KRESEL ISINMA Kresel Isnma nedir Tarihi Etkileri Yaratt

  • Slides: 19
Download presentation
KÜRESEL ISINMA Küresel Isınma nedir ? - Tarihi - Etkileri - Yarattığı Tehtit •

KÜRESEL ISINMA Küresel Isınma nedir ? - Tarihi - Etkileri - Yarattığı Tehtit • Küresel Isınmaya Karşı Küresel İşbirliği ( AB ve Kyoto Protokolü) • Sonuç • SERHAT SAATCİ 2010465052 İZMİR, 2014 1

* Sanayi devriminden beri, özellikle fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma ve sanayi süreçleri gibi çeşitli

* Sanayi devriminden beri, özellikle fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma ve sanayi süreçleri gibi çeşitli insan etkinlikleri ile atmosfere salınan sera gazlarının atmosferdeki birikimlerindeki hızlı artışa bağlı olarak, şehirleşmenin de katkısıyla doğal sera etkisinin kuvvetlenmesi sonucunda, yeryüzündeki ve atmosferin alt bölümlerindeki sıcaklık artışına “KÜRESEL ISINMA” adı verilmektedir. * İnsanların çeşitli aktiviteleri sonucunda meydana gelen "sera gazları" olarak nitelenen (karbon dioksit, di azot monoksit, metan, su buharı, kloroflorokarbon) gibi gazların miktarlarının artması sonucunda yeryüzüne yakın atmosfer tabakaları ve katı, yeryüzü sıcaklığının yapay olarak artması "KÜRESEL ISINMA" olarak adlandırılmaktadır. 2

SERA ETKİSİ ? Sera etkisi yapan antropojen (insan faaliyetlerine dayanan) kaynaklar şunlardır: • Fosil

SERA ETKİSİ ? Sera etkisi yapan antropojen (insan faaliyetlerine dayanan) kaynaklar şunlardır: • Fosil yakıtların yakılmasından oluşan karbondioksit(%50) • Çöp ve katı atıkların depolanmasından, çeltik tarlalarından, hayvan besiciliğinden, fosil yakıtların kazanılması ve kullanılmasında oluşan metan (%19) • Florlu klorlu hidrokarbonların emisyonları( %12) • Troposferdeki ozon ve az miktarda diazotoksit 3

KÜRESEL ISINMANIN TARİHİ * Günümüz toplunu etkileyen ve ilgisini son 20 yıl içinde çekmeye

KÜRESEL ISINMANIN TARİHİ * Günümüz toplunu etkileyen ve ilgisini son 20 yıl içinde çekmeye başlayan ve sürekli artan sera etkisi ve küresel ısınma, yaklaşık 100 yıldır bilinmekte ve bilim adamları tarafından incelenmektedir. Atmosferdeki CO 2 birikiminin değişmesine bağlı olarak, iklimin değişebilirliği ilk kez 1896 yılında Nobel ödülü sahibi İsveçli S. Arrhenius tarafından öngörülmüştür. * Ancak, ilk kez 1979 yılında Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) öncülüğünde “Birinci Dünya İklim Konferansı” düzenlenmiş; fosil yakıtlardan ve CO 2 birikiminden kaynaklanan küresel iklim değişikliği vurgulanmıştır. 4

* Rio Konferansı(5 -12 Haziran 1992 ) Rio Deklarasyonu Birleşmiş Milletler ve Avrupa Topluluğu

* Rio Konferansı(5 -12 Haziran 1992 ) Rio Deklarasyonu Birleşmiş Milletler ve Avrupa Topluluğu ülkelerinin de içinde bulunduğu 184 ülkenin taraf olduğu Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 21 Mart 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir. - -Bu sözleşmeye göre iki çalışma grubu oluşturulmuştur. Birinci çalışma grubunda ülkelerin CO 2 ve öteki sera gazı emisyonlarıyla ilgili yükümlülükler; ikinci çalışma grubunda ise yasal ve kurumsal mekanizmalar ele alınmıştır. 5

� Çalışma gruplarının yaptığı araştırmalar sonunda, gelişmiş ülkelerin önceki süreçte atmosfere yaydığı sera gazları

