Kromatografi Giri Kromatografi tanm 1 Kromatografik yntemlerde sabit
Kromatografi Giriş, Kromatografi tanımı : 1 - Kromatografik yöntemlerde, sabit (durgun) faz denilen gözenekli bir katı veya katı yüzeyine kaplanmış bir sıvı faz 2 -Bir de hareketli faz (gaz veya sıvı) bulunmaktadır. Sabit faz ve hareketli bir faz yardımı ile maddelerin ayrılması ve tayin edilmesi ilkesine dayanan yöntemlere kromatografi denir. � Chroma: Renk � Graphin: Yazmak 1
Tarihçe Kromatografi ilk defa 1906 yılında bir Rus botanist olan Tswett tarafından bitkilerin renk verici bileşiklerinin ayrılmasında kullanıldı. Tswett renkli maddelerin ayrı bantlarını elde ettiği için metodunu «kromatografi» olarak isimlendirdi. 1931 yılında Kuhn ve Lederer, Tswett'in tekniğini karotenlerin ve ksantofillerin preparatif ölçüde ayrılması için başarı ile kullandı. Gaz-likid partisyon kromatografisi ilk defa olarak James ve Martin tarafından 1952 yılında uçucu yağ asitleri karışımlarının analizlerinde ve ayrılmasında kullanıldı. 2
Kromatografinin sınıflandırılması Kromatografik yöntemler farklı esasa göre sınıflandırılır, 1 - Ayırma mekanizmasına göre sınıflandırma; Adsorpsiyon kromatografisi Dağılma kromatografisi İyon değiştirme kromatografisi İyon çifti kromatagrafisi Affinite kromatografisi Boyut eleme kromatografisi 3
Adsorpsiyon, bir karışımda bulunan sıvı veya gaz halindeki maddelerin katı faz üzerine tutunmasıdır. Adsorpsiyon kromatografisinde; maddeler katı olan sabit faz ile sıvı veya gaz olan hareketli faz arasında ayrılır Partitisyon (Dağılma); bu tip kromatografide maddeler sıvı olan sabit faz ile sıvı veya gaz olan hareketli faz arasında ayrılır. Birbiriyle karışmayan iki sıvıdan, bir sistem içine konulan madde karışımı bu sıvılardaki çözünürlüğüne bağlı olarak iki faz arasında dağılır ve dengeye ulaşır. Bir maddenin iki faz arasındaki çözünürlüğü sabittir. Bu sabit dağılma sabiti olarak tanımlanır. 4
İyon değiştirme; bu tip kromatografide ayırım, karışım halindeki maddelerin iyonik grupları ile iyon değiştiricideki iyonik grupların eşdeğer miktarlarının yer değiştirmesi esasına dayanır. Anyon değişimi ya da katyon değişimi olmak üzere iki farklı şekilde uygulanır. Afinite kromatografisinde ayırım özel ilişkilere dayanır. Antijen –Antikor Enzim –Substrat vb Boyut eleme (Moleküler eleme) ; bu tip kromatografide, karışımdaki bileşenlerin molekül büyüklüklerine göre ayırım gerçekleşir. Büyük moleküller kolonu önce terk eder. 5
2 - Ayırma ortamının şekline göre sınıflandırma; KROMATOGRAFİ Düzlemsel (Planar) Kolon Kağıt Kromatografisi İnce Tabaka Kromatografisi (PC) (TLC) 6 Gaz Kromatografisi (GC) Sıvı (Likid) Kromatografi (LC)
Kağıt kromatografisi 7
Kolon kromatografisi 8
3 - Ayırma işleminde kullanılan düzeneğe göre; a) Kolon kromatografisi b) Kağıt kromatografisi c) İnce tabaka kromatografisi d) Sıvı kromatografisi (HPLC) e) Gaz kromatografisi 9
4 - hareketli fazın haline göre; a) Gaz kromatografisi b) Sıvı kromatografisi 10
4 - hareketli fazın polarlığına göre; a) Normal faz kromatografisi b) Ters faz kromatografisi 11
Kromatografinin teorisi (sıvı-sıvı dağılma) Hareketli ve sabit fazda çözünen maddenin derişimleri oranı sabittir ve dağılma sabiti adını alır K = Ch/Cs Sıvı-sıvı dağılma kronmatografisi Craig zıt akımlar ekstraksiyonu prensibine benzer Bu benzerlik teorik tabak teorisi ile şöyle açıklanır. Teorik tabak: öyle bir sabit faz kalınlığıdır ki bu tabakanın üst kısmından hareketli faz girer ortasına geldiğinde denge kurulur. Yani bir teorik tabak bir Craig tüpü olarak kabul edilir. 12
