LAWRENCE KOHLBERG Lawrence Kohlberg 1927 1987 1927 Ylnda
LAWRENCE KOHLBERG
Lawrence Kohlberg (1927 -1987) 1927 Yılında New York’da, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş ve Massachusetts’deki başarılı öğrencilerin gidebileceği Andover Akademi adlı özel bir lisede ortaöğretimini tamamlamıştır. İkinci dünya savaşına denk gelen yıllarda üniversite eğitimine devam etmek yerine, İsrail davasına hizmet etmek amacıyla eğitimine ara vermiş ve İngiliz Ablukası altındaki İsrail’e Avrupa’dan mülteci taşıyan bir yük gemisinde çalışmıştır. 1948 yılından sonra üniversite eğitimine dönmüş ve. Chicago Üniversitesindeki psikoloji eğitiminin devamında ahlaki gelişim alanına yönelmiştir. Aynı üniversitede, 1958 yılında doktora derecesini almıştır. Doktora konusu, çocuk ve ergenlerdeki ahlaki gelişim ve ahlaki yargılamanın gelişimidir. Bu amaçla, yaşları 10, 13 ve 16 arasında değişen 72 erkek çocuk ve ergen ile klinik yönteme dayalı derinlemesine görüşmeler yapmış ve görüşmelerinin sonucunda, ahlaki gelişimin üç temel düzey ve bu düzeylere dayanan altı gelişmişlik evresi ilerlediğini sonucuna varmıştır. Kolhberg ve diğer bazı meslektaşları tarafından Amerika, Meksika, Tayvan, Türkiye, İsrail, Kenya, Bahama ve Hindistan gibi ülkelerde kuramın evrenselliğini sınayan çalışmalar yapılmıştır 19. 1. 2022 2
I. Kural Öncesi Düzey (Gelenek öncesi düzey) 4 -9 yaş • 1. Basamak: İtaat ve Ceza Yönelimi • Bu devrede davranışın sonuçları, o davranışın iyi ya da kötü olduğunu tayin eder. Bir davranış cezalandırılıyorsa kötü, cezalandırılmıyorsa iyidir. • Davranış bütünüyle dışardan denetlenir. Cezadan kurtulmak ve yetkiye karşı tam riayet etmek geçerlidir. Çocuk için büyüklerin sözünden çıkmamak önemlidir, çünkü onlar büyük ve güçlüdür. Başın derde girmemesi gereklidir. • Otoriteye körüne bağlıdır (çocuk yetişkinlerin söylediklerini anlamadan papağan gibi taklit eder). • Ceza almayacaksa kuralları ihlal etme vardır. Cezayı göze alamaz. Polis yokken kırmızı ışıkta geçme ya da polis var kırmızı ışıkta durayım her ikisi de ceza itaat evresidir. Sınıfta gözetmen olduğu için kopya çekmeme ya da sınıfta gözetmen olmayınca kopya çekme her ikisi de itaat- ceza evresidir. • Davranışlar fiziksel sonuçlarına göre değerlendirilir. • Doğruyu yapma nedeni cezadan kaçma ve otoritenin isteğidir. Cezadan kurtulmak için yetişkinlerin kurallarını kabul eder.
