KURTULU SAVAI HAZIRLIK DNEM Geldikleri Gibi Giderler Mustafa
KURTULUŞ SAVAŞI HAZIRLIK DÖNEMİ « Geldikleri Gibi Giderler » Mustafa Kemal
MUSTAFA KEMAL’İN İSTANBUL’DAKİ ÇALIŞMALARI Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasından sonra İstanbul’a gelen Mustafa Kemal, devlet adamları ve yakın arkadaşları ile ülkenin durumunu görüşmüştür. Şişli’deki evinde yakın arkadaşları ile yaptığı bu görüşmeler sonucunda Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’nı başlatması gerektiğine karar vermiştir. Ayrıca İstanbul’dayken arkadaşları ile birlikte «MİNBER» isimli bir gazete çıkartmıştır.
Mustafa Kemal, yaptığı görüşmeler neticesinde devlet adamları ve yakın çevresinde umutsuz bir havanın olduğunu görmüş, İstanbul’da 3 görüşün varlığını tespit etmiştir: 1 -İngiliz himayesine girmek 2 -Amerikan mandasına girmek 3 -Bölgesel kurtuluş mücadelesi yapmak
O ise bu görüşlerin hiçbirine katılmıyor, manda ve himayenin bağımsızlık anlayışıyla örtüşmeyeceğini söylüyordu. Bölgesel mücadelenin ise başarısız olacağını düşünüyordu. Mustafa Kemal’e göre bu şartlar altında yapılması gereken şey Anadolu’ya geçip Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak ve milli birlik ve beraberliği sağladıktan sonra düşmanı yurttan atmaktı. Sonra ise milli egemenliğe dayanan yeni bir Türk Devleti kurulmalıydı. Tüm bunları yapabilmek için ise Anadolu’ya geçmek gerekiyordu.
MUSTAFA KEMAL’İN 9. ORDU MÜFETTİŞLİĞİNE ATANMASI Mustafa Kemal’in aradığı fırsat İstanbul Hükümeti tarafından verildi. Karadeniz Bölgesi’nde Türk ve Rumlar arasındaki çatışmaları bahane eden İtilaf Devletleri çatışmaların sona erdirilmemesi halinde Karadeniz Bölgesi’nin işgal edileceğini belirttiler. Bunun üzerine İstanbul hükümeti Mustafa Kemal’i 9. Ordu Müfettişi olarak atadı. 9. ORDU MÜFETTİŞİNİN GÖREVLERİ a-Türkler ve Rumlar arasındaki olayları sona erdirmek b-İki tarafın elindeki silahları toplamak c-Olaylarla ilgili rapor hazırlamak
MUSTAFA KEMAL’İN SAMSUN’A ÇIKIŞI ( 19 MAYIS 1919 ) 9. Ordu Müfettişliği’ ne atanan Mustafa Kemal, 16 Mayıs’ta Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan hareket ederek 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı. Mustafa Kemal, kurtuluş mücadelesini başarıya ulaştırmak için kendine ilk olarak 3 hedef belirlenmişti: 1 -Mitingler ve protestolar ile milli bilinci uyandırmak 2 -Milli cemiyetleri birleştirip ülkede milli birlik ve beraberliği sağlamak 3 -Milli egemenlik düşüncesinin gerçekleşmesini sağlamak MUSTAFA KEMAL’İN SAMSUN’A ÇIKIŞI KURTULUŞ SAVAŞI’NIN BAŞLANGICI SAYILMAKTADIR.