Her tabağın yüksekliği aynıdır Her tabaka homojendir Her tabakta hareketli faz hacmi aynıdır Hareketli fazdaki madde kesri X = Vh/KVs+Vh Olduğu kabul edilir. Ayırma kolonunun giriş kısmından birlikte verilen örnek bileşenleri kolonu farklı sürede terek eder Gelen madde sinyali (derişimi) zamana karşı grafiğe geçirilir. 13
Gelen madde sinyali (derişimi) zamana karşı grafiğine kromatogram denir. İki bileşenli bir karışımın kromatogramı
Kromatografide A ile gösterilen bir analit için dağılım dengesini aşağıdaki denklemle tanımlayabiliriz: Bu dengeye ait sabit, K, dağılım katsayısı olarak adlandırılır. Bu denklemde C ve C analitin, sırasıyla sabit ve hareketli (mobil) fazdaki S M molar derişimleridir. İdeal olarak dağılım katsayısı, geniş bir derişim aralığında sabittir, yani C , C S M ile doğru orantılıdır. Bu eşitliğin uygulandığı kromatografi, doğrusal kromatografi olarak adlandırılır.
Kolon kromatografisinde önemli deneysel büyüklükler ve bağıntıları Deneysel büyüklüğün ismi Sembolü Elde edilişi Tutulmayan türün kolondan çıkma zamanı (ölü zaman) A ve B bileşenlerinin alıkonma zamanları A bileşeni için düzeltilmiş alıkonma zamanı t M t , t R(A) R(B) t' R(A) A ve B bileşenlerinin pik genişlikleri W , W A B Kolon dolgusu (sabit faz) uzunluğu L Akış hızı (hacımsal akış hızı) Sabit faz hacmı Analitin hareketli ve sabit fazlardaki derişimleri Kromatogramdan t' t -t R(A) M Kromatogramdan Doğrudan ölçülerek F Doğrudan ölçülerek V S Kolonun hazırlanma verilerinden C , C M S Analiz ve hazırlama verilerinden
Kolon kromatografisinde önemli deneysel büyüklüklerin kromatogram üzerinden elde edilmesi ve bağıntıları İki bileşenli bir karışımın kromatogramı
Kolon kromatografisinde önemli türetilmiş büyüklükler ve bağıntıları Türetilmiş büyüklüğün ismi Hesaplanması Hareketli fazın ortalama doğrusal hızı Hareketli fazın hacmi VM = t M. F Alıkonma faktörü (Kapasite faktörü) Dağılım katsayısı (Bileşenin iki fazdaki derişimlerinin oranı) Ayırma faktörü (Seçimlilik faktörü) (bağıl alıkonma) V K= k M Vs Diğer büyüklüklerle ilişkisi
Türetilmiş büyüklüğün ismi Resolüsyon (ayırıcılık) (iki pikin birbirinden ayrılma derecesi) Teorik tabaka sayısı (kolon veriminin yani piklerin keskinliğinin nicel ölçüsüdür) Teorik tabaka yüksekliği Alıkonma zamanı Hesaplanması Diğer büyüklüklerle ilişkisi
Alıkonma Faktörü (Kapasite Faktörü, k) Analitlerin kolonda göç etme hızlarını tanımlamak amacıyla yaygın olarak kullanılan önemli bir büyüklüktür. Kapasite faktörü (k)’nün 1 -5 arasında bir değer göstermesi idealdir. Uygun bir kolonun seçilmiş olması halinde k değeri mobil fazın bileşimi değiştirilerek ayarlanabilir.
Ayırma Faktörü ( ) Birbiri ile ilişkili iki pikin göreceli alıkonmalarına ayırma faktörü( ) denir. = 1 ise pikler ayrılmamıştır. Mobil faz bileşimini değiştirerek veya çalışma sıcaklığını ayarlayarak , 2’den büyük yapılabilir ve böylece iyi bir ayırma sağlanır.
Rezolüsyon (Ayırıcılık, Rs) Rezolüsyon, iki kromatografik pikin birbirinden ayrılma derecesini tanımlayan bir büyüklüktür. Ayırıcılık, kolon etkinliğini belirleyen tüm faktörleri içerecek şekilde formülü ile ifade edilebilir.
