KOMPLEMAN SSTEM DR NACYE KILIARSLAN AD BYOKMYA 11
KOMPLEMAN SİSTEMİ DR. NACİYE KILIÇARSLAN ADÜ BİYOKİMYA 11. 12. 2007
SUNUM İÇERİĞİ • • • Tanım, tarihçe İsimlendirme Elektroforezde kompleman Kompleman proteinlerinin özellikleri Kompleman sisteminin aktivatörleri Kompleman kaskatı Kompleman sisteminin düzenlenmesi Bağışıklık sisteminde komplemanın yeri Yenidoğanda komleman Kompleman sisteminin görevi Kompleman sistemi yetersizlikleri Kompleman sisteminin laboratuvar değerlendirilmesi
TANIM-TARİHÇE • Kompleman sistemi konağın savunmasında ve inflamatuvar olayların düzenlenmesinde önemli rolleri olan plazma proteinlerinden oluşur.
• Mikro organizmaların invitro öldürülmesinde serumdaki ısıya dayanıklı proteinler kadar ısıya dayanıksız olan fraksiyonların da etkili olduğu ve bundan dolayı hayvanların enfeksiyonlara karşı korunduğu ilk olarak 1800’lü yıllarda Nuthall, Pfeiffer , Bordet ve arkadaşları tarafından tanımlanmıştır. • Eş zamanlı olarak Erlich ısıya dayanıksız fraksiyonu kompleman, ısıya dayanıklı fraksiyonu amboseptor (ki bu grup şimdi Ig olarak bilinmektedir) olarak adlandırmıştır. • 1907 de Ferrata kompleman fraksiyonlarının suda çözünen (pseudoglobulin) ve çözünmeyen (euglobulin) komponentlerini göstermiş ;
• 1941 de Pillemer komlemanın en azından 4 komponentden oluştuğunu göstermiştir. • 1960 lı yıllarda protein ayrıştırma yöntemlerinin gelişmesi ile Müller Eberhard ve Nelson listeyi klasik komponentleri kapsayacak şekilde genişletmiştir. • Gerçek numaralandırma 1968 yılında WHO tarafından yapılmıştır.
• Günümüzde kompleman sisteminin 30 kadar proteinden meydana geldiği; • Karaciğerde sentezlenerek plazmaya salınan kimyasal mediatörlerden olduğu; • 5 hücre membran regülatör proteini ve 7 hücre membran reseptörünün olduğu ; • kompleman aktivitesinin 56 °C de 30 dakika içinde kaybolduğu; • klasik ve alternatif yola ilaveten bir de lektin yolunun olduğu; • Kompleman sisteminin normalde ve bir uyaran olmadığı sürece inaktif olduğu bilinmektedir.
ELEKTROFOREZDE KOMPLEMAN • Kompleman akut faz reaktanlarından biridir. • Elektroforezde ß 2 bandında yer almaktadır. • (C 3; EDTA’lı ortamda ß 1, Ca içeren ortamda ß 2 bandında)
İSİMLENDİRME • Kompleman proteinleri isimlendirilirken reaksiyon sırasından ziyade keşfedilme sırasına göre isimlendirilmişlerdir. • Birden dokuza kadar numaralandırılmış olup ara elemanlar da bulunmaktadır.
KOPLEMAN AKTİVASYON YOLLARININ PROTEİN KOMPONENTLERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ • 1. KLASİK YOL • C 1 qr 2 s 2 : MA: 900 k. D Fonksiyonu: klasik yolun ilk proteinidir. • C 1 q: MA: 410 k. D (C lardan en büyük Ma olan) Serum konsantrasyonu : 75 mg/ml Ig in Fc kısmına bağlanır.
• C 1 r : MA: 85 k. D Serum konsantrasyonu: 50 mg/ml Fonksiyonu: serin proteazdır. C 1 s i parçalar. • C 1 s: MA: 85 k. D Serum konsantrasyonu : 50 mg/ml Fonksiyonu: serin proteazdır. C 4 ve C 2’ yi parçalar.
