KONUMA GELM Uzm Psikolog Eren TRABZON Dil geliimi
KONUŞMA GELİŞİMİ Uzm. Psikolog Eren TRABZON
Dil gelişimi • Bebekler konuşma dilini kullanmadan çok önce de iletişim kurabilirler. • Çeşitli ağlama türleri acı, ağrı, düş kırıklığı ve yorgunluğun belirtisi olabilir. 2
Dil gelişimi • Konuşma düşüncelerin asal olarak artükülatör (dil, diş, yanak vs. ) organların birleşerek çeşitli sesler çıkarabilme yeteneğidir. • Psikolojik, fizyolojik, anatomik ve nöroloji ile ilgili çok kompleks bir fonksiyondur. • Konuşma, beyinden gelen motor fonksiyondur. 3
Sol Yarı Küre • Bu yarıküre içinde özellikle iki bölge bu işlemlerden sorumludur: Broca alanı ve Wernicke alanı. • Broca alanı hasarlanmış hastalar dilin (ses) üretimini, Wernicke alanı hasarlanmış hastalar ise dilin anlaşılmasını gerçekleştiremezler. 4
Dil gelişimi için bir takım şartlar vardır: • • 1. Sensör Gelişim (Duyu Gelişimi) 2. Motor Gelişim (Hareket) 3. Psikomotor Motivasyon (Olgunlaşma) 4. Entelektüel Gelişim 5
1. Sensör Gelişim (Duyu Gelişimi) • En önemli boyutlarda görme ve işitmeyi kapsar. • Çocuk anne karnında duymaya ve öğrenmeye başlar. Bu nedenle duyu gelişimindeki birinci şart işitme sonra da görmedir. • Çok az işitme kaybı olan kişinin bile dil gelişimi etkilenir. • Görmeyen ve duymayan bir kişinin dil kavramını anlaması çok zor; hemen imkansızdır. 6
2. Motor Gelişim (Hareket) • Çocuk doğar doğmaz bir takım kas reflekslerine sahiptir. • İlk ses çıkarma için dudağın, damağın ve gırtlağın birlikte hareket etmesi gerekir. 7
3. Psikomotor Motivasyon (Olgunlaşma) • Duyuları harekete geçirebilme yeteneğidir. • Altı aylık karnı aç bir çocuk, önüne biberon konulduğunda onu alabilme eğiliminde olmalıdır. 8
4. Entelektüel Gelişim • Çocukta konuşma için gereken bütün materyaller normal olabilir… • Çocuk konuşan insanlarla beraber olmaz ise, konuşmayı kendi başına öğrenemez. • Ailenin çocuğu konuşmaya itmesi onunla konuşması gerekir !!!!!! 9
Yeni doğmuş bebekte ilk konuşma gayretleri çocuğun fiziksel ve mental (akıl) gelişimine bağlıdır. 10
• Çocuğun bilişsel gelişimindeki ilerlemeyle birlikte dil gelisimi de buna paralel olarak ilerlemektedir. • Bilişsel gelişim dönemlerinde ilerleme kaydettikçe dili kullanmadaki yetenekleri ve becerisi de artmaktadır. 11
Çocuklar; • İhtiyaç ve isteklerini karşılamak • Başkalarıyla ilişki kurmak • Kendisinin ve başkalarının davranışlarını yönlendirmek • Kendi varlığını ve özelliklerini ortaya koymak • Kendi dışındaki dünyayı tanımak, bilgi almak ve öğrenmek • Başkalarını bilgilendirmek ve fikirlerini açıklamak • Hayal kurmak, varsayımlar oluşturmak amacıyla dili kullanırlar. 12
DİL GELİŞİM KURAMLARI • • 1. Biyolojik Kuram 2. Öğrenme Kuramı 3. Bilişsel Kuram 4. Etkileşim Kuramı 13
1. Biyolojik Kuram • Bu görüşü benimseyen bilim adamları dil gelişimini biyolojik ve psikolojik temellerden yola çıkarak açıklarlar. • Chomsky, çocukların dil kurallarını uygulamaya doğuştan bir eğilimleri olduğu fikrini savunmuştur. • Yani, insan dili konuşmak üzere doğumdan önce programlanır. 14
• Kalıtsal olarak var olan dil edinimi yeteneği; çocuğun etnik köken ve ırk ayrımı olmaksızın altı aylıkken belli sesleri üretebilmesini, bir yaşında ilk sözcüğü söyleyebilmesini, iki yaşındayken ilk cümleyi kurabilmesini sağlamaktadır. 15
