları dünyanın her yanına yayılmışlardır.
• BASININ KAPSAMI VE ÖNEMİ Yüzyıllar boyu gazeteler ve dergiler tarafından yürütülen gazeteciliğe bugün radyo ve televizyon da katılmış bulunmaktadır. Gazetecilik fonksiyonu olan “haber verme” artık basına özgü bir faaliyet olmaktan çıkmış ve radyo ve televizyon tarafından da gerçekleştirilen bir fonksiyon durumuna dönüşmüştür. Çağdaş gazeteciliğin diğer özelliğini oluşturan “reklamcılık” da radyo ve televizyon alanına ayak basmıştır.
• BASININ KAPSAMI VE ÖNEMİ Radyo ve televizyonun gazeteciliğe başlaması ve gazeteciliğin tüm temel ilkelerine uyması sonucunda “yazılı basın” teriminin yanı sıra “sözlü veya elektronik basın” terimi ortaya çıkmıştır. Bu bölümde yazılı basın rejimi ele alınacaktır.
• BASININ ÖNEMİ • Basının Kamusal Görevleri Demokratik hukuk devleti anlayışında “seçim” temel öğedir fakat çağdaş özgürlükçü demokrasilerde, demokratik devlet düşüncesinin tüm önemli toplumsal ve siyasal güçlerin katkısıyla gerçekleşebileceği, seçimlerden sonra da bu kamusal görevin devam etmesi gerektiği kabul edilir.
• BASININ ÖNEMİ • Basının Kamusal Görevleri Çünkü bugünün özgürlükçü demokrasilerinde devlet yönetimini elinde bulunduranların toplumsal ve siyasal güçler tarafından sürekli olarak denetlenmesiyle sağlıklı bir demokratik düzenin sağlanabileceğine inanılmaktadır. Demokratik hukuk devletinde basının da bu tür bir fonksiyonu vardır. Bu fonksiyonun yerine getirilmesi basın için hem bir hak hem de bir görevdir.
• BASININ ÖNEMİ • Haber Verme Görevi Basının kamusal görevlerinin başında yer alan “haber verme görevi” dönemsel yayınların en eski ve esas fonksiyonudur. Modern demokraside basının hiçbir engele uğramadan ve tüm kapsamı ile haberleri nakledebilmesi özgürlükçü düzen yönünden yaşamsal öneme sahiptir.
• BASININ ÖNEMİ • Haber Verme Görevi Çünkü özgürlükçü hukuk devleti gücünü vatandaşlarının iradesinden alır; seçmen yurttaş ülkesinde ve ülkesi dışında gerçekleşen olaylar hakkında yetersiz, tek yanlı veya yanlış bilgi edinirse oyunu gerektiği gibi kullanamaz ve bu durum demokrasiyi tehlikeye sokar.
• BASININ ÖNEMİ • Haber Verme Görevi Seçim sandığına gidecek olan yurttaş kadar, denetim ve eleştiri kamusal görevlerini yerine getirecek basının da engelsiz ve kapsamlı haber almaya gereksinimi vardır; basının bütün bilgi kaynaklarından yararlanarak vardığı doğru yorum ve eleştiri yoluyla sorunların çözümü mümkün olacaktır.
• BASININ ÖNEMİ • Denetim ve Eleştiri Görevi Otoriter devlet sistemlerinde, rejim vatandaşlardaki “sürü içgüdüsü”ne dayandırılır. Bunun sonucu olarak, otoriter rejimlerin gizli polisi vatandaşların davranışlarını herzaman kuşku ile izleyerek, rejim paralelindeki sürü içgüdüsünden sapan davranışları ayıklar.
• BASININ ÖNEMİ • Denetim ve Eleştiri Görevi Buna karşılık, demokratik rejimlerin güvencesi vatandaşların eleştirel katkılarıdır; vatandaşın sözcüsü ise kitle iletişim araçları ve bu anlamda basındır. Bu nedenle, özgürlükçü demokrasilerde basının en önemli kamusal görevi, tüm kamusal yaşantının kontrolü ve kritiğidir.
• BASININ ÖNEMİ • Denetim ve Eleştiri Görevi Basının denetim ve eleştiriye gücü yeten bir araç olması, sadece kamusal yaşantıdaki kusurlu davranışları etkili biçimde sergileyebilme özelliğinin bir sonucu olmayıp, aynı zamanda sahip olduğu uzmanlar aracılığıyla devlet mekanizması üstünde ve ekonomik hayat alanında adeta bilirkişilik faaliyeti yapabilme niteliğinden de ileri gelmektedir.
• BASININ ÖNEMİ • Denetim ve Eleştiri Görevi Basın denetim görevini kişi ve makam farkı gözetmeksizin yapmalıdır. Bu bakımdan, modern hukuk devletinde basının tüm devlet yönetimini, devlet parasının harcanmasını ve hatta yargı erkinin yürütülmesini denetlemesi gerekir.