• C 4: Ma: 210 k. D Serum konsantrasyonu: 200 -500 mg/ml Fonksiyonu: C 4 a anaflatoksin aktivitesi var. C 3 konvertazın bi kısmı • C 2: Ma: 110 k. D Serum konsantrasyonu: 20 mg/ml en az Fonksiyonu: C 2 a serin proteaz C 3 ve C 5 konvertazin bir kismi
1. C 3: Ma: 195 k. D Serum konsantrasyonu: 600 -1200 mg/ml En yüksek konsantrasyonda Fonksiyonu: C 3 a anaflatoksin, kemotaktik C 3 b aktif yüzeylere kovalen olarak bağlanır. C 3 ve C 5 konvertazın bir kısmı Opsonindir 1. Alternatif yolda da görev alır.
• 2. ALTERNATİF YOL • FAKTÖR B: Ma: 93 k. D Serum konsantrasyonu: 200 mg/ml Fonksiyonu: Bb: serin proteaz ve C 3 ve C 5 konvertazın bir kısmı • FAKTÖR D: Ma: 25 k. D Serum konsantrasyonu: 1 -2 mg/ml Fonksiyonu: Proteaz. Faktör B yi parçalar.
• PROPERDİN: Ma: 220 k. D Serum konsantrasyonu: 25 mg/ml Fonksiyonu: Alternatif yolda C 3 konvertazı stabilize eder.
• 3. LEKTİN YOLU • MBL: Karaciğerde sentezlenir. Ma: 96 k. D Akut faz proteinidir. Geni 10. Kromozomun uzun kolundadır.
Fonksiyonu : MBL, pek çok şekere etkin bir şekilde bağlanabilen ve oldukça iyi korunmuş bir antikor olarak görev yapar. Bağlandığı şekerlerin çoğu memeli hücrelerinde yüksek yoğunlukta bulunmadığından self yapıları genellikle tanımaz , sıklıkla mikrobiyal hücrelerin yüzeyleri ile iyi uyum gösterir. Bu hücrelerle bağlanması; fagositlerin MBL ile kaplanan bakterilere tutunması, bakterinin hücre içine alınması ve öldürülmesi ile sonuçlanmaktadır. Bu nedenle MBL, direkt olarak bir opsonin olarak görev yapmaktadır.
• 4. LİTİK YOL • C 5: Ma: 190 k. D Serum konsantrasyonu: 70 mg/ml Fonksiyonu: C 5 a anaflatoksin, kemotaktik C 5 b MHK oluşumunu başlatır • C 6: Ma: 128 k. D Serum konsantrasyonu: 60 mg/ml Fonksiyonu: MHK komponenti
• C 7: Ma: 121 k. D Serum konsantrasyonu: 60 mg/ml Fonksiyonu: MHK komponenti • C 8: Ma: 155 k. D Serum konsantrasyonu: 60 mg/ml Fonksiyonu: MHK komponenti
• C 9: Ma: 79 k. D en düşük MA olan Serum konsantrasyonu: 60 mg/ml Fonksiyonu: MHK komponenti poli merize olarak membran porlarını açar.
AKTİVASYONU • Farklı yapıda uyaranlar tarafından klasik yol, lektin yolu ve alternatif yol aracılığı ile uyarılıp şelale tarzında aktivasyona uğrayarak biyolojik etkilerini gösterir.
• Kompleman sisteminin ilk komponenti (proenzim) aktive olduğu zaman bu bir enzim aktivitesi kazanır. Bu enzim kendisini izleyen komponenti aktive ederek enzim haline çevirir. Bu reaksiyonları birbirini aktive eden enzimlerin izlediği reaksiyonlar dizisi takip eder. Kompleman yolundaki komponentlerden birinin eksikliğinde bu aktivasyon yolağı durur ve reaksiyon sonlanır.
• Kompleman aktivasyonu 3 ana yolu izleyerek gerçekleşir. Klasik yol Alternatif yol Lektin yolu Ayrıca Plazmin, kallikrein ve bazı serin proteazlar da kompleman yolunu aktive eder. (C 3 ve C 5 i) • Tüm bu yollarda ana amaç C 5’in aktivasyonu ve sonunda membran atak kompleksinin aktivasyonunudur.