2. Öğrenme kuramı • Dil edinimiyle ilgili bir diğer görüş de dilin öğrenilmesinde çevrenin ağırlıklı etken olduğunu savunan davranışçı görüştür. • Çocuk dili, çevre yardımıyla, herhangi bir şeyi öğrendiği gibi öğrenir ve geliştirir. • Öğrenme kuramı, dilin de öteki davranışlar gibi taklit, koşullanma, bağlantı kurma ve pekiştireç aracılığıyla öğrendiğini savunur. 16
• Örn; çocuklar giysilerini giyip çıkarırken; ayakkabı, tişört, pantolon ve çorap gibi giysi parçalarını adlandırmayı öğrenirler. • Çocuğun, anne baba dediğinde gülümsenip övgü niteliğinde davranışlarla karşılanması. 17
3. Bilişsel Kuram • Bu görüş dilin kazanılmasını zihinsel gelişime dayalı olarak gören dil gelişim kuramıdır. • Temelde bir etkileşimci olan Piaget de, dil ve düşünce arasında çok sıkı bir ilişki olduğunu düşünür. Piatget’e göre dil gelişiminde en önemli faktör düşüncenin gelişimidir (Mangır: 1987). 18
4. Etkileşim Kuramı • Yalnızca biyolojik, davranışsal ya da bilişsel temellere dayanan kuramların hiçbiri, dil gelişimini tek başına açıklayabilecek yeterlilikte değildir. • Etkileşim kuramı ise, biyolojik olgunlaşma, çevresel etki ve yaşantıların dil gelişiminde eşit ölçüde önemli olduklarını vurgulamakta, konuyla ilgili pek çok araştırma da bu görüşü desteklemektedir. 19
Dil Gelişim Dönemleri • Dilin edinilmesi kendiliğinden gerçeklesen bir süreçtir ancak birdenbire gerçeklesen bir süreç değildir. • Çocuk, dili çeşitli aşamalardan geçerek öğrenir. 20
Dil Gelişim Dönemleri 1. Konuşma Öncesi Dönem Ø a. Ağlama-Refleksif Dönem(0 -2 ay) Ø b. Cıvıldama Dönemi (2 -4 ay) Ø c. Mırıldanma Dönemi (4 -6 ay) Ø d. Mırıldanma Tekrarı Dönemi (6 -10 ay) 2. Konuşma Dönemi 21
1. Konuşma Öncesi Dönem • Bebekler daha annelerinin karnındayken sese tepki verdikleri, anneleri konuşurken kalp atışlarının değiştiği bilinmektedir. • Çocuğun dili anlama ve konuşmasında belli aşamalar vardır. 22
a. Refleksif (Ağlama) Dönem (0 -2 ay) • Çocuklar doğumdan hemen sonraki bu dönemde tüm seslere karşı duyarlıdırlar. • Her bebek çevresinden duyduğu sesler içinde annesinin sesini ayırt edebilir. • Ağlama yaşamın ilk aylarındaki bebeklerin temel sesli davranışı ve kendini sesle ifade etme yöntemidir. 23
• Ağlama, doğumdan sonra ilk aydan itibaren farklılaşmaya baslar. • Çocuk, farklı isteklerini ve sıkıntılarını farklı ağlamalarla ifade eder. • Anne, ağlamadaki ses örüntüsü yoluyla hangi isteği ifade etmek için kullanıldığını anlayabilir 24
b. Gığıldama (Gülümseme) (2 -4 ay) • Gığıldama, bebeğin 2 ve 4’üncü aylar arasında yasadığı dil öğrenme aşamasıdır. • Bebek bu dönemde kumrular gibi sesler çıkarır. • Bu sesleri genelde mutlu olduğu zamanlarda ya da yetişkinlerin kendisiyle ilgilendikleri zamanlarda çıkarırlar. • Bu dönemde gığıldama ile birlikte görülen diğer bir önemli davranış da “gülümseme” dir. 25
c. Mırıldanma (4 -6 Ay) • 4’üncü ayın tamamlanmasıyla bebeğin ses kalitesi değişir, bebek artık konuşma sesleri çıkarmaya baslar. • Başlangıçta refleksif olarak çıkardığı sesleri bebek bu dönemde amaçlı hale getirir. • “B, m, p” gibi dudak sesleri çıkarır. • Mırıldanma, bebeğin konuşmaya benzer ilk sesleridir. Bu sebeple bu dönemin konuşmaya geçiş için önemli bir dönem olduğunu söyleyebiliriz. 26