• Bu evrede bulunanlar için ahlaki eylem, ceza almamak için kurallara itaattir. • Yaşamın değeri ise, insan değeri fiziksel nesnelerin değeriyle karıştırılmakta ve bireylerin sosyal statüsüne ve fiziksel gücüne dayandırılmaktadır. 19. 1. 2022 4
2. Basamak: Saf Çıkarcı Eğilim - Pazaryeri Ahlakı (Bireyselcilik ve karşılıklı çıkara dayalı ilişkilere yönelik) Değiş – tokuş Ahlakı - Al Gülüm-Ver Gülüm Ahlaki olarak da bilinir. Bireycilik ve çıkara dayalı alış - veriş ön plandadır. • Bireyin gereksinimlerini gideren her şey doğrudur. Pragmatik alış-veriş kavramı (sen bana yardım et, ben sana ederim), sevgi, bağlılık ve adalet kavramı yerine geçerlidir. İlk kez başka insanların da menfaati olduğu anlaşılır. Karşılıklı menfaat vardır. • Çocuk, ödüllendirilen davranışları yapar, cezalandırılanlardan çekinir. • Ayrıca bireyler arasındaki anlaşma ve söz vermelere değer verilir. Örn. kaz gelen yerden tavuk esirgenmez. • Çocuk kendi çıkarlarıyla başkalarının çıkarlarının farklı olabileceğini anlar. Bu durumun bana faydası ne? sorusu sorar. • Maddi menfaat vardır. Düğünlerde takılan altın, • Karşılıklık ve eşitlik ilkesi ile adil olmaya çalışır (göze göz, dişe diş). • Menfaati alacağı cezadan daha fazlaysa kurallar ihlal edilir. Cezayı göze alabililirler. 19. 1. 2022 5
• Bu evrede bulunanlar için ahlaki eylem, “ödül almak için gerekeni yap”; yaşamın değeri ise, insan yaşamının değeri bireyin ve diğer insanların gereksinimlerini yerine getirmesine bağlıdır.
II. Kural dönemi (Geleneksel düzey) 9 -14 yaş • 3. Basamak: Akran Kanısı Ahlakı - İyi Çocuk Eğilimi-Grup çıkarları • Bu devrede iyi davranış, yakın çevreyi memnun eden, onlara yardımcı olan ya da onlar tarafından takdir edilen davranıştır. • Bireyin kendinden bekleneni yapması en doğru hareket biçimidir. Bireyin değil grubun menfaati ön plandadır. Davranış niyete göre değerlendirilir. ‘İyi niyetli olmak’ önem kazanır. • İyi olmak, başkalarının duygularıyla ilgilenmek, sadık ve güvenilir olmak, beklentiler ve kurallar doğrultusunda davranmak önemlidir. • Gruptan dışlanmamak adına grubun çıkarlarına uyum sağlar ve ayıplanmak temel korkudur. Sosyal onay ön plandadır. Elalem ne der mantığı hakimdir. Dışlanmamak adına sigaraya başlar. Tanıdığını sırada öne alma • Davranışların değerlendirilmesinde niyetler dikkate alınmaya başlar. • Bu evrede bulunanlar için ahlaki eylem; başkalarınca onaylanmayan eylemlerden kaçın, yaşamın değeri ise; ona karşı çevresindekilerin gösterdiği ilgi ve anlayışa bağlıdır.
4. Basamak: Kanun (Yasa) ve Düzen • Bu devrede önemli olan, başkalarını memnun edecek davranışlarda bulunmak değil, yerleşmiş kurallar ve sosyal düzeni korumaktır. Yazılı ve sözlü kuralların dışına çıkılmaz. • Doğru davranış, görevini yapmak, otoriteye saygı göstermek, kural ve yasalara uymaktır. Kurulu sosyal düzen eleştirilmeden kabul edilir. • Kurallar ve sosyal düzeni koruma eğiliminin ön plana çıktığı bu basamak, aynı zamanda sosyal sistem ve vicdan basamağı olarak da nitelendirilmektedir. • Bakış açısı yakın çevreden bütün topluma genişlemiştir. Birey ya da grubun çıkarları değil yasalar her şeyin üzerindedir. • Doğru; toplum düzenini korumak, grubun ve toplumun refahı doğrultusunda davranmaktır. • Göreceli Kavramlar (sorumluluk, adalet, hoşgörü vs) kazanılmıştır. Kurallar değişmez ve herkes için geçerlidir. • Bu evrede bulunanlar için ahlaki eylem; yasal otoritenin sansüründen ve bundan doğacak cezadan kaçın, yaşamın değeri ise; yaşamak kutsaldır. 19. 1. 2022 8
III. Kural Sonrası Düzey (Gelenek Sonrası Düzey) 14+ • 5. Basamak: Sosyal sözleşme- Sosyal Kontrat- Sosyal Antlaşma • Bu devrede doğru davranış, insan hakları ve toplum yararı gözetilerek toplum tarafından incelenip kabul edilmiş ilkelere uygun davranıştır. • Sivil toplum çalışmaları bu evredir. Grevler, mitingler vs. . • Yasal görüş kabul edilmekle birlikte, topluma daha fazla yarar sağlayabilmek için yasaların değişebileceğine inanır. (4. devreden bu bakımdan farklıdır). • Kurallar insanlar tarafından konulmuştur. İşlemiyorsa, yine toplumun onayıyla değiştirilebilir. Yani eleştirel gözle bakar yasalara. Ancak bunun dışında kurallara her zaman uyar. • Tarafsızlık ön plandadır (Ya eczacının hakkı- Kişisel mülkiyete saldırı? Diğer taraftan; Hans çalmalıdır, çünkü insan hayatı yazılı yasalardan daha önemlidir).