� Çalışma gruplarının yaptığı araştırmalar sonunda, gelişmiş ülkelerin önceki süreçte atmosfere yaydığı sera gazları dikkatle alınmış ve bu ülkelerin emisyonlarında derhal indirim yoluna gitmeleri belirtilmiştir. � Gelişmekte olan ülkelere ise; sanayileşme süreçlerinin devam ettiği vurgulanarak gaz emisyonu indiriminde esneklik sağlanmıştır. Bu tespitlerden yola çıkılarak gelişmekte olan ülkelere tanınan sera gazı salınım esnekliğinin istenilen seviyede tutulabilmesi için gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerin sanayileşmesine maddi kaynak ve teknolojik destek sağlamaları gerektiği belirtilmiştir. 6

� Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin en önemli amacı “Atmosferdeki sera gazı birikimlerini

� Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin en önemli amacı “Atmosferdeki sera gazı birikimlerini iklim sistemi üzerindeki tehlikeli antropojen (insan kaynaklı) etkileri önleyecek bir düzeyde durdurmak” biçiminde tanımlanmıştır. � Rio Deklarasyonu sonrasında imzalanan diğer bir önemli belge de 1997 Kyoto Protokolüdür. Bu protokole göre taraf ülkeler insan kaynaklı CO 2 ve öteki sera gazı salınımlarını 2008 -2012 döneminde 1990 Düzeylerinin En az %5 altına indireceklerdir. 7

KÜRESEL ISINMANIN ETKİLERİTEHTİTLERİ � dünya iklim sisteminde köklü değişimlere ve aşırılıklar � bitki ve

KÜRESEL ISINMANIN ETKİLERİTEHTİTLERİ � dünya iklim sisteminde köklü değişimlere ve aşırılıklar � bitki ve hayvan türlerinin sayılarında azalma Leeds Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Chris Thomas tarafından Nature dergisinde yayınlanan bir yazıda “küresel ısınma 2050’ye kadar bitki ve hayvan türlerinin dörtte birini ya da 1 milyondan fazlasını yok edecek” denmektedir. � 2025 yılı itibariyle dünya nüfusunun neredeyse yarısının su kıtlığıyla karşıya kalacağı tahmin edilmektedir. 8

 • Nadir görünen türler ve bölünmüş ekosistemler şimdiden kirlilik ve ormanların yok edilmesinden

• Nadir görünen türler ve bölünmüş ekosistemler şimdiden kirlilik ve ormanların yok edilmesinden dolayı tehdit altında ve yok olma tehlikesiyle karşıya. 1990′lar geçen yüzyılın en sıcak yıllarıydı. • Küresel ısınmanın etkileri en yüksek zirvelerden, okyanusun derinliklerine, Ekvator’dan kutuplara kadar hissediliyor. Küresel ısınmanın etkileri gezegenin her yanında görülüyor, milyonlarca insanı sel, kuraklık ve susuzlukla karşıya bırakıyor. • Avustralya’da 2002 yılında yaşanan şiddetli kuraklığın ana nedeni küresel ısınmaydı. Kuzey Pasifik’te somon popülasyonunda, bölgedeki sıcaklığın normalden 6 derece artması yüzünden büyük düşüş görüldü. • California kıyılarında yüzlerce deniz kuşunun, denizlerin ısınması yüzünden besin kıtlığı yaşamalarının sonucunda, öldüğü görüldü. Okyanuslardaki ısının artmasıyla mercan kayalıklarının büyük zararlar gördüğü belirlendi. Avustralya’daki Great Barrier Reef, sürdürülebilir olmayan balıkçılık yöntemleri, yapılaşma ve iklim değişikliği yüzünden çok yakında kaybedilme tehlikesiyle karşıya. 9

KÜRESEL ISINMAYA KARŞI KÜRESEL İŞBİRLİĞİ � Yaşanan iklim değişikliğinin doğal kaynaklı olmasından çok insan

KÜRESEL ISINMAYA KARŞI KÜRESEL İŞBİRLİĞİ � Yaşanan iklim değişikliğinin doğal kaynaklı olmasından çok insan kaynaklı nedenlere dayandığı görüşü ağırlık kazandığından bu yana, sorunu tartışan ve çözüm arayan uluslararası girişimlerin sayısında artış görülmektedir. � Kuşkusuz iklim değişikliği sorununu hedefe alan en önemli uluslar arası girişim, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi olmuştur. * Sözleşme, iklim değişikliğine karşı mücadele etmek üzere «genel hedefler ve kurallar koyan uluslararası bir anlaşmadır. » * 1992 Rio Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda imzaya açılmıştır ve 21 Mart 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 10

BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluk ilkesi Önceden önlem alma yaklaşımı

BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluk ilkesi Önceden önlem alma yaklaşımı Kalkınma ile iklim değişikliğinin birbirine bağlı görünmesi 11

KYOTO PROKOLÜ’NE DOĞRU � BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin karar alma organını: TARAFLAR KONFERANSI(COP)

KYOTO PROKOLÜ’NE DOĞRU � BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin karar alma organını: TARAFLAR KONFERANSI(COP) oluştur. � Sera gazı salınımlarının düşürülmesi yönünde, gelişmekte olan ülkeler tarafından verilen taahütleri yetersiz bulmuş ve 1995 Mart-Nisan aylarında Berlin’de gerçekleştirilen 1. Taraflar Konferansı, taahütlerin güçlendirilmesi ve bağlayıcılığı olması için bir tartışma süreci başlatmıştır. � 2 yılı aşan bir sürecin sonunda, Kyoto’da toplanan 3. Taraflar Konferansı, 11 Aralık 1997 tarihinde Kyoto Protokolü’nü kabul etmiştir. 12

KYOTO PROTOLÜ yürürlülük tarihi: 16 Şubat 2005 EK-I Ülkeleri (40+AB) Sanayileşmiş Ülkeler (26+AB)+ PEGSÜ

KYOTO PROTOLÜ yürürlülük tarihi: 16 Şubat 2005 EK-I Ülkeleri (40+AB) Sanayileşmiş Ülkeler (26+AB)+ PEGSÜ (14) Ek-II Ülkeleri (23+AB) Sanayileşmiş Ülkeler: Almanya, ABD, AB, Avustralya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, İngiltere, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Japonya, Lüksemburg, Kanada, Norveç, Portekiz, Yeni Zelanda, Yunanistan. Türkiye, Lichtenstein, Monaco. Pazar Ekonomisine Geçiş Sürecinde Olan Ülkeler (PEGSÜ): Beyaz Rusya, Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Macaristan, Polonya, Romanya, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti, Slovenya, Slovakya, Hırvatistan. Sanayileşmiş Ülkeler: Almanya, ABD, AB, Avustralya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, İngiltere, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Japonya, Lüksemburg, Kanada, Norveç, Portekiz, Yeni Zelanda, Yunanistan. 13

* Tüm Taraflar İçin Olan Yükümlülükler - Ulusal programlar hazırlamak - İklim değişikliğine yol

* Tüm Taraflar İçin Olan Yükümlülükler - Ulusal programlar hazırlamak - İklim değişikliğine yol açacak uygulamaları azaltmak. - Çevre dostu teknolojileri geliştirmek. - İklim değişikliği ile ilgili araştırmalar ve bilgi alışverişi - Eğitim, öğretim ve halkın bilinçlendirilmesi - Yapılan uygulamaları Taraflar Konferansı’na bildirmek • EK-1 Taraflarının Yükümlülükleri Çok sıkı azaltım yükümlülükleri uygulanmıştır. Toplam sera gazı emilsiyonlarını 2008 -2012 yılları arasında, 1990 yılı ölçümlerinin %5 altına indirmeleri gerekiyor. EK-1 ‘de yer almayan ülkelerin ise, sera gazı azaltım sorumlulukları bulunmuyor; sadece her yıl sera gazı envanter raporu sunuyorlar. • EK-2 Taraflarının Yükümlülükleri - Gelişmekte olan ülkelere, yükümlülüklerini yerine getirmede yardımcı olamk. - Uyum için mali kaynak sağlamak. - Teknoloji kaynağı sağlamak. 14

Kyoto Protokolü Esneklik Mekanizmaları * Kyoto Protokolü’nü diğer uluslararası çevre sözleşmelerinden farkllı kılan en