d. Mırıldanmanın Tekrarı (6 -10 ay) • Altıncı ve onuncu aylar arasında mırıldanma tekrarı görülür. • Bebeğin çıkardığı sesler çevredeki dilin niteliklerini kazanır. • Bebek bu dönemde ünlü ve ünsüz sesleri birleştirir, yani hece kurar ve bu heceleri tekrarlar (ma-ma, de-de, ba-ba). • En sık kullanılan sessizler “b, p, t, d, m, n” olarak ifade edilmiştir. 27
2. Konuşma Dönemi Ø a. Ses-Sözcük Dönemi (10 -12 ay) Ø b. Tek Sözcük Dönemi (12 -18 aylar) Ø c. İki Sözcük Dönemi (18 ay -2 yaş) Ø d. Üç Ve Daha Fazla Sözcüklü Cümleler Dönemi (3 -5 yaş) Ø e. Gramer Kullanım Dönemi 28
a. Ses-Sözcük Dönemi (10 -12 ay) • Yaklaşık on-on ikinci ayda bebekler, ana dilinin seslerini çıkarırlar. • Bu seslerin erken aylarda kullanılmasının amacı “iletişim” dir. • Bu dönemde bebek, sesleri sözcükler gibi kullanır. Yani sesler sözcüklerin işlevini görür. 29
• Bebeklerin, yetişkinlerin konuşmasına benzeyen uzun diziler oluşturdukları dönem de sessözcükler dönemidir. • Bu dizilere “jargon” denir ve jargonlar, anlaşılmayan, düz cümle ya da soruya benzeyen acele mırıltılardır. • Bu dönemde çocuk için sözcüklerin yerini jargonlar tutar. • Çocuklar çok heceli kelimeleri de tek hece ile (örneğin, piyano için po) ifade ederler. 30
b. Tek Sözcük Dönemi (12 - 18 ay) • Çocukların ilk anlaşılabilir kelimelerini türetmeleri bir yaş civarıdır. • Çocuk, bir tek sözcük türeterek bunu tüm cümle yerine kullanabilir. • anne, baba, gel, git… 31
c. İki Sözcüklü İfadeler Dönemi (18 - 20 ay) • Çocuklar bu dönemde iki sözcüğü birleştirerek cümle oluşturmaya başlarlar. • Anne su, su ver, mama ver 32
İki sözcüklü ifadelerin on farklı amaca hizmet ettiğinin saptandığı belirtilmiştir: • • • Tavsiye etme (anne+bak), tanımlama (sıcak+çay), ait olma (benim top), çoğul (iki+top), tekrarını isteme (daha+süt), yok olma (hepsi+bitti), olumsuz (güzel+değil), özne yüklem iliskisi (baba+uyu), yer (anne+burada), rica etme (topu+ver). 33
d. Üç ve Daha Fazla Sözcüklü İfadeler Dönemi (3 -5 yaş) • Çocuğun yana getirebildiği sözcük sayısı artar. • Bu dönemde çocuk üç, dört sözcüğü yana getirerek tek bir düşünceyi bütünüyle ifade edebilir. • Dil bilgisi yeteneğinin ve sözcük dağarcığının en hızlı geliştiği dönemdir ve sözcük dağarcığı yaklaşık 200 -300 kadardır. • Neden-sonuç, yer zaman kavramlarıyla ilgili sözcükler artar. 34
e. Soru Cümlesinin Gelişimi • Çocukta dil gelişiminin bir aşaması da soru cümlesinin gelişmesidir. • Çocuklar aynı tür soruları yanıtlamayı öğreninceye kadar, bazı soruları sormayı öğrenemezler. • Örneğin; “nasıl” sorusunu yanıtlayıncaya kadar “nasıl” sorusunu sormazlar. • Dört yas dolaylarında çocuğun soruları birçok yardımcı fiil ve zamirlerle yetişkin biçimlerine benzer. 35
DİL GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER • • • 1. Kalıtım ve Çevre 2. Cinsiyet 3. İkizlerin ve Tek Çocukların Dili 4. Zekâ 5. Doğum Sırası 6. Ailenin Sosyokültürel ve Sosyoekonomik Durumu 36
1. Kalıtım ve çevre • Çocuklar dil gelişim aşamalarından aynı sıra ile geçerler fakat gelişimlerinin niteliği kalıtım özelliklerine göre değişiklik gösterir. • Dil gelişiminde, kalıtımın olduğu kadar çevrenin de rolü büyüktür. • Çocuk kalıtımla beraber hangi özellikleri getirirse getirsin çevre uyaranlarından mahrum olması çocuğun dil gelişimini olumsuz etkiler. • Bu da çevrenin, kalıtımla beraber dil gelişiminde önemli bir yerinin olduğunu göstermektedir. 37