1. KLASİK YOL AKTİVASYONU 1. Klasik yolu Ig G veya Ig M ile birleşmiş antijen molekülü başlatır. 2. Ig ‘lerden Ig G 1 -2 -3 ve Ig M klasik yolu aktive eder. 3. Ig G 4, Ig A, D, E komplemana bağlanmaz ve aktive etmez. 4. Kompleman aktivasyonu için birbirine yakın birden fazla Ig G molekülüne ihtiyaç olmasına rağmen, tek bir Ig M bu aktivasyon için yeterlidir.
2. ALTERNATİF YOL AKTİVASYONU • Alternatif yol aktivasyonunda antijen antikor kompleksi rol almaz. • Endotoksinler, immunglobulin agregeleri, bazı viruslar alterne yolu aktive ederler. • Alterne yolun aktivasyonunda C 3 ün iki değişik formu rol oynar. üBirincisi klasik yoldan gelen C 3 b üDiğeri ise kanda dolaşan C 3 ün internal thioester bağlarının kendiliğinden hidrolizi ile oluşan C 3 (H 2 O) dur.
3. LEKTİN YOLU AKTİVASYONU • Üçüncü bir yol olan lektin yolu ise mikroorganizmaların yüzey glikoproteinlerindeki terminal mannoz kalıntılarına bir plasma proteini olan mannoz-bağlayan lektin’in (MBL) bağlanması ile aktive edilir.
• KLASİK YOL Aj-ab C 1 q (Ig G CH 2, Ig M CH 3) C 1 r (serin esteraz) (MAK) C 5 b 6789 C 1 s (aktif serin esteraz) C 2 C 8 ve C 9 C 4 b C 2 b(serbest) C 5 b 67 C 4 a (stabil değil) C 4 b. C 2 a C 6 ve C 7 (anaflatoksik) (C 3 konvertaz) C 7 (hidrofobik) (C 4 b: C 3 e bağlanma) C 5 b (C 2 a: proteolitik parçalanma) C 3 a C 3 C 4 b 2 a 3 b C 5 (anaflatoksik ) (C 5 konvertaz) (kemotaktik ) C 5 a (kemotaktik) (anaflatoksik)
• 2. Alternatif yol Endotoksinler C 3 b. Bb 3 b(C 5 konvertaz) Ig agregeleri Bazı zarflı viruslar C 3 a ve C 3 b Stabilize C 3 b. Bb C 3 b veya C 3 (H 2 O) Faktör B Faktör D Proteolize duyarlı Faktör B C 3 b. Bb Properdin (C 3 konvertaz) Faktör Bb C 3 b Faktör Ba C 5 -C 9 (sserbest)
• 3. Lektin Yolu MBL C 1 r 2 -C 1 s 2 MASP MBL Serum bakterisidal faktör C 4 -C 2 C 4 b-C 2 a C 3 C 4 a ve C 2 b C 5 C 5 -C 9
KOMPLEMAN SİSTEMİNİN DÜZENLENMESİ • Komplemanın kontrolsüz aktivasyonu konak doku hücrelerinde MHK’nin toplanmasına ve gereksiz inflamatuvar aracıların yapılmasına neden olur. Bu normal şartlarda çözünür ve membrana bağlı proteinler tarafından kontrol edilir.
1. Çözünür serum proteinleri • C 1 inhibitörü (C 1 INH): serin proteaz inhibitörü olan C 1 INH C 1 r ve C 1 s e bağlanarak klasik yolda rol oynamalarına mani olur. • C 4 bp: klasik yolda C 3 konvertaz aktivitesi taşıyan C 4 b 2 b’nin parçalanmasını sağlar. • Faktör H: Alternatif yoldaki C 3 konvertazın C 3 b. Bb parçalanmasını sağlar. • Anaflatoksin inhibitörü olan ‘’Carboksi peptidaz N’’ : C 3 a ve C 5 a’nın terminal arjinin dizelerini proteolitik etki ile kaldırarak inaktivasyonuna neden olur. • S proteini ve ya Vitronektin: C 5 b-C 7 kompleksine bağlanarak MHK oluşumunu engeller.