Kyoto Protokolü Esneklik Mekanizmaları * Kyoto Protokolü’nü diğer uluslararası çevre sözleşmelerinden farkllı kılan en önemli özelliklerinden birisi de hedeflere ulaşmak için tanımlanan “Esneklik Mekanizmalarıdır. ” Bu esneklik mekanizmaları, taraf olan gelişmiş ülkelerin ulusal emisyon hedeflerini en az maliyetle yakalayabilmeleri için yeni olanaklar sunmuştur. Serbest piyasa kökenli bu olanaklar, her ülkenin kendi sınırları içinde sera gazı salınımlarını kontrol altına alıp azaltma çalışmalarına ek olarak önerilen esneklik mekanizmalarıdır. 1. Ortak Uygulama 2. Temiz Kalkınma Mekanizması 3. Emisyon Ticareti 15

� Ortak Uygulama: Bu mekanizma dahilinde, protokolün EK-B Ortak Uygulama: listesinde yer alan herhangi

� Ortak Uygulama: Bu mekanizma dahilinde, protokolün EK-B Ortak Uygulama: listesinde yer alan herhangi bir gelişmiş ülke, listede yer alan başka bir gelişmiş ülkenin toprağında sera gazı emisyonunu azaltmaya yönelik bir projeyi uygulayabilir, bunun sonucunda kazanılan karbon kredisini kendi emisyon hedefine ulaştırmak için saydırabilir. � Temiz Kalkınma Mekanizması: Bu mekanizma içinde, EK-B Temiz Kalkınma Mekanizması: listesinde yer alan herhangi bir gelişmiş ülke, protokole taraf herhangi bir gelişmekte olan ülkenin toprağında sera gazı emisyonunu azaltmaya yönelik bir projeyi uygulayabilir, bunun sonucunda kazanılan karbon kredisini kendi emisyon hedefine ulaştırmak için saydırabilir. � Emisyon Ticareti: Bu mekanizma çerçevesinde, EK-B Emisyon Ticareti: listesinde yer alan herhangi bir gelişmiş ülke, ulusal emisyon hedefini yakalamış ve kredi fazlası olan başka bir ülke listesinden karbon kredisi satın alabilir. 16

Kaynak: Konuralp Pamukçu, Uluslararası İlişkiler, Cilt 3, sayı 10(2006) 17

Kaynak: Konuralp Pamukçu, Uluslararası İlişkiler, Cilt 3, sayı 10(2006) 17

SONUÇ: � � � Sanayi Devrimi’nden bu yana, insanların artan üretim ve tüketimlerinin iklim

SONUÇ: � � � Sanayi Devrimi’nden bu yana, insanların artan üretim ve tüketimlerinin iklim değişikliği ve küresel ısınmaya yol açtığı tezi, artık genel kabul görmektedir. 3000’i aşkın bilim insanının çalışmalarıyla ortaya çıkan BM organlarından IPCC’nin (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) projeksiyonları ve değerlendirmeleri, gerekli acil önlem alınmadıkça iklim değişikliğinin tüm canlıları olumsuz yönde etkileyeceğini göstermektedir. Bu çerçevede, Kyoto Protokolü’nün koymuş olduğu «ortak ama farklılaşmış sorumluluklar anlayışı» küresel birliktelik ve küresel ısınmanın olumsuz etkilerine karşı gerçekçi araçlar ortaya koymaktadır. 18

KAYNAKLAR: Konuralp Pamukçu, Küresel Isınmaya Karşı Küresel İşbirliği, Uluslararası İlişkiler, Cilt 3, sayı 10(2006)

KAYNAKLAR: Konuralp Pamukçu, Küresel Isınmaya Karşı Küresel İşbirliği, Uluslararası İlişkiler, Cilt 3, sayı 10(2006) http: //www. dsi. gov. tr/docs/iklimdegisikligi/iklim_degisikligi_cerc eve_sozlesmesi_ve_turkiye. pdf? sf vrsn Zerrin Toprak(2012); ‘Çevre Yönetimi ve Politikası’, s. 18 -19 http: //www. cevreonline. com/kure sel/kuresel_Cozum_Onlem. htm http: //www. tema. org. tr/web_1496 62_1/entitialfocus. aspx? primary_id =1064&target=categorial 1&type= 2&detail=single http: //www. ba. undp. org/content/t urkey/tr/home/presscenter. html? p age. Pos=2 19