• Örn; Çocuk az konuşulan bir çevrede büyümüş veya kendisine konuşma fırsatı verilmemişse, sorduğu sorular geçiştirilmişse o da az konuşur ve kendine sorulan soruları bir mimik veya bir sözcükle cevaplar. 38
2. Cinsiyet • İlk bakışta cinsiyetin dil gelişiminde etkisinin olmayacağı düşünülebilir. • Fakat yapılan çalışmalar kız çocuklarının erkek çocuklara göre daha hızlı bir dil gelişimi gösterdiklerini ortaya çıkarmıştır. • Kızların dil gelişiminin daha hızlı olması ve kızların bazı konularda (konuşma miktarı, kelime çeşidi, cümlenin sağlam yapıda olması) erkeklerden daha önde olması, kız çocuğunun annesine erkeklerden daha yakın olmasına bağlanır. 39
3. İkizlerin ve tek çocukların dili • Yaşıtla bir arada geçiren zamanın çocukların dil gelişimine önemli bir katkısı vardır. • Konuşma gecikmesi olan çocuğun kreşe yönlendirilmesi gerekir. 40
4. Zeka • Dil yeteneği ve zihin yeteneği arasında doğru orantı vardır. • Zekâ düzeyi yüksek olan çocuklar, zekâ düzeyi daha düşük olanlara oranla belirgin bir dil üstünlüğüne sahiptirler. 41
5. Doğum sırası • Öztürk, doğuş sırasının çocukların dil gelişimi üzerinde doğrudan etkili olmadığını, annebaba ve diğer yetişkinlerin tavır ve farklı muamelelerinin sonucu dolaylı bir etkisi olduğunu belirtmiştir. 42
6. Ailenin sosyo-kültürel ve sosyoekonomik durumu • Çocuğun dil gelişimini etkileyen çevresel etmenlerden belki de en önemlisi çocuğun içinde bulunduğu ailenin sosyokültürel ve sosyoekonomik durumudur. • Üst SED’ den gelen çocukların aileleriyle, özellikle anneleriyle, ilişkilerinin daha fazla olduğu; sözlü uyaranların sosyoekonomik düzeyi orta ve üst olan ailelerde daha zengin olduğu görülmüştür. 43
• Yapılan bir çalışma alt SED’den gelen çocukların bulunduğu ev ortamının, çocuğun dil gelişiminin normal seyrinde gelişmesi veya desteklemesi bir yana, çocukların dil kazanımını engellediğini ortaya çıkarmıştır. 44
İşitme Kayıplı Çocuklarda Konuşma ve Dil Gelişimi • İşitme kayıplı çocuklarda, konuşma ve dil gelişiminde gecikme söz konusudur. • Doğumdan sonraki aylarda normal işiten çocuklar ile işitme kayıplı çocuklar arasında pek fark gözlenmezken ilerleyen yaşlarda konuşma ve dil gelişiminde sınırlılıklar ortaya çıkar.
• İşitme kayıplı çocuklar da normal işiten akranları gibi yaşamın ilk dönemlerinde anlamsız sesler çıkarır ve babıldar. • İşitme aleti kullanmayan bebekler; 11 aylıkken babıldamaya başlarlar ve en erken 2. 5 yaşında iki heceli sesler üretebilirler. (normal babıldama 2 -6)
• Bu seslerin niteliği de normal işiten bebeklerden farklıdır; çünkü, normal işiten bebeklerin çıkardığı sesler yetişkinler tarafından sözel tepkilerle desteklenirken işitme kayıplı bebekler hem yetişkinlerin seslerini hem de kendi çıkardığı sesleri duyamaz. • Bu geri bildirim eksikliği, bebeğin seslerle hareketleri birleştirmesini engeller.
Normal gelişim gösteren çocuklarda; • İşitme mekanizması, doğumdan itibaren etkindir. • İşitme duyusu sayesinde çocuk, seslerin farkına varır, dinler, kaynağı takip eder, konuşmalara karşılık vermeye çalışır, duyduğu sesleri taklit eder, ritmik ve kontrollü sesler kullanmaya başlar. • Kelime dağarcığı gelişir.
• İşitme kayıplı çocukta bu süreç, daha farklı gelişir. • Çocukların başlangıçta akranlarına benzer şekilde ürettikleri sesler zamanla azalır. • Ayrıca, taklit denemeleri de ortadan kalkar.
