KONULARINA GRE R TRLER R LRK R EPK

  • Slides: 16
Download presentation

KONULARINA GÖRE ŞİİR TÜRLERİ ŞİİR LİRİK ŞİİR EPİK ŞİİR PASTORAL ŞİİR DİDAKTİK ŞİİR www.

KONULARINA GÖRE ŞİİR TÜRLERİ ŞİİR LİRİK ŞİİR EPİK ŞİİR PASTORAL ŞİİR DİDAKTİK ŞİİR www. edebiyatogretmeni. net DRAMATİK ŞİİR

Duygu ve düşünceleri coşkulu bir dille anlatan şiirlere lirik şiir denir. LİRİK ŞİİR Eski

Duygu ve düşünceleri coşkulu bir dille anlatan şiirlere lirik şiir denir. LİRİK ŞİİR Eski Yunan edebiyatında şairler şiirlerini “Lyra” (lir) denilen bir sazla söyledikleri için bu tür şiirlere “lirik” denmiştir. Bu şiirlerde duygulu ve coşkulu bir söyleyiş vardır. Milli ve dini duygular bu şiirlerle anlatılabilir. Türk edebiyatında koşma, semai , ağıt (mersiye), ilahi , münacaat bu türle söylenir. İlk örneğini “SAPHO ve ALKAEUS” vermiştir. Divan Edebiyatında. Halk Edebiyatında- FUZULİ –BAKİ YUNUS EMRE KARACAOĞLAN DADALOĞLU Batı Etkisindeki T. Edb. ’da- TEVFİK FİKRETYAHYA KEMAL - CAHİT SITKI -MELİH CEVDET- AHMET HAŞİM Batı Edebiyatında- PETRARCA-RONSARDLAMARTİNE- HUGO-GOETHE- SCHİLLER

Ne zaman seni düşünsem Bir ceylan su içmeye iner Çayırları büyürken görürüm Her akşam

Ne zaman seni düşünsem Bir ceylan su içmeye iner Çayırları büyürken görürüm Her akşam seninle Yeşil bir zeytin tanesi Bir parça mavi deniz Alır beni Seni düşündükçe Gül dikiyorum elimin değdiği yere Atlara su veriyorum Daha bir seviyorum dağları (İlhan BERK; ) Senelerce , senelerce evveldi Bir deniz ülkesinde Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz İsmi Anabel Lee Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten Sevmekten başka seni (E. Allen POE)

Dağda dolaşırken yakma kandili Fersiz gözlerimi dağlama gurbet Ne söylemez, akan suların dili Sessizlik

Dağda dolaşırken yakma kandili Fersiz gözlerimi dağlama gurbet Ne söylemez, akan suların dili Sessizlik içinde çağlama gurbet N’eylersin ölüm herkesin başında Uyudun uyanmadın olacak Kim bilir nerede, nasıl, kaç yaşında? Bir namazlık saltanatın olacak, Taht misali o musalla taşında.

EPİK ŞİİR v “Epik” sözcüğü, Yunancada destan anlamındaki “epope” den gelmektedir. v Yazının bulunuşundan

EPİK ŞİİR v “Epik” sözcüğü, Yunancada destan anlamındaki “epope” den gelmektedir. v Yazının bulunuşundan önceki dönemlerde ulusların hayatında derin izler bırakan tarihsel olayları dile getiren destanlar epik şiir sayılır. v Epik şiirlerde yiğitlik, kahramanlık, savaş temaları işlenir. v Her epope ya da epik şiirde tarihsel bir gerçek vardır. (Yunan destanı İliada’nın çekirdeği Troi Savaşlarıdır. ) v Epik şiire “destani şiir” , ”hamasi şiir” adları da verilir. v Halk Edebiyatında “koçaklama” bu türdendir. Şirvan ilinden Tebriz’e ulaştık Ancak başlar kestik kana bulandık Acem evlerin seyrettik dolaştık Vilayet Hünkarın, seyran bizimdir.