Üç farklı ayırım değeri için elde edilen kromatogramlar. 23
Kolon verimliliğini tanımlamakta kullanılan N, kuramsal tabaka sayısı, formülü ile; kolon verimliliğini tanımlamakta kullanılan diğer büyüklük, H, tabaka yüksekliği de formülü ile hesaplanabilir. 24
Kolon Etkinliğinin(Performansının) Optimizasyonu İyi bir ayırma için temel büyüklükler : , k ve N (veya H) Ayırıcılığın iyileştirmenin en kolay yolu kapasite faktörü(k)’nü optimize etmektir. k için mobil faz bileşimi değişimi, farklı bir kolon dolgu maddesi kullanılması (daha az uygun) kolon uzunluğunu, mobil fazın akış hızın dolgu maddesinin tanecik büyüklüğünü, mobil fazın viskozitesini p. H değişikliklerini de içeren mobil faz bileşimi için azalan tercih edilebilirlik sırasıyla; kolon sıcaklığını sabit fazın bileşimi özel kimyasal bileşikler 25
Kolon etkinliğinin optimizasyonu. 26
Gaz Kromatografisi Gaz kromatografisi, fiziksel ve kimyasal özelliklerdeki farklardan yararlanarak bir karışımı oluşturan bileşiklerin birbirinden ayrılmasını temel alır. Ölçmenin kısa sürede ve çok duyarlı şekilde başarılması metodun üstünlüğünü ortaya koymaktadır. Gaz kromatografisi kimya alanında gazların ve uçucu maddelerin analizleri ve ayrılmasında uygun bir metod olarak yaygın bir şekilde kabul edilmiştir. 27
Gaz kromatografisinde sabit faz bir ayırma kolonunda bulunur 1. Yarıçapı küçük uzun bir boru içine yerleştirilmiş geniş yüzeyli (gözenekli) bir maddeden meydana getirilen sabit faz (kolon). 2. Bu sabit faz içindeki geniş yüzeyli (gözenekli) madde arasından kolaylıkla geçen hareketli faz (bu faz gazdır). 28
Gaz kromatografisinin türleri Sabit fazın yapısına göre gaz kromatografisi ikiye ayrılır, 1. Sabit fazı katı olan gaz-katı kromatografisi 2. Sabit fazı sıvı olan gaz-sıvı kromatografisi 29
Gaz-katı kromatografisi Kolona doldurulan katı gözenekli bir katı madde sabit faz görevi yapar. Ayrılma mekanizması adsorpsiyon olayına dayanır. Ayırıcılık oldukça düşüktür, bu nedenle gaz-katı kromatografisi az kullanılır. Gaz-sıvı kromatografisi Yüzeyi geniş gözenekli katı maddeye özel bir sıvı emdirilir. Bu sıvı, katı maddenin gözenekleri dahil bütün yüzeyine dağılır ve sabit bir faz gibi davranır. Hareketli olan gaz fazı bu fazın içinden kolayca geçer. Analizi yapılacak numune içindeki maddeler bu iki faz arasında özelliklerine göre dağılırlar. 30
Gaz kromatografisi cihazı Gaz kromatografi cihazı başlıca 7 kısımdan meydana gelmiştir. � Sürükleyici gaz (hareketli faz) � Basınç ve akışı ayarlayan kısım, � Numune enjekte etme kısmı, � Kolon kısmı, � Isıtma kısmı, (fırınlar) � Detektör kısmı, � Kaydetme kısmı. 31
Gaz kromatografi cihazı 32
33
Shimadzu marka GC cihazının genel görünümü. 34
Taşıyıcı gaz H 2 , N 2 ve He gibi gazlardır ve hareketli fazı oluştururlar Görevi ; buharlaşmış maddeleri kolona taşımaktır. İçinde basınçlı taşıyıcı gaz bulunan silindirden regülatör yardımı ile basınç düşürülerek, sabit akış hızında gaz kolon sistemine gönderilir. Uygun bir taşıyıcı gaz; a) Ayrılacak bileşik ve sabit fazla reaksiyona girmemeli, b) Gaz difüzyonunu en düşük düzeyde tutabilmeli, c) Saflığı yüksek olmalı d) Kolay bulunabilir ve ucuz olmalı, e) Kullanılan dedektörlere uygun olmalıdır. 35
Gaz akış hızı basınç kontrol sistemleri ile ayarlanır ve gazın akışı çıkış kısmından ölçülebilir. 36
Örnek girişi (enjeksiyon) 37