HAVZA GENELGESİ ( 28 -29 MAYIS 1919 ) Mustafa Kemal, Samsun’da çok kalmayarak 25 Mayıs 1919’da Havza’ya gelmiş ve Havza Genelgesi’ni yayınlamıştır. Bu genelgede İzmir’in işgalinin mitingler ve telgraflar ile protesto edilmesi istenmiştir. Mustafa Kemal, bu şekilde milli bilinci uyandırmayı ve halkı harekete geçirmeyi amaçlamıştır. Havza Genelgesi’nin hazırlandığı Mesudiye Oteli Mustafa Kemal, bu genelgeden sonra İstanbul’a geri çağrılmış fakat dönmemiştir. SULTANAHMET MİTİNGİ
AMASYA GENELGESİ ( 20 -22 HAZİRAN 1919 ) Havza’dan Amasya’ya geçen Mustafa Kemal, Amasya’da Rauf Bey ( ORBAY ), Ali Fuat Paşa ( CEBESOY ) ve Refet Bey ( BELE ) ile görüşerek Amasya Genelgesi’ni yayınlamıştır. Bu genelge ile Kurtuluş Savaşı’nın « amacı, gerekçesi ve yöntemi » ilan edilmiş oldu. BAŞLICA MADDELER 1 -Vatanın bütünlüğü, milletin istiklali tehlikededir. 2 -İstanbul Hükümeti üzerine düşen görevi yerine getirememektedir. 3 -Her türlü tehlikeden uzak milli bir kurulmalıdır. 4 -Milleti, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. 5 -En güvenilir yer olan Sivas’ta milli bir kongre toplanmalıdır. 6 -Her sancaktan gizlice 3 kişi seçilmeli ve gizlice Sivas’a gelmelidir. ÖNEMİ Bu iki madde ile Kurtuluş Savaşı’nın «Gerekçesi» açıklanmıştır. İstanbul hükümeti yok sayıldı. Kurtuluş Savaşı’nın «amaç ve yöntemi» Milli egemenliğe verilen önem Milli egemenlik ve güvenlik
MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLİK GÖREVİNDEN İSTİFASI ( 8 TEMMUZ 1919 ) Amasya Genelgesi’nin yayınlanmasından sonra İstanbul Hükümeti. Mustafa Kemal’i İstanbul’a geri çağırmaya devam etmiş fakat Mustafa Kemal geri dönmemiştir. Mustafa Kemal kongre hazırlıkları için önce Sivas’a gitmiş, oradan da Erzurum Kongresi’ne katılmak üzere Erzurum’a geçmiştir. İstanbul Hükümeti’nin Mustafa Kemal’i 9. Ordu Müfettişliği’nden alması üzerine Mustafa Kemal hem 9. Ordu Müfettişliğinden hem de askerlik görevinden istifa etmiştir. İstanbul Hükümeti ayrıca Erzurum’da bulunan 15. Kolordu Komutanı Kazım ( KARABEKİR ) Paşa’ya Mustafa Kemal’i tutuklama emri vermişti. Mustafa Kemal’in yanına gelen Kazım Paşa: « Ben ve kolordum emrinizdeyim Paşam » diyerek Mustafa Kemal’i tutuklamamış ve onun emrinde olduğunu ifade etmiştir.
ERZURUM KONGRESİ ( 23 TEMMUZ-7 AĞUSTOS 1919 ) TOPLAYANLAR : Doğu Anadolu Müdafaa- Hukuk Cemiyeti TOPLANMA AMACI: Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki Ermeni olaylarını görüşmek KONGRE BAŞKANI: Başkanlığa Mustafa Kemal seçilmiştir. Bu da halkın Mustafa Kemal’i lider gördüğünün göstergesidir. ALINAN BAŞLICA KARARLAR 1 -Ulusal sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez. ( İlk kez ) VURGU Vatanın Bütünlüğü ve Bölünmezliği 2 -Manda ve himaye kabul edilemez. ( İlk kez ) Tam Bağımsızlık 3 -Her türlü işgale karşı direnilecektir. ( İlk kez ) Tam Bağımsızlık 4 -Hristiyan azınlıklara ayrıcalık verilemez. ( İlk kez ) Birlik ve Beraberlik 5 -Mebuslar Meclisi derhal açılmalıdır. ( İlk kez ) Milli Egemenlik 6 -Geçici bir hükümetin kurulması gerekir. ( İlk kez ) Milli Egemenlik 7 -Heyet-i Temsiliye ( Temsil Heyeti ) kurulmuştur. ( 9 Kişi- İlk kez ) Milli Egemenlik Erzurum Kongresi bölgesel amaçlı bir kongre olmasına rağmen Mustafa Kemal’in katılımı nedeniyle ulusal kararlar almış ve Mustafa Kemal, Temsil Heyeti Başkanlığına getirilmiştir. İstanbul Hükümeti ve İtilaf Devletleri kongreyi yasadışı saymış ve alınan kararları kabul etmemişlerdir.