• Yasalara, sosyal bir anlaşma olduğu ve çoğunluğun haklarını koruduğu için uyulur. • Bu nedenle de mevcut yasaların, genelin yararına olması gerektiği savunulur. • Ahlaki çatışmalarda akılcı çözüm çabaları gösterilir. • Yasalar, uyulmak üzere değil, yaşamayı güvence altına almak, insan haklarını korumak ve genel refahı artırmak üzere vardır. • İyi davranış, toplumun bütünü tarafından kabul edilmiş normlara göre tanımlanır. • Özgürlük kavramının ise genele ters düşse bile korunması gerektiğini savunurlar.
6. Basamak: Evrensel Ahlak İlkeleri • Bu en yüksek evrede doğru ve yanlış, sosyal düzenin yasa ve kurallarıyla değil, kişinin kendi vicdanıyla ve kendi geliştirdiği ahlak ilkeleriyle tanımlanır. İnsanlar ancak kendi vicdanının sesine kulak verdiği zaman en üst ahlaki yargı basamağına ulaşırlar. • Bu ilkeler somut ahlak kuralları olmayıp genel soyut ilkelerdir. Bunlar, evrensel adalet ilkelerini, insan haklarını ve insana saygıyı içerebilirler. • Mantık ve evrensel ilkelerin hâkim olduğu bu basamakta bulunanlar, doğru ve yanlışı sosyal düzenin yasa ve kurallarıyla değil; kendi vicdanı ve kendi geliştirdiği ahlak ilkeleriyle tanımlar. • Bu basamakta bulananlar, insanlar hakkında çok üst düzeyde bir duygusallığa sahip, ahlak kahramanları olarak nitelendirilen kimselerdir. Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli, Gandi , Rahibe Teresa, … gibi kişilerin bulunduğu evredir. • Değerlendirmelerine, insanın değerli olduğuna inandığı için yasalardan tamamen bağımsız, kendi ahlak ilkelerine ve vicdanına göre davranır. • Bu evrede bulunanlar için ahlaki eylem; kendini suçlamaktan kaçın, yaşamın değeri ise; kutsal olarak değerlendirilir. 19. 1. 2022 11
Evrelerin ve Basamakların Değerlendirilmesi • Kohlberg’e göre ahlak gelişimi bu sıralamada oluşur, çünkü her devrede bir önceki devrede erişilen ahlak gelişiminin bir sentezinin yapılması ve onun ilerisine erişilmesidir. • Ancak, her birey 6. devreye kadar çıkamayabilir. Hatta Kohlberg’in araştırmalarına göre yetişkin bireylerin büyük bir çoğunluğunun, 3. ve 4. basamakta kaldığına inanılmaktadır. • Namaz kılma örneğinde • Cehennemde yanmamak için namaz kılma itaat – ceza evresindir • Cennette yaşayabileceği konfor için namaz kılarsa saf-çıkarcı • Elalem namaz kılıyor desin diye ya da bir gruba yaranmak için namaz kılanlar ise iyi çocuk • Kuran’ da yazdığı için namaz kılıyorum demek kanun ve düzen • Cami yaptırmak vs. sosyal sözleşme • Allah rızası için namaz kılıyorum demek ise evrensel ahlak düzeyidir. • Kohlberg ahlak evrelerini saptayabilmek için deneklerine 9 hikâye vererek, her hikâye hakkında çeşitli sorular sormuştur. Bu hikâyelerden bazı örnekler aşağıda verilmiştir; 19. 1. 2022 12