• BASININ ÖNEMİ • Kamuoyuna Açıklama ve Oluşturma Görevi Özgürlükçü demokrasi, kamusal çıkarlara ilişkin sorunların serbestçe tartışılması ile en doğru, en rasyonel çözümün bulunacağı inancına dayanır. Bu inanç, batı demokrasilerini, kamuoyunu toplum düzeninin ve siyasal rejimin en iyi biçimde işlemesi için kaçınılmaz ve vazgeçilmez bir koşul niteliğinde görme eğilimine götürmektedir.
• BASININ ÖNEMİ • Kamuoyuna Açıklama ve Oluşturma Görevi Batı demokrasilerinde kamuoyunun temsilcisi bağımsız ve özgür basındır. Basının kamuoyu konusundaki görevi iki yönlüdür: • Kamusal iradeyi açıklayan bir araç ve • Kamusal iradeye yön veren bir itici güçtür.
• DEVLET VE TOPLUM İÇİNDE BASININ YERİ Özel ekonomik temele dayalı bulunan, diğer yandan ise modern basın hukuku tarafından kamusal bir görev yaptığı kabul edilen basının bu iki ayrı özelliğinin bağdaştırılması bir sorun olarak karşımıza çıkar. Yani basının devlet örgütü ve anayasa toplum yapısı içindeki yerinin doğru olarak belirlenmesi zorunludur. Bu sorunun çözümlenebilmesi için “kamusal görev”, “toplum” ve “anayasal yapı” kavramlarının açıklığa kavuşturulması gerekir.
• DEVLET VE TOPLUM İÇİNDE BASININ YERİ Bugünün özgürlükçü demokrasilerinde tüm önemli toplumsal güçlerin siyasal iradenin oluşmasında katkıları olduğu ve bu katkının kamusal görev niteliğine sahip bulunduğu kabul edilmektedir. Bu nedenledir ki, basın faaliyeti kamusal nitelikte bir görev olduğu halde, resmi devlet görevi değildir.
• DEVLET VE TOPLUM İÇİNDE BASININ YERİ Devlet ve toplum kavramına gelince: Bütün devlet örgütlenmelerinin temeli toplumdur. Fakat tüm insanlık topluca örgütlenme olanağını bulamadığı içindir ki, devlet insanların aynı kökten gelen, aynı dili konuşan ve aynı kültüre sahip bulunan “ulus” adı verilen parçasına ilişkin bir siyasal örgüt olarak gözükmektedir. Beşeri toplumun bir devlet halinde örgütlenmiş parçasına o devletin “halkı” adı verilir. Demokratik bir süzende devlet gücünün kaynağı ve taşıyıcısı halktır.
• DEVLET VE TOPLUM İÇİNDE BASININ YERİ “Anayasal yapı” ise geniş anlamdaki devletin örgütlenmesi biçimini gösteren bir kavramdır. Özgürlükçü demokrasilerde bütün önemli toplumsal güçlerin bu anayasal yapı içinde bir görevi vardır; tüm toplumsal güçlerin siyasal düzene katkısı anayasal yapının gereğidir. Özgürlükçü demokrasilerin anayasal yapısı plüralist (çoğulcu) karaktere sahiptir. Bu çoğulcu karakterin en belirgin simgesi ise çok partili sistemdir. Siyasal partilerin devlet düzeni içindeki yerleri ile basının devlet ve toplum düzeni içindeki yeri arasındaki benzerlik kolaylıkla saptanabilir.
• DEVLET VE TOPLUM İÇİNDE BASININ YERİ Çağdaş özgürlükçü demokrasilerde iktidardaki çoğunluk partisi veya koalisyon partileri, yürütme gücünü ellerinde tuttukları gibi, parlamentoda çoğunluğa sahip olmaları nedeniyle yasama gücüne de egemen durumdadırlar. Hatta bu derece olmasa dahi, iktidar partisinin yargılama faaliyetine de etki yapabildiği gözlenebilmektedir.
• DEVLET VE TOPLUM İÇİNDE BASININ YERİ İşte bu durum çağdaş demokratik düzenlerde diğer üç erkten tamamen bağımsız dördüncü bir erke gereksinim duyulmasını sonuçlamıştır. “Kontrol erki” adı verilen bu gücün görevinin, devlet mekanizmasının işleyişini denetleme ve eleştiri yolu ile sapmaları önleme olduğu kabul edilmektedir.
• DEVLET VE TOPLUM İÇİNDE BASININ YERİ Muhalefetteki siyasal partiler, sendikalar, diğer meslek ve çıkar birlikleri öngörülen denetleme kurumlarındandır. Ancak bu kurumlar içinde, sahip bulunduğu bağımsızlık ve prestij özellikleri ile devlet mekanizmasını en iyi ve etkin biçimde denetleyebilecek güç basındır.
- Slides: 30