2. Membrana bağlı proteinler • Kompleman reseptör tip 1 (CR 1): Bir çok kan hücresi ve mast hücrelerinde bulunur. Klasik ve alternatif yoldaki C 3 konvertazın ayrışmasını hızlandırır. C 3 b ve C 4 b’nin parçalanmasında rol oynar. • Mambran kofaktör proteini (MCP): eritrosit hariç tüm periferik kan hücrelerinde, epitelyal ve endotelyal hücrelerde ve fibroblastlarda bulunur. C 3 b ve C 4 b’nin parçalanmasında rol oynar. • DAF (decay accelerating factor): birçok periferik kan hücresinde mevcut olup klasik ve alterne yoldaki C 3 konvertazın ayrışmasını ve parçalanmasını sağlar.
• HRF (Homologous restriction factor): eritrosit, lenfosit, monosit, nötrofil ve trombositlerde bulunur. C 9’un C 8’e bağlanmasını önler ve ayrıca MHK’nin lipit tabaka içine yerleşmesine engel olur. • CD 59 olarak bilinen ‘’reaktif erimenin membran inhibitör proteini’’ eritrosit, lenfosit, monosit, nötrofil ve trombositlerde bulunur. C 7 ve C 8’in C 5 b 6 ya bağlanmasını önler.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNDE KOMPLEMANIN YERİ 1. DOĞAL DİRENÇ MEKANİZMALARI a ) genetik yapı b )anatomik engeller deri, mukozal sekresyonlar, göz-sindirim solunum sistemi, GÜS salgıları vb.
c )vücut sıvılarındaki koruyucu faktörler lizozim, properdin, fibronektin, CRP, interferon, NO C ve interferon vücut sıvılarındaki koruyucu faktörlerin en önemlisidir. d )hücresel faktörler (fagositoz ve iltihap) lökositler ve makrofaj rol alır. C burda da kemotaksi, opsonizasyonla önemli rol alır.
2. EDİNSEL DİRENÇ MEKANİZMALARI • A ) Aktif : Doğal: enfeksiyon geçirmekle Yapay: aşılama ile • B ) Pasif : Doğal: Plasenta ve anne sütüyle geçen ab Yapay : Bağışık serum verilmesi
YENİDOĞANDA C SİSTEMİ • Kompleman fetusta en erken oluşan ve doğal bağışıklıkta etkili bir faktördür. Ig. M sentezinden daha erken oluşur. • Kompleman sistemini oluşturan proteinler fetusa transplasental olarak geçemez. • Fetusta sentezi 6 -14. gebelik haftasında başlar ve terme doğru artar. Termde kompleman sisteminin son basamağı olan C 8 ve C 9 düzeyi erişkine göre %20 daha azdır.
• Bu da yenidoğanlarda özellikle E. coli enfeksiyonlarına karşı artmış duyarlılıkla sonuçlanır. • Komplemanın klasik yoldan aktivasyonu için antijene spesifik antikor varlığı gereklidir. Ancak prematür ve matür yenidoğanlar bu antikorlar eksik yapılır. • Kompleman sistemi opsonizasyon, adezyon, viral nötralizasyon, anafilaktik ve kemotaktik faktörlerin salınması gibi etkilere sahiptir. Ancak bu etkiler yenidoğanda yetersizdir. • Neonatal enfeksiyonlarda ateş ve lökositoz yanıtının düşük olmasında bu eksikliklerin rolü vardır.
GÖREVİ • Kompleman sistemi konak defansında başlıca üç ana işlevde rol alır. Bunlar; 1) Opsonizasyon: C 3 b mikropların yüzeyini kaplar ve bu mikropların yüzeylerinde C 3 b için reseptör taşıyan fagositlere bağlanmasını kolaylaştırır.
2) Kemotaksis: Kompleman proteinlerinin bazı yıkım ürünleri nötrofiller ve monositler için kemoatraktandırlar ve kompleman aktivasyonunun olduğu bölgede enflamasyonu ilerletirler. Ör: C 3 a ve C 5 a
3) Mikrobiyal öldürme: Kompleman aktivasyonu sonucunda yapılan membran atak kompleksi (MAK) adı verilen polimerik protein kompleksi mikrobiyal hücre duvarına yerleşerek su ve iyon girişine neden olan kanallar açar ve mikrobun ölümüne sebep olur.