Ayrılacak bileşikler, kolon girişine bir seferde verilir. Gazlar gaz kaçırmayan şırınga veya özel gaz muslukları kullanılarak, sıvılar şırınga kullanılarak, katılar önce inert bir çözücüde çözülüp sonra şırınga kullanılarak sisteme verilir. Genel olarak, kullanılan kolonun çapına göre verilebilecek sıvı miktarları aşağıdaki gibidir. Kolon Hacmi (inch) Sıvı Miktarı (ml) 1 0. 02 -2 1/8 0. 04 -4 1/4 0. 2 -20 1/16 (kapiler kolon) 0. 004 -0. 5 38
Gaz kromatografisi kolonları � Sistemin en önemli kısmıdır. � Ayırma işlemi burada gerçekleşir. � Ayırma işleminin başarılı olması, büyük ölçüde uygun kolon seçimine bağlıdır. � Kolonlar, bakırdan, alüminyumdan, paslanmaz çelikten, camdan veya teflondan olabilir. � Cam kolon en çok istenen kolondur ama kullanımı zordur. � En çok kullanılan paslanmaz çelikten olan kolonlardır. � Kolonların şekli, u-şeklinde veya spiral şeklinde olabilir. 39
Kolon türleri Dolgulu Kapiler Dolgulu Uzunluk (metre) İç Çap (mm) 0. 5 -10 2 -4 Kapiler 5 -100 0. 1 -0. 25 40
Dolgulu Kolonlar; Daha büyük miktardaki ayrımları gerçekleştirebilirler. Kapiler Kolonlar; Genellikle silika ve türevlerinden yapılırlar. İç çapları 0, 250, 53 mm , uzunlukları 15 -60 metredir. Kaplama film kalınlıkları ise 1 mikrondur. Etkinlikleri (plato sayıları) dolgulu kolonlara göre daha fazladır. 41
Sabit Faz Uygun fazı seçmek için kullanılan kesin bir yöntem yoktur. Uygun bir sabit faz aşağıdaki özellikleri taşımalıdır; a) Ayrılacak bileşikler için iyi çözücü olmalıdır. b) Ayrılacak bileşiklerin hepsini çözmüyorsa, bir kısmını iyi çözmelidir ki çözünmeyenler önce, çözünenler sonra kolonu terk ederek ayırma gerçekleşsin. c) Uçucu olmamalıdır. d) Termal kararlılığı olmalı, kolon sıcaklığında parçalanmamalıdır. e) Ayrılacak bileşenlerle reaksiyona girmemelidir. 42
Dedektörler Bir GC detektör , kolondan gelen taşıyıcı gaz ppm veya ppb oranındaki yabancı bir gazı tespit eden araçtır. Bir gazın pikinin detektörden geçme zamanı en fazla bir saniye kadardır. 43
Bir detektörde aranan başlıca özellikler şunlardır : a) Duyarlılığı yüksek olmalıdır. b) Duyarlılığı geniş bir konsantrasyon aralığında olmalıdır. c) Her çeşit bileşiğe duyarlı olmalıdır. d) Gaz akış hızı ve sıcaklık değişimlerinden etkilenmemelidir. e) Sağlam olmalıdır. 44
Dedektörler Alev iyonlaşma dedektörü (FID) Termal iletkenlik dedektörü (TCD) Elektron yakalama dedektörü (ECD) Atomik emisyon dedektörleri (AED) Kükürt Kemilüminesans dedektörü (SCD) Alev fotometrik dedektör (FPD) Fotoiyonlaşma dedektörü (PID) Kütle spektrometresi (MS) Fourier dönüşümlü infrared spektrometresi (FTIR) Alevde iyonlaşma (DID) 45
Isı iletken dedektörler (TCD) � En çok kullanılan dedektörlerdendir. � Çeşitli gazların ısıyı değişik oranlarda iletmesi esasına dayanır. � Konsantrasyon değişimine duyarlıdır. � Böyle bir dedektörde sabit bir akımla ısıtılmış volfram bir telden yararlanılır. � Genellikle Helyum kullanılmakla birlikte Hidrojen, Argon, Azot ve Metan gibi gazlarda kullanılır. 46
Isı iletken dedektörü (TCD) 47
Elektron yakalama dedektörü (ECD)
Elektron yakalama dedektörünün üstün ve eksik yönleri � Sinyal artışı yerine sinyal kaybını ölçer. � Taşıyıcı gaz (genellikle azot) radyoaktif bir ortamdan geçerken iyonize olur. � Hassasiyeti halojenli bileşikler ve azotlu bileşiklere karşı yüksek, alkollere ve hidrokarbonlara karşı düşüktür. � Doğrusallık aralığı düşüktür. � Kullanım için izin gereklidir. � Taşıyıcı gaz ultra saf olmalıdır. 49