SİVAS KONGRESİ ( 4 -11 EYLÜL 1919 ) Mustafa Kemal, Erzurum Kongresi’nden sonra Temsil Heyeti Başkanı sıfatı ile Sivas’a geçmiş ve kongre hazırlıklarını yapmıştır. İstanbul Hükümeti ve İtilaf Devletleri’nin engelleme çabaları başarılı olamamış, kongre toplanmıştır. TOPLANMA KARARI: Amasya Genelgesi ile alınmıştır. KONGRE BAŞKANI : Mustafa Kemal seçilmiştir. ALINAN KARARLAR: 1 -Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar tekrar edilmiş, kongrede en çok tartışılan konu olan Amerikan mandası konusu kesin olarak reddedilmiştir. 2 -Bütün milli cemiyetler « Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti » adı altında birleştirilmiş, böylece ülkedeki milli birlik ve beraberlik sağlanmıştır. 3 - Temsil Heyeti tüm ülkeyi temsil edecek şekilde 16 kişiye çıkarılmış, « Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti » Temsil Heyeti’ne bağlanmıştır. İstanbul Hükümeti ve İtilaf Devletleri alınan kararları kabul etmemişlerdir. ERZURUM KONGRESİ SİVAS KONGRESİ Toplanış bakımından bölgesel, aldığı kararlar bakımından ulusaldır. Toplanış ve aldığı kararlar bakımından ulusaldır. Temsil Heyeti 9 kişidir. Temsil Heyeti 16 kişidir. - Milli cemiyetler birleştirilmiştir.
AMASYA GÖRÜŞMELERİ ( 20 -22 EKİM 1919 ) Sivas Kongresi’nden sonra Anadolu’daki valiler Mustafa Kemal’in emriyle İstanbul Hükümeti ile olan bütün ilişkilerini kestiler. Bunun üzerinde İstanbul’daki Damat Ferit Paşa hükümeti istifa etti. Yerine Ali Rıza Paşa hükümeti kuruldu. Ali Rıza Paşa, Milli Mücadeleye daha yakın biriydi. Bu nedenle temsilcisi Salih Paşa’yı Mustafa Kemal ile görüşmek üzere Amasya’ya gönderdi. Böylece Amasya Görüşmeleri yapıldı. GÖRÜŞMEDEKİ TARAFLAR: Temsil Heyeti ve İstanbul Hükümeti’ni temsilen Salih Paşa ALINAN KARARLAR: Salih Paşa, Erzurum ve Sivas Kongresi kararlarını kabul ettiğini ve İstanbul’a dönünce hükümete de kabul ettireceğini belirtmiştir. Fakat İstanbul’a dönünce Meclis-i Mebusan’ın açılması hariç diğer kararları Ali Rıza Paşa hükümetine kabul ettiremedi. ÖNEMİ: İstanbul Hükümeti, Temsil Heyeti ile görüşerek Temsil Heyeti’nin gücünü ve varlığını kabul etmiş oldu. Mustafa Kemal, Amasya Görüşmelerinden sonra, önce Sivas’a ardından Ankara’ya gelerek milli mücadelenin merkezi olarak Ankara’yı seçti. ( 27 Aralık 1919 ) Neden Ankara ? Çünkü ; 1 -Ulaşım ve iletişim olarak elverişli bir konumdadır. 2 -Ali Fuat Paşa’nın 20. Kolordusu buradadır ve güvenli bir bölgedir. 3 -Batı Cephesine yakındır.