1. Öykü: Heinz (Hans) Öyküsü “Avrupa’da Heinz adlı bir adamın karısı az rastlanan bir kanser türünden ölmek üzeredir. Doktorlar bir ilacın onu kurtarabileceğini söylerler. Bu ilaç aynı şehirde oturan bir eczacının keşfettiği bir çeşit radyumdur. Bu ilaç pahalıya mal olmuştur, fakat eczacı ilacı maliyetinden de 10 misli fazlaya satmaktadır. Radyuma 200 dolar verdiği halde ilacın küçük bir miktarı için 2000 dolar istemektedir. Heinz tanıdığı herkesten borç alarak ancak 1000 dolar toplayabilir. Eczacıya karısının ölmek üzere olduğunu söyler, ondan ilacı ya daha ucuza vermesini ya da paranın yarısını sonra almayı kabul etmesini ister. Fakat eczacı ‘Hayır ilacı ben keşfettim, ondan para kazanacağım. ’ diyerek Heinz’in isteğini kabul etmez. Bunun üzerine çaresiz kalan Heinz eczaneye girip karısı için ilacı çalar. ” 19. 1. 2022 13
* HANS SUÇLUDUR Polisler onu yakalar ve cezalandırırlar. GELENEK ÖNCESİ I. EVRE-Ceza ve İtaat * HANS SUÇSUZDUR Karısı için böyle yapmıştır. İnsan karısı için böyle davranmalıdır. Çünkü karısı da onun için böyle yapardı. GELENEK ÖNCESİ 2. EVRE… Saf Çıkarcı * HANS SUÇLUDUR Toplumdaki insanlar onu ayıplarlar. GELENEKSEL. 3. EVRE… İyi Çocuk * HANS SUÇLUDUR Kanunlara aykırı davranmıştır. Kanunlar toplumsal düzeni sağlamaya yarar. Hans toplumsal düzeni bozmuştur. GELENEKSEL. 4. EVRE…Kanun. Düzen * HANS SUÇLUDUR İnsanlar toplum içinde birbirlerinin eşyalarına (özel eşyalarına) saygı göstermek zorundadırlar. GELENEK ÖTESİ 5. EVRE…Sosyal Sözleşme * HANS SUÇSUZDUR İnsan hayatı her şeyden önemlidir. Bir insanın hayatı söz konusu olduğunda, hırsızlık “CAİZDİR”. GELENEK ÖTESİ 6. EVRE Evrensel Ahlak Evresi 19. 1. 2022 14
2. Öykü: Kore Savaşı Kore savaşında, bir denizci bölüğü sayı kaybetmiş ve düşman karşısında geri çekilmeye başlamıştır. Bölük nehir üzerindeki köprüyü geçmiş ama düşman diğer tarafta sesiz durmaktadır. Eğer içlerinden biri geri gidip köprüyü uçurursa bir olasılık kurtulabileceklerdir. Köprüyü uçurmak için gidecek olan kişi, büyük bir olasılıkla kurtulamayacaktır. Dörtte bir olasılıkla ölmüş olacaktır. Geri çekilmeyi en iyi yönlendirecek olan bölük komutanıdır. Komutan, bu görevi gönüllü olarak yapmak isteyenleri sorduğunda kimse gönüllü olmamıştır. Eğer kendisi giderse, geri kalanlar sağ salim geri dönemeyeceklerdir çünkü sadece kendisi geri çekilmeyi yönlendirmeyi bilen kişidir. Bölük komutanı, bu zor görev için birini görevlendirmeli mi, yoksa kendi mi gitmelidir? Neden? 19. 1. 2022 15
3. Öykü: Valiean ve hırsızlık Avrupa’nın bir köyünde, Valjean adlı fakir bir adam, ne kız kardeş, ne de erkek kardeşi iş bulamıyorlarmış. Valjean, parasızlıktan gerekli ilaç ve yiyeceği çalıyormuş. Yakalanmış ve 6 yıl hüküm giymiş. Birkaç yıl sonra hapisten kaçarak yeni bir ad altında ülkenin başka bir yöresinde yaşamaya başlamış. Para biriktirmiş ve yavaş büyük bir fabrika kurmuş. Çalışanlarına en yüksek maaşları vermiş ve kazancının çoğu ile tıbbi yardıma muhtaç kişiler için bir hastane yaptırmıştır. Bir terzi, bu fabrikatörün, yöresindeki polis tarafından aranan, hapishaneden kaçmış, eski suçlu Valjean olduğunu fark ettiğinde 20 yıl geçmiştir. Terzi, Valjean’ı polise bildirmeli midir? Neden? 19. 1. 2022 16