Kompleman sistemi yetersizlikleri • • C 3 eksikliği Klasik yol komponentlerinin eksiklikleri Alternatif yol komponentlerinin eksiklikleri Mannan bağlayıcı lektin eksikliği Terminal komponent eksikliği Kontrol proteinlerinin eksiklikleri Kompleman reseptörlerinin eksiklikleri Otoimmün hastalıklara bağlı kompleman eksiklikleri
Kompleman (komponentlerinin) eksikliğinin kliniği eksik kompleman komponentine bağlı olarak değişmektedir. Bu kişilerde genel olarak, enfeksiyonlara ve otoimmün ve immün kompleks hastalıklarına artmış bir yatkınlık vardır veya anjioödem şeklinde karşımıza gelebilir. Kompleman eksikliği olanlar bazen hiçbir klinik bulgu da göstermeyebilir.
Kompleman sisteminin eksiklikleri primer (konjenital) veya sekonder (edinsel) olabilir. Primer kompleman sistemi eksiklikleri genel populasyonda oldukça nadir görülen bir durumdur ve primer immün yetersizliklerin yaklaşık %2’sini oluşturur. Genetik olabildiği gibi spontan olarak gen mutasyonları ile de ortaya çıkabilirler. Kalıtsal kompleman eksikliklerinin görülme sıklığının MBP (Mannan bağlayıcı protein) eksikliği dahil edilmeden %0. 03 olduğu tahmin edilmektedir. Sistemik meningokoksik enfeksiyon geçirenlerde görülme sıklığı yüksektir.
C 1 q, C 1 r, C 1 s, C 4, C 3, properdin ve faktör D için genetik yetmezlikler tarif edilmiştir. İnsanda en sık rastlanan C 2 yetmezliğidir. Özellikle C 3 yetmezliğinde fatal piyojenik enfeksiyonlar görülmesi; C 3 komponentinin opsonizsyonda, aktif fagositozda ve mo lara karşı korunmada ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Klasik yolun erken komponentlerinin eksikliğinde SLE gibi otoimmun hastalıkların görülmesi klasik yolun aktivasyonunun immun koplekslerin dolaşımda temizlenmesinde ne kadar önemli olduğunu gösterir.
Kopleman sisteminin geç komponentleri C 5 -9 oluşamadığı zaman da bakteri ve yabancı hücreler eritilememekte ve özellikle yaygın neisseria enfeksiyonlarına neden olmaktadır. Kompleman sisteminin düzenlenmesinde rol alan çözünür serum proteinlerinden C 1 INH eksikliğinde: (Ot D) herediter anjio nörotik ödem gelişir ki; bu hastalıktaki en önemli belirti deri ve mukozada ödem sıvısının toplanmasıdır. Bu genellilke yüz derisinde, ekstremitelerde, laringeal ve intestinal mukozalarda belirgindir.
Kompleman aktivasyonunda düzenleyici rol oynayan integral membran proteinlerinin (DAF, HRF ve C 59) yetmazliklerinde PNH (paroksismal nokturnall hemoglobinüria) gelişir. Bu hastalıkta eritrositler ve diğer hücreler fosfotidil inozitole bağlı membran proteinlerini yapamazlar. Bu nedenle PNH intravasculer hemilizle karakterize bir hastalıktır.
Kompleman yetersizliklerinde etkilenen yol ve oluşan hastalıklar Kompleman Etkilenen Hastalık proteini Yol • C 1 q Klasik SLE, GN • C 1 r Klasik SLE • C 1 s GN • C 4 Piyojenik enf. • C 2 Klasik SLE, GN, piyojenik enf, vaskulit • C 3 Klasik+alterne Piyojenik enf, GN • Properdin Alterne Piyojenik enf • Faktör D Alterne Piyojenik enf • C 5 C 6 C 9 Defektif MHK Yaygın neisseria enf. • C 7 Defektif MHK Yaygın neisseria enf, SLE, GN • C 8 Defektif MHK Yaygın neisseria enf, SLE
Kompleman Sisteminin Laboratuvar Değerlendirmesi • Kompleman testleri ü kompleman komonentlerinin tek ölçümünü veya ü klasik yolak (CH 50) ve ü alternatif yolak (AP 50) işlevlerinin değerlendirilmesinden oluşur
• Kompleman komponentlerinin ölçümünde nefelometre veya turbidimetre ve radial immünodiffüzyon (RID) gibi metodlar kullanılır. • En sıklıkla ölçülen komponentler C 3 ve C 4’dür. Bunun yanında C 3 d ve C 1 -inhibitör ölçümünde de RID kullanılır.
