KURBAN BAYRAMINI ANLAMAK Sesli zleyiniz Kurban anlamak iin
KURBAN BAYRAMINI ANLAMAK Sesli İzleyiniz
Kurbanı anlamak için Hz. İbrahim ile Hz. İsmail’in kıssalarını anlamak gerek.
Hz. İbrahim “Hiçbir ateş, aşkı yakamaz”ın sembolüdür.
“Ki aşk zaten, yanmamak için yanmaktır. ”
Hz. İbrahim; Allah için; en sevdiğinden vazgeçebilmenin simgesiydi.
O; oğlu Hz. İsmail’i ilâhî emirle kurban etme imtihanına tabi tutulmuştu.
Bu imtihanda, şeytanın vesveselerine itibar etmedi.
Allâh emrinin hiçbir gerekçeyle uygulanmamasının söz konusu olamayacağını göstermiş, sevdiğini kurban olarak Rabbine sunmuştu.
Hz. İsmail ise; “Teslim ol, kurtul”un sembolüydü. . .
Hz. İsmail, tereddütsüz teslim oldu, İmtihanı kazandı, kurtuldu…
Hz. İsmail, tereddütsüz teslim oldu, İmtihanı kazandı, kurtuldu…
“Yüzümü aşağıya doğru çevir ki; bana merhametin, Allâh’ın emrini yerine getirmekten seni alıkoymasın” demişti…
“Gömleğimi anneme götür, onunla avunsun” demiş, zor imtihanında annesini de unutmamıştı…
Kurban’ı; Allah için; en sevdiğini feda edebilmenin sembolü olarak görmek gerek…
Kurban’ı, tereddütsüz teslim olmak, İmtihanı kazanmaya, kurtulanlardan olmaya çalışmak olarak görmek gerek…
Her durumda şeytanın vesveselerine itibar etmemeyi başarmak gerek…
Arefe günü sabah namazından, Bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, yirmi üç vakit farz namazların arkasından Teşrîk Tekbirlerini almayı unutmamak gerekir.
Teşrîk Tekbiri: "Allahü ekber, Allahü ekber. Lâ ilahe illallahu vallahu ekber. Allahü ekber ve lillâhilhamd. "
“Allâh en yücedir, Allâh en yücedir. Allâh’tan başka ilah yoktur. Allâh en yücedir. Hamd O'na mahsustur. ” Demek ki; Allâh’ın en yüce olduğunu bayramda 23 kez dille de ikrar etmek gerek.
Ne gerekiyorsa, uğraşıp didinip, “Biz ona şah damarından daha yakınız" (Kaf Suresi, 16) buyuran Allâh’a yakınlaşmaya çalışmak gerek…
ALL H’A YAKLAŞTIRMASI DİLEĞİYLE KURBAN BAYRAMINIZI KUTLAR; İSL M ALEMİNE HAYIRLARA VESİLE OLMASINI NİYAZ EDERİZ. Tekin Ailesi Sundu… Salih TEKİN www. dinalemi. net Sevdiklerinize iletiniz. duaistiyoruz@dinalemi.
- Slides: 21