Kurşunlarım yağmur gibi yağarken Tütünlerim gökyüzünde dönerken Yıkılası Bağdat seni döğerken Şehitlere serdar oldu

Kurşunlarım yağmur gibi yağarken Tütünlerim gökyüzünde dönerken Yıkılası Bağdat seni döğerken Şehitlere serdar oldu Genç Osman

PASTORAL ŞİİR Ø Çoban ve kır yaşamını , doğa güzelliklerini anlatan şiirlere pastoral şiir

PASTORAL ŞİİR Ø Çoban ve kır yaşamını , doğa güzelliklerini anlatan şiirlere pastoral şiir denir. Ø Pastoral şiirlerin her türlü süsten , yapmacıklıktan , gösteriş ve söz oyunlarından uzak bir yapısı vardır. Bunlara bukolik şiir(çoban şiir) denir. Ø İDİL: Bir ozanın ya da çobanın ağzından yazılıp kır yaşamının çekiciliğini , güzelliğini anlatan , çobanıl aşkı yansıtan kısa şiirlere denir. Ø EGLOG: Birkaç çobanın karşılıklı konuşmaları yoluyla oluşturulan aşk, kır yaşamı üzerine duygu ve düşüncelerini yansıtan şiirlere pastoral şiir denir. v Pastoral şiirin kurucusu ve ilk büyük temsilcisi eski Yunan Edebiyatında Theokritos, ikinci büyük temsilcisi Latin edebiyatında Virgillius ‘tur. v Türk Edebiyatında ilk örneğini ise- Abdülhak Hamit Tarhan’ın- ”SAHRA” adlı eseridir. v Türk Edebiyatında. Kemalettin Kamu-Bingöl Çobanları Behçet Necatigil-Kır Şarkısı Faruk Nafız –Çoban Çeşmesi

Avludan geçtiğini gördü gelinin Suya gidiyordu öğle güneşinde Ardında bebesi yalınayak Geride Karabaş Tozlu

Avludan geçtiğini gördü gelinin Suya gidiyordu öğle güneşinde Ardında bebesi yalınayak Geride Karabaş Tozlu yoldan Söğütlerin oradaki çeşmeye Yalağında bulutlar yıkanan çeşmeye Tam otların sarardığı zamanlar… Yer yüzükoyun uzanıyorum. Toprakta bir telaş, bir telaş… Karıncalar öteden beri dostum. (Behçet NECATİGİL) Güzel çoban , bir içim , bir yudum su testisinden; Bugün sıcak yine pek , sanki ortalık yanıyor! Güzel çocuk , senin olsun hayatım istersen; Niçin gözüm sana baktıkça böyle yaşlanıyor? Güzel çoban , ne kadar tatlı söylüyorsun sen; Yalan da olsa içim doğru söyledin sanıyor! (Tevfik FİKRET)

DİDAKTİK ŞİİR Ø Bilim , sanat , felsefe , ahlak, din …gibi alanlarda yazılan

DİDAKTİK ŞİİR Ø Bilim , sanat , felsefe , ahlak, din …gibi alanlarda yazılan ve birtakım kuralları , ilkeleri öğretmeyi amaçlayan şiirlere “didaktik şiir” denir. q Eski Yunan Edebiyatında Hesiodos bu türün ilk örneklerini veren kişidir. ”İşler ve Günler” adlı eserinde ahlak, tarım ve gemicilik üzerine bilgiler vermiştir. q Türk Edebiyatında ilk örneğini ; Yusuf Has Hacib – KUTADGU BİLİG , Şeyhi-HARNAME q q q Aşık Paşa - GARİPNAME Nabi- HAYRİYYE Ziya Paşa –HARABAT M. A. Ersoy -SÜLEYMANİYE KÜRSÜSÜNDE Tevfik Fikret- HALUK’un DEFTERİ

İki sapan yap kendine evinde Biri parçasız olsun , biri parçalı Biri kırılırsa ötekine