C 1 ESTERAZ İNHİBİTÖRÜ ÖLÇÜMÜ • • • Yöntem: Türbidometrik, nefelometrik Örnek: Serum Minimum hacim: 0, 5 ml Örnek tüpü: Düz rutin test tüpü (kırmızı kapak) Referans değerler: 0, 15 -0, 35 g/L Klinik kullanımı: – Başlıca herediter anjioödem tanısında ve tedaviye cevap olarak C 1 esteraz inhibitörü seviyesinin monitörüzasyonunda kullanılır. C 1 esteraz inhibitörü, proenzim olan C 1’in aktif forma geçmesini engeller. C 1 inaktivatör konsantrasyonu herediter ve akkiz anjioödemde düşüktür. – Herediter anjioödem vakalarının %85’inde C 1 inaktivatörü düşüktür. – Konjenital C 1 inaktivatör eksikliği herediter anjioödemde, – Akkiz C 1 inaktivatör eksikliği SLE, lenfoma ve diğer lenfoproliferatif hastalıklarda görülür.
C 1 q ÖLÇÜMÜ • • • Yöntem: RID (radial immunodiffusion) Örnek: Serum Minimum hacim: 0, 5 ml Örnek tüpü: Düz rutin test tüpü (kırmızı kapak) Referans değerler: 9 -17 mg/dl Klinik kullanımı: C 1 q antijene kompleks yapan Ig’i tanır ve bağlanır ve kompleman kaskadını başlatır. – Konjenital eksiklikleri akkiz SLE’den ayırt etmede kullanılır. – Sonradan kullanılmış C 1 inhibitör eksikliğinin tanısında – Dolaşımda immun kompleks bulunan hastalıkların (SLE, GN, İdiopatik interstisyel pnomoni, infektif endokardit, Lyme hastalığı, Kr. HBV enfeksiyonu, HIV enfeksiyonu) değerlendirilmesinde – RA ve SLE takibinde – Bazı malignitelerde (ör: lösemi) Prognostik önemi vardır.
C 3 ÖLÇÜMÜ • • • Yöntem: Nefelometrik Örnek: Serum, mayi Minimum hacim: 0, 5 ml Örnek tüpü: Düz rutin test tüpü (kırmızı kapak) Referans değerler: – Total komleman: 75 -106 unit/ml – C 3: Yetişkin: 55 -120 mg/dl – Kordon kanında: 57 -116 mg/dl – Prematürde: 57 -116 mg/dl – 4 -6 ay: 60 -125 mg/dl – 7 -12 ayda: 70 -180 mg/dl – 1 -3 yaş: 75 -180 mg/dl – 3 yaş üstü: 85 -200 mg/dl
• İnterfere edici faktör: C 3 oda ısısında çok stabil değildir. • Klinik kullanımı: – C 3 düzeyinde artış: Akut inflamatuvar hastalıklar, atopik dermatit, bilier obstruksiyon, amiloidozisde. ARA, A. MI, ülseratif kolitte, kanser. – C 3 düzeyinde düşüklük: Otoimmun hastalıklar (SLE), serum hastalığı (immun kompleks hastalığı), romatoit artrit, sjögren sendromu, bakteriemi ve ciddi sepsis, doku hasarı, kronik hepatit, glomerulonefrit, lupus nefriti, malnutrisyon, DIC, akut renal transplant rejeksiyonu, protein malnutrisyonu, anemi, ve konjenital eksikliklerde görülür.
C 4 ÖLÇÜMÜ • • • Yöntem: Nefelometrik Örnek: Serum, mayi Minimum hacim: 0, 5 ml Örnek tüpü: Düz rutin test tüpü (kırmızı kapak), düz tüp (mavi) Referans değerler: – Yetişkin: 20 -50 mg/dl – Kordon kanında: 7 -23 mg/dl – Prematürde: 7 -23 mg/dl – 0 -7 gün : 7 -25 mg/dl – 7 gün -3 ay: 7 -30 mg/dl – 4 ay -1 yaş: 8 -42 mg/dl – 2 -12 yaş: 15 -42 mg/dl – 12 yaş üstü: 15 -50 mg/dl
• Klinik kullanımı: – Yükseldiği durumlar: Akut inflamatuvar durumlar ve maligniteler – Azaldığı durumlar : SLE, A. GN, Kr. Hepatit, otoimmun hastalıklar, herediter anjioödem, protein kaybettiren hastalıklar, konjenital eksiklik.