Atomik emisyon dedektörü (AED)
Kükürt kemilüminesans dedektörü (SCD)
Alev fotometrik dedektör (FPD) 52
Fotoiyonlaşma dedektörü (PID) 53
GC/MS Fıskiye ayırıcı 54
Alev İyonlaştırma Dedektörü (FID) � Yüksek hassasiyeti ve kararlılığından dolayı en çok kullanılan dedektördür. � Kütle akış hızına duyarlıdır. � Kolondan çıkan organik maddeler Hidrojen alevinde yakılarak iyonlaştırılır ve meydana gelen pozitif iyonlar dedektörde akım değişimine neden olur. � Oluşan akım birim zamanda alevden geçen karbon miktarı ile doğru orantılıdır. � C-H bağı içeren tüm bileşiklere duyarlı iken sadece kükürt bileşikleri, su, amonyak ve azot oksitlerine karşı duyarsızdır. 55
FID Şema 56
Sıcaklık Kontrolü Ayrılmanın kesin olarak aynı şekilde tekrarlanabilmesi için üç kısmın sıcaklığının ayrı kontrol edilmesi gereklidir. Bunlar; 1) Enjeksiyon kısmının sıcaklığı, 2) Kolon sıcaklığı, 3) Dedektör sıcaklığı. 57
Kaydetme (Rekorder, İntegratör) Detektörde algılanan akımın elektriksel sinyale çevrildikten sonra hesaplamaların rahatlıkla yapılabilmesi için bir ölçekli şeritli kağıda kaydedildiği cihazlardır. Pik çıkışları rekorderden alınır ve alan boyları bulunduktan sonra faktörle çarpılarak hesaplama yapılır. İntegratör ise hem rekorder hem de alan ve boylar ile faktörlere göre hesabı kendi yapan daha komplike kaydedicidir. 58
Gaz kromatografisi ile analiz 1) Verilen bir numune içindeki uçucu maddelerin sayısının tayini; verilen numuneden elde edilen her pik ayrı bir maddeyi gösterir. Bu kromatografinin en önemli yönlerinden biridir. 2) Bir maddenin saf olup olmadığının araştırılması; saflığı kontrol edilen madde birden fazla pik vermişse, safsızlık var demektir. Piklerin altında kalanların birbirilerine oranı, madde ve yabancı maddenin karışıma oranı kadardır. 3) Yeni geliştirilen bir metodun ne derecede duyarlı olduğunun araştırılması. 59
GC kullanım alanları Günümüzde; � Biyokimya, biyoteknoloji, petrokimya, farmakoloji, � Bitkisel yağlardan sterollerin ayrılmasında, � Genetik, gıda � Adli tıp toksikoloji laboratuarlarında, � Amino asitlerin kalitatif ve kantitatif tayininde � Temiz su, Atık su, Katı Atık ve Atık yağ numunelerinde düşük miktarlardaki mineral yağ ve hidrokarbonların belirlenmesi amacıyla ayırma ve analiz için kullanılmaktadır. 60
GC’nin endüstride çok kullanılmasının nedenleri a) İzomerler dahil çok karmaşık örneklerin bileşenlerine ayrılabilmesi, b) Hızlı bir şekilde sonuç alınabilmesi, c) Çok az düzeyde (mikrolitre) örnek gerektirmesi, d) Sistemin çok düşük buhar basıncı gösteren örneklerde bile kullanılabilmesi, e) Diğer aletli analiz yöntemlerine oranla daha güvenilir ve basit aletlerle analizlerin yapılabilmesi, f) Nitel ve nicel olarak daha duyarlı sonuçların elde edilmesi ve genellikle bu sonuçların yorumlarının kullanılması, g) Sanayi için anında analiz yapılabilecek Gaz Kromatografisi cihazlarının geliştirilmiş olmasıdır. 61
GC’deki gelişmeler Gaz kromatografisi tekniği ilk defa olarak James ve Martin tarafından 1952 yılında uçucu yağ asitleri karışımlarının analizlerinde ve ayrılmasında kullanılmıştır. Hemen hemen tüm kimya , biyoloji ve mühendislik alanlarında uygulamaları günümüzde görülmektedir. Bir değerlendirmeye göre (istatiksel bir araştırma ) gaz kromatografisi sistemi dünyada 200. 000 den fazla yerde işletilmektedir. Son yıllarda kromatografi analitik metod olarak yaygın bir şekilde kabul edilmiştir. 62