Tam sağır ve az işitenlerde sürecin nasıl ilerleyeceği; • İşitme kaybının ne zaman ne olduğuna, • İşitme kaybının tipi ve derecesine, • Hastanın zeka ve motivasyonuna, • Çevresindeki konuşma ortamının niteliğine, • Konuşmayı öğrenmesi için kullanılması gereken yönteme göre değişir.
Orta kulak sorunlarında dil gelişimi • Çocuklarda hafif işitme kaybının başlıca nedeni seröz otit mediadır ve çocuklarda hem dil hem de konuşma sorunlarına yol açar. • Dil normal ama yavaş gelişebilir. • Bazılarında sesletim sorunları olur ve hatta iletişimden vazgeçebilirler. • Tam olmayan sözcük yerine geçen anlaşılmaz bazı sözler koyarak konuşurlar.
• Erken dönemde gelişen orta kulak sorunları okumayı öğrenmede de gecikmelere yol açabilir. • Seröz otit medianın dil üzerindeki olumsuz etkisi hastalığın başlama yaşı, şiddetlenme dönemleri süresi, işitme kaybının derecesi, çocuğun zeka ve karakter özellikleri ve sosyokültürel çevre gibi etmenlere bağlı olarak değişir.
• Özellikle 1 yaş öncesi iki taraflı tutuluşlarda risk büyüktür. • Sadece ifade de değil alıcı dil ve dilbilgisinde de sorunlar vardır. • 3 yaşından sonra gelişen kronik otit media dil gelişimi üzerinde olumsuz bir etki oluşturmaz.
Söz öncesi (prelinguistik) dönemde işitme engeli olanlarda dil gelişimi • Ağır işitme bozukluğu bile nadiren 6 - 12 ay öncesi fark edilir. • Doğumdan itibaren veya çocuk dil öğrenmeye başlamadan önce ortaya çıkan işitme sorunu (sözöncesi sağırlık), dil gelişiminde gecikme ve bozukluklara yol açar. • Bu durum tek taraflı işitme kaybı olan çocuklarda da ortaya çıkar. • İşitme kaybının sağ-sol kulakta olması sonucu değiştirmez.
• İşitme kaybı ne kadar ağırsa konuşmaya başlama o kadar gecikir. • Çocuğun konuşmasında Zayıf tını kontrolü, Değişken prosodi (ahenk, uyum), Fısıltılı, Hipernazal bir konuşma ve yaygın sesletim kusuru olur.
• Dil gelişimi açısından minimal işitsel bilginin bile değeri küçümsenemez. • Ancak ağır işitme kusuru, çok yetersiz bir dil gelişimine neden olur. • Dudak okuyarak konuşmayı öğrenmeleri gerekir ama bu da çok zordur. • Dudak okuma yavaş kazanılan bir yetidir.
• Dudak okuma yetisi kısa süreli bellek kapasitesine ve zeka düzeyine bağlıdır. • Ayrıca bazı seslerin dudaktan okunmadığı unutulmamalıdır. • Yaygınlığı; işitme engelli çocukların % 4 -10’ unda ebeveynler de işitme engellidir. • Bu grup dışında kalan büyük çoğunlukta işitme engeli çocukların anne-babası normal işiten ve konuşan kişilerdir.
• İşitme engelli çocukların çıkardıkları seslerle normal işiten çocukların çıkardıkları arasındaki farklar tartışmalıdır. • İşitmenin yokluğu ses taklitlerini bozar. Ses repertuvarları daha dardır. • Bu çocuklarda hem fonoloji hem de artikülasyon bozulur.
Koklear implantlı çocukların dil başarısı • Günümüzde koklear implantın işitme üzerine önemli etkisinin olduğu anlaşıldığından ilgi bundan sonra dil ve eğitim gibi diğer alanlarda ölçümler yapmaya yöneltilebilir. • 1997 yılında koklear implantlı çocukların dil başarısını değerlendirme ilgili problemler olmasına rağmen birçok çalışmada dil gelişimindeki kazançların koklear implant kullanıma dayandığı rapor edilmiştir.
• Robbins ve arkadaşları “Reynell Developmental Language Scale” testini kullanarak yaptığı çalışmada koklear implantlı çocukların dil edinimleri normal işitenlerle karşılaştığında gecikme göstermiştir, buna karşın implant kullanmayan çok ileri derecede işitme kayıplı çocuklara göre daha hızlı gelişme göstermişlerdir.
• Tyler ve arkadaşları da ifade edici ve alıcı dilde koklear implant kullanan ve özellikle erken yaşta implantasyon uygulanan çocuklarda 5 yıllık dönem sonrasında önemli seviyede gelişimi bildirmişlerdir.
TEŞEKKÜRLER. . 62
- Slides: 62