KLASİK YOLUN DEĞERLEDİRİLMESİ • CH 50 hemolitik testlerinde hasta serumunun antikorla kaplı koyun eritrositlerini lize etme kapasitesi ölçülür.
• CH 50 testinde: Tavşan anti-koyun antikorları ile kaplı eritrositleri içeren agaroz jel insan serumu ile +4ºC’de inkübe edilir. Hasta serumunda bulunan C 1 kompleman yolağını çalıştırması plakta berrak bir zon görünümüne yol açan eritrosit lizisi ile sonuçlanır. Hastalara ait örneklerin çapı standard eğriden okunarak yüzde normal kompleman aktivitesi hesaplanır. CH 50 değeri antikorlarla kaplı eritrositlerin %50’sini lize etmek için gerekli serum miktarını gösterir.
ALTERNETİF YOLUN DEĞERLENDİRİLMESİ • AP 50 testinde ise C 3 b’yi aktive ederek; alternatif yolağı aktive etme özelliğine sahip olan tavuk eritrositleri kullanılır.
LEKTİN YOLUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ • Lektin yolunun işlevini ölçmek için ise mannan ile kaplı ELISA plaklarına hasta serumu eklenir. Hasta serumunda bulunan MBL’nin mannana bağlanmasını takiben MASP enzimleri C 4’ü parçalar. Plakta biriken C 4 b ve C 4 d molekülleri enzim ile konjüge monoklonal antikorlar kullanılarak ölçülebilir.
KOMPLEMAN FİKSASYON TESTİ · İndikatör olarak kullanılan eritrositleri eritmek üzere C’ı kullanan 2 basamaklı bir yöntemdir. · 1. basamak; antijen ile antikorun sıvı fazdaki C varlığında reaksiyona girmesini içerir. · Kompleman, kobay veya tavşan serumundan elde edilir. · Antijen ile antikor birbiri ile uyumlu ise C sistemi klasik yoldan aktive olur.
· 2. basamakta karışıma indikatör sistem eklenir. · İlk inkübasyon sırasında C aktive olmuş ve tüketilmiş ise , indikatör sistemde erime olmayacaktır. · İlk basamakta özgül antijen veya antikor yoksa C indikatör sistemdeki antijen-antikor kompleksine bağlanacak ve bu sistemdeki eritrositleri eritecektir. · CF testi, antijeni veya antikoru saptayabilen yarı kantitatif bir yöntemdir.
· CF testi Ig. M’yi Ig. G’den ayıramaz; zira her 2 antikor sınıfı da C’ı bağlayabilir. · Dolayısıyla akut infeksiyonda tanı koydurucu olabilmesi için titrede 4 kat artışın gözlemlenmesi gerekir. · Çok duyarlı bir yöntemdir, infeksiyon hastalıklarının serolojisinde geniş bir uygulama alanına sahiptir. · Oldukça zor ve zahmetli olduğu için referans laboratuvarları dışında nadiren kullanılır. · Coxackie virüs gibi prevalansı düşük virüslere karşı antikor saptamada uygun bir yöntemdir.
KAYNAKÇA • Kılıçturgay K. İmmünoloji 2003, Yenileştirilmiş 3. Baskı, Bursa, Nobel & Güneş Yayınevi, 2003, 203. • Walport MJ. Complement. Second of two parts. N Engl J Med, 2001, 344: 1140 -4 • Tietz textbook, 3. Baskı, 1999, 502 • Erbil, M. Kemal, Laboratuvar testleri ve klinik kullanımı, GATA Basımevi, 2007 • Murray PR, Rosenthal K, Kobayashi GS, Pfaller MA. Medical Microbiology. 3 rd ed. Mosby Year Book, 1998. • Pub. Med
- Slides: 68