Gaz akış hızı ve tabaka yüksekliği (Van Deemter denklemi) A = Edyy-difüzyonu (kolon dolgu maddesinin büyüklüğü ile ilgili sabit) B = Boyuna difüzyon C = Kütle transferi sabit faz ve hareketli faz arasında kütle değişimi ve denge kurulması u = Lineer hız (akış hızı) 63
64
Yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC) HPLC (High Performance Liquid Chromatography) Yüksek performanslı sıvı kromatografisi, bir karışımdaki içerikleri ayırmak, belirlemek ve ölçmek için kullanılan bir tekniktir. Numune karışımı katı bir adsorban malzeme ile doldurulmuş bir kolonun girişine sabitlenir, pompalarla yüksek basınçlı bir sıvı çözücünü bu kolondan geçirilir. (5) Affinite kromatografisi
Yüksek performanslı sıvı kromatografisi cihazı (HPLC) HPLC sistemi Prof. Dr. E. Tütem - Doç. Dr. K. S. Başkan 66
Gradient eluent sistemli yüksek performanslı sıvı kromatografisi cihazı (HPLC) Eluent çözeltisi (hareketli faz) derişimi ve içeriği zamana karşı istenilen miktarda ayarlanır Gradient HPLC sistemi Prof. Dr. E. Tütem - Doç. Dr. K. S. Başkan 67
Pompalar Pistonlu pompa Prof. Dr. E. Tütem - Doç. Dr. K. S. Başkan 68
Akış hızı Standart analitik kolonlar için 0. 1 -10 m. L/dakika Mikrobor kolonlar için 0. 01 -0. 2 m. L/dakika Normal çalışmalar için kullanılan kolonlarda 50 m. L/dakika 5000 psi’a kadar basınç altında, istenen akış hızını sağlayacak kapasiteye sahip olmalıdır. Tuz, tampon ve düşük kaynama noktalı çözücüler içeren hareketli faz bileşenlerine uyumlu olmalıdır. Prof. Dr. E. Tütem - Doç. Dr. K. S. Başkan 69
HPLC de örnek verme sistemleri 70
Enjeksiyon Üniteleri Enjeksiyon valfi Prof. Dr. E. Tütem - Doç. Dr. K. S. Başkan 71
Kolonlar Mikrobor analitik kolonlar, Standart analitik kolonlar Preparatif kolonlar Prof. Dr. E. Tütem - Doç. Dr. K. S. Başkan 72
Sıvı kromatografi hareketli ve sabit fazın polarlığına göre normal faz ve ters faz kromatografi olarak ikiye ayrılır Standart analitik kolonlar normal faz ters faz Prof. Dr. E. Tütem - Doç. Dr. K. S. Başkan 73
Prof. Dr. E. Tütem - Doç. Dr. K. S. Başkan 74
75
HPLC’de kullanılan dedektörler ve özellikleri Prof. Dr. E. Tütem - Doç. Dr. K. S. Başkan 76
Kromatografi ile analiz (gaz-sıvı) Öncelikle örneğin kromatogramı alınır. Bu kromatogram ile kalitatif ve kantitatif analiz yapılabilir. Kromatogramda kaç tane pik varsa o kadar madde var demektir. Ancak tayin edilemeyen veya piklerin altında kalan maddeler de olabilir. 77
Kalitatif analiz Örneğin kromatogramı alınır. Standart maddenin kromatogramı alınır ve alıkonma süreleri karşılaştırılır. Her maddenin alıkonma süresi farklıdır. Ya da örnek içine bilinen bir madde eklenir. Hangi pikin şiddeti artıyorsa o pik eklenen maddeye aittir denir. Ancak bu sonuç kesin olmayabilir. Bu olay değişik kolonlarda ve değişik hareketli fazda tekrarlıyorsa kesinliği anlaşılır. 78
Kantitatif analiz Kromatografide pik yüksekliği veya pik alanı madde derişimi ile orantılıdır. Dolayısıyla derişime karşı pik yüksekliği yada pik alanı grafiği oluşturularak kalibrasyon eğrisi hazırlanır. Bu eğriden bilinmeyen maddenin pik alanından giderek derişimi bulunur. 79
- Slides: 79