İki sapan yap kendine evinde Biri parçasız olsun , biri parçalı Biri kırılırsa ötekine koşarsın öküzleri Dingil için defne ve karaağaç iyidir, En az onlar kurtlanır Güçlü bir öküz bul dokuz yaşlarında Bu yaş öküzlerin delikanlılık çağıdır İşte en elverişli oldukları çağ Çift sürerken kavgaya tutuşmaz Sapanı kırıp işi yarım bırakmazlar (Hesiodos ”İşler ve Günler”) Güzel dil Türkçe bize Başka dil gece bize İstanbul konuşması En saf, en ince bize Yeni sözler gerekse Bunda da uy herkese Halkın söz yaratmada Yollarını benimse (Ziya GÖKALP)

Didaktik Şiiri Belli Özelliklerine Göre Şöyle Sıralarız 1. YERGİ: q. Kişilerin ya da toplumların

Didaktik Şiiri Belli Özelliklerine Göre Şöyle Sıralarız 1. YERGİ: q. Kişilerin ya da toplumların kötülüklerini, kusurlarını gülünçlüklerini iğneli ve alaycı bir dille eleştiren yazıdır. Halk Edebiyatında: Taşlama Divan Edebiyatında: Hicviye Batı Edebiyatında: Satir Günümüz Edebiyatında: Yergi. Fetvaya danıştım, buldu yerini Dedi ki: Alırsın üçün birini. Şahidin birisi şeyhin torunu Birisi de Varıca’nın çobanı

2. FABL: q Ahlaki bir ders vermek amacıyla hayvanları, bitkileri, cansız varlıkları kişileştirerek yazılan

2. FABL: q Ahlaki bir ders vermek amacıyla hayvanları, bitkileri, cansız varlıkları kişileştirerek yazılan hikaye şiirlerdir q. Bu türün en büyük ustası AİSİPOS’tur, q. La Fontaine Aisipos’tan etkilenerek bu türde güzel eserler vermiştir. q. Türk edebiyatında ilk çevirilerini “ŞİNASİ” yapmıştır

3. MANZUM HİKAYE: q Menkıbeleri öğretmek amacıyla, şiir şeklinde anlatan ürünlerdir. Orhan VELİ, Nasreddin

3. MANZUM HİKAYE: q Menkıbeleri öğretmek amacıyla, şiir şeklinde anlatan ürünlerdir. Orhan VELİ, Nasreddin HOCA hikayelerini böyle Anlatmıştır.

DRAMATİK ŞİİR Ø İnsan yaşamının değişik boyutlarını , tutku, özlem , istek, kaygı ve

DRAMATİK ŞİİR Ø İnsan yaşamının değişik boyutlarını , tutku, özlem , istek, kaygı ve korkularını gerçeğe uygun biçimde eyleme dönüştürerek veren şiirlere “dramatik şiir” denir. Ø Dramatik şiir bir yönüyle şiir epik şiirle kesişir. Kimi edebiyat kuramcılarına göre dramatik şiir , epik şiirden doğmuş ve tiyatroyu oluşturmuştur. Ø Manzum yazılmış tiyatrolar(tragedyalar, komedyalar ve dramlar)dramatik şiir örnekleridir. Dramatik şiirler , tiyatro türlerinde konuşma yerine kullanılırlar. q Eski Yunan Edebiyatında Aiskhylos , Sophokles , Euripides , Aristophanes manzum tiyatrolarıyla tanınmıştır. q Türk Edebiyatında ; Namık Kemal, Abdülhak Hamit Tarhan , Faruk Nafız Çamlıbel

Philokleon: Dostlar çoktan duydum sesinizi Ama çıkıp gelemem ardınızdan Bırakmıyorlar beni mahkemeye Gidip yargı

Philokleon: Dostlar çoktan duydum sesinizi Ama çıkıp gelemem ardınızdan Bırakmıyorlar beni mahkemeye Gidip yargı vermeye Canlara kıymaya bırakmıyorlar Koro : Kimmiş o? Söyle dostlarına Kimmiş seni eve kapayan Philokleon : Kendi oğlum. Ama duymasın sakın Şurda yatmış uyuyor , Alçak sesle konuşun. Koro : Niçin yapıyor bunu? Oğlun ne ister senden?