SON OSMANLI MEBUSLAR MECLİSİ VE MİSAK- MİLLİ ( 12 OCAK 1920 ) Amasya Görüşmeleri’nde alınan karar gereğince ülkede seçimler yapılmış Mustafa Kemal de Erzurum mebusu seçilmişti. Fakat Mustafa Kemal, İstanbul’u güvenli görmediği için meclisin Anadolu’da bir yerde toplanmasını istiyordu. İstanbul Hükümeti bunu kabul etmedi. Bunun üzerine Mustafa Kemal, İstanbul’a gitmedi. Seçilen mebuslarla Ankara’da toplantılar yaptı. Meclis’te bir « Müdafaa-i Hukuk » grubu kurulmasını ve kongre kararların savunulmasını istedi. Mebuslar « Felah-ı Vatan » adlı bir grup kurdular. Bu grubun çalışmaları ile « Misak-ı Milli » ( Milli Yemin ) belgesi kabul edilmiştir. ( 28 Ocak 1920 ) MİSAK-I MİLLİ KARARLARI ( 28 OCAK 1920 ) 1 - Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandığı sıradaki topraklarımız vatanın ayrılmaz bir parçasıdır. 2 -Kars, Ardahan ve Batum’da gerekirse referanduma gidilecektir. 3 -Batı Trakya’nın geleceği referandum ile belirlenecektir. 4 -Arapların çoğunlukta yaşadığı yerlerde referandum yapılacaktır. 5 -Siyasi, mali ve adli gelişmemizi engelleyen sınırlamalar ( kapitülasyonlar ) kabul edilemez. 6 -Azınlıklara, diğer ülkelerde Türklere verilen haklar kadar hak verilecektir. ÖNEMİ: Bu belge ile Erzurum ve Sivas Kongresi kararları Osmanlı Mebuslar Meclisi’nce de kabul edilmiş oldu. Misak-ı Milli ile Türk vatanının sınırları çizilmiş ve Kurtuluş Savaşı’nın hedefi belirlenmiştir. Sınırlar çizilirken Türklerin çoğunlukta olduğu yerler esas alınmıştır.
MİSAK-I MİLLİ’YE TEPKİLER VE İSTANBUL’UN İŞGALİ ( 16 MART ) Misak-ı Milli kararlarını kabul etmeyerek bu İtilaf 1920 Devletleri, kararlara sert bir tepki gösterdiler. Önce baskı ile Ali Rıza Paşa hükümetini istifa ettirip yerine Salih Paşa hükümetinin kurulmasını sağladılar. Sonra da 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul’u resmen işgal ettiler. İşgal sırasında Şehzadebaşı Karakolu’nda, uykudaki Türk askerleri şehit edildi. Meclis-i Mebusan, İtilaf askerleri tarafından basıldı. Kaçamayan milletvekilleri tutuklandı ve Malta Adası’na sürgüne gönderildi. Salih Paşa istifa ettirildi ve yerine İngiliz taraftarı olan Damat Ferit Paşa hükümeti kuruldu. Manastırlı Hamdi Bey, hayatı pahasına çektiği telgraf ile İstanbul’un işgali haberini Mustafa Kemal’e ulaştırmıştır.
TBMM’NİN AÇILIŞI ( 23 NİSAN 1920 ) İstanbul’un işgali üzerine Mustafa Kemal, Temsil Heyeti Başkanı sıfatı ile Ankara’da yeni bir meclisin açılacağını ilan etmiştir. Ülkede seçimler yapılmış ve İstanbul’dan gelebilen vekillerinin de katılımı ile 23 Nisan 1920’de Hacı Bayram Camii’nde kılınan Cuma namazının ardından TBMM açılmıştır. Geçici Başkanlığını Sinop Mebusu Şerif Bey’in yaptığı TBMM, 24 Nisan 1920’de yapılan seçim ile başkanlığa Mustafa Kemal’ i seçmiştir. TBMM’nin Açılmasının Önemi ve Sonuçları 1 -Yeni bir Türk Devleti’nin temelleri atılmış oldu. 2 -Milli egemenlik ilkesi gerçekleşmiş oldu. 3 -Hızlı kararlar alıp uygulayabilmek için yasama, yürütme ve yargı yetkisi TBMM’de toplandı. 4 - « Meclisin üzerinde hiçbir güç yoktur » denilerek padişahın otoritesi yok sayıldı. 5 -Saltanat ve halifeliğin ne olacağına kurtuluştan sonra meclis karar verecek dendi. 6 -Temsil Heyeti’nin görevi sona erdi. Meclis hükümeti kuruldu. 7 -TBMM’nin açılması ile « Kurtuluş Savaşı’nın Hazırlık Dönemi » sona ermiş oldu.
- Slides: 30