• Yağmur ormanlarını yok oluşuna dur kampanyasına katılma/katılmama gerekçesi; • Bir yaptırımı yok diye katılmadım (I) • Bana ne orda oturan akrabam mı var (II) • Bunu öneren hocayı sevdiğim için hoşuna gideceğini düşündüm (III) • Toplumsal uyanış, inandığım için katıldım (IV) • Dünya ve insanlığın geleceğini korumak için katıldım. (V - VI) 19. 1. 2022 17
Carol Gilligan (1936, …. ) *Gilligan ”Farklı Bir Sesten” adlı kitabında psikoloji biliminin araştırmalarının erkeklerle yapılan çalışmalardan elde edilen verilere dayanmalarına karşın bu bulguların herkese ( kadınlara da ) genellenmesine itiraz etmiştir. Kohlberg’in ahlak gelişim araştırmalarının kesin ve evrensel olmadığını savunmaktadır. Gilligan (1983) Kohlberg’in orijinal örnekleminde çok az sayıda kadın olduğu halde kadınlarla ilgili genellemeler yaptığına dikkat çekmiştir. *Kohlberg’e göre kadınlar üçüncü evrede kalmıştır. Üst evreye geçememişlerdir. Yani bu durumda kadınlar iyi çocuk evresindelerdir. Gilligan, kızların herhangi bir yetersizlik nedeniyle düşük düzeyde bulunmadıklarını ancak üçüncü düzeyden sonra toplumun beklentilerine ilişkin cinsiyet farklarının açık hale geldiğini belirtmektedir. Üçüncü aşamada bulunan çoğu toplumda kızlardan beklenen özelliklerdir. Gilligan’a göre kızlar bu beklentileri karşılama ve onay görme çabası içinde olduklarından ahlak gelişimi bakımından bu dönemi aşamamış gibi görünmektedirler. *Gilligan’a göre Kohlberg’in gözden kaçırdığı önemli bir olgu da kadınların anne olması ve çocuk yetiştiriyor olmalarıdır. Bir kadının çocuğu olunca her şeyini çocuğa göre ayarlama zorunluluğu vardır. Sonuç olarak Gilligan aslında kadınların geleneksel düzeyde değil, gelenek ötesi düzeyde olduklarını savunmuştur. 19. 1. 2022 18
1. Gelenek öncesi evre (prekonvansiyonel) Bu evrede kadınlar ahlaki ikilemlerini "bencil" bir bakış açısından çözme eğilimi gösterirler. Kendi çıkarlarına uymayan durumları reddederler. Bu evrede kadınlar, düşman bir dünyada kendilerini yalnız hissederler. Kendilerine ilginin dışında başka bir şeyi mümkün görmeleri önemli değildir. 2. Geleneksel ahlaki evre-iyilik için kendini feda etme Bu evrede kadınların bakış açısı diğerlerine bakım ve diğerlerinin ihtiyaçlarını gözetme üzerine temellenir. İkilem içeren sorunlarda kadınlar kimsenin incinmeyeceği çözümler ararlar. Bu yüzden de sık imkânsız olan seçim durumları ile karşıya kaldıklarını fark ederler. 3. Geleneksel Sonrası Ahlaki Evre Seçimlerin Sonuçlarının Sorumluluğunu Üstlenme Çatışmaya neden olabilecek sorumlulukları bütün boyutlarıyla değerlendirirler ve seçim yapmanın ciddi bir problem olduğunu kabullenerek kendi yaşamlarının kontrolünü kendi ellerinde tutmaya çalışırlar. Dolayısıyla 3. evrede kadınlar diğerlerinin isteklerinin yanında kendi isteklerini de dikkate almaya başlarlar. 19. 1. 2022 19
- Slides: 19